Katalog

EKİM 2000 CUMA • • • • CUMHURtYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 19 OÜNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Oysa, Erkan Mumcu'nun vesile olduğu tartışma, gid iş o gidiş ki hiç bitmeyecek. Bir ara durulacak, ama daha da şiddetlenerek sünecek! Zaten tartışma faydalı da. Siyasal arenadaki as- lanlann gerçek yüzleri böyle böyle açığa çıkıyor. Siyasal yaşamımıza anz olan son illet ÂB örtü- süne sığınmak. Örneğin ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz; hemen her konuyu AB'ye bağlıyor. Anayasa Mahkemesi, hükümetin çıkardığı ve çı- karrnak istediği KHK'lerin dayanağı olan yetki ya- sasını -tam da Bakanlar Kurulu toplantı halindey- ken- iptal ettiğini açıkladı. Pek çok yasa -son olarak Çankaya'nın onayla- dığı üç adet SSK kararnamesi- boşlukta. Şimdi, Yılmaz mantığıyla soruyorum: Acaba, Yüksek mahkeme AB'ye giriş koşullanmızt ba/ta- lıyor mu? Erkan Mumcu olayının bir başka yaran daha var. Hükümet edenlerin irticai düşüncelerinde en az i- ki yıldır kıl payı değişim olmadığı bir kez daha doğ- rulandı. Bu düşünce ve siyaset biçimi, irtica tehlikesini TSK'nin öngördüğü büyüklükte görmüyor. 18 Nisan seçimlerinden sonra DSP lideri Ece- vit'le ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın açık- lamalan bu saptamayı doğruluyor. Anımsayınız lütfen; Ecevit, irticanın belini kıran 28 Şubat'ın "defterini kapadı". Mesut Yılmaz ise Başbakan'la aynı mantık ör- güsü içinde konuştu. 28 Şubat'ı ve karariannı sa- hiplenmek ANAP'a tuzluya mal olmuştu. Fakat sı- kıyı gören siyaset: Bir süre sonra irticacı memurian tasfiye edecek KHK'yi hazıriadı. Bu bilinen gerçekler karşısında Yılmaz'ın dün böyle ertesi günü şöyle konuşmasını kınamak ne- den? Türkiye'de siyaset de bu, siyasetçi de! Mübarek olsun Oysa, irticanın sürekli geliştiğini, hemen her ku- ruma sızdığını ve kök saldığını bıkıp usanmadan söyleyen; önlem, önlem diyen askerleri haklı çıka- ran kanrtJar, birbiri ardına medyada arz-ı endam ey- liyor. Son örnek; Sydney Olimpiyatlan'ndan geldi. Ay- yıldızlı mayoyu giymeyen, sudan bir bahane ile Rus rakibi karşısına çıkmayan Harun Doğan adlı güreşçi, bu davranışıyla ulusal sporumuza çengel atan irticayı gizlendiği karanlık köşeden alıp gün ışığına çıkardı. Güreş Federasyonu Başkanı Ahmet Ayık sus- tu, sustu ve gerçeği birden önümüze getirdi. "7a- rikatçılann güreşte teşkilatlandıklannı, kendilerigi- biolmayanıyaşatmadıklannı, ktztakımına 'haram- dır' diye karşı çıktıklannı" söyledi. Bunlar Müslüman faian degil. Söylemleri Islamı kullanarak siyasal ikbal arayanlann maşalan. Ayık, ıstırabını tek cümleyle özetliyor: "Onlara ne yap- tımsa laikliği öğretemedim." Milletvekillerinin Mumcu'nun hareketini "idare eden" demeçlerine karşın kimi üniversrteler "teh- Ük& kdTŞISinÜÂ " Haha rljfi »p içtor» ODTÜ Rektörü Prof. Ural Akbulut, "Mum- cu 'nun konuşmasında TSK'nin adını neden kullan- dığını anlayamadığım" söylüyor. Oysa anlaşılmayacak bir şey yok: (1)- Bu gibiler TSK'ye çatmanın hem dışarda hem de içende prim yaptığını sanıyor. (2)- ANAP gibi; çaresiz kalmış, oy denizinde bo- ğulmaya yüz tutan partiler; kurtuluş simidi sanısıy- la irticayı okşuyorlar. Tek savunuları ise; (herhalde bölücü ve irticai hareketlerin daha da gelişeceğinden kaygı duyma- yarak) "özgüıiükleri arttırarak demokrasiyi geniş- letmeye" dayanıyor. Iki başlı tehlikeye karşın... Bu düşünceler ve görüşler sahiplerine mübarek olsun! Ayık: Irticayla sürecek ARİFKIZJLYALIN 2000 Sydney Yaz Olim- piyat Oyunlan'nda, dûnya şampiyonu güreşçi Harun Dogan'ın. minderde ay-yıl- dızsız mayo ile mücadele et- mesinin ardından su yüzûne çıkao, ırtıca-güreş bağlantı- sı, her geçen gün yeni bir bo- yut kazanırken Güreş Fede- rasyonu Başkanı Ahmet Ayüt 'irticacı yayıhna' ile baş edemediği gerekçesiyle görevinden aynlacağı şek- lindeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Ayık, "Görevünin başında- yım ve güreş camiası Ata- tnrkçü çizgiden ödûnverme- yecektir" dedı. Sydney Olünpiyat Oyunlan'nda olaylara neden olan sporcu- lar, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Merkez Ceza Kurulu'na sevk edildi. Ku- rulun gelecek hafta içinde toplanarak 3 sporcuya ceza vermesi bekleniyor. Gûreş faaliyetlerine yasak getirile- ceği iddia edilen Gebze Gü- reş thtisas Kulübü ise 14 Ekim'deki Güreş Birinci Li- gi'ne nazırlandığını ve ku- lüp bünyesınde irtica hare- ketıne izin verilmeyeceğini bildirdi. Güreş Federasyonu Başkanı Ahmet Ayık, Cnm- huriyet'e yaptığı özel açık- lamada, "18 Kasun'dald se- çimlerde de yeniden aday ohıpmûcadelemisûrdürece- ğun"dedi. Göreve devam karannda- ki en büyük etkenin, güreş sporunu belli bir kesime fe- da etmemek olduğunu belir- ten Ahmet Ayık, "Kz göre- ve geidiğünizden beri Ata- türkçü,cnmhııriyrtçiveülke aşkı ile doiu bir çalışma programı uyguiadık. Beninı sporcum, Atatürkçü, cum- huriyetçi, iaik oimak zorun- da. Başka tfiriü sporcuya ka- pun kapah. Ancak güreşte bir kesiîn var. Biz de o kesi- min güçlenmesine, bfiyüme- sinede izin \eremeyiz. Elbet- te insanlann dini görüşleri- nesaygıbyız,amasporcunmı görevi, ulkesiiçin mindere çı- km mücadeleani vermek ve o ülkenin kurallanna uy- maknr" diye konuştu. Sydney Yaz Ohmpiyat Oyunlan'nda ay-yıldızsız forma ile güreşen Harun Doğan'ı kadrosunda bulun- duran Gebze Güreş Ihtisas Kulübü hakkında başlanlan soruşturma sürerken Güreş Federasyonu'na yakın çev- reler, cumhuriyet başsavcdı- ğınuı karan doğrultusunda bu ekibe faaliyet yasağı ge- tirileceğini bildirdiler. Spor salonlannda dini ayinve dini toplantı yapıldı- ğı iddia edilen Gebze Güreş Dıtisas'ın aynca hesaplan- nın da incelemeye aundığı ve bu hesaplarda da yolsuz- luk olabileceği yolundaki iddialar ise henüz netlik ka- zanmadı. Güreşçiler Harun Doğan ve Yüksd Şanh ile halterci Snnay Bulut, Sydney 'deki davranışlan nedeniyle GS- GM Ceza Kurulu'na sevk edildiler. Gençlik ve Spor Genel Müdürü Kemal Mut- lu, olaylara neden olan spor- culann hak ettikleri cezayı alacaklannı belırterek "Hiç- bir zaman disipiinden taviz vermeyeceğiz'' dedi. 'Kulübümüzde irtica yok' Gebze Güreş îhtisas Spor Kulübü, dün bir basın bildi- risi yayunladı. Bildiride Bulgar, Rumen asdh, Hnis- tiyan antrenör ve sporcular da göre% almış&r. Ne antre- nörlere ne de sporculara di- ni eğitim ve siyasi görüşteri sorulmamış; kulüp bünye- sinde, siyaset, tarikat veya başka ad alünda benzeri hiç- bir oiuşum-etkinliğe izin ve- rilmefniştir" denildi. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Gebze Güreş th- tisas Kulübü Başkanı Arif Aipaydm ise "Hakkunızda kanıtianmış bir teşekkül yok. Kulübumüzün spor sa- kmu sorumhısu,Rumen ant- renör Nicu'dur. Onun dini ayin yapörması mflmkön değüdir. Faaliyetlerimizin durdurutması yolunda da bir yaa almadık. 14 Ekim'deki Emlak Bankası maçına hazırlanryoruz. O maça da normal mavoiarla çıkacağız" dedı. Savranbaşı: irtica güreşi özel olarak seçti SERDARKIZtK tZMtR- Olimpiyatlardaki gelış- melerle ortaya çıkan, federasyon başkanı Ahmet Ayık'ı istıfa nokta- sına getiren güreşteki irticai yapı- lanma, Fazilet Partili bazı belediye- ler ve kulüpler aracılığıyla gerçek- leştiriliyor. Güreş çevreleri bu yapı- nın bozubnası için "cumhuriyet pebJrvanı" Ayık'ın görevi bırakma- ması gerektiğini düşünüyorlar. Federasyon Başkanı Ayık'ın Tarikatcılargüreşte teşküadanmış. Kendileri gibi oimayanı yaşatmıyor- lar. Gureşie değiL hep tekkecilerie oğraştım. ArOk bıktun" sözlenyle su yüzüne çıkan güreşteki irticanın kökü, öncekı yıllara dayanıyor. Federasyon içindeki İaik ve bi- limsellikten yana unsurlann da vur- guladığı gibi, güreş irtica kesimi- nin özel olarak seçtiği bir alan. Milli sporcu, milli takımda yak- laşık 10 yıl antrenör olarak görev yapmış, güreşin en büyük örgütü FILA'nın 10 kisilik bilün kuruluna seçimle gelme başansı gösteren, Celal Bayar Üniversitesi Spor Yük- sekokulu Antrenörlük Bölümü Baş- kanı Yar. Doç. Dr. Ramazan Sav- ranbaşı, ülkede yaşanan irticanın daha üst boyutta güreş sporuna yan- sıdığı göriişünde. Savranbaşı, birdi- zi özelliğe dikkat çekıyor. Birinci- si, Türkiye'de diğer daJlara göre gü- reşteki başan şansının daha yüksek olması. Bu tespiti yapan ve başan- larla toplumun ilgi odağını oluştur- ma plaîüan içindeki irtica yanlıla- n, güreşe el attılar. Büyük iş çevre- leri ve sanayiciler, başta ftıtbol ol- mak üzere, voleybol, basketbol gi- bi alanlarda yoğunlaşınca irtica yanlılan daha boş, ancak başan şan- sı yüksek olan güreşle özellikle il- gilenmeye başladılar. Onlar biliyor- lardı ki, masatenısınde. esknmde dünya ve olünpiyat şampiyonu çı- karma şansı yoktu ama güreşte var- dı. Işte bundan ötürii güreş, özel olarak seçildi. Savranbaşı, sürece ilişkin bu yapılanmanın bazı yerel yönetimler ve kulüpler aracılığıyla sağlandığını belirtti. Savranbaşı'run aktardığı yapılanma içinde toplu- mun değiştirilen temel değerlerinin de etkisi var. 1980 öncesi üst düzey güreşçiler için iyi insan, iyi sporcu ve ünlü ol- ma, toplumda saygınlık kazanma daha büyük ölçekte önem taşuicen, sonraki süreçte bu değerler erozyo- na uğradı. Onun yerine para, asıl unsur olarak öne çıktı. tşte güreşe el atma gınşımleri de bu noktada başladı. Tıpkı kasaba ve köylerde- ki başanlı çocuklan toplayıp, yurt ve okullarda ücretsiz olanaklar sağ- layan tarikat yapılanması gibi. Başlangıçta ne kadar başanlı olurlarsa olsualar. sporu bıraktıktan sonra ortalama bir yasam düzeyi beklentisinde olan güreşçiler, kendi- lenne el veren bu yapılanmaya koş- tular. Savranbaşı, bu noktada söz ko- nusu yapüanmanın içine giren bir- çok genç sporcunun şeriat ve ırti- cayla ilgilerinin olmadığmı savunu- yor. Ama sonra? Tıpkı tarikat okul- İannda olduğu gibi bir süreç başlı- yor. Bu gelısme için Savranbaşı'nın söyledıkleri şunlar: "15-16yaşmda- id pınl pınl Anadoiu çocuklan ha- yatiannı kurtannak istiyorlar, başa- nh bir sporcu olarak. Yani, dertleri şeriat değiL Yani, onlan kuşatan si- yasal yapdanmaya alet otduklaruun farkında değüler. Sonrayavaşyavaş, mevcut ekonomikdurumtannı kay- betmemekiçin bu fikbieri benimsi- yorlar ya da benimsemişgörûnüyor- lar. Son noktada miü takım da bu yapılannıada şekülenmiş oiuyor. Şimdi Ahmet Ayık,- ki o bu işin üs- tesinden gelecek bana göre tek adamdır- Salıh Bora ve Haluk Koç bir antrenör olarak ne vapsınlar? Önierine gelen malzeme böyle. Yani sonuçolarak betirii çevreler bu spor- cuian kullanıyorlar. Harun'un ön- celeri bu işierle hiçbirilgisiyoktu.A- ma Maraş'ta bulunup Gebze'ye ge- tirildL Ashnda otay çok açjk." Güreşte îıiica temizlenecekI Baştarafi 1. Sayfada yöneticısı olduğunu anımsatarak, "Güreşte düşünce değişiküğine gttmek gerekryor" diye konuştu. Ünlü, Cumhurij'et'e yapöğı değer- lendirmede Sydney Olımpiyatla- n'nın sadece madaİ>a sayısıyla öl- çülmemesi gerektiğini belırterek şun- lan söyledi: "Basketbolelemeierinde Fransa>« Paris'te bir sayryia yenil- dik. Litvanya'yıflddefa yendik.Ama bir-ild sayıbkynıigaerleofcnpi>»Öa- n kaçınhk. Sydney'de Fransa finaM l ö ü k i kq y y ç ) ş u. Sak bu durum bik sporun pekçok dahndafleHemeoMıığânugösteriyor. Ancak,güreş bizim için a>nca önem- K. Orada olanlan örtbas edeme>iz." Ünlü, "güreş kuhlplerinin bazia- nnda irticaifaain ederinoiduğu,tari- katlaruı egemen olduğu söyleniyor. Budurumu nasılortadankakhracak- snnz" sorusuna şu karşıhğı verdi: "Çağdaş bir kafaya sahip oimayan loji sporcu oiamaz. Bakantağıtna ka- nşürıhnasma izin vermem. Bu ba- kanhk bünyesinde Idmseye siyaset yapûrmam. Güreş kulüpİeri konu- sundadddibirinceiemebaşbtn'oruz. Tûm kulüpterinceleme kapsannnda. Göriinüm, güreşte sü baştan yapdan- mavı gerektiriyor." L'nlü. yapılanmanın nasıl olacağı sorusunu yanıtlarken Bakanlar Ku- rulu'nda 1000 spor uzmanı kadrosu- nun görüşüldügünü ve kabul gördü- günü belırterek, "Bölgelerin özeKk- lerine göre hangi sporiarm öne çıka- cağmıbeürleyeceğiz. Güreşbcm baş- bca uhısai sporumuz. 2(MM >ıfc otim- piyananAtina'da yapdacak.Türkgü- reşçüeri Atma'da \cnikmez. Bunun için çalışacağız veyvoi biryapılanma- ya gjdeceğiz*" dedi. Ünlü, illerdeki spor kulüplerinın valilik denetiminde olduğunu da anımsattı. Ünlü'nun verdiği bilgiye göre, 54 Beden Eğitimi ve Spor Yük- sek Okulu yöneticisiyle Ankara'da bir zirve yapılacak ve tüm spor dal- lannda yapılması gerekenler sapta- nacak. Ünlü, Güreş Federasyonu Başkanı Ahmet Ayık'ın, "Tarikatçı ve tekkedkrie uğraşmaktan iş yapa- mıyonım. Sporcubra Latkfiği öğrete- medim. Tarikatlar güreş minderine scnuştar.Kendierindenoimayamba- nndmnıyorlar'' biçünindeki sözleri- nin anımsatılması üzerine, "Ayık, bu vaianmalannı bir süredir bana da söytüyordu. Burada pattadL Tartış- ma konusu kişilerm tümünü tedbirü olarak ceza kuruluna sevk ettik. tşin peşmdeyiz" diye konuştu. Ünlü, tüm ısrarlara karşın minde- re çıkmayan Harun Dogan'ın karşı- laşmalardan men edilmesi için ceza kuruluna sevk edildığini söyledi. Do- ğan'm, 1 ile 3 yıl arasında karşılaş- malardan men edilebileceği, bu ceza- nın suçun yurtdışında işlenmesi ne- deniyle 2 katına çıkarnlabıleceği be- lirtildi. Gençlik ve Spor Gene! Müdürü Kemal Mutiu, Doğan ile bırlıkte gü- reşçi Yüksd Şanh ve halterci Sunay Buhıt'un da ceza kuruluna sevk edil- djklerini belirterek, bu sporculann hak ettikleri cezayı alacaklannı be- lirtti. Merkez Ceza Kurulu da, Halter Fedarasyonu'na bir yazı göndererek, Sunay Bulut için milli takım antre- nörlerinden rapor istedi. lçişleri Ba- kanı Sadettin İantan da başta güreş olmak üzere sporda yeni bir düşünce anlayışının gerektiğini belirterek Cumhuriyet'e şunlan söyledi: "Tüm spor kulupierini zan attrada bırakmamakgerekhor Ben tstanbul Güreş thtisas Kulübü'nün yönetkisi- yim. Orada böyle şe}1er>ok. Ama bu tür hareketlerin olduğu yerler varsa önlem ahnması gerekir. Ben yeni bir düşünce anlmışından yana>im. Bu konuian önümüzdeki gunlerde daha uzun konuşmak gerekir" dedi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada paralel doğrulan çizmek için kullanıyor. Devlette de ancak paralel doğrular çizilirse sonuç alınabiliyor. Aksi halde, her doğru kendi doğrultusunda dos- doğru gitse bile doğru bir şey olmuyor. Bugüne dek, Ye-ge-bank tipi olaylarda şöyle bir yöntem izleniyordu: - Yiyen, affedersiniz yeğen ve takjmı kamuoyun- da kaibul görecek bir bankayı satın alıyor. - Kısa sürede çok para toplamanın her türfü yön- tem] uygulanıyor. Gerekirse reklam-tanrtım için 25- 30 milyon dolar harcanryor. - Toplanan paralar yurtdışındakj kıyı bankalan- na gönderiliyor. Burada denetimsiz hale gelen pa- ra, birkaç kıyı bankasında turistik gezi yaptıktan sonra Türkiye'deki paravan şirketlere kredi olarak aktanlıyor. - Gidişe çomak sokan olursa hemen siyasi nü- fuz kullanılıyor, devletin en azından olup biteni sey- retmesi, hareket etmemesi sağlanıyor. Bu şema ortaya çıkanlabilirse bundan sonraki aşama da şöyle seyrediyor - Devletin denetim uzmanlan, felekten geçirilmiş kurumu elekten geçiriyor. Tüm olumsuzlukları sap- tıyor. Rapor haline getiriyor, üst makama veriyor. - Üst makam duruma göre raporu ya hasıralti ediyor ya da gereğinin yapılmasını istiyor. - Bunun üzerine uzmanlann hazırladığı raporda- ki suç unsurlan sıralanıyor, 'raporu ekindedir', de- nip cumhuriyet savctlığına başvuruluyor. - Savcı, öncelikle duruma 'ekonomik suç' ola- rak yaklaşıyor. Bu konularda uzmanlığı da olmadı- ğı için ticaret mahkemesine davayı açıyor, 'dene- tim raponj ektedir' deyip işin içinden çıkıyor. - Dosyayı alan hâkim bu tür konulan bilen 'çok uzman' kişilerden bilirkişi raporu istiyor. Bunlar profesör ve profesyonel kişiler oiuyor. Elbette tü- mü değil, ama bazılan tesadüfen suçu işleyen ki- şilerin, kurumlann danışmanı da oiuyor. - Ticaret mahkemesi ya davayı yıllarca süründü- rüyor, ya bilirkişi raporian ışığında, ekonomik su- ça ekonomik ceza yöntemiyle sonuçlandınyor! Durum buydu... Diyenler yiyenlere karşı! Tarrtan ve Temizel bu düzeneği bozdu. Yukan- da aktardığımız şema Tantan-Temizel T cetveliyle şöyle çizilryor - öncelikle suçun ekonomik olmadığının altnın çizilmesi ve buradan hareket edilmesi. - Olayı raporiaştıran uzman-savcı-yargıç zinci- rindeki kopukluğun giderilmesi ve en uç noktaya dek, suçun özelliklerine göre işlem yapılmasının sağlanması. - Davanın ticaret mahkemelerinde değil, DGM ve ağırcezada açılması için altyapı hazırianması... Son operasyonlann özü bu. Kamuoyu gelişmeleri üç yaklaşımla iztiyor - Dur bakalım ne olacak, diyenler. - Bundan bir şey çıkmaz, üç- beş gün yatar ak- lanııiar, sonra da aramızda anlı şanlı kişiler olarak dolaşırtar, diyenler. - Bu kez galiba farklı bir gidiş var, böyle devam ederse yolsuzluklann kökü kazınır, diyenler. Diyenler yiyenlere karşı! Dileğimiz elbette üçüncü olasılığın yaşama geç- mesi. Hayali ıhracat olaylannda, Balina, Kartal, Ah- tapot operasyonu derken zoolojide hayvan bırak- madık. Son operasyonun adı da Kasırga. Bu gidişle me- teorolojide de rüzgâr bırakmayacağız. Yahya Murat Demirel'in etrafındaki olaylar ko- nusunda günlerdir çıkan haberter için şu yorumu da yapabiliriz: Bildiklerimizi öğreniyoruz! Pek çok yayın organının "ilk ben yazmıştım" ya- nşına girmesinin nedeni de bu. T cetveli devreye girince ortaya net bir şema çık- tı ve onun üzerinden yürünüyor. Bu T cetveli kınlmazsa yolsuzluklann beli kınla- biliıi balbayOcumhuriyetcom.tr Beyaz eşyada olay! Fiyat cazip, alışveriş kolay: w w w . t e b a . c o m , T ü r k i y e ' n i n i l k b e y a z e ş y a i n t e r n e t s i t e s i . . . H i ç b i r y e r d e n u l a ş ı l a m a y a c a k k a d a r d e t a y l ı , n e t b i l g i y e e n k ı s a s ü r e d e u l a ş m a n ı n , ç a ğ d a ş v e k o l a y a l ı ş v e r i ş i n a d r e s i . C a z i p f i y a t a v a n t a j ı , b o l v e k a l i t e l i ürün ç e ş i d i , e s n e k ö d e m e s e ç e n e k l e r i , e v ı n i z e ü c r e t s i z t e s l i m v e m o n t a j . . . K ı s a c a s ı ; vvvvvv.teba.com'da, t ı k a b a s a a v a n t a j s i z i b e k l i y o r . ' T ı k ' l a y ı n y e t e r . Aldığın beyaz eşyayı 1 ay kullan, beğenmezsen geri getir. 0800% 261 19 53 www.teba.com