18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörü- Hikmet Çetiükav t him Yüdı ret Ilkiz 9 Haber Merkezı Müdürû: HakanKara el Yayın Koordınatörü- Hikmet ava • Yazıişlen Müdurü: tbra- üdız • Sorumlu Müdür: Fik- Istıhbarat Cengiz N ıldırım • Ekonomı ÖzlemYözak 9 Kültür Handan Şenköken # Spor Abdfilkadir Y ücdman • Makaleler Sami karaören 0 Duzeltme: \bdullah \ azıcı • Fotograf: Erdoğan Kös«oglu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • \ url Haberlen Mehmet Faraç • Avrupa Temsılcısr Güra> Öz Yayın Kurulu: llhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkava, Şâkran Soner, İbrahim Yİİdız, Orhan Bursah, Mustafa Balbay, HakanKara. Ankara Temsilcısi Mustafa Balbay Atatüık Bulvan No 125,Kat.4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195O20(7hat), Faks- 4195027 • Iznur Temsilcısi. Serdar Kıak, H. Zıya Blv. 1352S MTel.4411220, Faks:4419117•AdanaTemsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119 S. No.l Kat.l, Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Müdürü V stön Akmen # Koordınatör Abmet Korulsan 0 Muhasebe. Bülent Yener # tdare. Hüseyin Gürer • Satış: Fazilet Kuza MEDYA C: • Yönenm Kurulu Başkam - Genel Mûdür Gûlbin Erdnrao # Koordınarör Reha Işıtman # Genel MüdûrYardımcısı. SevdaÇ'oban Tel. 514 07 53 - O-5l384«Wl,Faks 5138463 Vaynhyu le Basan: 1 enı Gün Maber Ajansı, Basın ve Ya>ıncılık A Ş Tüıkocagi Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Istanbul. PK 246 - Sırkecı 34435 Utanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hal) Faks (0 212)513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 13ARALIK2OOO îmsak:5.40 Güneş:7.14 Öğle: 12.05 Ikindi: 14.23 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.11 MevNbe hönü'nün • ANKARA (ANKA)- Ikınci Cumhurbaşkanı Ismet tnönü'nûn eşi Mevhibe Inönü'nün anılannın yer aldığı "Mevhibe" adlı kitap, 19Aralık'ta Yunanistan'ın başkenti Atina'da kitapseverlerle buluşacak. Dönemin fırst İeydisi Mevhibe tnönü'nûn anılannın yer aldığı kitap, torunu Gülsüm Bilgehan tarafindan kaleme alındı. Osmanlı'nın son döneminden 1938 yılına kadar olan dönemı yansıtan kitapta Kurtuluş Savaşı da anlatılıyor. Bir tarih kitabı olma özelliğini taşıyan kitabı Gülsüm Bilgehan, "Kitabın iki toplum arasmdaki önyargıyı değiştirmesi baİamından olumlu olacağına inanıyorum" diye değerlendkdi. donemi mozaiği • KJVtARAŞ (Cumhuriyet) - Kahramanmaraş'ın Dulkadiroğlu Mahallesi Fatıh Sultan Mehmet Sokak'taki evinin bahçesindeki tuvalet ve kömürlüğün yerini değiştirmek için çukur açan Ahmet Sönmez, Roma dönemine ait bir mozaik buldu. Sönmez, 10 metrekare genişlikteki mozaiğin ûzerinde çeşitli hayvan figürlerinin bulundugunu belirtti. Mozaiğin MS 17-395 yıllan arasında Maraş'ta hüküm süren 50 Roma hükümdarlığından biri olan Maximiamus'un saray kalıntısı olabileceği belirtüiyor. Dünya liderlerine çağrı yapan UNICEF, küçük yatınmların büyük kazançlar sağlayacağını bildirdi 'Çocuklara yatu*ım yapın'• 'Dünya Çocuklannın Durumu 2001 Raporu'nda, sorumluluk duygusu taşıyan hükümetlerin, çıkardığı yasalar, uyguladığı pojitikalar, programlar ve kaynak tahsisinde erken çocukluk dönemine birinci önceliği tanıması gerektiği belirtildi. EMİNE KARAKİTAPOĞLU CENEVRE - "DünyaÇocuklannın Du- rumu 2001 RaponT açıklandı. Raporda, erken çocukluk döneminin önemi vurgu- landı. Tüm çocuklann yaşama en iyi baş- langıcı yapabihnesı ûzerinde durularak çocuklara ilk yıllannda yapılan küçük ya- ünmlann nasü ve ne kadarbüyük kazanç- lar olarak ülke ekonomisine geri döndü- ğü ortaya konuluyor. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nca (UNICEF) hazırlanan "Dünya Çocuklannın Durumu Raporu 2001 "de, UNICEF'in ana konu olarak çocuğun ya- şamındaki ilküçyılı aldığı vurgulanarak bu- nun, bu ilk dönemin çocuğun yaşamının da- ha sonraki gelişimini belirleyici önemde olmasından kaynakladığı kaydedildi. Bu nedenle sorumluluk duygusu taşıyan her- hangi birhükümetin, çıkardığı yasalar, uy- guladığı politikalar, programlar ve kaynak tahsisinde erken çocukluk dönemine birin- ci önceliği tanıması gerektiği ifade edildi. Liderler için seçenekler Raporda, ülke liderlerinin almalan gere- ken önlemlere de yer verildi. Hükürnetle- rin, çocuklann gereksinimlerini gerektiği bı- çimde karşılayabilmek için, yaklaşımlann- da daha yaratıcı olmalan gerektiği vurgu- lanan raporda, birbiriyle ilişkili görevleri bir- birinden ayınp değişik bakanlıklara ve mü- dürlüklere dağıtma eğilimlerine karşı çık- malan gerektiği kaydedildi. Erken dönem çocuk bakım stratejilerinin başanya ulaşa- bilmesi için her ülkeninyapması gereken 4 göreve de yer verilen raporda, bu görevler şöyle sıralandı:"Çocuk yaşatmanın önce- Bkli birgörev saydmasmda ısran >< aşayanço- cuklann sağhkk oimalaruu, üretken birya- şam sürdürecek becerilerini kazanmalan- nı sağlamak: ana-babalan çocuk bakunın- daki merkezi rollerine hazuiamakvetoplu- luklann ana-babalara destek kapasiteleri- ni geüştirmek: berdfizeyde şiddetve aynm- ahktanannmrş,kadınlannvççocuklarmkat- küannadeğer biçen birtoplum yaratmak." Raporda, yoksulluğun kalkınmada "aa- masız bir düşman" olduğu ifade edilerek, 1.2 milyar insanın günde 1 dolardan az ge- lirle yaşadığı, yoksul ülkelerin, eğitime ve sağlığa harcayabilecekleri kaynakla- nn, borç ödemelerine gittiği koşullarda, er- ken dönem çocuk bakımı programlannın geri plana itıldiği ifade edildi Heffinck: Çocuğun yaşamındaki 3 yıl çok önemli EÇGprogramına destek istemi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - UNI- CEF'in erken çocukluk dönemi konulu "Dün- ya Çocuklan Durumu 2001 Ydı Raporu" açıklandı. UNICEF Türkiye Temsilcisi Fhfl- Bppe Heffinck, erken çocukluk gelişiminin (EÇG) ülkelerin ve bireylerin geleceğinde çok önemli olduğunu belirtti. UNICEF'in erken çocukluk dönemi konu- lu "2001 YıhDünya Çocuklan Raporu" 150'yi aşkın ülkede dün düzenlenen basın toplantı- lan ile açıklandı. Türkiye'deki toplantıda ko- nuşan Türkiye UNICEF Temsilcisi Heffinck, çocuğun yaşamındaki ilk 3 yılın çok önemli olduğuna dikkat çekti. Ülkelerin EÇG prog- ramlanna yeterli mali ve politik desteği sağ- lamasını isteyen Heffinck, "tkiseçenek var. Ya küçük çocuklanna bakmaya çalışan toplu- luklar desteklenir ya da bir sonraki kuşağm ülkeleri yoksulluktan, gelir. eğitim ve firsatiar alanındaki eşitsizliklçrden kurtaracak sağlı- ğa ve beceriye sahip olacağı \olundaki umut- lar büsbütün bir kenara bırakıhr" dedi. Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürü EsatSağcan da Türkiye'de erken çocukluk dö- nemi okullaşma oranının yüzde 10 olduğu- nu söyledi. Gelecek yıl için bu oranın yüzde 16 olarak amaçiandığını söyleyen Sağcan, 0- 6 yaş grubu çocuklar ve annelerini kapsayan 'Anne-Çocuk Eğitim Progranüan'nın yoğun- laşarak devam ettiğini sözlerine ekledi. Kadmlarneister? ^ e-posta: tan @ prizma. net tr Ünlü aktör Mel Gibson'ın yeni romantik komedi filmi 'VVhat VVomen VVant?' (Kadınlar Ne İster?) 15 Aralık'ta Amerika'da gösterime giriyor. Mel Gibson komik ve hareketli sahneleri ile izkyiciyi oldukça eğjendirecek. Filmde Mel Gibson kadınlann düşüncelerini okuyan ve onlann gerçekte ne istediklerini anlamaya çauşan bir karakteri canlandınyor. (Fotograf: REUTERS) Dünyanın 1 numaralı ekonomi uzmanını çalıştırıyorsunuz. Sabah 08:00'den akşam 18:00'e Durmaksızın. Üstelik ücret de ödemiyorsunuz! Ne âlâ! Devam edin. DÜNYANIN BİR NUMARALI EKONOMİ KANALI. IZLEYIN. KARLI CIKIN. CSKTRS TNSKT CSKTRS Turizmde Ispanya'yı geride bıraktık LATİFSANSÜR KUŞADASI-Türkı- ye, turizm tarihinde Av- rupa piyasalannda ilk kez dünya turizm devi tspanya'yı geride bırak- tı. Avrupa'nm en büyük tur operatörlerinin yıl- lık broşürlerinin yayun- lanmasıyla birlikte Tür- kiye'ye yoğun talep gözlendi. Özellikle An- talya bölgesine yoğun- laşan taleplerin zaman- la Ege bölgesine yayı- lacağı bildinldi. Uzun yıllar iç sorun- larla boğuşan Türki- ye'nin bu sorunlarını çözmesiyle birlikte, özellikle bu nedenlerle gelmeyenlerin bu yıl Türkiye'yi talep listesi- ne aldıklanm söyleyen Diana Turizm sahibi Ha- san TonbuL "Türldye'ye aşın bir talep var. Tür- kiyegeçen yüa göre yüz- de 200 önde ve tarihin- de de ilk kez Ispanya'nın önüne geçti. Antalya, dünyaca ünlü Mallor- ca'nın iki katı satıyor. Eğer olağanüstü bir du- rum yaşanmazsa 2001 yıh kesinlikle Akdeniz yıholacak" dedi. Tonbul, Türkiye'nin yaptığı patlamanın raki- bi ülkeler arasında fıyat ve kahte açısmdan en iyi durumda olmasından kaynaklandığını söyle- di. Turizm piyasasında tüm koşullann lehimize oluşmasına karşın tu- rizmcilerin dikkatli ol- malannı isteyen Ton- bul, "Budurumbizire- havete götürmemeli" uyansında da bulundu. SÖYLEŞİ ATTİLA LHAN 'Yerli Mah, Yurdun Malı!..' Alın size, biraz dikkat, epeyce hafıza gerektiren bir soru; aşağıda okuyacağınız, çok ilginç ve düpe- düz 'Küreselleşme' aleyhtan satıriar; hangi ülkede ve kimin tarafindan kaleme alınmıştır? "...yerli malı kullanma kampanyası ile ilgili olarak, savunulan görûşleri, iki kategohde değeriendirebili- riz: 11 Kesinlikle haklı ve doğru düşünen insanlar ki bunlar, yabancı mallann alımının, hiçbir şekilde va- tanseverce biriş olmayacağını düşünmektedirier. 21 Bunun aksini düşünenler ki, kimsenin onlann para- lannı nasılharcamalan gerektığini söyleyemeyeceği- ni, özgür bir ülkede yaşadıklannı, ne isterlerse onu satın alabileceklerini; ve aldıklan şeyin, nereden gel- diğinin önemli oimadığını savunanlar..." "...ikinci düşünce, ülkemiz için, çok tehlikelidir; çünkü bu düşüncenin sonucunda meydana ge- len olaylar, ülkemizin üretim, vergj ve hizmet dö- nüşümünün sağlıklı işlemesine engel olmaktadır. Durumun kritikliği yetehnce anlaşılmalıdır. Çocukla- nmızın ve torunlanmızın geleceği ve bizim gibi üstdü- zeyde yaşamalan, bizim şu anda alacağımız kararla- ra bağlıdır..." Ayrıca, tarih gösteriyor ki... ' T"\ iğerülkelerden aldığımız 'kaliteli mallar' ile bizim \mJ diğer ülkelere sattığımız 'kaliteli' mallar arasın- daki değer, bizim 'trendimizi' belirler: kendi mallan- mızın, kendi ülkemizdeki satşını arttrmak; niha- yet buntan, 'kaliteli' dünya ürünleri haline getirip, dışanya satmak; ulusal ekonomimizin sağlıklı iş- lemesi için temel şartbr. Bu şartıyerinegetirmezsek, dışsatım (ihrâcat) gelihmizden vazgeçmemiz gerekir ki, bu da milyonlarca yurttaşın işlerini elinden almak, asker-sivil bütün yatınmlan baltalamak, yâni ülkemi- zin çökûşünû hazuiamak demektir..." "...aynca tarih gösteriyor ki, bir ûlkenin dünyada- ki ekonomik 'yerini' belirleyen, o ülkenin üretim gü- cüdür. XVIII yy'da Ingittere, bu sayede Ispanya'nın; XIX yy.'da da Amerika, Ingittere'nin yerine geç- miş, diğer ülkeleri de kontrol edebilen, dünyanın en büyük ekonomik gücü haline gelmiştir..." "...ikiyûzyıldır ulusal piyasamız farkiı kültür, uy- garlık ye düşüncedeki ülkelerin 'mallanna' açık- tr. Tarih bize açıkça gösteriyor ki, bunun hiçbir dönemde faydası olmamıştır. Hatta birçok ya- bancıfirma,bizim bu nezaketimizden yararlana- rak, iç piyasamızın belli bölümlerini ele geçirme- ye başlamıştr. Bu yanlışlıklar sürüyor, bu yüzden de elektrik, otomobil ve makine aksamı gibi bir- çok krrtik üretim sahasında, imkânlanmızı ya- bancı devietlere kaptırdık..." "...birçokyurttaşımız, kendi mallanmızın kalitesini beğenmemektedir. Bu kesinlikle yanlış bir düşûnce- dir. Aksine, en iyi Fıyatla satılan, gayet kaliteli mallar ûretiyoruz; aynca kendi mallanmızı alırsak, bu saye- de okul, köprû, polis ve itfaiye; aynca sosyalgüven- lik ve halk için, yeni iş imkânlan sağlamış oluruz..." "...ülkemizçalışmaktan vazgeçmeye başlamtştır. Hz- la, hiçbirşeysatamayan bir ülke konumuna düşmek- teyiz. Yakında bir şey satın alabilmemiz için, satabi- leceğimiz tek şey, topraklanmız olacaktır..." Elin Amerikalısı blle... Hayır yanıldınız, bu satıtiar bir 'Solcu Kemalist'in, yâni bir 'şâhin'm kaleminden çıkmadı; halkımızı, AB'nin ve ABD'nin 'malboğmasına' karşı uyarmıyoıi İster ınanın. ister inanmayın, bu vahim, hatta drama- tik uyanlan içeren metin, bütün gezegene 'küresel- leşme' tavsiyeeden Amerika BirleşikDevtetJeri'nin, 'ulusal bilinç' sahibi bir yurttaşının yazısı. Adı Wijli- am J. Lynott, srfatı çok ilginç, Amerikan Malı Al Ör- gütü Başkanı'! Size aktarırken ben sadece, 'Ame- rika' kelımelennı, 'yurdumuz' kelimesiyledeğiştirdim, o kadar; gördüğünüz gibi, şiddetle 'küreselleşme' karşıtı, 'ulusal pazar'ûan ve 'ulusal devlet'ten yana bir uyan metni ortaya çıkıyor ki, 'Kemalist Cumhu- riyet', yüregimizin par par yandığı o heyecanlı yıllar- da, bu uyanyı hâlâ unutamadığımız o özdeyişle özet- lemişti: "...yerli malı, yurdun malı/ her Türk onu kul- lanmalı!.." Biz o kuşağm çocuklan, 'Yerli Mallar Haftası' baş- ladı mı; sınıflanmızı, irili ufaklı Türk bayraklan, krapon kâğıdından girtandlar ve rengârenk çiçeklerie kuşa- tılmış Gâzi resimleriyle süsler; yerli malı üretim gra- fikleri, çeşitli yerli üretim örnekleriyle donatırdık; ko- nuyla ilgili şiirier okunur, şarkılar söylenirdi. Çocuk da olsam, teşhir ettiğimiz 'yerli' mallanmızın, çok da zen- gin oimadığını sezebiliyordum; çoğu incir, üzüm, fın- dık, fıstık gibi tanm ürünleri; ya da basma, bisküvi ve benzeri 'hafifsanayi ürünleri' idi! Bugün öyle bir •Yer- li Mallar Sergisi' açmaya kalkışsak; kim bilir ne ka- dar çok çeşitli, zengin ve göğüs kabartıcı olurdu ama, düzenleyen kim? USlAD'dan (Ulusal Sanayici ve Işadamlan Deme- ği) dokunaklı bir uyan, diyor ki: "...bilindiği üzere, ara- lık ayının ikinci haftası, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün girişimiyle, 'Yerli Mallar ve Tutum Haf- tası' olarak kurumsallaşmıştı. Bu konuda, özellikle öğretmenlerin ve Milli Eğrtim Bakanlığı'ran dikkati- ni çekmek isfıyoruz. Eğitim Programı içinde olması- na rağmen, bakanlığın önemsememesinedeniyle, okul- larda konu ya hiç işlenmiyor, ya da bazı yerierde sö- züm ona değiniliyor..." Ne yalan, ne de yanlış! 'Millî' sıfatını taşıyan iki ba- kanlıktan birisi, yâni Eğitim Bakanlığfnın; 'Üç Mi- sâk-ı MillTden birisi saydığımız, Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nu deleli; ülkede uygulamadığı 'gayn mil- IJlik' kalmadı: Imam/Hatip 7/se/eri'nden tut, 'ecne- bi' bir dille öğretim yapan 'kolejler'e kadar, nicele- ri! 'Gümrük Birliği yle, Türkiye'yi 'kapısı açık' bir 'piyasa' olarak 'Sistem'e sunmuş yöneticilerin; o 'Sis- tem'in has adamı William J. Lynott kadarcık olşun, hamiyyet-i vatanperverâne sahibi olabilmeleri, müm- kün mü? Farkı nedlr ki?.. Peki, ya şu suçlayıcı satırlar; hangi 'şâhin cumhu- riyetçi'nin kaleminden çıkmıştır, söyler misiniz? "...yurdumuzun herhangi bir köşesinde işlemekte olan bir müesseseye bakınız, orada 'ecnebi serma- yesi'n/ bulursunuz. Her teşebbüs 'ecnebi sermaye- si'ne müftekirdir (muhtaç) ve biz bu sermayeye sa'y- ü amelimizi icâr ederek tâbi olur, amele mevkiinde kalınz. Hatta bazen, bazen değil ekseriyetle bu tâbi- yete mazhar olmaktan, amele olmaktan bile mahru- muz. Iktisadiyâtın en müessir âmili olan bir unsura, kendimize mahsus bir sermayeye mâlik değiliz!.." (ZaferToprak, Tûrkiye'de MilliIktisat', s. 69. Yurt Ya- yınlan. 1982.) Evet, Ahmet Muhiddin bey'in bu acı 'tesbit'l, Dev- let-i Aliyye'nin batış yıllanna ait bir 'tesbit'! Günümüzden çok mu farkiı? http^/www.prizma.netb-/AILHAN http-7/www.bilgiyayınevi.com.tr/ailhan Faks/0-212/26019 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle