Katalog

24 EKİM 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Akın BiPdara sopuştupma • tstanbul Haber Servisi - tstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, eski İHD Genel Başkanı Akın Bırdal hakkında Almanya'daki bir panelde yaptığı konuşmayla "Halkı sınıf, ırk, din, naezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiğı" gerekçesiyle soruştunna başlattı. "Türkiye, soykınm için Ermenilerden özür dilemeli" dediği öne sürûlen Birdal'a, 1-3 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açılabilecek. ^Sakıncah yöneticiferimzj değiştipin' • DİYARBAKIR (Cumhuriyet Biirosu) - Mardin'de bölgesel yayın yapmak ûzere RTÜK'e başvuran Dara Radyo TV Yayıncılık A.Ş.'nin istemi, Başbakanlık Güvenlik Işleri Daire Başkanhğı'nın incelemesi sonucu 5 yönetim kurulu üyesinden3'ünü sakıncalı görmesi nedeniyle yerinde görülmedi. Dara TV A.Ş'den, bu yöneticilerin değiştirilmesi istendi. Yönetim Kurulu Başkanı Tûrkan Aydoğan, sakıncalı görülen yöneticilerin hiçbirinin ne adli ne ticari ne de siyasi sabıkası olduğunu belirtti. Aydoğan, "Bu haksız müdahale, Avrupa Birliği'ne aday olan bir ûlke yöneticileri için bir tahhsızlık örneğıdir. Karann düzeltilmesi için yasal yollara başvuracağız" dedi. Gebze Son Deyiş dergisi kundaklandı • Yurt Haberteri Servia - Kocaeli'nin Gebze ilçesinde yayımlanan Son Deyiş dergisinin kundaklanması tepkiyle karşılandı. Son sayısında FP'li belediye başkanı ve kadrosuyla ilgıli yolsuzluk belgeleri yayımlayan Son Deyiş dergisinin sahipleri gazeteci-yazar Cengiz Yücak ile Adalet Bora, Sıvas'ta insanlan diri diri yakan zihniyetin Gebze'de de aynı senaryoyu oynamak istediklerini belirterek "Bu işi yapanlar bizi yakarak yok etmek istiyorlar. Ama biz doğrulan yazmaya, kokuşmuşluklann üzerine gitmeye. namussuzluklan ve hırsızlıklan aynı yüreklilikle yayımlamaya devam edeceğiz" dediler. Şehrt aitelerini de ziyaret etti • Dt\ARBAKIR (Cumhuriyet Bûrosu) - Kanada'nın Ankara Büyûkelçisi Jean Marc Duval, bölgeye giden diğer meslektaşlannın aksine gezi programına Diyarbakır Şehit Aileleri Derneği'ni de aldı. Büyükelçi Duval, Diyarbakır Valisi Cemil Serhadlı ile görüşmesinden sonra derneği ziyaret etti. Kendüerini TSK ve emniyet güçleri dışmda kimsenin ziyaret etmediğini belirten dernek başkanı Ahmet Büyükburç, "Milletvekilleri oy kaybederim diye, işadamlan ise rant dûşûncesiyle bizi ziyaret etmiyorlar" dedi. MHP'de kongre öncesi muhalifler harekete geçti. Ongun, parti yönetimini sert bir dille eleştirdi 4 At izi it izuıe EMİNEKAPLAN ANKARA - MHP'nin 5 Ka- sım'da yapılacak 6. olağan kongresi, parti içindeki muha- lifleri harekete geçirdi. Bir ön- ceki kongrede genel başkan adayı olan Ramiz Ongun, MHP lideri Devk* Bahçeti ve parti yönetimini eleştirirken, "3-5kişibirpartiyiınenfaatşir- keti haline getirdi. Çoğu şaibe- li, beşinci sınıf adamlar var. Buniarfitneüretir, proje ürete- mez" dedi. Bahçeli'nin genel başkan seçildiği kongrede ken- disini desteklediğını anımsatan Ongun, "Hazırhklızannetmiş- tim, ama Bahçeli çok boş çıkn" dıye konuştu. Merkez Karar Kurulu üyesi Şerafeddin Toperi'nin genel • Bahçeli'nin genel başkan seçildiği kongrede adaylıktan çekilerek kendisine destek verdiğini anımsatan Ramiz Ongun, "Hazırlıklı zannetmiştim, ama çok boş çıktı" dedi. Ongun, kongreyle ilgili olarak da "Aile partileri aşiret partisi olur, kabile partisi olur. Kongreler de kabile gösterisi gibi olur" diye konuştu. başkanlığa adaylığını açıkla- masının ardından MHP'de baş- layan kongre çekışmesı, muha- lif kanadın çıkışıyla yeni bir boyut kazandı. Bir önceki kongrenin genel başkan aday- lanndan Ramiz Ongun, MHP'nin bugünkü politikala- nnı eleştin yağmuruna tuttu. MHP'nin merkezi ve toplu- mun değer ölçülerini temsil e- den bir parti olduğunu, ancak bugün bu çizgüıin terk edilme- ye başlandığını kaydeden On- gun, Türkiye'deki siyaset yapı- sında bır sorun yaşandığını, her partinin kendi fîkri merkezini tahrip ettiğini söyledi. Ongun, "Partiler, kendi çizgisinin adamlannı dışhyor, düşünen, okuyan, konuşan insanlan dış- hyor. O zaman sağ parti solda, sol parti sağda geriyor" dedi. Siyasi partılerde "fîkri veah- laJd" bir denetim ohnadığı için "at izinin it izine kanştiğuu" vurgulayan Ongun, Siyasi Par- tiler Yasası'nın da parti içinde- ki muhalefeti susturduğunu kaydetti. tl ve ilçelerde yapılan kongrelere yapılan ıtirazlarda il seçim kurullannın parti genel merkezini haklı bulduğunu an- latan Ongun, siyasette oligar- şik bir yapı oluştuğunu behrtti. MHP'nin de bu yapı içinde ye- rini aldığını kaydeden Ongun, şu görüşleri dile getirdi: "Üç beş kişi bir partiyi bir menfaatşirketihalinegetiriyor. MHP, her geçen gün kendi ta- banındaki bektentileri veremi- yor. Çoğu şaibeli, beşinci sınıf adamlarvar. Buniar ne yapar? Fitne üretir, soygun ahr başmı gkter, proje ûretemez. Edirne ile Van arasına sıkışmış insan Idüesinidüşünün,onlariçin AB ne ifade eder? Tûrk cumhuri- yetleri, Balkanlar ne ifade eder? Bu insanlar proje ûrete- mez. tçe yöneük spekûlasyon yapar, evrensel ufuklan yok." MHP tabanımn parti yöneti- mine etki edemediğinı kayde- den Ongun, 5.5 milyon insanın oy verdiği partinin 10 kişi tara- fiindan yönetildiğini söyledi. DİSK'ten Baykala ziyaret 'CHP'nin POAŞ'tu sorumluluğuyok' ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-CHP Ge- nel Başkanı Deniz Bay- kal POAŞ'taki işten çı- karmalarda CHP'nin bir sorumluluğu olma- dığını belirterek 'lş Bankası'mn uygulama- lannı CHP'ye fatura et- menin ya da CHP'nin kendi Ukelerini Iş Ban- kası'nın uygulamasma aktarmasuu bekleme- nin haklı bir hukuki ve siyasitemeByoktur" de- di. DİSK Genel Başkanı SûkvmanÇelebi ile yö- netim kurulu üyeleri, CHP Genel Başkanı Baykal'ı dûn parti ge- nel merkezinde ziyaret ettiler. Çahşma yaşa- mındaki sorunlara deği- nen Çelebi, iş güvence- si, örgütlenme, sendikal hak ve özgürlükler ko- nusunda sıkıntı yaşa- dıklannı söyledi. Baykal da çahşma yaşamındaki sorunlann son dönemde hızla art- tığını vurgulayarak ör- gütlenmenin önündeki engellerin sorunlann başında geldiği kaydet- ti. Baykal, ış güvence- si yasa taslağını, "iş gû- vencesi değil, sendikal güvence getirmeye yö- netik mütevazı bir giri- şim" olarak ruteledi. Baykal, "POAŞ'taki işten çıkarmalardan tş Bankası, dolayısryla CHP'nin sorumluluğu olup ohnadığı'' yönün- deki soruya karşıhk CHP'nin Iş Bankası Yönetim Kurulu'na üye verdiğini, Iş Banka- sı'mn kazancından par- tinin yarar sağlaması- nın kesinlikle söz konu- su olmadığını söyledi. CHP'nin Iş Bankası ile ilişkisinde patron konu- munda olmadığını be- lirten Baykal. Ata- türk'ûn vasiyeti doğrul- tusunda, bankasının sağlıklı işletilmesine yardnncı olacak bır an- layışla, gözetici nitelı- ğiyle orada olduğunu kaydetti. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART MBV31Mİ' İC/KJ VAPIVO !. • HHraaraH m.kart <; superonRne.com.tr TBMM BAŞKANLIK SEÇÎMt FP, iptal başvurusunda bulunmaktan vazgeçti ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - FP, TBMM Başkanhğı seçiminin süre- sinden önce yapıldığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne iptal başvu- rusunda bulunmaktan vazgeçti. FP Başkanlık Divanı dûn Genel Başkan RecaiKutan başkan- lığında toplandı. Edinılen bilgiye gö- re, toplantıda TB- MM Başkanlığı se- çimiyle ilgili iptal başvurusu konusu gündeme geldi. FP'nin hukukçu milletvekillerinden Şeref Malkoç, anayasanın 94. madde- sine göre seçimin 2001 yılı mayısında yapılması gerektiğini belirterek ana- yasaya aykınlık bulunduğunu belirtti. Yapılan değerlendirmelerde FP'nin • FP, diğer partilerde iptal yönünde bir eğilim olursa başvuru için imza vererek destek oiacak. anamuhalefet partisi olarak iptal baş- vurusunda bulunmasının doğnı olma- yacağı görüşü ön plana çıktı. Seçimin iptalini istemek için FP'nin öncülük yapmaması, ancak başka partilerle te- masa geçihnesi benimsendi. Yapılacak görüşmelerde bu yönde bireğilim sap- tanırsa FP milletve- killerinin de ortakbir başvuru için imza vermek üzere serbest bırakılmalan karar- laştırıldı. Toplantıda FP grubunda TBMM Başkanlık Diva- nı üyelerinin belirlenmesi için bugün yapılacak seçimler de gündeme geldi. TBMM Başkanvekilliği için daha ön- ce de bu görevi yürüten Vecdi Gö- nül'ün tek aday olacağı belirtildi. TRAFİK KOMİSYONU GÜRÜZ'LE GÖRÜŞTÜ 'Universitelerde trafik konusunda bölüm açılmalı' ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- TBMM Trafik Güvenliğini Araştırma Komisyonu, YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gûrüz'den, universitelerde "trafîk'" konusunda bir bölüm açılma- sı için "ön araşnrma" yapılmasını is- tedi. Gürüz'ün, "bö- Jûm" kurmanın soru- na çözüm getirmeye- ceğüü belirtmesi üzenne MHP'h üye- ler tepki gösterdiler. Yaşanan gerginlik, YÖK'ün bu konuda çalışma yapmasının kararlaştuıhnası ile aşıldı. TBMM Trafik Güvenliğini Araştırma Komisyonu, dün YÖK Baş- kanı Gürüz'ün bilgisine başvurdu. Ko- misyon üyeleri toplantıda, ilk ve orta- öğretim kurumlan ile sûrücü kursla- • Komisyonun bilgisine başvurdugu Gürüz, bölûm kurmanın soruna çözüm getirmeyeceğini söyledi. nnda görev yapmak üzere, "trafîk" ko- nusunda donanımh eleman yetiştirmek üzere üniversitelerde bölüm açılması gerektiği görüşünü dile getirdiler. Gü- rüz ise trafik sonınunun üniversiteler- de yeni bölüm açmakla çözülemeyece- ğini belirterek üni- versiteler bünyesinde kurulan "çevre" ile ilgili bölümleri buna örnek gösterdi. Çev- re ile ilgili bölümler ohnasına karşın, çev- re koruma bilinci yerleşmediğine işaret eden Gürüz, tra- fik konusunda da benzer bir sorun ola- bileceğini belirtti. Bunun üzerine MHP'li Bedri Yaşar ile FP'li üye Hû- samettin Korkutata, Gürüz'e tepki gösterdiler. IRMIKIAYDEN ENGİN [email protected]. Ailenin Yahya'lanndan biri gündem- deki yerini başanyla koruyor. Bu hak edilmiş bir başan. Içerdeyken, üstelik malvarlığına, banka hesaplanna el ko- nulduğu resmen açıklanmış olmasına rağmen "babaağma" 70 bin dolaryol- layabiliyorsa, bu yiğidin hakkı elbette gazetelerin birinci sayfasıdır, elbette TV'lerin ana haber büttenlerinin ilk sı- ralan ona aynlır. Yiğit içerde iken bile marifet göster- meye devam ededursun, benim der- dim bir başka yiğit. Hani şu çanta için- de 650 bin dolar mı, bir milyon dolar mı aldığı tartışılan yiğit. Tartışma "650 bin - birmilyon''' makasına hapsedildi. öte- sini soran soruşturan kalmadı. Yani mesleğin üstündeki kara leke ilk günkü gibi yerinde de, lekenin çapı 650 bin metre mi, yoksa bir milyon metre mi tartışılmakta. İlk günlerin öfkesi ve öfkeye dayanan hızıyla yazılıp çizildi; kınandı; bizim meslek örgütü, Türkiye Gazeteciler Ce- miyeti (TGC) gerçeğin bir an önce açık- lık kazanması çağnsı yaptı. Başka? Ha evet, köşe yazan yiğit fıraklı bir ya- zı döktürdü ve "Bu koşullarda yaza- mam. Aklanıncaya kadaryazılanma ara veriyonım" dedi. Ya Aklayın, Ya Haklayın Sonra? Valla, görüp gözlendiğine göre son- rası kocaman bir hiç. Savcılardan birinin bir soruşturma açtığını duyargibi olduk. Maliye'nin hiç olmazsa "Kardeş sen bu geliri beyan ettin mi; vergisiniödedin mi" gibisinden bir sorusu bile olmadı. Meslek örgütle- ri kuru birer "basın açıklaması" ötesin- de birgirişimde bulunmuş değiller. Pat- ronlanndan da ses soluk çıkmıyor. Eee? Nasıl aklanacak bu yiğit? Aradan birkaç ay geçtikten sonra, pişkince bir yazı döktürüp, "Görüyor- sunuz ne soruşturma açıldı, ne mah- keme celbi geldi. Demek ki temizmi-' şim. Yanibenaklandım"deyipkarşımı- za çıkar, meslek saflarında yeniden ye- rini alırsa ne olacak? Böylesi ağır ve onur kıncı bir suçla- madan aklanmak, bilebildiğim kada- rıyla ancak mahkeme kararıyla olur. Yargıç iddialan okur, kanıtlan gözden geçirir, tanıklan konuşturur, savunma- yı dinler ve bir karar verir. Karar "stvç- ludur" diye çıkarsa bir daha mesleğin eşiğinden adım attınlmaz, atmaya kal- kışırsa tepelenir, haklanır. Yok kararda "beraat" denmişse boy- numuz kıldan ince. Köşe yazan aklan- mış olur. Bir hukuk devletinde böylesi bir suç- lamadan aklanmanın başka yolu yön- temi henüz icat edilmedi. Ama ortada böyle bir işleyiş yok. Medyamızın ahlak zabıtalan da konu- yu gündemden düşürmüş gibi. Kalıyor toplumsal belleğin diplerine itilip, za- manın "unuffunjcu"sığınağındabirsü- re oyalanmak. Ondan sonra da "ben aklandım" deyip yeniden yazılara dö- nülür ve belki de yeni çantalar getire- cek meslek dışı "yan işlere" yeniden başlanır. Bu kadar ucuz mu bu? Ülkede yolsuzluklann, kirli, kanlı, ka- ranlık işlerin bir bölümünü (çoğu kez buzdağının suyun üstünde kalan bölü- münü) gün ışığına çıkanp "lyi ki med- ya var" diye kendi kendimize şişinmek kolay. Ama mesleğin üstüne çökmüş bu kara lekeyi, zamanın unutturucu et- kısine terk edersek yann "Ne iş yapar- sınız" sorusunu, gözlerimizi karşımız- dakinden kaçırmadan nasıl "Gazeteci- yim" diye yanıtlayacağız? Içi dolar dolu çanta trafiğinin ne ta- nığıyım, ne tarafı. Salt gazete haberle- rine bakıp "yargısız infaz"a gitmeye- cek kadar da hukuk kültürüm var. Söz konusu köşe yazannı bilemem, ama bu meslek bu lekeyle kalamaz. Bu lekeyi temizlemek için ortada bir çaba da yok. Daha önceki kötü anılar da cabası. MlPçi gazeteci(ler) tartışmasından ne çıktı? Gene kocaman bir hiç. Adam hem gazetecilik yapıyor, hem de kod adı taşımacasına gizli servis ka- rargâhlanna gidip talimat ve zarf alma- ya devam ediyorsa o kadar yazı çizi, o "basın açıklamalan", o "meslek ahla- kı" tartışmalan niyeydi peki? Söküğünü dikemeyen terziden be- teriz. Sökülen yerden kıçımız görünü- yor ve biz ortalıkta dolanmaya devam ediyoruz. Yazının başlığına dönelim. Kim, na- sıl yapacak bilemem. Ama bu işin pe- şini bırakmaya, gündemden düşür- meye hakkımız yok. Adamcağız ya aklansın, ya haklan- sın. POUTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA AB Kapısında... BERÜN - Kurfürstendamm'da 'anı kilisesi'ne yakın bir yerde alt dudağını alnına dek götürüp, gözlerini açıp kapayan adam, gösterisini ta- mamlayınca, izleyicıler kaçıyorlar... O, çünkü para toplayacak!.. Küçük bir çocuk, uzattığı teneke kutuya bir kaç fenik bırakıyor!.. Hava pınl pınl güneşli... Sıcaklık yirmi derece... Berlinliler 'pastırma yazı'nın tadını çıkanyor... Tam o sırada bine yakın insan yürüyor tasmalı köpekleriyle Kurfürstendamm'da... Ellerinde pan- kartlar var: "Hapsettiğiniz köpeklerimizi geri verin...", "Kö- peklerimizin özgürlüğünü kısıtlamaya hakkınız yok...", "Gazetelerköpeklerimize karşı kampanya açtı...", "Saldıran köpekler değil.. gazeteler..." Yürüyüş kolu ileriiyor... Kadınlar çoğunlukta... Her cins köpek, sahipleriyle biıiikte yürüyor... Dört gündür Almanya'dayım, bir grup gazeteci arkadaşımızla birlikte... Türkiye Araştırmalar Mer- kezi'nin on beşinci yıldönümü kutlamalan nede- niyle önce Beriin'e geldik... Başkent Beriin Ankara'ya nasıl bakıyor? Türki- ye'nin Avrupa Birliği düşü gerçekleşecek mi? Genel izlenimim şu: "Türkiye, Avrupa Birliğikapısında daha çokbek- leyecek..." Almanya'daki sağcı, solcu politikacılar, aydınlar hep 'Büyük Almanya tutkusu'yla yaşıyorlar... Açık açık bunu söylemeseler bile her konuşmala- nnda şöyle diyorlar "Büyük Avrupayı gerçekleştirmek için temelle- rin sağlam olması gerekir... Çünkü Ispanya ve Por- tekiz'in altyapısı hazırlanmadan AB'ye alınması çok sorun yarattı..." Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Genel Sekreteri Franz Müntefering, Türk gazetecilerin sonjlannı yanıtlarken, Türkiye'nin önünde uzun bir yol olduğunu belirttikten sonra ekledi: "önce Türkiye'de demokrasi işler hale gelme- li..." Yeşiller Biıiik-90 Partisi Genel Başkanı Renate Künast da aynı şeyleri söyledi... • • • Türkiye Araştırmalar Merkezi Genel Müdürü Prof. Dr. Faruk Şen'e sordum: "Almanya, Türkiye'ye Avrupa Birliği için pek sı- cak bakmıyor mu?" Yanrfc "Aslında sıcak bakıyor. Tam üye olmasını da is- tiyor. Ancak Türitiye'nin kısa birsürede görüşme- ler için hazır olacağına inanmıyor..." Soru: Türkiye kısa sürede niye hazırtanamaz?" Yanıt Türkiye hazıriıklariçin görüşmenin öneminison iki aydır kavradı. Bu konuda atılımlar yapıyor. AB Genel Sekreteriiği'ni çalışmaya başlattı. Sayın Mesut Yılmazbu görevi üstlendi. Türkiye, AB'nin 8 Kasım 'da sunacağı katılım belgesinin olumlu-bir içerik oluşturduğunu anladı. Artık top Türki- ye'de..." Soru: "Peki Türkiye bundan sonra ne yapmalı? Yanıt "Demokratikleşme ve insan haklan açısından gerekli yasal düzenlemeleh yapmalı. ölüm ceza- sı kalkmalı, Güneydoğu ve Doğu Anadolu'nun gelişmesikonusunda atılımlaryapmalı. AB, görüş- melere başlamak için Kıbns sonınunun çözümü- nü, Yunanistan'la ilgili sıkıntılann giderilmesini beklemiyor... Ekonomik açıdan AB'nin son yaptı- ğı araştırmaya göre Türkiye, AB'ye Güney Kıbns, Slovenya, Çek Cumhuhyeti ve Macaristan'dan sonra en hazır ülke konumunda..." Soru: "Neden Güney Kıbns, Slovenya, Çek Cumhu- riyeti'nden sonra?' Yarat "Güney Kıbns'ta kişi başına düşen ulusal gelir AB'nin yüzde 78.3'ü, Slovenya'da yüzde 68.87, ÇekCumhuriyetindeyüzde 63.57, Macaristan'da yüzde 47.17, Türkiye'de ise yüzde 39.9 olduğu için. On üç aday ülke arasında en kötü olanı Bul- gahstan'da bu oran yüzde 23.3..." • • • Prof. Dr. Faruk Şen acaba biraz iyimser mi? Şen, bu soruya "Hayır iyimser değilim, gerçek- çiyim" deyip ekliyon "Şu anda Avrupa Birliği sınırlan içinde 3 milyon 400 bin Türkyaşıyor. Bunlann 650 bini içinde ya- şadıklan ülkelerin yurttaşlığını kazanmış du- rumdalar. AB bu insanlan yurttaşlığa kabul edip geldikleri ülkeye hayırdiyemez. Ikinci önemli olay, AB, Türkiye'nin Balkanlar'dakietkisini, yeni çatş- malar beklenen Kafkaslar ve Ortadoğuda'ki önemini kavramış durumda. Buna ek olarak önü- müzdeki yıllarda çok kültürlü bir ülke olan Iran'ın dağılma teorisindenyola çıkarak Türkiye'nin böl- gedeki önemini kavrayan AB, Türkiye'yisavunma ve dışpolitika açısından içinde görmekistiyor. On beş AB ülkesinin on üçünde sosyal demokratlar iktidar ortağı. Bunlar Hıristiyan demokratlar gi- bi olaya din ve kültür açısından yakJaşmıyor. Ola- ya gerçekçi politik açıdan sağlıklı yaklaşıyohar." Bertin'de pınl pınl bir hava var... Hayvanseverler yürüyor Kurfürstendamm'da.... Çünkü, köpekler için bir yasa çıktı: "Bundan sonra köpekler ağız kafesiyle dolaşa- cak, ısırmasınlardiye..." Köpek sahipleri bu nedenle hem medyayı hem de hükümeti suçluyor... Orhan Erinç, Güner Yüreklik'le birlikte bir ca- feye oturuyoruz... Biz de yürümekten yorulduk!.. Faruk Şen iyimser ama.. ben AB konusunda bi- raz kötümserim!.. hikmet.cetinkaya(§ cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 TÜRKKALPVAKFI "Çocuk Kardiyolojisi" TürkKalpVakfi kalitesi ve titizliğiyle hizmetinizde 19 Mayıs Cd. No: 8 Şışlı/İSTANBUL Tel:(0 212)212 0707(pbx) Faks:(0 212)212 6835