18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 KASIM 2000 PAZAR HABERLER Endüstriyel faaliyetler dünyanın iklim dengesini bozunca doğal felaketler zinciri oluştu Dünya ildiıııe çare arıyor Pasifik'te CEMULITIAŞ Dünya, tklim Değişikli- ği Çerçeve Sözleşmesi'nin 13-24 kasım tarihlerinde Hollanda'nın La Haye kentinde yapılacak 6. taraf- lar toplantısına hazırlanır- ken sözleşmeyi imzalama- yarak sürecin dışında ka- lan Türkıye'nın bır karar vermesi gerekiyor. Sera etkisi yaratan kü- resel karbondioksit emis- yonlan sıralamasında dün- yada 25. sırada olan Tûr- kiye, 1992'deki Rio Zir- vesi'nde anlasmayı bugü- ne kadar imzalamadığı için Rio, Kyoto, Buenos Aires ve Bonn'daki taraflar top- lantılanna aktıfolarak ka- tılamadı. Bu toplantılarda ahnan kararlann, fosil ya- kıtbağımlılığı ile birleşin- ce Türk ekonomisini olumsuz etkileyecek yap- tınmlarla karşılaşılabile- ceğinin farkına varan hü- kümet yetkilileri, La Ha- ye toplantısında Türki- ye'nin güçlûklerini anlat- mak ûzere hazuiık yapıyor. Sera etkisiyle küresel ısınmaya neden olan kar- bondioksit emisyonlannın (yayılım) en büyük sorum- lusu, fosil yakıtbaşhğı al- tında anılan petrol, doğal- gaz ve kömÜTÜ yakıt ola- rak kullanan enerji sektö- rü. Dünya, endüstriyel fa- aliyetlerin dünyanın iklim dengesini bozduğunu ve bunun da zıncirleme 'do- •-Vİ& 'v-i&Lf ' : panîk 2100 yıhnakadardenizdûzeyi95santimetreye kadaryükseiecek. Bunun da 100mflyon Idşiyietkikyeceğibeartilivor. ğaP felaketler yaratnğı gö- rüşünü tartışmasız kabul etmiş durumda. Rio Zirve- si, kendisini gezegenin ge- leceğinden sorumlu his- seden yaklaşık 2000 bilün adamının oluşturduğu Hü- kümetlerarası İklim De- ğişikliği Paneli (IPCC), petrol tekelleri tarafından finanse edilen 'bilim adamlannın' oluşturduğu Küresel ikJım Koalisyo- nu'nun (GCC) savundu- ğu tezleri çürüterek en- düstriyel faaliyetlerin ik- limi değiştirdiğini dünya- ya kabul ettirdi. Küresel İklim Koalisyonu'nun amacı ise petrolden elde edilen hazır kazançlaruı her şeye rağmen sürmesi- nin kuramsal meşruiyeti- ni sağlamaktı. Ne var ki petrol bağım- lılığı üzerine kurulan kü- resel ekonomi, yaşamsal zorunluluklara karşın, te- miz ve yenilenebilir ener- ji türlerine yönelmekte güçlük çekiyor. Gelişmiş sanayı ülkeleri, sorumlu oldukları karbondioksit emisyonlannı azaltmak yerine, Kyoto'da geliştiri- len emisyon ticareti gibi mekanızmalarla, az geliş- miş ülkelerde yapacakla- KÜRESEL ISINMA KORKUTUYOR Kû«selısmmayaenazyolaçan.\nTkav«OrtaAsvaüllieteriFanıraiseonlaraçıkacak. Faturayıyoksul ülkelerödeyecekEkonomi Servisi - Dünyada yaşanan mevsım değişiklikleri her geçen gün daha da 'önemli bir tehdit haline gelirken küresel ısınmanın faturası da yoksul ülkelere ödetiliyor. Birleşmiş Milletler (BM) taraftndan açıklanan son araştırmaya göre, önümüzdeki yıllarda dünyada yaşanacak küresel ısınmadan en çok Orta Asya ve Afrika ülkeleri olumsuz etkilenecek. BM'nin açıkladığı araşurmada, ABD, Avrupa ülkeleri ve Japonya'nın, gelişmiş ekonomileriyle Hj .,,; ,., mevsim ' değışikliklerine neden olanlann basında geldiği vurgulanırken küresel ısınmaya en az yol açan Afrika ve Orta Asya ülkelerinin bu durumdan en çok zarar görecekler olduğuna işaret edikü BM'nin açıkladığı araştırmada göre, gelecek yüzyılda dünyada ısı, ortalama 1,5-6 derece arasında artacak. Aynca deniz seviyesi de yaklaşık olarak 14- • BM'nin açıkladığı araştırmada, ABD, Avrupa ülkeleri ve Japonya'nnı, gelişmiş ekonomileriyle mevsim değişikliklerine neden olanlann başında geldiği vurgulanırken kûresel ısınmaya en az yol açan Afnka ye Orta Asya ülkelerinin bu durumdan en çok zarar görecekler olduğuna işaret edildi. 80 santimetre arasında yükseiecek. Orta Asya ve Afrika ülkelerinde ısının en az 5 derece artacağı öngörülürken Rusya ve Kanada'nın da ısı artışının en çok yaşanacağı ülke olacağı vurgulandı. Araştırmada, Rusya ve Kanada'da da ısının en az 6 derece artacağı belirtildi. Etiyopya, Tanzanya ve Sierra Leone gibi yoksul ülkelerin dünyada yaşanan küresel ısınmadan en çok etkilenen ülkeler olacağı öngörüldü. Bu arada Arjantin, Şili, Ingiltere, lrlanda, yeni Zelanda ve Uruguay gibi ülkelerde de ısının en az 3 derece artacağı öngörüldü. Küresel ısınmanın dünya üzerindeki farklı bölgelerde de^şik etkilerinin olacağına dikkat çekilen araştırmada, mevsim değişikliklerinın göçlere neden olacağı belirtildi. Aynca araşurmada, mevsim değişikliklerinin olağan dışı hava olaylanna neden olacağı da vurgulandı. . -. . BAJORKÖY 8. ASIİYE HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN DosyaNo: 1999/815 Davacı Seçil Aydoğdu taranndan davalı Hûseyin Aydoğdu aleyhine açılan boşanma da- \aanedeniyle, Atatürk Caddesi, Paralel Sokak, D Blok D:8 Büyükçekmece adresindeki da- \ah Hüseyin Aydoğdu bu adresine tebligat yapıiamadığından tahkıkata rağmen tebligata ya- nr adresi beliıienemediğinden ılanen tebligat yaptınlmasına karar verildiğinden adı geçen davaluun dunışma günü olan 20.1 M000 saat 10.20'de mahkememizde hazır bulunması ve- >a kradısını bir vekılle temsil ettırfflesi, aksi takdirde yoklugunda yargılama yapılarak ka- HT Nerileceği dava dilekçesi ve duruşma günü tebliği yenne geçmek üzere ılanen tebliğ olu- wr.3.ll.200O Basın: 64874 n eskimiş, ama o ülkeler- deki mevcut teknolojiler- den daha ileri yatınmlar- la yükümlülüklerinden kurtulmaya çalışıyor. Bu da küresel karbondi- oksit emisyonlannın azal- tılmasıyla' ilgilı umutlan söndürüyor. Bilim çevre- leri ve uluslararası çevre örgütlerince, bu tip meka- nizmalann dünyanın ken- di kendisini kandırmak- tan başka bir şey olmaya- cağı, yapılması gerekenin küresel ısınmadan asıl so- rumlu olan gelişmiş sana- yi ülkelerinin Rio'da belir- lenen hedefolan emisyon- lannı, 1990 yılındaki se- viyeye çekmek olduğu vurgulanıyor. Zirveter işe yaramıyor Rio'dan sonra aradan ge- çen 8 yıla karşın, dünya- daki karbondioksit emis- yonu azalmak bir yana yüzde 10 arttı. Küresel ka- pitalizm. aynen yoluna de- vam ediyor. Verilere göre son yüz yılda dünyanın ısı- sı ortalama0.8 derece art- tı. Deniz seviyesi de ku- tuplardaki buzullann eri- mesine bağlı olarak aynı dönemde 10-25 santimet- re yükseldi. Küresel ısınmaya bağlı olarak buzullann erimesiyle yükselen deniz seviyesinin ilk mağ- durlan haline gelecek olan Pasifik Okyanu- su'ndaki ada devletleri panik halinde dünya- yı fosil yakıtlardan vazgeçirmeye çalışıyor. Kûçûk Ada Devletleri Birliği (AOSIS) adı altında örgütlenen Pasifık'teki ada devletleri, 1992'deki Rio Zirvesi'nden bu yana yogun kulis ve lobi faaliyetleri sürdürüyor. Ödim De- ğişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin Hollanda'da yapılacak 6. taraflar toplantısı öncesinde, ik- İim değişikliğine karşı gerçekçi önlemlerin alınması için Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) taranndan 10 miryon imza toplandı. Bu imzalar, toplantıya başkanlık edecek olan Hollanda Çevre Bakam Pronk'a verilecek. Greenpeace Akdeniz Ofisi Enerji Kampanya- sı Sorumlusu Mdda Kesidn, Greenpeace ör- gütünün de bir kamerayla 24 saat Pronk'u iz- ledığıni ve tüm ajanslara servis yaptıgını an- lattı. Keskin, şunlan söyledi: "Arazi kaybı Iruguay'dayüzde 0.05, Mars- haüAdalan'ndaMajuroAtoBiçmyÛ2de80dö- zeyinde olacak. Atpter'deki buz kütkkrinin gelecekyûzyıl içindeûçtebirindenyansma ka- darmın yok ofaîıası öngörûlüyor." Kyoto'da, gelişmiş ülkelerin atmosferdeki kar- bondioksiti soğurması için her yeri ağaçlan- dırma gibi yapay yöntemler peşinde oldukla- nnı ifade eden Keskin, "YapÂnasgerekoı,ye- ni teknokjjüerin ve temiz enerjUerin kafiand- masuu sa^amaknr" dedi. • ••>T-vır BDDK >\ Jii U.- BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU «BANKALAR YEMİNLİ MURAKIP YARDIMCIUĞI, • BANKACİLİK UZMAN YARDIMCILIĞI, • KURUM UZMAN YARDIMCILIĞI GİRİŞSINAVI Bankacilik Düzenleme ve Denetleme Kurumuna, • Bankalar Yeminli Murakıp Yardımcısı, • Bankacilik Uzman Yardımcısı, • Kurum (Hukuk) Uzman Yardımcısı, • Kurum (Bilişim) Uzman Yardımcısı, olarak istihdam edilmek üzere sınavla personel alınacaktır. Sınav üç aşamalı olarak yapılacaktır; - ÖSYM tarafından 21 Ocak 2001 Pazar günü saat 9:30'da Ankara'da yapılacak olan sınavın birinci aşaması, yabancı dil ve alan bilgisini kapsayacaktır. - Başarılı olan adaylar, yazrtı sınava; yazılı sınavda başanlı olan adaylar da sözlû sınava tabi tutulacaktır. A) Sınava katılacak adayların; - Bankalar Yeminli Murakıp Yardımcısı ve Bankacilik Uzman Yardımcısı için en az A yıllık fakülte ve yüksekokulların; hukuk, iktisat, maliye, bankacilik ve finans, işletme, muhasebe, kamu yönetimi, istatistik, ekonometri, matematik, uluslararası ilişkiler, çaltşma ekonomisi bölümlerinden, - Kurum (Bilişim) Uzman Yardımcısı sınavına katılacak adaylann ise en az 4 yıllık fakülte ve yüksekokulların; mühendislik (bilgisayar, endüstri, efektrik, elektronik, makina), iktisat, işletme, istatistik, ekonometri, matematik, fizik bölümlerinden, - veya yukarıdaki bölümlere denkliği yetkili makamlarca kabul edilen yurtdışırtdaki yükseköğretim kurumlarından, mezun veya belirtilen alanlarda lisansüstü eğitim yapmış, - Kurum (Hukuk) Uzman Yardımcısı sınavına katılacak adaylann üniversitelerin hukuk fakültelerinden mezun ve en geç 28.02.2001 tarihine kadar avukatlık stajını tamamlamış, olmaları gerekmektedir. B) Adaylarda aranacak diğer şartlar, sınavın şekli, konulan, sınava başvuru ve sınava giriş belgeleri ile sınav yerleri 'Sınav Broşürü"nde aynntıiı olarak yer almaktadır. O Başvuru formu ile sınava M ^ i n aynntıiı bilgitorin yr aldığı broşör "AtatOrfc Bulvarı No: 191/B Kavaklıdere/ANKARA" veya "Bankater Yeminü Morakıpları Kurulu istanbul Grap Baakanlığı, Okçu Musa Cad. Bank Han No: 39, Kat: a Şişhane/İSTANBUL" adreslerinden tomin edilebilecegi gibi istenildigi taktird« posta ile de gönderilebilecektir. '• ! 6»a>«,.;.. D) Sınava katılmak isteyen adaylann, sınav broşüründe beKrtilen belgelerte birlücte en son 11.12.2OOO tarihi saat 18:00'e kadar "Atatürfc Butvan No: 191/B Kavaktıdbr*/ ANKARA" adresine şahsen veya postayla başvurmalan gerekmektedir. Postadaki gecikmeler ve bu tarihten sonra yapılan başvurular dikkate altnmayacaktır. PAZAR ORHAN BURSALI Helal mi Olsun, YıAsa Yuh mu... Kanserin ilacının bulunduğu, basit bir aşı ile kanse- rin tedavi edildiği, ancak her şeye egemen durumda olan tıp bilimcilerinin ve ilaç dünyasının bunu görmez- den geldiği gibi ipe sapa gelmez bir görüşle ortaya çı- kan köşe yazan Mahçupyan, uzmanlann ayağa kalk- ması karşısında biraz geri adım atarak, "Ben dünya- daki bir tartışmayı Türkiye 'ye aktardım " demiş. (Önce- ki günkü Cumhuriyet). Ancak, dünyada böyle bir tartışma yok.. Eğer varsa, bu tartışmanın hangi ciddi gazetelerde, hangi ciddi dergilerde, hangi bilimsel platformlardaya- pıldığının kanıtlannı göstermelidir. Hatta bu tartışmanın kanıtlannın beş yıllık bir geçmi- şi de dabilir; öyle ya, geri bir ülkenin geri insanlan ola- rak bu tartışmanın farkına varmamış olabiliriz... Burada, dünyada kimsenin farkına varmadığı ve bil- mediği kanser gerçeğini yakalayarak Türkiye halkına duyuran ve Livingston'un Türkiye'ye.pazariamasını yapan yazann ileri sürdüğü gerekçeler üzerinde dura- cağız. BİRİNCİSİ, varsayalım ki, dünyada bir daha iş bu- lamama, işinden olma vb gibi tehditleri araştırmacılar teninde duysun ve üvingston yöntemini araştırmaktan korksun! On binlercetıp araştırmacı arasından, yüzler- ce laboratuvar arasından en az yüzde 10'u bunu me- rak eder ve araştınr. Bilimsel merakın önünde hiçbir şey duramaz.. Hem de kanser tedavisine iiişkin bir merakın!.. İKİNCİSİ, böyle bir sav, yani Livingston'un tedavisi, bilimsel olarak kanıtlandıgı takdirde, sahibine veya sa- hiplerine, büyük bir bilimsel onur, tanınmışlık, hatta Nobel odülü kazandırır. Insanlığı öldüren kanser bela- sının tedavisini, dünyanın hiçbir büyük gücü, ilaç şir- keti, hiçbir büyük korkusu vb engelleyemez. Dünyada bir fırsat yakalayıp, önemli bir buluş yaparak sivrilmek ve Nobel'e koşmak isteyen binlerce genç, hırslı ve yır- tıcı araştırmacı vardır. İlaç şirketlerinin, "bak bir daha araştırma parası vermem haa!" tehdidi mi onlan en- gejjeyecektir!? ÜÇÜNCÜSÜ, üvingston yöntemini araştırmak için öyle muazzam bütçelere gerek yoktur. öyte sanıldığı gibi, tıp ve ilaç araştırmalan ve bu araş- tıımalann bütçeleri üzerinde ilaç şirketlerinin tekeli ve mutlak bir denetimi de yoktur. Çok daha pahalı araş- tırmalar, devletin sağlık ve araştırma fonlarından, ilaç şirketlerinin bağımsız fonlardan vb karşılanmaktadır. Böy- le ciddi bir savın araştınlması üniversite bütçesinden bile karşılanabilir. Hatta, kanser ilacı üretmeyen ilaç şirketleri bile böy- le bir araştırmayı finanse edebilirler. DÖRDUNCUSÜ, üvingston adındaki merkezin bu konudaki araştırmalannın bilimsel dergilerde yayım- lanmadığı gerekçesinin de aslı astarı yoktur. Bir tıp bi- limcimiz, yaptığı taramada bu merkezin tıp dergilerin- de yayımlanmış 4-5 makalesini bulduğunu açıklamış- t . Bilimsel yöntemlerle yapılmış ve sonuçlan, bulgula- n gösterilmiş bir ciddi yazının. hem de kanserı tedavi ettiğini gösteren bir yazının bir bilim dergisinde yayım- lanamayacağını söylemek. zırvanın ta kendiskfo.Boy- le bir yazının yayımlanacağı yüzlerce tıp dergisi vardır. 1 Biri, üçü, beşi, onu yayımlamasa bile biri mutlaka ya- yımlar! ^(ir. Aynca, bilimsel dergilerde yayımlanacak yazıtan de- netleyen uzman hakemlerin. kanser ilaçları üreten şir- ketlere olan bağımlılıklan nedeniyle kasıtlı davranacak- lannı ve kanserin kolayca tedavi edilebildiğini belirten bir makalenin yayımlanmasını engelleyeceklerini ileri sür- mek de başka bir zırvalıktır... Yüzlerce dergi ve yüzlerce hakem vardır, bunlardan biri, ikisi, beşi, onu kasıtlı davransa, düzgün tavır ala- cak onlarcası mutlaka vardır. Aynca bu hakemler ge- nellikle konularında en iyileridir ve bilimsel itibarlan yüksek noktadadır. Bunlann hepsini ilaç şirketterine bağlı insanlar olarak görmenin de bilimsel hiçbir teme- li yoktur. Böyle bir iddiada bulunan, bunu rakamlaria göstermekzorundadır... Sanki dünyayı ilaç şirketleri yö- netiyor! • • • Mahçupyan'ın gerekçeleri, bütün bilim dünyasını ah- laksız, satılmış, alçak, çıkarlan peşinde koşan, insan- lığın geleceğini karartan biryapı olarak göstermekte ve görmektedir. Mahçupyan, daha önce de yazdığımız gibi, zakkum- cu Özel olayının bir benzerini Türkiye'ye kakalamıştır. Bunu gelişmiş bir başka ülkede asla yapamaz. Ancak Türkiye gibi az gelişmiş bir ülkenin, bilim ve küttüründen zerre kadar nasibini alamamış ve alabile- cek kapasitesi de bulunmayan az gelişmiş medyası, böyle birzırvalığı güncel bir hale getirebilirdi vegerçek- miş gibi tartıştırabilirdi.. Bu durum karşısında helal olsun mu desek.. Yoksa, yuh olsun mu?! Cumhurtyct . kitap kulübü Tüyap Sergi Sarayı Tepebaşı- İstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle