19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC tratiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmenr Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinkava # Yazıışlen Mudunı İbra- him Yüdız # Sorumlu Mudur Fik- ret tikiz 0 Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara tstıhbarat Cengiz Yıldınm 0 Ekonomı Özlem Yiızak # Kultur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami Karaören 0 Duzeltme Abdull*h Vazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibc Bnğr» 0 Yurt Haberlen MehmetFaraç Yayın Kurulu Ilh»n SelçuJc (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkava. Şnkran Sooerjbrahim Yıfchz,Orhan Bnrsab, Mnstafa Balbay, Hakan Kara. Aokara Temsûcısı Mustafa BaJba» Atatürk Bulvan No- 125,Kat-4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks 4195027 0 tzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352 S 2/3 Tel 4411220. Faks 44191170AdanaTemsücısı. Çetin Yiğenoglu, Inönü Cd 119 S. Nol Katl, Tel: 363 12 11, Faks 363 1215 Müessese Müdünı. Üstûn Akmen 0 Koordınatör Abmet Korulsan 0 Muhasebe Bülent Yener 0tdare Hüseyin Gürer 0 Satış FazUetKnza MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Müdür CilbiB Erdurın • Koordınatör Reba lptman 0 Genel MüdürYardımcısı: SevdıÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-51384«Wi,Faks 5138463 Vıumlım \t B«uo: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın \e\ ayıncıhk A Ş Tuuıxagi Cad '9 4| Cagalogiu 343Î4 Istanbul PK 246 - Sİikecı 34435 lstanbul Tel (O2I2| 512 05 05 (20 hall Faks (0 212) 511 g5 i)S www cumhunyet.com.tr 17EKİM20OO Imsak:5.44 Güneş:7.11 Ö|le: 12.57 îkindı: 15.57 Akşam: 18.28 Yatsı: 19.49 Baba heyketi • MOSKOVA(AA)- Rusya'da ülkenin önde gelen heykeltıraşlanndan Grigon Popotski, Noel Baba"nın (St. Nıcholas'ın) doğum yeri olan Demre'ye yerleştırilmek üzere bır Noel Baba heykeli yapıyor. Rusya kentlerinde açık alanlarda çalışmalan bulunan Popotskı'nın yaptıgı, Rusya 'da çocuklann deyımıyle 'Ded Maroz', dinsel deyimiyle ; n 'Nıkolay Ugodni' heykeli, aralık ayında Demre'ye götürülecek. Rusya'nm Sinergiya Vakfı, Rus-Türk halklan yakınlaşması ıçin heykeli Türkıye'ye hedıye etmek üzere hazırlatıyor. Üçüncüyaş tupizmt • NEVŞEHİR i V (Cumhunyet)- Kapadokya bölgesi, Avrupa'dan gelen yaşlı tunstieri konuk ediyor. Geçen hafta Italya'nın Cenova kentinden 'Costa Marına' adlı yolcu gemisiyle Italya-Türkiye gezisine çıkan ve aralarında Fransa, Belçika ve ttalya'dan, emekli hâkim, eğitimci, bûyükdçi, hukukçu, mimar ve inşaat mühendisi bulunan 130 kjşılık turist kafilesi Kapadokya bölgesine gelerek Göreme Açıkhava Müzesı, Zelve Örenyeri ve Dennkuyu Yeralrı Kenri'nı ziyaret etti. Yaşlı turistler, bölgenin üçüncü yaş tunzmi için Avrupa'dakı en ıdeal merkezJerdcn bın olduğunu söylediler. IşBankası Örmanı • Haber Merkezi - TEMA Vakfı'nın Orman Bakanhğı ile bırlikte yürüttüğü' 10 Milyar MeşeProjesı' kapsamında 'îş Bankası Ormanı' oluşturuldu. TEMA Vakfı, Türkiye îş Bankası ve çalışanlarının bağışladıklan 16 milyar lıra lîe Ankara Tem Otoyolu Susuz Kavşağf nda yapılan ormana toplam 170 bin meşe palamudu tohumu ekıldi. Her yıl 50 bin kişi akciğer kanserine yakalanıyor. Çok sigara içenler risk grubunda Sigara ahşkanfağı öldürüyorVURALAHI Her yıl Türkiye'de 50 bin kışüıın ak- cığer kansenne yakalandığına dıkkarı çeken uzmanlar, bu hastalıktan korun- manın ılk adımının sigara içılmemesi ve pasif içicılikten kaçınılması olduğu- nu vurguluyorlar. Birçok üİkede sigara bıraktırma prog- ramlan yürüfülüyor. tngiitere ve Ame- rika'da alınan önlemler sayesinde akci- ğer kansen görülme oranı düşerken, Gü- ney Avrupa, Türkiye ve gelişmekte olan ülkelerde sigara alışkanlığının yayılma- sına bağlı olarak artış gözleniyor. Mar- mara Ünıversıtesı Göğüs Hastalıklan Ana Bılım Dalı Başkanı Prof. Dr. Tur- gayÇetikel, sigara ıçmeninbirçocukluk çağı hastalığı olduğuna işaret ederek şu bilgıleri venyor "Çocuklan daha flko- kul çagında sigaraya karşı bilinclendir- metiyiz. Gençlerin sigaraya başlamama- n için devlet poütikası oluşturulmabdır. • Prof. Dr. Turgay Çelikel, çocuklann daha ilkokul çağında sigaraya karşı bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Çelikel, gençlerin sigaraya başlamaması için devlet politikası oluşturulması gerektiğini söylüyor. Sigarayı bırakmakçocuğun bisiklete bin- mesini öğrenmesi gibidir. 3-4 kez düşer, 5. deneyişinde gayet güzel bisiklete biner. Bu nedenle sigarayı bırakmakisteyenler umutsuzluğa kapılmamaJıdır." Korunma ve önlemleri Akcığer kansen açısmdan en nskli grubu çok sigara içmiş 45 yaşın üstün- dekı kışıler oluşturuyor. Prof. Dr. Çeli- kel, "Bu Idşiler yüda bir kez akciğer ffl- mi çektirmeli. Daha verimli olarak dü- şük radyasyonlu spiral tomografı çekti- rilmesi ve balgamda da inceieme yapü- masmıöneriyoruz" diyor. Sigarayı bırak- tıktan sonra akciğer kanserine yakalan- ma nskı süratle azalıyor. 20 yıl sigara- sız bir süre geçirdıkten sonra kanser oluşmariski,hiç içmemiş kişilere yakın bir değerde oluyor. BeBrtflere dikkat! Akciğerkanserinin en önemli belirti- leri öksürük, göğüs ağnsı ve kanlı bal- gam çıkarmadır. Böyle bir durumda spi- ral tomografı cektirilerek akciğerler kont- rol edilmelidır. Prof. Dr Çelikel, bu ko- nuyu şöyle açıyor: "Eğer radyolojikin- ceJemeier sonucu akciğer kansen oldu- ğudüşûnülüyorsa, bronkoskopi ile akci- ğerkrden ya da tümörün içinedısandan iğne banrarak içinden örnek ahyoruz. Bu parçalarizlenerek tanrya vanlıyor ve tedâvi planlanıyor." Tedavide izlenecekyol Akciğer kanseri tanısı konulduktan sonra hastanın tüm vücudu taranıp kan- serin evrelendirilmesi işlemi yapılıyor. "Başlangıçta hastalaruı sadece yüzde 20'sinin amelhat şansı ohıyor" dıyen Çe- likel, şu değerîendırmeyı yapıyor "Kan- ser sadece akciğerde ise. üç cm'den kü- çükçe ve yassı hücreii kanserse bu has- talaruı cerrahi müdahale sonrası beş yıl- hkyaşam süreieri yüzde 75'in üzerinde- dir. Bunun tam addj da yaygın. küçük hücreii, tüm vücuda yayılmış akciğer kanseridir. Eğer böyle bir durumdaki ha^aya tfrigvi ııygııbınıng7!8a hatt^nın yy- şam süresi IS ay dvanndadu-." Enka Ilköğretim Okulu'nda sınav, ev ödevi ve sıra yok. Sınıf kapılan ise sürekli açık EğitimdehedefKonfiiçyüs'ün ükesi FtGENATALAY Sınıflarda sıra yok, masalar var. Zaten öğrencılenn çoğu öğretmenleriyle bir- likte yerde, halının üzerinde oturuyor. Sınıflarda ıkı, bazen de üç öğretmen bir- dcn bulunuyor. Kapılaraçık. lsteyen,öğ- retmenınden ızın alarak koridordaki bil- gisayarlardan birinın önüne oturup in- ternete gıriyor, bır konuyu araştınyor. Şimdilik sınav da yok, bıldiğımiz anlam- da ev ödevı de... Sınıflarda, dovvn send- romlu, hıperaktif, kör çocuklar da var. Bu "sıra dışT okulun adı "Enka t köğretim Okulu" Aslında Millı Eğıtım Bakanhğı 'nın müfredatının dışına çıkıl- mıyor ama.. farklı öğrenme teknıklen uygulanıyor. Okulun kurucusu İbrahim BetiL okulda büyük Çın fılozofu Konfüç- yüs'ün bır ilkesinı hayata geçırmeye ça- İışnklarını söylüyor: "Duyduğumu unutmam, gördüğüınü hatırianm, yapnğım ve \aşadığımı anla- ran". Türkiye'dekı eğıtım sısteminın ez- bere, testlere, suıavlara endekslı olduğu- nu, çocuğa yeten kadar öğrenme olana- ğının sağlanmadığıru belırten Betil, eği- tım felsefelerini şöyle anlatıyor: "Çocuğu ezberden. testierden uzak- laştırdık. Felsefemiz. çocuğa kendi vete- nek ve yarabcıhklannı geüştirici bû- or- tam hazuiamak. Her çocuk öğrenebilir ama_ çocuklannöğrenmetempolanfark- lıdır. Bu farklılık birinin diğerinden üs- tünobnaademekdeğfldir. Bütünzekâtest- leri matematik ve sözel olmak üzere iki boyutludur. Biz zekârun iki bo\ utlu değü, en az7-8boyutlu olduğunudüşünüyoruz. Sanat zekâsı vardır, insanlarla iletişim kurma zekâsı vardır, soyutiama, beden- OioıMa ç^uklara kendi yeteııekleri ve yanrtıaUdMvıı gdiftir^ sei müzik zekâsı vardır Biri diğerinden Ki ya da kötü değüdir. Önemli olan, ço- cuğa, zekâ boyuhı ve yeteneği doğrultu- sunda ortam hanriamakür." Öğrenrilerin > üzde 30T u burslu Betıl'ın verdığı bılgılere göre okulda zengin bir ortam sağlanması için her ke- sımden çocuk alınıyor. Öğrencılerin yüz- de 30'u burslu \ e yüz çocuğa bir oranın- da özel eğitime muhtaç çocuklarda okul- da öğrenım görüyor. Altıncı yılında olan okulun kuruldu- ğu günden bu yana müdürlüğünü yapan Şnle Yurcu. okulda Mılli Eğitim Bakan- hğı'nın mürredatının uygulandığını, bu müfredatın zaten öğretmeni serbest bı- raktğını vurguluyor. Yurcu, "Prognun öğretmeni serbest bırakıyor ama_ iyi for- masyonu olmayan öğretmenlenn elinde yozlâşıyor'' dıyor. flköğretim Kurumlan Yönetmeüği'nde "1,2 ve3.suuflarda ya- zıh smav yapılmaması esasûr" demlıyor. Enka oküllan da bunu uyguluyor. Yur- cu, "bk sınıflarda sınavdan korkmasm- lar, onu tanısınlar istivflruz. 1,2 ve 3. sı- nıflarda smav vapanlar pedagojik olarak cinayetişüyorlar. Sınavı 5. sınıfta başlaö- voruz ve daha çok klasik snıavian tercih 'diyekonuşuyor Okulda klasik anlamda ev ödevi de yok ve bazı veliler bundan pek hoşnut değil. Aslında ödev venliyor, çocuk öğretmenıne daha önce kendisinden istenilen bir konuyu anlatı- yor, 'Aftrin' deniliyor ve bitiyor. Ama ve- liler, defterlerdoldurulsun, öğretmenler bunlan ünzalasın vb. ısteyınce sorun çı- kabılıyor. Bazı eğitimciler, ne kadar hiz- met ıçi eğitimden de geçirilseler, bu ül- kenm eğitim sistemınde yetişmiş öğret- menlerin farklı bir sistemi uygulamakta güçlük çekebileceğini belirtiyorlar. Enka henüz beş yıllık bir okul ve uy- gulanan yöntemin doğruluğunu yalnız- ca zaman gösterecek. Yıkama sizden, mikrodalga bizden MİKRODALGA FIRININ AVANTAJLARI: • Mikrodalga fırın, pişırme suresı açısmdan son derece kullanışlıdır. Nonma! fınndakinın 1/3'ü ile 1/4'ü kadar sürede yapabilirsıniz. • Mikrodalga fınn, enerji tasarrufu sağlar Ön ısrtma ya da soğutma suresi yoktur, enerji yalnızca pışirm« sırasında tuketilir • Mikrodalga fırın donmuş yıyeceklen bırkaç dakıka ıçınde çozer ve derhal pışirme işlemine başlayabılır. Hedıye olarak verılecek urunun (MO-500) tavsıye edılen perakende satı? fiyatı 104 S00 000 U'dir GxD*Y 45,8x35,5x29,5 cm Ağırlık 13,9kg Fırın Hacmı 20 It *Bu kampanya 1-31 Ekırn tanhlari artsında ge^arlıdir \ Çamaşır veya kurutma makinesi alan herkese mikrodalga fırın ve yemek kitabı hediye. AL GÖZÜM SEYREYLE Hakkâri'de zaman IŞILÖZGENTÜRK Arkalannda bütün ih- tışamıyla yükselen Süm- bül Dağı, yüze yakın er- kek elleri birbirine kenet- li, bilmediğim bir dilde bir hikâye anlatıp usul usul oynuyorlar. Seyircılerden bin, bana Kürtçe söylenen hikâye- yi çeviriyor "Oğlan, o ak küheyla- na binen, boynu kardeJen bovTiu kadar ince oglan, derenin kıyısında bekk- yen dünyalar güzeli sev- diğine doğru sürüyor ao- m ve sevdiğjnin yanma va- nyor. Diyor ki, 'Madem ki baban seni bana layık görmez, öyleyse ölümün yolu açılır bize, ölümde birleşihz'. Güzefler gûze- K kız hiçbir sey demeden gözlerini yereindiriyor ve akgöğsünü uzaüyor oğla- na, oğlan tüfeğiyle önce sevdiği kızı vuruyor, ar- dından kendmL." Hıkâyemn sonuna ina- namıyorum. Yanıbaşımız- daki genç bir adam bıyık- lan yeni terlemiş; "Evet, doğru" diyor, "Sevdiği için öJdürüyor". Oysa biz bir dügûnde- yiz. Ve yüze yakın erkek, arkalannda başı hep du- manlı Süınbül Dağı, hep birlikte bu hikâyeyian- latıyorlar. Neşe henüz SümbülDa- ğı'nm etek- lerine ulaş- mamış. "Gene de beri&esmyü- zûgûlüyor" diyor, hikâ- yeyi anla- tanlardan bi- ri. "Arük düğünleri- miziaçıkha- vada yapa- MKyonız. Kaç yıl dfiğfin- lerinTİrigrzfcdik,rürküle- rimizi gizledik. Şimdi acık- tayiz,günışığında, şükür- leroİsun^." Biz bunlan konuşurken meydanuı hemen yanın- daki bır evde inşaat var. Çoluk çocuk, aile hep bir- likte, evlerinin duvarlan- m delik deşik yapan mer- mi ve roket izlenni ça- murla sıvamaya gırişmiş- ler. Ama ne yaparsan yap mermi izleri silinmiyor. Gene de neşe Hakkâri sokaklanna usul usul ya- yılıyor. Her şey bir umut oluyor Hakkâri'de... Son 10 yılda 30 bin göç alan kentte işsiz sayısı inanıl- mayacak kadar çok... Bir Tekel bayiinın dediği gi- bi, "Insanlar ne yapsın- lar, çoğu kendini içkiye vurdu". Bunda bir ger- çek payı var. Son 10 yıl- da kentteki Tekel bayile- rinin sayısı 3 misli artmış. Ama silahlar sustu ya, ba- raj yapılacak ya, düğün- ler yeniden açık havaya çıktı ya; bir umut, birpa- nlo Hakkâri'de. Sümbül Dağı başka türküler söy- lemeye hazu-lanıyor şim- di. Neşenin, özgürlüğün ve aşkın sesi olmaya ha- zırlamyor. Kalabalığız burada. Bü- tün dostlar Istanbul-Hak- kâri sanat köprüsü etkin- liği nedeniyle Hakkâri'de- yiz. Genco Erkal, Şerif Sezer, yıllar sonra "Hak- kârifeBirMevgnriçek- tıkleri yerlerde dolaşıp Hakkârili dostlanyla has- ret gideriyoriar. 17 yıl ön- ce Anitos köyünde (Çu- kurca'da) fihn ekibine aş- çıhk yapan Cindi Aşkan, "NeydiofumdeHant'ioy- navan Erkan Yücel1n göz- leri. Yıllarca unutmadım onu. Öldüğündebir rekat namazkıldınır ' diyor ses- sizce. Ressamlar, Hakkârili dostianyla resirnlerini as- mak ıçm sabahın körün- de Kültür Merkezi 'ne gi- diyorlar. Sinema sanatçısı Hahl Ergün. daha güzel film- ler yapmak için yıllardır verdiğı emeğm boşa git- mediğini görüyor. Halil, burada "Halfl baba!" Şair Orhan Alkaya, Hakkânli gençlere bir şi- iratölyesi kurma; 3000'e yakın kitabı Hakkâri 'ye geriren Yazarlar Sendika- sı Başkanı Cengiz Bektaş da, hemen yeni bu- kütüp- hane bınası bulmaçalış- malanna başhyorlar. MoğoUar, ahbenim68 kuşağı mü- zikçi dostla- nm, meğer atılan to- humlar ye- şeriyormuş. Evet, konserleriy- le, filmle- riyle, panel- leriyle Is- tanbul-Hak- kâri sanat köprüsünün ilk tuğlalan konuluyor. Ama bir köprü var, yaşıtlanm çok iyi anımsar. 1960'lar- da ünıversiteli gençlerin Zap Irmağı'nda yaptıkla- n Uk köprü. O köprünün bir ayagı çökmüş. Derler ki, "Bombalanmış". Ya- mbaşmdan geçıp gıdiyo- ruz ve ben bütün sevdik- lerimi, Deniz Gezmiş'i, Harun Karadeniz'i, bir bir hepsini anımsıyorum. Müthiş bir maceranın sembolü gibi o köprü ora- da bir ayağı çökmüş du- ruyor. Öte yanda ozan, ses sanatçısı Ferbat Tunç'un konseri yasakla- nıyor. Sümbül Dağı, sen ne dersin bu işe... (Bunlan Şenler Ote- li'nin sadece benim ıçin açılan restoranmda yal- nız başıma yazıyorum ve az ötede bir telsizle bir görevli Hakkâri Valısi'ne bilgi venyor. "Efendim, FerharTuDç çıkmıyor. Di- ğer sanatçılar da protesto edip gitmiyorlar. Durum bu efendim" diyor). isoz5(Ko hotmafl.com. www.arcelik.com.tr H a y a t a e-posta : tan @ prizma. net. tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle