Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM 2000 PAZAR
12 PAZAR KONUGU
Yunanistan 'ın Makedonya ve Trakya dan sorumlu bakanının danışmanı Paulina Lampsa Türkiye ile sorunlarını değerlendi
'İLİŞKİLEROLUMLUGELİSİYOR'
-A-
-ns
nsr
ne
-sk
iy's
"6
-cb
m
Ortak
cıkarlar icin
zemın
- Ortak ekonomik yatınmlar
ikili ilişkilerin gelişmesinde
yardımcı olur mu?
- Hiç kuşkusuz olur.
Şimdilerde her iki ülkeden
işadamlannın sıkı temaslan
sürüyor. Pek çok ekonomik
girişim de sürüyor. Bütün
bunlar ortak cıkarlar için
sağlam bir zemin hazırhyor.
Bu sağlam zemin sadece iki
ülke için değil, daha geniş
anlamda oluşuyor.
- Bu noktada sormak
istediğîm bir soru var. Fener
Rum Patriği Vartholomeos 'un
sort aylarda durumunun iyice
sağlamlaştığı gibi izlenimler
var. Bunlar doğru mu?
Öyleyse Patrik Vartholomeos,
Türk-Yünan ilişkileri
bağlamında nasıl bir rol
oynayabüir?
- Patrik Vartholomeos'un çok
olumlu ve yapıcı bir rolü
olduğunu düşünüyorum.
Aynca Patrik Vartholomeos'un
Ortodoks Kilisesi'ni, çevre
koruması gibi çağdaş
konularla yakınlaştırması,
bütün dünyada kendisine
büyük prestij kazandırdı.
Ömerli
Belediyesinîn
basarısı
- Siz İstanbuVda bulunduğunuz
süre içinde, bir sivil toplum
uzmanı olarakyerel
yönetimlerle de ilgilendiniz.
Özellikle de çevre korunmasuta,
arazi ve orman talanınm
engellenmesine ö'zen
gösteren, bununla mücadele
eden Ömerli Belediyesi'ni
ziyaret ettiniz. Orada tanık
olduğunuz gelişmeleri anlatar
mısımz?
- Sayın Erdal Yılraaz beni nazik
biçimde davet etti.
Ömerli Belediye Başkanı Sayın
Erdal Yılmaz'ın mükemmel bir
iş yaptığını söyleyebUirim.
Ömerli Belediyesi,
kentsel gelişme konusunda bir
pilot proje geliştirmiş
durumda. Ama kentsel gelişme
derken burada çevre
korunmasına ne kadar özen
gösterildiğine tanık
olunca takdirlerimi
gizlemedim.
Bu projede, belediye sınırlan
içinde çalışan halkın da
eğitimine özen gösteriliyor.
Bence bu belediye ve halkı,
Türkiye'nin AB üyeliği
geleceğine büyük katkılarda
bulunacaktır.
LEYLA TAVŞANOGLUTürkiye 'yle Yunanistan arasındaki ilişkiler gözle görünür biçimde yumuşuyor. Biryandan sivil toplum \
kuruluşları iki ülkede de yakınlaşmaya çaba harcarken Dışişleri bakanları Ismail Cem ve Yorgo Papandreu, tarihsel sorunlara
kendilerini kaptırmadan Ankara ve Atina 'nın önünü açmaya çalışıyorlar. Öbüryandan iki ülke genelkurmay başkanlan da bu
yumuşama çabalarına katkıda '•
bulunuyorlar. Ne var ki iki ülkede de bazı
sivil toplum kuruluşları, "dostluk " kisvesi
altında birilerinin çıkarlarına oynarken
ilişkilere zarar verdiklerini anlamazdan
geliyor, sadece kendi ceplerinin
ihtiyaçlarına odaklanıyorlar. îkili
ilişkilerde gelinen noktaları, beklentileri
ve geleceğin Türk ve Yunan halklarına
neler getirebileceğini, Yunanistan 'ın
Makedonya ve Trakya 'dan sorumlu
bakanı Yorgo Paskalidis 'in Başdanışmanı
Paulina Lampsa 'yla konuştuk
PORTRE/PAVÜNA LAMPSA
Fransa'da Sorbonne Üniversitesi'nde siyasal bilgiler vefelsefe
bölümlerindeyükseköğrenimini tamamladu 10yü Fransa 'da
gazetecilikyaptu 1990'lıyıUarın başında Avrupa Komisyonu 'nda
Balkan işleri uzmanı ve sivil toplum konulannda uzman olarak
çaUşmaya başüuü. Helsinki Yurttaşlar Cemiyeti'nin kurucu
üyeleri arasındayer aldu Yunanistan Eğitim Bakanlığı 'nda
uluslararasıprojelerle ilgili çalışmalaryaptu Dörtyü Yunanistan
Başbakan Yardımcısı Yorgo Paskalidis'e danışmanhkyaptu
Yunanistan 'daki nisan seçimlerinin ardından Paskalidis'in
Makedonya ve Trakya 'dan sorumlu bakan olarak atanması
üzerine başdanışmanlığını yürütüyor. Ulusal ve uluslararasıpek
çok sivil toplum kuruluşu üyesL ü- Geçenydki depremlerden sonra Türkiye ile Yunanistan ara-
sında birden oluşan ilkbahar havasıyla bugün ikili ilişkilerin
geldiği noktayı kıyasladığınız zaman nasıl bir değerlendirmeya-
piyorsunuz?
- Bence Türkiye'yle Yunanistan arasındaki iklim hâlâ çok iyi.
Hiç kuşkusuz ki ikili ilişkilerin her düzeyde çok çok iyi gitmesi
beklenemez. Ama genelde baktığunız zaman, ilişkilerin gelişme
sûrecinin olumlu olduğunu söyleyebiliriz.
En önemli olan bir nokta da daha alt düzeyde ve sivil toplum
kuruluşları tarafından başlatılan ilişkilerin gelişmekte ve ilerle-
mekte olduğudur.
- Türkiye'yle Yunanistan arasındaki iklimin yumuşaması ve
ilişkilerin iyiye doğru gitmesinde sivil toplum kuruluşları ne gi-
bi rol oynadılar?
- Bana kalırsa, sivil toplum kuruluşlan bu konuda çok önemli
bir rol oynadılar. Dönemin Yunanistan Başbakanı Andreas Pa-
pandreu ve Türkiye Başbakanı lurgut Özal'ın Davos'ta başlat-
tıklan iki ülkenin birbirlerine yaklaşma süreciyle bugünkü süreç
arasındaki en önemli fark bu. O dönemde sivil toplum harekctı
bugünkü kadar gelişmemiştı. Dolayısıyla Davos sürecinde temas-
lar sadece resmi düzeyle sınırlı kalmıştı. Sivil toplum ya da
tt
Udn-
d yol dipiomasia'' dediğimiz çalışmalar o dönemde yoktu. Bugün
sivil toplum kuruluşlannın çalışmalan pek çok alanda iki ülkenin
birbirlerine yaklaşmalan ve birbirlerini daha iyi anlamalannı sağ-
ladı.
- Hmngi alanlarda?
• örneğin medyayla ilgili sivil toplum
kuruluşlannın çalışmalan. Bu çalışmalar
gazetecüenn iki ülke ilişkileriyle ilgili bil-
gi toplar ve haberlerini oluştururken çok
daha dikkatli davranmalannj sağladı.
Blllnçli yafclaşım
Türkiye ve Yunanistan 'da depremler ol-
duğu zaman birden iki taraf arasında bir
yakınlaşma doğmasının nedeni, iki taraf
arasında ortaya çıkan olumlu duygular-
dan çok haberleri veren gazetecilerin ko-
nuya çok daha dikkatli ve bilinçli yaklaş-
malan ve her iki taraftan gazetecilerin i-
ki ülkenin gerçeklerini çok daha iyi kav-
ramış olmalanydı. Sivil toplum kuruluş-
lan başka alanlarda da olumlu ve önemli
roller oynadılar, etkiler yaptılar. Örneğin
yerel yönetimler düzeyinde, kadm kuru-
luşlan alanında, üniversitelerdeki araştır-
ma gnıplan çok olumlu ve etkili çalışma-
lar yaptılar. Bu sivil toplum gruplannın
aylar süren çalışmalan, Yunanistan Dışiş-
leri Bakanı YorgoPapandreu'yla Türkiye
Dışişleri Bakanı Ismail Cem'in önayak olmalanyla ortaya çıkan
resmi politikayı destekleyen bir ortam yarattı.
- İki taraftaki ders kitaplanndan karşüıklı düşmanhk ibarele-
rinin kaldırüması için sürdürülen çalışmalarsizce negibisonuç-
lar verebilir?
- Bence bu çok olumlu bir girişimdir. Ama ben okul kitaplan-
nın yazımının, bunlardaki düşmanlık ibarelerinin bir anda değiş-
tirilmesinin zor bir iş olduğunu düşünüyorum.
Öncelikle, ilk adım olarak ders kitaplan her iki tarafta da dik-
katli bir incelemeden geçirilir ve karşı taraf için rencide edici ni-
telikteki ifadeler saptarur. Ondan sonra da gerekli irade oluşursa
bu ders kitaplannda değişiklik yapma yoluna gıdılır.
- Yalnız biliyorsunuz, karşı tarafiçin rencide edicipek çok ko-
nu var. Ben Türkiye için söyleyebüirim kiİzmir'debirDokuzEy-
lûl Üntversitesi (9 Eylül, ızmir'den Yunan kuvvetlerinin boşal-
tûdığı tarih) var. Heryü, örneğin tzmir'in ve öbür kentlerin Yu-
nan işgatinden kurtanlışınınyıldönümleri törenlerle kutlamyor.
Eminim sizin ülkenizde de Osmanlı 'dan kurtuluş törenlerle kut-
lantyordur ve daha buna benzer etkinlikleryapılıyordur. Bütün
bunlar ikili ilişkileri ktsmen de.olsa zehirleyici unsurlar olarak
kabuledilebUirmi?
- Bence bu da uzun vadeli bir süreç. Iklim düzeldi diye her şe-
yin bir anda, bırkaç ay içinde değişmesını beklemek abes olur. Kar-
şılıklı olarak birbirleri hakkında olumsuz düşünen, birbirlerine
olumsuz bakan çevreler, bir anda düşünceleri ve bakış açılannı
değiştiremezler ki... Var olan olumsuzluklann değişmesinin yıl-
lar alacağmı söylemek yanlış olmaz. Ama iki tarafta da yeni ye-
tişen kuşağuı tarih, iki ülke ilişkileri ve gelecek perspektiflerini
çok daha degışık bir biçimde algüayacağuıı düşünüyorum.
- Türkiye 'nin Avrupa Birliği 'ne (AB) üye adaylığını nasd de-
ğerlendiriyorsunuz? Türkiye 'nin gelecekte AB 'ye üye olmast, i-
ki ülke ilişkilerini nasıl etkiler?
- Ben bunun çok olumlu bir gelişme olduğunu düşünüyorum.
Yunanistan, Türkiye'nin AB'ye gerçek üyeliğinden çıkan olan tek
AB üyesi ülkedir. Türkiye'nin üyeliğini Avrupa içinde bazı çev-
reler istememektedir. Yunanistan bu düşüncesinde çok samimi-
dir. AB üyesi öbür ülkelerin hepsinde, etkili ve yetkili çevreler Tür-
kiye'nin AB'yle gevşek ilişkiler içinde olmasını, Avrupalı ülke-
lerin Türkiye'ye yatırun koİaylıklanru sağlayacak sadece ekono-
mik bağlan bulunmasını tercih etmektedirler. Gerçekte, Türki-
ye'nin Avrupa ailesinin bir parçası olmasını istememektedirler.
Türfclye nin AB üyelifll
- Peki, Yunanistan 'ın, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinden çı-
karlan nedir?
- Pek çok... Bir kere AB'nm genişlemesı sadece doğudan de-
ğil, aynı zamanda güneyden de olmaktadır. Aynca Yunanistan,
kendi kültürü ve gelenekleri nedeniyle öbür Avrupa ülkelerinin
kültürleri ve geleneklerinden aynlmaktadır. Türkiye gibi ülkeler,
Avrupa'nm kültürel zenginlik farklılığına da katkıda bulunacak-
tır. Türkiye AB'ye üye olduğu takdirde, bölgede refah ve istikrar
daha olumlu biçimde sağlanacaktır ve sağlanacak işbirliğiyle Yu-
nanistan, gelenekleri ve tarihı mirasını koruma olanağını bulacak-
tır. Bu nedenle Türkiye'nin adaylığıyla ilgili bütün gerekli prose-
dürlerin hızla geliştirilmesini diliyorum. Türk toplumunda pek çok
kişinin de Avrupa perspektifine yardımcı olmak için ellerinden
geleni yapmaya hazır olduklanndan hiç kuşkum yok.
Yunanistan'ın gflvenlllc duygusu
- Yakın geçmişte Yunanistan, Türkiye'den, belki tarih boyun-
ca yaşanan olaylar, belki de Türkiye 'nin Yunanistan 'dan daha
büyük bir ülke olması nedeniyle korkuyordu. Oysa bugün Yuna-
nistan, Türkiye 'yle ilgili korkulannı yenmiş görünüyor. Sizce
bunun nedeni nedir?
- Şunu hiç akıldan çıkarmamak lazım:
Yunanistan artık Avrupa Para Birliği nin (EMU) bir üyesidir.
Bu, Yunanistan'a hem bir güvenlik duygusu vermiştir hem de si-
yaset sahnesinde pek çok öncelik sağlamıştır.
Önceliklerimizden birisi EMU'ya ayak uydurabilmek için dev-
letimizi ve toplumumuzu çağdaşlaştırmaktu". Bu zor bir iştir ve
epeyce çaba gerektirmektedir.
Öte yandan her iki ülke de adım adım, Soğuk Savaş sonrası or-
taya çıkan gerçekleri algılamaya başlamıştır. Dolayısıyla dünya-
da ortaya çıkan bu yeni duruma uyum sağlamamız zorunludur. So-
ğuk Savaş'tan sonra bütün Batı dünyası için tehdit unsurlan kav-
ramı değişmiştir. Gerek Yunanistan, gerekse de Türkiye için hem
Akdeniz hem de Balkanlar bölgelerinde istikrann sağlanması bir
gerekliliktir. Çünkü tehditler Batı'dan gelmemektedir. Bu da Yu-
nanistan ve Türkiye için ortak bir zemin, ortak bir çıkar oluştur-
maktadır. O da Akdeniz, Batı Avrupa ve Güneydoğu Avrupa'nın
çıkandır.
- Türkiye 'yle Yunanistan arasındaki olumlu iklimiher zaman
bozmaya devam eden Kıbns sorunu var...
- Doğru. Bu çok önemli ve büyük birsorun. Bu hem Türkiye'yle
Yunanistan arasındaki ilişkileri hem de bütün bölgenin istikran-
nı etküiyor. Bu soruna bir an önce çözüm bulunması en doğru yol-
dur.
- Her iki ülkenin de, Kıbns sorunutun elinde hâlâ rehine ol-
malan ne kadar doğru?
- iki ülkenin de bu sorunun elinde reıine olmalan meselesi de-
ğil de, bütün taraflarda çözüm bulmayı yönelik iyi niyet bulun-
ması önemli. Bunun Türk tarafı için daıa zor olduğunu düşünü-
yorum. Ama Türk tarafinın yapıcı bir yailaşım göstermesine cid-
di biçimde ihtiyaç var. Bence bugün bunun gerçekleşebilmesi için
durum çok uygundur.
- Bu konuda biraz daha aynnu verebilr misiniz? Sizce Kıbns
sorununun çözümünü koiaylaştırmak içn Türkiye neler yapa-
bilir?
- Öncelikle çok belirli noktalardan söz etnek istiyorum. Bir ke-
re taraflann konulara çok tepeden bakması v; bütün taraflann kar-
şılıklı olarak birbirlerinin duygulannı daha H anlayabilmeleri la-
zun.
-örneğin?
- Örneğin, tanınma konusunda çok fazla ısnrlı ohnamak lazun.
Çünkü bu pek de önemli değil. New York'ta grüşmeler oldu. Bu
görüşmelerin bazılan çok sağlam bir zemin üzeinde ilerledi. Tür-
kiye dahil, sorunla ilgili bütün taraflann bu gçüşmelerin önko-
şulsuz sürmesini sağlmalan gerekiyor.
Çünkü önkoşullar, görtşmelerin sürme-
sini engelleyebilir.
Kıvrılcoglu'nun rl^aretl
- Türkiye Genelkurmy Başkanı Or-
generalHüseyinKtvnkdflu'nun Yuna-
nistan 'ı ziyareüninasddğerlendiriyor-
sunuz?
- Bana göre bu, son derce olumlu bir
ziyaretti. Aynca, Yunan hsım da ziya-
retin haberlerini gayet olunlu bir biçim-
de verdi.
Bu da, ilişkilerin olumlı yönde iler-
lediğinin birgerçek olduğutm kanıtıdır
Bu gerçeğin, pek çok taraf -e aynca da
askeri çevreler tarafından didesteklen-
diğinın göstergesidir. r
- tşin başında, Türkiye ilt Yunanis-
tan arasındaki bu yakınlaşna havası-
nın sadece Dışişleri bakanları hmail
Cem ve Yorgo Papandreu 'nut başan-
lan olduğu gibi bir izlenim upndu Siz
buna kaühyor musunuz?
- Geçen yazın başında Çem ve Papandreu, birbirlerinekarşılık-
lı olarak mektuplar gönderdiler. Bu girişim de sivil tophm kuru-
luşlannın yakınlaşma çalısmalannı cesaretlendirdi. Bu üi politi-
kacı böylece, sadece olumlu bir iklimin yaratılmasına de>il, aynı
zamanda daha somut adımlara yönelinmesine katkıda bîlundu-
lar. Bir kere bizim bu gerçeği görmemiz lazım.
Bu yakınlaşma havasına, öncehkle sivil toplumdan olan »azı ki-
şiler de katkıda bulunmuşlanur. Bu kişiler hiçbir zaman öıplana
çıkmadıklan için kim olduklan da bilinmemektedir. Bsın ve
medya, Türkiye ve Yunanistan'da pek çok kentte ve alanca sür-
mekte olan küçük küçük sivil toplum çalısmalannı pek de «nem-
sememektedir.
-Hepimizindeçok iyibildiğigibi, Türkiye'yle Yunanistanara-
sındaİd bu yakınlaşmadan hoşnut olmayan çevreler, güçlet var.
Sizce bu yakınlaşma havası engeUenebüir mi, yoksa sürer ni?
- Demin de söylediğim gibi bu, uzun zaman alacak bir süre;tir.
Bunu böyle kabul etmeli ve mucizeler beklememeliyiz.
Önümüzde zor zamanlarla karşılaşmayacağunızı düşünmene-
liyiz. Bunlar elbette ki olacaktır. Bakarsınız hükümetler deği^n-
ce siyasi söylemler de değişebilir. Hiç kimse gelecekte neler obp
bitebileceğini kontrol edemez. Ama artık bütün bu olanlarduı
sonra iki ülke arasında yeniden çok kötü bir atmosfer yaratılab-
leceğini hiç sanmıyorum.
Üstelik Türkiye'nin Avnıpahlık yolunda üerlemesi ve çalışnu-
lar yapması burada kilit unsurdur. Bence Türkiye için de AB'ye
tam üye olabilmek yolunda gerekli değişimleri gerçekleştirmek
önceük taşımaktadır. AB sürecı içinde Türkiye'yle Yunanistan'ın
pek çok ortak işi olacaktır. Bırkaç yı) içinde iki ülke arasındaki
ilişkilerin kötüleşmesini kışkırtmakta pek az çevrenin çıkan ola-
caktır.
: GEBZE İŞMAHKEMESİ HÂKİMLİĞl'NDEN
Esas No: 2000/201
**' Da\acı S S Kurumu Genel Müdürlüğü tarafindan davalılar Ömer Kaptan, AKdeniz Sıgorta A.Ş., Haydar Demirtaş ve Comner Cialo-
nion Sıgorta A Ş. aleyhine açılan rucuen ta7minat davasında: Davacı kurum, sigortalılanndan Selahattın Karagütmez'in 17 10 1998 tan-
ıde geçırdığı trafık kazası sonucu yaralandığını, Irayanm davahlardan Ömer Kaptan ve Haydar Demırtaş'ın kusurlu eylemlen sonucu
[uştuğunu, diğer davalılar sıgorta şirketlerinin de poliçe limitleri ile sorumlu olduklannı, kaza nedeniyle sıgortalı Selahattın Karagüt-
.'e 400 052.100 TL. geçıcı işgöremezlik ödeneği verildığini, 304.600.691 TL. tedavi masran yapıldığını, toplam 704.652.791 TL tu-
davacı kurumun zararlannın oluştuğunu beyanla bu miktann ödeme tarihlerinden ıtıbaren yasal faızlen ile bırlıkte davahlardan
rken \e müteselsilen (Sıgorta şirketleri yönünden poliçe limitleri ile) tahsiline karar verümesini talep ve dava etmış, davahlardan
Î^İJazetecıler Sıtesı Keskin Kalem Sokak No: 25 Esentepe, Kartal/IstanbuJ adresınde olduğu büdınien davalı Ömer Kaptan adına çıkartılan
I^ftblıgatın tade edıldığı anlaşıhnış olup yaptınlan zabıta arastırması sonucu dahı davalı Ömer Kaptan'ın adresı meçhul kalmış olduğundan
• duruşma tanhı olan 9 11.2000 günü saat 11.10'da davalı Ömer Kaptan ın bızzat mahkememızde hazır bulunması veya kendısını bir vekıl
ife temsıl ettumesı aksı takdirde duruşmalara yokluğunda devam edilerek karar verilebileceğının bılınmesı davetiye yerine kaim olmak üze-
& ilanen teblığ olunur 22 9 2000 Basın 55746
GEBZE İŞMAHKEMESİ HÂKİMLİĞl'NDEN ;
EsasNo. 2000,160
Davacı S.S. Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından da\alılar Mehmet Reşit Yıldız, Ayhan Çehk ve Körfez Elektnk Dağıtım A.Ş. aleyhine açı-
lan tazminat davasında Davacı Kurum, sıgortalısı Öner lşık'ın 8.11.1996 tanhınde geçırmiş olduğu ış kazası sonucu malui kaldığmı, bu olaya
dayalı olarak mahkememıze davacı kurumca aynca 1999/18 esas sayılı davanın açıldığını, olay nedeni ile Gebze 1. Ashye Ceza Mahkemesı'nın
1996 2164 esas sayılı kamu davasında davahlardan Mehmet Ra^ıt Yıldız ile Ayhan Çelik'in bu olayın oluşmasında kusurlu olduklaruun belirlen-
dığını, sıgortalı Öner Işık tarafindan mahkememizin 1997/95 esas sayılı dosyasmda yaptınlan kusur biliıkişi ıncelemesınde olayda Mehmet Ra-
şıt Yıldız'm % 30, Ayhan Çelik'in % 10 ve Kedas'ın % 60 oranında kusurlu olduklaruun bemiendiğini, S.S. Kurumu Göztepe Hastancsı'nce ka-
zalıya 263 984 000 TL tedavi giden ödendiğıni, beyanla 263 984.000 TL.'nin davahlardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar venlme-
sı davacı kunun tarafindan talep edılmis. olup mahkememızuı 1999/18 esas sayılı dava dosyasmda ve bu dava dosyasında davalı Ayha» Çelik'in
adresı adına çıkartılan tebligatın iade edıldığı ve yaptınlan zabıta araştırması sonucunda da davalı Ayhan Çelik'in adresı meçhul kalmış olduğun-
dan duruşma tarihi olan 23.11.2000 günü saat 09.30'da davalı Ayhan Çelik'in mahkememızde hazır bulunması veya kendısını bir vekil ile tem-
sıl ettirmesı, aksı takdirde yokluğunda duruşmalara devam edilerek karar verilebileceğrrun bılınmesı davetiye yerine kaim olmaküzere ılaıen teb-
lığ olunur 22 9 2000 Basur 55745