25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 EKİM 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA U l \ kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Oscar ödüllüyönetmen Sam Mendes, Londra 'dayeni bir oyun sahneye koydu Tankın içindeölümedoğru...Kfiltör Servisi - 'Amerikan Gûzeli' filmiyle kazandığı Oscar başansından sonra ünlü yönet- men Sam Mendes'in tiyatroya döneceğini kim- se düşünmüyordu. Ama Mendes, Nkk VVright'ın yazdığı 'To The Green Fields Beyond' oyunuyla Hollywood'u bırakıp Londra'daki Donmar Wa- rehouse'a geri döndü. Bu oyun için uzun zamandır üzerinde çalıştı- gı '12.Gece'ninyapımından vazgeçen Mendes'in yeni oyunu, 1918'in başlannda Fransa'da bir or- manda geçiyor. Bir Irlandalı (Finbar Lynch), bir Sih (NMn Ganatra), bir Güney Hintli (Danny Sa- pani) ve bir tskoçyalı subayın (Dougray Scott) bu- hınduğu yedi kişi, kamufle ettikleri tanklanyla sının geçip geçmeme karan vermeye çalışıyor- lar. Bir Amerikalı gazeteci (Paul VenaUes) sava- şın ne anlama geldiğini çözmek için geldiği Fran- sa'da kendisinin Alman soyundan geldiğini öğ- reniyor. Şüphe yavaş yavaş onu kemirmeye baş- byor ve geçmişi ûzerine düşünmekten kendini ala- mıyor. Bu arada Belçıkalı, kendine güvenli, en- telektüel bir fahişe (JohannaLonsky) onlara cin- sel hizmette bulunuyor. Mendes, kendi ûlkelerinden uzaktaki toprak- larda, zamansızlığın ortasında bir yerde hepsi birbirinden farklı karakterlerdeki insanlann ya- şam ve ölüm arasında sıkışıp kalmalannı izleyi- ciye aktarmaya çahşıyor. Yarın yapacaklan sal- dınnın onlann son saldınsı olduğunu bilen bu as- kerler, artık ne bu dûnyaya ne de belli bir zama- na ait olmadıklarını hissediyor. Aralannda geçen. "Biz başka bir zamandan geüyoruz" veya "Bu- raa kutsal biryer" gibi diyaloglar, sadece bir gün- lük ömürlen kaldığının bilıncınde olan bu in- sanlann, zamansız ve mekânsızlığın ortasında ya- şadıklan ruh halini yansıüyor. "ToTheGreen Fî- elds Bey&nd" izleyiciyı, korku, bastırdıklan sı- kıntı ve hayatı yaşamaya devam etme isteği ara- sında gıdip gelen bu insanlann, sonunda kendi- lerini bu ölüm mengenesinin içıne atıp atmaya- caklan sorusuyla sûrekli germeyi başanyor. Aslında bu oyunun 'Amerikan GûzeB'yle çok benzeriikleri var. Ikısınde de gözle görülür bir mey- dan okuma seziliyor. Amerikan Güzelı'nde her- kes Amerikan taşrasında oturanlann hayatlanrun üzerlenne ağırhk yaptığma dair bir fılm bekli- yordu. Ama kımse bu tekdüze yaşamın bu kadar gözler önüne serileceğini tahmin etmiyordu. 'To The Green Fıelds Beyond'da da herkes bir tan- kın içinde ölüme gıdenlerin iyi yönlerinın gös- tenlıp hüzünlü bir sonla karşılaşacaklannı bek- liyor. Ama kimse, onlann bu süreçte yaşadıkla- nmn bu kadar açık bir şekilde göz önüne serile- ceğini ve aralanndaki diyaloglann bu kadar sert ve acımasız olabileceğini tahmin etmiyor. Gerçekten de oyundaki dıyaloglar çok etkile- yici. Oyunun yazan, Whitby'nin, 1918'lere ta- mamen uyarladıgı tekstte, teknik terimler, argo sözcükler ve Ingiliz deyimlerinin kısaltmalan dikkat çekiyor. Hatta bazı bölümler için sözlük bile gerekebilir. Sih ve Güney Hintli Blake, 'Songs Of Innocence'dan alıntılar yaparken tskoçyalı subay, lncü'den parçalar okuyor, bir diğeri Eins- tein'ın teorilerinın kendi yaşamında izdüşümle- rini yakalamaya çahşıyor. önce Whitby'nin en- telektüel dünyasını izleyicilere göstermeye çahş- • Sam Mendes, Nick Wright'ın oyunuyla, ûlkelerinden uzaktaki topraklarda, zamansızlığın ortasında bir yerde hepsi birbirinden farklı karakterlerdeki insanlann yaşam ve ölüm arasında sıkışıp kalmalannı izleyiciye aktarmaya çalışıyor. tığı düşünülse de zamanla terk edilen, yalnız ka- lan ve kendi kaderlerini ellerine almış insanlan, gerçekçı ama şıirsel bir mıtolojiye dönüştürme- yi başardığı görülüyor. Sam Mendes'in yönetmenliği, Whitby'nin sa- vaşın acımasız gerçeklerine karşı gösterdıği tav- n dengeliyor. AnthonyWard'ın tasanmlanyla ne- redeyse ormanın kokusunun yayıldığı dekorla Mendes, son saldınlanna, şarîular ve danslarla hazırlanan bir grup umutsuz askerin birbirlerine nasü yaklaştıklannı ve yavaş yavaş bir makine- nin parçalan gibi uyum içinde hareket ettikleri- ni etkileyici bir biçimde yansıtıyor. Lasse Hallström'ün Joanne Harris'in kitabından uyarladıgı filmde Juliette Binoche başrolde Çikokıtayhıgelen değişim vezevkKûMr Servisi-"önce cinsellik var- dı, sonrafilmler,ve daha sonra çikola- ta- Şimdibe üçü birden!" Joanne Har- ris'in çok satan kitabı "Chocalat"ın sinema uyarlamasıyla, yönetmen Las- w HaDström Oscar'a ikincı kez aday olacak. Bamsley'de yaşayan, Fransızca öğ- retmenliği yaparak geçiminı sağlayan Harris'in yaşamıru tümüyle değişririp yazınsal bir fenomene dönüşen yapı- tının fılm uyarlamasında Ju- liette Binoche, JohnnyDepp, *"—~~ landırdığı VTanne Rocherkaraktennin Bordeaux ve Toulouse arasında oldu- ğu söylenen, Lansquanet isimh kurma- ca bir kasabaya gelişıni anlatıyor. Bu kasabada bir çikolata dükkânı açma- ya karar veren Vianne, rahibın tepki- siyle karşılaşıyor. Vianne'nin sattığı çikolatalar halkı değiştirmeye başlı- yor. tnsanlar âşık oluyor, dans ediyor, sokaklarda şarkı söylüyorlar. Vianne da Johnny Depp'in canlandırdığı Roux JudiDench,AhndMolinave yönetmen Hallström'ün eşı Lena OBn rol ahyor. 36 yaşındaki yazar, kitabı, tüm akşamını televizyon kar- şısında futbol maçı izleyen kocası Kevin'e karşı sabnnı yitirdikten sonra kaleme al- maya başlamış. "Tetevizyon izJemek erkeklerin sevdiği bir şey. Kadmlarsa çikolata tercih eder" diyen eşınin bu sözlerinden iki yıldan az bir L-_~_ süre sonra Harris, Kuzey In- giltere'nin en ahşılmadık seks, çiko- lata ve sinema başansına sahip olmuş. "Chocolat" 23 ülkede satış rekorla- n kırdı ve bu yılın Whitbread Roma- nı ödülleri listesinde yer aldı. Basımı- nın üzerinden bir yıl geçmesine karşın hâlâ çok satılanlar listesinde olan ki- tabın, sinema uyarlamasırun vizyona girmesiyle bir yıl daha zirvede kalma- sı bekleniyor. Ingiliz yayın dünyasın- da, bundan dahabüyük birbaşanyı, JK Rowhng'in Harry Potter kitaplan di- zisi elde etmiştı. "Chocobt" Juliette Binoche'un can- • 23 ülkede satış rekorlan kıran ve bu yılın Whitbread Romanı Ödülleri listesinde yer alan kitabın yazan Harris, "Televizyon izlemek erkeklerin sevdiği bir şey. Kadınlarsa çikolata tercih eder" diyor. Fibnde Juliette Binoche, Johnny Depp, Judi Dench, Alfred Molina ve yönetmen Hallström'ün eşi Lena Olin rol akyor. adlı bir Çingeneye âşık oluyor. Sonun- da kasabanın başkanı Vianne'ı Lans- quanet'i terk etmesi için zorluyor. Kitabın teması, değişim ve zevk. Harris bu ikisiyle çok fazla karşılaş- madığımızı söylüyor. "BenBamsley'de yaşıyorum. Eğer canım gerçekçi bir şeylergörmek isterse gidip camdan dı- şan bakmam yeteıü olacakür. tnsan- lar bir yerlerde hayan değiştirecek ka- dar önemli olmayan ama yine de yaşa- maya değer bazı şeyler olduğunu unu- tuyorlar." Yayımlandığı ilk günler çok satma- mış "Chocotat" ama daha sonra fisıl- tı gazetesi yoluyla popülaritesi artmış. FHm yapımcısı şırket olan McDonald ve Rutter'den JonathanRutter, kitabın hemcn popüler olmadığını, insanlann kıtap hakkında yapüklan konuşmalar- dan sonra birden her yerde, hatta tren- lerde bile genellikle kadın okuyucular tarafindan okunduğunu gözlediğini be- lirtiyor."En çoksatılanlarlistesindebu kadar uzun süre kalmasından ve bir- çokokuru kucaklamasından sonraekştirmenlerden birta- nesi "Bu kıtap bugüne kadar yazılmış en iyi kitap mı yok- sa?' demişti' diye ekliyor. Yazar Harris, kitabın bü- yük başansından sonra öğ- retmenlıği bırakıp bahçesin- de sebze yetiştirmek ve ye- mek yapmak için bol bol za- man buldugunu söylüyor. "Ben yemek yemeyen insan- lariçin büyük endişe duyuyo- rum. Onlar nasü yaşanması gerektiğini hiçbir zaman bi- lemezler çünkü. Tıpkı kita- bnndaki rahip karakteri gibL." diyor. Kazandığı pararun "hoş" olduğunu söyleyen Hams, hâlâ daha popüler bir yazann taşıdığı karakteristik özellik- lerinkendisinde olmadığında ısrar edı- yor: "Şimdisadeceeskidenyapbğnn ahş- verişin birazdahafazlasını yapryorum." Yan Fransız, yan Ingiliz olan Har- ris, son kitabı "Blackberry Wtoe"da bir yazann arayış öyküsünü anlaöyor. Fran- sa'nın kırsal kesimlerinde geçen ro- man, maddesel başanlardan daha önem- li şeyler olduğunu vurgulamaya çalı- şıyor. Binoche, fflmde kasabada çikoUta dükkânı acmcahalkdeğişmeyeba^hyor. Unutulmaya yüz tutan Alberto Moravia, ölümünden on yıl sonra anılıyor Sakladığı öyküler yayıııJaııacak Carmen LJera, kitabuıda eşine itiraflannı yazryor. KüMr Servisi - Alberto Moravia, ölümün- den tam on yıl sonra 'unutuhnaya yüz tuttu' gerekçesiyle anılmaya başlandı. 26 Eylül 1990'daki ölümüne kadar son birkaç yılmı geçirdiği Lungotevere'de evinde bir araya ge- len eski dostlan, genç yazarlar ve gazeteciler artık 10 yıldır neredeyse unutuhnaya yüz tu- tan Moravia'yı anma zamamnm geldiğine ka- rar verdi. 6-9 Kasım tanhleri arasmda yapılması dü- .şünülen anma programı çerçevesinde yazann hikâyelerinden oluşan toplama bir kitap ya- yımlanacak ve tiyatro gösterileri yapılacak. Moravia'nın uzun yıllar yaşadığı evi bir müzeye dönüştürülerekFiaubert, Çehov, Tois- toy gibi ünlü yazarlara ait belgeler, doküman- lar, kitaplar ve anı yazılan sergılenecek. Yine aynı dönemde, kendi yaşamı ve yaz- dıklan arasında tam bir uyum yakalamak is- teyen mükemmeliyetçi Moravia'nın beğenme- diği için bilinçli olarak sakladığı ve ortaya çıkmadığı düşünülen 66 hikâyesini kapsayan bir kitap daha yayımlanacak. Buna ek olarak, • Anma programı çerçevesinde yazann sakladığı 66 öyküsü ve genç eşi Carmen Llera ile birbirlerine yazdıklan mektuplardan oluşan bir kitap yayımlanacak. Evi müzeye dönüştürülecek ve iki oyunu sahnelenecek. Moravia'nm genç eşi Carmen LJera da eşi- nin ölümünden tam 10 yıl sonra birbirlerine yazdıklan mektuplardan oluşan bir kitap ya- yımlıyor. Moravia'yla konuşuyormuş gibi yazdığı 'Finahnente Tî Scrivo' (Sonunda Sa- na Yazıyorum) adım taşıyan kitap, Llera'nm, eşine söylemediklerini ve itiraflannı yansıtı- yor. Roma'da da, anma kapsamında, Moravia'nın l%8yümda yazdığı'!lDioKurt'(TannKurt) ve 1970 yapımı 'La Mta e un Gioco'(Hayat Bir Oyun) adlı oyunlar sahneleniyor. Mora- via, tiyatroyla ilişkisi her ne kadar aralıklı ol- sa da pek çok oyun yazdı. Genellikle diyalog üzerine kurulu bir yapısı olan oyunlannda Moravia, yaşama dair ütopik düşlerini yansı- tıyor. Modern, klasik trajedi ve happening'in iç içe geçtiği 'D Dio Kurt'ta Moravia'mn dün- yayla ilgili olumsuz ve umutsuz düşünceleri- ni yansıtıyor. 'La Mta e un Gioco'da hayatm bir anlamı obnadığı onu bir oyun gibi ele al- mak gerektiği teorisi üzerine kurulu. tki oyun- da da ahlak sorgularuyor ve ikisi de izleyen- lerin kafasında soru yaratmak sarsıcı bir son- la bitiyor. Ama pek çok eleştirmen, ölümünden tam on yıl sonra yeniden hatırlamak ve kutlamak için seçilen bu iki oyunun pek de başanyla sah- neye konmadığını vurguluyor. LucianoMelc- hionna'nın yönettiği 'La VTta eGioco' ve VVer- nerWaas'myönettiği 'DDioKurt'un kötü re- jisi ve oyunculann başansızlığı yüzünden 'dört saatKkbirer işkence'ye döndüğü ve Mo- ravia'nın anısma ihanet edıldığı söylenıyor. KUŞBAKIŞI -i MEMET BAYPUR liyatroda Yıldız Yağmura Insan seviniyor. Kültür Bakanlığı ile Sabancı Vak- fı, kısacası VAKSA, ortaklaşa bu yıl bir tiyatro şenli- ği düzenliyorlarmış. Daha önce iki tane daha düzen- lenmiş de bu yıl üçüncüsü. Sabancı Tiyatro Şenliği. Tıyatromuz için büyük ve ehemmiyetli bir üçüncü adım olmalı bu. Festivale beş devlet tiyatrosu, sokiz özel tiyatro ve iki yabancı tiyatro olmak uzere toplam on beş tiyatro katılıyor. Adana'da başlayan şenliğı: miz istanbul'da Devlet Tiyatrosu'nun sahneleyece; ği, Sayın Sabancı'nın hayatını anlatan Patron adlı 6aj şeserie noktalanacak. 'f Sabana Tiyatro Şenliği'nin tanrtımı Sakıp Bey'in Bey^ lerbeyi'ndeki yalısında verilen davetle yapıldı geçertr lerde. Tiyatro sanatıyla yakından ilgili herkes oraday1 mış, gazetelerden öğrendiğime göre. Kültür Bakard Istemihan Talay, Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Rahmi Dilligil, Bülent Ersoy, Orhan Gencebay, Adnan Şenses, Sibel Can, Sinan Çetin, Mustafa Altıoklar, Ismail Türüt, Ferdi Tayfur, Necla Nazır gıbı ulusal tiyatro sanatımızın bütün önde gelen ısım- len Sabancı Tiyatro Şenliği'nin açılış ya da tanıtım kok- teylinde buluşmuşlar. ınsan seviniyor. Kültürümüz adına, tiyatromuz adı- na, sanatımız adına seviniyor. Benim de bir sevinç, bir ferahlık kapladı içimi. Işte Kültür Bakanımız üıiîü tiyatrocu Beyaz ile bir sanat sohbetinde. Işte Tlirk tiyatrosunun koruyucu ismi, VAKSA Başkanı Sakıp Sabancı ünlü sanat adamlanmızdan Ismail Türüt ife Bülent Ersoy'un arasında. Işte gecenın ılerleyen sa- atlerinde DevletTıyatrolan Genel Müdürü Rahmı Dit- ligıl, işte mesenimiz Sakıp Sabancı'ya tiyatro şenlik- lerine desteği nedeniyle bir p'.aket veriyor. Işte ünlü yönetmen Sinan Çetin, Sakıp Siabancfya rol teklrf edi- yor. Işte Sakıp Sabancı bu teklifi kabul ediyor ve "Ekonomide kral olmaktanstı sanatta kralolmayı ter- cih ederim. Ameıika 'da başkan olacağıma, Frank Sî- natra olayım daha iyi" diyor. Işte hatıra fotoğraflan çekiliyor, bir mutluluk tablcsu. Işte Sabancı, Türk fi- yatrosunun önemli isimlerinden Ismail Türüt'e kendi yapıtı olan Para isimli kita.bı armağan ediyor. Vakâa vaksa bir tiyatro şenliğinin, başlangıcı böyleoluyör iş- te. Devlet Tryatrolan parasızlık nedeniyle renkli afiş bastıramıyormuş, yeni tıilet koçanı bastıramıyormuş, tumeler iptal edilmış, p,ahalı yapımlardan da vazge- çiliyormuş, yazarlann cetrf haklan yapılan yasal mu- kavelelere rağmen öc'ienmiyormuş... Bunlann r>epsi palavra sayın seyircder. Tiyatromuz gayet sağJıkJı, son derece VAKSA bir durumda dimdik ayaktadır. Ayaktadır ama... B'akan ile genel müdürü ve Sakıp Sabancı'yı 'Tıyatro Şeniığı" hazıriıkiarında bu dev, mümtaz, değerli Vıyatrocularla görünce acaba de- dim, Devlet Tıyatrolan çaktırmadan özelleştırildi de benim mi haberim olmadı? Bir ucu işadamına veri- len plakette, öbüf• ucuysa Istanbul Devlet Tıyatrosu'nda sahneye konulan Patron oyununda olan bu enfes yumak, acaba oldu bitti maşallah bir operasyonun hediyesi mi? f-'rank Sinatra ile Marton Brando'nun oynadıklan enfes bir müzikal fiJm vardır. Bir Broad- way oyunun dan uyarianmıştır. Guys and Dolls. He- rifler ve Fıstıklar. Şimdi, benim tiyatro ile pek bir ilgim ilişkim olm.'idığı halde, kendime "vaksa vaksa" bir ha- yal kuruycmjm. Önümüzdeki sezon sahnelerde. Si- natra rolünde Sakıp Sabancı, Marion Brando rolün- de Orhan, Gencebay. Sahneye koyan Sinan Çetin. Yar- dımcı rollerde Sıbel Can, Adnan Şenses, Bülent Er- soy. Müzik: Ismail Türüt. Guys and Dolls! Bu elbette bir fantezi değıl sevgıli seyırciler. Kültür Bakanlığı ve Sabancı Vakfı'nın işbirliğiyle bu yıl 16 Ekim- 19 Kasım 2000 tarihleri arasında üçüncüsü düzen- lenecek olan Sabancı Tiyatro Şenliği'nin tanıtımına katılan tiyatrocular arasından seçtim bu oyunun eki- bini. Içtenlikle böyle bir oyunun -tiyatro adına okna- sa bile- başanlı olacağına inanıyorum. Sahneyi bu ha- nımlara, beylere bırakma vakti geldi galiba. Ha bu arada, ışlenne karışmak gibi olmasın ama bu memlekette bir Tiyatro Yazartan Demeğı var, bir de o derneğın uyesi genç ve yetenekli oyun yazan Cuma Boynukara. Hani şu, oyunu açılış gecesin- den hemen önce sahneden görünmez bir emirle şıp diye kaldınlan genç yazar. Bu demeğin saygın üye- leri Cuma Boynukara'ya sahip çıktılar mı, destek ol- dular mı bilmiyorum. Hertıalde bu aydın kişiler, ken- di üyeleri olan başanlı bir oyun yazannın denn dev- let elinde itilip kakılmasına karşı çıkmışlardır, başka türiü olamaz. Benim gözümden kaçmıştır. öte yan- dan aklıma kötü şeyler de geliyor sayın seyirciler, Sa- yın Sabancı "ekonomide kral olmaktansa sanatta kral olmayı tercih ederim diyor" diyor ya... Olacak- tır. O zaman ben de gider bir deniz kıyısına kaponır, sosyoloji okurum yeniden. Şimdilik hakkımdır belki. Rjchard Farnsvvorth oldü • LINCOLN (AA) - Bu yıl en iyi erkek dalmda Oscar'a aday gösterilen Rıchard Farnsworth, 80 yaşında Lincoln'deki evinde öldü. Kasabanın polis şefı Tom Sullivan, Farnsworth'un mtihar ettiğine dair henüz kesinr ; bir bulguya ulaşmadıklanm belirtti. Eski bir ; , dublör olan Farnsworth, Straight Story adlı fümdeki rolüyle bu yıl en iyi erkek oyuncu ' '^ dalmda Oscar'a aday gösterilmişti. J v Çalışmalanndan dolayı Teksas eyaletinin r ^- Lubbock kentinde düzenlenen Ulusal Kovboy Sempozyumu'nda özel ödüle layık görülen - ! Famsworth, 60 yılı aşkın bir süredır fılm yapımı işiyle uğraşıyordu. Sanatçı, Richard Farasworth, Misery (1990), The Getavvay (1994), The Natural (1984), Comes a Horseman (1978) gibi fılmlerde rolalmıştı. Margaret Atvvood m ' Booker Odülü'ne aday ^ • Kültür Servisi- Margaret Atvvood, 2000 yılımn Booker odülü'ne aday gösterildi. 82 yaşındaki yaşlı bir kadının kızkardeşinin ölümü üzerine hayatım gözden geçirmesini anlattığı "The Blind Assassin' adlı kitabıyla Atwood, tngiltere'nin en önemli edebiyat ödülünün aday listesmde dördüncü defa yer almış oldu. Diğer adaylar arasmda 'The Hiding Place'le Trezza Azzopardi, Michael Colüns for 'The Keepers of Truth'la Michael Collins yer ahyor. Geçen yıl ödülü kazanan Kazuo Ishiguro'ysa anne- --• > babasının gizemli kayboluşunu araştırmak içm Shangai'a dönen bir dedektifin hikâyesini anlatan 'Wben We Were Orphans' adlı kitabıyla yineen güçlü isimler arasında bulunuvor. 'The Booker • üdulU / Kaillli U4 Lüuuid ua sdiuuıııı UUI<IV<IK.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle