Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12KASIM 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
"foaiye teşkiJatı
utoaibir
konuma gelmelî'
• ktanbul Haber Servisi
- îçışlen Bakanı Sadettın
Tanıan "Tûm Itfaiye
Teşfcillen Birlıği 2.
Ulusal Kongresi"nde
yapağı konuşmada,
itfaiye teşkılatının sadece
bölgesel değil, ulusal bir
konuma gelmesı ıçin
bakanlık olarak
çalışmalar başlattıklannı
bildirdi. Tantan, itfaiye
teşküaünın
kıırumsallaşması,
bilunle, teknolojiyle
kucaklaşması ıçin ûlke
çapına yayüan bir
hareketüliğin sûratle
başlaölması gerektiğıni
belirtti.
Bergaıtıa
köylûlepine
destek çağrısı
• Istanbul Haber Servisi
- Gizlı örgüt üyesı
olduklan gerekçesiyle
haklannda Izmir
DGM'ce soruşturma
yürütülen Bergama
köylülenne destek
amacıyla başlatılan "O
halde ben de örgüt
üyesiyun" kampanyası
devam edıyor.
"Sıyanürsüz Bergama
Hareketi" adına lstanbul
DGM önûnde açıklama
yapan Ender Eren,
kampanya kapsamında
suç duyurusunda
buiunanların sayısının
yetmışı aştığını behrttı.
Atatürk'ün
adıyta
dolamtarıcılık
• lstanbul Haber Servisi
- Beyoğlu'nda kurduklan
"Kemalizm Araştırma
Merkezi" adlı dernekle,
Kûltûr Bakanlığı'ndan
tetnin ettikleri kıtaplan,
Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'ndeki çocuklara
yardım bahanesiyle
yûklü mıktarda bağış
alarak satan, elde ettikleri
paralarla lüks hayat
yaşayan Gündûz Şensin
Sual, Mehmet Erkin
Sual, Esine Başıgüzel ve
Fadime Ertaş
yakalanarak gözaltına
alındı.
Karikatüp
yanşması
• ANKARA
(Cumburiyet Bürosu) -
Aydın Doğan VakfVnca
düzenlenen 17.
Uluslararası Karikatür
Yanşması'nda dereceye
girenlere ödûlleri törenle
verildi. Yanşmada
birinci olan Rusya
Federasyonu'ndan Garif
Basyrov 8 bin dolarlık
para ödûlü aldı. tkınciliğe
Hırvatistanlı Zeljko
Cericie, üçüncülûğe ise
yine Hırvatıstanlı Oton
Anton Reisinger değer
görüldü. 89 ülkeden 1233
sanatçının 3 bin 577
eserle katıldığı
yanşmada 12 kişi de
başan ödûlü aldı. Ödül
töreninin ardından 210
karikatûr, Resim Heykel
Müzesi Sergi
Salonu'nda izlenime
sunuldu.
Kuftür freni
• Haber Merkezi-
'Kûltûr Treni' ile
Makedonya, Bulganstan
ve Yunanistan'ın bazı
kentlerini ziyaret etmek
amacıyla Türkiye'den
aynlan heyet, dûn
Yunanistan'ın Iskeçe,
Gûmûlcine ve Drama
kentlerini ziyaret etti.
Iskeçe'den Gümülcine'ye
hareket eden 'Kûltûr
Treni'ndeki 'Atatürk
Vagonu', yöre halkının
ziyaret etmesi için
îskeçe'de bırakıldı.
MHP ve ANAP, Adalet Bakanı Türk'ün üzerinde çalıştığı taslağı bekliyor
Affin yazgisi neileşiyorANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hükümet ortaklan-
nın affın Şeker Bayramı'na
kadar Meclis'ten çıkanlması
konusunda uzlaşmaya varma-
lannın ardından gözler Ada-
let Bakanı Hikmet Sami
Tûrk'e çevrildi.
Affın şartlı salıverilme ve
ceza indinmi yoluyla gerçek-
leştinlmesi eğilimi öne çıkar-
ken MHP ve ANAP, Türk'ün
bu uzlaşma çerçevesınde ha-
zırlayacağı metnı bekliyor.
MHP Grup Başkanvekilı
Mehmet Şandır, yanndan ıti-
baren affın hangi yöntemle ve
ne zaman getinleceğinın netle-
şeceğini söyledi. Hükûmetin
ANAP kanadında ise affın
bayrama kadar yetışmeyebile-
ceği kaygısı dile getirildi.
Eski Cumhurbaşkanı SüJey-
man Demirel'in veto etmesinin
ardından Bahçelievlerkatliamı
sanığı HalukKıra ûzennde ya-
şanan anlaşmazlık nedeniyle
rafa kaldınlan Af Yasası'nın
kaderi bu hafta bellı olacak.
Adalet Bakanı Hikmet Samı
Türk'ün, hûkümet ortaklannın
uzlaşmaya varmalannın ardın-
dan taslak metin üzennde ça-
lışmalara başladığı kaydedildi.
Koalısyon ortaklannın, affın
şartlı salıverilme ve ceza ındi-
rimi yöntemıyle gerçekleştiril-
mesi eğilımınde olduklan be-
lirtildi. Hûkümetın MHP ve
ANAP kanadı, Türk'ün hazır-
layacağı metnı bekliyor.
MHP Grup Başkanvekili
Mehmet Şandır, afla ilgili du-
rumun yann netleşeceğini be-
lirterek hükûmetin yeni bir ya-
sa tasansı getırebileceğini ya
da Adalet Komisyonu'nda
bekleyen yasa üzerinde deği-
şiklikler yapılabıleceğini söy-
ledi. Affın Ramazan Bayra-
mı'na kadar çıkanlması gerek-
tiğıni anlatan Şandır, "Bunun
için 20 günJük bir zaman var.
En geçkasnn ayı konımakadar
yasarun çıkanlması gerekiyor''
dedi. Şandır, af çıkmadan ada-
let reformunun da gerçekleştı-
rilemeyeceğını kaydettı.
Çete, banka soygunculan,
yardım ve yataklık suçlulan-
mn af kapsamı içine alınıp
alınmayacağının sorulması
üzerine Şandır, "Henuz metni
görmedik. Ancak toplumun
hassasiyetleri bizim de hassasi-
yetlerimizdir. Tavnmızı buna
göre belirleriz" dıye konuştu.
ANAP kurmaylan ise lider-
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
m.kart@superonline.com.tr
ler arasında affın 2001 yılına
kalmadan çıkanlması konu-
sunda uzlaşma sağlandığını
kaydederek Ramazan Bayra-
mı'na kadar yasarun yetışme-
yebileceği kaygısını dile getir-
diler. ANAP'lılar. "Saym
Türk'ün çauşmasını bekliyo-
ruz. Ramazan Bayramı'na ye-
tişmese bileyübaşından önce ç>-
kânlacak" dediler.
DSP'nin'lOyıl'koşuIu
DSP Genel Başkan Yardım-
cısı Rahşan Ecevit, affın ülke
bütünlüğü ve cumhuriyetın te-
mel nıteliklerinı ortadan kal-
dırmaya dönük suç işleyenler
başta olmak üzere terörist, çe-
te elemanı, katil ve banka so-
yanlann dışan çıkmalannı sağ-
layacak bir sonuç doğurmama-
sı gerektığım söyledi.
Bu nedenle indirim uygula-
nacak ceza süresınin çok iyi
hesaplanması gerektığı üzerin-
de duran Ecevit, bu sürenın 10
yıl ve daha üstü olması duru-
munda birey ve kamu vıcdanı-
nı rahatsız edecek suçlulann
dışan çıkacağını, böyle bir so-
nucu istemedıklerini bildirdı.
DYP Genel Başkan Yardım-
cısı Mehmet Sağlam, hüküme-
tın getireceğı af tasansını "es-
kisi gibi olmaması, haksızhkla-
nn giderilnıesi ve ıslah konu-
sunda >eni hükümier içerme-
a" koşuluyla destekleyecekle-
rim söyledi. Sağlam, basın yo-
luyla işlenen suçlann affına
ılışkın yasamn Anayasa Mah-
kemesi'nın görüşü doğrultu-
sunda düzenlenmesı duru-
munda Necmettin Erbakan'ın
da bundan yararlanacağının
anımsatılması üzenne, "Dü-
zenleme yapıhrken eşhsizlik ol-
mamalı. Erbakan olurmuş oJ-
mazmış ayn konu" dıye ko-
nuştu.
Bu arada Gazıantep muhabi-
rimizin haberine göre Gazian-
tep E Tipi Cezaevf nde kalan
10 tutuklu ve hûkümlü toplu
halde ilaç ıçerek affın gecik-
mesini protesto ettı.
Yücelen, TRT'den, Kürtçe yayına gereksinim olup olmadığının araştınlmasını istedi
Rürtçe TV için yasa zonııılıı
BAHAR TANRISEVER
ANKARA - Avrupa Bırliği'ne (AB)
uyum sürecinde gündeme gelen
Kûrtçe yayın tartışması büyüyor.
ANAP Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Mesut Ydmaz'ın TRT'de
Kûrtçe özel programlar
yapılabıleceğıne yönelık açıklamasına
karşın Radyo ve İelevızyon Ost
Kurulu (RTÜK), mevcut yasa
değişmedikçe Kûrtçe yayına izin
verilemeyeceğini bildirdi. Devlet
Bakanı Rüştü Kaznn Yücelen,
TRT'den Kürtçe yayına gereksinim
olup olmadığı yönünde araştırma
yapmasını istedığını belırtırken
"Yasa önemM değil, değiştiririz" dedi.
MHP'li Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz,
Yılmaz'ın Kürtçe TV önerisine
"MiBetieşme yolunda bir havn var mı
diye sormak lazun" diyerek tepki
gösterdı. Abdullah Ocalan'ın
yakalanması ve PKK'nin etkinliğim
yitirmesi, Helsinki Zirvesı'nde
Türkiye'ye AB adayhğının
verilmesiyle başlayan Kûrtçe TV
tarüşması, AB Komisyonu'nun geçen
hafta açıkladığı katılım ortaklığı
belgesiyle güncelleşti. AB belgesinde
2001 yılının sonuna kadar
gerçekleştınlmesi beklenen reformlar
arasında anadılde yayın hakkının
sağlanması da yer aldı. Başbakan
Yardımcısı Yılinaz, *Biz kendi
vatandaşlanmızın ihtiyaçlarmı
gözeterek gerekiyorsa şu andaki
yasada bazı düzenlemeler yapabiliriz
engelle ilgili sorusu üzenne. "Oraya
gelinceye kadar daha çok şey var. Yasa
önemM bir şey değU, değiştiririz" dedi.
Bu yönde henüz bir çalışmalan
olmadığını belirten Yücelen, "Bir
ihtiyaç ortaya çıksın. bir karar
verUsin- ondan sonra biz hazuianz
TRT ile ilgili olacak kısnunı" dıye
konuştu. RTÜK Başkanı Nuri Kayış,
• RTÜK'e göre, Kürtçe yayımn önündeki engel yasalar. Devlet
Bakanı Yücelen'e göre ise "Yasa önemü değil. değiştirilir." DYP
Kürtçe yayına sıcak bakmıyor, dahası TRT'de Kürtçe yayını
sakmcalı buluyor.
ya da resmi devlet televizvonunda bazı
özel programlar \apilabinr" diyerek
Kürtçe TV konusunun yenıden
tartışılmasına neden oldu.
tnsan haklanndan sorumlu Devlet
Bakanı Yücelen, geçen günlerde
TRT'den bölgeler bazında Kûrtçe
yayına gereksinım olup ohnadığı ve
kurumun kanallanndan kısa sürelerle
de olsa Kûrtçe yayın yapılıp
yapılamayacağının araştınlmasuıı
istedi. Yücelen, Cumhuriyet'ın yasal
Radyo ve Televızyonlann
Kuruluş ve Yayınlan Hakkmdakı
Yasarun "yayınlann Türkçe
yapılması ancak, evrensel kûltûr ve
bifim eserlerinin oluşmasmda
katkısı olan yabancı diDerin
öğretflmesi vey»bu dilkrde haber
iletilmesi amacryla bu dillerin
kuflamlmasıru" hükme
bağladıguu anunsattı. Bu yasaya
göre Kürtçe yayuı yapılmasının
olanaklı olmadığuıı belirten Kayış,
"Bu maddenin değişmesi gereklL
ondan sonra yayın yapılabflir. Biz şu
anda 'Bu tür yayuılara izin
veremeyiz' dKonız. Hükümet içinde
bir anlaşma oîursa bu hükmün
değişmesi kolay" dıye konuştu.
DYPveMHPkarşı
Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz,
Izmir'de gazetecılerin Yılmaz'ın
önerisiyle ılgılı sorulan üzerine
"TV'de Kürtçe program önerisini
Mesut Ydmaz'a sormak lazım.
Milletin kültürel buüğini, düşünce,
ifade birüğini sağlavacak milktleşme
yolunda bir hayn var mı diye sormak
lazun" yanıtını verdi. DYP Genel
Başkan Yardımcısı Mehmet AK Yavuz
da, Konya'da gazetecılenn sorulan
üzenne, AB katılun ortaklığı
belgesinde Türkıye'nin önüne kötü ve
zor koşullar konulduğunu belirterek
şunlan söyledi: "Biz AB'ye
onurumuzla girmek istiyoruz. Mifli
onurumuzu zedeleyecek dayatmalan
kabul edeme\ iz. Bu kapsamda, Kürtçe
televizyon konusuna sıcak
bakmı\oruz. TRT'de Kürtçe program
yayımlanması da sakmcah ohır."
IRMIKIAYDEV ENGtN aenginra doruk.neLtr
Olacak iş mi, Haliç'in diple-
rinden Maslak'a gitmek için
kestirme yol arayayım derken
kayboldum. Kendimi Ayazağa
köyünün arkalannda, Istan-
buf'un bumunun dibinde hâlâ
buğday, arpa, yonca ekilen tar-
lalann; nar, ayva ağaçlannın
süslediği bahçelerin arasında
buldum.
Bir görüşmeye yetişmem ge-
rek ve artık ne yapsam yetişe-
mem. Birden rahatladım. Kay-
bolduğuma sevinmeye başla-
dım. Bunu daha önce niye akıl
etmediğime, niye sık sık kay-
boimayı huy edinmediğime ha-
ytflandım. Uygarlıklason iki ilış-
kimi aynı anda kopardım: Ara-
bayı park edip terk ettim ve cep
telefonumu kapattım.
Son yağmurun ne zaman
yagdığını anımsamıyorum bile.
Yoksa yağmadı mı? Ama üs-
tünde yürüdüğüm toprak yol,
son yağmurun nemini özenle
saklıyor. Yol kıyısındaki otlar da
öyle. Biraz ıslak, sonbahara
rağmen diri.
Biçilmiş Ot Kokusu, Ayva ve Nar
Az ötede, yapraktan, sonba-
hann şiırler çagnştıran renkle-
rine bürünmüş bir atkestanesi-
nin altında, selanik örgüsü be-
yaz kazağının üstüne attığı ce-
ketiyle çökmüş cigara tellendi-
ren köylüyle sessizce selam-
laştık. Kimbilir kaç yıldır duy-
madığım bir Trakya ağzıyla bi-
rini arayıp aramadığımı sordu.
"Evet, kendimi anyorum" de-
sem, deti mi ne diye yüzüme
bakacak. "Yok, sağol" deyip
yürüdüm.
Içimden, arkestanesinin al-
tında o oturmasaydı, oraya ben
çöküp şöyle bir. diye geçirir-
ken bir atkestanesı daha belir-
di uzakta. Hızlanmadan "öe-
nim atkestanem"e yürüdüm.
Dibine oturdum.
Pipom arabada kaldı, yedek-
te cigara da yok. İyi ki yok. Yon-
ca tariası yeni biçilmiş. Dağ taş
biçilmiş ot kokuyor.
Çocukluğunun ilkbahan, ya-
zı ve güzü uçsuz bucaksız ova-
larda geçmiş bir Ege çocuğu,
biçilmiş ot kokusuyla buluşun-
ca ne olur?
işte o oldu.
"One" diye sormayın. Bilmi-
yorum. MuÖuluk gibi bir şey ya-
ni. Bir an için yakalanmış ve sa-
dece bir an sürecegini bildiği-
niz, uçucu, kaçıcı bir mutluluk
dilimciğı. Üstünde düşünmek-
tense, elden kayıp gitmeden
doyasıya yaşanması gereken
bir dilimcik, bir kıpı.
Kentin uğultusunun bile u-
laşmadığı ıssız ve alabildiğine
sessiz bir doğanın ortasında
her yanı sarmış bir biçilmiş ot
kokusu...
Tam karşımda üç ayva, bir
de nar ağacı. Dallar yere değ-
mecesine bereket yüklenmiş.
Ege çocuğudur.. bilir. Ayvanın
ve nann zamanıdır. Birkaç haf-
ta daha geçerse naıiar çatlar,
yanlır, nartaneleri karanr. Ayva-
lar ağacın dibine düşer, çürür.
Ancak çocuklukta yaşanan
o belli belirsiz yürek çarpıntısı
da eklense ne iyi olurdu. Gel
gör ki "çocuk ayva hırsızı" çok
gerilerde kaldı; artık gözlük ta-
şıyan, çamurlara basmamak
için paçalannı yukan çekecek
kadar kent tarafından eğltilmiş,
koca adam olmuş kaşarlı bir
"ayva hırsızı" var şimdi.
Olsun. Baharda erik çalma-
mış; yaz olmuş da incir çalma-
mış, güz gelmiş de ayva çal-
mamış Ege çocuğu mu olur?
Ayvanın havını, koluma sür-
terek aldım. Sonra da koca bir
ısınk. Ağızayayılan "birgıdım-
cık" ayva özsuyu ve damakta,
diş etlerinde yayılan ayva sert-
liği...
Ben size "mutluluk gibi bir
şey işte" dememiş miydim!..
• • •
Geç oldu. Ayaklanmı sürü-
yerek arabaya döndüm. Su-
ratımı buruşturarak arabayı
çalıştırdım. Içimi basan sıkın-
tıyı daha yoğun duyarak ga-
za bastım. -Önce Ayazağa
köyü, ardından kentin o bitip
tükenmeyen homurtusu,
sonra gökdelen iş merkezle-
rinin sıralandığı, betona kes-
miş Levent - Maslak yolu.
Egzoz gazı, kent hayvanlan-
nın trafik ıtış kakışı, bir yerle-
re yetişmek için koşuşturan,
yüzleci kasılmış, çeneleri kı-
sılmış, gözleri yorgun, yüzle-
rinde yaşam sevincinin izi
kalmamış kent insanlan...
Mutsuzluk böyle bir şey ol-
sa gerek...
Bu pazar sabahı Ayazağa
köyünün arkalannda, Bo-
ğaz'ın ucunda Anadolu Fe-
neri'nde, Rumelı Feneri'nde,
Poyraz Köy'de, Şile yolunda
filan kaybolmaya ne dersi-
niz?
Belki siz de biçilmiş ot ko-
kan tariaların arasında bulur-
sunuz kendinızi...
Kaybolmaya bakın...
POLİTİKA GtONLÜĞÜ
HtKMET ÇETtNKAYA
Prag'da Sonbahar...
Karanlık saatler neyi anımsatır size; neyi anımsa-
tır fısıldanan yanm sözler, iterken gün ışığına otlan ,çi-
çekleri?
Robert Graves'in 'Sevdalann Kışı' uzun bir acıyı
mı getirir düşlerinize; yoksa zamansız bir kaçışı mı
büyütür gözlerinızde?..
Şimdi sonbahar yağmurlu kapıların altında sarkı
söylüyor, mevsımler yanarken yüreklerimizde...
Suskunuz artık, mevsimler vız geliyor hepimize...
Uykudan uyanan bir kız çocuğunun gülümseme-
leri avutuyor bizi, zamanın açık penceresinden...
Sevginin çoğalması ne anlam taşıyor, haydi baka-
lım bu kez sen anlat!..
Deki:
"Umutsuz bir umutla ölmek, ama düşersen elleri-
ne
Savaş çapulculannın, kurtulmak için pençelerin-
den
Boy göstermek yeniden bir tören alanında,
Yaralı ve göğsü madalyalaha dolu, kaldınp kılıcını
Kahraman bir bölüğe yenıden kumanda etmek"
Artık kalmamalı ne öfke ne pişmanlık ne de suçu
paylaşma!..
Ne ölen aşkımıza yas, ne uluyan fırtına!
Sen mutlaka bu gece Prag'da olmalısın ve Kaf-
ka'yı okumalısın...
Sabaha karşı gökyüzünde yıldızlar oynaşırken
mutlaka Tuna Nehri'ne bakıyor olmalısın...
Charies Köprüsü'nde şafak sökerken yürümeli-
sin...
Bir öğle vakti Franz Kafka'nın doğduğu evi görme-
lisin; Mozart'ın Don Giovanni'yi ılk kez sahneye koy-
duğu Estates Tiyatrosu'nun önünde san saçlı, ma-
vi gözlü kızdan bohemya knstal bebekler almalısın,
sonra da Antonin Dvorak Müzesi'ni gezmelisin...
Eğer o saatlerde VVenceslas Meydanı'nda IMF
karşıtı gösteriler yapılmıyorsa, müzisyen ve soytan-
ları seyretmelisın...
* • •
Çocuksu düşler kurmalısın bir sabah Prag'da Tü-
na Nehri'ne bakarken...
Bir ara, geçmişe dönmeiisin, gri gölgelerle kaplı
1968 Ağustosu'nda, Prag'da tanklann paletlennde
ezilen çocuklan, yıllar sonra da sosyalızmin çöküşü-
nü düşünmelisin...
Sormalısın kendi kendine:
"Ve bu mudur mutluluk? Çifte intihardan sonra
Yürek yüreğe karşı yeniden hayata dönmek,
Dûzeltmek saçlannı, silmek dökülen kanı,
Gencecik bir kız bulup kulağına gecede
'Sonsuza kadar' diye yeminler fısıldamak."
Ne tartışma, ne öfke, ne pişmanlık ne de suçu pay-
laşma...
Ağu vardı kadehte, getiren kim bize ne!
Ne ölen aşkımıza yas, ne uluyan fırtına...
Karanlıklardaesen,hüznüngülüşüyalnız!..Birso-
luk kış manzarası, çitlen kar örterken!...
Başını hafifçe göğe kaldır istersen, bak yağmur
yağıyor mu?
Kafka'nın evini gezerken bir tuhaf yalnızlık yaşa-
yacaksın!..
Eğer noktalı virgülleri, ünlemleri, sorulan yerii yerk
ne koyabifiyorsan inan mutlu olacaksmL ' - ^'
) B T l
ı
Prag'da bu pazar ne düşünüyorsun bilmiyorum!..
Bilirim Prag'a sonbahar yakışır!.. '
SendePrag'a...
Peki sen Miroslav Holup'u tanır mısın:
"Git aç kapıyı
Belki bir ağaç
Birkoru
Belki bir bahçe
Ya da sihirii bir kent vardır dışarda.
Git aç kapıyı.
Sis olsa bile dışarda
Dağılır
Git aç kapıyı
Işlek karanlıktan başka,
Oyuk öızgârdan başka
Hiçbır şey olmasa bile
dışarda.
Git aç kapıyı. ' +.. .
Hiç olmazsa -:- -
Esinti olur
Birparça."
•••
Kafka'nın evinden çıktığında ıhlamur ağaçlannın
üstünde kuleler göreceksin Prag'da...
Uzaklarda ağır bulutlar ve hafrf yol vardır...
Sonra yum gözlerini ve düşün...
Ne savaşlardan konuş ne zindanlardan... dentz
fırtınasından konuş...
Herbert'ın dünyasının eksenının gıcırdayıp gıcır-
damadığına bak, çürümenin paramparça hecele-
rinden söz et...
Adsız çocuklanmızı düşün!..
Yaşamın kahreden o acı bahçeJerinde gezin; inat-
çılığın, bencilliğin, ikiyüzlülüğün karşısında diren!..
Çünkü direnmek sana yakışır!..
hikmetcetinkaya@cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhuriyet
kKap kulûbü
SaatmOO-17.30
Tüyap Sergi Sarayı Tepebaşı- lstanbul