Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
e EKİM 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
TfipMye'de
• ANKARA (AA)-
Sağlık Bakanlığı 'nın
" 10 Ekım Dünya Ruh
Sağlığı Günü"
dolayısıyla hazırladığı
çalışmada ruh sağlığı
tıızmeti alanında bir
hizmet açığı olduğu
•vurgulandı. Bakanlığm
çalışmasında yer alan
Dünya Sağlık
Örgurii'nün (WHO)
verilerine göre,
Türkıye'de her yıl 6
binden fazla şizofren
hasta ortaya çıkıyor ve
1 5-54 yaş grubu içinde
en az 300 bin
dolayında şizofrenik
hasta bulunuyor.
Bakanlığm araştırma
sonuçlanna göre,
Türkıye'de rııhsal
rahatsızlık sıklığı
yüzde 17.2 olurken
tanı alan kişilehn
ruh sağlığı hizmetine
başvuru oranı
yüzde 4.7.
Öğretmenler
fiUINI
• ANKARA (AA)-
Milli Eğitim Bakanı
Metin Bostancıoğlu, 5
Ekim Uluslararası
Öğretmenler Günü
nedeniyle yayımladığı
mesajda uluslann
gelişmişlik
dûzeylerinin eğitime
verdikleri önemle
ölçüldüğünü belirtti.
Bostancıoğlu, büyük
önder Atatürk'ün
"Öğretmenler,
ordularımızın
kazandığı zafer, sizin
ve sizin ordulannızın
zaferi için sadece
zemin hazırladı.
Gerçek zaferi siz
kazanacak ve devam
ettireceksiniz ve
mutlaka başanlı
olacaksınız" sözleriyle
ögretmenlere verdiği
önemi ve duyduğu
güveni dile getirdiğini
kaydetti.
Global telefon
numarası
• ANKARA (AA)-
Türk Telekom'un
başlatacağı global
telefon numarası
uygulaması ile sabit
telefon aboneleri, sahip
olduklan telefon
numaralarmı.
bulunduklan semt veya
ilin değişmesi
durumunda bile aynı
kodla kullanma
olanağına
kavuşacaklar. Ahnan
bilgiye göre, halen
sadece telefon hatları
üzerinden, bazı
yerlerde ise kablolu
TV aracılığıyla
ınternete erişimi
sağlayan Türk
Telekom, önümüzdeki
günlerde, kablosuz
sistemler, geniş bantlı
ve yüksek hızlı bakır
devreler aracılığıyla
internete enşilmesine
yönelik uygulama
başlatacak.
Polis memuru, liseli kızı taciz etmek, arkadaşının cebine esrar koymakla suçlandı
Gerekçesi bimahm• Liseli bir
kızla bir erkek
öğrenciyi hedef
alan polis
memuru
görevden
alındı.
Görevden
uzaklaştınlan
tbrahim Yılmaz
isimli polis
hakkındaki
soruşturma
sürüyor.
DİYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - Diyarbakır'da liseli bir
kızı aşk mektuplan yazarak taciz
ettiği, bir erkek öğrencinin de ce-
bine esrarkoyduğu Öne sürülen po-
lis memuru tbrahim Yılmaz gö-
revden uzaklaştınldı. "Bunahmda
olduğu için bu şekflde davrandığı-
nı" öne süren polis memuru hak-
kında adli soruşturma sürüyor.
Diyarbakır'daki Burhanettin
Yıldız Endüstri Meslek Lisesi'nin
güvenliğinde görevli polis memu-
ru tbrahim Yılmaz'ın, öğrenciler-
den N.G'ye (16) aşk mektuplan
yazdığı gerekçesiyle görevden
alınmasıyla son bulan olay şöyle
gelişti:
Okulun güvenliğinde görevli
evli ve bir çocuk babası tbrahim
Yılmaz, okul girişindeki danışma
odasından sürekli kız öğrenciler
N.G. ve Ö'ye mektuplar yazdı, ar-
kadaşlık teklif etti. Bir süre bu
mektuplan kimseye göstermeyen
kız öğrenciler sonunda durumdan
rahatsız oldular. Kız ögrencilerden
N. son olarak polis memuru Ibra-
him Yılmaz'ın kendi el yazısıyla
yazdığı, telefon numaralannın da
bulunduğu mektubu okul yönetici-
lerine iletti. Yöneticiler, mektubun
emniyet kantininde alışveriş yap-
makta kullanılan ve Yılmaz'ın si-
cıl numarasırun yazılı olduğu özel
kâğıda yazıldıgını belirledi. Bunun
üzerine yöneticiler polis memuru-
nu bir daha böyle bir davranışta
bulunmaması yönünde uyardılar.
Yılmaz ise "bunabmda olduğu
içm" böyle davrandığını, bir daha
yapmayacağını söyledi.
Okulun ilk günlerinde kız öğ-
renci N, aynı sınıfta okuduğu arka-
daşı 17 yaşındaki M. B. ile tenef-
fiislerde okul bahçesinde gezmeye
başladı. Danışma odasından sü-
rekli öğrenciler N. ile M. B'yi göz-
leyen polis memuru tbrahim Yıl-
maz, ilk önce M. B'yi nelerkonuş-
tuklan yönünde sorguladı. Daha
sonralan bununla yefinmeyerek
M. B'yi N. ile gezmemesi yönün-
de uyardı.
Robot
köpeğe^
büyuk ugi
CNR Dünya Ticaret Mer-
kezi'nde düzenlenen Ev
Elektroniği Fuan dün açıl-
dı. Başbakan Yarduncısı
Mesut Yılmaz'ın açılışını
yapüğı ftıarda en büyük U-
gryi robot köpek çekti. Tu-
rizm Bakanı Erkan Mum-
cu'nun da kaükhğı açınşta
Yılmaz, gazetecilerin Erme-
ni soykınmı karar tasansry-
la Ugüı sorulannı yanıüadı.
Yılmaz, tasaruun henüz
ABD TemsiIcOer Mecli-
a'nden geçmediğmL, yahuz-
ca komisyonlardan geçtiği-
ni belirterek "Tasan, Tem-
silcüer Meclisi Genel Kuru-
hı'nda kabulgörürse Türid-
ye'nin ne gibi yapünmlara
başMiracağı daha önce
açıklandL Bunlar yürüriüğe
konulacak" dedL (Fotoğraf:
KADER TUĞLA)
YÖK'ten gostermelik yenilik
Universite öğrenci
konseylerine izin
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yükseköğretim
mevzuatındaki eksikleri kabul
eden YÖK Başkanı Prof. Dr.
Kemal Gürüz, tüm üniversite-
lerde öğrenci konseyleri kur-
mak ve öğrencilerin üniversi-
te yönetimlerine katılımını
sağlamak üzere Öğrenci Tem-
silciliği Yönetmeli-
ği hazırhyor. Gürüz,
bahar aymda öğren-
ci konseylerinin ku-
ruluş sürecinin ta-
mamlanacağını be-
lirterek "Öğrendler
böylece eğitim süre-
cininbirparcasıola-
cak" dedi.
Hazırlanan taslak, en kısa
sürede Üniversitelerarası Ku-
rul ve Rektörler Komitesi gün-
demine gelerek yeniden tartış-
maya açılacak. Buradaki degi-
şikliklerden sonra son şekJini
alacak olan yönetmelik, gele-
/Vurulacak
konseydeki
öğrencilerin
oy hakkı
olmayacak.
cek öğretim yılmda uygulan-
maya başlanacak. Öğrenci
Temsilciliği admı alacak yö-
netmelik çerçevesınde bahar
ayında tüm üniversitelerde öğ-
renci konseylerinin oluşumu
tamamlanacak. Taslak hazır-
lıklanna başladıklanm kayde-
den YÖK Başkanı Prof. Dr.
Kemal Gürüz. "An-
cak öğrencilerin oy
hakkı olamayacak.
Çûnkû bunun için
yasaldeğişiklikgere-
Idyor" dedi.Taslağa
göre. öğrenci kon-
seyleri her fakülte ve
yüksekokulda yapı-
lan secimler sonucu belirlenen
1 'er temsilciden oluşuyor. Öğ-
renci konseyi, ilk toplantısın-
da kendi başkan ve yardımcı-
lanm belirleyecek. Konsey,
yapacağı toplantılar sonucun-
da aldığı kararlan universite
yönetim kuruluna iletecek.
Ankara'ya yürüyecekler
IYO-DER YOK'süz
universite istiyor
tstanbul Haber Servisi - Kı-
sa adı lYO-DER olan tstanbul
Yükseköğrenim Gençliğıyie
Yardımlaşma Derneği, YÖK'-
ün kuruluş yıldönümü olan 6
Kasım'da tüm demokratik kit-
le örgütleriyle birlikte Anka-
ra'ya yürüyecek, YÖK aley-
hinde topladığı imzalan yetki-
lılere verecek.
DtSK, Eğitım-Sen,
Öğretim Elemanlan
Sendikası, Araşür-
ma Görevlileri Der-
neği gibi sendika ve
demokratik kitle ör-
gütleri başta olmak
üzere, ilerici, solcu,
emekten yana, çağdaş değer-
leri savunan tüm kurumlann
•desteğini almaya çahşacakla-
nnı belirten lYÖ-DER'li öğ-
renciler, YÖK'e karşı neler
yapabileceklerini, yalnızca öğ-
renciler arasında değil, tüm ile-
rici güçlerle birlikte tartışmak
YÖ-DER
kitle
örgütleriyle
çalışmak
istiyor.
istediklerini vurguladılar.
"YÖK'sûz Universite tstiyo-
ruz" sloganıyla çalışmalannı
yürüten İYÖ-DER, YÖK anla-
yışma karşı neler yapılabilece-
ği konusunda tüm demokratik
kitle örgütleri arasında ortak
bir çalışma yapılması gerekti-
ğini açıkladı. tYÖ-DER'-liler,
bu çerçevede her tür-
lü öneriye de açık ol-
duklanm belirttiler.
YÖK'ün getirdiği
akademik yaklaşım,
özel üniversiteler,
baskıcı yönetim,
Türk-tslam Sentezi
modeli başta olmak
üzere tüm uygulamalara karşı
olduklannı açıklayan İYÖ-
DER'liler, YÖK'ün savundu-
ğu Öğrenci Derneği Yasası'nın
da, ideolojik gıdasını Hitler Al-
manyası'ndaki Nazi dernekle-
rinin örgütlenme modelinden
aldığını söylediler.
Son olarak tbrahim Yılmaz, ge-
çen perşembe günü saat 10.30 sı-
ralannda, okul bahçesinde arka-
daşlanyla birlikte gezinen M. B'yi,
"Sen sryahh buraya geU hakkmda
ihbarvar* diyerek durdurdu ve da-
nışma odasına götürdü. Bu sırada
M. B'nin yarundaki arkadaşlan G.
ile H. de içeri girmek istediler, an-
cak tbrahim Yılmaz onlara izin
vermedi.
Danışma odasına götürülen M.
B'nin elbiselerini arayan Yılmaz,
önceden hazırladığı esran M.
B'nin ceketine koydu. Dışandan
arkadaşı M. B'yi gözleyen G, po-
lis memunmun bu hareketını gör-
dü. Yılmaz, esrann daha kâğıdını
bile açmadan "Esrar taşı-
yorsun'' diyerek M. B'yi
dövmeye başladı.
Kısa süre sonra okul yö-
neticilerinin ve M. B'nin
ailesinin olaydan haberi ol-
du. tbrahim Yılmaz, esrar
koyarken görülmesi nede-
niyle olayı kapatmaya ça-
lıştı. Bir süre yöneticiler,
Yılmaz ve M. B'nin ailesi
arasında tartışmalaryaşan-
dı. Bu su^da M. B. dersi
boş olduğu için ağabeyinin
evine gitti. Daha sonra
okuldan çağnhnası üzeri-
ne yeniden okula geldi.
Aynı gün tsmail adlı bir
başka polis yaşananlan tu-
tanağa geçirdi.
Rr başka poBs
M. B okula yeniden gel-
diğinde, tbrahim Yıl-
maz'ın arkadaşı olduğu
ifade edilen, ancak adı öğ-
renilemeyen dalgalı saçh,
hafif sakalli, siyah deri ye-
lekli, kaçakçılık şube mü-
dürlüğünde görev yapüğı
belirtilen bir başka polis de
okula geldi. M. B, Ibrahim
Yılmaz ve adı behrlene-
meyen ,bu polis tarafından
okuldan almarak, olayın
görgü tanıgı arkadaşı G. ile
birlikte evine götürüldü.
Ev, aranırken dağıtıldı.
Aramadan sonra öğrenci-
lerarabayabindirilerekka-
çakçılık şubesine götürül-
dü. Ögrencilerden G, araç-
ta da,"O_ çocuğu, neden
gördüğünü sövtedm" diye-
rek dövüldü.
M. B ifadesi alındıkian
sonra uyuşturucu kullan-
dıgı ve taşıdığı gerekçesiy-
le sanık, dayak yediği ve
cebine esrar konulduğu id-
diası nedeniyle de şikâyet-
çi olarak savcılığa sevk
edüdi.
Savcıhk, M. B'nin bir-
çok okul arkadaşının ve
okul yöneticilerinin ifade-
lerini aldı. Sahveribnesine
karar verilen M. B'nin ce-
keti ve tırnaklan laboratu-
var incelemesinden geçi-
rildi. Ancak esrar yahıızca
ceketin cebinin içinde bu-
lundu, Urnaklannda ise
rastlanmadı. Savcılık polis
memunmun yazdığı mek-
tubun kendi el yazısından
çıktığını da belirleyerek
açılacak dosyaya delil ol-
ması için kaydetti.
l|IEczacıbaşı
Topluluğumuzun kurucusu
Dr. Nejat F. Eczacıbaşı'm
dünyamızdan ayrılışının
7. plında saygıyla anıyoruz.
Dr. Nejat F. Eczacıbaşı
1913-1993
Eczacıbaşı Topluluğu Kurucusu
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Sevr Paranoyasından
Söz Edenler Okusunlar
Amerikan Temsılciler Meclisi Uluslararası llişkilet
Komitest'nin kabul ettığı sözde Ermeni "soykınmı" id-'
dialannı yansrtan karar tasansı şu cümlelerle başlıyor:
"Ermenilenn 2500 yıllık tarihi anayurtlanndan ve
kendi evlehnden tasfîye edilmeleriyle sonuçlanan ve
2 milyon Ermeniden 1.5 milyon kadın, erkek ve ço-,
cuğun ökKJnJlerek, 500 bininin muhtelifyerlere sürûl-
mesiyle sonuçlanan Ermeni katliamı.." Bizım kamU-
oyumuz. Amerıkan Temsılciler Meclısi'nin gündemin),
tam bir seçim öncesınin oy hesaplarıyla ışgal eden bu
tasannın sadece şu "sözde" soykınm ıddıasıyla meş-
gul olduğu için, haklı olarak bu sorunun polıtıka are-
nalarmda değıl: tarıhçılenn bılımsel araştırmalarında
ele alınmasnı savunuyor.
Oysa, Uluslararası ilişkıler Komıtesi'nin kabul ede-
rek onay için Temsılciler Meclisi Genel Kurulu'na gön-
derdiğı tasarı metnı, daha bırincı cumlesinde söze "Er-
menilerin 2500yıllık tarihi anayurtlanndan ve kendiev-
ierinden tasfiye edilmelen"n\ kayıt altına alarak başlı-
yor.
Yani 1916'nın Wilson llkelerini yineliyor. Ve bu ilke-
lerin Amerika Birleşik Devtetleri sınırlarını da taşarak,
uluslararası boyutta yer almasını sağlayan Sevr Ant-
laşması'nı yok sayan Lozan'ı göz ardı ederek, yenideu
gündeme getirmek için güçlü adımlar atmaktan geo
kalmıyor ,
Lozan ın altına zaten ımza atmamış olan ABD hü^
kümetine, 33 maddelik bu karar tasarısının öteki hu-
kümlerinde kimi gorevler yüklerken, başlangıç cürrt-
lesinı de öyle görülüyor ki bir başka zaman yorumlat-
mak için bekleme uyansı yapıyor.
Adeta, bir tur "salam polıtikası" ızleyerek VVilson
Prensıplennın ve Sevr Antlaşması'nın Türkiye'yi par-
çalayan hııkümleri içinde "özey" bir yeri olan "Erme*
nistan Devleti" sözcüğünü, bugünkü uluslararası res-
mi söytemlerının kayıt altında tuttuğu belgelerin öta-
sıne çekmek istiyor.
10 Ağustos 1920 tarihinde imzalanan o anlaşmada
denildiği bıçimde "Doğuda birErmenistan Devletiku-
rulacak. Bunun sınıriannın tayiniABDCumhurbaşka-
nı VVilson 'a bırakılacak" hükümlennı horüatacak bıçim-
de 2500 yıllık tanhı anayurtlanndan, "kendi evlerinden'
tasfiye edılme iddıalannı, yeniden ve resmen ayağa
kaldırmış oluyor.
Bugüne kadar en yakmlarıma, hatta sanınm kendi
eşime bile soyleme gereği duymadığım bir aile sımnı
açıklamalıyım.
Babam, Erzurumun Pasinler ilçesınde doğmuş. Ba-
bası imparatorluk ordusunda subay olarak Ruslarla gi-
rişilen savaşlarda şehrt düşmüş. Babaannem, ben
doğmadan yaşama gözlerını yummuş. Ben baba ta-
rafından ailemden hıç kimseyı tanımadığım için çocuk
yaşlanmda kendısınden bu merakımı gıdermesini is-
temiştim. Bana. Bırinci Dünya Savaşı'nda Çar ordu-
sunun saldınlarını kolaylaştırmak isteyen Taşnak miH-
tanlannın, Pasinler Telgrafhane binasına doldurdukla-
n yüzierce kadın ve erkeği önce makineli tufek ateşi
altında tuttuklannı. daha sonra da binayı kundaklaya-
rak yaktıklannı söylemıştı. Ailesinin hemen bütün bi-
reyleri o binada öldürülmüş. Bundan dolayı da hiç
kimseye düşmanca duygular beslemememi öğütler-
ken, benı bylesine koşullandırmış olmalıydı ki, o öğüf-
ten şaşmadım.
Arna başka birçok öğretının yanı sıra o öğüt beni de
Kurtuluş Savaşımızın ve Cumhurıyetımizın ödünsüz
yandaşlanndan binsı yaptı. Özellikle "UlusalMisakın"
yaşamsal değerıni, başka hıçbir şeyle takas etmeme-
yi vazgeçılmez hale getırdı.
Şayet ABD Temsılciler Meclisi de Ermeni tasansını
onaylayacaksa Türkıye "dost ve müttefıklerinin" sa-
dece bir sözde soykınm iddiasını tartışma amacıyla a-
nırlı kalmak istemeyeceğini görmelidir.
Yıllar önce Marsılya'da bu olayla ılgili bir anıtın aç<-
ması yüzünden dönemın Türkıye Büyükelçisi merhum
Hasan Esat Işık, Paris'i terk edıp Ankara'ya dönmüş,
ama ne Dışişlerı Bakanlığı'na. hatta ne de bazılan bu-
gün bile köşe yazarlığı yapmakta olan meslektaşlan-
mıza meramını anlatamamıştı.
Fransa ile dostluk ılişkılerımıze zarar vermemeyi,
her kuralın ustünde tutan kimi çevrelerin "Canım bir
taş parçasının dikilmesine karşı bu kadar hıddete ge-
rek varmı" biçimınde özetlenebilecek du/arsızlığı da-
ha sonraki yıllarda birlikte sıyaset arkadaşlığı yaptığım
Hasan Esat Bey'i yordu, ama haklı ve onurlu savaşı-
mından alakoyamadı.
Dışişlerı Bakanlığı'nın bu sözde Ermeni tasarısı için
bence de gecikmiş ve dozaji az girişimleri sırasında,
ABD Temsılciler Meclisi Genel Kurulu'na onay için ge-
tirilen şu taslak parçasının ilk cümlesinin hesabını Wû-
şington'dan niçin sormadığinı öğrenmek ıstemez mi-
sinız?
ABD Temsilciler Meclısı'nde giderek büyüyen lobi
karşısındaki resmi tereddüt, dün AB ye de sıçrayarak
Emnenilerle ilgili ıddiaların Avrupa Pariamentosu'nün
gündemine taşınmasına dönüşıjyor. AB'dekı sosyalist
ve komünist gruplarda başiayan lobı çalışmalarının bir
iki gün içerısinde suyüzüne çıkacağı söyleniliyor.
AB ye gırmeye elbette "evet". Ama bu "evef"i ka-
yrtsız koşulsuz kabul ettırmek ısteyenler varsa, fena
halde yanılırlar.
_ j _
Faks:0212-677 07 62 j
E-mail: obirgitie-kolay net. ı
Bakanlar Kurulu toplandı
Konuıya 'eneıjV
mesııisibaşhyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Bakanlar
Kurulu, enerjı darboğa-
zının aşılabilmesi için
kamu kurumlannda me-
sai saatlerinındeğiştınl-
mesinikararlaştırdı. Bu-
na göre, sabah çalışma
saati 15 dakika öne çeki-
lirken öğle arası yarım
saate indirildi.
Bakanlar Kurulu, dün
Başbakan Bülent Ecevit
başkanlığında toplandı.
ANAP Genel Başkanı
ve Başbakan Yardımcısı
Mesut Yılmaz ın katıl-
madığı toplantı, yakla-
şık 3 saat sürdü. Toplan-
tınrn ardından açıklama
yâpan Hükümet Sözcii-
sü Rüştü Kâzun Yüce-
len, enerji sıkıntısının
giderilmesi için kamu
kunım vc k.urukı^kıruı-
da mesaı saatlerinde de-
ğışiklik yapıldığını açık-
ladı. 3 grup ışe başlama
saatırun olduğunu belir-
ten Yücelen. sabah me-
saisının 15'er dakika ge-
riye çekildiğini. öğle ye-
meği arasının bir saatten
yanm saate indirildiği-
ni. böylelikle çalışanla-
nn 45 dakika önce nıe-
sailerinı bitireceğini
söyledi. Yücelen, karar-
nameniıı imzalanarak
Cumhurbaşkanı Ahmet
NecdetSezer'e gönderil-
dığını bildirdi.
Yücelen. deprem ko-
nutu yardımının da 3.5
milyar liradan 6 milyar
liraya çıkarıldığım ve
süresi sona eren bann-
ma yardımının 31 Ara-
lık "»000 tarihine kadar
bıldııdi.