23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 KASIM 2000 PAZAR HABERLER F tipi eylemi Açlık grevinde 3. hafta ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Adalet Bakanlı- ğı, tutuklu ve hûkûmlüler ile ailelerinin ve sivil top- lum örgûtlerinin F tipi ce- zaevlenne karşı seslerini duymazdan gelirken 15 ce- zaevinde başlatılan açhk grevi 22. gününü doldur- du. Bakanlık, F tipinde ısra- nnı sürdürürken "Ftipice- zaevlerine nakkdilmemek için" Bayrampaşa, Ümra- niye, Çanakkale, Gebze, Buca, Çankın, Ulucanlar, Bartın, Ceyhan, Aydın, Nığde, Nevşehir, Eskişe- hir, Uşak ve Ermenek ce- zaevlerinde 1500 dolayın- da tutuklunun katılımıyla süren açlık grevinde üçün- cü hafta geride bırakıldı. Öte yandan, tutuklu ve hükümlü yakınlannın, F ti- pi cezaevlerini protesto et- mek için 17 haftadır Gala- tasaray'da düzenlediği gös- teri, bir kez daha polisin müdahalesi ile karşılaştı. Polis, Grup Munzur ele- manlanndan MahirÇelebi ve Özkan Kaygusuz'un da aralannda bulunduğu 10 kişiyi gözaltma aldı. İKÖ zirvesi Sezer Katar'a gitti ANKARA / DOHA (AA) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Ka- tar'da yapılan Islam Kon- feransı Orgütü (ÎKÖ) Zir- vesi'ne, Kıbns ve Batı Tİrakya Türkleri ile ilgili, karar tasansı sunacaklan- nı bildırdi. Sezer, İKÖ'nün 12-14 Kasımta- rihlerinde gerçekleştirile- cek 9. Devlet ve Hükümet Başkanlan Zirvesi'ne ka- tılmak üzere, dûn Katar'ın başkenti Doha'ya gıtti. Cumhurbaşkanı Sezer, hareketinden önce Esen- boğa Havalımanı'nda yaptığı açıklamada, IKÖ zirvelerinın üç yılda bir düzenlendiğini ifade ede- rek zirvede kendisine Dı- şişlen Bakanı Ismail Cem'in eşlik edeceğini bildirdi. Sezer, "Zirve'de, tslam ûlkelerini ilgüendi- ren çeşitjj siyasaL toplum- salve ekonomikkonularda çok sayıda karar tasansı gprüşülecek ve kabul edi- lecektir. Zirve'ye, tarafi- mızdan. Kıbns sorunu ve Batı Trakya Türk azınhğı hakkında iki karar tasan- sı sunulmuştur" dedı. Sezer, zir\e süresinca bazı ülkelerin liderleri ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreıeri Kofi Annan ile ikili görüşmeler yapacak. Bakan Aytekin 'Menderes havzası için çalışıyoruz' KUŞADASI(AA)-Çev- re Bakanı Fevzi Aytekin, Bûyük Menderes Havza- sı'ndaki kirliliğin önlen- mesi için 15 ayn proje ûzerinde çahşıldığmı bil- dirdi. Aytekin, Kuşadası'nda "Bûyûk Menderes Havza- sı Çevre Sorunlan" konu- lu çalışma toplantısına ka- tıldı. Havzada yer alan il- lerin vali, milletvekili ve belediye başkanlan ile ya- pılan toplantıda konuşan Aytekin. havzadaki kirli- liğin boyutlannın gıderek büyûdüğünü, bu konudaki şikâyetleri haklı ve doğru bulduğunu belirtti. Aynı durumun Ergene Havza- sı'nda da yaşandığını ha- tırlatan Aytekin, "Erge- ne'de nehir suyundaki kir- lenme korkunç boyutlara ulaşa. Çok tehlikeli bir hal aldı. Onlem alınmazsa Menderes'in de kaçınü- maz sonu bur dedi. Yargrtay'ı karar Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi, Yargıtay'daki duruşmasız yargılamalarda son söz hakkının sanığa verilmediğini, bu durumun da Avrupa însan Hakları Sözleşmesi'ne aykın olduğuna karar verdi SERDARKIZIK İZMÎR - Avrupa însan Haklan Mahke- mesi (AtHM), ikı gün haksız yere gözaltı- na alınan Mehmet Göç'ün başvurusu ûze- rine verdiğı kararda, Yargıtay'da savcılık makamının görüşüyle yapılan duruşmasız yargılamalan, Avrupa Însan Haklan Söz- leşmesi'ne aykın buldu. AİHM'nin "Son söz sanığa ah ohnah" gerekçesiyle verdiği bu karar, CMUK'ta önemli düzenlemeleri öngörüyor. AlHM'nin önceki gün açıklanan karan. bir memurun başvurusuyla geldi. tzmir Vergi Mahkemesi'nde görevlı olarak çalı- şan Mehmet Göç, 1995 yıltnda tzmir As- liye Hukuk Mahkemesi'nde bir dava dos- yasının kaybından sorumlu tutularak 2 gün gözaltma alındı. Daha sonra olayla hiçbir ilgisi olmadığı ve dosyanın başka kişiler- ce alrnıp saklandığı anlaşıldı. Bunun üze- rine Göç, savcıhkça serbest bırakıldı ve hakkında takipsizlık karan verildi. İki günlük gözaltıyı haksız bulan Göç, kendisine manevi tazminat ödenmesi için Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi'ne baş- vurdu. Anılan mahkemedekı yargılama, yasa gereği duruşmasız yapıldı. Mahke- me, Göç'e 10 milyon lira manevi tazminat ödenmesıne karar verdi. Göç, tazminatı yetersiz bularak karan temyiz etti. Davada karşı taraf olan Mali- ye Hazmesı de temyiz yoluna gitti. Yargı- tay Başsavcılığı, duruşmasız dosya üzerin- den yapılan yargılamada iki tarafin da tem- yiz istemlennı reddettı ve Karşıya Ağır Ce- za Mahkemesi'nin karannın onanmasını istedi. Yargıtay bu doğrultuda karar verdi. Bu aşamadan sonra ıç hukuk yollan tü- kendiğınden, Göç'ün avukatı Gfiney Dinç, AlHM'ye başvurdu. AİHM, yargılamanın hiçbir aşamasında duruşma açılmayan bu davada, Yargıtay Başsavcılığı'nın görüşünün yer aldığı teb- liğnamenin, Göç ve avukatına gönderilme- mesinin, hukukun temel yaklaşımlanndan "sttahlann eşitiiği ilkesi"nc aykın olduğu görüşüne vardı. 'Haktan yoksun bırakıldı' AİHM aynca, Yargıtay'da duruşma açıl- saydı, başsavcılık tebliğnamesınin okuna- cağına ve buna karşılık olarak Göç'ün avu- katının da yanıtlannı ve görüşlerini mah- kemeye sunabıleceğine dikkat çekti. Du- ruşma açılmaması nedeniyle Göç'ün bir haktan yoksun bırakıldığı da vurgulandı. Kararda bir önemli nokta ise "son söz hakkı"na ilişkindi. AtHM, Göç'e ait olma- sı gereken "son söz hakkının" Yargıtay Başsavcılığı tarafından kullanıldığına dik- kat çekti. Bunun, "adflyargdamahakkını'' düzenleyen Avrupa tnsan Haklan Sözleş- mesi'nın 6. maddesinın 1. bendine aykın oldugunu belirtti. Böylece sözleşmenin ih- lal edıldığini saptadı. AlHM bu davada ilginç bir yaklaşımda daha bulundu; "Böyle bir karann çıkanl- masuıa neden olduğu için annan sonucun yeterince onursal tatmin sağladıgT görü- şüyle de Göç'e aynca manevi bir tazmi- nat takdirine gerek görmedı. Yargılama gı- derleri ve avukat ücreti için Türk hüküme- tinin 10 bin frank ödemesini kararlaştırdı. Önemli sonuçlara yol açması beklenen AİHM karanyla ilgili olarak CMUK'ta dü- zenlemelere gidilmesı gerektiğini savunan Göç'ün avukatı Güney Dinç, şu değerlen- dirmeyi yaptı: "Türkrye'de yasanın zorunlu kddığı hal- ler dışmda Yargıtay'da duruşma açılma- maktadır. Yargıtay daireleri bozma veya onama doğrultusundaki karaıiannı ver- meden önce, başsavcılık mütalaasun göz önünde bulundıırmaktadır. Böylece Yargt- ta\ 'da duruşma açılmayan haüerde, her da- vada son söz, savcılık makamına bırakd- nuş olmaktadır. Oysa son sözün sanığa ah olması gerektiği, hukukun temel ilkelerin- dendir. Buna karşın yakın zamana kadar Yargıtay 'da avukaüann başsavcılık tebtiğ- namelerini dosyaları inceley ereköğrenme- lerine bile izin verilmiy ordu. AİHM'nin bu karan, adil yargılama ilkelerine aykın dfi- şen Türkiye'deki uygulamanm düzemime- sini gerekli kümaktadır. CMUK'un değiş- tirilip, duruşmasız davalarda başsavcılık tebüğnamesininflgflüeregönderilerek on- lann karşı görüşlerinin almması için beffi bir süre tanuıması gerekmektedir.* Cumhuriyet Halk Partisi îstanbul îl Başkanı Mehmet Bölük görevinden istifa etti CHP'de Baykalcı örgütieıımeÎstanbul Haber Servisi-CHP Îstanbul 11 Başkanı Mehmet Bölük görevinden istifa etti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kendisine. "Istanbul'da yeni bir yapüanma yapacağını. Bunu sizinle yapmayı dûşünmüyorum" dedığını vurgulayan Bölük, "Bu düşünce istifa eünem için yeterti sebeptir. Esas olan gö- revin yeri değiL kendisidir. Sade bir üye olarak partime hizmet etmeyi sürdüre- ceğun" dedı. CHP Îstanbul II Merkezi'nde düzen- lediği basm toplantısıyla, görevde kal- dığı 22 ay boyunca yaptıklannı anlatan Bölük, istifasııu hafta içınde Baykal'a elden sunacağını ıfade etti. "Örgûttar- nşmalannı basına taşunayı doğru bul- muyorum. Böyle bir anlayış partiyi yıp- raûyor'' dıyen Bölük, basına yansıyan örgüt tartışmalanndan ve bu duruma tepkisiz kalınmasından duyduğu rahat- sızlığı dile getırdi. Bölük, görev yaptığı 22 ay boyunca özellıkle yolsuzluklara karşı mücadele ettiğıni, bu nedenle de hakkında 12 da- va açıldığını vurguladı. 'İyi çalışük' Partiyi tabanıyla buluşturmaya ve banştırmaya çalıştıklannı, kentin so- runlanna somut çözüm önerileri getir- diklerini, bu amaçla bilim adamlannın ve sivil toplum örgûtlerinin desteğini sağladıklannı, tl Merkezi'nin altında bir Gençlik Merkezi kurduklannı, bi- linçlenme ve eğıtim çalışmalarını dü- zenli ve sürekli kıldıklannı, faili meç- hul cinayetlerin takipçısi olduklannı, üye yenileme ve tüzük çalışmalannı gerçekleştirdiklerini anımsatan Bölük, Görevinden istifa eden Mehmet Bölük, Deniz Baykal'ın kendisiy le çauşmak istemedigini belirttiğini söyledL Îstanbul ll Yönetimi'ndeki bazı arka- daşlannın istifa karan aldıklannı, bazı- larının ise görevi sürdürme niyetınde olduklannı söyledi. Bölük, "Bizden sonra gelecek arkadaşlann başansın- dan onur duyanz" diye konuştu. İG- DAŞ, AKBtL, KİPTAŞ gibi FP'li bele- diyelerin adının kanştığı yolsuzluklan gündeme getirdıklerinin altını çizen Bölük şunlan kaydettı: "İGDAŞ yobuz- luğu, AKBİL yolsuzluğunun en az iki kaadır. BFT'ler Istanbul'un kamburu, irticanm parasal kaynağıdn-. Ülke eko- nomisine KÎT'lerden daha büyük yük oluşrurmaktadırlar. KİPTAŞ yolsuzlu- ğunun yaşandığı Adapazan Belediye- si'ni, dürüstiüğüyle öne çıkan İçişleri Bakam Sadettim Tantan'ın, soruştur- maya gerek görmemesini açıklamakta gûçlük çekiyoruz. Acaba hemşerüik iüş- kisi mi, yoksa tarikat ilişkisi mi etkiK oİ- du« merak ediyonız. Biz internette Yol- suzluk Sitesi açüktan bir yıl sonra İçiş- leri Bakanhğı Yolsuzluk Sitesi açn." CHP^DE GÖZLER MYK TOPLANTISINA ÇEVRİLDİ îzmir'de boşalan il başkanlığı için üç aday görev bekliyor CELALYILMAZ tZMlR - CHP Izmir II Örgütü'nde Baykal yanlısı üyelerin istifalan sonrası düşen il meclisi ve il başkanhğı için or- taya yeni isimler atıhrken gözler partinin çarşambagünü yapılacak MYK toplan- tısına çevrildi. Kuhslerde il başkanlığı için adlan geçen Ali Rıza Bodur, Kemal Karataş ve Sefa Taşkın. partı tarafından verihnesi halinde il başkanlığı görevini üstlenmeye hazır olduklannı belirttiler. CHP'nin eski parlamenterlerinden Bodur, il başkanlığı için 'takpkâr' ol- madığını, ancak partinin hangi alanda olursa olsun vereceği bir görevi yerine getirmeye hazır oldugunu söyledi. Bo- dur, Izmir'deki olayın hizip mücadelesi obnadıgını, istifalann yerel bazda de- ğerlendirilmesi gerektiğini belirtti. CHP ll Başkanlığı için adı geçen eski Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın, çok sayıda partilinin kendisini aradığını, âncak bu konuda genel merkezden her- hangi bir işaret gelmediğini söyledi. tzmir ll Başkanhğı'na CHP MYK'nin atayacağı yeni başkan adaylan arasuıda gösterilen Kemal Karataş da partideki istifalann sağhklı ve zinde bir yapı oluş- turmaya yönelik oldugunu belirterek CHP terbiyesi ve disipliniyle yetişip ge- lişmiş bir partili olarak verilecek il baş- kanlığı görevini üstlenmeye hazır oldu- gunu belirtti. KAÇAK OLARAK ÇALIŞTIRILDIĞI ÖNE SÜRÜLDÜ MHP'den, LPG istasyonu sahibi FP'li Küçüker'e tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Anakent Belediye Meclisi'nin FP'li üyesi lzzet Küçfiker'in 2 LPG is- tasyonuna ortak olduğu ortaya çıkrı. Be- lediye Meclisi'nin MHP'li Grup Başka- nı Mehmet Yıldız, bu istasyonlann de- falarca mühürlenmesine rağmen müh- rün kınlarak çahştınldığını beürtti. Yıldız, son dönemde sayılannın fazla- laşması nedeniyle güvenlik sorunlanyla da gündeme gelen LPG istasyonlanyla ilgih olarak Cumhuriyet'e açüdamalar- da bulundu. Bu konuda çıkanlan yönet- meliğe uygun hareket edilmediğini vur- gulayan Yıldız, bu konuda yetkili olan Anakent Belediyesi Sağlık Dairesi Baş- kanlığı, zabıta ve ilçe belediyelerinin so- rumluluklannı yerine getirmediklerini söyledi. Yönetmelik çerçevesinde okul, cami, hastane gibi yerlerden 100 metre uzağa açılması gereken istasyonlann ne- redeyse bu tür yapılarla iç içe olduğuna işaret eden Yıldız, şöyle devam etti: "2 LPG istasyonu arasında en az 100 metre bulunması gerekir. Oysa gidin ba- kın, Amndağ'daki istasyonlar iç içe gec- miş durumda. Buna nasd göz yumuhı- yor, anlayabilmiş değilim. Şu anda resmi kayıüara geçmiş 73 tane LPG istasyonu- nun 20'sikaçakolarakçahşryor.Ama ya- sal olarak faaliyet gösterenlerin izin bel- geleri de geçici ve 2001 yıh ttibanyla ge- çertiMğini kaybedecek. Üstelik bu ruh- satlann nasd verildiği de belli değü." SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR içişleri Bakam Tantan 'Operasyonkur devam edecek'tstanbul Haber Servi- si - lçışlen Bakanı Sa- dettin Tantan, yolsuzluk operasyonlannı bir ekip olarak ve uzun vadeli bir bakış açısıyla yürüttük- lenni vurgulayarak ça- lışmalannın arkasında siyasi irade ve güç oldu- gunu, kendisinin hiçbir bireysel siyasi amaç gürmediğini söyledi. Tantan, Buffalo operas- yonu olarak bılinen et kaçakçılığına yönelik operasyonlar da dahil olmak üzere, sürmekte olan ve yargıya intikal eden operasyonlar hak- kında yorum yapmaya- cağuu belirtti. içişleri Bakanhğı Strateji Merkezi Baş- kanlığı ile Marmara ve Boğazlan Belediyeler Birliği'nin birlikte yü- rüttükleri "Evrensel De- ğerieri Koruyan Yaşana- bilir Bir İstanbul İçin Yönetim Modeü Geuşti- rilmesi Projesi 2000- 2001" adlı çahşmanın sunumuna katılan Tan- tan, gündemdeki ope- rasyonlarla ilgili olarak yaptığı açıklamada, uy- gulamada niteliklı in- sanlan çalıştırarak mev- cut yasalar ve olanaklar çerçevesinde ellerinden geleni yaptıklannı ve yapacaklannı vurguladı. Operasyonlann arkasın- da uzun vadeli ve özve- rili bir çalışma sürecinin olduğuna dikkat çeken Tantan, Buffalo operas- yonu ile ilgili yeni geliş- meler olacağını söyle- di.Tantan, tstanbul pro- jesiyle ilgili olarak da şunlan söyledi: "Her alanda adalet- sizlik var, yozlaşma var. Istanbul'u daha sağhkh, daha düzenU bir kent yapmanın yoflarmı an- yoruz. Bunun için de şimdiye dek ortaya ko- nan, aynca bu çahşmay- la elde edilecek tûm bQ- gi ve verileri bir havuzda toplayıp siyasi otoritenin önüne koymayı, hukuki ve teknik eksiklikleri de gidererek tstanbul'u ya- şanabilir bir kent mayı arzuluyoruz." Projenın yapan Marmara ğazlan Belediyeler Bir- liği Genel Sekreteri Fîk- ret Toksöz de projenin tüm Îstanbul'un ve Is- tanbullulann projesi ol- dugunu, kentteki herke- sin ve her kesimin katı- lımını sağlamaya çalış- tıklannı vurguladı. Pro- jenin Yönlendirme Gru- bu'nda yer alan Mimar- lar Odası Genel Başka- nı ve gazetemiz yazan Oktay Ekinci, tstanbul'a emek veren, gönül ve- ren, tstanbul için kafa yoran, çözüm öneren herkesin desteğine ge- reksinim duyduklannın altını çizdi. Buffalo operasyonu Gemilerdolusu kaçakpeynir İLHANTAŞÇI ANKARA-Etkaçak- çılığına yönelik başlatı- lan "Buffak>" operasyo- nunda peyrur, süttozu ve tereyağı kaçakçıhğı ya- pıldığına ilişkin belge- lere ulaşıldı. Ishak Ro- mano'un sahibi olduğu Inter Gıda Ltd. Şirke- oralcalislar@yahoo.com Kitap Fuan'nda önceki gün kitap imzalarken cep telefonum çaldı, Ada- let Bakanı Hikmet Sami Türk aradı. O gün yazdığım yazı nedeniyle aradı- ğını söyledi. Yazımda Bakan'ın Uşak olayiarı nedeniyle yaptığı açıklama- dan duyduğum endişeleri belirtmiş- tim. Adalet Bakanı, Uşak'ta mafya çe- telerinin çıkardığı olay sonrası, F tipi cezaevlerinin gerekli olduğu yönünde bir açıklama yapmıştı. Ben de Adalet Bakanı'nın biz gazetecılere ve kamu- oyuna Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 16. maddesi değişmedikçe ve F tipi cezaevlerinin mimarisi ortak ya- şamaya uygun hale getirilmedikçe bu cezaevlerine nakıl yapılmayacağı yo- lunda verdiği sözden döndüğünü yazmıştım. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, kesinlikle daha önceki sözünden dönmediğini.Ftipiningerekiiliğinden kastının mafya çeteleri ile sınırtı oldu- Adalet Bakanı'nın Ozel Açıklaması ğunu belirtti. TMY'nin 16. maddesi değişmedikçe ve mimari yapı ortak yaşama uygun hale gelmedikçe F ti- pine siyasi tutuklu ve mahkûmlann nakillerinin yapılmayacağını çok açık bir tfadeyle tekrar etti. Ben de kendi- sinin bu sözünü buradan kamuoyu- na duyuruyorum. Bakan, TMY'nin 16. maddesinin değişiklik taslağının hazır oldugunu, F tipinin mimarisinin ortak yaşama uygun hale getirilmesiyle ilgili yeni projeler geliştirdiklerini ve bu ceza- evinde bulunacak tutuklu ve mah- kûmlann ortak mekânlan birlikte kul- tanacaklan bir düzen yaratılacağını da sözlerine ekledi. Bütün bunlardan önemli olan şu anda cezaevlerinde süren siyasi tu- tuklu ve mahkûmlann açlık grevi. Ba- kan açlık grevterinden üzüntü duydu- ğunu söyledi. Açlık grevlerinin F tipi dışındaki en önemli nedenlerinden bi- risi, içeridekilerin sağlık sorunlannın çözümü konusunda hâlâ ciddi engel- ler yaşanması. Bakan'ın bu sorunla- nn çözümünde müdahalede bulun- masını yazılanmda sık sık vurguladı- ğım gibi kendisine bir kez daha yine- ledim. Hastalann cezaevlerinden hasta- nelere götürülmesinde sürekli güven- lik gerekçesi öne sürülerek engeller çıkanlıyor. Bu durumdan Bakan'ın da memnun oldugunu sanmıyorum, a- ma sonuçta bu cezaevieri Adalet Ba- kanlığı'na bağlı ve çözüm üretmesi gereken kurum da öncelikle bu Ba- kanlık. Aslında bütün bu sorunlardan kur- tulmanın temel koşulu, Türkiye'de yargının ve yönetimin bakış açısının değişmesi. Sırf pankart astığı, afiş ya- pıştırdığı, duvarayazı yazdığı, evinde yayın buiundurduğu veya aranan bi- risini banndırdığı için binlerce genç "terör örgütû üyesi" olmaktan ağır cezalara çarptınldılar. Şimdi çıkanla- cak af kanunu ise onlan kapsam dı- şında bırakıyor. Güneydoğu'da acılı bir dönemi ge- ride bıraktık. Binlerce insan bu acılı dönemin sonucu olarak cezaevinde. Yeni çıkanlacak af, siyasileri dışında bırakırsa hiçbir netice vermez. Af, toplumsal gerilimi azaltmaya hizmet etmeli. Siyasi bir dönemi geride bıra- kırken en önemli adım bir af kanunu çıkarmaktır, bunun da siyasileri ön- celikle kapsaması gerekir. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün özellikle af konusunda du- yarlı olmasını bekliyoruz. Sorunlan en iyi kendisi biliyor. Çözümleri de ken- disinin üretmesi lazım. Gencecik lise öğrencileri, üniversite öğrencileri baş- ka bir ülkede olsa bir gün bile yatma- yacaklan bir eylemden yıllardır ceza- evindeler. Birçoğu cezaevindeki olay- lardaağıryaralandılar, hastalıklaraya- kalandılar, yaşamlarını yitirdiler. Şim- di açlık grevindeler, F tipi hücrelere kapatılma endişesi yaşıyoriar ve af kapsamı dışındâlar. Bu kadanna insanın yüreği dayan- mıyor. Birçok siyasi cinayetin sorum- lusu kişiler Meclis koltuklannda otu- rurken, sırf solcu olduğu için muhalif gençleri yok edecek bir yargılama ve cezaevieri mantığının sürmesi insanı isyana sevk ediyor. Siyasileri kapsa- mayan bir af kanunu, herkes bilsin ki, çok daha büyük sorunlara neden ola- caktır. NOT: Bugün Kitap Fuan'nda saat 16.00-18.00 arasında Çınar Yayınlan standında kıtaplanmı imzalayacağım. ti'nin Avustralya'dan getirdiği peynir, süttozu ve tereyağına Hollanda ve Danımarka'dan geti- rilmiş gibi sahte belge düzenlendigi beurlendi. Böylece ucuz ve kalite- siz hayvansal ürünlenn değerinin çok ûzerinde "ithal ürün" adı altında satıldığı ortaya çıkö. Et- lerin yüzde 90'muı Hinsdistan kaynaklı ya- ban sığın olduğu, ancak ABD'den getirilmiş gi- bi sahte belge düzenlen- digi belirlendi. Incelemelerdeki ilk bulgulara göre et dışuı- da süttozu, peynir, tere- yağı gibi bazı hayvan- sal ürünler de yurda so- kuldu. Avustralya'dan Mersin Serbest Bölge- si'ne etle birlikte hay- vansal ürünlenn de ge- tirildiği belirlendi. Hay- vansal ürünlerin Avust- ralya üzerinden getiril- miş olmasına karşın, Danımarka ve Hollan- da'dan getirilmiş gibi gösterildiği ortaya çıktı. Şebekenin Avustral- ya'dan getirilen ucuz ürünleri kaliteli ürün- müş gibi iç pıyasaya sü- rerek daha fazla haksız kazanç elde ettiği dile getirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle