Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 KASIM 2000 CUMARTESİ • • * • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Rivayet olunuyor ki; af metni hükümet ortak-
lanna verildi.
Rivayet olunur ki; üç lider Adalet Bakanlı-
gı'ndan gelen taslağı önce bizzat kendileri, son-
radan gruplan inceleyecek.
Rivayeten söyleniyor ki; üç liderin uzlaştıklan
metin öyle bir metin ki, ne 70 bin hükümlüyü, ne
de aile katiline, hırsıza af getirilmesini asla iste-
rneyen "dışardaki" yüzbinleri mutlu edecek!
Zaten gazeteierde yayımlanan karikatürler da-
t\a şimdiden hapishanelerin boşalmasından he-
men sorva aynı cinsten suçlann -cinayetlerin,
fıırsızlıklann- yineleneceğini alaya alıyor.
önce liderleri memnun etmenin zorluğu ya-
şandı. Af bir noktaya gelinceye değin, ben diye-
yhn üç, siz deyiniz dört kez renk ve içerik değiş-
tirdi.
üdertere, lider yardımcılanna -örneğin Rahşan
Hanım'a- Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün
af çerçevesini beğendirinceye kadar-deyimi ma-
zur görün- emdiği süt burnundan geldi.
Oysa, vefakâr ve fedakâr Bakan Türk, üç or-
tağa af taslağını beğendirmek için gece gündüz
çalıştı.
Bakanlık "afyasası üreten fabrikaya" dönüş-
tü.
önceleri affın "ceza indirimi yoluyla" gerçek-
leşmesi ilkesi öne alındı, ama MHP'nin beğen-
diğine ANAP, ANAP'ın savunduğuna MHP kar-
şı çıktı.
Asıl sorun duyartı konularda yoaım yaprnaya-
rak kendini sakınan Başbakan Ecevit yerine ki-
mi yerde birden görüş bildirmeye başlayan Rah-
şan Harum'dan kaynaklandı.
H.S. Türk, ceza indirimini 12 yıllasınırlamak mı
istiyor; Rahşan Hanım, 10 yıl isteyip Bakan'a "ol-
maz, zinhar ha" deyüp gazaba gelince, hayda-
aa başka bir taslak Bakanlık'ta masaya yatınldı.
Rahşan Hanım'la Bakan Türk arasındaki ger-
ginlik öyle bir noktaya dayandı ki, -basına göre-
yan yana gelip çözümü arayacaklan yerde bir
aracı kanalıyla konuşmayı yeğlediler.
Bu durumda Bakan Türk yapacağını yaptı.
Ceza indirimi ilkesinden vazgeçti, önündeki
seçenek metinlerden birini, "şartlı tahliye'yi ana
ilke kabul eden taslağı ön plana alıverdi.
Piyango
Türkiye'de 12 saat içinde ne olur ne olmaz bi-
linmediği için, dün bir saate kadar "şartlı tahli-
ye"yi esas alan taslakta "Kurtuluş Haftası "nın
başlama olasılığı öncelikliydi.
Ola ki, örneğin Rahşan Hanım (yani Başbakan
Ecevit) şartlı şurtlu affa karşı çıkar.
Varsın öyle olsun; Adalet Bakanı'nın çantasın-
da çeşitli biçimlerde af getirecek taslaktan bol ne
var?
Biri olmadı öteki, öteki olmadı beriki... Beğen-
dirinceye dek bir metinden ötekine... Gidip ge-
liyor Adalet Bakanı Türk!
Geniş anlamda siyasetçi dahil toplumu mem-
nun etmeyeceğinin işaretleri şimdiden alınan af
gibi bir büyük piyango kimsenin başına isabet et-
mesin. Amin!
Affın bir başka halkası daha tartışmalı. Mem-
leketimizin medar-ı iftihan, büyük siyasetçi, De-
mirel'in, Ecevit'in yanm yüzyıllık dostu Erba-
kan'ın nasıl kurtulacağı.
Yaşlılığı nedeniyle hapse girmesini istemiyor
Ecevit. FP ise, malum, 312'deki değişiklikle Er-
bakan'ı hem hapisten hem de siyasal yasaktan
kurtarmanın peşinde.
Ülkenin başına türiü çeşit sorun saran Erba-
kan'ı kurtarma seçenekleri aylardır medyada
başta gelen bir konu.
Hazretin cezaevine girmemesi ola ki sağlandı.
Ne var ki, fıili siyasete dönmemesi olasılığına ne
demeli?
Getişmelerin Türk usulü özeti:
Çeşitli seçeneklerle af..
Otesi laf, laf, laf!..
Balina operasyonu
Hayali ihracat 400
milyon dolan buldu
tZMtR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - "Batina
OperasyomT kapsamında
elde edilen verilere göre
bugüne dek toplam haya-
li ihracatın 400 milyon
dolara ulaştığı öğrenildi.
Operasyon çerçevesin-
de gözaltına alınan ve tz-
mir DGM Savcılığı'na
sevk edilenlerin, tTS Şir-
keti'nin vergi dairesi, ver-
gi mahkemeleri ve Danış-
tay ile olan işlerinden so-
nimlu olan Hasan Şahin
ve Güntürk, tzmeks, Da-
nca, Yağız, Ezo firmala-
nnın sahibi, FTS'nin or-
tağı Gürcan Güngören'in
yaptıgı açıklamalara gö-
re, olayın beyninin firar-
daki Habur Gümrük Mü-
dürlüğü'nden tzmir
Gümrük Müdürlüğü'ne
atanan Yahya Sönmez ol-
duğu belirlendi.
Balina Operasyo-
nu'nda gözaltına alınan
Şahin'in verdiği ifadeler-
de, Güngören, MHP ana
davasından 7 yıl hapis ce-
zasına çarptınlan Bahri
Ergin ve Buca Ceza-
evi'nde bulunan Adnan
Şentnrk'ün 1996-1997 ve
1998 yıllannda kurdukla-
n Desan ve ÎTS firması
adına yurtdışından ithal
ettıklen kumaşlan yüksek
fiyatla GtDAŞ fırması
üzerinden Ukrayna ve
Kanada'ya ihraç etüklen-
ni söylediği öğrenildi. Er-
gin'in 1996-1997 tarihle-
rinde Tarişbank'tan da 5
milyon dolar ihracat kre-
disi aldığını belirten Şa-
hin, Ergin'in firmalannın
gerçekleştirdiği hayali ih-
racatla bankalardan 8 mil-
yon dolar KDV iadesi al-
dığını söyledi. Güngö-
ren'in de sorgusunda, es-
kı Başbakanlık denetçısi
ve Yeminli Mali Müşavir
Dnriye Kanuar ile halen
fırarda bulunan Abdur-
ndunan Reisoğjunun ha-
yali ihracat olayım çok iyi
bildiklerini, aldıklan
KDV iadesinden Karalar
ve Reisoğlu'na da pay
verdiklerini söylediği be-
lirlendi.
'Balina Operasyo-
nu"nunbaşladığı ilkgün-
lerde Haydarpaşa Güm-
rük Müdürlüğü'nden alı-
narak tzmir Gümrük Baş-
müdürlüğü'ne atanan
YahyaGürbüz'ün arandı-
ğı bildihldi. Öte yandan,
operasyon kapsamında
tutuklanan Ergin'in tetik-
çileri olduklan öne sürü-
len Murat Bozkurt, Ba-
hattin ErtugruL Mehmet
Pana, SaMh Sobnaz, Latif
Çabs, Organize Suçlar ve
Silah Kaçakçılık Şubesı
ekiplerince, Istanbul ve
Denizli'de gerçekleştiri-
len operasyonda yakala-
narak Izmir'e getirildi.
Organıze Suçlar ve Silah
Kaçakçılık Şube Müdür-
lüğü yetkililerinin verdik-
leri bilgiye göre, gözaltı-
na alınanlann, Bahri Er-
gin'in bilgisi dahilinde,
Uşak'ta Kasarteks fabri-
kasını basarak fabrikanın
sahipleri Orhan Cemal
Yeşflkava ile EroiNeşet'in
öldürülmesi olayına ka-
nşüklan belirlendi.
6
Irticayla mücadele başarılı'I Baştarafı 1. Sayfada
ran aymda yaşadıklan ka-
set sarsıntısının etkilerini
hâlâ atamadılar.
Cemaat gerek kendileri-
ne ve gerekse diğer irticai
gruplara karşı alınan ted-
birlere gösterilecek tepki
konusunda ıkıye bölürunüş
durumda. Cemaat içinde
"şahin" olarak adlandınlan
ve sonradan Fethullahçı
olanlar sert ve tavizsiz bir
politika izlenmesini savu-
nurken, Gülen'ın ABD'den
gönderdiği talimatlan uy-
gulamak ıstemiyorlar. 2001
yılında ne yükseliş ne düşüş
politikasınm izleneceği,
bununla birlikte cemaat
içindeki iki grubun müca-
delesinin devam edeceği ve
muhtemelen Gülen'in mü-
dahalesiyle şahin olarak ad-
landınlan grubun tasfîye
edileceği bekleniyor.
Süleymancılar: 8 yıllık
kesıntısız eğitim ve ilköğre-
tim okullannda okuyan öğ-
rencilerin özel yurtlarda ka-
lama> acağına dair uygula-
ma sonrasında mürit kay-
nağı büyük ölçüde kuruyan
Süleymancılar, 2001 ydın-
da faaliyetlerini Avrupa'ya
kaydıracaklanr.
Nakşflbendikr Altı kola
aynlan Nakşibendiler, ara-
lanndaki sorunlan 2001 yı-
luıda da çözemeyecek. tki
ana kol olan Ismailağa Der-
gâhı ile Iskenderpaşa Der-
gâhı'nın siyasetle iç içe
olan politikalan devam
edecek. 2001 yılı stratejile-
rini siyasi koşullara ve Tür-
kiye'nin ekonomik. siyasal
ve sosyal olarak büyük bir
sıkıntı yaşayacağı, bunun
da dini hareketlerin güçlen-
mesine neden olacağı tezi-
ne göre uyarlıyorlar.
Italya
9
dan Ermeni
• Baştarafı 1. Sayfada
den Oluşum Partisi Milletvekili
Roman Maırtovani tarafindan su-
nuldu.
Italyan Meclisi bu tasanyı red-
dederken Solun Demokratlan Par-
tisi Meclis Grup Başkanı Fabio
Mnsâ'nin, 3 gün önce Avrupa Par-
lamentosu tarafindan Türkıye ile il-
gili alınan kararlara atfen sunduğu
ikinci tasan kabul edildi. Italya
Meclisi'nce kabul edilen karar ta-
sansında, "20. yüzyılm başmda Er-
memferin Türklertarafindan sovkı-
nmma uğraüldıklan'' ılen sürülü-
yor.
Karar tasansında Avrupa Parla-
mentosu'nda Hıristiyan Demokrat
Fransız parlamenter Philippe Mo-
rfflon tarafindan hazırlanan rapora
son anda değişiklik önergesi ile ko-
nulan soykınrnı ifadelerine de atıf
yapıldı. 1915-1923 yıllan arasında
yasandığı ileri sürülen soykınmı-
nın tarihi bir gerçek olduğunu be-
lirten Italya Meclisi, Türkiye'nin
soykınmı iddialarını kabul etmesi-
nin Avrupa Birliği ile bütünleşme
süreci açısından önemli olacağını
kaydetti. Avrupa Parlamentosu'nun
3 gün önce aldığı karara gıren pa-
ragrafta, "Avrupa Parlamentosu,
Türk hükümetini ve TBMVI'yi,
Kadirflen Tarikattan çok
cemaat görünümü veriyor-
lar. Devlet aleyhine hareket
etmeden büyüme stratejisi-
ni uygulamaya 2001 yılın-
da da devam edecekler. Ta-
rikat yöneticılerinin maddi
çıkar gözettikleri yönünde
eleştiriler, büyük boyutlara
erişti. Kadiriler içindeki so-
runlann 2-3 yıl içinde arta-
cağı ve parçalanmaya gide-
cekleri tahmin edihyor.
onay
Türk toplumunun önemli bir kesi-
mini olıışturan Ermeni azınhğa des-
teğj artûrma>a, bu çerçevede, mo-
dern Türk devletinin kuruhnasm-
dan önce Ermeni azınhğın maruz
kaküğı soyktnnıınıresmentanıma-
ya davet eder" denümişti. Bu ara-
da, Paglianni'nin tasansıyla birlik-
te, Ulusal Ittifak Partisi Milletveki-
li Sandra Fei \e Halkçı Parti Mıl-
letvckılı GiovanniBianchinın ha-
Ya.tağanlıya. kirlilik lıaj>si
• Baştarafı 1. Sayfada
versiyon ile birlikte hava-
daki kükürtdioksit oranı
2500 mg'ye ulasırken,
santralda güç indirimine
gidildi; belediye hopar-
lörlerinden sık sık yapı-
lan anonslarla vatandâş-
lann zorunlu olmamalan
durumunda sokağa çık-
mamalan ıstendı.
Bacalardan çıkan kü-
kürtdioksit gazlan bir anda
Bozüyük, Yeşılbağcılar ve
Turgut beldeleri ile yakrn
köylerin üzerine çöktü.
Gazlann giderek ilçe mer-
kezine de yayılması ile bir-
likte Yatağan'da göz gözü
görmez oldu. Yapılan
anonslarla herkes evlenne,
kapah mekânlara çekilince
ilçe sessizliğe büründü.
Yatağan Kaymakam Ve-
kili Muhsin Koç, ınversı-
yon sonrası yaptığı açıkla-
mada, "Endişe verici bir
durumyok.tııversiyonb«ş-
lar başlamaz saat 11.00 iti-
banyla santralda güç dü-
şürdük. 150 mw'ye kadar
indL Oğrencilerin suufla-
nndaD çüanamalannı iste-
dik. Şu anda ber şey nor-
maL Saat 13.00 gibi rüzgâr
çıkınca tehüke geçti" dedı.
Yatağan Belediye Başka-
nı Haşmet Işık ise inversi-
yona yine hazırlıksız yaka-
lanıldığını belirterek, "Ha-
nirîddiönkmler aimimştı?
Hanimeteorolojiilekoordi-
neliçalışAyordiL." diye tep-
ki gösterdi. Işık, şunlan
söyledi: "Bana sanld kan-
dmhyoruzgibigetiyor. Yata-
ğan vaiflikce koruma bölge-
si Uan edfldikten sonra sü-
rekli meteoroloji ile işbiıüği
içindeohmacağıveönceden
yapıfauıtahnıinegöreöıılem
ahnacağı söyleniyordu. Bu-
nun ynpıümadığıııı bugûn
yaşayarak gördfik. Herhal-
de meteoroloji, inversiyo-
nun olacağını beürkrken
rüzgânn kaçta yıkaragını
dabiJdirivor.Arökbuflkej-
Bğebirson\çrikin.Eğeryö-
neticflerimiz gerçekten sa-
mimiisefcr,MeteoroJojiGe-
DdMüdürlügübefcdiyemi-
ze haftahk hrversiyon tab-
mini bfldiran."
Yatağan Demokrasi Plat-
formu, yann saat 11.00'de
belediye garajında bir mi-
ting düzenleyecek. Mitin-
ge Yatağan, Yeşilbağcılar,
Turgut, Bayır ve Bozüyük
belediyeleri ile köy muh-
tarlan, meslek odalan, T-
MMOB, Tabip Odası,
ADD, Şoforler Odası, Ku-
yumcular Kooperatifi,
Muğla Gazeteciler Cemi-
yeti, Cumhuriyet Kadınla-
n Derneği, Tes-Iş ve Ma-
den-Iş ile Genel-Iş sendi-
kalan kaülıyor. Muğla mil-
letvekillerinin ise mitinge
'önceden planlanmtş yoğun
işleri' nedenı> le gelemeye-
cekleri öğrenildi. Yata-
ğan'da en geniş katılımın
sağlanması beklenen mi-
tingde özelleştirmeye kar-
şı çıkılırken, insan ve çev-
re sağlığı istemleri dile ge-
tirilecek "Çevre Kirüügi-
ne ve Özelleştirmeye Ha-
yir" mitmgı çevrecilerce
de desteklenıyor. Miting
öncesi Greenpeace Akde-
niz Ofısi'nden Mdda Kes-
kin, Gökova Sürekli Eylem
Kurulu Sözcüsü GayeCön,
Sımrsız Çevre Yolculan
Sözcüsü SaynurGekndost
tarafindan yapılan ortak
açıklamada gelmış geçmiş
tüm iktidarlar eleştirildi.
Bu arada, miting için Muğ-
la Valiliği'nce geniş güven-
Havası en Idiiikenûer arasında
SIVAS (Cumhuriyet) - Hava kirlilığınde
Sıvas'ı birinci derecede kırli kentler
arasında gösteren Devlet lstatistik
* Enstitüsü'nün (DlE) açüdamasırta
Sıvas Valiliği'nden yanıt geldi. Valilik
Hukuk tşleri Müdürü Kadri Canan,
"Ithal kömür kuDarumını tesyiketmek
için Sıvas, hava kiriüği konusunda
birtnd derecede gösteriM^r" dedı.
Kadri Canan düzenlediği basın
toplantisında, Sıvasın geçen yülara
oranla hava kırliliğı konusunda daha iyi
durumda olduğunu belırttı. 1993
yılında kentte önemli boyutlarda hava
kirliliği yaşandığuu anımsatan Canan,
kırlıliğın 1994 yılından sonra ithal
kömür kullarulması nedeniyle
azaldığını ifade ettı. DİE'nın
Türkiye'deki hava kniilığı ile ilgili
yaptığı arastırmada, 1993 yılında
yaşanan kirlilik nedeniyle Sıvas'ın
hava kirlılığinde bınnci derecede
kentler arasma alındığım belirten
Canan. "Sıvas'ınjeolojik olarak 'çanak'
yapsı nedenhie rüzgârla hava
sirkülasyonu yaşanmadığı için
karbondioksit yüzünden kirlilik oranı
artryor. 1994 ydmdan itibaren kullaıumı
yay^nbş&nian ithal kömürle kirlink
oranı hicbir zaman ciddi boyuta
ulasmadı. DİE'ye göre birinci derecede
oian kentler ithal kömür
kutonabflecekler. Bu yûzden Srvas'ta
hhal kömür kuflanımmın devam
etmesi gerekryor"
1
dedı. Canan,
Sıvas'ta üç noktada görevli
memurlarca kömür girişinin kontrol
alonda tutulduğunu da belırttı.
lik önlemleri alınıyor.
Muğla Valisi Lütfı Yiğe-
noğlu, "Demokrasinin ku-
raDan içinde herkes istekve
şikâvetkrini ortava koyup,
dile getirecekler. Biz kimse-
nin burnu kanasm istemi-
yonız. Herkesin güvenüği
için ahnan önlemleri arttar-
dık. Izmir, Aydın, Denizii ü-
lerinden takviyejandarma
kuvveti istedik" dedi.
Öte yandan, miting ön-
cesinde Yatağan, Yeniköy
ve Gökova termik santralla-
nnı dolaşan alıcı fınnalann
ziyaretlen sırasında ortaya
koyduklan direniş ve karar-
lılık için işçileri kutlayan
Tes-tş Sendikası Yatağan
Şube Başkanı Enri Soğan-
a, işçilerden hiçbir şekilde
tahriklere kapıhnamalannı-
istedi.
Soğancı şunlan söyledi:
"Bb hak arama mücadele-
û verrvoruz. Işktme hakkı-
mn devri adıahmda yapılan
ihaneteortakobnakistemi-
yoruz. Pazargünü baa çev-
relerinbeklediğigibiolayçı-
karmakpeşinde değfliz. Hiç
heveslenmesmler oyuna gel-
meyeceğiz. Sadece taleple-
rimizi dile getireceğiz. Üste-
Hk bu miting bir işçi eylemi
depdir. Bu Yatağanlmmin-
sanca, sağhkh bir ortamda,
çevrede yaşamak istevenle-
rin,özeDeştirnıeyevegtobal-
leşmeye karşı olanlarm,
Atatürk'ten miras aldıklan
bagunsızhkruhlannıökrür-
meyenlerin mrdngL'"
Ankara: Kıbrıs'ta ödiîn yok
ANKARA(CumhuriyetBürosu)
- tsveç Dışişleri Bakanı Anna
Iindh, Türkiye'nin katılım ortaklı-
ğı belgesinde Kıbns paragrafina
verdiği önemi anladığım belirtirken,
"Ancakbube^eABbelgesidir.Bu
konulan kendi aramızda pazartesi
günü görüşeceğiz. Meslektaşlanm
bdgedeki Kıbnsia Ogfli ifadderi
Hefamkikarariandısmdayorumb-
mıyor" dedi. Kültürel haklar konu-
sunda AB içerisinde görüş aynhğı
bulunmadığını savunan Lindh,
Kürtçe dahil tüm dillerde yayın ve
eğitim hakkımn tanınmasını istedi.
AB üyesi ülkelerinin Kıbns'ın ar-
dından Ege konularının çözümüne
de kaülım ortaklığı belgesinde yer
vermek için anlaşmalan, Ankara'da
'soğuk dûş' etkısı yarattı.
Türkiye, Isveç Dlşişleri Baka-
nı'nın yanm günlük Ankara ziya-
retinde hassasiyetlerini en üst dü-
zeyde AB'ye iletme firsarj bulur-
ken, kaülım ortaklığı belgesinden
Kıbns maddesinin çıkanlması ko-
nusunda rahatlancı bir yanıt alama-
dı. AB üyesi ülkelerin Brüksel da-
imi temsücilerinin, Ege sorunlan-
nm çözümüne belgenin orta vade-
lerbölümünde yerverme konusun-
da uzlaştıklan duyumlan, Türki-
ye'nin rahatsızlığını artırdı.
Dışişleri Bakanı Ismail Cem'in
meslektaşı Lindh ile görüşmesin-
de, belgede Helsinki Zirvesi karar-
ian ötesinde bir koşula yer verihne-
sinin kabul edılmeyeceği mesajını
verdiği öğrenildi. Avrupa Parla-
mentosu'nda (AP) sözde Ermeni
soykınmının tanınması ile Türki-
ye-AB ilişkilerinin hassas bir döne-
me girildiğine işaret eden Cem, 20
Kasım Pazartesi günü belge konu-
sunda ahnacak son kararda bu du-
ruma özen gösteriknesini istedi.
Cem, AB'nin Helsinki'de verdiği
taahhütlerden dönmesinm, ilişki-
lerde "ciddi güven bunanmı" yara-
tacağı uyansında bulundu.
Dışişleri Bakanhğı Müsteşan Fa-
ruk Logoğhı, AB üyesi 15 ülkenin
büyükelçilerini ve AB Komisyonu
Temsilcisi Karen Fogg'u bakanlığa
çağırarak Türkiye'nin AB belgesi-
ne son anda sokulan Kıbns'a iliş-
kin atıflann çıkanlması istemini
iletti. Lindh, KOB'un 20 Kasım'da
AB Konseyi'nde ele alınmasına az
bir süre kala Ankara'ya "süresi kı-
sa, önemi büyük" bir ziyaret ger-
çekleştirdi. Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer tarafindan kabul edi-
len Lihdh, Dışişleri Bakanı Cem ve
AB ile eşgüdümden sorumlu Baş-
bakan Yardımcısı ve Devlet Baka-
nı Mesut Yıhnaz ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Sezer'in Lindhe
" Türkiye, kendisini yalruz Helsinki
Zirvesi sonuçlan ve bu sonuçtarm
kabulü hakkında Türkiye ile AB
arasında yapılan yazışmalar ve gö-
rüşmelerle bağiı saymayı sürdürü-
yor. Kıbns sorununa çözüm buhna
ara>Tşlan ile ABadayhğunız arasm-
da bir bağlann kurulmasmı kabul
edemeyiz" dıyerek Türkiye'nin po-
zisyonunu en üst düzeyde anlattığı
öğrenildi. Edinilen bilgilere göre
Lindh, görüşmelerinde, ülkesinin
Türkiye'ye karşı "gizii bir günde-
minin- bulunmadığını belirterek,
Türkiye'nin tam üyeliğini içtenlik-
le istediklerini belirtti. Lindh, bu-
nun için Kopenhag kriterlerinin tam
olarak karşdanması gerektiğini vur-
guladı. Lindh, Başbakan Bülent
Ecevit'in, Türkiye'nin KOB'de yer
alan unsurlan genel olarak karşila-
maya hazır olduğu yönünde yaptı-
ğı açıklamayı memnuniyetle karşı-
ladıklannı belirtti.
Gözaltı sayısı 409
a ulaştı
• Baştarafı 1. Sayfada
ga operasyonu çerçevesinde
gözaltına alınan Bayraktar'ın
da aralannda bulunduğu 8 kişi-
nin ifadesini aldıktan sonra, tu-
tuklama istemiyle samklan ye-
dek yargıçlığa sevk etmişti.
Nöbetçi Ankara 2 No'lu DGM
Yedek Yargıçhğı ise savcmın ta-
lebıni yerinde görmeyerek Ege-
bank'ın Yahya Murat Demi-
rd'den önceki sahibi Hüseyin
Bayraktar'ı serbest bırakmış-
tı.Savcı Yüksel, dün Ankara 2
No'lu DGM Yedek Hâkimli-
ği'nin Bayraktar hakkında verdi-
ği "serbest bırakma" karanna itı-
raz ederek, gıyaben tutuklanma-
smı talep etti. Yüksel'in bu iste-
mini görüşen Ankara 1 No'lu
DGM heyeti istemıreddetti.Ege-
bank soruşturması kapsamında
tutuklanarak cezaevine konulan
bankamn eski sahibi Yahya Mu-
rat Demirel'm kızkardeşi Nesfi-
han DemireL banka eski genel
müdürü Şükrü Esat Erkuş, eski
yönetim kurulu üyesi Pembe Ja-
fc Oktay ile auvkat Aydoğan Se-
mizer'tn sorgusu sürüyor. Istan-
bul DGM'ye çıkanlan Mehmet
Karakaşve ErtunçYalçmise ser-
best bırakıldı.
Yurtbank soruşturması kapsa-
mında da bankanm eski sahibi
AI AVHİ BaUtaner, oğlu Muzaf-
fer Hakan BsBcaner, banka eski
genel müdürü Sükyman Ekiz ve
Nejat Köktaner'ın de aralannda
bulunduğu 21 kişinin de Mali Şu-
be Müdürlüğü'nde sorgulanna
devam ediliyor. Yurtbank Off-
Shore'da hesaplan bulunan 350
kişi, dün Kocaeli'den 3 otobüsle
gelerek 24 banka yöneticisi hak-
kmdaîstanbul Mali Şube Müdür-
lüğü'ne şikâyet dilekçesi verdi.
Fahrettin Aslan vuruldu
• Baştarafı 1. Sayfada
uzatmadığı için saldınyı ger-
çekieştirdiği bildirildi.
Aralannda Maksim Gazino-
su'nun da bulunduğu birçok iş-
letmesi bulunan Fahrettin As-
lan, bürosuna giderken dün sa-
at 13.45 sıralannda Atatürk
Kültür Merkezi (AKM) önünde
silahlı saldınya uğradı. Saldır-
gan Aslan'ın ayağına bir el ateş
ettikten sonra yaya olarak olay
yerinden kaçtı.
Alman Hastanesi'ne kaldın-
lan Fahrettin Aslan tedavi altına
almdı. Olayın ardından polis,
çevrede geniş çaplı operasyonlar
düzenledi. Aslan'm kiracısı ol-
duğu belirtilen ve Samara adlı
diskonun işletmecisi olan Vural
Babür bir adet tabancayla birlik-
te gözaltma alındı. Maksim Ga-
zinosu'nun hemen yan tarafında
bulunan Samara Diskotek'in iş-
letmecisi olan Babür'ün, kira
kontratının süresüıi uzatmak is-
tediği, ancak Aslan'm buna
olumsuz yanıt verdiği öğrenildi.
10 gün sonra sona erecek olan
kontrat nedeniyle saldrnyı ger-
çekleştiren Babür daha sonra
Asayiş Şube Müdürlüğü'ne gö-
türüldü. Polis, olayla ilgili olduk-
lan gerekçesıyle Müslüm Bakır-
han, Arif Küpücü ve Mustafa
Emiroğm'nu da yakalayarak gö-
zaltına aldı.
Fahrettin Aslan'ın ismi I. MÎT
raporunda da geçmişti. Raporda
özetle Aslan ve Abuzer Uğurhı
gibi isimlerin devlet görevlileri
ile bağlantüı olduğu belirtilıyor;
kaçakçılık eylemlerine dayanan
büyük paralann bu isimlerle
devlet görevlileri arasında pay-
laşıldığı anlatılıyordu.
• •
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
en kaliteli ürün senin olsun. Getirdiğin eti, hayali
belgelerle ihraç etmiş gibi göster. Bunun için de ay-
nca vergi iadesi al. Katmerli kâr et!
Neçoketmişler...
Olayı biraz da hayvancılık politikamız açısından ele
alalım. önce bir noktayı vurgulayalım. Türkiye'de ne
yazık ki hayvancılığa, tanmın ardından gelen ikincil
bir alan gözüyle bakılıyor. Oysa sanayisi gelişmiş ül-
keler, hayvancılığı da sanayinin önemli bir kolu ola-
rak değerlendiriyorlar. Dünyadaki duruma ve yerimi-
ze satır başlanyla göz atalım:
- Dünya sığır eti üretimınde birinci sırayı ABD alı-
yor. Toplam üretimin yüzde 20'sı bu ülke tarafindan
gerçekleştirilıyor.
- fkinciliği yüzde 14'le AB ülkeleri alıyor, bunu yüz-
de 8.4'le Brezilya izliyor.
- Türkiye'nin payı ise sadece yüzde 1.6. Bu oran
1995'te yüzde 1.7, 1994'te 1.8 idi. Rakamlar gide-
rek gerilediğimizi gösteriyor.
- AB ülkelerinin et üretiminde kendine yeterliliği
yüzde 106. Bu rakam, gereksinimin biraz üzerinde
üretim olduğunu gösteriyor.
- Türkiye'de yeterlilıkten söz edilemeyeceği gibi,
gereksinimin neredeyse yansının yasal olmayan yol-
larla yurtdışından sağlandığı görülüyor.
Iç çöküntü!
Bu rakamlann ardından soralım:
- Türkiye, hayvansal üretimde hep bu kadar kötü
müydü?
Hayır... 1980'li yıllarda başlayan "Her şeyi ithal
edelim, yerli üretim daha pahalı" politikası bizi bu
noktaya getirdi.
Sözü yine rakamlara bırakalım:
-198O'lı yıllarda büyükbaş hayvan sayımız 45 mil-
yon, küçükbaş hayvan sayımız 20 milyondu. Bu ra-
kam 9O'lı yıllarda büyükbaşta 27 milyon, küçükbaş-
ta 11 milyona düştü.
- 1984'te hayvan ürünleri ihrâcatından elde etti-
ğimiz gelir 500 milyon dolardı, 1990'larda durum
tersine döndü, yılda ortalama 600-800 milyon do-
larlık hayvan ürünleri ithal etmeye başladık. Buğün-
kü rakamı tam olarak kestirmek zor, zira ne kadan-
nın kaçak olduğu belli değil!
- İthal edilen her bın ton et, ortalama büyüklükte-
ki 200 besicıyi iflasa sürükledi, et sanayiinde çalı-
şan 500 kişiyı işsiz bıraktı, üretimde görev yapan 100
ziraat mühendisini, istirahat mühendisi haline getir-
di.
- 80'li yıllardaki Özal ekonomisi 9O'lı yıllarda da
farklı iktidarlar tarafindan aynen uygulandı. Öyle ki,
et ithalatçılannın etkisiyle oluşturulan politikalaria,
dönemsel izinler verildi. 24 Hazıran 1995'te de
22323 sayılı Resmı Gazete'de yayımlanan değişik-
likle et ithalindeki tüm sınırlamalar kaldınldı. öyle ki,
etin getirildığı ülkedeki koşullara ilişkin belge isten-
mesinden de vazgeçildi...
- 9O'lı yıllarda, Et ve Balık Kurumu (EBK) özelleş-
tirmenin hedeflerinden biri haline geldi. 3 yıl sürey-
le üretimi devam ettirmek koşuluyla satılan EBK te-
sislerinin çoğunun kapısına. daha birinci yıl kilit vu-
ruldu. Çünkü EBK tesisleri ya arsa fiyatına satılmış-
tı, arsası daha değeriiydi; ya da EBK'ye rakip firma-
larca alınmıştı, bir an önce kapatılmalıydı!
-1980'lerin ortasına kadar, Doğu-Güneydoğu sı-
nırlanmızdan yurtdışına kaçak canlı hayvan gönde-
rilirdi, bugün kaçak et giriyor!
Bütün bunlann ardından geldik bugüne! . •
Soralım:
- Gelişmiş ülkeler enayı mi ki, her ne pahasına olur-
sa olsun tanmı, hayvancılığı destekliyor?
Elbette değil. Üstelik, AB ülkeleri tanmı destekle-
mek için yılda 20 milyar dolar harcıyor, buna karşı-
lık tanm ürünleri ihrâcatından yılda 40 milyar dolar
elde ediyor.
Ya-tanm Bakanı'nın inekleread arayacağına, ye-
ni bir tanm ve hayvancılık politikası üretmenin yol-
lannı araması gerekiyor.
Dileriz son olumsuzluklar. bunca yıldır yaşanan
's«J'ırlıklann ve 'sağ ırlıklann görülmesıne, duyulma-
sına yardımcı olur!
balbay@cumhuriyet.com.tr
Buyukelci John Wolf
'SeçimlerBakû-
Ceyhan'ı etkilemez'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - ABD Baş-
kanı Bfll Cİmton'un Ha-
zar Havzası Enerji Kay-
naklanndan Sorumlu
Özel Temsilcisi Büyükel-
çi John VVolf, "Bakû-
Ceyhan projesinin 2004
yıhnda hayata geçirilece-
ğinden eminim" dedi.
Görevini ABD'nin
Kazakistan Büyükelçisi
Ehzabeth Jones'a devre-
decek olan Wolf, dün An-
kara'ya veda ziyaretinde
bulundu. Cumhurbaşka-
nı Ahmet Necdet Sezer,
Başbakan Bjüknt Ecevit,
Dışişleri Bakanı tsmail
Cem ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Cıun-
hur Ersümer tarafindan
kabul edilen Wolf, dışiş-
leri ve enerji bürokratla-
n ile de bir araya geldi.
Wolf'un temaslannda
halefi Jones da hazrr bu-
lundu.
Wolf'un Başbakan
Ecevit'i kabulünde,
ABD'deki seçim sonuç-
lannın bu ülkenin Hazar
politikasrnı etkilemeye-
ceği yönünde güvence
verdiği öğrenildi.
Wolf'un Rusya konusun-
da rahatsızlığını iletmesi
üzerine Ecevit'in, "Rus-
ya ile itişkilerimiz i>i Uer-
Byor" dediöi kavdedildi.
Orduevinde patlama
B Baştarafı 1. Sayfada
aym binalan paylaşan
Adana Orduevi'nin
mutfağmda dün sabah
07.45 sıralannda mey-
dana gelen patlama,
çevrede korku yarattı.
Patlamanm hemen ar-
dından olay yerine ge-
len yetkililer, mutfakta
kullanılan ve biten bir
sanayi tipi tüpün görev-
li askerler tarafindan de-
ğiştirilmek istenirken
patladığım, patlama sı-
rasında tüpü değiştir-
mek isteyen askerlerden
Şafak Gökmen ile Meh-
met Sülük'ün ağır, Er-
doğan Özkenar, İbra-
him Toksöz, Torçin De-
miröz, Mustafa Dökme-
taş, Hikmet Ceylan.
Lütfi Seleğin, Nusret
OzaL Ahmet Yöodemir.
Adalet Koç ve Mustafa
Ceylan'ın çeşitli yerle-
rinden yaralandığım
gördüler. Patlamanm ar-
dmdan harabeye dönen
mutfak ve yemekhane-
den çıkanlarak Asker
Hastanesi'ne kaldınlan
yarahlardan durumu
ağır olan Şafak Gökmen
ile Mehmet Sülük, öğle
saatlerinde askeri heli-
kopterle Ankara Gülha-
ne Tıp Akademisi Has-
tanesi'ne (GATA) sevk
edildiler.
Adana Asker Hasta-
nesi'nde tedavileri sü-
ren diğer yaralı 10 erin
durumunun iyiye gitti-
ği, askeri yetkilüerin so-
ruşturmayı sürdürdüğü
Öğrenildi.