Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 ARALIK 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Yerfl MaHar Haftası
USİAD Başkanı Kemal Özden,
aralık ayının ikinci haftasının Ata-
tûrk'ün girişimiyle "YeriiMallarve
Tutum Haftası" olarak kurumsal-
laştınldığını anımsattı. "Amerikan
Malı Satın Al Organizasyonu" Baş-
kanı William J. Lynott'un ABD'de
açılan kampanyaya ilişkin yazdı-
ğı makaleyi de ibret olsun diye
göndermiş. Lynott makalesinde
ABD vatandaşlarına şu uyarıda
bulunuyor:
"Ürettiğimiz ürünlerin kendi ül-
kemiz içerisindeki satış grafikleri-
niarttınhak ve sonucunda bu ürün-
leri kaliteli dünya ücünlerihaline ge-
tirip trendimizi yükselterek bunla-
n dış ülkelere satmak, Amerika 'nın
sağlıklı ekonomik döngüsünü sağ-
lamamız için gereken en temel
şarttır. Şayet, bu şartı yerine ge-
tirmezsek, 100 milyar dolariık bir
dışsatım gelirimizden vazgeçme-
mizgerekmektedir. Bu da milyon-
larca Amerikalının işlerini ellerin-
den almak, tüm askeri ve sivilya-
tınmlan baltalamak, yani Ameri-
ka'nın çöküşünü hazırlamak de-
mektir."
Türkiye'deki Yerli Mallar Hafta-
sı ile dalga geçenler, isterierse bu
makalenin tam metnini USlAD'dan
elde edebilirier.
ISIK KANSl
Ortüşen değerlendirmelerGerek kimi hükümet sözcülerinin,
gerekse MİT Müsteşan Şenkal Ata-
sagun'un Kürtçe televizyon yayını
yapılmasına ilişkin çıkışlarına Türk
Silahlı Kuvvetleri'nin soğuk baktığı ge-
çen hafta Genelkurmay Başkanlı-
ğı'nın yaptığı açıklama ile kesinlik
kazandı.
TSK, neden böyle birtavır içinde?
Eski Harp Akademileri Komutanı
emekli Orgeneral Necati Özgen'in
Müdafaa-i Hukukgazetesinin 1 Ara-
lık tarihli sayısında yayımlanan yazı-
sı, sanınz bu soaınun yanıtını veriyor.
Özgen yazısında, PKK örgütüne
ilişkin sayısal bilgiler veriyor:
"Yurtiçinde bölgeyi ve araziyi iyi
bilen 500-1000 kişilik küçük gnıplar
halinde faaliyetlerini sürdürmektedir.
Halen Kuzey Irak'ta 4500, Iran'da
1000, Suriye'de 50-100 kişi olmak
üzere 6300-6500 civannda terörist o/-
duğu değertendirilmektedir."
Ozgen, örgüt üyelerinin güncel fa-
aliyetlerini irdelerken de şu sapta-
malara yer veriyor:
"Bölücülük hareketinin ana bek-
lentisini, silahlı hareketi siyasallaştır-
mak ve Türkiye'nin AB'ye girişini teş-
vik etmek ve siyasi çözümü AB için-
de aramak olarak değerlendirmek
gerekir. Dış ve iç destekli bölücülük
hareketinin bittiğini düşünmek hata
olur."
Özetle.. silahlı terörün bitmediği-
ni vurgulayan yazının "AB'nin öne
sürdüğü koşullardan en ağın Kürtçe
eğitimdir" ara başlığının altındaki gö-
rüşler de, Avrupa Biriığı ile ilişkiler gün-
deme geldiğinde TSK sözcüleri ta-
rafından sık sık dile getirilen "üniter
yapıya dokundurmayız" temasına bir
anlamda açıklık getiriyor:
"Ülke bihiğinin temeli dil birliğidir.
Kürtçe eğitim hangi seviyede yapı-
lacaktır? llköğretim seviyesinde ya-
pılırsa üniter devletin sonunun baş-
langıcı olur. Türkçe bilmeyecek ve-
ya az bilecek bir kişinin vali, subay,
hâkim, devlet memuru olarak yur-
dun diğer köşelerinde görevyapma-
sı ne kadar mümkündür? Kürtçe eği-
timin süresi, zamanı, seviyesi, iste-
ğe bağlı olup olmaması, verileceği
bölgeler iyi düşünülmelldir.
Kürtçe eğitim; ülkenin birlik, bera-
beriik ve bütünlüğüne vurulacak en
büyük zarar olacaktır. Bu bakımdan
çok iyi değerlendirilmelidir."
Emekli Orgeneral özgen, önerile-
rini sıralarken de Kürtçe televizyon
konusuna değiniyor:
"Kürtçe radyo, TV ve Kürtçe eği-
tim talepleri hassasiyetle takip edil-
meli, bu konuda kararlı davranılarak
taviz verilmemeli (Devlet, kendi eliy-
le ülke içinde farklı bir millet yaratsın
isteniyor)."
Kuşkusuz bu görüşler özgen'in ki-
şisel düşünceleri, ama TSK'nin son
dönemdeki değerlendirmeleri ile ör-
tüşmesi açısından önemli.
Genel-iş Sendikası'nın hazırladığı
"Avrupa Bihiği ve Emekçiler" başlık-
lı kitapçık, AB'ye girildiği takdirde
üzerimize dokunulacak sihirli değ-
nekle biranda özgürleşeceğimiz, de-
mokratikleşeceğimiz yönündeki sav-
lara emeğin gözlüğüyle bakıyor.
örneğin, AB'nin anayasası olarak
nitelendirilen asli hukuk kurallannda,
emek ile sermaye arasındaki ilişkile-
ri düzenleyen iş hukukuna yönelik ko-
nulann "nadiren" düzenlendiği belir-
Emeğin AB'ye bakışıtiliyor "Avrupa BiriiğiAnlaşması (ABA)
ve Sosyal Politikaya İlişkin Anlaşma
(SPİA) asli hukuk kurallannı oluşturan
anlaşmalardır. SPİA, çalışmakoşulla-
n kavramı içine girmelerine rağmen;
ücret, örgütlenme özgürtüğü ve grev
konulanna ilişkin düzenlemeleri ça-
lışma koşullan kavramı dışında tut-
makta, AB'nin bu konularda düzen-
leme getirme yetkisi olmadığını ka-
bul etmektedir. SPlA'nın4. maddesi-
ne göre Avrupa düzeyinde işçiler ile
işverenlerarasındaücretler, örgütlen-
me hakkı ve grev hakkı konulannda da
sözleşme yapma hakkı yoktur. Böyle
bir haklan olmadığı gibi, bu yoldan
komisyon ve konseyin bu türsözleş-
meyi, bağlayıcı bir Avrupa hukukuna
dönüştünrıesini de isteyemezler."
Genel-lş'in kitapçığında, bu düzen-
lemeler ya da bir başka deyişle "dü-
zenleme yapamama" hükümlerinin
anlamı pek yerinde deyimlerle yo-
rumlanmış: "Bu düzenlemeler, eme-
ğin Avrupası mücadelesinin kurumsal-
laşmasının önlenmesinden başka bir
şey değildir. Sermaye bütünleşip ulus-
lararasılaşırken sonın yok, emek bir-
leşikmücadeleye, uluslararasılaşma-
ya kalkarsa sonın var."
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞtPAL
2000 Yılı SSK En Az ve
En Çok Yaşlılık Aylıkları
Kasım 2000 için TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) yüzde 3.7
(binde otuz yedi) olarak açıklandı. SSK malullük, yaşlılık, dul
ve yetim ayhklan artışı, Ocak 2000'den geçerli olarak, Sosyal
Güvenlik Reformu Yasası diye tanıtılan, 4447 sayılı yasada yer
alan Ek Madde 38 ile TÜFE'ye bağlandı. Maddeye göre
SSK'ce bağlanan gelir ve ayhklar "her ay bir önceki aya göre
Devlet Istatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel
' yılh "kentsel yerler tüketici fiyatlan endeksi artış oranı kadar
arttuılarak belirlenir".
Ocak 2000'de başlayan bu uygulama, Aralık 2000'in sonun-
da bir yılını tamamlamış olacaktır.
Aralık 1999-K.asım 2000 arasını kapsayan TÜFE'ye göre
Ocak-Aralık 2000 dönemindeki en az ve en çok SSK yaşlılık
aylıklan:
SSK (2000 YILI EN AZYAŞLILIK AYLIĞI) ~~
Aytar
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
Hazıran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ektm
Kasım
Aralık
Toplam
Ortalama
Artış
%
% 5.90
% 4.90
%3.70
%2.90
% 2.30
%2.20
% 0.70
%2.20
%2.20
%3.10
%3.10
%3.70
%36.90
%3.08
TL
4.695.810
4.130.005
3.271.385
2.658.929
2.169.961
2.123.354
690.476
2.185.258
2.233.334
3.216.204
3.315.906
4.080.383
34.771.005
2.897.584
Yeni
Aylık
84.285.810
88.415.815
91.687.200
94.346.129
96.516.090
98.639.444
99.329.920
101.515.178
103.748.512
106.964.716
110.280.622
114.361.005
1.190.090.438
99.174.203
Sosyal
Yar. Zammı
4.690.000
4 690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
56.280.000
4.690.000
Toplam
Aylık
88.975.810
93105 815
96 377.200
99 036.129
101.206.090
103.329.444
104.019.920
106.205.178
108.438.512
111.654.716
114.970.622
119.051.005
1.246.370.438
103.864.203
SSK (2000 YILI EN
Aylar
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
Hazıran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekım
Kasım
Aralık
Toplam
Ortalama
Arbş
%
%5.90
%4.90
%3.70
%2.90
%2.30
%2.20
%0.70
%2.20
%2.20
% 3.10
% 3.10
%3.70
%36.90
%3.08
TL
9.132.315
8.031.948
6.362.123
5.171.030
4.220.096
4.129.455
1.342.824
4.249.845
4.343.342
6.254.807
6.448.706
7.935.445
67.621.937
5.635.161
ÇOK YAŞLILIK AYLIĞI)
Yeni
Aylık
163.917.315
171.949.263
178.311.386
183.482.416
187.702.512
191.831.967
193.174.791
197.424.636
201.767.978
208.022.786
214.471.492
222.406.937
2.314.463.481
192.871.957
Sosyal
Yar. Zammı
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
56280.000
4.690.000
Toplam
Aylık
168.607.315
176.639.263
183.001.386
188.172.416
192.392.512
196.521.967
197.864.791
202.114.636
206.457.978
212.712.786
219.161.492
227.096.937
2.370.743.481
197.561.957
Gevaşlı
öğrencilerin
isteği
Van'ın Gevaş ilçesindeki
Atatürk ilköğretim Okulu Mü-
dürü Süleyman Aksoy'dan
mektup geldi:
"Bizler Van'ın Gevaş ilçe-
sinde Atatürk llköğretim Oku-
lu 'nda eğitim-öğretim yapma-
ya çalışan öğretmen ve öğ-
rencileriz. Okulumuzdaki araç-
gereç eksikliği yüzünden iste-
diğimiz eğitim-öğretimi ger-
çekleştiremiyoruz. Bilgiçağın-
da olmamıza rağmen bu çağı
yaşayamıyor ve yaşatamıyo-
ruz. Amacımız çocuklanmıza
en iyi eğitimi vererek ileri ülke-
lerin seviyesine ulaşmak, on-
lara iyi bir gelecek sağlamak-
tır. Fakat bakanlığımızın ola-
naklan sınıriı olduğundan oku-
lumuza istediğimiz araç ve ge-
reçleri alamıyoruz. Bu konuda
duyarlı çevrelerden destek
bekliyoruz."
Aksoy, okulun gereksinim-
lerinin dökümünü yapmış:
"Ansiklopedi, öykü kitapla-
n, kırtasiye, video-televizyon,
tepegöz-slayt makinesi- foto-
kopi makinesi; bilgisayar, elekt-
ronik daktilo, inşaat boyası,
bayrak, laboratuvar malzeme-
si, bando malzemesi, giysi; er-
kek-kız takımı için eşofman,
forma, şort, çorap; voleybol,
basket ve futbol kale filesi;
cimnastik kasası ve minderi."
Gevaşlı çocukların gözleri
yollarda... Sizden gelecekleri
bekliyoriar!
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakCa turk.net
« •':
htp yA£A//zlt/£.
HARBt SEMİH POROY semihporoyo yahoo.com
rfrr
BULUT BEBEK NURAYÇİFTÇÎ
Yanı şirndi,
rmıhalifleri hücreyc Itûyacat
yer açabtimefc için
kit'iUer'ı aramjza mı
KEDt LEVO APTVLİKA
İLAN
T.C. ;
' ^ ?
SAKARYA 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2000/845
Davacı Selma Erkıran vekili Av. Hikmet Epözdemir tarafın-
dan açılan gaiplik davasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin eşi, muris
Mehmet Erkıran'm 1998 yılında çalışmak üzere önce Istan-
bul'a daha sonra Adapazan'na geldiğini, inşaatlarda işçi ola-
rak çalıştığını, 17.08.1999 tarihindeki depremden sonra eşinin
Mehmet Erkıran'dan haber alamadığım, depremde ölüp toplu
mezarlara gömüldüğü kuşkıısunu taşıdıklannı, depremden bir
yılı aşkın süre geçtiğinden gaiplığine karar verilmesini istemiş
olmakla;
Diyarbakır ili Lice ilçesi Kelvan Mah. C.05/02, K. 78, S. No:
23'te kayıth Mehmet Tahiroğlu Meyase'den olma 01.01.1948
D.lu Mehmet Erkıran'ı tanıyan, yerini bilen, bu kişiden habe-
ri olanlann (bir sene) içersinde Sakarya 2. Asliye Hukuk Mah-
kemesi'nin 2000/845 esas sayılı dosyasına haber vermeleri
ilanolunur. 23.11.2000 v
. ,-.;
Basın: 74733
LOZAN
L.A/21 G-İPİYOfZfMJŞ.
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 11 Araltk
SOLZENITS/N DOGÜU
1S18'O£ 8U6ÜAİ, ÛNLÜ SSCB'Lİ KOMAKICI ALâKSAHOR. SOL-
ZBUİTSİN, KAFKASYA'DA DO6DU. İYİ BİR ÖGBENİM GÖHeC€)
OUW SOLZENİTSİN,E. DÜNYA SAVAŞl'UM SU8AY OLAKAJC
ILBfii HATIARM ÇAKfiŞACAK, ANCAte, İ34S'TB STAlİAl'l
BLEŞTİREM BİR MEKTU8U H£DEHiyL£ B r/L fCADAH HA-
PİSJE VESİBİRYA'M SÜISGÜNPE &UACAKT7R. SERBSST
BtflAKJLtHKmN S&MB4 rAZMAYA BAŞLAYAhl SOC2E-
MİSTİ», ÖZGÜRLÜK tZAVEAMi İÇIM MÛCAOELB EDECEK,
BU PA, YAP/rLA&AJ/N ÇO&UNUU ÜUCESİNPS yA -
ytMLANAMAMASIHA NBPCM ÛLAC/\ICnl?.BAT1PA
BASILAN ROMAMIAR/YIA 197O 'T£ NOBEl.
ÖDÜLÜNÜ KA2AMACAK, BUNU 1974- 'TE
ÜUiESİMİN VATAUPAÇUĞ'MDAM ÇJKA-
RJLMASI İ2LJyEC£/Oİ£..
Sa§4a, gacJkmif fjoktltdâtü firmmdt.,
YAKLAŞIM
HIFZI TOPUZ
Globalleşmenin Hedefi
Şimdi de Milli Eğitim
UNESCO'da eğitim sektöründen sorumlu Ge-
nel Müdür Yardımcısı Jacques Hallak'ın geçen-
lerde açıkladığına göre globalleşme şimdi de mil-
li eğitime el atıyor. Çünkü dünyada heryıl milli eği-
time harcanan paraların tutarı iki trilyon dolar.
Bu hiç de küçümsenecek bir pazar değil. İki tril-
yon dolar dünya gelirlerinin 20'de birini oluşturu-
yor. Çokuluslu ortaklıklar bu paraya göz dikmiş
durumdalar. Çünkü bu paranın ancak beşte biri
özel sektöre gidiyor. Yani, kamu sektörünün elin-
de her yıl bir trilyon 600 milyon dolar var. Global-
leşmenin hedefi, bu parayı kamusal kuruluşlar-
dan alıp özel sektöre devretmek. Anlaşılıyor mu
şimdi özel girişimcilerin okullan ve okul kitaplan-
nı ele geçirmek için verdikleri savaşımın önemi?
Bütün okulları ve üniversiteleri özelleştirmek ve
kitap basımını tümüyle özel sektöre devretmek için
basıyorlar yaygarayı.
Devlet okullarının genelde kötü yönetilmesi,
öğretmen aylıklarının düşüklüğü özel sektörün ve
çokuluslu ortaklıkların ekmeğine yağ sürüyor. En
nitelikli hocaları onlar ele geçirmeye çalışıyorlar.
Başan oranı onlarda daha yüksek. İyi de.. ya öğ-
renim masraflan? Bunları karşılamak için ya çok
varlıklı olmak ya da çok büyük sıkıntılara katlan-
mak gerek. Parayı veremeyen okuyamıyor. Eği-
tim varlıklı kişilerin tekeline giriyor. Bu tabii onla-
rın umurunda değil.
Büyük Fransız devrimcisi Darrton ne demiş? "Ek-
mekten sonra halkın ilk gereksinimi eğitimdir" de-
miş. Ama o zaman bunun bir gün nasıl bir para
işi olacağını düşünmemiş. Globalleşme yandaş-
lan bugün eğitimi, sağlıktan sonra ele geçirilme-
si gereken son kale olarak görüyorlar. Azgelişmiş
ülkelerde bile türlü olanaksızlıklar içinde yapılmış
okulların özel sektöre devredilmesi için çalışma-
lar var. Düşen kalelerin başında Fildişi Kıyısı yer
alıyor: Ortaöğretim okullarının yüzde 6O'ı özel-
leştirilmiş durumda.
Onlann gücüyle okul, ekonomi hizmetinde bir
makineye dönüşüyor. Kamusal eğitimin bile he-
deflerini ve yöntemlerini onlar saptıyorlar. Pat-
ronlar eğitimle pazar ekonomisi arasındaki ilişki-
nin geliştirilmesine çalışıyorlar. Onlara göre eği-
tim, yarınların uysal personel kadrolarını yetiştir-
mek için en güçlü araçtır. Bu yeni tür eğitim, iş-
levselliğe dayanıyor. Orada genel kültür dersleri-
ne yer yok. Gençlere dünya görüşü verilmiyor. öğ-
rencileryalnız kendi çevrelerini tanıyorlar. Dünya
sorunları onları pek ilgilendirmiyor.
UNESCO istatistiklerine göre 1950'de bütün
dünyadaki okullarda ve üniversitelerde okuyan öğ-
renci sayısı 250 milyonmuş. Bugün bu sayı yak-
laşık 1 milyar 300 milyon.
Yalnız yükseköğretimdeki öğrenci sayısı aynı sü-
rede 6.5 milyondan 90 milyona yükselmiş.
Çokuluslu ortaklıklar bunu yeni bir pazar ola-
rak görüyortar.
Kamu kesimindeki eğitim bütçeterirtdöki artış
hiç yok denecek düzeyde. Özel sektördekî har-
camalar ise yüzde 8-24 oranında artmış. Yani, dev-
let bütçesindeki paralar hep aynı, özel sektörde
ise gittikçe artıyor.
Liberal ekonomiyi savunanlar devletin düzen-
lediği eğitimin düşük nitelikte olduğunu, çağını yi-
tirdiğini ve günün koşullanna uymadığını öne sü-
rüyorlar. Bu görüşün doğru yanları olabilir, ama
çare, devletin bedavaya ya da çok ucuza sağla-
dığı kamu hizmetinden vazgeçmesi değil, eğiti-
me yeni bir düzen vermesi olmalıdır.
Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı bır-
kaç hafta önce Leyla Tavşanoğlu ile yaptığı bir
konuşmada Dünya Bankası'nın hazırlamış oldu-
ğu 300 milyon dolarlık bir eğitim projesinden söz
ettikten sonra, "Türkiye'deyılda 100 milyon civa-
nnda ders kitabı basılır. Bu, sömürünün çok bü-
yük döndüğü bir alandır" diyordu. Işte bütün
dünyada sömürüye açık bir alan.
Yine Mustafa Gazalcf nın belirttiğine göre son
yıllarda eğitime bütçeden ayrılan pay yüzde
14'ten yüzde 7'ye düşmüştür. Bunun da yüzde
80'i maaşlara gitmektedir.
Demek ki, biz ne yapıyoruz? özel sektörün ve
globalleşmenin Türkiye'de egemen olması ve sö-
mürü düzeninin geliştirilmesi için elimizden ge-
leni yapıyoruz.
Eğitimde özel sektöre, çokuluslu ortaklıklara
ve globalleşmenin yeni patronlanna hoş geldin
deriz.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDAıNSAĞA:
1/Işık açıp ka-
pamakyoluyla
işaretler vere- 2
rek anlaşmayı 3
sağlayan aygıt.
2/ Asya'da bir
göl... Acıklı. 3/
Yeniçerilerin
giydikleri üst-
lük... Yapma.
etme. 4/ Kesi-
len ağacın yer- „
de kalan kütük
dibi. 5/ Hintkenevirin-
den elde edilen uyuş- 1
turucu madde... Rüz- 2
gâr. 6/"Geçme namert 3
köprûsûnden — apar- .
sınsuseni"(Diyarba-
kırhSaitPaşa)...Hile.
düzen. II Kayak...
Anadoluhalklannınen
eski ana tannçası...Tü- 8
mör. 8/ Muğla'nın bir 9
ilçesi... Alman faşisti. 9/ Canlı hücrelerin ana mad-
desini oluşturan, karmaşık yapılı doğal madde.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Sıcakhğa ve kimyasal etkilere dayanıklı bir tür cam.
2/ Karakter... Bir gözü kör olan. 3/ Bir inceleme so-
nucunu içeren yazı... Uluslararası Çalışma Örgü-
tü'nün simgesi. 4/ Sıcaklığı çok yüksek ya da çok
düşük olmayan... "Kırmızı bir — oluyorsoluğum"
(Cemal Süreya). 5/ Asurlular tarafından kurulan ti-
caret kolonilerine venlen ad. 6/ Adın durum ekle-
rinden biri... Halk edebiyatmın en yaygın şiir türü.
7/ Hz. Muhammed'in aile üyelerine verilen ad... En
kısa zaman süresi. 8/ Dar, uzun ve hafif bir yanş ka-
yığı... Divan şiirinin ölçüsü. 9/ Avrupalılann Çin
devlet memurlanna verdikleri ad.