18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 7 KASIM 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 İyi niyet RTÜK Başkanı Nuri Kayış, haf- talık Müdafaa-i Hukuk gazetesi- nin sorulannı yanıtlarken medya dünyasını tanımlamış: Türkiye'de bakıyoruz medya sahipleri ban- kacılık, ithaiat, ihracat işi yapıyor. Müteahhitlik, borsacıhk, madenci- lik, otelcilikyapıyor ve medyayı di- ğer işlerini daha iyi yürütmek için bir silah olarak kullanıyor. Devlet- ten kredi, teşvikalmak için eiinde- ki radyoyu, televizyonu, gazeteyi bazen iktidarian övme, bazen şan- taj, tehditamacıylakullanıyor." Medyanın gerçek işlevine dön- dürülmesi için sermayenin yapı- sının değiştirilmesi gerektiğine de- ğinmiş Kayış: "Meclis çıkaracağı kanunlarta medyayı, medyapatron- lannı bu yönde adımlar atmaya zorlamalıdır." Kayış, çok iyi niyetli... Meclis'teki milletvekili çoğunluğunun bugün- kü yapısıyla medyanın sermaye yapısı çatışmıyor ki, tam tersine ör- tüşüyor. ISIK KANSU fcHBu9camhuriyetcan.tr. Santralın yanında verilenlerDaha önce elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesine ilişkin sözleşmelere, yurttaşların ve kamunun zaranna ne gibi hükümler konulduğunu dile getirmiştik. Bu kez de termik santralların özelleştirilmesinde göz önüne alınacak satış anlaşması ve uygulama sözleşmelerindeki hükümleri irdeleyelim: - Elektrik satış anlaşması uyannca, TEAŞ'ın başlattığı yatınmlardan santralı alan şirket sorumlu olmayacak. Inşaatı sürmekte olan ve sürekli geciken baca gazı antma tesisi tamamlanıncaya değin çevresel nedenlerie gelecek tüm cezalar devirden sonra bile TEAŞ'a ait olacak. - Tarrfeye kömür madeninin işletilmesiyle ilgili yatınm ve giderier de dahil edilecek. Bu nedenle santralı alan özel şirket, tüm giderierini tarifeye yansıtacak ve devlete, dolasıyla tüketiciye fatura edecek, santrallan alacak şirketlerin hiçbir riski olmayacak. - TEAŞ, aldığı elektrik için şirketlere aylık ödeme yapacak. Santrallan devralan özel şirketlerin, vaat ettikleri aylık elektriği üretmemeleri dunımunda ödeyecekleri ceza ise aylık değil yıllık kesilecek. Riskten dolayı TEAŞ'a verilemeyen ya da çevresel nedenlerden dolayı üretilemeyen elektrik de üretilmiş sayılacak ve cezadan indirilecek. TEAŞ'ın keseceği cezalar Türk Lirası üzerinden, TEAŞ'ın şirkete yapacağı ödemeler ise dolar üzerinden hesaplanacak. - Santrallar, TEAŞ tarafından yılda en çok dört kez devre dışı bırakılabilecek. Dörtten fazla devre dışı bırakmalarda, her biri için özel şirkete 10 bin dolar ödenecek. Nasıl ama? Santral özelleştirmesi değil, adeta ballı börek... Devlet hastanesinde olan ve yaklaşık 380 milyon lira alan do- çentler de, yaklaşık 300 milyon li- ra alan pratisyenler de geçen haf- ta hekimlerin içinde bulunduklan olumsuz koşulların düzeltilmesini istediler ve yarım gün üretimden gelen güçlerini kullandılar. Hasta- lara, hasta yakınlarına da bildiri dağıttılar: "Yoksulluğun artmasına, sosyal güvenlik sistemlerinin yetersizliği- ne, tedavi edici sağlık hizmetleri- nin giderek daha pahalı hale gel- mesine ve koruyucu sağlık hizmet- lerinin ihmal edilmesine bağlı ola- rak halkımızın sağlığı giderek kö- tüleşiyor. Hekimlerin beyaz uyarısıAşıtamayia, iyi beslenmeyle, dü- zenli olarak sağlık muayenelerinin yapılmasıyla, iyi yaşam koşullan- nın sağlanmasıyla önlenebilecek birçok hastalık biz hekimlerin kar- şısına, üstelik geç ve ilerlemiş ev- relerde çıkıyor. Böylece kamu hiz- meti veren biz ücretli hekimlerin ça- lışma koşullan da giderek ağıria- şıyor." Hekimler, hastaların ve hasta yakınlannın, sorunlann nedenini çok iyi sorgulamalannı istiyorlar: "Halkın değil IMF'nin isteklerine göre bütçe yapılıyor. Toplumun sağlığına değil, batık bankalara, rantiye aile şirketlerine ve çetele- re milyarca dolar kaynak aktanlı- yor." Hekimler, sonucu şöyte özetliyor- lar: "Sizler daha çok hastalanıp hastane kapılannda daha çok sıra bekliyorsunuz. Sosyal güvenceniz yoksa verilen hizmetin, ilacın, ame- liyatın parasını ödemekte zorianı- yorsunuz. Yorgun ve geçim sıkın- tısı çeken hekimlerie karşılaşıyor- sunuz. Hastalanmız tarafından bilin- mesini istiyoruz ki, bizler iyi he- kimlik yapıp sizlere en iyi hizmeti vermeye çalışıyoruz. Çünkü toplumun sağlığı, insa- nımızın sağlığı bizim için en yûce değeroldu ve olmaya devam ede- cek." Hekimler, "toeyaz uyan'lannıöz- lük hakları ve toplum sağlığı için yaptılar ve başarılı oldular. Anka- ra Tabip Odası Başkanı Ümit Er- kol, yürüyüşleri sırasında sade yurttaşların doktoriann pankart- lannı taşıdıklannı, onlarta birlikte slogan attıklarını anlattı. Halkın desteğiyle hekim eyleminin ma- yası tuttu galiba. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞÎPAL SSK Emeklisi ve Yetim Aylığı Soru: Babam, bir KİT'te 24 yıl şube müdürü olarak çalış- tıktan sonra vefat etti. Anneme ve bana, 4. derece- nin 1. kademesinden dul ve yetim aylığı bağlandı. Daha sonra ben evlendim ve Emekli Sandığı'ndan aldığım yetim maaşı kesildi. Şimdi annem de vefat etti. Ben SSK emeldisiyim ve dulum. 1) Bana SSK'den aylık almam nedeniyle yeniden ye- tim aylığı bağlanabilir mi? Ben bağlanacağını sanı- : yorum. Emekli Sandığf nca ödenen yetim aylıkları- i%Uk-j.. uın kesilmesini gerektirecek nedenier neferdir? 2) Bağianabilirse ne tutarda aylık bağlanır. (Babam Genel İdare Hizmetleri Sınfında, lise mezunu ola- rak görev yapmaktaydı). 3) Emekli Sandığı, SSK ve Bağ-Kur'un aynı çatı al- tında toplanacağı söyleniyor. Bu durumda maaşlar- dan biri kesilecek demektir. Benim seçme hakkım olabilir mi? (A.A.) YANIT: 1) T.C. Emekli Sandığı'ndan yetim aylığı alan evli olmayan kız çocuklann aylıklan, ancak yine T.C. Emekli Sandı- ğı kapsamında bir göreve başladıklannda ya da Emekli Sandı- ğı'ndan kendi çalışması nedeniyle emekli aylığı almaya hak ka- zandıklannda kesilir. Emekli Sandığı dışındaki bir başka sosyal güvenlik kurumundan (SSK, Bağ-Kur ve yasayla kurulmuş özel emekli sandıklan) aylık almalan, T.C. Emekli Sandığı'ndan al- dıklan yetim ayhğının kesilmesini gerektirmez. Kısaca, SSK'den yaşlılık aylığı almanız yetim aylığınızı alma- nızı engellemez. 2) Genel İdare Hizmetleri Sınıfi'nda 4. derecede 1. kademede- ki lise çıkışh bir memurun, 24 yıl karşılığı alacağı emekli aylığı; Genel Gösterge Aylığı Ek Gösterge Aylığı Kıdem Aylık Taban Aylık Ozel Tazminat Toplam Emekli Aylığı 1 Yetimin Payı 1 Yetimin Aylığı ÇYL) 10.671.096 7.580.560 5.597.952 75.036.000 44.317.120 143.202.728 %50 71.601.364 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasasf nın 68. maddesine göre, ölene bağlanması gereken aylığın yetim bir kişi ise yüzde 50'si, iki kişi ise yüzde 80'i, yetim üç kişi ise yüzde 100'ü yetim aylığı ola- rak bağlanır. Buna göre bir yetim olmanız nedeniyle, size bağlan- ması gereken yetim aylığı babanızın hak kazandığı 143 milyon 202 bin 728 lira emekli ayhğının yüzde 50'si olan 71 milyon 601 bin 364 liradır. 3) T.C. Emekli Sandığı. SSK ve Bağ-Kur, ayn yasalan olan sos- yal güvenlik kunımlandır. Bu kurumlann aylık bağlama koşulla- n, prim oranlan. prim tutarlan, aylık birimleri ve tutarlan çok de- ğişiktir. Hepsinin aynı çatı altında toplanacağı söylentileri sık sık duyulmaktadır. Görüşümüze göre bu üç kurumun kısa dönemde aynı çatı altında toplanması olanaksızdır. Birköyvar uzakta işçi Partisi Ankara ll Başkanı Dursun Karadağ, İP'nin geçenlerde Polatlı'da düzenlediği Köylü Kurultayı öncesi 200 köyü dolaşmış; köylülerle, muhtarlarla görüşmüş. Karadağ'ın izlenimlerini öğrenmek istedik: - Köylüler IMF ve Dünya Bankası politikalanndan haberdar mı? - Uhuuu, hem de nasıl! IMF şefi Cottarelli'ye "Götûrelli" adını bile takmışlar. - Iktidardaki siyasetçilerden memnunlar mı? - Dolaştığım köylerin çoğunluğu son seçimlerde ağırlıklı olarak DSP ve MHP'ye oy vermişler. Şimdilerde ise pek pişman gözüküyorlar. ANAP ve DYP silinmişler. Dikkat çekici bir nokta daha: Köylüler, siyasetçiye kızıyor ve güvenmiyor. - Köylü, genel durumu kendi yaşantısından ömeklerle açıklar. Hiç böyle bir örnekle karşılaştınız mı? - Haymana'nın Esenköy Muhtan llyas Alp, "Son iki senede öyle bir borçlandık ki, tarihte görülmedi bu" diye yakındı hayattan. Muhtarın geçenlerde eşi vefat etmiş. Aslında hastaymış eşi, doktorlar da bir-iki yıl daha yaşar demişler ama, ne zaman muhtar traktörü satmaya kalkışmış, üzüntüsünden bir ay içinde toparlanıp gitmiş. - 8e/// ki, köylüler zor durumda. - Hem de nasıl! Banka borçlanndan, icra işlemlerinden dolayı köylüler Haymana Cezaevi'ni komşu kapısı yapmışlar. Birbirlerine "Sıra kimde? Bu hafta hangimiz damı ziyaret edecek?" diye takılıyortar. HAYVAJVLAR ISMAÎL GÜLCEÇ igulgec(hyahoo.com KlM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicakCg turk.net BULUT BEBEK NURAYÇIFTÇI bulutbebekta hotmail.com *İ, *>* y Me*»Ia papfcta bi hıyai huriyr* bari. apfcta kapefnni HARBÎ SEMtH POROY semihporoyı yahoo.com KABADÜZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas No: 1999/75 Davacı Abdullah oğlu Mehmet Gûzelkaya tarafından davalı Nüfiıs Müdürlüğü aleyhıne açılan kayıt iptali davasının yapılan açık yargıla- masında, dahili davalılar Serpil Dirimsun (Dirimsu) ve ölü Hüseyin oğ- lu Mehmet Gûzelkaya mirasçılarının adresleri tespit edilememiş, dunış- ma günü ve dahili dava dilekçesi tebliğ edilememiş olduğundan ilanen tebliğ yapıhnasına karar verilmiştir. Dahili davalılar Raif Salih kıa 1954 doğûmlu Serpil Dirimsun (Dirimsu) ve ölü Hüseyin oğlu Mehmet Gûzelkaya mirasçılan Güray, Gûrbüz ve Gürsel Güzelkaya'ya 14.12.2000 günü saat 10.00'da, Ordu ili Kabadüz Adliyesi'ndekı durus- tnada bizzat hazır olmalan ya da bir vekille temsil edilmeleri, aksi tak- dirde yargılamaya yokluklannda devam edileceği, duruşma günü ve da- hili dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilandan itibaren 15 gün son- ra tebliğ yapılmış sayılacağı ilanen tebliğ olunur. Basuı: 65727 TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 27 Kasım ANKARA 5. AŞLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞl'NDEN 1999/441 Esas Davacı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından davalı M. Nihat Öztorun aleyhine mahkememize açılan tescil davası- nın yapılan açık yargılaması su*asında verilen ara karan gereğince; BilLnen en son adresi "lvedik Köyü Yenimahalle/Ankara" olan da- valı M. Nihat Öztorun'a dava dilekçesi tebliğ edilememiş, emniyet araşnrması sonucunda adresi tespit edilememiş olmakla, adı geçen da- valının duruşma günü olan 5.2.2001 günü saat 09.30'da mahkememiz- de hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, hazu" bulunmadığı veya kendisini bir vekille temsil ettinnediği takdirde yar- gılamaya yokluğunda devam olunacağı ve gerektiğinde hüküm verile- ceği ilanen tebliğ olunur. 15.11.2000. Basuı: 67627 BA60AT OSMİRrOLUALMANIAR'A.. »99'DA BÜ6ÜN, KOAjy* "OAkJ SAĞ&Arb ve KÖe.F£zfUE UZANACAK. O£Mİg.YOLUMUN i PeUTSCHB StfJK'A VEEiLtoıŞri.1898'O£,OSMAHU NAFIA NEZABerr, BAĞPATH &£ O£MiHyoUJ Û2EGE Sİ&ÇOK &AÇWRU ALMIÇT1. VE RUS ŞmZETlE/Zt, FRAMSIZ VE İH6İÜZ 8AMK£tiLEe> : , gUNLA&N SAŞLICALAÜ/YDİ. SAZILAe.1, SULTANA OEĞERLI ARMAĞANLAG. VE- Reeetc isreKLERiNe ULAŞMAYA ÇAUÇM/ŞTT.. KAYZEfZ IT. WİLHEtA/l, YUkAUÇAK TAVlfUARIYLA SüLTAtJ lL.A8OÜLHAtoir'İN ICUÇKULA&tNI DA- &TMAYI BAÇABMI-fTt. 4AJCAK, 8A6DAT YE U4NACAK BU OeMİRrOL eMPE&YALİSr AMAÇM&tUA GÖRÜŞ DEMZ BANOGLU Kalite Kongresi, Milli Eğitim Bakanlığı ve Öğretmenler Gunu nun Duşundurduklerı Kalite Kongresi, Milli Eğitim Bakanlığı ve Öğret- menler Günü arasında ne gibi bir bağlantı var, di- ye düşünebilirsiniz. Evet önemli bir bağlantı var, hem de rastlantısal değil, doğrudan ve son derece de anlamlı ve önemli. Geçen günlerde sona eren 9. Kalite Kongresi'nin konusu "Toplam Kalite Yönetimi ve Kamu Sektö- rü"ydü. KalDer'in (Kalite Derneği) "Yaşamın Her Alanında Kalite İçin Toplam Kalite Seferberliği" adıyla 1998 yılında başlatmış olduğu "ulusal kali- te hareketi"ne bakanlık düzeyinde ilk destek veren, Milli Eğitim Bakanlığı oldu. Bakanlık, 25 Kasım 1999 tarihinde İyi Niyet Bildirgesi'ni imzalayarak ulu- sal kalite hareketine katıldı. 24 Kasım öğretmen- ler Günü'ne gelince... Kutlama günü gazetelerde çıkan haberler yıllardır değişmeyen aynı nakaratı; kalitenin nereden başlaması gerektiğini vurgulu- yordu: "Öğretmen zam istiyor", "65 yıldır ev sahi- bi olamadım", "Eğitim sistemi gözden geçirilme- li", "Öğretmenlerin bir günü daha buruk geçecek"... Ve daha niceleri... Evet, KalDer'in, Avrupa'nın en büyük, dünyanın da ikinci büyük kalite kongresi olarak her yıl yine- lediği, yararına inandığımız ve gönülden katıldığı- mız kalite kongrelerinin, kaliteyi "toplumun herke- simine" yayma veyaygınlaştırma bağlamındader- neğin ve TÜSlAD'ın gösterdiği tüm iyi niyet çaba- lanna karşın, başladığı günden bu yana geçen 10 yıl içinde toplumumuzda nasıl bir "kalite" anlayı- şını yerleştirmiş olduğu düşündürücüdür. Demeğin bugüne kadar düzenlemiş olduğu kong- relerin ana temalarını şöyle bir gözden geçirelim. KalDer, 1995 Kasımı'nda "Toplam Kalite Yöne- timi ve Eğitimde Kalite" konulu 4. kongresini dü- zenlediğinde, devlet eğitim kurumlarındaki eğitimin A'dan Z'ye kalitesizliği bir yana, Kuran kurslan, ta- rikat ve hacı hocaların elindeki eğitim kurumlannın etkinliği, dinci-tarikatçı öğretmen ve eğitimci kad- rolaşmalan doruk noktadaydı. 1996 yılı kongresi- nin ana konusu, "Siyasette Kalite" olarak belirlen- mişti. 1950'lerden sonra birtürlü "kalite yörünge- sine" giremeyen siyasetimizin 1996 yılındaki man- zara-i umumiyesinde en ufak bir değişiklik olma- masına şaşmamalı. Bugüne taşınan siyasetteki kir- liliğin tohumlan o günlerde çoktan atılmıştı bile... Ne ilginçtir ki, o kongreye Italya'daki temiz toplum projesinin mimarlarından Savcı Antonio di Pietro da davetliydi. (Aslında tam şu günlerde ülkemize gelmeliydi ya...) Nitekim KalDer, 1993 yılından bu yana, örnek bir örgütlenme ve düzenleme ile 10 yıldır ülkemiz ku- rumlanna ve toplumun her kademesine "kalite ol- gusunu" yerleştirmeye çalışadursun, toplumu- muzda kalitesizlik sürgitmektedir. Hukukta, siyaset- te, medyada, sağlıkta, eğitimde, iş dünyasında kir- lenmenin ve kalitesizliğin bugün geldiği boyutlarür- kütücüdür. Gerçi KalDer'in "ulusalkalitehareketi"r\WY başladığı yıldan bu yana gerçekleştirdiği olumlu çalışmalan, kongre boyunca dağıtılan dernek ta- nıtım broşürlerinden öğrenmekteyiz. Ancak 65 mil- yon nüfuslu Türkiye'de, yerleşik ve sürgit alışkan- lıklan, kemikleşmiş siyasal zihniyetleri kınp geçmek sanıldığı kadar kolay değildir. Aynca toplum kalkın- masının temel direği olan eğitime bütçeden layık ve gerekli olan pay ayrılmazken nüfusun neredey- se yüzde 80'i, ortanın da altında bir yaşama koşul- landırılmış yoksulluk sınırında boğuşurken kaliteyi yerleştirmek pek olası ve kolay değildir. Nasıl ki de- mokrasi, eğitim düzeyi yüksek, ekonomisi sağlam ve siyaseti dengeli toplumlarda daha sağlıklı ve hızlı yerleşebiliyorsa "kalite"de, eğitimde eşit, ge- lir dağılımında adaletli, ekonomtk kalkınmasını ta- mamlamış toplumlarda yerine oturur. Eşit eğitim, orta sınıfı güçlendirilmiş ve adil gelir dağılımlı sağ- lıklı bir ekonomi, bu nedenle Türkiye'nin toplum- sal kalkınmasında ilk ve öncelikli hedefi olmalıdır. Yine de, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, biraz da ka- ramsar olan bu tabloya karşın, bakanlık düzeyin- de bir ilke imzasını atarak "kalite olgusuna" sıcak bakması, başlangıç için olumlu bir gelişmedir. Ka- litesizliğin, eğitim sistemi bir yana, daha sınıfların ve okuma mekânlannın donanımsızlığından baş- ladığı; bir değil, binlerce, on binlerce eğitimsizlik so- rununun yaşandığı ülkemizde, "eğitimdekalitenin" hızla yerleşmesi, hiç kuşkusuz yurdunu ve insan- lannı seven herkesin en büyük dileği olmalıdır. Ye- ter ki, değişen hükümetlerle eğitim politikalanmız değişmesin ve atılan olumlu adımlar sekteye uğ- ratılmasın. Başan, iyi başlangıçların sürekliliğinde- dir çünkü. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞA: 1/ Taş kırmak için kullanılan büyük çekiç... Derviş selamı. 2/ Bir göz ren- gi... Kolyos, us- 4 kumru, sardalye gibi balıkların ufağı. 3/ Hiçbir 6 üretici çalışma- y dabulunmadan. yahıızcamülkü- 8 nün geliriyle ya- o şayan kimse. 4/ Bir meyve... Eski Mı- sır'da güneş tannsı. 5/ Doğalgazm önemli bir o bileşeni olan gaz... Aras'ın kolu olan bir akarsu. 6/ Çıplak vücut 4 resmi... Yurdumuzun en 5 önemli kayak merkez- 6 lerinden biri. II Bir adın ya da sözcüğün baş har- ğ fi. 8/"Yaşadığım dünya- yı seviyorum ; tut- mak benim harcım değil" (N. Cumalı)... Başlıca içeçe- ğimiz... Şarkı, türkü. 9/ Tahıl ölçmede kullamlan bir öl- çek... Tecrübeli, usta. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Doğu Karadeniz Bölgesi'nde ünlü bir yayla. II Kan- şık renkli... Pantolon ya da etek üzerine giyilen, düz ka- duı giysisi. 3/ Gerrulenn mizana direğmin gerisindeki yel- ken... Kayınbirader. 4/ Afrika'da bir ülke. 5/ Rize-Erzu- rum karayolunda bir dağ ve geçit... Bir öğretim kurumu. 6/ Irk. . "Mehlikâ'nın kara sevdalılan ' Vardılar çıknğı yok bir - - -'ya" (Yahya Kemal). 7/ "Pablo - - -": Ünlü Şilili şair 8/ Holmiyum elementinin simgesi... Biray adı. 9/ Yunan rakısı . Balık tutma aracı... Bir nota.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle