Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 ARALİK 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
SolmazKamuran 'Kiraze'de Yahudilerin Osmanh'dakigenelbirportresiniçiziyor
'Göç, günümüze kötü bir miras'KûltûrServisi- Tarih başanlarla ba-
şansızlıklarla, uğrunda ağır bedeller
ödenerekyazılmış. Birçok iktidar ent-
rika, aşk ve çıkar üçgeninde kuşakla-
nn kaderlerini belirlemiş. Solmaz Ka-
nnıran, 'Kiraze'de bu konuyu tarihi bir
çerçevede ele alıyor. 'Kiraze' 1492
yılında Katolik dünyasının baskısı
üzerine Ispanya'dan kovulan binlerce
'Seferad Vahudisi'nın Osmanlı împa-
ratorluğu'na sığınmak üzere çıktığı
çilelı yolculukla başhyor. Kitap, yol-
culuk sonunda hayatta kalabilenlerin
yeru yurtlannda sosyal ve ekonomik
yaşama getirdiği hareketi, toplumda
geldikleri yeri göç ve mûlteci olgula-
nyla ele alıyor.
- 'Safıye Sultan' çevirikrinden son-
ra yine tarihi bir temele oturan 'Kira-
ze'yiyazduuz. Tarihe yakm Uginizin ne-
deninedir?
SOLMAZ KAMURAN - Bir 'haT
var, yani şu an yaşadığımız durum.
Bu 'hal', 'geçrnis' ve bir de gelecek var.
Yeryüzündeki yaratıklardan bu geçmiş-
le gelecek arasında bir bağlantı kunıp,
geçmişı değerlendınp gelecekle bağ-
lantı kurabilen, gelişimi sağlayabilen
bir tek ınsan var. lçinde bulunduğumuz
hali daha renkli, daha boyutlu yaşaya-
bilmek için mutlaka geçmişi de bilmek,
değerlendirmek gerekiyor. Tarihi bıl-
mezsek, bugûnü ve geleceği de de-
ğerlendiremez ve anlayamayız.
- 'Kiraze'yi yazma fıkri nasıl oluş-
tu?
KAMURAN - Yapısal olarak hak-
sızlığa uğrayan insanlann yanmda ol-
mak gibi bir tarafim var. Çaresizlik tüm
dünyada ortak olan bir şey. 'Kiraze'
de haksızlığa uğrayan ve ülkelerini
terk etmek zorunda kalan insanlann
tarihi çerçevede bir öyküsü. Bu bugün
de böyle. Buna kayıtsız kalamadım.
- Özeffikle kadm karakterler daha
öndegibL
KAMURAN - Böyle bir amacım
yoktu. 'Bir Levreklskeleti' ve 'Kira-
ze' çok karakterlı romanlar. Kadın ol-
duğum için kadınlan daha öne çıka-
nyor olabilinm, ama buna rağmen
olaylar sadece kadın karakterlerin et-
rafında gelişmiyor.
'İktidar kavgası değjşmiyor' ~
-Kuşaklann kaderlerini 'aşk', 'ent-
rika' ve 'çıkar' üçgeniyle behrle\
T
en ik-
tidarlan nasıl değerlendiriyorsunuz?
KAMURAN - Bu kuşaklar önce-
likle din sömürûsü altındalar. tnsan-
lara dini inançlan uğruna savaşmala-
n gerektiği empoze ediliyor. Din ve
mezhep kavgalan uğruna binlerce ın-
san ölüyor. Oysa IsabeL 8.Henry, Şart-
men ya da Kanuni Sultan Sükyman
için ölüyorlar. Olmazsa vatan ıçın,
toprak için deniliyor ve bu sıradan in-
sanlar hayatlan hiçe sayılarak kulla-
Ta,
(Fotoğraf: NEZAHAT EKMEKÇİ)
arihi gerçekleri zorlamadım ama zorlayabilirim de, ben bir
romancıyım. Tarihle ilgili bir şeyler yazınca, özellikle de bu
Osmanlı tarihi olunca çok kızılıyor. Neden bu kadar özdeşleşiyorlar
500 yıl önce olmuş olaylarla, anlamıyorum. Tüm istedikleri,
Osmanlı sultanlarına laf gelmemesi. Ülkemizde bu konuda çok
tutucu davranıhyor. Kazandıklan başanlan takdir etmekle birlikte,
kendileri şu anda yaşasalar ellerini bile sıkmam.'
nılıyorlar. Farkında olmadan sürükle-
niyorlar. Sürüklenmek, inisiyatifin
başkalannın elinde olması çok acı.
Bugün de aynı sorunlar var dünyada.
Bu yüzden sivil toplum örgütleri çok
önemli
- Kitabınızla o günün tarihini temel
alarak günümüze bir göndermedebu-
hınduğunuz söylenebilir mi?
KAMURAN - Elbette. Doğada ve
ınsan yaşamında her şey değişiyor.
Ama değişmeyen bazı şeyler de var.
Güç kavgası, iktidar kavgası. Yöneten-
ler ve yönetilenler var. Yönetenler ol-
duğu sürece değişmemesi istenen bir
şey daha olacaktır. Statüko, yani yö-
netenler kendi durumlannın asla de-
ğişmemesini ısteyecekler. Geçmişte
de bu böyleydı, şimdi de bu böyle.
Bu noktada yazar, bütün bu durağan-
lığa, koşullanmaya karşı çıkması ge-
reken, o koşullanmalar için en azın-
dan bir soru işareti uyandırması gere-
ken insandır. Dolayısıyla yazar, apo-
litik anlamda hayatın içinde, hayatın
tümüne karşı objektıf olan bir muha-
hftir ve muhalıf olanlann yanında olur.
- 'Kiraze'de olaylan neden, günü-
müzdedeyabancı olmadığımız göç ol-
gusu ile örtüştürdünüz?
KAMURAN - Bugün dünyada bü-
yük bir mülteci grubu var. Çözüm
bekleyen büyük bir problem bu. Yok-
sul ülkelerden gelır düzeyi yüksek ül-
kelere göç var. Orneğin, Küba, Filipin-
ler. Hollanda'da TIR'lann içinde ölen
göçmenler, Sırp vahşeti sonucu göç
eden Bosnalılar var. Ya kendi ülke-
mizde, Güneydoğu'dan büyük şehir-
lere göç eden ve uyum sağlayamaya-
rak varoşlar oluşturan insanlar. Bu
göçmen grubu içinde büyük bir çoğun-
luğu da kadınlar ve çocuklar oluşru-
ruyor. Göç olgusu geçmişten günü-
müze kalrruş kötü bir miras.
Varhkh ve çahşkan Yahudiler
- Osmanh tmparatortuğu görkem-
H bir hamilik yaparak bu göçmenleri
topraklanna davet ederek neyi anıaç-
lamıs?
KAMURAN - Engizisyondan ka-
çan bu Ispanyol Yahudilerinin geldi-
ği dönemde aynı zamanda Magrebi-
ler var. Oradaki Müslüman Araplar
da aynı Katolik baskısıyla karşılaşıyor-
lar ve ülkeden atılıyorlar. 2. Beyazıt'tan
onlan aldırması ıstendiğınde, o sıra-
larda kardeşi Cem Sultan'ı öldürtme
planlan yapan ve bunun için çok pa-
ra harcaması gereken 2. Beyazıt pa-
rayı vermiyor ama kendi imkânlany-
la gelebileceklen ülkeye kabul etmek-
ten de geri kalmıyor.
Özellikle Yahudiler, varlıklı, çalış-
kan, gelişmiş insanlar. Gelebilenler
parasız pulsuz gelse de bir birikimle
gelmiş, işlerinde uzman insanlar. Yal-
nız 2. Beyazıt döneminde değil, daha
Fatih döneminden bu yana Yahudiler
Osmanlı împaratortuğu'na davet edi-
liyorlar. Bu çok akılsızca bir kabul
ediş değil. Neresinden bakılırsa bakıl-
sın çok olumlu bir tavır o dönem için.
Şehrin sosyal ve ekonomik yaşamına
canlıhk ve bereket kanyorlar. Umulan
en büyük fayda da bu olsa gerek. Me-
sela, tarihçiler o dönemde silah sana-
yiinin gelişmesıni Seferad Yahudile-
rine bağlıyorlar.
- 'Kiraze' karakterini Yahudilerin
Osmanh'daki kimliğL yansmıası ola-
rak değerkndirebilir miyiz?
KAMURAN - Kitapta Yahudilerin
Osmanlı'daki genel bir portresini çiz-
diğim doğru. Onlan birleştiren, bağ-
lı olduklan güçlü gelenekleri. Çünkü
yerleşikbiryurtlan yok. Bulundukla-
n ülkeye uyum sağlayarak yaşıyorlar.
Ama 'Kiraze', tüm Yahudilerle özdeş-
leştirmek adına yaratmadığım, kendi
ritüelinde yaşayan bir kadın karakter.
'Sistemin kurbaru olmuşlar'
- Bazı tarihçüerin, tarihi dönenüer
çerçevesinde hayaii karakterlerle roman
yazılmasını eleştirmeleri hakkında ne
düşünüyorsunuz?
KAMURAN - Edebiyat dışı insan-
lann, edebıyatla ilgili fikir yürütme-
leri de herhalde demokrasinin bir ge-
reğidir diye düşünüyorum. Tarihi ger-
çekleri zorlamadım ama zorlayabüi-
rim de, ben bir romancıyım. Tarihle
ilgili bir şeyler yazınca, özellikle de
bu Osmanlı tarihi olunca çok kızılıyor
Neden bu kadar özdeşleşiyorlar 500
yıl önce olmuş olaylarla, anlamıyorum.
Tüm istedikleri, Osmanlı sultanlanna
laf gelmemesi. Kazandıklan başanla-
n takdir etmekle birlikte, kendileri şu
anda yaşasalar ellerini bile sıkmam.
Çocuklannı öldürmüşler, kardeşleri-
ni boğdurtmuşlar. Bizim ülkemizde
bu konuda çok tutucu davranıyorlar.
Şimdi çevreyle ilgili bir roman üze-
rinde çalışıyorum. O yayınlandığmda
da coğrafyacılaf", deniz biyologlan b -
zacak mı? Yazar smırlanamaz. Mese-
la Fransa'da Napolyon'un aleyhinde btr-
kaç saür geçti diye insanlar ayağa kal-
karlar mı? 8. Henry veya EKzabetiı'le
ilgili bir yığın kitap vardır. Aynca ben
'Kiraze'de, Avrupa saraylanmn da o
dönemde pek elle tutulur yani olma-
dığını da yazdım. Hıristiyan âleminin
başı olmuş, Aleksandr Borgia'yı yaz-
dım. Onun cinsel tercihlen, ensestli-
ğiyle ilgili birçok kitap var.
'Kiraze' bir ayda 15 bin sattı ve
bellı kı daha da satacak. Tek baskı
yapsaydı bu kadar kızacaklar mıydı?
Kraldan çok kralcılar. Onlar da ınsan-
dılar. Üstelik ikridann içine doğmak
çok zordu. Belki onlar da bunu iste-
mezlerdı.
Orneğin, 2. Sefim, 3. Murat kendi-
lerini, ilgi alanlan ve yetenekleri yö-
nünde geliştırebilirdiler. 3. Murat'ın
düşünce üzenne çok önemli kitapla-
n vardır. Sistemin kurbaru olmuş du-
rumdalar. Ben onlann çaresizliğini,
iyi veya kötü taraflan olabileceğini
vurgularnak istedim. Biryazann iyı ol-
duğu, kalıcı olduğu zamanla bellı olur.
Bunu hiç kimse tayin edemez.
İŞ SANAT'TA BU HAFTA ÜÇ KONSER GERÇEKLEŞECEK
'Brabeck üe bir aksam'
KültürServisi- tş Sanat'ta bu hafta Uto Ug-
hi yönetiminde I Filarmonici Di Roma Or-
kestrası ve 'Miras'tan sonra cuma akşamı
Dave Brubeck'in konsen gerçekleşecek.
Italyan stilı keman virtüözlügünün yeni
mirasçısı, günümüzün en önemli kemancı-
lanndan biri olarak gösterilen Uto Ughi, I Fi-
larmonici Di Roma Orkestrası ile birlikte
yann Iş Sanat Kültür Merkezi'nde bir kon-
ser verecek. Amsterdam Concertgebouw,
Boston Senfoni, Philadelphia Orkestrası,
New York Filarmoni gibi önemli orkestralar-
la ve Sir CoKn Davis, Rost-
ropoviç, Zubin Mehta,
Kurt Masur gibi şeflerle
çalışan Ughi, konserlerin-
de genellikle 1744 yapımı
bir Guameri 'Caripto' ve
1701 yapunı bir Stradiva-
rius keman çahyor.
I Filarmonici Di Roma
Orkestrası, Santa Cecilia
Orkestrası'nın üyelerinden
bir grup müzisyen tarafın-
dan kuruldu. Orkestra, üs-
tün sanatsal yorumuyla
'Caelsia' kültür ve sanat
ödülünün sahibi oldu. Ro-
ma Kent Konseyi ve Avru-
pa Parlamentosu tarafın-
dan da ödüllendirildi.
Şef ve solist Uto Ughi
yönetimindeki orkestra, bu
konserde Boccherini'nin
'Sinfonia La Casa del Di-
volo', Viotti'nin 'Keman
Konçertosu No: 22' ve Mo-
zart'ın 'Keman Konçertosu No: 5' başlıklı
eserlerini yorumlayacak.
Osmanlı döneminin en eski müzık eserle-
rinin yani sıra Cumhuriyet sonrası eserlerin
de seslendirileceği "Miras - 14-20. Yûzyü
Osmanh'dan Günümüze Klasik TürkMusi-
Idsi" başlıklı konser ise çarşamba günü saat
19.30'da Iş Sanat'ta yer alacak. Şenol Filiz
(ney), Birol Yayla (tambur), Samim Karaca
(ud), Taner Sa>acıoğhı (kanun), Lütfiye Özer
(kemençe) ve Münip Utandı'nın (vokal) ka-
tılacaklan konserde Hafiz Post'tan Itri'ye,
Tunburi Osman Bey'den Münir Nurettin
Sdçuk'a uzanan hestecılerimizin eserleri
80'inci yaşını kutiayan Brubeck'in
konseri cuma günü saat 19.30'da.
seslendirilecek.
Cazın efsane ismi piyanist ve besteci Da-
ve Brubeck ise cuma günü saat 19.30'da Iş
Sanat'ta. Bu yıl 80. yaşını kutiayan Dave
Brubeck, bu nedenle bir turne gerçekleştiri-
yor. 'Dave Brubeck ile Bir Akşam'konserin-
de ünlü cazcıya davulda Randy Jones, bas-
ta Alec Dankworth ve alto saksafon-flütte
Boby Miütello eşlık edecek.
tlk kez 'VVest Coast Cool' olarak tanımla-
nan giriftririmli,swing özelhkleri taşıyan mü-
ziğiyle tamnan Dave Brubeck, doğaçlama-
ya verdiği önem ve armo-
nilerindeki serüvenci yak-
laşımla, zaman içerisinde
modern caz tarihinde özel
bir yere sahip oldu.
1950'lere damgasını vu-
ran Dave Brubeck Dörtlü-
sü, cazın o dönemde üni-
versite kampuslannda po-
püler olmaya başlamasın-
daki en önemli neden ola-
rak gösterildi.
Brubeck Dörtlüsü,
Chaıüe Parker, Dizzy Gil-
lespie, Stan Getz gibi dö-
nemin büyük müzisyen-
leriyle yaptığı turneler ile
önemli bir hayran kitlesi
edindi. 1954'teTimeder-
gisine kapak olan Bru-
beck'in Leonard Bemste-
in yönetimindeki New
York Filarmoni Orkestra-
sı ile verdiği konser, uzun
yıllar cazseverlerin belle-
ğinden silinmedı. 1960'ta topluluğuyla bir-
likte, ilk düzensiz ritim denemelerini içeren
'Time Out' albümünü çıkaran Brubeck. bu
albümle birlikte 'TakeFive' ve 'BlueRondo'
gibi caz klasiklerine de imza attı.
Yaşamı boyunca dünyanın değişik ülkele-
rinde, farklı sosyal kesimlerinden dinleyici-
lere seslendi. 1968'de Dave Brubeck Dört-
lüsü'nün dağılmasıyla birlikte Gerry Mulli-
gan, Paul Desmond, Alan Davvson, Jack Six
gibi isimlerin de bulunduğu pek çok müzis-
yenle kayıtlar ve turneler gerçekleştiren Bru-
beck, zaman zaman oğullan Darius, Dan ve
Chris'ten oluşan ailesıyle birlikte çahyor.
Izmir'de 'Barok Yillar'
Kültür Servisi - Izmir Büyükşehir Belediyesi
bünyesindeki tzmir Sanat, ölümünün 250. yılı
olması nederuyle J. S. Bach yılı olarak adlandı-
nlan 2000 yüını, Bach'ı konuşmak ve Bach'ı din-
lemek için çıktığı yolda. 'Barok YıHar'm resmi-
ni çizen bir etkinlikler dizisıne ulaştınyor.
Etkinlikler kapsamında 11-17 Aralık tarihle-
ri arasında felsefe, müzik, resim, heykel, mima-
ri, edebiyat, tarih ve tiyatro üzerine konferans-
lar, Barok döneme ilişkin fihnler, Bach ve Ba-
rok müzik konserleri yer alacak.
Etkinliğın ilk günü, bugün saat 18.00'de 'Fel-
sefe ve Barok' konulu konferansta Prof. Dr. Do-
ğan Ozlem konuşmacı olarak yer alacak. Yann
saat 18.00'deki 'Barok Çağ'daMimarükvePlas-
tikSanatlar' başlıklı konferansı Prof. Dr. Sem-
ra Germaner sunacak. Günün bir diğer konfe-
ransı ise saat 19.00'da Prof. Dr. tnci Kayalı tara-
findan 'Tûrkiye'de Barok' üzerine gerçekleşti-
rilecek. Aynı gün saat 20.30'da ise Carios Sa-
ora'nın 'Goya' adlı fîlmi gösterilecek. 13 Ara-
hk akşamı saat 20.30'da Ayşegül Sanca ve Ayla
Erduran konseri gerçekleştirilecek. Barok Yü-
lar'ın 14Arahk
%
takiprogramındaisesaat 16.00'da
Üner Birkan'ın 'Barok Müzik', saat 17.00'de
Öoder Kütahyah'nuı 'Bach'ın Yaşamına ve Ya-
pıtlanna Balaş', Prof. Dr. Mehmet Ali Kıhç-
bay'm ise 'Aydmlanma Avrupası' üzerine kon-
feranslan gerçekleştirilecek. Gün, saat 20.00'de
tDOB Orkestrast konseri ile sona erecek. 15
Aralık günü saat 18.00'de Prof. Dr. Simber
Atay'ın 'Fotoğrafta Barok Duyarlıhk'. saat
19.00'da Atflla Dorsay'ın 'Barok Dönem Film-
fcri' başlıklı konferanslan yeralacak. Saat 20.30'da
ise Gerard Corbiau'nun 'Farinelli' filmi gös-
terilecek. 16 Aralık gününün konferanslannda
saat 14.00'te Cevat Çapan 'Barok Dönem fngj-
Bz Şiiri'. Laurent Thyssen 'Fransız Barok Ede-
biyaü' ve saat 16. OO'da Prof. Dr. Gertrude Du-
rusoy 'Ahnan Barok Edebiyaü' üzerine konuş-
ma yapacaklar. Saat 18.00'de iseAlain Corne-
au'nun 'Dünyanm Bütün Sabahlan' filmi gös-
terilecek. Etkinliklerin son günü, 17 Aralık'ta ise
saat 16.00'da Prof. Dr. MuratTtıncay 'BarokDö-
nem Hyatrosu', Arş. Gör. Nil Ünhı 'MoBere IV
yatrosu', GSF Öğrencileri ise 'OkumaTryatro-
su' üzerine konferanslar gerçekleştirecekler. Et-
kinlik, saat 20.00'deki AbinCorneau'nun 'Mar-
quise' fılmiyle sona erecek.
'Barok Yıflar' etkinliği süresince îzmir Sanat
Oditoryumu'nda Barok döneme ilışkın belgesel
ve tiy_atro videolan orijinal diilerinde gösterile-
cek. Ocretli gerçekleştirilecek konser biletleri ise
îzmir Sanat, Izelman gişeleri ve îzmirDevlet Ope-
ra ve Balesi gişelerinden alınabılir. Tel: (0232
483 56 52)
Abiffin Bderoğfu'nun
retrospektif resim sergisi
B Kültür Servisi - Türk soyut resminin önemli
temsilcılennden Abidın Elderoğlu'nun
retrospektif resim sergisi 26 Ocak'a dek Axa
Oyak Sanat Galerisi'nde yer alıyor. Kaligrafi
sanatından yaptığı sentez girişımleriyle tanınan '
Elderoğlu, Uzakdoğu ve Asya sanatlanndaki fırça
ustalığını ve formu ele veren net çizim becerisini
elde etmeyi amaçlamaktadır. Sanatçı Paris'te
öğrencisi olduğu Andre Lhote'un etkisiyle yan
kübizme dayalı, mitolojik kavramlan
biçimlendirdiği sembolik işler gerçekleştirmiş ve
kendine has bir resim dili gelıştirmiştir. Bu sergi
sanatçının hem erken hem de soyut dönemine ait
desen, suluboya ve yağlıboya çalışmalanm bir
araya getiriyor. (292 58 00)
Behzat Ay Yann Ödülü
• Kültür Servisi - Edebıyatçılar Derneği'nin
koordınatörlüğünde Behzat Ay adına öykü ödülü
düzenleniyor. Her yıl değişik bir yazın türüne
verilmesi tasarlanan Behzat Ay Yazm ödülü, 2001
yılında 'Öykü' dalında venlıyor. Ödülün seçici
kurulunda Talip Apaydın, Emın Özdemir, Adnan
Binyazar, Burhan Günel ve Elgiz Pamir yer alıyor.
Sonuçlann 25 Nısan 2001 'de açıklanacağı 'öykü
ödülü'nde adaylann en geç 31 Mart'a kadar
yayımlanmamış ve daha önce herhangi bir ödül
ahrıamış üç öyküyle, her öyküden altışar örnek ve
bir dilekçe ile başvurmalan gerekiyor. Her yıl
yeniden belirlenecek olan ödülün bu yılki tutan
300 milyon lira olacak. Ödül, yazann doğum yeri
olan Mersin'de, Içel Sanat Kulübü'nde
düzenlenecek bir törenle, plaket ve başan
belgesiyle birlikte kazanan yazara verilecek.
(Başvuru adresi: Edebiyatçılar Derneği Behzat
Av Yazın Ödülü Özveren Sok 3/8 Demirtepe /
ÂNKARA Tel:312 230 6734)
Margot Fonteynin özel eşyası
müzayedede
• LONDRA
(AFP)-Efsanevi
bale sanatçısı
Margot Fonteyn'e
ait bir çift bale
ayakkabısı, bir
gelinlik ve çeşitli
sahne
kostümlerinin
dahıl olduğu
eşyası, yann
'Christies'
müzayede
salonunda açık
arttırmayla satışa
sunulacak.
Satıştan 100.bin
pounddan (160.bin
Euro-140.bin
dolar) fazla bir
gelir elde edilmesi bekleniyor. 1991 yılmda
kanserden ölen Fonteyn'in arkadaşlan, sanatçının
eşyasınm özel koleksiyonculara parça parça
satılmasuıı engellemeye çalışıyorlar. Fonteyn'in
en yakın arkadaşlanndan biri olan Patricia
Jellicoe, hükümete bir müzede sergilenmek üzere
tüm koleksıyonu satm almalan yönünde bir
çağnda bulundu. 1934 yıluıda Londra'da dünyaya
gelen Margot Fonteyn, 15 yaşında 'The Vic
Wells' bale grubuna katıldı. Rus dansçı Rudolph
Nureyev ile birlikte 15 yıl boyunca dünyanın her
yerinde gösteriler yapan Fonteyn, özellikle
'Giselle', 'Kuğu Gölü', 'Uyuyan Güzel' gibi
klasik eserlerdeki performanslanyla tanmdı.
Amenikan Rlm Enstitüsü'nden
yeni sinema ödülleri
• LOS ANGELES (AFP) - Amerikan Film'
Enstitüsü, sinema dünyasma yeni ödüller
kazandırmayı amaçhyor. 9 Ocak'ta açıklanacak
ödüller, tarihsel bir bakış açısıyla sinemaya ait her
dalda gelişimi amaçhyor. Enstitü, sinema
sanatının ilerlemesine katkıda bulunan ve
Amerikan toplumunda iz bırakan 2000 yıhnın
önde gelen 10 fıhnimn ocak ayında
açıklanacağını belirtti. Adı saklı tutulacak
jüri üyeleri, tarihçilerle yapacağı ortak çalışma
sonucunda ödüle aday olacak fılmleri ve dikkate
değer film sahnelerini belirleyecek. Halkm da
internet aracılığıyla seçimlere katkıda bulunması
bekleniyor.
İNSAN HAKLARI 2000'DE BUGÜN
• 10.30-18.30 TÜYAP'ta fotoğraf, karikatür
sergileri, perfonnanslar.
• 12.00-18.00 Yeşilçam Sineması'nda 'Ülkeve
Ozgürhlk' fihnı izlenebilir.
• 15.00-21.00 Yeşilçam Sineması'nda
'Carla'nın Şarkısı' adlı film gösterilecek.
• 15.00-19.00 AKM Sinema Salonu'nda kısa
film gösterimleri gerçekleşecek.
• 17.00 TÜYAP'ta 'Çocuğun Insan Haklan
Eğitimi' başlıklı konferans yapılacak.
• 19.00 Fransız Kültür Merkezi'nde
'Parçalanma' adlı film izlenebilir.
• 19.30 Bilgi Üniversitesi'nde 'Güneşe
Yokulûk' filmi gösterilecek.
• 20.30 AKM Aziz Nesin Sahnesi'nde 5. Sokak
Tıvatrosu 'Dıunrul ile Azrail' adlı oyunu
sahneleyecek.
• 20.30 îstanbul Sanat Tiyatrosu'nda Stüdyo
Oyunculan'mn 'Gergedanlaşma' adh oyunu
izlenebilir. (292 52 52)
• 20.30 'da AKM Küçük Salon'da 'Sanat
Şöleni' yapılacak.