27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
«6KASIM 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İ)ES:YÖK kaMırılsın • ANKARA <Cumhuriyet Bürosu) - Demokratik ve özerk öriversitenin önünde engel olarak görülen YOK'e, kuruluş.unun 19. yılında yine tepki yağdı. Öfrerim Elemanları Sendikası (ÖES) ve Egitim-Sen tarafından dün yapılan ortak yazılı aÇLklamada, özgür, özerk, demokratik üniversite kavramıyla taban tabana zıt ve antidemokratik olan YÖK'ün kaldınlması istendi. Ankara'ya gftti • Istanbul Haber Servisi - YÖK'ü protesto amacıyla Ankara'a gitmek isteyen lstanbul Yüksek Öğrenim Gençliğiyle Yardımlaşma Derneği (ÎYÖ-DER) üyesi öğrencileri taşıyan otobüs polis tarafından yaklaşık üç saat abluka altında tutuldu. Beyoğlu llçe Emniyet Müdürlüğü"nde otobüslerin içinde bekletilen öğrenci ve ailelerinin Ankara'ya gitmesine kimlik kontrolünden sonra izin verildi. Istanbul Üniversite Öğrencileri Koordinasyonu'ndan yaklaşık 150 öğrenci de dün akşam saatlerinde Ankara'ya hareket etti. Bolu Dağı'nda önlemler • BOLU (AA)- 'Bolu Karla Mücadele Kriz Masası', Bolu Dağı'nın kışın trafığe kapanmaması için bir dizi karar aldı. Vali M. Ali Türker başkanhğında toplanan 'Karla Mücadele Kriz Masası' toplantısında, alınan kararlar uyannca, Ankara-lstanbul karayolunun Bolu kesimindeki yol güzergâhlanna yerleştınlen ve uzennde "Trafik kurallanna uyunuz, dikkat keskin viraj var, buzlanmaya dikkat" gibi uyancı yazılann yer aldığı panolann sayısı arttınlacak. Trafik kazası • ZONGULDAK (AA) - Zonguldak'ın Ereğli ilçesine bağlı Ormanlı beldesinde meydana gelen trafik kazasında 5 kişi öldü, 5 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, IbrahimÇetin(21) yönetimindeki 67 M 8296 plakalı minibüs, Uludağ Köyü'nde, dikkatsizlik sonucu virajı alamayarak yaklaşık 25 metrelik uçuruma yuvarlandı. Kazada, Hacı Kadın(48),Zafer(ll), Şerife(14)veSevil Turhan(18)ileHanife Gökkaya (37), olay yerinde yaşamını yitirdi; Nazife(21),Pakize(37), llyas (40) ve Veysel Turhan (15) ile Havva Gökkaya (16) yaralandı. Yarahlar, Ereğli SSK ve devlet hastanesinde tedavi altına alındılar. Yetkililer, minibüs sürücüsünün gözaltına alındığını bildirdiler. Sosyal Sigortalar Kurumu ve diğer kurumlann hastaneleri sağlık işletmelerine dönüştürülüyor SSK'de rehine dönemiIstanbul Haber Servisi- Çalış- ma ve Sosyal Güvenlik Bakan- lığı, SSKkurumlannı Sağlık Iş- letmeleri'ne dönüştürüyor. Ba- kanhk, 31 Ekim 2000 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikle ilk olarak SSK Pa- şabahçe ve SSK Denizli Hasta- neleri sağlık işletmelerine dö- nüştürdü. Türk Tabipler Birliğı SŞK Ko- lu Sekreteri Dr. Osman Öztürk, bu yönetmeliğin hastaneleri tica- ri kurumlar haline getireceğine dikkat çekerek, "SSKhastanele- • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi'nin SSK Başkanlığı ile ilgili KHK'yi iptal ettiği gün, bu kararnameye dayandırarak Sağlık Işletmeleri Yönetmeliği'ni çıkardı. rinde de rebin kalma dönemi başlayacak"dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Işletmeleri Yönetmeliği'ni Anayasa Mah- kemesi'nin iptal ettiği SSK Baş- kanlığı ile ilgili Kanun Hükmün- de Kararname'ye dayandırarak çıkardı. KHK'nin iptal edildiği gün Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikle, SSK hastaneleri ve diğer kurumlar sağlık işlet- melerine dönüştürülüyor. Söz konusu yönetmeliğe göre, hasta- neler bir yönetim kurulu tarafın- dan yönetilecek ve yönetim ku- rulu başkanlığını ilin veya ilçe- nin mülla amiri yapacak. lşletme Müdürlüğü'ne bağlı birimler arasında Tıbbi Hizmet Pazarla- ma Birimi de bulunuyor. Dr. Osman Öztürk, "Buperso- netin işten çıkarnlması, işe abn- ması hep bu yönetim kurulu ta- rafindan betirlenecek. Ücretieri yönetim kuruhı ödeyecek. Bu da doğal olarak personel kısıtian- masına neden olacak" dıye ko- nuştu. Yönetmeliğe dayanak olan kararnamede ise sözleşmeli per- sonelden söz edilmediğini anla- tan Öztürk şöyle devam etti: "Hastaııetergetirlerinitemel ola- rak, KHK'de yer alan SSK Baş- kanhğı'ndan aktanlacak para- dan, kendi hizmetlerinden, bağış vc yardımlardan sağjayacaklar. Başkanlıktan gelecek paranın neyegöre geteceği belHdegfl. Has- tanenin giderleri arasında ise yi- ne Başkankğa para aktanmı söz konusu. Kâretmekiçinkapaa- tesinin bir kısmını SSK'Iflerin dı- jma aktaracak. Sistem eskisi g^- bi kamuya hizmet veriyor ama mantığı tamamen özeL" 1981de kuruldu YÖK'ün tarihçesi Öğrendler tarafindan ö'nûn noktalan YÖK kurukhığu 1981 yıhndan itibaren tepkflere neden oldu, öğrenciler ve öğretim ûyefcrince protesto edfldL 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra sıkıyö- netim komutanlığınca üni- versitelerin yönetim ku- rullannın lağvedildiği açıklandı ve YOK kurul- du. 2547 Sayılı Yükseköğ- retim Kanunu ile özerk ve cok sesli üniversite sona erdi.6Kasıml981'deku- rulan YÖK'ün başmiman sayılan PTof. Dr. lhsan Doğramacı, YÖK'ü "Üni- vershelerimiz sonsuz öz- gürlûk içinde ama öğrend- ler ve öğretim üyeleri bu- nun farkuda değil, bazı hocalar fikûierini açıkla- maktan korkuyorlar" di- ye savundu. Doğramacı ile özdeşleşen YÖK, akade- mi ve yüksekokullan üni- versite çahsı alnnda birleş- tirdi. Akademik unvanla- nn verilişini kolaylaştıran YÖK, öğretim üyelerinin kalitesini düşürdü. YÖK, tüm yetkileri elinde topla- yarak rektörleri merkezin kararlanm uygulayan amirlere dönüştürdü. 1985 yılında Anayasa Mahkemesi'nce hukuka aykın görülerek iptal edi- len YÖK, daha geniş yet- kilerle donatıldı. Pek çok kesim tarafin- dan eleştirilen YÖK'le ilgi- li düzenlemelere, 1995'te anayasada yapılan değışık- likler sırasında bıle doku- nulmadı. UNİVERStTE OGRENCtLERİ YOK UN 19. KURULUŞ YILDONUMUNDE ANKARA'DA BULUŞACAKLAR -YÖK saltanatma son vereceğLz- ÖZLEMGÜVEMLİ Türkiye'nin dört bir yanmdan üni- versite öğrencileri, 12 Eylül 1980 as- keri darbesinden sonra kurulan Yük- sek Öğretim Kurumu'nun (YÖK) 19. kuruluş yıldönümünü protesto etmek için Ankara'da buluşacaklar. 6 Kasım 1981'de kurulan YÖK'e karşı Ankara'da yapılacak merkezi eylemin amacı, "YÖK'ün 19 yılhk saltanatma son vermek, öğrenci mu- balefetini güçkndirerek demokratik üniversite mücadelesinin önünü aç- mak" olarak açıklandı. Istanbul Yükseköğrenim Gençliği ile Yardımlaşma Derneği (ÎYÖ-DER) ve îstanbul Üniversite Öğrencileri Öğrenciler eylemlerinin amacını YÖK'ün 19 yıllık saltanatma son vermek, öğrenci muhalefetini güçlendirerek demokratik üniversite mücadelesinin önünü açmak olarak açıkladılar. Koordinasyonu, dün Ankara-Kızılay Meydanı'nda buluşmak üzere îstan- bul'dan yola çıktılar. ÎYÖ-DER üyesi Semiren Polat, YÖK konusunda konuşması gereken kişilerin üniversite öğrencileri oldu- ğunu belirterek Ankara'da yönetici- lerle konuşup, onlara nasıl bir üniver- site istediklerini anlatacaklannı ve YÖK binasına siyah çelenk bıraka- caklarını söyledi. Kurulduğu günden itibaren öğren- cilerin verdiği mücadele sonucunda YÖK'ün teşhir edildiğini anımsatan Polat, "YÖK, arttk geniş kesimler ta- rafindan tarüşıhr hale geldL Ancak, YÖK'û kaldırmak ya da özerkleştir- mek isteyenler özel üniversitelerin ku- ruluşunu kolaylaştirmak istiyorlar. Amaçlan biMmseL, demokratik bir üniversite değJL YÖK'ü kaldınp yeri- ne daha ağu-bir kurum getirmek isti- yoıiar'' dedi. İYÖ-DER üyesi Yaşar Civelek ise YÖK'ün öğrencilere dö- nük disiplin cezalan, baskı ve yasak yöntemleriyle saldırgan politikalar uygulayarak öğrencileri tek tipleştir- meye çalıştığını ifade etti. Civelek, YÖK'ten rahatsızlık du- yan herkesi bir araya gelmeye çağıra- rak isteklerini şöyle sıraladı: "Üniversiteler ve öğrenciler üzerin- deki baskılar kakhnlsın. Söz, karar, örgütlenme hakkı tanınsın. Parah eği- tim kaldınlsın. Özel üniversiteler ka- paolsuL Teknik donanun ve öğretim görevlisi sorunu çözükün. Öğretim gö- revttierine bilimsel araştırma olanağı sağlansın. Üniversiteye giriş smavlan ve çan eğrisi kakfanlsm. Besİenme, ba- nnma sorunu çözülsün. Polis,jandar- ma işgali kaidınlsın. Yurtlar ücretsiz ve sağhk koşuDanna uygun obun." Sınav başvurulannda başörtülü fotoğraflar kabul edilmeyecek OSS maratonu başhyor Haber Merkezi - Yüz binlerce öğrencmin geleceğine yön veren üniversite giriş sınavı maratonu başhyor. 2001 Öğrenci Seçme Sı- navı (ÖSS) için başörtülü fotoğraf veren adaylann başvurulan kabul edilmeyecek. 2001 ÖSS başvuru- lan bugün başhyor ÖSS'ye baş- vuracak adaylardan, ortaöğretim kurumlannın son sımflannda oku- yanlar, ÖSS Kılavuzu ve başvuru belgesini kayıtlı olduklan okul mü- dürlüklerinden, diğer adaylar ise herhangi bir liseden veya ÖSYM smav merkezi yöneticiliklerinden 1 milyon 750 bin lira karşılığmda alacaklar. Adaylar, başvuru form- lanm eksiksiz olarak dolduracak ve ÖSS kartındaki bilgileri, kendi okul yönetimlerine onaylatacaklar. ÖSS kayıt kartına yapıştınlacak fotoğraflar "cephedenveson attı ay içinde, başı açık, adayı kolayhkla tanıtabflecek" şekilde olacak. Ka- yıt kartına, başörtülü fotoğraf ya- pıştıran adaylann başvurulan ka- bul edilmeyecek. Adaylar Yapı ve Kredi Bankası, Vakıflar Bankası, Türkiye Iş Ban- kası ve Akbank şubelerinden biri- ne 12 milyon lira smav ücreti ya- tu-acaklar. Adaylann, ücreti yatır- mak için başvurma belgesinde y- er alan ÖSYM numarasını banka görevlisine söylemeleri yeterli olacak. I ACI BİR KAYIP SAYIN NAZİME ANTEL'İ 4.11.2000 tarihinde kaybettik. Çalışma hayatı boyunca eğitim ve öğretim konusunda ödün vermeden büyük hizmetleri olan kadim dostum, özellikle Darüşsafaka Lisesi'nde Ingilizce Eğitimi gerçekleştirmiş, dokuz yıllık okul müdürlüğü sırasında kuruma altın dönemini yaşatmıştır. Dürüst ve Atatürk ilkelerinden asla ödün vermeyen Sayın Nazime Antel . 6.11.2000 tarihinde Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra ebedi yolculuğuna aydınlıklar içinde uğurlanacaktır. 1 Yüksek Mühendis FETTAH AYTAÇ Eğitim-Sen Cenel Başkanı Dincer 6 YÖK beyinlere baskı yapyor' • Eğitim-Sen Genel Başkanı AJaaddin Dinçer, dayatma ve tek tipleştirme kurumu olan YÖK'ün kaidınlacağına ınanmadığını söyledi. îstanbul Haber Servisi - Yüksek Öğretim Kurumu'nun (YÖK) 19. kuruluş yıldönumünde YÖK'ün kaldırdması, YÖK Yasası'nm değiştirilmesi istendi. YÖK'e diğer yıllardan farklı olarak değişik kesimlerden tepkiler geldigi anımsatılarak herkesin kendi bulunduğu yerden kendi sorunlannın çözümü için YÖK'e karşı çıküğı vurgulandı. Eğitim-Sen Genel Başkanı Abaddin Dinçer, dayatma ve tek tipleştirme kurumu olan YÖK'ün kaidınlacağına inanmadığını belirterek "YÖK'ün kakbrdması Bteminin, istenı ötesine geçemeyeceğme dair kaygüanm var. YÖK ancak bireyin, tophnmra, ülkenin demokratikleşmesi sonrasında kakunlabüir'' dedi. Dinçer, YÖK'ün beyinkri baskı altma aldığmı vurgulayarak eğitimin bütün olarak içinde bulunduğu yapısal, kurumsal ve programsal sorunlarm çözümünde YÖK'ün hiçbir katkısı olmadığını belirtti. YÖK'ün "ünrversite yaşammı resmi ideoloji çerçevesinde dizayn eöne görevi" olduğunu ifade eden Dinçer, şöyle devam etti: "Üniversite bfleşenlerinin, söz, yetid ve karar soredne katdmasuun önündeki engefler kakhnism isoyoruz. Üniversiteler arük, işsiz üniversite mezunian üretiyor. 12 Eylül hukukunun ürünü olan YÖK'ün kakhnlmasını istiyoroz, ancak yöneticileriıı böyle bir isteği yok." CHP Gençlik Kollan'ndan yapılan açıklamada da, YÖK'ün ana hedefinin üretken ve özgür üniversite yerine denetlenilen ve koîay yönlendirilen yükseköğretim kurumlan oluşturmak oldugu vurgulandı. AYDINLANMA EMRE KONGAR Namuslular Kuarteti Orkestraya Dönüşebilecek mi? Ne günlere kaldık yarabbi! Tüm umutlanmızı dört namuslu adama bağla- dık: Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer. Içişleri Bakanı Sadettin Tantan. Bankacılık Üst Kurulu (BDDK) Başkanı Zekeri- ya Ternizel. RTÜK Başkanı Nuri Kayış. 1950'den rjeri gelişen, 1960-1965 arası durdu- aılan, 1965'ten sonra yine gelişmesini sürdüren ve 1983'ten sonra dört nala finişe kalkan "yolsuzluk ekonomisi", toplumumuzu bir kanser gibi saran yağma düzeni, artık tüm sistemi esir almış du- rumda. Kırsal alanlardan gelenlerin, kentlerdeki toprak- ları yağmalamalannın teşviki ve bu yağmanın, ön- ce mafya sonra da siyasetçiler tarafından el ko- nularak "toplumsallaştnlmasıyla" başJayan yol- suzluk düzeni, devleti yönetenlerin eş, dost, ak- raba ve yakınlarına çıkar sağlamak için nüfuzlan- nı kullanmalan, iş yaşamına, medyaya ve tarikat- lara el atmalanyla yaygınlaştı. Bu oluşum, "özelleştirme" uygulamalan ile de hız kazandı. Politikacı, bürokrat, mafya, ticaret, tarikat, medya arageni, "Hukuk Devletini" bütünüyle çökertti. Laikliğin aranı oydu, demokrasiyi yozlaştr- ck, rekabet eşttliğtni ve haberieşme özgüriüğü- nü boğdu, sosyal adaleti öldürdü. Temelleri, Ikinci Dünya Savaşı sonrasında orta- ya çıkan "Soğuk Savaş" dönemine kadar daya- nan bu oluşumda, ideolojik kılıf ve kalkan olarak da "Anti-Komünizm" kulanıldı. Yağmayı eleştiren herkes, "komönist" denile- rek susturuldu. Bugün bile, banka soygunlannı, medyadaki yoz- laşmayı eleştirenlere "ideolojik saldında bulunu- yorlar" diye çamur atılıyor. Oysa yapılan sadece ortaya çıkan pisliklerin te- mel mantığını yakalayıp bunu kamuoyuna açıkla- maya çalışmak. Omeğin, Hürriyet'te Ege Cansen, bankalar ko- nusundaki yağmanın temelinin, hükümetlerin yük- sek faizle iç borçlanmaya gitmelerinden kaynak- landığını açık açık yazdı. RTUK Başkanı Nuri Kayış, medyanın sermaye yapısının ve uygulamalarının yasadışı olduğunu sürekli olarak vurguluyor. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bu olu- şumun temelinde yatan siyasaJ yozlaşmanın doğ- rudan liderierin sorumluluğunda olduğunu teşhis eden sözler söyledi. Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, "yağma eko- nomisinin" temelinde "nüfuz ajanlannın" ve ara- zi mafyasının yattığını kaç kez vurguladı. Fakat bu dört kişinin bulundukları yerlere na- sıl geldiklenne bakıldığında, aslında hiç de umut verici bir manzara ortaya çıkmıyor Ahmet Necdet Sezer, DemireTin süresi uza- tılamayınca, "üzerinde kavga edilmeyecek bir aday" olarak cumhurbaşkanhğma seçildi. Yoksa hiç kimse ondan, "Hukuk Devletini" avağa kaldırmasını beklemiyordu. Sadettin Tantan, kazanabilecegi Istanbul Be- lediye Başkanlığı'nın önlenmesi için (buradaki ran- tı engeller korkusuyla) milletvekili yapıldı. Temizel, tam tersine, Maiiye Bakanı olarak, yağ- mayı önleyici yapısal önlemler almaya çalıştığı için, kazanamayacağı Istanbul Belediye Başkanlığı adaylığına kaydınldı ve beklendiği gibi bu yanşı kaybedince Bankalar Üst Kurulu Başkanı yapıldı. Nuri Kayış'ın başında bulunduğu RTÜK ise, za- ten siyasal partiler arasındaki dengelere dayalı olarak kurulduğu için, yapı olarak umutsuz vaka Bu dört insanın tek başlanna "Türkiye'yi kur- tarmalan" bir hayal. Ama unutmayalım ki, bu dört insan da "bu top- lumun normal olarak ürettiği" kişiler. Aramızda onlar gibi daha pek çok namuslu in- san var. Ama sistem onlan değil de, hırsızlan, uğursuz- ları, "laik ve demokratik sosyal hukuk devleti" kavramının altını, kendi menfaatları adına oyanla- n iş başına getiriyor. Türkiye ancak, bulunduklan yerlere tesadü- fen gelen bu dört insanın oluşturduğu kuartet, toplumsal baskılaria kurulan bir senfoni or- kestrasına dönüştüğü zaman kurtulur. KUTLAMA Yasemin ve Salih Fandaklı'nın oğullan SELÇUK KEREM dünyaya geldi. Fandaklı ailesini kutluyor, Kerem'e sağlık, sıhhat diliyoruz. 26 Ekim 2000 Cumhuriyet'teki arkadaşlan TC ÇANMRIİCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NEN 163 ÖRNEK NO'LU ÖDEME EMRMN İLANEN TEBLİĞt DosyaNo: 2000/1724 Alacaklı Ekrem Karaca vekilı Av. Özer Arslan'a 14.000.000.000.-TL ve masraflannı ödemeye borçlu Yapraklı ılçesı, Yüklü köyjinde ıkamet eden Halim Okçu adına göndenlen 163 Öraek No'lu Ödeme Emri, adresınde bulunamadığından bahisle bila tebliğ dosya- mıza ıade edilmış olup, zabıtaca yaptınlan tahkikat ne- ticesinde de adresınızın tesbıtı mümkün olmadığından ve tespit edilemediğinden gerekli teblıgatın gazete ila- nı ile ilanen yapılmasına karar verilmişhr. Bu ilanın gazetede neşrinden itibaren kanuni sürelere 15 gün ila- vesi ile 25 gün ıçerisınde borcu ödemenız, takip daya- nağı senet kambiyo nıteliğıni haiz değılse 20 gün içe- risinde merciye şikâyet etmenız, senet altındaki imza size ait değilse yine bu (20) gün içinde tcra Tetkik Mercii Hâkimliği'ne bildınneniz, aksi takdirde icra ta- kibindeki kambiyo senedi altındaki ımzanın sızden sa- dır olmuş sayılacagı, ımzanızı haksız yere inkâr eder- seniz para cezası üe cezalandınlacağınız, borçlu olma- dığınız veya borcun itfa veya imhal edildiği veya ala- cağu 7amanaşimına uğradığı \ eya yetki hakkında ıtı- razınız varsa bunu sebepleriyle birlikte (20) gün için- de tetkik mercııne bir dilekçe ile bildirerek mercıden ıtırazınızın kabulüne dair bir karar getıımedıginız tak- dirde cebn ıcraya devam olunacağı, itiraz edilmediği ve borç ödenmediğı takdirde (25) gün ıçerisinde 74. madde gereğince mal beyanında bulunmanız, bulun- mazsanız hapisle tazyık olunacağmız, hiç mal beya- nında bulunmaz veya hakıkate aykın beyanda bulunur- sanız, aynca hapisle cezalandınlacağınız hususlan ila- nen tebbğ olunur. 26.10.2000 Basın: 63368
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle