Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24EKİM2000SAU CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@ cumhuriyet.com.tr 15
Dulcinea, Nadi Güler'in önermesiyle bir zanaatkânn dünyasını galeri mekânına taşıyor
Aü Bey'in terzî dükkâın• Terzi Ali Bey, Dulcinea'nın
alt katında izleyicilerin giysi
siparişlerini alıp
yardımcılanyla birlikte
biçiyor, dikiyor. Hepsi bu
kadar değil kuşkusuz.
Performansın ana yapısı
Terzi Ali Bey'in izleyicilerin
siparişleri dikmesine
dayanıyor, ama mekânının bir
köşesinde Ali Bey'in terzilik
zanaatının inceliklerini
anlattığı bir video film de
sunuluyor.
ESRA AIİÇAVUŞOĞLU
, Küçücük bir terzı dükkânı dûşünün;
ütû buhannın ısıtnğı, telalann, kumaş par-
çalannın ve ıplik aruklannın yerlerde do-
laştığı... Sonra bir terzi dükkânına en
son ne zaman bir şey diktirmek için git-
riğınizi... Sanırız yaşlan 20 ile 35 ara-
suıda olanlanmızın bir terzi tecrûbesi da-
hi bulunmuyor. En fazla, hazır giyim
sektörünün mucizesi giysilerimizi ta-
mir ettirmek içın uğruyoruz o küçücük,
sıcak dükkânlara. Küçük esnafın yok
olduğu günümüzde, terziler bunun sa-
dece bir yüzü. Ya diğerleri?
Söz terzilerden açılmışken hâlâ işini
inatla yapmayı sürdürenler de var kuş-
kusuz. Onlardan bın Terzı AK Bey. An-
cak Ali Bey'in bir yazıya konu olması
küçücük dükkânından çıkıp belki daha
önce hiç gitmedıği bır mekâna, bir sa-
nat galensıne tezgâh açmasıyla bağlan-
tılı. Özellikle Taksım, Nişantaşı hattı
üzerindeki bırçok bıllboardda 'Biçld-
Dikiş Kurslan' başlıklı bir ilanda terzi
Ali Bey'ingülengözlenyle göz gözege-
liyoruz bugünlerde... Ancakbu ilan Mil-
li Eğitim Bakanlığı'nın genç kızlara bil-
gi ve el becerisi vermek için açmış ol-
duğu bir kurs değil. Terzi Ali Bey, çağ-
Terzi Ali Bey ve ekibi, tezgâh açbğı Dukinea'da hem sanaünın inceliklerini sergiliyor hem de isteyenlere giysi dikiyor.
daş sanatlar için özgür mekân Dulci-
nea 'da 26 Ekim tarihine dek saat 15.00-
20.00 arasında Nadi Güler'in önerme-
siyle 'biçki-dikiş' kurslan veriyor.
Terzı Ali Bey, Dulcinea'nın alt katın-
da izleyicilerin giysi siparişlerini alıp
yardımcılanyla birlikte biçiyor, dikiyor.
Hepsi bu kadar değil kuşkusuz. Perfor-
mansın ana yapısı, Terzi Ali Bey'in iz-
leyicilerin siparişleri dikmesine dayanı-
yor ama mekânının bir köşesinde Ali
Bey'in terzilik zanaatının inceliklerini
anlattığı bir video film de sunuluyor.
Katılımcılar bu filmi seyrederek Ali
Bey'in zanaatkârdünyasını dayakından
tanıyacaklar. Izleyicinın bireysel tasan-
mıyla oluşacak çalışmanın bir kreasyo-
nu işaret ettiği kadar, gündelik iletişim
üzerine kurulmuş bir dıyalog da sundu-
ğukesin.
Mûşterisi arhk sanat izkyirisi
Nadi Güler, önermesiyle kendıni ge-
ride tutuyor ve bir zanaatkânn yaratış
sürecınin estetiğini, onun dünyasını oluş-
turan malzemelerie bir araya getiriyor.
Birbirlerini yaklaşık 10 yıldff tanıyan Ali
Bey ve Nadi Güler'in dostluklan n'yat-
ro kostümlerinin yapımına uzanıyor.
Müşteri-satıcı ilişkisinden çok, ortak
sorunlann, polıtikanın, kısaca gündelik
şeylerin konuşulduğu 'sıkı' bır dostluk
onlannki. Yani Terzi Ali Bey, tıpkı her
küçük esnaf gibi giysi dikmekten daha
çok şey yapıyor.
Artık kendimize ait, ısmarlama hiç-
bir nesnenin bulunmadığı günümüzde
Terzı Ali Bey gibi zanaatkârlann ken-
dileri de birer yapıt gibi aslında. Işte bu
önermeyle çıkıyor Nadi Güler karşımı-
za. Yani Terzi Ali Bey'i var olduğu ya-
pısıyla kendi mekâmndan çıkanp baş-
ka bir mekâna taşıyor. Bu kez müşteri-
lerini de sanat izleyicisi oluşturuyor. As-
luıda izleyiciyi de içeriğin bir dinamiği
haline getirerek tıpkı bır atölye anlayı-
şı kurulmuş olunuyor. Izleyici-müşteri,
mekânda asüı duran kumaşlardan beğen-
dığını seçıyor, provaya gıriyor ve sade-
ce kendı için dıkılmış gıysisını alıp uzak-
laşıyor. Zanaatkâr-sanatçı, müşten-izle-
yici sürekli bır iletişim içine sokulup
dinamizm korunuyor.
Elbette Terzi Ali Bey'ı tüm bu olay-
lar, yorumlaryapmaktan, yaşamından ke-
sıtler sunmaktan ya da şakalaşmaktan alı-
koymuyor. Kendısı oldukça renkli bırki-
şilik. Nevi şahsına münhasırbir usta Ali
Bey. Yaptığı işin farkmda, her ne kadar
"Dükkânımda yapağunın avnısuu ya-
prvorum" dese de Yüzyıllann ıkılemi
sanat-zanaat çelişkisi, Nadi Güler'in
önermesiyle flulaşıyor ve çağdaş sana-
tın bakış açısıyla izleyiciye akıyor.
Serguıin son gûnûnde defüe var
Vıdeoda ise Terzı Ali Bey ile çeşıtlı
zamanlardayapümış çekimlerleonunus-
talığının nüanslan, marifetleri, sohbet-
len aktanlryor bizlere. Gerek Ali Bey'in,
gerekse zanaatkânn dünyası büyüyor, ge-
nışhyor. Ali Bey özelinde bir zanaatkâ-
nn dünyasının gizemi, teknik işin ruhu
gösteriliyor. Böylece tüm bunlarbirba-
kıma alternatif olarak kullamlıyor ve
'biçki-dikiş' kursu için gelenlere bu bi-
çımde sunuluyor.
Performansın son günü olan 26 Ekim
saat 18.00'de Dulcinea Cafe'de Terzi Ali
Bey'in önceden çalıştığı sanatçılann da
katılımıyla bir defile ve kokteyl düzen-
lenecek. Performans süresınce venlen sı-
parişlerden seçilen yapıtlann sergilene-
ceği bu defüe bir moda defilesi değil kuş-
kusuz. Nadi Güler'in önermesını sanat-
sal içeriği ile buluşturan birperforman-
sın devamı niteliğinde.
Dulcinea: Meşelık Sokak 20 - Beyoğlu
Tel: 24510 71-244 53 86
Farklı yorumla sunulan 'La Boheme'
Kokain içilen opemlKûltûrServisi- Yüksek
sesle çalınan müzik. seks ve
hızlı yaşam genelhkle sade-
ce gençlik dönemleriyle
bağdaştınhr. Operanın ise
geleneksel, ağır ve elitist
bir imajı vardır. Ama, her
şeyin hızla değişb'ği ve hiç-
bir şeyin birtakım katego-
rilere yerleştirilemediği gü-
nümüzde, bu keskin yargı-
lar da değişiyor. Artık ope-
ralarda kokain içiliyor,
gençler operaya gitmek için
birbiriyle yanşıyor.
Geçen hafta Londra'da,
gençlerin, bir rock konseri
için değil ama 'Gtyndebo-
urne Touring Operası'nın
kokain yüzünden fakırliğin
son raddesine gelmış bir
grup genci anlatan yeni oyu-
nu için sokakta oluşturdu-
ğu uzun kuyruk belki bu-
nun en büyük göstergesi.
Glyndebourne Touring
Operası Puccini'nin ünlü
yapırı 'La Boheme'in çağ-
daş versiyonunu sahneli-
yor. 1830'lardaParis'tebir
tavanarasında yaşayan ve
açlıktan ölmek üzere olan
sanatçı grubunun hikâye-
sinin anlatıldığı oyun bir
hayli değiştirilmiş. Oyunun
baş kahrarnanları, yazar Ro-
dolfo ve ressam Marcello
artık günümüz Londra'sın-
da pis bir odayı paylaşıyor
ve en büyük meraklan da
uyuşturucu kullanmak.
Ingiltere'nin genç ve
'moda' yönetmenlerinden
David McVfcar, dekor tasa-
nmcısı MichaelVale ve kos-
tüm tasanmcısı MikkiEn-
gekbel'le beraber yarattığı
Boheme'in modern yoru-
muyla operaya biraz daha
hareket ve aksiyon getir-
meyi amaçlıyor.
Ilk olarak Turin'de 1896
yıluıda sahnelenen 'LaBo-
beme' klasikler arasında en
romantik yapıtlardan biri
obnasuıa karşın gençlerin
ilgisini çekecek çok az un-
surbanndınyordu. Opera-
nın konusu, yazar Rodol-
fo'nun komşusu Mimi'yle
yaşadığı aşk üzerine kuru-
lu. Yapıtuı orijinal metnin-
de Miini, mumunu yakmak
için Rodolfo'dan ateş iste-
mek için evine geliyor. Ye-
ni Boheme'deyse, dairesin-
dekı sıgortalar attığı için
Rodolfo'nun evini ziyaret
ediyor.
Son sahnede ölmek üze-
re olan Mimi, Rodolfo'nun
evine geri dönüyor. O sıra-
da müzisyen Schaunard ve
felsefeci Colline iki arkada-
şıyla beraber üzgün Rodol-
fo'yu neşelendirmek için
balık alıp geliyorve çılgın-
ca dans ediyor. Yeni Bohe-
me'de, balığın yanında bir
paket de uyuşturucu getiri-
yorlar. Herkes kokain içip
duruyor. Ama Mimi için
deliren Rodolfo onlara ka-
tılmıyor.
Bumodem yoramlara bir
de McVicar'm reklam an-
layışı ekleniyor. Örneğin
ikinci sahnenin bir bölü-
münde noel alışverişi ya-
panlar Londra'nın en ünlü
mağazalanrun torbalannı
taşıyor.
Fakat, bu modern görü-
nümüne karşın McVıcar'ın
• Glyndebourne
Touring Operası,
Puccini'nin ünlü
yapıtı 'La
Boheme'in çağdaş
versiyonunu
sahneliyor.
Günümüz
Londra'sında
geçen, kokain
yüzünden
fakirliğin son
raddesine gelmiş
bir grup genci
anlatan 'La
Boheme'in dikkat
çeken diğer bir
özelliği de genç ve
uluslararası oyuncu
kadrosu.
Glyndebourne TouringOperası, Puccini'nin ünlüyapıtı 'La Boheme'in çağdaşversiyonunusıradışıbir dillesergüiyor.
Royal Opera House'da geleneksel Rodolfo ve Mimi
Puccini'nin başyapıüna ba-
kışı yine de geleneksel bo-
yutlardan dışan çıkmamış
olduğunu söyleyenler de
var. Anlatımı güçlü, karak-
ter çizimleri başanlı ve en
azmdan yapıtın duygusal
ve nostaljik ruhundan ha-
beTdar bir yorum getirildi-
ği ve Puccini'nin müziğine
sadık kalındığı gözden kaç-
mıyor. Yine de 'La Bohe-
me'i Paris'in dar ve süaşık
sokaklannda tam manasıy-
la geleneksel biçimde izle-
meye alışık 'fanatik' izle-
yicilerini tatmin edemiyor.
Ama pek çok eleştirmen,
McVicar'm operayı yeni-
den yapılandırrna konusun-
daki radikal hareketlerini
ve 20'li yaşlannda, tanın-
mamış genç seslerden olu-
şan oyuncu kadrosunu
ayakta alkışhyor.
İzleyiciye zorla hiçbir şe-
yin seyrettirilerneyeceğini
söyleyen eleştirmenler, bu
tür yeniüklerin operayı ha-
reketlendirdiği görüşünde.
*La Boheme'in dikkat çe-
ken diğer bır özelliği de
genç ve uluslararası oyun-
cu kadrosu. Başrol karak-
terierinden Rodolfo'yu can-
landıran AMred Boe ve Mi-
mi rolünde SimonaTodaro,
okulu yeni bitirmiş, henüz
yirmili yaşlannda iki genç
ses. Her ne kadar öğrenci-
iiklerini hissettiren bir ru-
tuklukla, biraz amatörce rol
yapsalar da ezilmeden oyu-
nun sonuna kadar devam
etmeyi başanyorlar. Özel-
likle ikisinin ses uyumu ve
ttalyanlara özgü bir tutkuy-
la şarkı söylemelen onlann
acemiliklerini örtüyor.
Sonuç olarak, 'La Bohe-
me' farklı yorumuyla genç-
leri olduğu kadar meraklı
opera izleyicilenni de et-
kilemeyi başanyor.
Bilgi Üniversitesi'nde
' Sinema Günleri'KültürSenisi- Istanbul
Bılgi Üniversıtesi bünye-
sinde iki yıl önce 'Kent
MerkezindeYeniveSürek-
liBir Sanat Sinemasj' mot-
tosuyla Kuştepe kampu-
sunda faaliyete başlayan
'Bilgj'de Süıema' üçüncü
sezonuna 1 Kasım'dagui-
yor.
Açılış gecesi Avustur-
yab yönetmen MkhaelHa-
nete'nin bu yıl Cannes res-
mi yanşma seçkısinde yer
alroış, başrolünde Juliette
Binoche'un oynadığı 'Co-
de Inconnu (Code Unk-
nown)' fılmınm Türkıye
prömiyen gerçekleşecek.
'Bilgi'deSinema'nın ka-
sım ayı içersinde sinema-
severiere sunacağı alterna-.
tifler arasında, geçen yıl
ekim ayında düzenlenen
'AmerikanAyangard FHm-
fcri Haftası'ntn ikincisi de
bulunuyor.
New York'ta bulunan ve
Amerika'nm en önemli
avangard sinema kurum-
lanndan biri olan Antho-
logy FHm Archives ışbırlı-
ğiyle düzenlenenve göste-
rilecek filmler arasında
kendi fıhnleri de yer alan
yönetmen Amy Greenfl-
ekTın da göstenmler sıra-
smda bizzat bulunacağı
hafta içınde MajaDerenve
Hilary Harris gıbı önemli
kadın avangard yönetmen-
lenn de fllmleri yer alıyor.
10-16 Kasım tarihleri
arasında TÜRSAK tara-
fından üçüncüsü gerçek-
leştırilecek olan 'Ulusla-
rarası Sinema-Tarih Bu-
luşması'kapsamında Mar-
garethe Von Trotta ve Zol-
tan Fabri gıbı iki usta yö-
netmenin dörder fıhni de
'Bilgi'de Sinema' da yer
alacak. Bu filmler arasın-
da Von Trotta'dan 'Kathe-
rina Blum'nn Çiğnenen
Onuru' (1975) ve 'Rosa
Lüksemburg' (1986), Zol-
tan Fabri'den ise 'Macar-
lar'(1978) ve 'Profesör
AnibaJ' (1956) bulunuyor.
MayaDeren'in 'Ritualin Iransfigured Time' adh filmL
Bflgi'de Sinema' başlı-
ğı altında yer alan etkıniık-
lerden biri de Bilgi Oni-
versitesi Görsel İletişim
Tasanmı Bölümü tarafm-
dan düzenlenen ve her per-
şembe 'Designers Aphro-
disiacs' adı altında sunu-
lan ücretsızfilm gösterile-
riolacak.
Ay içinde bu başhk altuı-
da izlenecek fihnler ara-
sında Tîm Rotiı'un başrol-
de olduğu Alan Oarkeın
yönettiğı 'Made tn Brita-
in', Jack Nichobon ın baş-
rolüArtGarftmkdveAnn-
Margret ile paylaştığı Mi-
ke Nidhob'uı yönetmenli-
ğini yaptığı 'CarnalKnow-
ledge' gıbı filmler yer alı-
yor.
Bu sezon içinde 'Viam
Köpfiğü' başhğmda ise
Bertrand Tavernier'den
'CapitameConan/Yuzba-
şıConan'(19%),AlexPro-
yastan 'DarkCirv/Gizem-
B Şehir' (1998) ve Gary
Ross'dan 'Pleasantvflle'
(1998) adh filmler gös-
terilecek.
Adnan Saygun ve Bela Bartok
büstieri
• ANKARV(AA)-
Kültür Bakanlığı,
Macaristan
Devleti'nin 1000.
kuruluş yıldönümü
dolayısıyla Adnan
Saygun ile Macar
bestecı Bela
Bartok'un büstlerini'
Macar hükümetine hediye edecek. Bakanlığın
yaptığı açıklamaya göre büstler, Cumhuriyetin
kuruluşunun 77. yıldönümünde 28 Ekim'de
Macaristan'ın Szombathely kentindeki Orkestra
binasımn Bartok Salonu gırişıne konulacak.
Atatürk'ün daveti üzenne 1934'te Türkıye'ye
gelen Bartok, Adnan Saygun ile Türk Halk
Müziği konusunda araştırma ve inceleme
yapmıştı. Aynca, Adnan Saygun ve Bela
Bartok'un foroslar'da yaptığı derlemeler 'Türk
Halk Müzığı' adh bir kitapta toplanmıştı.
Borusan Mizik Kütüphanesf
büyüyor
• Kültür Servisi - Borusan Külrür Sanat Merkezi
Müzık Kütüphanesi'nin 2. katı 25 Ekim
Çarşamba günü açılıyor. Kütüphane'nin 2.
katının açılmasıyla Türkiye'de bir ilk
gerçekleşecek. Kütüphane, Türkiye'nin ilk özel
'müzık kütüphanesi' olmasının yani sıra,
araştırmacılara elektronik ortamda müzik
dergilerinin tam metnine ulaşabilme ımkânı da
tanıyor. Yaklaşık 4000 kitap, 6000 CD ve 2500
notanın bulunduğu kütüphanede. birinci katta
görsel ve işitsel çalışmalar, ikinci katta ise basılı
malzemeler. kitap. nota ve dergiler yer alacak.
Depremzedelere yapdım
konseri
I Kültür Servisi -Fransız Büyükelçiliği'nin
eğitim gönüllüleri yaranna düzenlediği 'Quinteto
Pro Arte de Monte-Carlo' müzik topluluğunun
konseri 31 Ekim'de Istanbul Fransız Sarayı'nda
gerçekleşecek. Konserden elde edilecek tüm gelir
Eğitim Gönüllüleri'nin Kaynaşh'daki
depremzedelere kalıcı konut ve eğitim olanaklan
sağlamayı amaçlayan 'Hayat Mahalleleri' ile
Türkiye'deki çeşıtli Fransız kuruluşlan tarafından
Akyazı'da inşa edilen 'Paris' okuluna verilecek.
Bugüne dek Monte Carlo, Paris, Belçika, ttalya,
ABD, Ahnanya ve Kültür Bakanlığı'nın davetlisi
olarak da Türkiye'de konserler veren toplulukta
F.Laurent Biancheri (piyano), B.Bratoev ve
D.Lagarde (keman), J.P. Pigerre (viyola) ve
G.Maggio (viyolonsel)yer alıyor.
IVIanastre', İstanbul Sanat
Merkezfnde yaşayacak
• Kültür Servisi -1834 yılında Eımenı-Katolik
camıasımn ve bir Italyan prensin yardımıyla
kurulan bir manast^r olan istanbul Sanat Merkezi
birçok sanat atelyesi, özel tiyatro salonu, dans
stüdyosu, sosyal ve sanatsal kuruluşlan
banndıran bir mekân haline getirildi. Bina
1987'de Cahide Sonku'nun son günlerini yansıtan
filmde mekân olarak kullanıldıktan sonra yeniden
terk edihnişti. 1989 yılının Ekim'inde istanbul
Sanat Merkezi adıyla yaşama dönen manastır, 20
Ekim'den itibaren 'Manastre' adı altında kültür-
sanat etkinlikleri ile yeniden yaşama dönüyor.
Farklı sanat disiplinlerinin ders, work shop ve
atelye çahşmalannı bünyesinde banndıran
Manastre'de gece ve gündüz hızmet veren
restaurant bölümü de bulunuyor.
16. İFSAK İstanbul Fotoğraf
Günleri kasım ayında
• Kültür Servisi -16. IFSAK İstanbul Fotoğraf
Günleri 1-30 Kasım tanhleri arasında
gerçekleşecek. Etkinlikler. IFSAK dışında,
Italyan Kültür Merkezi. Vakıfbank Sanat Galerisi,
Taksun Sanat Galerisi, Dünya Kıtabevi Sergi
Salonu, Basın Müzesi, AKSANAT, Devlet Güzel
Sanatlar Galerisi, ITÜ Maçka Kampusu, MSÜ
Resim Heykel Müzesi, Zıraat Bankası Galerisi ve
ELITEL Fotoğrafçılık'ta yapılacak. Kodak'm
sponsorhığunda yapılan Fotoğraf Günleri 'nde
'Fotomaraton' yanşması ve 'Fotoğrafınla Gel'
sergisi gibi gelenekselleşen etkinliklerin yam sua,
Türkiye'den ve Isveç, Yunanıstan, Finlandiya,
Danimarka gibi ülkelerden tamnmış fotoğraf
sanatçısı ve fotoğraf kulüplerinin sergileri yer
alacak. Konferans, söyleşi ve panellerin de
gerçekleşeceği etkinlikte dünyaca ünlü Magnum
Fotoğraf Ajansı üyesi Isveçli Kent Klich, Isveçli
belgesel fotoğrafçısı Anders Petersen ve Şilili
Parricio Salinas, Yunanistan'dan Selanik Fotoğraf
Merkezi ve Irlanda'dan Belfast Exposed Fotoğraf
Kulübü üyelen de sergi açacak.
Bruce VVillis film yapımcılığına
başladı
• Kültür Servisi -
Daha önce 'Planet
Hollywood' adlı
restorana ortak •
olarak işadamlığına
adun atan Bruce j
VVillis, şimdi de
'Christened
Cheyenne
Enterprises' isimli
bir şirket kurarak
fihn yapımcılığına
başladı. '20th
Century Fox TV' ve' Hearst Entertainment
Prods' ile anlaşma yapma şansını yakalayan
şirket, ılk olarak Willis'ın BilK Bob Thornton ve
Cate Blanchett ile birlikte rol aldığı 'Bandits'
fikninin yapımını üstlendı. Bruce Willis'in son
fihnı 'Unbreakable' ise önümüzdeki günlerde
izleyıciyle buluşacak.
BUGÜN
• CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU'nda
saat 19.30'da Alaxender Markov'un keman resitali
yer alacak. (232 98 30)
• KEREM GÖRSEV AFM JAZZ BAR'da saat
22.30'da Kerem Görsev Tno sahne alacak.
(231 39 50)