Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 KASIM 2000 PAZAR
HABERLER
F tipi eylemi
Açlık
grevinde
3. hafta
ANKARA (Cumhuriyet
Bfirosu) - Adalet Bakanlı-
ğı, tutuklu ve hûkûmlüler
ile ailelerinin ve sivil top-
lum örgûtlerinin F tipi ce-
zaevlenne karşı seslerini
duymazdan gelirken 15 ce-
zaevinde başlatılan açhk
grevi 22. gününü doldur-
du.
Bakanlık, F tipinde ısra-
nnı sürdürürken "Ftipice-
zaevlerine nakkdilmemek
için" Bayrampaşa, Ümra-
niye, Çanakkale, Gebze,
Buca, Çankın, Ulucanlar,
Bartın, Ceyhan, Aydın,
Nığde, Nevşehir, Eskişe-
hir, Uşak ve Ermenek ce-
zaevlerinde 1500 dolayın-
da tutuklunun katılımıyla
süren açlık grevinde üçün-
cü hafta geride bırakıldı.
Öte yandan, tutuklu ve
hükümlü yakınlannın, F ti-
pi cezaevlerini protesto et-
mek için 17 haftadır Gala-
tasaray'da düzenlediği gös-
teri, bir kez daha polisin
müdahalesi ile karşılaştı.
Polis, Grup Munzur ele-
manlanndan MahirÇelebi
ve Özkan Kaygusuz'un da
aralannda bulunduğu 10
kişiyi gözaltma aldı.
İKÖ zirvesi
Sezer
Katar'a
gitti
ANKARA / DOHA
(AA) - Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer, Ka-
tar'da yapılan Islam Kon-
feransı Orgütü (ÎKÖ) Zir-
vesi'ne, Kıbns ve Batı
Tİrakya Türkleri ile ilgili,
karar tasansı sunacaklan-
nı bildırdi. Sezer,
İKÖ'nün 12-14 Kasımta-
rihlerinde gerçekleştirile-
cek 9. Devlet ve Hükümet
Başkanlan Zirvesi'ne ka-
tılmak üzere, dûn Katar'ın
başkenti Doha'ya gıtti.
Cumhurbaşkanı Sezer,
hareketinden önce Esen-
boğa Havalımanı'nda
yaptığı açıklamada, IKÖ
zirvelerinın üç yılda bir
düzenlendiğini ifade ede-
rek zirvede kendisine Dı-
şişlen Bakanı Ismail
Cem'in eşlik edeceğini
bildirdi. Sezer, "Zirve'de,
tslam ûlkelerini ilgüendi-
ren çeşitjj siyasaL toplum-
salve ekonomikkonularda
çok sayıda karar tasansı
gprüşülecek ve kabul edi-
lecektir. Zirve'ye, tarafi-
mızdan. Kıbns sorunu ve
Batı Trakya Türk azınhğı
hakkında iki karar tasan-
sı sunulmuştur" dedı.
Sezer, zir\e süresinca
bazı ülkelerin liderleri ve
Birleşmiş Milletler Genel
Sekreıeri Kofi Annan ile
ikili görüşmeler yapacak.
Bakan Aytekin
'Menderes
havzası için
çalışıyoruz'
KUŞADASI(AA)-Çev-
re Bakanı Fevzi Aytekin,
Bûyük Menderes Havza-
sı'ndaki kirliliğin önlen-
mesi için 15 ayn proje
ûzerinde çahşıldığmı bil-
dirdi.
Aytekin, Kuşadası'nda
"Bûyûk Menderes Havza-
sı Çevre Sorunlan" konu-
lu çalışma toplantısına ka-
tıldı. Havzada yer alan il-
lerin vali, milletvekili ve
belediye başkanlan ile ya-
pılan toplantıda konuşan
Aytekin. havzadaki kirli-
liğin boyutlannın gıderek
büyûdüğünü, bu konudaki
şikâyetleri haklı ve doğru
bulduğunu belirtti. Aynı
durumun Ergene Havza-
sı'nda da yaşandığını ha-
tırlatan Aytekin, "Erge-
ne'de nehir suyundaki kir-
lenme korkunç boyutlara
ulaşa. Çok tehlikeli bir hal
aldı. Onlem alınmazsa
Menderes'in de kaçınü-
maz sonu bur
dedi.
Yargrtay'ı karar
Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi, Yargıtay'daki duruşmasız yargılamalarda son söz hakkının sanığa
verilmediğini, bu durumun da Avrupa însan Hakları Sözleşmesi'ne aykın olduğuna karar verdi
SERDARKIZIK
İZMÎR - Avrupa însan Haklan Mahke-
mesi (AtHM), ikı gün haksız yere gözaltı-
na alınan Mehmet Göç'ün başvurusu ûze-
rine verdiğı kararda, Yargıtay'da savcılık
makamının görüşüyle yapılan duruşmasız
yargılamalan, Avrupa Însan Haklan Söz-
leşmesi'ne aykın buldu. AİHM'nin "Son
söz sanığa ah ohnah" gerekçesiyle verdiği
bu karar, CMUK'ta önemli düzenlemeleri
öngörüyor.
AlHM'nin önceki gün açıklanan karan.
bir memurun başvurusuyla geldi. tzmir
Vergi Mahkemesi'nde görevlı olarak çalı-
şan Mehmet Göç, 1995 yıltnda tzmir As-
liye Hukuk Mahkemesi'nde bir dava dos-
yasının kaybından sorumlu tutularak 2 gün
gözaltma alındı. Daha sonra olayla hiçbir
ilgisi olmadığı ve dosyanın başka kişiler-
ce alrnıp saklandığı anlaşıldı. Bunun üze-
rine Göç, savcıhkça serbest bırakıldı ve
hakkında takipsizlık karan verildi.
İki günlük gözaltıyı haksız bulan Göç,
kendisine manevi tazminat ödenmesi için
Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi'ne baş-
vurdu. Anılan mahkemedekı yargılama,
yasa gereği duruşmasız yapıldı. Mahke-
me, Göç'e 10 milyon lira manevi tazminat
ödenmesıne karar verdi.
Göç, tazminatı yetersiz bularak karan
temyiz etti. Davada karşı taraf olan Mali-
ye Hazmesı de temyiz yoluna gitti. Yargı-
tay Başsavcılığı, duruşmasız dosya üzerin-
den yapılan yargılamada iki tarafin da tem-
yiz istemlennı reddettı ve Karşıya Ağır Ce-
za Mahkemesi'nin karannın onanmasını
istedi. Yargıtay bu doğrultuda karar verdi.
Bu aşamadan sonra ıç hukuk yollan tü-
kendiğınden, Göç'ün avukatı Gfiney Dinç,
AlHM'ye başvurdu.
AİHM, yargılamanın hiçbir aşamasında
duruşma açılmayan bu davada, Yargıtay
Başsavcılığı'nın görüşünün yer aldığı teb-
liğnamenin, Göç ve avukatına gönderilme-
mesinin, hukukun temel yaklaşımlanndan
"sttahlann eşitiiği ilkesi"nc aykın olduğu
görüşüne vardı.
'Haktan yoksun bırakıldı'
AİHM aynca, Yargıtay'da duruşma açıl-
saydı, başsavcılık tebliğnamesınin okuna-
cağına ve buna karşılık olarak Göç'ün avu-
katının da yanıtlannı ve görüşlerini mah-
kemeye sunabıleceğine dikkat çekti. Du-
ruşma açılmaması nedeniyle Göç'ün bir
haktan yoksun bırakıldığı da vurgulandı.
Kararda bir önemli nokta ise "son söz
hakkı"na ilişkindi. AtHM, Göç'e ait olma-
sı gereken "son söz hakkının" Yargıtay
Başsavcılığı tarafından kullanıldığına dik-
kat çekti. Bunun, "adflyargdamahakkını''
düzenleyen Avrupa tnsan Haklan Sözleş-
mesi'nın 6. maddesinın 1. bendine aykın
oldugunu belirtti. Böylece sözleşmenin ih-
lal edıldığini saptadı.
AlHM bu davada ilginç bir yaklaşımda
daha bulundu; "Böyle bir karann çıkanl-
masuıa neden olduğu için annan sonucun
yeterince onursal tatmin sağladıgT görü-
şüyle de Göç'e aynca manevi bir tazmi-
nat takdirine gerek görmedı. Yargılama gı-
derleri ve avukat ücreti için Türk hüküme-
tinin 10 bin frank ödemesini kararlaştırdı.
Önemli sonuçlara yol açması beklenen
AİHM karanyla ilgili olarak CMUK'ta dü-
zenlemelere gidilmesı gerektiğini savunan
Göç'ün avukatı Güney Dinç, şu değerlen-
dirmeyi yaptı:
"Türkrye'de yasanın zorunlu kddığı hal-
ler dışmda Yargıtay'da duruşma açılma-
maktadır. Yargıtay daireleri bozma veya
onama doğrultusundaki karaıiannı ver-
meden önce, başsavcılık mütalaasun göz
önünde bulundıırmaktadır. Böylece Yargt-
ta\ 'da duruşma açılmayan haüerde, her da-
vada son söz, savcılık makamına bırakd-
nuş olmaktadır. Oysa son sözün sanığa ah
olması gerektiği, hukukun temel ilkelerin-
dendir. Buna karşın yakın zamana kadar
Yargıtay 'da avukaüann başsavcılık tebtiğ-
namelerini dosyaları inceley ereköğrenme-
lerine bile izin verilmiy ordu. AİHM'nin bu
karan, adil yargılama ilkelerine aykın dfi-
şen Türkiye'deki uygulamanm düzemime-
sini gerekli kümaktadır. CMUK'un değiş-
tirilip, duruşmasız davalarda başsavcılık
tebüğnamesininflgflüeregönderilerek on-
lann karşı görüşlerinin almması için beffi
bir süre tanuıması gerekmektedir.*
Cumhuriyet Halk Partisi îstanbul îl Başkanı Mehmet Bölük görevinden istifa etti
CHP'de Baykalcı örgütieıımeÎstanbul Haber Servisi-CHP Îstanbul
11 Başkanı Mehmet Bölük görevinden
istifa etti. CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal'ın kendisine. "Istanbul'da yeni
bir yapüanma yapacağını. Bunu sizinle
yapmayı dûşünmüyorum" dedığını
vurgulayan Bölük, "Bu düşünce istifa
eünem için yeterti sebeptir. Esas olan gö-
revin yeri değiL kendisidir. Sade bir üye
olarak partime hizmet etmeyi sürdüre-
ceğun" dedı.
CHP Îstanbul II Merkezi'nde düzen-
lediği basm toplantısıyla, görevde kal-
dığı 22 ay boyunca yaptıklannı anlatan
Bölük, istifasııu hafta içınde Baykal'a
elden sunacağını ıfade etti. "Örgûttar-
nşmalannı basına taşunayı doğru bul-
muyorum. Böyle bir anlayış partiyi yıp-
raûyor'' dıyen Bölük, basına yansıyan
örgüt tartışmalanndan ve bu duruma
tepkisiz kalınmasından duyduğu rahat-
sızlığı dile getırdi.
Bölük, görev yaptığı 22 ay boyunca
özellıkle yolsuzluklara karşı mücadele
ettiğıni, bu nedenle de hakkında 12 da-
va açıldığını vurguladı.
'İyi çalışük'
Partiyi tabanıyla buluşturmaya ve
banştırmaya çalıştıklannı, kentin so-
runlanna somut çözüm önerileri getir-
diklerini, bu amaçla bilim adamlannın
ve sivil toplum örgûtlerinin desteğini
sağladıklannı, tl Merkezi'nin altında
bir Gençlik Merkezi kurduklannı, bi-
linçlenme ve eğıtim çalışmalarını dü-
zenli ve sürekli kıldıklannı, faili meç-
hul cinayetlerin takipçısi olduklannı,
üye yenileme ve tüzük çalışmalannı
gerçekleştirdiklerini anımsatan Bölük,
Görevinden istifa eden Mehmet Bölük, Deniz Baykal'ın kendisiy le çauşmak istemedigini belirttiğini söyledL
Îstanbul ll Yönetimi'ndeki bazı arka-
daşlannın istifa karan aldıklannı, bazı-
larının ise görevi sürdürme niyetınde
olduklannı söyledi. Bölük, "Bizden
sonra gelecek arkadaşlann başansın-
dan onur duyanz" diye konuştu. İG-
DAŞ, AKBtL, KİPTAŞ gibi FP'li bele-
diyelerin adının kanştığı yolsuzluklan
gündeme getirdıklerinin altını çizen
Bölük şunlan kaydettı: "İGDAŞ yobuz-
luğu, AKBİL yolsuzluğunun en az iki
kaadır. BFT'ler Istanbul'un kamburu,
irticanm parasal kaynağıdn-. Ülke eko-
nomisine KÎT'lerden daha büyük yük
oluşrurmaktadırlar. KİPTAŞ yolsuzlu-
ğunun yaşandığı Adapazan Belediye-
si'ni, dürüstiüğüyle öne çıkan İçişleri
Bakam Sadettim Tantan'ın, soruştur-
maya gerek görmemesini açıklamakta
gûçlük çekiyoruz. Acaba hemşerüik iüş-
kisi mi, yoksa tarikat ilişkisi mi etkiK oİ-
du« merak ediyonız. Biz internette Yol-
suzluk Sitesi açüktan bir yıl sonra İçiş-
leri Bakanhğı Yolsuzluk Sitesi açn."
CHP^DE GÖZLER MYK TOPLANTISINA ÇEVRİLDİ
îzmir'de boşalan il başkanlığı
için üç aday görev bekliyor
CELALYILMAZ
tZMlR - CHP Izmir II Örgütü'nde
Baykal yanlısı üyelerin istifalan sonrası
düşen il meclisi ve il başkanhğı için or-
taya yeni isimler atıhrken gözler partinin
çarşambagünü yapılacak MYK toplan-
tısına çevrildi. Kuhslerde il başkanlığı
için adlan geçen Ali Rıza Bodur, Kemal
Karataş ve Sefa Taşkın. partı tarafından
verihnesi halinde il başkanlığı görevini
üstlenmeye hazır olduklannı belirttiler.
CHP'nin eski parlamenterlerinden
Bodur, il başkanlığı için 'takpkâr' ol-
madığını, ancak partinin hangi alanda
olursa olsun vereceği bir görevi yerine
getirmeye hazır oldugunu söyledi. Bo-
dur, Izmir'deki olayın hizip mücadelesi
obnadıgını, istifalann yerel bazda de-
ğerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
CHP ll Başkanlığı için adı geçen eski
Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın,
çok sayıda partilinin kendisini aradığını,
âncak bu konuda genel merkezden her-
hangi bir işaret gelmediğini söyledi.
tzmir ll Başkanhğı'na CHP MYK'nin
atayacağı yeni başkan adaylan arasuıda
gösterilen Kemal Karataş da partideki
istifalann sağhklı ve zinde bir yapı oluş-
turmaya yönelik oldugunu belirterek
CHP terbiyesi ve disipliniyle yetişip ge-
lişmiş bir partili olarak verilecek il baş-
kanlığı görevini üstlenmeye hazır oldu-
gunu belirtti.
KAÇAK OLARAK ÇALIŞTIRILDIĞI ÖNE SÜRÜLDÜ
MHP'den, LPG istasyonu
sahibi FP'li Küçüker'e tepki
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara Anakent Belediye Meclisi'nin
FP'li üyesi lzzet Küçfiker'in 2 LPG is-
tasyonuna ortak olduğu ortaya çıkrı. Be-
lediye Meclisi'nin MHP'li Grup Başka-
nı Mehmet Yıldız, bu istasyonlann de-
falarca mühürlenmesine rağmen müh-
rün kınlarak çahştınldığını beürtti.
Yıldız, son dönemde sayılannın fazla-
laşması nedeniyle güvenlik sorunlanyla
da gündeme gelen LPG istasyonlanyla
ilgih olarak Cumhuriyet'e açüdamalar-
da bulundu. Bu konuda çıkanlan yönet-
meliğe uygun hareket edilmediğini vur-
gulayan Yıldız, bu konuda yetkili olan
Anakent Belediyesi Sağlık Dairesi Baş-
kanlığı, zabıta ve ilçe belediyelerinin so-
rumluluklannı yerine getirmediklerini
söyledi. Yönetmelik çerçevesinde okul,
cami, hastane gibi yerlerden 100 metre
uzağa açılması gereken istasyonlann ne-
redeyse bu tür yapılarla iç içe olduğuna
işaret eden Yıldız, şöyle devam etti:
"2 LPG istasyonu arasında en az 100
metre bulunması gerekir. Oysa gidin ba-
kın, Amndağ'daki istasyonlar iç içe gec-
miş durumda. Buna nasd göz yumuhı-
yor, anlayabilmiş değilim. Şu anda resmi
kayıüara geçmiş 73 tane LPG istasyonu-
nun 20'sikaçakolarakçahşryor.Ama ya-
sal olarak faaliyet gösterenlerin izin bel-
geleri de geçici ve 2001 yıh ttibanyla ge-
çertiMğini kaybedecek. Üstelik bu ruh-
satlann nasd verildiği de belli değü."
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
içişleri Bakam Tantan
'Operasyonkur
devam edecek'tstanbul Haber Servi-
si - lçışlen Bakanı Sa-
dettin Tantan, yolsuzluk
operasyonlannı bir ekip
olarak ve uzun vadeli bir
bakış açısıyla yürüttük-
lenni vurgulayarak ça-
lışmalannın arkasında
siyasi irade ve güç oldu-
gunu, kendisinin hiçbir
bireysel siyasi amaç
gürmediğini söyledi.
Tantan, Buffalo operas-
yonu olarak bılinen et
kaçakçılığına yönelik
operasyonlar da dahil
olmak üzere, sürmekte
olan ve yargıya intikal
eden operasyonlar hak-
kında yorum yapmaya-
cağuu belirtti.
içişleri Bakanhğı
Strateji Merkezi Baş-
kanlığı ile Marmara ve
Boğazlan Belediyeler
Birliği'nin birlikte yü-
rüttükleri "Evrensel De-
ğerieri Koruyan Yaşana-
bilir Bir İstanbul İçin
Yönetim Modeü Geuşti-
rilmesi Projesi 2000-
2001" adlı çahşmanın
sunumuna katılan Tan-
tan, gündemdeki ope-
rasyonlarla ilgili olarak
yaptığı açıklamada, uy-
gulamada niteliklı in-
sanlan çalıştırarak mev-
cut yasalar ve olanaklar
çerçevesinde ellerinden
geleni yaptıklannı ve
yapacaklannı vurguladı.
Operasyonlann arkasın-
da uzun vadeli ve özve-
rili bir çalışma sürecinin
olduğuna dikkat çeken
Tantan, Buffalo operas-
yonu ile ilgili yeni geliş-
meler olacağını söyle-
di.Tantan, tstanbul pro-
jesiyle ilgili olarak da
şunlan söyledi:
"Her alanda adalet-
sizlik var, yozlaşma var.
Istanbul'u daha sağhkh,
daha düzenU bir kent
yapmanın yoflarmı an-
yoruz. Bunun için de
şimdiye dek ortaya ko-
nan, aynca bu çahşmay-
la elde edilecek tûm bQ-
gi ve verileri bir havuzda
toplayıp siyasi otoritenin
önüne koymayı, hukuki
ve teknik eksiklikleri de
gidererek tstanbul'u ya-
şanabilir bir kent
mayı arzuluyoruz."
Projenın
yapan Marmara
ğazlan Belediyeler Bir-
liği Genel Sekreteri Fîk-
ret Toksöz de projenin
tüm Îstanbul'un ve Is-
tanbullulann projesi ol-
dugunu, kentteki herke-
sin ve her kesimin katı-
lımını sağlamaya çalış-
tıklannı vurguladı. Pro-
jenin Yönlendirme Gru-
bu'nda yer alan Mimar-
lar Odası Genel Başka-
nı ve gazetemiz yazan
Oktay Ekinci, tstanbul'a
emek veren, gönül ve-
ren, tstanbul için kafa
yoran, çözüm öneren
herkesin desteğine ge-
reksinim duyduklannın
altını çizdi.
Buffalo operasyonu
Gemilerdolusu
kaçakpeynir
İLHANTAŞÇI
ANKARA-Etkaçak-
çılığına yönelik başlatı-
lan "Buffak>" operasyo-
nunda peyrur, süttozu ve
tereyağı kaçakçıhğı ya-
pıldığına ilişkin belge-
lere ulaşıldı. Ishak Ro-
mano'un sahibi olduğu
Inter Gıda Ltd. Şirke-
oralcalislar@yahoo.com
Kitap Fuan'nda önceki gün kitap
imzalarken cep telefonum çaldı, Ada-
let Bakanı Hikmet Sami Türk aradı.
O gün yazdığım yazı nedeniyle aradı-
ğını söyledi. Yazımda Bakan'ın Uşak
olayiarı nedeniyle yaptığı açıklama-
dan duyduğum endişeleri belirtmiş-
tim.
Adalet Bakanı, Uşak'ta mafya çe-
telerinin çıkardığı olay sonrası, F tipi
cezaevlerinin gerekli olduğu yönünde
bir açıklama yapmıştı. Ben de Adalet
Bakanı'nın biz gazetecılere ve kamu-
oyuna Terörle Mücadele Yasası'nın
(TMY) 16. maddesi değişmedikçe ve
F tipi cezaevlerinin mimarisi ortak ya-
şamaya uygun hale getirilmedikçe bu
cezaevlerine nakıl yapılmayacağı yo-
lunda verdiği sözden döndüğünü
yazmıştım.
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk,
kesinlikle daha önceki sözünden
dönmediğini.Ftipiningerekiiliğinden
kastının mafya çeteleri ile sınırtı oldu-
Adalet Bakanı'nın Ozel Açıklaması
ğunu belirtti. TMY'nin 16. maddesi
değişmedikçe ve mimari yapı ortak
yaşama uygun hale gelmedikçe F ti-
pine siyasi tutuklu ve mahkûmlann
nakillerinin yapılmayacağını çok açık
bir tfadeyle tekrar etti. Ben de kendi-
sinin bu sözünü buradan kamuoyu-
na duyuruyorum.
Bakan, TMY'nin 16. maddesinin
değişiklik taslağının hazır oldugunu,
F tipinin mimarisinin ortak yaşama
uygun hale getirilmesiyle ilgili yeni
projeler geliştirdiklerini ve bu ceza-
evinde bulunacak tutuklu ve mah-
kûmlann ortak mekânlan birlikte kul-
tanacaklan bir düzen yaratılacağını da
sözlerine ekledi.
Bütün bunlardan önemli olan şu
anda cezaevlerinde süren siyasi tu-
tuklu ve mahkûmlann açlık grevi. Ba-
kan açlık grevterinden üzüntü duydu-
ğunu söyledi. Açlık grevlerinin F tipi
dışındaki en önemli nedenlerinden bi-
risi, içeridekilerin sağlık sorunlannın
çözümü konusunda hâlâ ciddi engel-
ler yaşanması. Bakan'ın bu sorunla-
nn çözümünde müdahalede bulun-
masını yazılanmda sık sık vurguladı-
ğım gibi kendisine bir kez daha yine-
ledim.
Hastalann cezaevlerinden hasta-
nelere götürülmesinde sürekli güven-
lik gerekçesi öne sürülerek engeller
çıkanlıyor. Bu durumdan Bakan'ın da
memnun oldugunu sanmıyorum, a-
ma sonuçta bu cezaevieri Adalet Ba-
kanlığı'na bağlı ve çözüm üretmesi
gereken kurum da öncelikle bu Ba-
kanlık.
Aslında bütün bu sorunlardan kur-
tulmanın temel koşulu, Türkiye'de
yargının ve yönetimin bakış açısının
değişmesi. Sırf pankart astığı, afiş ya-
pıştırdığı, duvarayazı yazdığı, evinde
yayın buiundurduğu veya aranan bi-
risini banndırdığı için binlerce genç
"terör örgütû üyesi" olmaktan ağır
cezalara çarptınldılar. Şimdi çıkanla-
cak af kanunu ise onlan kapsam dı-
şında bırakıyor.
Güneydoğu'da acılı bir dönemi ge-
ride bıraktık. Binlerce insan bu acılı
dönemin sonucu olarak cezaevinde.
Yeni çıkanlacak af, siyasileri dışında
bırakırsa hiçbir netice vermez. Af,
toplumsal gerilimi azaltmaya hizmet
etmeli. Siyasi bir dönemi geride bıra-
kırken en önemli adım bir af kanunu
çıkarmaktır, bunun da siyasileri ön-
celikle kapsaması gerekir.
Adalet Bakanı Hikmet Sami
Türk'ün özellikle af konusunda du-
yarlı olmasını bekliyoruz. Sorunlan en
iyi kendisi biliyor. Çözümleri de ken-
disinin üretmesi lazım. Gencecik lise
öğrencileri, üniversite öğrencileri baş-
ka bir ülkede olsa bir gün bile yatma-
yacaklan bir eylemden yıllardır ceza-
evindeler. Birçoğu cezaevindeki olay-
lardaağıryaralandılar, hastalıklaraya-
kalandılar, yaşamlarını yitirdiler. Şim-
di açlık grevindeler, F tipi hücrelere
kapatılma endişesi yaşıyoriar ve af
kapsamı dışındâlar.
Bu kadanna insanın yüreği dayan-
mıyor. Birçok siyasi cinayetin sorum-
lusu kişiler Meclis koltuklannda otu-
rurken, sırf solcu olduğu için muhalif
gençleri yok edecek bir yargılama ve
cezaevieri mantığının sürmesi insanı
isyana sevk ediyor. Siyasileri kapsa-
mayan bir af kanunu, herkes bilsin ki,
çok daha büyük sorunlara neden ola-
caktır.
NOT: Bugün Kitap Fuan'nda saat
16.00-18.00 arasında Çınar Yayınlan
standında kıtaplanmı imzalayacağım.
ti'nin Avustralya'dan
getirdiği peynir, süttozu
ve tereyağına Hollanda
ve Danımarka'dan geti-
rilmiş gibi sahte belge
düzenlendigi beurlendi.
Böylece ucuz ve kalite-
siz hayvansal ürünlenn
değerinin çok ûzerinde
"ithal ürün" adı altında
satıldığı ortaya çıkö. Et-
lerin yüzde 90'muı
Hinsdistan kaynaklı ya-
ban sığın olduğu, ancak
ABD'den getirilmiş gi-
bi sahte belge düzenlen-
digi belirlendi.
Incelemelerdeki ilk
bulgulara göre et dışuı-
da süttozu, peynir, tere-
yağı gibi bazı hayvan-
sal ürünler de yurda so-
kuldu. Avustralya'dan
Mersin Serbest Bölge-
si'ne etle birlikte hay-
vansal ürünlenn de ge-
tirildiği belirlendi. Hay-
vansal ürünlerin Avust-
ralya üzerinden getiril-
miş olmasına karşın,
Danımarka ve Hollan-
da'dan getirilmiş gibi
gösterildiği ortaya çıktı.
Şebekenin Avustral-
ya'dan getirilen ucuz
ürünleri kaliteli ürün-
müş gibi iç pıyasaya sü-
rerek daha fazla haksız
kazanç elde ettiği dile
getirildi.