Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EKİM 2000 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
dJNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
H l Baştarafi 1. Sayfada
rumadı.
Seçildiği saatlerde CHP'de biriik ve beraber-
liği sağıamayı ivedi bir görev saydığını, attını çi-
zerek ilan eden Deniz Baykal; bu vaadinin ne
denli gerçek olduğunu -maşallahı var- kurultay-
d a n üç gün sonra kanrtladı.
Vaatlerinin tersine davranması olasıydı, bekle-
niyordu da bu kadar hızlı bir manzara sergileye-
cegi -doğrusu- umulmuyordu.
Fikret Bila'ya verdiği uzun demeçte şu cüm-
le hemen göze çarpıyor:
"Eğer CHP'yi sevmeyen vetrsa, aynlmak iste-
y&n varsa, gitmek isteyen varsa, başka parti kur-
makisteyen varsa, elbette gidebilir, yenipartiku-
ra/bilir."
Evet, yanılmadınız. Bu söylem; üstelik kurul-
tay kürsüsünden ulusa ve örgüte partide birliği,
beraberliği sağlayacağı güvencesini veren, vaat
eden Deniz Baykal'a ait.
Şifa bulmaz hizipçilik virüsüne daha ilk gün
mağlupolan bu Baykal CHP'si, Türkiye'nin umu-
du olmaya aday ha?
Vay benim köse sakalım!
•••
Türkiye'nin yaşadığı gerçekleri bilerek konu-
şanla o gerçeklerin pek ayırdında olmadığı izle-
nimini veren bir başkası arasında geçenleri, med-
yanın "yaşlı-genç" tartışmasına dönüştürmesi-
ne ne demeli?
Istanbul Üniversitesi'nin yeni eğitim yılı törenin-
de Rektör Kemal Alemdaroğlu, yaptığı konuş-
mada:
"Hiçbir demokratik rejim, variığını tehditeden
düşünce ve eylemlere özgüriük tanımaz. Atatürk
Türkiyesi'ni korumakta ve cumhuriyet değerie-
rine sahip çıkmakta kararlı olan ulusumuz, baş-
ta TSK olmak üzere üniversitelerimiz ve çağdaş
kunımlanmız asla ödûn vermeyeceğini göster-
miştir.
Oemokrasiyi 'özgürtükler kaosu' haline getir-
meye kimsenin hakkı yoktur."
1962'de üniversiteyi bitiren rektörden sonra
1963 doğumlu Turizm Bakanı Erkan Mumcu,
adeta ateş parçası.
Kolay esen bir rüzgâr. Ülkeyi bölecek akımlar-
dan, bir Islam cumhuriyeti yaratma peşinde olan-
lardan bihaber mi ki böylesine hiddetli!
Hani bir süre önce Turizm Bakanlığı'nın kapı-
sına kilit vurulmasını isteyen, ne ki koltuktan ko-
pamayan bakanımız alıyor sazı eline ve vuruyor
tellerine.
Ne diyor? Ne demiyor ki... Önce rektöre hak
verir gibi duruyor, "Hiçbir sistem kendisine dö-
nük eylemleri hoşgörüyle karşılayamaz" diye
başlıyor.
"Ama " diye sürdürüyor; "her düşünce sonsuz
ve sınırsız özgüriük ortamı yaratmak zorunda-
dır".
Cumhuriyeti korumak ve kollamak konusun-
daki üniversite duyarlılığını... "TSK duyariılığı ile
üslup ve biçim olarak aynı olamaz'a bağlıyor.
Tabii, coşku yaratmaya, demagojik havaestir-
meye kendini kaptınnca; TSK'nin görev ve so-
rumluluğunu ıskalayıp geçiyor.
TSK'nin, laik cumhuriyeti korumak ve kollamak
görevini anayasadan ve yasalardan atdığını unu-
tuveriyor.
Yazmayı istemezdik; ama, üstelik laik cumhu-
riyetin sivil kadrolarelinde ne hallere geldiğini, la-
isizmin dünden bugüne ne ölçüde törpülendiği-
ni bilenler biliyor. Ne ki Bakan Mumcu henüz ay-
nı kıvamda değil.
Verdiği izlenim; doğrulan söylese de askere
karşı!
Güçleri yeterse; Mumcu ve -ANAP'ta 18 Nisan
seçimlerindeki erimeyi 28 Şubat kararlanna bağ-
layarak- hemen aynı tonda konuşan genel baş-
kanı, anayasayı ve yasalan değiştirerek TSK'yi
asli görevlerinden uzaklaştırsınlar...
Kuvvet komutanlan, son olarak Harp Akade-
mileri Komutanı Orgeneral Nahrt Şenoğul; dur-
madan "sinsice yürütülen laiklik karşıtı faaliyet-
lerden kaygı duyduklannı" neden yineliyoriar
acaba?
Bizde yer yer eyleme de geçen rejim karşıtı dü-
şüncelere hemen hiçbir Batı ülkesinde bulun-
mayan "sonsuz ve sınırsız özgüriük ortamı" ta-
nıyın da görün olacaklan.
Yunanistan Savunma Bakanı
'Silaha daha az
para harcansın'
MURATÎLEM
ATİNA-Sa\unma
Bakanı Sabahattin
Çakmakoglu ile
Yunanistan Savunma
Bakanı Akb
Çohacopulos'un dûn
gerçekleşen görüşmesi
beklenenin üzerinde
iyimser bir tablo ortaya
çıkardı.
Yunanistan Savunma
Fuan'nın açılışı ıçin
geldiği Atina'da Yunanlı
meslektaşı ile dûn bir
saatlik bir görüşme
yapan Çakmakoğlu, *üd
ülkeyi ügilendiren temd
konutann gündeme
getirüditmi" söyledi.
Çohacopulos, iki
ülkenin savunma
harcamalannın ülkeler
elonomilerine getirdiği
yükû vurguladı ve şöyle
konuştu:
Hkiülkearasudaltaııgi
kırarlar ahnırsa ahnsm
savunma
tyrT-amalanmr7in
knbnası gerektiğme
inuıryoruz. İki ûlke de
yüklü miktartarda
savunma harcamalan
yapmaktadır. Bu
halklanmızuı güvennği
için gereklklir. Ancak bu
harcamalamı en
azmdan bir lasnunın
halLlanmmn ihtiyaçtan
doğruttusunda
yaptlmasuıı ortak
möşahede ettik" dedi.
Yaklaşık bir saat süren
görûşmede Kıbns
konusunun da gündeme
geldiğini kaydeden
Çohacopulos bu
sorunun uluslararası
adalete göre çözülmesi
konusunda görüş
belırttığinı açıkladı.
Çözüm bekleyen
sorunlar konusunda
Yunanlı meslektaşı ile
olumlu bir görüşme
yaptığını belirten
Çakmakoğlu, "Temd
mesdderi içine abn bu
görüşmekrin
devamhhğını
halldanmız istiyor, biz
de bu tstekJeri zorunhı
oiarak dikkate
abnabyız'' dedi.
Ermeıriler tasarıyı geçîrdiH Baştarafi 1. Sayfada
Parti Milletvekili Dan Burton
arasmda sert tartışmalar yaşandı.
Tasanya karşı Tûrkiye'yi destek-
leyen Burton, Gilman'ın konuş-
ma süresine sürekli müdahale et-
mesinden rahatsız oldu. Tasan-
nrn görüşülmesi sırasmda, Bur-
ton tarafından komiteye sunulan,
soykırımı hiçbir ülkeyi öne çıkar-
madan geniş anlamda kınayan ve
Türkiye ile Ermenistan'ı arala-
rmdaki anlaşmazlıklan çözmeye
davet eden değişiklik önerisi de
reddedıldi.
Komite Başkanı Gılman, tasan-
ya karşı çıkan Demokrat Parti Ca-
lifornıa Milletvekili Fon Lan-
tos'un da sık sık sözünü kesti. Lan-
tos, konuşmasında bu tasanya
ABD Dışişleri Bakanlığı, Savun-
ma Bakanlığı ve ister Cumhuri-
yetçi, ister Demokrat olsun bugü-
ne kadarki bütün ABD başkanla-
n ile eski genelkurmay başkanla-
n, savunma ve dışişleri bakanlan-
nm tamamen karşı olduğunu söy-
ledi. Lantos, ABD Başkanı Bill
Clinton'ın her yıl 24 Nisan'da o
dönemde yapılan katlıamlardan
duyduğu üzüntüyü dile getiren bir
açıklamayı zaten yapagmı söyle-
di.
Lantos'un talebi üzerine Tem-
silciler Meclisi lstihbarat Komite-
si Başkanı Porter Goss, komitede
ifade verdi. Goff, konuşmasında
Ermeni tasansının ABD için çok
ciddi olumsuz sonuçlar doğurabi-
leceğine işaret etti. "Eğer Türk
mOletini küstürürsek, bir gün çok
üzüleceğimiz ortada" diye konu-
şan Goss, tasan kabul edilırse
ABD'nin hem uzun dönemde hem
de kısa dönemde ulusal çıkarlan-
nın zarar görebileceğini söyledi.
Demokrat Parti Connecticut Mil-
letvekili Sam Geidenson, Goss'a
hitaben, "Siz bize Rusya ve Çin fle
uğraşırken bu ülkelerdeki insan
haklan ihlaUerini gönnezden gel-
memiz gerektiğini, aksi takdirde
Çin ve Rusya'nın rutumunun bi-
zim dış polMkanuzda ciddi sonuç-
lar doğurabileceğini de söyleyebi-
lir misiniz? Biz dış politikamızı
böyle mi belirtemeüyiz? Bizden bu
tarihi gerçeği görmezden gelme-
mizi mi istrvorsunuz? Bu çok teh-
tikelT diye konuştu. Geidenson,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk hükümeri, umut dolu bir
gelecek için bu durumu kabul et-
meB. O zaman hem Türkler hem
debaşkalan için çok daha iyi hiz-
met verecek. Bakın, bugünkü Al-
manya hükümeti soykırımı kabul
etti ve ABD ile çalışmaya devam
ediyor. Tasanyı reddedersek, bu,
gelecek için tehlikeli bir mesaj ola-
cak. Türk hükümeti, bu tarihi ger-
çeği kabul etmeli ve ileriye bakma-
h. Biz de onlara srviltoplumu geiiş-
tirmeleri için yardım etmeJrviz."
Goss ise buna yanıt olarak,
"Ben insan haklan ihlallerinden
bahsetmiyorum. Sadece bu tasan-
mn kabul edilmesinin çok ve çeşit-
li ağır sonuçlan olacağma inanıyo-
rum" diye konuştu.
TBMM heyeti oturumda
Tasannın görüşüldüğü oturuma,
ANAP Istanbul Millefvekili Meh-
met Ali Irtemçelik, DSP Adana
Milletvekili Tay-yibe Gülek, DYP
Içel Milletvekili Ayfer Yümaz,
MHP Muğla Milletvekili Metin
Ergun ve FP Sıvas Milletvekili
Temel KaramoDaoğlu'ndan olu-
şan TBMM heyeti de katıldı. Lan-
tos'un, TBMM heyetinden bir ki-
şinin Türk parlamentosu adına ko-
nuşması önerisinin kabul edilme-
si üzerine ANAP Istanbul Millet-
vekili Irtemçelik, komite üyeleri-
ne Türkiye'nin hassasiyetini ile-
ten bir konuşma yaptı. Daha önce
ABD'de buna benzer tasanlann
ele alındığmı, ancak TBMM'nin
heyet göndermediğini belirten Ir-
temçelik, TBMM heyetinin bu zi-
yaretinin Türkiye'nin duyduğu
hassasiyete işaret ettiğini söyledi.
Irtemçelik, "Siz soylanmdan
bahsediyorsunuz. Bunun getirdigi
birfiyatetikeri de var. Bu gezegen-
de bir tane so> kırını oldu, hangisi
olduğunu biliyoruz. BahsertiğinJz
soykınm gerçekleşmedi ve Türk
milleti, bu iddiayı asla kabul etrne-
yecektir. Tarih belgelerie yanür'*
dedi.
Tarihi tek bir belge yok'
Osmanlı Imparatorluğu'nun
soykınm suçu işlediğine dair tek
bir tarihi belge bulunmadığtnı vur-
gulayan Irtemçelik, o dönemde
bazı Ermenilerin işgalci Rus kuv-
vetlerine katılarak imparatorluğa
karşı ayaklandığını ve o zamanki
hükümetin de bu Ermenileri teh-
cir etmeye karar verdiğini anlattı
Bu sırada çıkan karşılıklı çatışma-
larda her iki taraftan ağır kayıplar
olduğunu belirten trtemçelik, "Ta-
rin, belgelere dayanarak yazüma-
hdır. Osmanlı arşhleri açık, ancak
Ermeni arşhleri değU" dedi.
Irtemçelik, Amerikan Kongre-
si'nin ve başka bir yasal organın
kendisinde bu konuda otorite olma
hakkını göremeyeceğini de kay-
detti. O dönemde trajik olaylar ol-
duğunu herkesin kabul ettiğini,
ancak soykınmı ilişkin hiçbir ta-
rihi belge bulunmadığuıı da söy-
leyen Irtemçelik, komite üyeleri-
ne hitaben şunlan söyledi:
"Eğer sistemli bir soykının, ya-
pıldnsa, neden Osmanh Impara-
torluğu'nun başka bölgelerindeki
Ermenflere hiçbir şey olnıadı. Bu
tasanyı geçirmek çok temel bir
yanhş olacaknr. Biz ABD ile ilişki-
lere kıymet veriyoruz. Buraya size
ne yapacağınızı sö\ lemek için gel-
medik. Sadece bu konudaki hassa-
siyetimizi Uetmek istiyoruz. Bizim
için ikiü ve böigesel ilişkflerimiz çok
değeril"
Türkiye-Ermenistan ilişkilerine
de değinen Irtemçelik, Türki-
ye'nin komşulanyla iyi ilişkiler
kurma isteği taşıdığını, Ermenis-
tan'ı tanıyan ilk ülkelerden biri-
nin Türkiye olduğunu belirterek
"Ancak unutmamak lazım ki tan-
go yapmak için iki Idşi gerekir. Er-
menistan, Türkiye ile ciddi olarak
iyi ilişkiler kurmayı istemeli. Buta-
sanya izin vermeyin, çünkü temel
olarak yanhş ve ilişkflerimize hiz-
mete etmeyecek" diye konuştu.
Demokrat Parti New Jersey
Milletvekili Steven Roshman da
konuşmasında, salondaki TBMM
heyetüıe dönerek "Siz bizim dos-
rumuzsunuz. Bu yapbğımız, sizin
degüvennğiniziçia Bizydlarca Af-
rika kölekrini, Kızüderilileri inkâr
ettik. Sizin büyük bir tarihi geçmi-
şiniz olduğunu da kabul ediyoruz.
Bu durum bizim karşılıklı çıkaıia-
nmıza olumsuz yansımamaü" di-
ye konuştu.
İrtemçeük'e sert yanıt
Tasannın destekçilerinden
Cumhuriyetçi Parti California Mil-
letvekili George Radanoviç de ov-
lamadan öncekı konuşmasında, ıı-
temçelik'in konuşmasına sert eleş-
tireler yönelterek "Tasan, Türldye
Cumhuriyeti'ni Ermeni soylarunı-
nı tanımaya çağırmryor ya da
ABD'nin bugünküTürİdye'den bir
şey istemesini öngörmüyor. De-
mokrasi ve insan haklanndan çok
zayıf olan yabancı bir hükümetin,
bta kerıdi tarihimiz hakkmda ko-
nuşrurması da beni şaşırayor. Bu
durum kabuledilemez.Ben miDet-
vekillerini, Amerikan Temsikfler
MecfisTnin işine dışandan gelen bu
müdahakye karşı çıkmaya çağuı-
yorum*' dedi. Yaklaşık 2.5 saat sü-
ren oturumun ardından yapılan oy-
lamada, sözde Ermeni soykınmı
karar tasansı 11 ret ve 2 çekimser
oya karşın 24 oyla ABD Temsilci-
ler Meclisi Uluslararası İlişkiler
Komitesi'nde kabul edildi.
'İlişkilerde
sorun yaratır'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - ANAP Ge-
nel Başkan Yardımcısı A-
hat Andican, sözde Er-
meni soykınmı tasansı-
nın ABD Temsilciler
Meclisi Uluslararası iliş-
kiler Komitesi'nde kabul
edilmesinin ilişkiler açı-
sından ciddi sorun yarata-
cağıru kaydetti.
Andican, tasannın
ABD Temsilciler Meclisi
Genel Kurulu'nda kabul
edilmesinin ise "dosthık
dışı bir davramş" olarak
değerlendirileceğini kay-
detti. Tasannın kabul
edilmesinin Ermenistan'a
hiçbir yarar getirmeyece-
ğini kaydeden Andican,
"Tasannın kabul edilme-
si, Ermeni toplumuna ve
Ermenistan'a hiçbir ya-
rar sağtamayacak, çünkü
Ermenistan böigesel ola-
rak yaşammı sürdürebü-
mek için bir anlamda
Türkiye'ye bağhdır" de-
di. Eski Dışişleri Bakanı
Hikmet Çetin, ani ve aşı-
n tepkilerden kaçınmak
gerektiğini vurgulayarak,
"Türkiye hakhokhığu ko-
nuyu savunmaya ve anlat-
maya devam etmeüdir''
dedi. TBMM Anayasa
Komisyonu Başkam Er-
tuğrul Yalçınbayır, tasan-
nın Temsilciler Meclisi
Genel Kurulu'ndan geçe-
ceğini sanmadığını,
ABD'de bulunan 5 kişilik
parlamento heyetinin ça-
lışmalannı sürdürdügünü
söyledi. Soykırımı tasan-
sının kabul edilmesinin,
sadece Tûrkiye'yi ilgilen-
dirmeyeceğini belirten
Yalçınbayır, "Bundan
sonra dünyamn diğer ül-
kekrini de ügilendiren ko-
nular gündeme gelir ve
banş ortamı sarsınr" de-
di. Türkiye'nin tarihi ger-
çekleri daha iyi anlatma-
sı gerektiğini kaydeden
Yalçıbayır şunlan söyle-
di: "ABD'deki gelişmelere
paralelolarak TBMM ba-
zmda çahşmalar olacak-
ur. Bu doğnımıda parla-
mento bazında bir birün
oJuşturulabilir. Hükümet
üzerine düşeni yapıyor,
yasama da görevini yapa-
caktu*. Türkiye, tarih bo-
yunca savaş hukukuna
uyan bir ülke ohnuştur.
Tasannın Temsilciler
Meclisi Genel Kurulu'n-
dan geçeceğini zannerme-
mekle beraber, geçse de
geçmese de Türkiye bun-
dan sonra daha aktif bir
pothika yürütmeUdir.''
MHP Grup Başkanve-
kili Ömer tzgi, tasannın
genel kurula kadar gebniş
ohnasının kabul edileceği
anlamınageknediğini
belirtti.
MIT, tarihini kitaplaştıracak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
MlT'in Basın Müşavirliği 'nin açılışın-
da Başbakan Bülent Ecevh, yardımcı-
lan Deviet Bahçeü, Hüsamettin Özkan
ve Mesut Ydmaz'a önceükli tehditler
konusunda brifmg verildi. Ecevit, artık
istihbaratm yüzde 85'inin açık olduğu-
nu belirterek MlT'in yanıltıcı ve yön-
lendirici istihbaratı önlediğini dile ge-
tirdi. istihbaratm gizli bilgileri öğren-
mekten önce var olan bilgileri zekâ ile
değerlendirmek olduğunu kaydeden
Ecevit, "îstihbaratçıhkozamanbiren-
teiektfiel kurum sayıiabüir" dedi. MtT
Müsteşan Şenkal Âtasagun, Teşkilat-ı
Mahsusa dönemi ile 1965 yıllan ara-
smda kalan döneme ait belgelerin ta-
randığını, 2002 yılında bazı belgelerin
de yer alacağı bir kitap yayımlayacak-
lannı kaydetti. Atasagım, eski MİT
Kontrterör Daire Başkanı MehmetEy-
mür'ün açıklamalanndan duyduğu
üzüntüyü dile getirdi.
MlT'in Yenimahalle'de bulunan
kampusunun girişine teşkilatın adının
bulunduğu tabela asüırken, Basm Mü-
şavirliği de faaliyete başladı. Basm
Müşavirliği'ne Cem Koca getirildi. Ba-
sm Müşavirliği'nin açılışma Ecevit,
Bahçeli ve Yılmaz kaüldı,
Liderleri beklerken, gazetecilerin
sorulannı yanıtlayan Âtasagun, Ecevit,
Bahçeli ve Yılmaz'a iç tehdit konusun-
da brifıng vereceklerini kaydetti.
Âtasagun, iç tehdidinüç unsurdan oluş-
tuğunu behrterek burilan Kürtçülük
faaliyetleri, irtica ve aşm sol faaliyet-
ler olarak sıraladı.
Fransa Büyükelçisi Bernard Garcia: Ermenistan geçmişe değil, geleceğe bakmalı
'Tasan Fransa'yı b
Galatasaray Üniversitesi Hukuk
Fakültesi'nden aldığım öğrenci kartımı
kaybettim. Hükümsüzdür.
RIZA YALIM ÖZİLHAN
AYHANŞtMŞEK
ANKARA- Fransa'nm Ankara
Büyükelçisi Bernard Garcia, hü-
kümetinin sözde Ermeni soykın-
mı yasa tasansının Fransız Senato-
su'nda gündeme gelmemesi için
büyük çaba gösterdiğini söyledi.
Böyle bir konuyu senatoda oyla-
mamn anayasaya aylon olduğunu
düşündüklerini kaydeden Garcia,
"Bu yasa tasansı kabul edflse bile,
Fransa hükümetini bağlamaz. Tür-
kiye'yeyöneükpolhıkanıızbundan
etkflenmez" dedi. Türkiye'nin AB
üyeliği sürecinde temel belge ola-
cak olan ve hazn-lıklan süren Ka-
tılun Ortaklığı Belgesi (KOB) üze-
rinde de görüşlerini açıklayan
Fransa Büyükelçisi, Kıbns ve Ege
sorunlannın çözümünün Türki-
ye'nin AB üyeliği için "önkoşul"
ohnadığmı beUrtirken, Kaülım Or-
taklığı Belgesi'nde bu konulann
yerahnasmı beklemediğini kaydet-
ti. Garcia'ya yöneltilen sorular ve
yanıtlan şöyle:
- Sözde Ermeni soykmmı yasa
tasansının Fransız Senatosu'nda
yeniden gündeme getirihnek is-
tendiğibüdirinyor. Bu konuda hü-
kümetinizin rurumu nedir?
-Bizim bu konuda tutumumuz
açık. Hükümetimiz daha önce
BM'de bu konuda yapılan oylama-
larda karşı oy vererek de bunu gös-
terdi. Bugünlerde bazı parlamen-
terlerin bunu yeniden gündeme ge-
tirme hazırlığmda olduğunu bili-
yoruz. Hükümetimiz bunu engelle-
mek için her zamanki gibi çaba
gösterecektir. Ancak, biliyorsunuz
bizde sistem, yasama ve yürütme
arasında kuvvet aynhğma dayalı-
dır. Yüriitmenin yasama üzerinde
gücü yoktur. Türkiye'de hükümet
ve medyanın bu demokratik ışleyi-
şi anlaması gerektiğini düşünüyo-
nım. Zannederim, Türkiye'de de
hükümet, istediğimi Meclis'ten ge-
çireyim, diyemez.
Türkiye'nin bu konudaki du-
yarlılığını, memnuniyetsizliğini
anlıyoruz. Türkiye"nin tarihi ile
ugraşmarun bize düşmediğini dü-
şünüyoruz. Türkiye'nin, böyle bir
tasannın kabul edilmesi duru-
munda bazı grup veya devletlerin
bundan çıkar sağlamaya çalışma-
sından duyduğu kaygılan da an-
layışla karşılıyoruz. Fransız hü-
kümetinin bu konuda tutumu
açık. Tasanya karşı çıkmamızın i-
ki nedeni var. Birçok hukuk
adamı böyle bir konunun Fran-
sız Senatosu'nda oylanmasının
anayasal ohnadığını düşünüyor.
Ikincisi, böyle bir tasannın kabu-
lü ne Fransa, ne Türkiye ne de Er-
menistan'ın çıkanndadır.
Kafkasya'run ihtiyaç duyduğu
şey, "geriye bakmak değD ileriye
bakmaktır"
-AB Dönem Başkanı Fransa,
Türkiye üe Kaülım Ortakhğı Bel-
gesi'nde Kıbns ve Ege konularmm
yer ainıası konusunda ne düşünü-
yor?
- AB içerisinde sorunlannı çöz-
müş bir Türkiye istiyoruz. Kıbns
ve Ege sonınlannın AB üyeliği
öncesinde çözümünü istiyonoz,
ancak bunlar "önkoşul" değildir.
KOB ile bu sorunlann çözümü
paralel iki ayn süreçtir.
Bu arada, Fransa Senatosu
Başkanlık Divanı'nın dün yaptı-
ğı toplantıda, sözde Ermeni soy-
kınmı tasansının gündeme alın-
ması için girişimde bulunulduğu,
ancak gündeme alınmadığı öğre-
nildi.
AP raportörüne l
soykırımı baskısı
BRÜKSEL(AA)-Av-
rupa Parlamentosu'nda
genel kurul görüşmesi-
ne hazırlanan Türkiye
Raporu'na sözde Erme-
ni soykınmı iddialanm
sokturmak isteyenlerin
raportör PhioppeMorfl-
lon'a baskı yaphklan,
ancak Fransız parla-
menterin bu konuda ta-
viz venneye yanaşmadı-
ğı öğrenildi.
Dış İlişkiler Komis-
yonu'nda bu ay ele alm-
dıktan sonra, masımda
Avrupa Parlamentosu
Genel Kurulu'nda oy-
lanması beklenen Tür-
kiye Raporu, 9O'lı yılla-
nn başında, BM'nin
Bosna'daki banş gücü
FORPRONU'nün ko-
mutanlığını yapmış eski
bir general olan Hıristi-
yan Demokrat Fransız
parlamenter Morillon
tarafından hazırlandı.
Geçmiş yıllarda hazırla-
nan raporlardan daha
farklı bir içeriği bulun-
mayan Morillon Rapo-
ru, geçen ay, bazı deği-
şiklik önergelerine he-
defoldu.
Değişildik önerilerin-
den birinde, Türkiye'de
üretim sistemlerinin ge-
hştirilmesine ve çevre-
ye ilişkin projelere des-
tek verilirken "özeOikle
deprem bölgelerinde
nüldeerenerjinin geoşti-
rUmesine" bağlı proje-
lerinreddedihnesiisten-
di ve "Türk yetküüerin
deprem bölgesinde nük-
leer santral kurmaian,
nükleer feJaket riskini
artönr" ifadeleri rapora
ilave edildi. Bir başka
değişiklik önerisinde,
"azmlık haklaruun ko-
nınması, kimtiklerimn
tanuunası ve öhîm ceza-
sına karşı girişim içe-
ren" projelerin destek
göreceğinin özellikle
vurgulanması talep edi^-
di. Budeğışikliklerin ra-
por taslağına yansuna-.
smdan sonra, parlamen-
to dışmdan bazı lobi
gnıplan ile bir kısuf
parlamenter, sözde Er-
meni soykınmı iddiala-_
nnı, "dotayh ve yumiF
sakifadderkdeoba" ra-
pora sokma çabasma gir
rişti. Morillon'un, "za?
ten sert obn"raporabu
tür iddialann yansıtıU
mamasına, kesin tavç
koyarak karşı çıktığı beç
lirtiliyor.
Bazı parlamenterleîr
rin, Enneni lobisinin et=
kisinde kalarak genel
kuruldaki tartışmalar SH
rasında bir değişiklik
önergesi vermekten söt
ettiklen dikkat çekiyo^
Bazı gözlemciler, Er-
meni lobisinin ve bir l i
sım parlamenteriıü
ABD Temsilciler MecUj
si'ndeki gelişmeleri i*r
lediklennı ve "tetikft
beklediklerini", sözd4
soykınmı iddialannın
bu gelişmelere göre Avi
rupa Parlamentosu'nf,
"dayanak bulunarak"
yansıtılabileceğini ileri
sürüyorlar.
J
,
öte yandan, Morilloft
raporunun taslağındalg
son cümlede, Latincç
ifadelere yer veriliyor ve
"Cedant Arma Togae"
deyişinin bugün de gqr
çerli olduğu yazılıyoç.
Bu ifadelerin Çiçe-
ron'dan kaldığı ve "Si-
lahlar yerini hukukufl
cüppesine buikmalf
dff" anlanuna geldiği
belirtiliyor. Parlament(|-
da bazı üyeler, "Bosna
kahramanı" olarak tanı-
nan ünlü General Moril-
lon'un, yorumsuz ola-
rak raporunun sonuna
eklediği bu cümleyle
"önemHbirmesaj venfi-
ğtai" ileri sürüyorlar.
\ABD mesajı anlamadı]
H Baştarafi 1. Sayfada
mesi için gerekli son
aşamada sağduyulu
davfanmalannı bekledı-
ğini belirten Türkiye,
Dışişleri ve Genelkur-
may'ın ortaklaşa yürüt-
tüğü çahşmalar sonun-
da Ermenistan ve
ABD'ye uygulayabile-
ceği yaptınmlan içeren
"eytem pianuun" ana
hatlarmı oluşturdu.
Türkiye'nin Ermenis-
tan'a ambargoyu ağır-
laştınrken ABD'ye
"yumuşak karnı" Irak
aracıhğıyla yamt vere-
bileceğı bildirildi. Kara-
nn NVashington'da açık-
lanmasmdan sonra Dı-
şişleri Bakanlığı Müste-
şan Büyükelçi FarukLo-
ğoğlu başkanlığında ya-
pılan toplantının ardın-
dan yazılı bir açıklama
yapıldı Açıklamada şu
görüşlere yer verildi:
"Tasannın içeriği tarihi
gerçddereaykmdir. Tasa-
nnın Temsilciler Meclisi
tarafindan kabul edflme-
siniıı, Türkiye ik Erme-
nistan arasmdaki flişldle-
rin nonnaüeşmesini ve
Kafkasy^'daki banş giri-
şimlerini oiumsuz etkfle-
yeceğini, aynca Türkiye-
ABD flişkileri üzerinde
ciddiysuısnnalanolacağı-
m21Evh1120O0tarihin-
deki bakanbğnnız açüda-
masında beiirtmiştik Bu
mesajlanmızuı henüz ge-
rpgmrg algıianmafhgı »n-
iaşjhnaktadır.Temsilcfler
Mecfai üyeferi, alacakla-
n karannmuhtemelyan-
snnalarmm bimcmdeha-
reket ederek sağduyıryu
galip getirmekiçin bu son
aşamavı iyi değerkndir-
metidirler."
Dışişleri ve Genelkur-
may yetkililerinin bir
araya gelerek hazırladık-
lan "eylem planına" son
şeklin verilme aşamasm-
da olduğu kaydedildı.
Eylem planının ABD ve
Ermenistan'a yönelik
yaptınmlarla ilgili bölü-
mü, tasannın Temsilciler
Meclisi'nde onaylanma-
sı ve karara dönüşmesi
durumunda uygulana-
cak. Tasannın Temsilci-
ler Meclisi'nden geçme-
mesi durumunda ise ey-
lem planının, sözde Er-
meni soykınmı iddiala-
nnın çürütülmesine yö-
nelik uygulanacak Öp-
lemlerle ilgili bölürnü
yasama geçirilecek. D,ı-
şişleri Bakanlığı, söz ko-
nusu iddialann bir daha
gündeme gelmemesi
için gerekli çalışmalann
yapılmasından sorumhı
olacak.
Eylem planının, Er-
menistan'a yönelik daha
sert ABD'ye ise daha
ılımlı yaptınmlar içerdi-
ği biliniyor. Türkiye'nin
Ermenistan ile ılışkıleün
normalleşebihnesi iom
Ermeni kuvvetlerinin iş-
gal ettiklen Azeri top-
raklanndan çekilmesi
koşuluna ek olarak soy-
kınmı iddialannın siyasi
platformlarda gündeme
getirilmemesi gibi ttr
koşulu da ekleyebileeis-
ği kaydediliyor. Türfâ-
ye'nin bu kapsamda Er-
menistan'a uyguladtğı
ambargoyu ağırlaştırabi-
leceği ve jest olarak açjk
tuttuğu "hava koridonı-
nu" kapatabıleceğı bekr-
tiliyor. Ankara'nm Wa>-
hington'a karşı ise
ABD'nin yumuşak karnı
Irak'la olan ilışkılermı
kuUanması olasılığı ağır-
lık kazanıyor. Körfez Sa-
vaş.ı'nın ardından diplo-
matik temsil düzeyini
maslahatgüzarlığa düşü-
ren Türkiye, uzun süre-
dir yükseltmek istediği
temsil düzeyini ABDÎle
yaşanan bu sorun firsa-
tıyla artnrabüir. Dışişfe-
ri Bakanı tsmail Cem,
Bağdat'a büyükeJçi
atanmasının hükümetin
gündeminde olduğunu
söyledi. Türkiye'nin 'I-
rak'la ilişkilen açısından
ikinci önemli bir aduftı,
isadamlannı ve bazı trb-
bi malzemeyi taşıyan Si-
vil bir uçağı Bağdat Ha-
vahmanı'na göndermek-
le atabilecegi belirtihypr.
Türkiye, Fransa'nm hava
ambargosunu delerek
gerçekleştirdiği uçuşlan
desteklemiş ve gereğkı-
de kendısının de yapaca-
ğmı bildirmişti. BuuÇü-
şun gelecek haftalarÜa
yapılması bekleniyör.
Türkiye'nin ABD'ye yö-
nelik alabileceği bir di-
ğer karann savunma §a-
nayii ihalelerinden An^e-
rikan firmalannın dış-
lanması olabileceği de
belirtiliyor. *