17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ARALJK 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI / ekonomkg cumhuriyet.com.tr 13 Tekstil ihracaü yüzde18arttı • BURSA (AA) - Tekstil ihracatı, yıhn 11 aylık döneminde yüzde 18 oranında artarak 408 milyon dolara ulaştı. Almanya'nın 63 milyon 897 bin dolar ile ihracat yapılan ülkeler arasında ilk sırada yer aldığı bildirildi. Uludağ Ihracatçı Birhkleri Genel Sekreterhği'nden (UİB) alınan bılgıye göre, 1 Ocak-30 Kasıra döneminde, 104 ülke ve özerk bölge ıle 8 serbest bölgeye ihracat yapıldı. Ahnan Borsası halka açılıyop • FRANKFURT(AA)- Londra Menkul Kıymetler Borsası (LSE) Idaresi ıle bu yıl birleşmeye çalışan Alman Borsa Idaresi Deutsche Boerse AG, genışlemesi için kuvvet toplamak amacıyla ilk defa hisse senedi satıp sermaye toplayacak. İlk partisi yılın ilk yansında gerçekleştirilecek. Alman Borsa Idaresi, Londra Menkul Kıymetler Borsası ile birleşip İX adlı Avrupa genelinde borsayı kurup Wall Street'i dengelemeyi hedefliyor. Iş dünyasında iştürHği • tSTANBUL (ANKA) - TÜStAD ve TESEV, "Kamu yönetiminin "yeniden yapılandınlması" konusunda işbirligi yapacak. TÜSLAD ve TESEY yapılan çalışmalann yoğunluğuna karşın, kamu kesiminde yeniden yapılanmanın yavaş geliştiği gerçeğinden yola çıkarak konuyu kamuoyu gündemine bir kez daha getirmek ve her ıki kurumun konu ile ilgıli görüşlerını aktarmak amacıyla bir toplantı düzenleyecek. Toplantı yann Ankara Sheraton Oteli'nde gerçekleştirilecek. Akbank'tan yalanlama • İSTANBUL(AA)- Akbank ve Garanti Bankası, birleşme yönünde basında yer alan haberleri yalanladılar. Akbank'tan borsaya gönderilen açıklamada, "Bankamız ile Garanti Bankası AŞ'nin birleşeceği hakkındaki haber doğru değildir. Bu hususta çalışma yapılmamıştır. Bu konuda alınmış bir karar yoktur'" denıldi. Garanti Bankası da, borsaya gönderdiği açıklamada, Akbank ile birleşme konusunda herhangi bir görüşme yapılmadığını ve banka yetkili organlan tarafmdan alınmış herhangi bir karar bulunmadığını bildirdi. Demîrbank'ın tahtası kapalı • tSTANBUL (AA)- İMKB Yönetim Kurulu, Demirbank hisse senetlerinin tamamının mülkiyetinin TSMF'ye devredilmesi nedeniyle ışlem sırasının kapalı kahnaya devam etmesine karar verdi. Demirbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Rasih Engin Akçakoca, Yönetim Kurulu Başkanvekili Ibrahim Yaycıoğlu ile yönetim kurulu üyeleri Orhan Güven, Öğuz Aktan ve Sûleyman Yılmaz Ocakçıoğlu'na 1. derece imza yetkisi verildı. TOBB Başkanı Miras, Ecevit'ten kredi faizlerinin artışının engellenmesini istedi 'Bankalarnı kulağnu çekin'ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - Başbakan Büknt Ecevit, hükümetin ödünsüz bir bıçimde programın arkasında olduğunu bildirirken işadamlannın istem- lerinden yapılabilecek olanlann gerçekleştirileceğini söyledi. TOBB Başkanı Fuat Miras, Ecevit'ten, kredı faizlerini bu- nalun döneminde yükseltmeye çalışan bankacıhk sektörünün "kulağuıı çekmesinT istedi. Iş dünyası 'herşeyV istedi ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu)-TOBB Başkanı Fuat Mi- ras,, işadamlannın vergiden, kredilere kadar uzanan bir dizi teşvik istemini Başbakan Bülent Ecevit'e iletti. Miras'ın sıraladı- ğı ıstemler şöyle: • Banka birleşmelenne geti- rilen teşvikler tüm ışletmelere de sağlansın. • Bankaların, bankacılık dı- şında faaliyetleri engellensin. • Sıfır bazlı bütçeyle gereksiz harcamalar kaldınlsın. AB'ye uygun yeni ihale yasası çıkanl- sın. • Yatınm indınmıne stopaj vergisi kaldınlsın. • KDV oranlan aşağı çekil- sin, sigorta primlen yenıdne dü- zenlensin. • Ek vergi, hayat standardı esası uygulamalan kaldınlsın. Peşin vergı 3 aylık değıl, 6 aylık olarak uygulansın. • Iş güvcncesı yasa tasansı geri çekilsın. • Eximbank kredılennın - ha- yali ıhracata kaynak oluşturan dövız taahhütlerinm tamamı bir kereye özgü affedilsin. • Iş dünyasının isteklerini dinleyen Başbakan Ecevit, her şeyin devletten beklenmemesi gerektiğini söyledi. Miras ise özel ve kamu temsilcilerinden "Istikrar Programı Uygulamasını Izleme Komitesi" oluşturulmamasını eleştirdi. Ecevit ise her şeyin devletten beklenmemesi gerektiğini belir- tirken kurumlann özelleşmesiy- le yetkilerinin daraldığını anım- sattı. Ecevit, bankacıhk sektörün- deki operasyonlarda bazı işa- damlan ile bazı bankacılann gördükleri muameleden rahat- sız olduklannı, Başbakan Yar- dımcısı Hüsamettin Özkan'ın da kendisinın de bu konuda uya- nlarda bulunduklannı ve bulun- maya devam ettiklerini bildirdi. Başbakan Ecevit ile Başbakan Yardımcısı Özkan, TOBB'de ti- caret ve sanayi odalan başkan- lanyla görüştü. TOBB Başkanı Miras, bazı başanlardan sonra "rehavrt" devresine girildiğini, yalnızca para ve maliye politi- Hukfimetin özefleştirmeyi planladığı enerji sektörö çahşanhn özefleştirmeleri protesto ettOer. Hindistan 'da uyangrevi Ekonomi Servisi - Hindistan'da bir mılyonu aşkın enerji calışanı sektördeki özelleştırmele- ri protesto etmek için grev yapü. Enerji sektörü çalışanlan. özelleştirmelerin olumsuz etkılennı kamuoyuna göstennek için dün protesto gösterisinde bulundular. Hindis- tan Enerji Çalışanlan Federasyonu Genel Sek- reten B. S. Meel hükümetin özelleştırme poli- tikalannı eleştırerek "UlkeyiDgDendirenbir ko- nuda çahşanlara damşmaktansa Dûnya Ban- kaa'nm istekleri doğruitusuııda hareket edfli- ysr* açıklamasında bulundu. Meeî enerji ihtiyacının sektörün özelleştiril- mesinden çok hükümenn enerji talebini karşı- layacak yaünmlan gerçekleştırmesi ve sıstem- leri yenılemesiy le mümkün olduğunu belirterek enerji kayıp ve kaçaklaruun önüne geçüdığin- de özelleştirmeye gerek olmadığını ıfade etti. kalanyla enflasyonun düşürüle- meyeceğini söyledi. Yapısal düzenlemelerin ge- rektiğini savunan Miras, özel ve kamu temsilcilerinden "tstikrar Programı Uygulamasını tzleme Komitesi"nin oluşturulmaması- nı eleştırdi. Miras, "Koalisyon hûkümeti olarak anlaşamadığı konularda uyumunu bozmamak için yapı- sal düzenlemeleri ertetemeyi ya da zamana bırakmayı terdh et- miştir. Koalisyonun uyumlu ça- faşması, ekonominin ve ülkenin rahata kavuşmasına terdh edil- miştir" dedi. "Öyie bir havayaraûlmıştır Id, işadamlan bankalara gfrmekten korkmuş ve yabancı sermaye ürkmüştür. Güvene dayah olân bankacıhk sistemi, doğruluğu yanlışhğı bilinnıeyen bevanlaria çökertilmeyeçahşümışar" diyen Miras, banka yöneticılennın ba- sındaki haberlerle sindirildikle- rini, görevlerini yapamaz hale geldiklerini ıleri sûrdü. 'Kannca duası gibi' Miras, bankalann "kannca dua9"na benzettiği kredi söz- leşmelerine sığmarak işadamla- nna yüzde 50 faizle verdikleri kredıleri kısa süreli kriz amnda yüzde 2 bin faizli krediye dö- nüştürmeye çalışfıklannı belir- terek BDDK'nin hakemliğinde işadamlanyla bankalann bir ara- ya gehnlmesını istedi. Ecevit, elektnk piyasası yasa tasansının Bakanlar Kuru- lu'ndan birkaç gün içinde TB- MM'ye gönderileceğıni belirtti. Ecevit, ek önlemlerle güçlendı- rilen ekonomik programın 2001 yılı başından itibaren enflasyo- nun daha hızlı biçimde düşme- sini, dışsatımcılann rekabet gü- cünü arttırmalannı sağlayacağı- nı savundu. Telekom ve THY'nin ihalesine 1 gün kaldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Te- lekom'un yüzde 33.5 hissesinin ve Türk Hava Yollan'nın da yüzde 51 hissesinin blok satılarak yönetim hakkının devredil- mesini sağlayacak ıhale duyurulan yann yapılacak. Özelleştirme Idaresi Başkan- hğı (ÖlB), ihale ilanı ve şartname hazır- lıklannı Dünya Bankası yetkilileriyle bir- likte gerçekleştinyor. ÖIB Başkanı Uğur Bayar. Dünya Bankasf nın Telekom'un özelleştirilme sürecıne "teknik yardım" sağladığını ileri sürdü. ÖlB, Telekom'un satış ihalesi için Rekabet Kurulu'ndan da görüş istedi Telekom'un yüzde 33.5'ini yabancıla- ra teslim edecek olan ıhale duyurusuna çıkılmasına bir gün kala, karamame hâ- lâ Resmi Gazete'de yayımlanmadı. Hu- kukçular karamamenın Resmi Gazete'de yayımlanıp yayunlanmamasına ilişkin farklı görüşler açıklıyor. Ulaştırma Ba- kanlığı yetkilileri, kararnamenin Resmi Gazete'de yayımlanmak zorunda oldu- ğunu belirterek "Bakanlar Kurulu'nun gizti kararnanıeieri Resmi Gazete'de ya- yımlanmnyahiKr Ama Telekom kararna- mesigizlideğfl"'görüşünüaktardılar Bu- na karşın, kararnamenin Resmi Gaze- te'de yayımlanmasının zorunlu olmadığı- nı savunan bir görüş de bulunuyor. Ka- rarnamenin henüz yayımlanmaması ne- deniyle Telekom'un tam olarak hangi ko- şullarla satılacağı konusu açıklık kazan- madı. Aynca Telekom için yeniden değer tespiti yapılıp yapıhnayacağı konusu da belirsizliğini koruyor. Ulaştırma Bakanhğı'ndan ahnan bilgi- ye göre, Telekom kararnamesinde tartış- maîara yol açan değişiklik, "ek" bölü- münde yer alan "stratejikortak" ve ''Te- lekomGenelMüdürü'nü yabanaortağuı atamasT maddelennde yapıldı Buna gö- re, kararnamenin ek bölümünde yer alan 4 maddeden, "Kurumun yüzde 33.5'i blok olarak satüacak" ve "Kararlar oy- biıüği ile alınacak" maddelen aynen kal- dı. Ancak stratejik ortak ve genel müdür ataması konulan yeniden düzenlendi. Ulaştırma Bakanlığı yetkiHleri, bu türbir düzenlemenın hukuki dayanağmın bu- lunmadığının altını çizdiler. ötB, yann çıkılacak ihale öncesinde şartname hazırhklannı tamamlama aşa- masına geldi. ÖlB, bu süreci Dünya Ban- kası yetkilileriyle birlikte yürüttü. ANKA Ajansı'nın haberine göre, Te- lekom thale Komisyonu'nun pazartesi günü doğal üyeleriyle gerçekleştirdiği toplantısına Dünya Bankası Başekono- misti James Parks da katıldı. Parks'ın, toplantıdan aynlırken bazı dokümanlan beraberinde götürdüğü be- lirtilirken, Uğur Bayar, Dünya Banka- sf nın bu sürece teknik yardım verdiğini savundu. ÖÎB, aynca Telekom'un satış ihalesi için Rekabet Kurulu'ndan da gö- rüş istedi. Rekabet Kurulu'nun görüşünü kısa sürede göndereceği belırtildi. İLGİTOPLUMUNA DOĞRU/ÖZLEMYÜZAK [email protected] Zorlu Dönemler ve Genç Nesillere Yatırım Son haftalarda mali piyasalar- da yaşanan dalgalanmalar, ban- kacılık sektöründeki knz ve IMF'- den alınacak 10 milyar dolartık kredi karşılığı verilen taahhütler önümüzdeki yılın ve hatta 2002'- nin pldukça zorlu geçeceğini şimdiden ortaya koyuyor. 2001 yılında yüzde 4.5 Ofanında büyü- me öngörülüyordu. Ancak artık eksi yüzde 1 ya da O'lardan bah- sedeceğiz. Fatura ise orta vade- de reel sektöre ve halka çıkacak. Birçok işyerinin kapılanna kilit vu- rulacak. Bu da zaten yüksek olan işsizliği daha da körükleyecek. Dolayısı ile ortaya kara bir tablo çıkıyor. Bu tabloya bir de hükümetin istihdam ve eğitim polrtikalannda bir paralellik izlemediği gerçeği eklenince görüntü iyice ka- ranyor. Oysa bilişim tekno- lojilerinin ve yeni ekonomi şirketlerinin ekonomiye ve pıyasalara kazandırdığı iv- me göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir fırsat hali- ne dönüştürülebilır. Boğaziçi Üniversitesi Bil- gisayar Mühendisliği öğretim üyelerinden Dr. Ayşe Başar Be- ner, "Intemetdevrimiyenifırsat- lar getiriyor, ancak tek şart var: Adapte olmayı bilebilirseniz" derken Türkiye'de lise ve üniver- sitelerden mezun olan gençlerin önemli bir bölümünün yeni eko- nomi alanında çalışacak vasrfta olmadığına dikkat çekiyor. Bu- gün bilişim teknolojilerinden ya- rarlanmaya karar veren şirketle- rin insan kaynağı gereksinimi için bu açık, üniversitelerin lise me- zunlanna yönelik düzenlediği 1 yılhk sertifika programlan ile ka- patılmaya çalışılıyor. Türkiye gibi krizlerle iç içe ya- şayan ülkelerle bir kıyaslama yaptığımızda bazılannın yalnızca IMF polrtikalanna bağlı kalmadık- lannı görüyoruz. Bu ülkeler gele- ceğe ilişkin yatınmlannı genç ne- silter üzerine yapmaya çalışıyor, bu konuda oluşturduklan ulusal politikalara öncelik veriyor, istih- dam ve eğitim programlannda bir eşgüdüm yaratmaya çalışıyoriar. Uzakdoğu'dan iki örnek: Biri Tür- kiye'de olduğu gibi mali reformu- nu gerçekleştirmeye çalışan Ja- ponya, diğeri ise yoğun nüfuslu, gelir dağılımında büyük eşitsiz- liklerin yaşandığı, ancak öte yan- dan büyük bir nükleer güç olma inadını sürdüren Hindistan. Her iki ülke de dünyadaki yeni ekono- mi alanındaki gelişmeleri büyük fırsat olarak görüp kendi isdih- dam politikalannı bu doğrultuda oluşturuyor. Hintli bir fizikçi olan Şugata Mitra, başkent Yeni Delhi'de bir yazılım ve bilgisayar eğitimi fir- Zîoğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğretim üyesi Dr. Bener, "tntenıet devrimi yeni firsatlar getiriyor, ancak tek şart var: Adapte olmayı bilebilirseniz" diye konuşuyor. masında araştırmalar yapan bir bilim insanı. Mitra'nın gönlünde yatan, araştırmalannı yoksul ço- cuklann bilgisayar okur yazarlığı üzerinde geliştirmek. Çünkü ken- disi "tabandan yayılan eğitim" görüşünün savunuculanndan ve bu yöntemin özellikle de geliş- mekte olan ülkelerde bilgi toplu- muna geçişte önemli katkılarda bulunduğuna inanan bir kişi. Bu düşüncelerden hareket eden Mitra, 3 yıl önce başkentin va- roşlannın ortasına kurulu şirketi- nin hemen yanında, mahalle sa- kinleri tarafmdan çöplük, çocuk- iar tarafmdan ise oyun alanı ola- rak kullanılan boş arsayı seçti. Şirket duvan ile bitişik olan arsa- ya internet ağının da bağlı oldu- ğu bir bilgisayar yerteştirdi. Uzak- tan kumandayla kimin gelip bil- gisayaria ne şekilde ilgilendiğini tespit edebildi. Arsadaki bilgisa- yan fark edenler, 6-12 yaç arası çok az eğitim alan ve Ingilizce bil- gisi yok denecek kadar az olan çocuklardı. Ancak Mitra, kısa sü- re içinde bu çocuklann bilgisa- yar dilinde ve kullanımında önemli aşamalar kaydettiklerini anladı. Bu ve benzeri gözlemle- rinin ardından bir rapor hazırlayan Mitra, önümüzdeki 5 yıl içinde Hindistan'da 200 milyon çocu- ğun temel bilgisayar okur yazar- lığına sahip olabileceğini savladı. Mitra'nın raporuna gö ğ raporuna göre bunun için gereken, internet bağlantılı 100 bin bilgisayan okullara yer- leştirmek ve öğretmenlere temel bilgisayar eğitimi vermek. Top- lam yatınm ise 2 milyar dolar. Ta- bii Hindistan hükümetinin henüz bunu başardığını söy- temek için çok erken. Ancak bugün Hindis- tan dünya yazılım sek- töründe hızla ilerleyen ve yazılım ihraç eden ülkeler arasında. Eğitim düzeyi Hindis- tan'a kryasla çok daha yüksek olan Japonya'da ise so- run son yıdarda peş peşe yaşa- nan şirket iflaslan sonucunda or- taya çıktı. Firmalar birbiri ardına kapılanna kilit vururken Japonlar için önemli bir gelenek haline ge- len "yaşam boyu aynı iş" anlayı- şının yıkılması ve iş güvencesinin yok olması, özellikle genç nesil- de büyük bir korku ve umutsuz- luğu da beraberinde getirdi. An- cak belli bir bocalamanın ardın- dan Japon hükümetinin bilgi tek- nolojilerine yönelen şirketlere verdiği desteğin de yardımı ile gençler şunu anladılar: "Fırma- lann web siteleri oluşturacak, cep telefonlan için teknoloji di- zayn edecek ve server'lann ba- kımını yapacak insanlara gerek- sinimi var. Eğer bunlan yapabili- yorsanız, açıkta kalma gibi bir sorununuz olmaz." ÇİFTÇİ DOSTU SADULLAH USUMt TARlş YönetJmine Gözdap-3 Hükümetin izlediğitanm politikalan insanlanmı- zı çıldırtabilir. 20 milyondan fazla çiftçimizin kaderini bağladı- ğı tanm satış kooperatifleri birlikleri yok olma teh- likesi ile karşı karşıya. Eğer IMF ve Dünya Bankası'nın hazırladığı tu- zaklar önlenemezse, Türk tanmı onanlması güç bir darbe daha yiyecek. Hükümet yetkilileri bu kötü gelişmeleri görüyor... Hatta bazı bakanlanmız zaman zaman arabaşlık- larla konuşuyor. Ama gene de bu gidişe dur diye- cek bir güç ortaya çıkmıyor. Devlet yetkilileri, bugüne kadar, 20 milyon insa- nımızın geçim kaynağı olan 750 bin ortaklı tarım satış kooperatiflerine sıradan bir şirket kadar bile değer vermedi. 1980yılından bu yana izlenen 12 Eylülcü politi- kalar Türkiye'yi sefalete sürükledi. Ülkemiz soy- gunculann, vurgunculann cenneti haline geldi. An- cak bunlara karşı hiçbir ciddi önlem alınmadı. Tanm kesiminde tüccar ve sanayiciler için vur- gun kapılan ardına kadar açık. Isteyen istediği ka- dar tanm ürününü istediği fiyattan satın alabiliyor. Çrftçiyi soygun düzenine karşı koruyabilecek en önemli güç, tanm satış kooperatifleriydi. IMF ve Dünya Bankası bu biriiklerin de başını yedi. • • • Tanm satış kooperatifleri biriiklerinin "özerklik" yaygarasından kaynaklanan sıkıntılannın bir bölü- münü öncekı gün yazmıştık. Ancak TARlŞ'teki araştırmalanmız derinleştikçe, finansman ve ıdari özerklik konulannda da bazı kuşku verici gelişmelerin olduğunu gördük. Orneğin, özelleştirileceği ileri sürülen TARlŞ'in durumu, cezalı bir öğrenciden farksız. Bakanlık müfettişleri aylardan beri TARlŞ'in bütün işlemle- rini teker teker elden geçiriyor. Dosyalar didik di- dik aranıyor. Elbette, her kurum incelenecek. Ama bizim gör- düklerimizin, işittiklerimizin incelemeyevearaştır- maya benzer biryanı yok. Bize göre, bu teftişlerin amacı, çalışanlan ürkütmek ve sindirmek. • • • Mali özerklik ise hemen hemen yok gibi. Çünkü tüm tanm satış kooperatiflerine 2000 yılı için ayn- lan kredi miktan sadece 250 trilyon liradan ibaret... 20 milyon insanımızın geçimine katkıda bulun- ması gereken 16 tanm satış kooperatifi biriiğine 250 trilyon lira kredi önermek, o kurumla alay et- mek demektir. Ya gelecek yıl... Katrilyonlarca liralık bir pazar için 20 milyon in- sanımızın hakkını korumakla yükümlü tanm satış kooperatiflerine bir tek kuruş yeni zirai kredi veril- meyecek. Üreticilere özel bankalann yolu göste- rilecek. Nitekim, Dünya Bankası yetkilileri geçen gün yapılan bir görüşme sırasında "Paranızyoksa alım yapmayın" demişler. Bu durumu bilen ve gelişmeleri yakından izle- yen özel bankalann kredi faizlerini arttırmaması mürnkün mü? Elbette değil. Üstelik Ziraat Bankası da özerk- leştirildiğı için kredi faizleri alabildiğine yükselecek ve çiftçi tam bir ekonomik krize sürüklenecek. Bu arada, eski krediler ödenemeyecek... Yeni krediler de verilmeyecek. Eğer tanm satış kooperatifleri tamamen özerk hale getirilmezse, kredi faizlerine bir çözüm geti- ritemezse, destekleme alımları kesilirse herkes kendisini eşi görülmemiş bir faciaya hazıriamalı- dır. ••• TARİŞ yetkilileri ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasında yapılan görüşmelerde, tanm ke- simini bekleyen tehlikeler bir kez daha gözden ge- çirildi... TARİŞ Genel Müdürü Ayhan Özer yeni yasadan kaynaklanan görüşlerini şöyle açıkladı: "Yasadaki açık hükme rağmen ana sözleşme- nin 2 ay geciktirilmesi üreticilerarasında tedirgin- lik yarattı. Herkes, hükümet yasa ile kaybettiği yetkileri ana sözleşme ile geri almak mı istiyor, di- ye düşünmeye başladı." Deniz Baykal ise hükümetin TARlŞ'e ve değer tanm satış kooperatiflerine karşı başlattığı olum- suz tutumun büyük bir haksızlık olduğunu belirte- rek şunlan söyledi: "özerklik yasasında yapılan düzenlemeler, tan- mı daha iyileştirmek için yapılmadı. Amaç, tanm satış kooperatiflerini güçsüz hale getirmek ve tas- fiye etmektır. Bu tür uygulamalaria tanm kesimi kurban edilmiştir. Aslında yeni düzenlemelerin amacı, tanmda da- ha fazla üretimi daha ucuza mal etmek olmalıydı. Ancak bu sonuç, yeterii ve bilgili destekleme mo- delleri ile sağlanabilir." TARİŞ yönetimi, tam destek sözü aldıktan son- ra Deniz Baykal'ı fahri ortak ilan etti. Böylece tanm satış kooperatiflerinde bir yanş başiamış oldu... Şimdi gözler diğer parti liderierine çevrildi... Asgari şartları saglayamıyorlar 700 mezbahaya kapatma karan GAZtANTEP / AN- KARA (AA) - Hayvan- cılık sektörü, bu yıl ha- ziran ayından beri koyun ihracatının durmasıyla tehlike sinyalleri verir- ken, bir yandan da yıl so- nuna kadar asgari teknik ve hijyenik şartlan sağ- layamayan kırmızı et ke- sim yerlerinin kapatıla- cağı haberi, sektörün ne durumda olduğunu gös- teriyor. Irak ambargosu Güneydoğu Anadolu Canh Hayvan, Su Ürün- leri ve Mamulleri Üıra- catçılan Birliği Başkanı Rüştû Vıldız, yanlış po- litıkalar nedeniyle darbe yiyen hayvancılık sektö- rünün, Irak'a uygulanan ambargo ile sarsıldığını ve dağıldığını kaydetti. Öte yandan, Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nın kırmızı et kesım yerleri- nın, mezbahalann, asga- ri teknik ve hijyenik şart- lan sağlar duruma geti- rilmesi için 1996'da çı- kardığı yönetmelıkle ve- rilen ve daha önce 3 kez uzatılan süre, bu yıl so- nunda doluyor. Bu süre sonuna kadar gerekli şartlan sağlaya- mayan mezbahalar ka- patılacak. Bu karardan 700 cıvannda belediye mezbahasının etkilene- ceğı bildmldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle