Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM 2000 CUMARTESİ • • • •
8 HABERLERİN DEVAMI
fUlRİYİ
Istanbu!
Edirne
Y 20 Sinop Y 19 Adana
Y 21 Samsun PB 22 Mersin
Kocaeli Y 22 Trabzon PB 20 Diyarbakır A
Çanakkale B 19 Gıresun PB 22 Şanlıurfa
Izmir A 24 Ankara B 20 Mardin
Manisa A 21 Eskişehır B 17 Siirt
Aydırt
Denizli
A 25 Konya B 19 Hakkâri
A 22 Sıvas B 16 Van B 11
Zonguldak Y 21 Antalya A 27 Kars
Yurdun kuzey kesımle-
n çok bulutlu, Marma-
ra'nın kuzeyı ile Bat Ka-
radenız kıyılan yağmur-
lu. dığer yerief az bulut-
lu ve açık geçecek.
Yurdun ıç ve doğu ke-
stmlennde sabah saat-
(ennde sıs gorulecek
Hava sıcaklığı yağış
alan yerterde tnraz aza-
lacak, dığer yerlerde
değışmeyecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
PB
PB
/
7
9
13
10
10
12
12
Münih PB 10 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
B
PB
PB
PB
PB
PB
10
11
13
10
15
19
20
22
PB 10 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Trflis
Kahire
PB
PB
B
Y
PB
Y
PB
A
3
12
-7
11
17
7
13
28
A 23
f**\ Parçalı buluUu Bulutlu k
Çok bulutlu «•fc Yağmurtu Kariı Sukikar . GöK güriittülû
• •
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
ABTürkiyeTemsilcisi Karen Fogg kısavade-
li işler arasına alınan Kıbrıs konusundaki ifade-
nin "koşul değil, süre" olduğunu ifade ediyor.
Temsilciye göre; bu bir "dayatma" değil... Ma-
sum bir süre ifadesi!
Fakat, bayan temsilci dolaylı görüşmelerde -
üstelik büyük bir olasılıkla- 2001 sonunda 50 yıl-
lık "müzmin" Kıbns sorununa çözüm buluna-
mazsa AB'nin nasıl bir davranış göstereceğini
nedense söylemiyor?
Gerçi bilinen kimi gerçekler Bayan Fogg'un ni-
çin suspus olduğunu betimliyor. Çözümsüzlüğün
varacağı zorunlu durak bugünden belli:
Ekonomik ve demokratik açıdan AP ölçütleri-
ne uygun durumda olan; yaklaşık 700 bin dola-
yında nütuslu Güney Kıbrıs'la 380 bin nüfuslu
Matta, 2001 'de tam üye olarak birliğe alınacak.
Büyükelçi Karen Fogg, yatıştırtcılığa soyuna-
cağı yerde bir yıl sonrayı daha belirgin çizgilerie
anlatmayı yeğleseydi, görevini daha sevimli ko-
numa getirmiş olmaz mıydı?
Avaıpa ülketerinden yıllardır dinlediğimiz "azın-
lık saydıklan Kürtlerle ilgili" türküleri ortaklık bel-
gesine alan AB'ye karşı hükümette kimi kuşku-
lann yeşerdiğinden söz ediliyor.
Hükümet üyelerinin basına yaptığı açıklama-
lar; "TC'nin 'eşit vatandaşlık ve hak bireyselliği-
ne dayandığının' ve 'ancak, grup veya azınlık
hakkı yaklaşımının kabul edilemeyeceğinin" altı-
nı çiziyor".
AB belgesi -Ismail Cem'e söz vermiş ya-
"azınlık ve Kürt" sözcüklerini kullanmadan, ne ki
yadsınması olanaksız ifadelerle Güneydoğu ile
Kürtlere azınlık içerikli kimi haklann -üstelik bir
yıl gibi kısa sürede- tanınmasını istiyor.
Sıntan gerçekler
Türkiye, hükümet açıklamasında değinildiği gi-
bi, AP'yi "kendi vatandaşlan arasında ayınmyap-
madığına" inandırdıysa; ortaklık belgesinde bir
yıllık kısa süreye bağlı, yaptınm nitelikli şu rfade-
ler neden yer alıyor?
"Türk vatandaşlannın anadillerinde TVve rad-
yo yayınlan yapmalannı engelleyen yasal düzen-
lemeler kaldınlmalıdır.
Bölgesel farklılıklannın giderilmesi, tüm vatan-
daşlara yönelik ekonomik, sosyal ve kültürel im-
kânlann genişletilmesi ve özellikle Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'ndeki dunjmun iyileştirilmesi
için geniş kapsamlı biryaklaşımın benimsenme-
si gerekmektedir".
"Tüm vatandaşlar" diye başlayarak özellikle
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayanlara
ekonomik, sosyal ve kültürel haklann benimsen-
mesini istemek, adını anmadan azınlık haklarının
tanınmasını dolaylı rfadeyle öne sürmek değil de
nedir?
Hükümetimiz "Türkiye'de vatandaşlann temel
hak ve özgûhüklerinin anayasa ve yasalarile gü-
vence altına alındığını" Bakanlar Kurulu açıkla-
masında özenle belirtiyor.
Kuşku yok; gelen giden AB yetkililerine de "bu
dunvmı/"ayrıntılanylaanlattı. Anlatmasınaanlat-
tı; ancak, ortaklık belgesinde, orta vadede (2004
yılına değin) gerçekleştirmemiz istenilen "hedef
şöyle yer alıyor:
"Dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasigörüş, felsefiina-
nış ve din farkı gözetilmeksizin, tüm vatandaş-
lann temel hak ve özgürlükleri güvence altına
alınmalıdır".
Tam üyeliğe ulaşmak için "gereken uğraşıyı"
göstereceğini açıklayan hükümet, AB'nin gele-
ceğe yönelik kimi niyetlerinin ayırdında olmalı
ki...
"... ülkenin bölünmezliği ve cumhuriyetin te-
mel nitelikleri çerçevesinde (uğraşı göstermeye)
karartı" olduğunu vurgulamaya gereksiniyor.
Hükümetin AB'ye vereceği Ulusal Program'da
kaygı, kuşku uyandıran temel öğelere nasıl
vaziyetalacağını...
Bekleyip göreceğiz!
Gözler Ulusal Program'daANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Avrupa Bırliği
(AB) Komisyonu'nun ka-
tılım ortaklığı belgesini
açıklamasının ardından
gözler, Türkiye'nin tam
üyelik görüşmelerine ge-
çebilmesi için yerine ge-
tırmesı gereken öncelikle-
ri ve takvimini içeren Ulu-
sal Program'a çevrildi.
AB Genel Sekreterli-
ği'nce hazırlanan ve yıl so-
nuna kadar tamamlanmak
zorunda olan Ulusal Prog-
ram'ın temelini, Başba-
kanlık tnsan Haklan Ko-
ordinatör Üst Kurulu'nun
hazırladığı rapor oluştura-
cak. Genelkurmay ve
MGK'nin temsücilerinin
de hazırlama sürecıne ka-
tıldıklan Ulusal Prog-
ram'da yer alacak
"MGK'nin rolü, Kûrtçe
yayın ve eğhim, kültürel
haklar, ölûm cezası, 312.
madde" gibi duyarlı siya-
si konulann hükümet or-
taklannca belirleneceği
kaydediliyor.
Türkiye, AB'ye taah-
hütlerini bildireceği Ulu-
sal PTOgTam'ı hazırlama
çahşmalanna hız verdi.
Programın hazırlanmasın-
dan sorumlu AB Genel
Sekreterliği Siyasi Işler
Alt Komitesi, kablım or-
taklığı belgesi ve ilerleme
raporunu değerlendırmek
üzere pazartesi günü top-
lanacak.
Aynı toplantıda, Ulusal
ProgTam'ın hazırlanması
konusunda da çahşmalar
yapılacak.
Türkiye'nin her yıl yi-
neleyeceği Ulusal Prog-
ram, G-örsel Demirok'un
hazırladığı, ancak askerle-
rin girişimlen sonucu bazı
maddeleri değiştirilen
Başbakanlık Inşan Hakla-
n Koordinatör Üst Kurulu
raporuna dayanacak.
Hükümetin eylül ayında
yaptığı toplantıda "De-
mokratikkşmedeÖncelik-
ler" başlığıyla "calışma
belgesi'1
olarak kabul etti-
ği düzenlemede, ana hatla-
nyla kısa ve orta vadede
şu reformlar yer alıyor:
• Düşünce ve ifade öz-
gürlüğünü kısıtlayıcı ve
uygulamada idarenin es-
nek yorumıma olanak tanı-
yan maddeler, Türk Ceza
Yasası'nda(TCK)2001ve
Terörle Mücedele Yasası
(TMY) ile Sıyasai Partiler
Yasası'nda 2002 sonuna
kadar yapılacak değişik-
liklerle yeniden düzenle-
necek.
• Düşünsel özgürlükler
çerçevesinde din ve vic-
dan, bilim ve sanat, kitle-
sel iletişim özgürlükleri
alanındaki yasal mevzuat,
Polis Vazife ve Selahiyet
Kanunu'nda (PVSK)
2002, Sinema Video ve
Müzik Eserleri Kanu-
nu'nda 2002 sonuna kadar
yapılacak değişikliklerle
oluşturulacak.
• Kişi dokunulmazlığı,
özgürlüğü ve güvenliğin
en az düzeyde kısıtlanma-
sını hedefleyecek şekilde
ölüm cezası, yaşama hak-
kı ile ilgili yasalar,
PVSK'de 2002, TCK'de
2001 ve Ceza Muhakeme-
leri Usulü Kanunu'nda (C-
MUK) 2001 sonuna kadar
AB mevzuatıyla uyumlaş-
tınlacak.
• Kolektif özgürlükler
kapsamında özellikle der-
nek kurma özgürlüğü, top-
lantı ve gösteri yürüyüşle-
ri gibi sendikal özgürlük-
lere ilişkin mevzuat 2002
sonuna kadar değiştirile-
cek.
• Sendika, toplu iş söz-
leşmesi ve grev haklannın
geliştirihnesi, çalışma ya-
şamında daha demokratik
bir ortam oluştunılması,
sendika içi demokrasinin
sağlanması amacıyla ilgi-
li yasalarda gerekli düzen-
lenme 2001 sonuna kadar
gerçekleşecek.
• Cezaevi personelinin
ve hükümlülerin görev,
yetki, sorumluluklannı bir
esasa bağlayacak Cezaev-
leri Teşkilat Kanunu, 2001
sonuna kadar çıkartılacak.
• Adil yargılama hakkı-
nın bir parçası olarak, yar-
gmın yükünü azaltıcı ve
yargılama sürecini kısal-
tandüzenlemeler2001 so-
nuna kadar yapılacak.
• Askeri Ceza Kanunu
ve Askeri Mahkeme Ku-
ruluşu ve Yargılama Usu-
lü Kanunu'nda değişikhk-
ler yapılarak, sınırh da ol-
sa askeri tnahkemelenn si-
villeri yargılamasına 2002
sonuna kadar son verecek
düzenlemeler yapılacak.
• Toplum vicdamnı ra-
hatsız eden yolsuzluklarla
etkili şekilde mücadele
edilmesi için 2002 sonuna
kadar Siyasi Ahlak Yasası
çıkarhlacak.
• tnsan haklan açısın-
MHP: Ousal Program'da
çıkarlarnııız dikkate ahıııııalı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vu-
nri, katılım ortaklığı belgesinın
(KOB) Türkiye'nin ulusal kültürü,
bütünlüğü, üniter yapısı ve cumhuri-
yetin temel niteliklerine bağlıhk çer-
çevesinde değerlendirilmesi gerekti-
ğini söyledi.
Vural, Ulusal Program'ın ülkenin
çıkarlan dikkate alınarak hazırlanma-
sı gerektiğini bildirdi. Vural, MHP
Grup Başkanvekilleri İsmail Köse ve
MehoKt Şandbr iie dün düzenlediği
basın toplantısmda, MHP'nin
KOB'ye ilişkin görüşlerini açıkladı.
AB'nin KOB ile Türkiye'nin biriik
üyesi olabihnesi için stratejisini orta-
ya koyduğunu anlatan Vural, AB'ye
üye olma hedefınin devlet politikası
olarak benimsendiğine dikkat çekti.
Belgeye ilişkin hükümetin yaptığı
değeriendirmelere kaoldıklarmı kay-
deden Vural, "KıbnskonusuABÖea-
gili bir konu değildir. Bu çerçevede,
Kıbns meselesuıin, Helsmki sonrası
hükümetin orta>a koyduğu tavnr, gö-
rüş ve değeriendinneler çerçevesinde
ek »hnmiıo gerekir.'' dedı.
dan kadınm durumu ve so-
runları incelenerek bu so-
runlann çözümüne ilişkin
önlemlerin alınmasını sağ-
layacak düzenleme 2001
sonuna kadar yapılacak.
• Insan Haklannın ve
Temel Özgürlüklerin Ko-
runmasına İlişkin Sözleş-
meye Ek Ölüm Cezası'nın
kaldınhnasına dair 6 No'-
lu protokolün 2001 sonu-
na kadar imzalanması sağ-
lanacak.
• BM Medeni ve Siyasi
Haklar Sözleşmesi ile BM
Ekonomik, Sosyal ve Kül-
türel Haklar Sözleşmesi,
BM Irk Aynmcıhğı'nın
Önlenmesı Sözleşmesi
2001 sonuna kadar TB-
MM'de onaylanacak.
• MGK ile ilgili olarak
yapılacak anayasal deği-
şikliklere paralel değişik-
likler, 2495 sayılı MGK ve
MGK Genel Sekreterliği
Yasası'nda 2002 sonuna
kadar yapılacak.
Duyarh konular
hûkümete
AB Genel Sekreterli-
ği'nin taslağını oluşturaca-
ğı Ulusal Program, kesin
şeklini hükümeti oluşturan
3 siyasi partinin yapacak-
lan görüşmeler sonunda
alacak.
Genel sekreterlikte tüm
ilgili bakanlıklar, MGK ve
Genelkurmay temsücileri-
nin katıhmıyla yapılacak
toplantılarda ağırhklı ola-
rak mevzuat uyumu ile il-
gili teknik bölümünün ta-
mamlanacağı, "kültürel
haklar, ölüm cezası,
MGK'nin statüsü, 312.
maddenin değiştirilmesi''
gibi siyasi konulann ise
hükümet düzeyinde karar-
laştınlacağı kaydedildi.
Kıbrıs'ta çifte kıskaç
SERKANDEMtRTAŞ
ANKARA - Avrupa Birliği
(AB) Komisyonu'nun kaülım or-
taklığı belgesini açıklamasından
sadece bir gün sonra BM Genel
Sekreteri Kofi Annan'ın Rum
yanlısı çözüm planmı Cenevre'de
taraflara sunması, Türkiye ve
KKTC'yi Kıbns konusunda sı-
kışüracak bir gelışme olarak de-
ğerlendirüiyor. Kıbns konusunda
yaşanan olumsuz gelişmelerin te-
melini, katılım ortaklığı belge-
sinde yer alan 2001 tarihi, önem-
li unsurunu da Annan'ın 11 say-
falık çözüm planı oluşturuyor. Yu-
nanistan'ın amacının, Kıbns Türk
ve Rum taraflan arasında yapılan
görüşmelerin ardmdan gelecek yıl
ortalanndabirçözümpaketinin su-
nulması ve AB baskısı albndaki
Türkiye'nin bunukabul etmesinin
sağlanması olduğu kaydediliyor.
Türkiye ise hukuki olarak elinin
güçlü olduğunu belirterek "AB
adayhğı ile Kıbns sorununun bir
aradaeleahnamayacağı'' tezım ka-
bul ettirmeye çalışacak. AB Ko-
misyonu'nun Türkiye için hazırla-
dığı katılım ortaklığı belgesinde
Kıbns'ı 2001 yılının sonuna kadar
çözülmesi gereken siyasi kriterler
arasına koyması, bir gün sonra da
BM Genel Sekreteri Annan'ın ha-
zırlayarak Kıbns Türk ve Rum ta-
raflanna sunduğu çözüm planı,
Ankara ve Lefkoşa açısından
olumsuz iki önemli gelişme ola-
rak değerlendirildi. Ileride Türki-
ye açısından sıkıntı yaratabilecek
unsurlar ise şöyle sıralanıyor:
BM süreci geüşivor: Annan'ın
hazırladığı "non-paper'' nitelikli
belgenin genel sekreterin gelecek
yıl ortalannda taraflara sunacağı
çözüm planmm temelini oluştur-
duğu kaydediliyor. Türkiye ve
KKTC, Annan'ın belgesinin Rum
yanlısı olduğunu ve kabul edile-
meyecek ifadelerle dolu olduğunu
açıkladılar. Gelecek yıl başlannda
Cenevre'de yapılacak aracılı gö-
rüşmelerin daha sonra yüzyüze gö-
rüşmelere çevrilmesi ve sonunda
çözüm paketinin tamamlanması
bekleniyor.
Yunanistan'ın amacı: Yunanis-
tan'ın amacının bu süreçte, çözüm
paketinin Rum yanlısı niteliğinin
korunması olduğu kaydediliyor.
Katılım ortaklığı belgesinde Kıb-
ns ile ilgili olumlu gelişme için ve-
rilen tarihin 2001 sonu olması, Yu-
nanistan açısmdan Türkiye'yi kö-
şeye sıkışnrabilecek bir unsur ola-
rak görülüyor. Yunanistan, Türki-
ye'nin çözüm paketını kabul etme-
mesi durumunda BM ve AB'ye
Buffalo operasyonu gümrük bürokratlanna uzandı
ANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu) - "Buffalo operasyonu"
çerçevesinde ortaya çıkanlan
kaçakçılığın etle sınıriı olma-
dığı, tereyağı, bağırsak ve do-
muz etinin de kaçak yollarla
yurda sokulup piyasaya sürül-
düğü ortaya çıktı. Yasadışı yol-
larla Türkiye'ye sokulan 1309
ton etten, 511 tonunun iç piya-
sada satıldığı saptamalan güm-
rük raporlannda yer alırken
operasyonlar, aralannda Mar-
din Gümrük Müdür Vekili
Mahmut Arsian, gümrük me-
murlanABCanKoço^uveYsk-
vuz Yıkhnm'm da bulunduğu
kamu görevlilerim kapsayacak
şekilde genişletildi.
"BufEalooperasyonu" Türki-
ye'ye yönelik et kâçakçıhğının
insan sağlığını tehdit eden bo-
yutunu gözler önüne serdi.
2000 yıluım son 8 ayma iliş-
kin gümrük kayıtlanna göre, et
ithalatı konusunda 287 izin bel-
gesi verildi, bunlardan 16'sı ül-
ke sınırlannı terk etmedi,
tran'dan 13 ton bağırsak, Al-
manya'dan 21 ton domuz eti
Türkiye'ye girdi. 17 firmamn
kayıtlan inceieniyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü
Kaçakçüık ve Organize Suçlar-
la Mücadele Daire Başkanlı-
ğVnın Istanbul, Ankara, Içel,
Antalya, Bursa ve Mardin'de
yürüttüğü BufTalo operasyo-
nunda gözaltına alınan 23 kişi
Ankara Emniyet Müdürlü-
ğü'ne getırilerek, sorgulanma-
yabaşlandı. Demokrat Türkiye
Partisi (DTP) GlK üyesi Or-
han KeçeiTnın oğlu En^n Ke-
çefi'nin yapılan incelemede or-
tağı olduğu şirketi bir süre ön-
ce devrettiğinin belirlenmesi
nedeniyle akşam saatlerinde
serbest bırakıldı. Türkiye'ye
kaçak et soktugu iddiasıyla gö-
zaltına alınan Dörtler firması-
nın ortaklanndan Şeuer Özay-
dın da ad benzerliğı nedeniyle
gözaitına ahndığmın ortaya
çıkması nedeniyle serbest bıra-
kıldı. Diğer 21 sanığm pazarte-
si günü Ankara DGM'ye çıka-
nlmalan beklenirken 2 kişi de
olayla ilgili olarak aranıyor.
35çuvalbeige
El konulan 35 cuval belge
maliye ve emniyetin uzman
ekiplerince incelemeye alındı.
Şirketlerin ithalat rejiminden
yararlanarak serbest bölgeler-
den üçüncû bir üflceye gönder-
mek üzere ithal ettikleri etleri iç
piyasaya sürdükleri belirlendi.
EÜerin yaklaşık 1 milyon lira-
ya alındığını, iç piyasaya 3 mil-
yon liraya saüldığınm belirlen-
diğıni kaydeden ıızmanlar, bu
işlem sırasında sahte belgele-
rin kullamldığım tespit etti. In-
celeme yapan uzmanlar,$unla-
n söyledi:
"Bu day Paraşüt operasy»-
mraa benzivor. Evrakbrm ia-
cetemesöRsi bfarkaç ayı buhnf
îran, Suriye, Pakistan, Hin-
distan, Bulgaristan gibi ülke-
lerden sokulan kaçak et olayı-
nı soruşturan DGM Savcısı Ta-
M Şalk, kaçakçılığın mali bo-
yutunun henüzortayaçıkmadı-
ğım söyledi.
Gümrük müfettişlerince ha-
znianan raporlar, şebekenin li-
deri olduğu belirtilen Inter Gı-
da ve Tekstil San. Tic. Ltd. Şir-
keti sahipleri ishakRomano ile
ÖmerFarnkKaınaç ın Buffa-
lo operasyonuyla ortaya çıkan-
lan kaçakçıhklannın ilk olma-
dığım ortaya koydu.
Serbest bölgelerdeki et tran-
sitine ilişkin 1998 yılmda yapı-
lan ihbarlar doğrultusunda
Gümrük Başmüfettişi Cemil
Emre inceleme başlattı. Em-
re'nin hazırladığı 15 Eylül
2000 tarihli rapor, Mardin
Cumhuriyet Başsavcıhğı'na
iletildi.
Raporda, Mersin Serbest
Bölge, Mersin Transit, Cilve-
gözu, Kapıkule T1R, Derince
Çıkış ve Ceşme Gümrük mü-
dürlüklerince Mardin Serbest
Bölgesi'ne sevk edilen, MAR-
NAK Şirketi'nin deposuna ko-
nulan 1300 ton sığır etinin 511
tonunun yurtiçınde satıldığına
işaret edildi. Raporda, şirket sa-
hibi Özkan Ergün, Sedat Ta-
nm, işlemleri takip eden Şabas
Çetik Mardin Gümrük Müdür
Vekili MahmutArsian, gümrük
memurlan Ali Can Koçoğlu,
Yavuz Yıldınm, refakat görev-
lisi Mustafa Gükn hakkında
"evrakta sahtecfflk" suçlann-
dan işlem yapılması istendi.
Müfettişlerin 5 Ekim 1999
tarihli soruşturma raporunda,
tshak Romano'un sahibi oldu-
ğu înter Gıda ve Tekstil San.
Tic. Ltd. Şirketi'nce tabela şir-
keti olarak kurulan Burçak Su
Orünleri Ltd. Şirketi üzerinden
1998 yılmda ton balığı adı al-
tında Türkiye'ye 16 konteyner
içınde 892 ton dondurulmuş et
sokulduğu vurgulandı. Inter
Gıda ve Tekstil San. Tic. Ltd.
Şirketi sahipleri tshak Romano
ile Ömer Faruk Kamaç, Burçak
Su Orünleri Ltd. Şirketi'nin sa-
hipleri olarak gözüken LatifTo-
kay ve Ali Öztürk ile gümrük
görevlilerinin de aralanndabu-
lunduğu 29 kişi hakkında ev-
rakta sahtecilik suçlamasıyla
soruşturma istendi.
Çahşma arahkta başladı
tçişleri Bakanlığı akşam sa-
atlerinde yazılı açıklama yapa-
rak operasyonun, bakanlık mü-
fettişlerinin eşgüdümünde,jan-
darma ve emniyet temsilcile-
rinden oluşan bir komisyonun
çahşmalan sonucu Başbakanlı-
ğm onayıyla 3 Arahk 1999 ta-
rihinde başlatıldığı kaydedildi.
Komisyonun çahşmalan sonu-
cunda ulaştığı belge ve bilgiler
üzerine operasyonlann başla-
tıldığı kaydedildi.
"anlaşmak istemeyen tantfin
Türkkr oktuğu tezmi" işleyebile-
cek.
Güney Kıbns'ın ûyeüği: AB
adayı Güney Kıbns Rum Yöneti-
mi (GKRY), Helsinki doruğu ve
sonuçlanna göre 2003 yüından iti-
baren birliğe katılabilir. Helsin-
ki'de yayımlanan bildirgenin 9/b
maddesinde "adada bir çözüm ol-
mamasıdurumunda bile Kıbns'ın
ûye olabfleceği'' görüşü yer almış-
n. Aym bıldirgenin 5. maddesinde
de üyelik müzakerelerini başany-
la tamamlayan üyelerin 2002 so-
nundan itibaren birliğe kanlabile-
ceği kaydedilmişti.
AB'nin kendi iç yapısındaki de-
ğişıklikleri yapmasından kaynak-
lanan birkaç yıllık bir gecikme ya-
şanabüecek olsa bile GKRY, birli-
ğe ilk kabul edilecek ülkeler ara-
sında görülüyor. GKRY, diğer
adaylar arasında ekonomik,
siyasi ve mevzuat olarak
AB'ye en yakm ülke olarak
büiniyor.
Türkive'nin tezteri: Tür-
kiye'nin AB ve BM'nin gi-
rişimlerine yönelik tezleri,
daha çok huİcuki temele da-
yamyor. Kıbns'ı önkoşul
gibi koymanın Kopenhag
kriterlerinin dışına çıkılma-
sı ve Türkiye'ye diğer
adaylardan farklı davranıl-
ması anlamına geldiğini
belirten Türkiye, Helsinki
doruğu sonuçlanna göre de
Kıbns'm bir koşul olama-
yacağını behrtiyor. Bu kap-
samda, geçen yılın ikinci
yansının dönem başkam
Finlandiya Başbakam Pa-
avo lipponen'ın Başbakan
Bülent Ecevit'e yazdığı
mektupta, a
Bahsedflen4.\c
9/a maddeler, üyeliğe kaö-
hm ölçütü değil, politik di-
yalog amaçbdn-'' görüşleri-
ni ön plana çıkanyor.
Annan'm yeödleri: Tür-
kiye, Annan'm çözüm pla-
nı ile ilgili olarak da BM
Genel Sekreteri'nin suna-
cağı biranlaşmanın BM ya-
salanna göre, "her ikitara-
fin da kabul edeceği ve 3gH
li halklann referandum
araahğrvla onaYİamasT ge-
rektiğini öne sürüyor.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada £..
-Bazıoylarişlemekonulmadı... •
"Adaylar kafa kafaya gelince iki taraftan da rtf-
razgeldi..." *•
- Sonuçlann kesinleşmesi günler alabiliri ~
Bunlar bizim her seçimde karşılaştığımız, sıra-
dan haberler. ABD'de de yaşanmasını nasıl yo- .
rumlasak?
Türkiye, küçük Amerika oluyor derken; yoksa
ABD, büyük Türkiye mi oldu?
•••
Bakanlar Kurulu, Önceki gün uzun uzun AB'nin
açıkladığı Katılım Ortaklığı Belgesi'ni (KOB) tartış-
tı. Hükümetten sızan haberler, AB politikamızın
sağlam olmadığını, sızıntı olduğunu gösteriyordu.
Oyle anlaşılıyor ki, hükümet KOB'un içinde ne
olursa ne olur, hangi durumda nasıl tepki gösteri-
lir diye bir çalışma yapmamış. Gelecek rapora gö-
re tepkı gösterme karan almış. Yani bir planımız
yok, gelen plana göre tepki veriyoruz.
Bu gidişle bizim hükümet, yıl sonunda hazır ol-
ması gereken ulusal planı, 31 Arahk günü görüşür.
•••
KOB'daki Kıbns konusu, önümüzdeki dönem
çok tartışılacak. Belgeye son anda eklenen mad-
deye göre, 50 yıldır tartışılan sorunun bir yıl içinde
çözümlenmesi gerekiyor.
8 Kasım öncesınde Türkiye'ye verilen taslaklar-
da olmayan bu tümce, Yunanistan'ı mutlu etmek
için son anda ekleniyor. Bunu da kimse yadırga-
mıyor! Böylece Yunanistan, kâr elde etmiş oluyor!
Buna "sahte kâr" denmez de ne denir!
• • •
Içeri girelim, ama kaçak yollardan değil!
Son operasyonla birlikte hayvanat bahçesinde
hayvan bırakmadık; Kartal, Yarasa, Balina, Ahta-
pot!
Şimdi de Bufalo... Memleketin içine bu kadar et-
tikleri yetmiyormuş gibi, bir de kaçak et ithal et-
mişler...
Anlaşılan nesli tükenmek üzere olan canlılar da, -
Türkiye'deki operasyonlaria birlikte yaşamaya de-
vam edecek.
• • • • ; - • " • •
Çeşitlemeye Yahya Murat Demirel'den çok
katkı van birini aktaralım. Arkadaş ifade verirken
açık seçik konuştu:
"Her şeyi unuttum, hatıhamıyorum!"
Çıkışta karşısında gazetecileri görünce seslen-
di:
"İzin alın, gelin, her şeyi anlatacağım!"
Ne kadar güzel. Demokrasi diye buna denir.
Adam, yeri geliyor unutuyor, yeri geiiyor her şeyi
açıklayacağını söylüyor. '
Bınaenaleyh Türkiye'de konuşma hürriyeti var.
Bırakın adam istediği zaman konussun, istediği
zaman sussun!
Vaa mı başka izah tarzı! : .
•••
Af bir kez daha gündemde. Üç partinin dün öğ-
le saatlerinde vardığı anlaşmaya göre af; ceza in-
dirimi ve şartlı salıverme şeklinde olacak. Ancak
bundan hangi kesimlerin yararianacağı konusun-
da kesin bir anlaşmaya varıldığı görünmüyor.
Hükümet, affın biçimini, içeriğini tartışırken ce-
zaevlerindeki karmaşa da devam ediyor. Aydın,
Buca, Uşak, Çanakkale, Bayrampaşa, Ümraniye,
Bursa, Bartın, Ulucanlar, Cankın, Malarya, Sıvas,
Ceyhan, Nevşehir, Niğde, Enmenek, Gebze ceza-
evlerinde tutuklu ve hükümlüler, F tipi cezaevleri-
ne ginmemek için 20 Ekim'den bu yana açlık gre-
vini sürdürürken, gazetelerin birinci safyalannı Nu-
riş kardeşlerin cezaevi plazada çekilmiş fotoğraf-
lan süslüyordu...
Demokrasimiz cezaevlerine de girdi. Her çeşrt
var. Kimine F tipi, kimine Hilton tipi...
•••
llaçla noktayı koyalım. Soğuk algınlığı ve diyet
için kullanılan ilaçlann beyin kanamasından kalp
krizine kadar varan birdizi etkisinin olduğu iddiası
ortalığı kanştırdı.
Bakan Durmuş hemen tanıyı koydu:
:
"Su, çokuluslu şirketlerin oyunudur, kanma-
yın!"
Sağlık tümden hapı yuttuktan sonra, yan etki bi-
ze vız gelir...
Zaten adı üzerinde; yan etki! >
[email protected]
GüneyKıbns AB
iiyeliğine hazır
AYHANŞtMŞEK
ANKARA - AB Ko-
misyonu'nun Kıbns adı
altında Güney Kıbns
Rum Yönetimi (GKRY)
için hazırladığı 2000 yıh
ilerleme Raporu'nda,
AB'ye üyelik sürecinde
önemli üerleme kaydetti-
ği bildirildi. AB'ye göre
GKRY, Kopenhag siyasi
kriterlerini tam olarak
karşılamaya devam eder-
ken AB hukukuna uyum
konusunda da önemli
adımlar attı. AB, en
önemli siyasal sorunu
"adanın bölünmüşlûğü-
nün" oluşturduğunu be-
mtirken GKRY'nin katı-
lım ortaklığı çerçevesin-
de "siyasal bir çözüm"
için önemli çaba gösterdi-
ğini açıkladı.
AB Komisyonu, Türki-
ye ve GKRY'nin üyelik
sürecinde son bir yılda
katettikleri üerlemeyi a-
day ülkeler için hazırladı-
ğı düzenli raporlarda in-
celedi. Türkiye için hazu"-
lanan raporda, son bir yıl-
da Kopenhag kriterlerini
karşılamak için ciddi hıç-
bir adım atılmadığı belir-
tilirken, GKKY içinhazır-
lanan raporda, Rum yö-
netiminin AB üyeliğine
büyük ölçüde hazır oldu-
ğuna işaret edildi.
Güney Kıbns'm AB'ye
uyum sürecinde 2000 yı-
lmda katettiği üerlemeyi
inceleyen Komisyon'un
"Kıbns için Düzenh Ra-
por 2000^" yer verdiği
tespitler ise özetle şöyle:
• Kıbns, AB müktese-
batına uyum konusunda
çok ciddi ilerleme katet-
miştir.
• Kıbns, Kopenhag si-
yasi kriterlerini tam ola-
rak karşılamayı sürdür-
mektedir.
• En önemli siyasal so-
run adada süren bölün-
müşlük durumudur. >
• Kıbns ekonomisi bû-
yümeye devam etmek-
tedir.