Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 KASIM 2000 PAZARTESİ
HABERLER
YurtAşı seçmene
oyhakkı
• ANKARA (AA) - MHP
Grup başkanvekilleri
tarafından hazırlanan,
yurtdışındaki seçmenlerin
milletveloli seçimlerinde oy
kullanmasını öngören yasa
teklıfi, TBMM
Başkanlığfna sunuldu.
Buna göre, milletvekili
genel seçimlerinde yabancı
ülkelerde yaşa>an Türk
vatandasiannın nüfuslannın
toplamı 'yurtdışı seçim
çevresı" sayılacak. Yabancı
ülkelcrdekı seçim
bölgelenni. konsolosluklar
veya başkonsolosluklar
oluşturacak.
'Demokrasi
islemez oldu'
• tstanbul Haber Servisi -
DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller, Maltepe MAKSEV
Kültür Merkezi'nde
"Ekonomı Darboğazında
Emeğin Hakkı" konulu
panelde >aptığı konuşmada,
Türkiye'de demokrasinin
işletilemez hale geldiğini
savunarak bu nedenle
ülkenin her zamankinden
daha fazla konuşmaya, hak
aramaya ve demokrâsiye
ihtiyacı olduğunu söyledi.
Çiller, demokrasinin en
önemli temelıni oluşturan
"hak arama'" mücadelesinin
Türkiye'de engellendiğini ve
sivil toplum örgütlerinin
susturulduğunu öne sürdü.
Gök'ün babası
toprağa verildi
• ANKARA (AA)-CHP
Genel Ba^kanı Deniz
Baykal. Ankara II Başkanı
Levent (iok'ün cuma günü
vefat edeıı babası Zekı
Gök'ün cenaze törenine
katıldı. Zeki Gök'ün
cenazesi, Maltepe
Camii'nde öğle namazını
müteakip kılınan cenaze
namazuun ardından
Karşıyaka Mezarlığı'nda
toprağa verildi. Cenaze
töreninde. CHP Genel
Başkanı Baykal'ın yanı sıra
CHP Genel Sekreteri Önder
Sav, Çankaya Belediye
Başkanı Haydar Yılmaz ile
CHP Partı Meclisi üyeleri ve
partililer de hazır bulundu.
İşçi emeklilerine
I ANKARA (ANKA)-
Türkiye tşçı Emeklileri
Cemiyeti Genel
Başkanlığı'na 750 delegenin -
oyunu alan tnci Koyuncu
seçildi. Genel başkan
yardımcılığına Kizım
Ergün, genel sekreterhğe
Gazi Aykın. genel mali
sekreterhğe Fahri Şahin.
genel sekreter
yardımcılığına da Basri
Keskın getirildı.
1351 işçi grevde
• ANKARA (AA) - Toplu ış
sözleşmesı görüşmelerinde
uzlaşma sağlanamaması
üzerine, Türk-tş ve DİSK
üyesi 1351 işçinın çeşitli
işyerlerinde başlattığı
grevler sûrüyor. TÜMTİS 7,
TEKSTİL sendikası 3,
Basın-İş Sendikası Ue
Petrol-Iş Sendikası 2.
TOLEYİS ve Ağaç-İş
sendikalan ile Birleşik
Metal-tş Sendikası da
örgütlü olduklan 1 "er
işyerinde grev uyguluyor
DlSK'e bağh Bırleşık
Metal-lş Sendikası 'nın
Komsa Elektronik işyerinde
başlattığı grev ıse en yenı
grev
BM Genel Sekreteri Ânnan'ın taraflara sunduğu önerilere karşı çıktı
Cem: Kıbrıs, Kosova olurTürkiye'nin Kıbns ve Ege konulanndan çekinmediğinin
altını çizen Cem, "Ancak bu, yanlışlara destek olmak
demek değil. Türkiye uluslararası hukukun gereğini
yerine getiren ülke oldu. Buna karşın Yunanistan
uluslararası hukuku kabul etmiyor" diye konuştu.
Cem: Nice Doruğu'ndan
çıkacak metin konusunda
çok iyimser değOim.
ANKARA (Cnmhuriyet Büro-
su)-Dışışlen Bakanı İsmailCem.
BM Genel Sekreteri Kofı An-
nan'ın Kıbns konusunda tarafla-
ra sunduğu önerilerin "sağhkhbir
sentez olmadığuu" belirterek "Bu
Kıbns'a banş getinnez. Tam ter-
sinegeriyegötürür. Kıbns'ı Koso-
va'ya, Bosna'ya çevirir" dedi.
Türkiye'nin Kıbns ve Ege konu-.
lanndan çekinmediğini, ancak
"yannşa destek olamayacağını"
vurgulayan Cem, KKTC Cum-
hurbaşkanı Rauf Denktaş'ın al-
dığı görüşmeleri sürdürmeme ka-
rannın desteklendiğini söyledi.
Cem, TRT1 'de yayımlanan Pa-
zar Panorama programında dış
politikadaki son gelişmeleri de-
ğerlendirdi. AB'nin Türkiye için
hazırladığı katılım ortaklığı bel-
gesinin Ankara'nın istediği bi-
çimde düzeltilmesi olasılığını dü-
şük bulduğunu belirten Cem, AB
belgesi resmen ortaya çıkmadan
Türkiye'nin ulusal programmı
hazırlayarak AB'ye vermesinin
anlamı olmadığını söyledi.
Türkiye'nin Kıbns ve Ege ko-
nulanndan çekinmediğinin be-
lirten Cem, "Ancak bu, yanlışla-
ra destek olmak demek değil.
Türkiye uluslararası hukukun ge-
reğiniyerine getiren ülkeoldu. Bu-
na karşın Yunanistan uluslarara-
sı hukuku kabul etmiyor, elinde
medya desteğj var, Türkiye aley-
hine propaganda yapıyor ve etki-
li oluyor" diye konuştu.
BM Genel Sekreteri Kofi An-
nan'ı Doha'daki tslam Konferan-
sı Örgütü toplantısında yaptıkla-
n görüşmede uyardığını anımsa-
tan Cem. şöyle konuştu:
- tki tarafi dinlediniz ve bir sen-
tez yapnnız. Bu sentez sağhklı bir
sentez değildir, dedim. Kıbns'ı
Kosova'ya, Bosna'ya çevirir. Bu-
nun üzerine Annan. kendi değer-
lendirmesinin non-paper olduğu-
nu söyledi. Ama bunun da önem
taşıdığını ve doğal olarak KK-
TC'nin Türkiye'nin tepkisini çek-
tiğini söytedim.Şimdi Denktaş bir
karar aldı. Biz de onu desteklivo-
ÎĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
ruz." Cem'in gündemdeki konu-
lara ilişkin değerlendirmeleri
özetle şöyle:
AB belgesinden umutlu deği-
iim: Şimdi asıl metin 8 Aralık'ta
ortaya çıkacak. 4 Aralık'taki top-
lantının ardından Nice Zirve-
si'nde bu karar çıkacak. Ben bu-
radan çıkacak metin konusunda
da çok iyimser değilim.
NATO demokratikleşmemizi
olumsuz etküedi: NATO için Tür-
kiye çok büyük fedakârlıklarda
bulundu. Türkiye'nin demokra-
tikleşme sürecine olumsuz etkisi
olduğunu düşünüyorum.
AB'nin maü yükümlülükleri:
Bu konuda iğneyı de kendimize
batrrmamız gerekiyor. Türkiye'yi
AB ile müzakereye başlamış ül-
kelerle kanştırmaym. Onlar ayn-
ca yürüyor. Biz daha katılım or-
taklığı belgesi aşamastndayız.
Operasyon sürüyor
Balina'da
2 kişi açığa
alındı
Gümrük Müsteşan: Gümrükler de yolsuzluktan payını aldı
Gümrükkapılanmı denetim baskmıANKARA (AA) - Gümrük
Müsteşan Nevzat Saygıhoğhı,
gümrüklerin de "yolsuzluk ve
kokuşmuşluktan" payını aldı-
ğım belirtti ve gümrüklerdeki
usulsüzlükleri önlemek için
kapılara ani baskınlar yapa-
caklannı söyledi.
Saygıhoglu. toplumdaki aç-
mazlann ve devlet yapılanma-
sındaki bozulmanın her alana
olduğu gibi gümrüklere de
yansıdığını ifade etti. Saygıh-
oglu, "Gümrükler de Türkiye
gibL Yani yolsuzluk ve kokuş-
muşluktan onlar da payını al-
mış" diye konuşıu. Son dö-
nemde en fazla eleştirilen
gümrüklerin de ülkenin genel
yapısından ayn tutulınaması
gerektiğini kaydeden Saygıh-
oglu, sadece gümrüklerin he-
def almaığı rüşvet ve kanun
dışı dış ticaret işlemlerinin ka-
munun diğer birimleri ile özel
kesimde de taraflan bulundu-
ğuna dikkat çekti.
Gümrük Müsteşan, bu ge-
nel duruma rağmen kendileri-
nin gümrüklere çekidüzen ve-
riknesi için büyük çaba gös-
sonrası kanun hükmünde ka-
ramame Ue düzenlemekistedi-
ğimiz teşkilatlanma konusu,
bu defa kanun tasansı ile ger-
çekleştirilecek. Iptal edilen ka-
nun hükmünde kararnamele-
re ilişkin tasanlar sanıyorum
ocaktan sonra bir paket halin-
• Gümrük Müsteşan Saygıhoglu, toplumdaki
açmazlann ve devlet yapılanmasındaki
bozulmanın her alana olduğu gibi gümrüklere de
yansıdığını ifade etti.
terdiklerini de belirtti. Güm-
rüklerin otomasyona geçiril-
mesi ile teşkilat kanununda
yapılacak değişikliklerin bu
yöndeki çalışmalann lokomo-
tifı olduğunu anlatan Nevzat
Saygıhoglu şöyle konuştu:
"Yetki Kanunu'nun iptali
de art arda Mecüs'te ele ahna-
cak. Gümrüktepersonel konu-
su da çok önemli. Personeti da-
ha çağdaş hizmet için eğitme-
ye çalışıyoruz. Yeni müfettişler
alıyoruz. Bir yandan da güven
bunalımını aşmaya gayret ecfi-
yoruz. Yapüklanmız ve yapa-
caklanmız ile doğrulara cesa-
ret verirken sahtekârlann da
korkmasuıı amaçladık."
Saygıhoglu, gümrüklerin
büyüteç altına ahnması
çerçevesinde geçen hafta 80
gümrük müfettişi ve gümrük
kontrolörü aracıhğı ile tekstil
ve akaryakıt depolanan 40
antrepoya aynı gün, aynı saat-
te ani baskın yapıldığını söy-
ledi.
Saygıhoglu, bu baskınlarda
anrrepodaki eşyanın envanter
kayıtlanna uyup uymadığınnı
tek tek kontrol edildiğini kay-
derek "Antrepolara yöneHk
bu tür ani baskınlar da süre-
cek" dedi.
Saygıhoglu bundan sonra
gümrükler için de 2 ayn dene-
tim yöntemini uygulamaya
koyacaklanm vurguladı.
İZMİR (AA) - Kamuoyunda,
"Balina operasyonu" olarak
adlandınlan Izmir'deki hayali
ihracat ve naylon fatura
soruşturması kapsamında
gözaltına alınan ve çıkanldıklan
Izmir DGM'ce tutuksuz
yargılanmak üzere serbest
bırakılan Izmir Deftardar
Yardımcısı Mustafa Akkaya ile
Hasan Tahsin Vergi Dairesi
Başkanı Erol Doğan açığa alındı.
Soruştunnada Yeşertekstil,
Günceteks, Ezoteks, Izmeks,
Güntürk, Yağızteks, Danca ve
İTS şirketlerine, toplam 10
trilyon 343 milyar lira haksız
KDV iadesi ödendiginin
belirlendiği bildirildi. Akkaya ve
Doğan, soruşturma kapsamında
gözaltına alınan Yamanlar Vergi
Dairesi Müdürü Tahsin
Koca'nm, 4 gün önce
tutuklanmasmm ardmdan dün
açığa alındı. tzmir Defterdar
Yardımcısı MuzafTer Şen,
"Kuşadası Fantasia Otel'de,
hayali ihracatçılarla birlikte
yabancı uyruklu kadmlarla
eğkndiği
r>
iddia edilen Izmir
Defterdar Yardımcısı tbrahim
Metin ile Yeşerteks'e ödenen
307 milyar liralık haksız KDV
iadesi konusunda Izmir DGM'de
ifade verdi. Akkaya'nm
ifadesinde, Yeşerteks'e ödenen
307 milyar lirahk KDV'de
sorumluluğun meslektaşı Şen'e
ait olduğunu, Şen'in bankayı
uyarması gerektiğini söylediği
öğrenildi. Akkaya'nm buifadesi
üzerine Şen'in ifadesine de
başvurulduğu kaydedildi.
Akkaya ve Doğan, Yeşertekstil
ile ilgili inceleme başlatümasına
rağmen, 30 Temmuz 1999'da
Basmane Vergi Dairesi'nden, bu
şirkete 307 milyar lirahk haksız
KDV iadesi ödenmesiyle ilgili
sorgulanmıştı. Halen tutuklu
olan Basmane Vergi Dairesi
Müdürü Ahmet Atış'm, Ziraat
Bankası'na 307 milyar lirahk
çekin seri şekilde ödenmesi için
yazı yazdığı, Buca Cezaevi'nde
tutuklu bulunan Yeminli Mali
Müşavir Tamer Büyükçoban'm
ise bankaya giderek parayı çuval
içinde aldığı ortaya çıkmışh.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Eğitım-Sen, Türkye'nin en önemli
öğretmen örgütü. TOS ve TÖB-DER,
geçmiş tarihimizin etkili öğretmen ör-
gütleriydiler. 1968'li yıllarda öğret-
menler, Türkiye Öğretmenler Sendi-
kası'nda (TOS) toplanmışlardı. 12
Mart 1971 askeri darbesi, öğretmen-
lerin örgıitünü de hedef aldı. TÖS Ge-
nel Başkanı Fakir Baykurt ve arka-
daşları lutuklandılar. Oğretmenlerin
kendi sivil örgütlenmeleri yasaklandı
ve kendı paralanyla yarattıklan bina-
lar yağmalandı, el konuldu.
1970M yıllann öğretmen örgütü ise
TÖB-DER'di. Bu örgütlenmeyi de 12
Eylül 1980 askeri darbe^ ı yok etti. Oğ-
retmenlerin birikimine yıne darbecıler
el koydular. Iki askeri darbenin ardırı-
dan, bu <ez öğretmen evlerinin dev-
letleştirilmesine karar verildi. Artık öğ-
retmen evleri orduevleri gibi devlet
kurumlan haline dönüştü. Oğretmen-
lerden kesilen paralar, Milli Eğitimın
kontrolü altına alındı.
Eğitim-Sen'liler, devlet kontrolün-
de yapılan öğretmen kutlamasını yıl-
lardır protesto ediyorlar. Kendi sivil
kutlamalannı tercih ediyorlar. Eğitim-
Sen üyesi öğretmen Halil Karade-
niz, diğer arkadaşlanyla Diriikte her yıl
olduğu gibi 24 Kasım Öğretmenler
Öğretmenler Gününde Öğretmen Evi
Günü'ne katılmak yerine Suitanah-
met'teki gösteriyi tercih etti.
Halil öğretmen, sabahleyin yürüyü-
şe gitmeden önce duygulannı dile ge-
tirmek amacıyla bir karton üzerine
düşüncelerini yazdı ve yürüyüşte bu
dövizi taşıdı. Halil öğretmenin pan-
kartında şunlar yazıyordu: "Banka
boşaltmadık. Halkı dolandırmadık.
Bu yuzden itibar da kazanamadık.
Neden? Çünkü o bir öğretmen."
Haül Karadeniz, herkesin çok be-
ğendiği pankartını yürüyüş sonrası
yanına aldı. Anadoluhisan Sabancı
Öğretmen evinin duvarına yanında
getirdiği kartonu astı. Vay sen misin
asan? Bunu izinsiz duvara asma di-
ye hemen uyanldı. Araya llçe Milli Eği-
tim Müdürü bile girdi. Ona bu yazıyı
duvara asamayacağı söylendi. Halil
öğretmenin canı sıkıldı. Bugünün özel
bir gün olduğunu ve bu yazının bugü-
nü en güzel şekilde ifade ettiğine
ınandığını söyledi. Böyle bir yasağın
anlamsız olduğunu, eğerresmı birya-
zı vermezlerse yazıyı indirmeyeceği-
ni belirtti.
Saktı ki işler sertleşiyor, pankartı
duvardan indirip oturduğu sandalye-
nin yanına koydu. Fakat bu arada Ha-
lil öğretmen artık şüpheli bir sanık du-
rumuna gelmişti. Öğretmen evinin
müdürü Ayten Mit, telefonun başına
geçti ve "Polis lmdat"\ harekete ge-
çirdi. Biraz sonra semtin karakol po-
lisleri öğretmen evine geldiler ve bil-
dikleri, tanıdıklan Halil öğretmeni ka-
rakola davet ettiler. Halil öğretmen 24
Kasım günüyle ilgili duygulannı dile
getiren yazısıyla birlikte karakolun yo-
lunu tırttu.
Karakolda önüne birform uzattılar.
"Içişleri Bakanlığı Şüpheli ve Sanık
Haklan Fonm"u yazıyordu üzerinde.
Üç saatlik bir bekletmeden sonra er-
tesi gün savcılığa gelmesi için ser-
best bıraktılar. Sonra savcılık süreci
başladı. Halil öğretmen artık sanık.
Devletin bir öğretmen evine müdü-
rün izni olmadan yazı asmaya kalk-
maktan sanık. Bundan sonrasının ne
olacağını da bilmiyor. Belki de dava
açacaklar.
Size bir öğretmenler günü manza-
rası. Eğer bu kurum oğretmenlerin si-
vil örgütlenmesi olsaydı, bunlann hiç-
biri başlanna gelmeyecekti. Kendi
paralanyla oluşan binalannda kiracı
gibi, itilip kakılmayacaklardı.
•••
Önceki gün Tarsus'taydım. Tar-
sus'un tarih kokan sokaklannda do-
laştım. "Sen Pol Kuyusu" çevresin-
deki taş evlenn bir kısmını Kültür Ba-
kanlığı kamulaştırmıştı. Birsokaktaki
evleri ise restore ediyordu. Kapılann-
da oyma resimler bulunan, 1800'le-
rin sonundan kalma bu taş binalara
yeniden hayat geliyor.
Anneannemin evinin olduğu Ta-
bakhane Mahallesi'ne gittim. Oradan
Remziye teyzemlerin tahta evine.
"Hatice ana oturuyor" dediler. Tanı-
yamadım, yaşlı bir kadın evden el sal-
lıyordu. Tarsus Amerikan Koleji'nin
futbol sahasına kapalı salon yapmış-
lardı. Bizim futbol sahası yok olup git-
mişti. Bir de ahşap kütüphane bina-
sının yok olmasına canım sıkıldı.
1800'lerin ortalannda yapılan Stickler
adındaki büyük bina restore edilmiş-
ti. Oradan Gözlükule'ye tırmandım.
Gözlükule, Tarsus deniz kenarında
iken iiman olan tepe. Kleopatra ile
Antonius bu limanda buluşmuşlardı.
Mahalle kahvesinde yıllardır gör-
mediğim çocukluk arkadaşlanmla
derin bir geçmiş sohbetine daldık. Bi-
lal, kolejden ve liseden sınrf arkada-
şımdı, 30 yıldan bu yana ilk kez kar-
şılaştık. Annesi, babası ölmüştü, kız
kardeşiyle birlikte oturuyorlardı. Lise-
den tarih hocamız Abdullah Küçük,
aynı zamanda futbol takımımızın ant-
renörüydü. Hâlâ gençliğini ve dinçli-
ğini koruyordu.
Hasan Atılgan, eşini yeni yitirmiş-
ti. Ahmet abisi de Kıbns'ta ölmüştü.
Yücel Öz öğretmenliğe devam edi-
yordu. Saçlan ağarmış çocukluk ar-
kadaşlanm birerbirergeliyorlardı. Ki-
misini gözlerinden tanıyor, adını hatr-
lamıyor, kimisini ise hiç tanıyamıyor-
dum. Üç saat boyunca, geçmişe iliş-
kin o kadar çok şey konuştuk ki... 20
yıl önce yitirdiğimiz sevgili arkadaşı-
mız Erdal Sümer'i andık. Futbolcu
arkadaşırnız Mustafa hastaymış. Ni-
yazi ağabeyi göremedim. Gelecek
sefer uğranm dedim. Uçak vakti yak-
laştığında masadan zorla kalktım.
özellikle Haydar Göfer hocaya uğ-
rayamadığıma hayıflandım. Karma-
şık duygular içinde Istanbul'a dön-
düm.
2000Tİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
liderlik Kültürümüz...
'Uderlik kültürû'nün bilinmesi, birtoplumdasade-
ce yöneticilerin değil, yol gösterici, örnek olucu,
davranış kalıplannı etkileyici işlevde olan herkesin
tutumuna ışık tutmaktadır. Bu anlamıyla annelik ba-
balık, öğretmenlik, aile büyüklüğü, yönetici konum-
daki ara kademeler olan şeflik, yetkililik, amirlik, mü-
düriük gibi işlevse) rollerin daha iyi anlaşılması çok
önemlidir. Politik lideriikten başlayarak anne baba-
lann çocuklanna davranışlan kadar her sosyal rol bir-
birine benzer davranış kalıplan içinde uygulanmak-
tadır.
Geçen hafta vermiş olduğumuz liderlik tiplerini
daha sadeleştirerek üçe ayınrsak:
1. Otoriter liderlik
2. Demokratik liderlik r
3. Koçluk tarzı lideriik
Bu üç liderlik tipi, tutumu, davranışlan, değeryar-
gılan, etkileri, çevre seçimi gibi çok yönlü özellikler-
de farklılıklar gösterir.
LOtokratik liderlik:
Bu liderlik modelinde 'yetke', liderin kendisidir.
Otoriteyi temsil eden lider, çalışmalannda kendisini
değil de geçmişin ya da geleceğin hedeflerini öne
çıkanrsa da bunlan kendi variığıyla özdeşleştirmiş-
tir. 'llkeler', liderin ve dar çevresinin koyduğu kural-
lardır. 'ömek kişilik' liderin kendisidir. Ona benzemek
örgütte yükselme nedenidir. 'Beğeni ölçütû' liderin
beğenisidir. 'Sloganlar'ı lider ve dar çevresi belirier.
Lider, 'geliştirmez', 'kontrol eder'.
2. Demokratik liderlik:
Bu modelde 'yetke', ortak saptanmış 'ilkeler'de-
dir. Otorite olan 'ilkeler'\ temsil eden lider, çalışma-
lannda 'ilkelerin geliştirilmesini, bu gelişimin yeni
kadrolannı öne çıkanr. 'llkeler' geniş bir katılımla ko-
nur ve sürekli gelişimi için de çaba harcanır.
'örnek kişilik', ilkelerin gelişimi için çalışan, uygu-
lama modelleri üzerinde düşünen 'üretici ve yaratı-
cı kişiliktir. 'Beğeni ölçütü', 'hedefi, ilkeleh veyön-
temlerigeliştirme'y\eorantılıdır. 'Sloganlar'\ örgütün
iç dinamiği belirier. üder 'kontrol etmez, paylaşır'.
Paylaşmanın getirdiği büyüme amaçlanmaktadır.
3. Koçluk tarzı liderlik:
Bu liderlik modelinde odak noktası 'geliştiricilik'tir.
'Yetke', geliştiren liderie gelişen kadrolar arasında
paylaşılmıştır. Otorite olan 'gelişim'i temsil eden li-
der, çalışmalannda gelişimin özümsenmesini, yay-
gınlaştınlmasını amaçlar. 'llkeler' durağan değil, de-
ğişimi simgeleyen dinamik bir yapıdadır. 'örnek ki-
şilik', statü ya da etiket değil, 'geliştirici enerji' ile
simgelenır. 'Beğeni ölçütü', geliştiriciliktir. 'Slogan-
lar', örgütsel dinamiği yansrtır. Lider, kontrol etmez,
geliştirir ve gelişimin düzenini gözetir.
Şimdi bu üç liderlik tipine baktığımız zaman, gün-
lük hayatımızda lideriik yaptığımız dönemleri daha
iyi anlayabiliriz.
Anne-baba olarak liderlik:
Anne-babanın çocuklanna yol açıcılık dönemie-
rinde seçmeleri gereken doğru lideriik, 'koçluk' ol-
maktadır. Tıpkı birtakımın koçu gibi, anneler ve ba-
balar da çocuklarının gelişimlerini arttırmaya dikkat
'•efmelidirler. Çocuklarının gelişimiyle kendilerini de
geliştirmeli, değişen dünyayı daha iyi algılama fır-
satını yakalamalıdırlar. Ergenlik çağında annelerle
babalar 'demokratik liderler' olmayı başarmalıdır-
lar, çünkü bu döneminde gencin istediği 'aile içi
demokrasi'd\r. Anne babalar için hiç uygun olma-
yan lideriik modeli ise, 'otokratik liderlik'tir ki kültü-
rümüzde en yaygın olan model de ne yazık ki bu-
dur.
Öğretmenin lidertiği:
Ezberci eğitim modelinde öğretmen de kaçınıl-
maz olarak 'otokratik liderlik' biçimini benimser.
Çünkü, bilginin kaynağı ve tartışılmaz otoritesi ol-
mak zorundadır. Bu durumda bile 'demokratik ve
koç liderlik' yapan öğretmenler vardır ve onlar öğ-
rencileri tarafından çok sevilerek tutumlannın ödü-
lünü alıriar. öğretmen lideriiği, ancak 'demokratik
ve koç liderlik' modelinde yapıldığı zaman 'payla-
şıcı ve geliştirici' olur, bu da 'eleştirel düşünce eği-
timi' modelinde en büyük verimi sağlar. Meslek açı-
sından en sıkıntılı durumda olan öğretmenler 'de-
mokratik ve koç tarzı liderlik' yaptıklan halde ezber-
ci eğitim sistemini sürdürmek zorunda kalanlardır.
Kuruluşlarda liderlik:
Siyasal partiler olsun, kamu kuruluşlan olsun,
hatta özel sektör kuruluşlannın çoğunda bile yöne-
ticilik 'otokratik liderlik' modelindedir. Onun için de,
toplum kuruluşlan ya da örgütleri değil, 'kişileri' ta-
nımaktadır. Oysa, artık insanlann daha çok geliş-
meye, yaptıklan işe katılmaya hem haklan hem de
istekleri vardır. Bir toplumun gelişmesinde rol oy-
nayan liderierin 'ilkelere dayanması', 'paylaşımcı
olması', 'geliştirici olması', toplumlann gelişimi için
son derece önemlidir.
Lideriik kültürümüzün değişmesi, kültür değişimi-
nin en önemli bölümü olarak geleceğimizi de etki-
leyecek bir değere sahiptir.
E-mail: erdal.atabek(5 mynet.com.tr
Fax: 0212 513 90 98
EMEP 4. ythnı kuthıdı
Emeğin Partisi (EMEP) îstanbul Ü Örgütü, parti-
nin 4. kuruluş yıldönümünü. Bostancı Gösteri Mer-
kezi'nde düzentediği şenlikle kutladL Şenliğe, EMEP
Genel Başkanı Levent TüzeL partinin İstanbul İl
Başkanı Mehmet Kıbçarslan, Yazarlar Sendika-
sı'ndan Genel Başkan Cengiz Bektaş, Şükran Kur-
dakuL öldürülen gazeteci Metin Göktepe'nin anne-
si Fadime Göktepe, DtSK, KESK ve çeşitli sendika-
lann temsUcilerinin yanı su~a yaklaşık 3 hin 500 par-
tfli kaükfa. EsinA^ar, Grup Eskiz, İşçi Korosu. Eme-
ğe Türkü Müzflc Grubu ve Edip Akbayram'uı sah-
ne aldığı şenlikte. Türkiye'den insan manzaralan
yansıtan muhTvizyon ve dia gösterimi de \apıldı. Şen-
Kkte tstanbul İl Başkanı Mehmet Kıhçarslan, Yata-
ğan'da, Tekel'deki işçi direnişlerinin partinin geldi-
ğinoktayıgösterdiğmidilegetirdL(ALPER IZBUL)