25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM 2000 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER [email protected] Batı Belgelerinde Türklere Uygulanan Soykınm (i) Doç. Dr. Nurşen S özde Ermeni soy- kınmı tasansının Amerikan Tem- silciler Mecli- si'nde kabul edi- lip edümemesıni, ulusça yaklaşık bır ay alabildiğin- ce gergin bekleyişle geçir- dıkten sonra rahat bir soluk alacakken son günlerde ben- zeri tasan beklenmedik bir bıçımde Italyan Parlamen- tosu'nun gündemine alın- dı. Beklenmedik bıçimde deyişimin nedeni şu: Baüh ülkelenn neden bu tasanyı desteklediklenne ılişkin son zamanlarda gelıştırilen çok sayıdaki kuramdan bınsi, MAZICI Antalya Akdeniz bu ülkelerde yaşayan Erme- nilerin seçimlerde oy var- lıklanndan yararlanrnaktır. Ancak bu kuram, îtalya için iki nedenden dolayı geçer- li değildir. Çünkü ne yakın gelecekte Italya'da bir se- çim yapılacakür ne de böy- le bir seçim olsa da Marsü- ya ya da Los Angeles'takı gibi Îtalya'da Ermeni oy gü- cü bulunan bir seçim bölge- si vardır. Yani, Îtalya'da kaç Türk yaşıyorsa yaklaşık o kadar da Ermeni yaşamak- tadır. Bir başka kuram da, Batılı ülkeler demokratik ülkeler olduğundan ve in- san haklan demokrasinin Ûniversitesi Öğretim Üyesi vazgeçilmez öğelerinden bi- risini oluşturduğundan hü- manist nedenlerle bu tasa- nyı destekledikleridir. Böy- lece Türkiye, Ermeni hal- kından özûr dileyecek, soy- kınm anıtı dikmesi sağla- nacaktır. Avrupa Bırliği'ne tam üye olmak isteyen Tür- kiye'yi "terbiyeederek'' de- mokratlaşması sağlanacak- tır. Dünya siyasal tarihi, hü- manıst bir bakışla incelen- diğinde başta tüm Batılı ûl- kelerin siyasal tanhi olmak üzere, adeta bır soykırm ta- rihi olarak karşımıza çıkar. Bu noktadan hareket edile- cek olursa, öncelikle Ame- rikan Parlamentosu'nun mil- yonlarca Amerikan yerlısi- ni 1.5 milyona indiren Kı- zıldenli soykınmı, bazı be- yaz Protestanlann siyahi Amerikahlann evlerini ya- kacak denli faşistçe örgüt- ledikleri Klu-Klux-Klan ha- reketi, II. Dünya Savaşı sı- rasında hiçbir aynmcılık gi- nşımınde bulunmadıklan halde gizil tehlıke oluştura- caklan varsayımıyla Ame- rikan yurttaşı Japonlann ka- feslere doldurularak göç et- tirilmeleri, Hiroşima ve Na- gasakı'ye atılan atom bom- balan, Napolyon'un 1798'de Mısır'ı işgalinde mermiler boşa narcanmasın dıye ülke- lerinin ışgaline karşı dire- 3Ü kampanya 6 Kasım-30 Kasm aeıye edilen perake janayi ve Ttcaret Ba- j'aniarında olabîtece\ jeyj- arastnda geçertidır. • Ürün oiarak venlecek o-an hedıyeierden, mıkrodalga fınn hedıyenin , '" - 300 000 TL, 37 ekran tetevızyon hed yenin 193.000 000 TL'dır • Bu kampanya: 1940 savtd tebiiğ hükümlenne uygun olarak yapılmaktadır • Vergi ve bandrol | - » Uninler perakencie sattş noktalarında tesl ır " nA •^=;*,, nen Mısırlılann ensesine ba- sarak Nil Irmagı'nda boğuş- lan, Fransi2İann bağımsız- hk savaşı veren Cezayirlıle- re yaptıklan, ltalyanların 1936'da Habeşlere, ülke icin- de Katalanlara ve II. Dün- ya Savaşı sırasında Kuzey Italya'daki Romanlara uy- guladıklan vd. sanınm hü- manizmle açıklanamaz. Açıklansa açıklansa sıcak savaşın ve faşizmin insan- lık dışı mantıksız mantığıy- la açıklanabilir. Ancak, Ba- ülı devletlerin bu tür soykı- rım uygulamalan, başka devletlerin de soykınm uy- gulamasına yol açamaz. Me- celle'de dendığı gıbı, M Su- UnisaL misal leşkil etmez". Bu bağlamda I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Ermenılennın acı çekme- dikleri söylenemeyeceği gı- bi, hiç kuşkusuz Osmanlı Türklerinın de acı çekmedık- len asla söylenemez. I. Dünya Savaşı sırasında "Türlder tarafindan masum Erroenüerinkalledfldigi ıd- dialan'nın doğruluk paymı, o dönemdeki Amerikan, Rus, İngüiz, Fransız ve Er- meni generaL,devlet ve bffîm adamlanmn gözlem ve yo- nımlanna dayanan rapor- larfa vereceğiın. Bunlardan ilkı, dünyarun en büyük belgelığı (arşıvi) olan ve Washington D.C'de bulunan National Archi- ves'deki birbelgedir. Lozan Antlaşması'na Karşı Ame- rikan Komitesi'nin 28 üye- li yönetim kurulundaki tek Ermeni üye, avukat Vahan Kardaşyan'ın Amerikan Başkanf na gönderdiği ki- tapçıktakı itiraflar, bu yön- de kayda değer görülmekte- dır. Sözü edılen kitapçık, Dr. HerbertAdamsGijbons tarafindan kaleme alınmış olup Amenka'da basılmış ve Amerikan Başkanı'na 2 Hazıran 1926'da gönderil- miştir. Bu kitapçık ve Kar- daşyan'ın başkana yazdığı mektup, 8601 Adelphi Ro- ad Collage Park, Maryland adresindeki National Arc- hives U'de NARA koleksı- yonu, 711672//473 mikro- fılm belgelik numarası ve 7 Haziran 1926 dosyanuma^ rasryla bulunmaktadır. Düa- yaSavaşTndaErmeııBerbaş- lığını taşıyan kitapçıktaki bilgıleri, yorum yapmadan aynen venyorum: "200 binden fazU Erme- ni'nin uzlaşan devtetfcr(ln- giltere, Fransa, Rusya, Îtal- ya) ordulannın çeşifü kat- manlarmdave bağnnsız bir- ükler hatinde çarpışüklan- nı ve 100 bininin de savaş alanlanna kadar girdikleri söytenmektedir. Rusya'nın sava^an çekflmegnm ardm- dan Arahk 1917'den Eytül 1918'e değin 600 mil ııâın- luğundaki Kafkas Cepbe- si'ni EnnenDer ek geçirmiş ve böylece Türklerin Ba- kû'daki petrol alanlanna uiaşmalarmı engeDemiştir. Nfeekkn,Von Lundendorf, aıu4annda,BarjCepbesi'nin düşmesiniıı temel nedenle- rinden biriıü. yakıt ikmali- nin yokluğuna bağbyor ve zamanmda Bakû'ya girme başana gösteremeyen Tûrk- lerisuçhıyor. Amerikan Afcay John Pri- ce Jackson ise' Bu kntik za- man ve zemınde Ermeni sa- vaşçılan görevlerini kahra- manca yerine getirmış ol- masalardı, savaş büyük bir olasüıkla bir yıl daha uza- yacak ve bizim insan ve pa- ra kaybımız da iki kat arta- caktr diyor. 3Ekiml918'deLordRo- bert Cecıl'in lngüiz Dışişte- riBakanhğı'ndanyazınkla- nndan başka hiçbir şey bi- zimhizmederimizidaham özetleyemez 'Ermenilerın Müttefık ordulanna yaphğı askeri katkılar kesınlikle unutulamaz .' Savaş baslayuıca Rusege- menüği alündaki Ermeni utasunm yans^Kalkasyaida en ağjr mûcadeleyi veren kahraman lider Andranik komutasında gönüllü ola- rak örgüflendL Yıisonunda Rusordusonun sa\astan çe- kflroesrvie bu Ermeni göçle- ri, Kaftas cephesini eie ge- çirdi ve beş aybcynnca,Türk flerlemesini eneefedL Mezo- potarm^'daki Ingiüz ordu- snna önemli hizmetler yap- tt. Ermenilerce Gümrü ve Erivanböigesinde Bakn ope- rasyonuyla bağlan&sı otana- yan operasyonlar yapdmış- ör. Ermeni askerfcri hâlâ Suriye'deki Müttefik kuv- veüeri içinde savaşıyorlar. Onlar, Ingiliz, Fransız ve Amerikan ordubnndald gi- bi hizmet etmektedirkr ve General Allenby'nin Fıns- tm'deld büyük zâferine kat- lavaptıiar. InginzDışişleriBakaııhğı tüm gerçekkri algüamak- taydı. Mr. Balfour, dört yıl- dan fazla süredir savaşan Ermenflerin askeri katlası özerine araşürmalar yap- mışür. Osmanh'nuı çökü- şündensoDraban^ıyeniden sağlanmasuıa yönenk dü- şüncelerinde Mr. Balfour, Lord Robert Cedl'i yukan- da yapüğımız açıklamayı yapmaya yönlendirmiştir. O ammı tngflizler, Ermenile- rin tarihsel topraklannı ye- niden düzenkmevi ve ba- ğnasa komşulukicin Erme- ni takplerine güçiü diplo- matikdestekvermeyidüşü- nüyoriardL 1914te Türkkrin Ermeni- lereteknTı Ağustos 19141eKnrt,Laz, Çeçen,Tataı;ÇerkezveFars- lan da içeren 28 üyeB bir Türk misyoneri,uziaşan dev- letlere karşı böige halklan- nın yükselen isteklerh le Is- tanbul'dan aynlarak Orta- doğu'ya ghti. Bu olay, Os- mank'nm savaşa gftmesiıt- den vaklaşık ûç ay önceydL Gklerken,Ermeni İhtilal Fe- derasyonu'nunyılıktopian- osmıyapdğı Erzurum'a uğ- radnar. TürkJerden Dr. Ba- hattın Şakır. Nacı Bey ve Hılmı Bey, eğer Türkiye ve Rusya Ermenileri savaşta Türkiye Ue ortak hareket ederlerse Türkiye, Ahnan- ya'nın da garanüsiyle Erzu- rum. \an ve Bitüs Ue Rus Ennenistanı'nı özerk yap- mayı önerdiler. Federasyon ise bu önerivi reddettL 1916da Rus basuımda bir Türkgörevnde bulunangün- lükte Ermenileri niçin öl- dürdüklerini şöyle yazıyor- du: 'Eğer Ermenıler bıze karşı savaşmasaydı bız Tif- lıs ve Bakû'ya çok önceden ulaşırdık.' Türİdye'de yak- laşık bir miryon Ermeni'nin (savaşta) öbnesi, uzlaşan dev- leflerin başansma yol açnuş- ür. I. Tûrk saMınsı 1914te Kafkas Cephe- si'nde Türk ordusu, savaş birtiklerinden oluşan üç ko- lorduya sahipd Bunbr9- l a ve 11. kolordular olup Har- bi\e Nâzın Enver Paşa tara- findan kumanda ediliyor- du. Düşünceaşamasmda En- ver'in stratejisi oldukça ce- saretverichdL lO.Kolordu, zayıf bir biçimdeki Rus ka- rargâhına saldırmak için ohışturulmuştu. Bu kolor- du. çoğu Müslüman olan ye- rel halkm yarthmryia ilk he- define kolayca ulaşabildi ve sol kanattan Ardahan'ı ele geçirdL Ancak Ottu'dan Sa- nkamtş'a uzanan 10. Kotor- du, I. Ermeni Taburu'nca 36 saat Barduz'da futuldu. Buerteleme. Emer Paşa'nm sakünsında başanstz oldu- ğu Sankamış'ta Ruslara ye- ni kın>etler \aratma olana- ğı verdi Bövİece30 bin Türk donarak öidü ve Alı Ihsan Paşa'yb onun askerleri esir ahnarak Sibirya'ya gönde- rOdL Enver, tstanbul'a dön- düğnndekamuoyuna başa- nsphgmm nedenini Erme- nDerin müdahale etmiş ol- masryla açridadL Enver ger- çeği söylüyordu. Bu operas- yonda Ermeni gönüuuleri- nin yapdğı işlere, Rus gene- raii kumanda ediyordu. AHIhsanPaşa,1915Ka- smn'nda SİNrya'daldkamp- tan kaçoğmda Sankanu;sa- vaşı hakkında şu beyanaa verdi: 'Bız Kafkasya'daza- ferle ılerlerken Ermeni gö- nüllülerinın müdahalesiyle Ruslar, direnişlerini sertleş- tirebildiler. Yeni bir askeri birlik düzenledim. Yaklaşık üç gün Ermeni gönüllüle- rince engellenen ağır yenil- giden acı çeken bizleri kur- tarmak için bu askeri bir- lik, yerine çok geç ulaşabil- di. Eğer Ermeniler bunu yapmasaydı, Kafkasya'yı alacaktık.'" Yannkı yazımda yeni bel- geler sunacağım. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Nasıl mı Bir Gelecek? tJCRETSİZ TUKETICİ D I Ğ E R H A T DANIŞMA HATTI 0?16 423 42 07 0800 261 85 15 wwwbeko.com îr Hep merak ederiz, yannlar ne getirecek, insanoğlu üç bininci yüzyıl- dabirazcıkde- ğişecekmi.es- ki anlayışlar yı- kılıp yenileri egemen olacak mı, ezen- lerin egemenliği yine sürecek mi?... Değerii dost Server Tanilli'nin ye- ni kitabı "Insanlığı Nasıl Bir Gelecek Bekliyor"... Geleceği kim görebilir? Server Bey genç yaşta Hukuk Fakül- tesi asistanı olduğunda, birkaç yıl son- ra başına ne geleceğini düşünebilir miydi? yann, öbür gün, ikibinli yıllar, insanlığa ne getirir, ne götürür? Ya, getirdiğinden çok, götürdükleri daha değerii, daha önemli, insan için daha yararlı şeyler olursa! Insanlığın geleceğini düşünmek iyi ama.. ya bizlerin, biz Türklerin, Türki- yemizin geleceği?.. En önce bunu dü- şünsek daha doğru olmaz mı? "Düne bak bugünü anla" diye bir öz- deyiş asılırdı bir zamanlar... Dün de- diğiniz zaman parçası uzar gider, çok gerilere (en iyisi dün'ler demeli). Gü- zel dünlervar, çirkin, utanç veren dün- ler var. Ne yazık ki bugünü, yannı o gü- zel dünler, o güzel dünlerdeyaşanan- lar, binbir güçlükle elde ediien kaza- nımlar değil, dünlerin en pis, en acı, en çirkin yanlan hazırlıyoıi.. 'Manzara'yı Umumiye' diye başlar Atatürk'ün 'Büyük Söylevi'... Genel görünüşL Bırakın geçmişi, bugüne bakalım biz de... Işte, günün gazete- leri, haberleri, yazılan... Hangisi sizeya- nnların çok daha iyi, çok daha güzel olacağı umudunu veriyor? Nereye elini uzatsan bir pisliğe de- ğiyor! Kanayan bir yaraya, birikmiş acılara, kapanmayan uçurumlara, bi- le bile.. nerdeyse koşa koşa gittiğimiz bataklıklara!.. Hangi yurttaşımız kalkıp da bütün bu çıkmaza girmiş sorunlar bir anda dü- zelecek, diyebiliri Hangi parti, han- gi lider? Işte bütün par- tiler koşacak yer olarak 'Merkez'i seçiyor! Merkez- de sıkışacaklar, birbirterini sağa sola itecekler. Nasıl ol- sa hepsi sığmaz merkeze, bu yüzden kimi azıcık sağa belki de aşın sağa, ki- mi de azıcık sola kaymak zorunda ka- lır. Yetmiş yıllık CHP bile merkezde kalmak karannda değil mi? DYP'si, ANAP'ı, MHP'si, Fazilet'i hepsi mer- kezde toplandılar mı yurt ulus işleri daha mı kolay çözümlenecek. Ama, Merkez acaba nerede? Hal- kımız merkezden ne anlar? Bana gö- re merkez, yıllardır sürdürülen uyutma, aldatma, kandırma politikalannın, özel çıkariar adına sürdünme yeridir... Pariamentolarda birsağ, bir sol, bir de merkez vardır. Herkes kendi görüş- lerine, düşüncelerine göre bir program yapmış seçmene sunmuştur, o prog- ramı izlemek için Pariamentoda yeral- mıştır. Merkezdeyseniz belli bir tutu- culuk politikası izlersiniz. Sağdaysa- nız öyle, soldaysanız öyle... Bütün partilerin merkeze koşmalan onlann so- rumluluktan kaçmak istediklerini gös- termez mi? Server Tanilli'nin kitabını okuyun, ama kendiniz de düşünün... Yaşadığınız dönemi, içinde çırpındığınız sorunlan görüp, bizleri yönetmeye kalkışan adamları, partileri tanıyıp, karannızı öyle verin. Soygunlar, hırsızlıklar, cinayetler, çeteler, mafyalar, polrtikaya karışmış kimilerinin yalnızca kendi çıkarını korumalan; içtensizlikler, yalancılık- lari. Bütün bunlar bir anda kalkar mı?.. Istediğiniz kadar 'bizikibinliyıllardayız, artık hiçbirşey eskisigibi olmayacak' diye avutun kendinizi... Benim dileğim, yarınlarda bugün- leri arar duruma düşmememiz!.. PENCERE Küreselleştikçe Hayvanlaşan Insana Dair... Satt teknoloji insanlığın tüm sorunlannı çözebi- lirmi?.. Çözemez!.. Kim söylüyor bunu? • "- Bilgisayarlann insani değerler açısından de- ğeriendirilmesi gerekir... - Günde 1 dolarta yaşamak ne demek, biliyor musunuz? - Evinizde elekthk yok, tek kaygınız yiyecek bir şeyler bulmak ve hayatta kalabilmek iken bilgisa- yan ne yapacaksınız?.. - Bilgisayardan önce insana temizsu, ekmek ve ilaç gerekli... - Tuzukurular, bilgisayarlann dünyanın sorunl nnı nasıl çözeceğini konuşmak istiyoriar. Bilgisa yariar müthış araçlar; ama, bunlara insani değer- ler süzgecinden bakılmalı... - Aç ûlkelere teknolojiyi yaymaya çalışmak, ne anlama geliyor?.. - Küresel kapitalizmin dünyanın sorunlannı çö- zeceğine ilişkin inanç safoşluktur." Evet, ben mi söyleyip yazıyorum bunlan?.. Hayır... Bill Gates'in incileri bu sözler... DinozorBillGatesL • Bill'in incilerini Ergin Yıldızoğlu'nun köşesin- den (8 Kasım 2000) derleyip allayıp pulladım, evir- dim çevirdim, okumayıp atlayan varsa görsün ve ibret alsın diye yineledim. Amerika yaman bir ülke!.. Ford çıkar, otomobil üretiminde bir yeni yöntem keşfeder, turnayı gözünden vurur; Gates çıkar bi- lişimde bir yeni marifet bulur, tumayı gözünden vurur. Eskiden Ford dünyanın en zengin adamıy- dı, şimdi Gates dünyanın en zengin adamıL Yara- tıcı bir toplum bu Amerika!.. Ancak bu gerçek, kapitalizmin kör kör parma- ğım gözüne kusuriannın üzerine şal atmayı gerek- tirmez. Günümüzün dünyasında 800 milyon aç in- san yaşıyor; yoksul gün geçtikçe daha da yoksul- laşıyor. Gezegenimizde yaşayan her 5 kişiden bi- ri besinsizlikten kınlıyor, her 7 kişiden biri açlıktan kıvranıyor; düzen ya da sistem bunlardan yana ça- lışmıyor, teknoloji devrimi kapitalizmin sömürücü kjeriğini değiştirmedi. Üçüncü Milenyum'un arife- sinde açlar ölüyor, zenginler seyrediyor... İnsanlığa yakışır mı bu?.. Dünyanın en zengin adamı da bu gerçeği dite ge- tirdikten sonra lâmı cimi kaldı mı?.. • Küreselleşme, mali sermayenin dolaşımındatek- nolojik devrimle ışık hızına ulaşmak anlamına mı geliyor?.. Ekonomide de bilgisayar devrimi içeri- ğini mi taşıyor?.. Bu değişimin insana dönük özü nedir?.. İnsan nasıl değişiyor?.. En uzak coğrafyada açlıktan kıvrananyoksulu dü- şünmeyen insana, ben, "küreselleşmiş insan" diyemem.. "Küreselleşmişhayvan"derim. „• . ^ TJJ'I **l* Üstün Akmen YARİM NEREYİ MESKEN TUTTUN "Öyküsel Duygusallık" Gene benzersiz bir biçem deneyen yazann bu kitabında anlattıklan, alışılagelmiş gezi notu ya da gezi izlenimi değil... Anlatılanlar ülkelerinin çiçek böcek kentleri ve o kentterde yaşanan duygular, duyarlılıklar, duyumsananlar... Hepsi de öykü tekniği içinde ve öykü tadında. n i / ( ) t / 1*0212) 2MM 34,2M »41 -42F«b:|0212)2UM37 11 Kasun Cumartesi (Bugün) Konu:Küreselleşme ve Kültür SaafcT7.00-18.0 0 B Salonu. Tüvap Serai Sarayı TepeDaşı-istant
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle