Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17EKİM2Û00SALI CUMHURJYET SAYFA,
EKONOM / ekonomi@cumhuriyetcom.tr 13
Chevron,
Texaco'yu satın
ahyor
• NEWYORK(AA)-
ABD'nin en büyük ikinci
petrol firması Chevron,
üçûncü büyûk firması
Texaco'yu satın alıyor.
Her iki firma yetkilıleri
arasında, Texaco'nun
satışı ûzerine yürütülen
görûşmeler anlaşma ile
sonuçlandı. Taraflar
arasında vanlan
anlaşmaya göre Chevron,
Texaco'yu 35 milyar
dolara satın alacaİc.
Toplam 57 bin çalışanı
bulunan Chevron ve
Texaco fırmalannın
yetkilileri, Texaco'nun
satışı konusunda yorum
yapmaktan kaçındılar.
SEXA ürünlerine
zam
• İZMİT(AA) - Tûrkiye
Selüloz ve Kâğıt
Fabrikalan (SEKA) A.Ş.
Genel Müdürlüğü, bazı
kâğıt ve karton
çeşitlerinin fiyatına
yüzde 2.3 oranında zam
yaptı. Gazete kâğıdı ise
zam kapsamı dışuıda
tutuldu. SEKA'dan
yapılan açddamada,
zammın, elektrik, fuel oil
ve odun gibi ana
girdilerdeki artışlar
dikkate alınarak
yapıldığı, zamlı tarifenin
14 Ekim Cumartesi günü
uygulanmaya başladığı
belirtüdi.
hracata faiz
desteği
• ANKARA (ANKA) -
Türk Eximbank,
ihracatçıya kullandırdığı
kısa vadeli döviz
kredılerinin faiz oranını ••
0.75 puan ile 1.25 puan
arastnda aşağı çekti.
Eximbank'tan yapılan
açıkJamada,
ihracatçılann, yıl
başından bu yana TL'nin
döviz sepeti karşısmda
değer kazanması ve
özellikle Euro'nun dolar
karşısmda değer
kaybetmesinin ihracat
üzerindeki olumsuz
etkisini gerekçe
göstererek kısa vadeli
döviz kredilerinin faiz
oranında indirim
yapılmasını istedikJeri
bildirildi.
Yeni tüketici
hakları paketi
• ANKARA(ANKA)-
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Kenan Tannkulu,
tüketicileri korumaya
yönelik yeni
düzenlemelerin yolda
olduğunu açıkladı. Yeni
pakette sanayı mallarında
garanti süresinin iki yıla
çıkanlması, ayıplı mallar
içın tüketıcınin tazminat
hakkı olması, tüketici
kredilerinde 7'nci güne
kadar cayma hakkı gibi
tüketici lehine
düzenJemeler yer alıyor.
Tannkulu, tüketicilerin
korunmasıyla ilgili olarak
yapılacak düzenlemelerin,
Türkiye'nin Avrupa
Birliği'ne giriş sürecini
hızlandıracağını söyledi.
Koç yeni kredi
arayışında
• ANKARA (ANKA) -
Koç Holding,
200 milyon dolar
tutannda kredi
almaya hazırlanıyor.
Holdıngden yapılan
açıkJamada, Koç
Topluluğu şirketlerinin
işletme sermayesi
ihtıyaçlannda
kullanılmak üzere kredi
alınacağı belirtildi. Bu
amaçla, The Bank of
Tokyo Mitsubishi,
Barclays Bank, Citibank,
Credit Agricole
Indosuez, Credit
Lyonnais, Deutsche
Bank, The Fuji Bank ve
tNG Bank'a 200 milyon
Jolar tutannda kredi
iüzenlemesi için yetki
/erildiği bildirildi.
El konulan bankalann sahip ve yöneticileri ile ilgili dosyalar bu hafta tamamlanıyor
Sıra diğer bankalarda• TMSF'nin,
Yurtbank'ın eski
sahibi Ali Avni
Balkaner ve
şirketlerine açtığı
381 trilyon 385 milyar
lira tutanndaki alacak
davası cuma günü
4. Asliye Ticaret
Mahkemesi'nde
başlayacak.
HAZALATEŞÇAK1R
Kasırga operasyonu ile Ege-
bank soygununa kanşan ısimler
bir bir açıklanırken, devletin el
koyduğu diğer banka sahipleri ve
yöneticileri için de hareketli gün-
ler başlıyor. Egebank'a ilişkin
olarak DevletGüvenlik Mahke-
mesi'nde (DGM)açılan davalar
sürerken, Tasarruf Me\ duatı Si-
Ali Balkaner Hayyam Gariboğlu Cavit Çağlar
gorta Fonu'nun (TMSF) Yurt-
bank'ın eski sahibi AliAvniBal-
kaner ve şirketlerine açtığı 381
tnlyon 385 milyar lira tutannda-
ki alacak davası cumagünü4. As-
liye Tıcaret Mahkemesi'nde baş-
layacak. "Bankamn kavnakla-
nnı kendi lehine kulianmakia"
suçlanan Balkaner'ın. 20 şirke-
tine 255 trilyon lira aktardığı öne
sürülüyor. Murakıplann tespit-
lerine göre gruba doğrudan kul-
landınlan kredi tutannın 312 tril-
yon liranın üzerinde olduğu kay-
dediliyor.
Bankacüık Üst Kurulu ve Içiş-
leri BakanJığı'nca başlatılan ope-
rasyon çerçevesinde fona devre-
dilen bankalar hakkında hazırla-
nan dosyalar tamamlanmak üze-
re. Devlet Güvenlik Mahkeme-
si'nin Egebank'ta olduğu gibi
Yabya Murat Detnirel
bu bankalara ilişkin olarak dava
açıp acmayacagı merakla bekle-
niyor.
Sümeıbank'ın eski sahibi Hay-
yamGariboğlu hakkında ticaret
mahkemelerine açümış 7 dava
bulunuyor. Fon tarafından Sü-
merbank hakkında tstanbul 8.
Asliye Ticaret Mahkemesi'nde
açılan 158 trilyon 451 milyar li-
ralık alacak davası da aralık ayın-
Emlakbank
y
tagenelmüdüroyıınıı
Ekonomi Smisi -Emlak
Bankası Yönetim
Kurulu Başkanı ve
Genel Müdürü Yıkta
Kaplan dün itibariyle
emekliliğini isterken bunun arkasında
bankadan sonımJu Devlet Bakanı Fanık
Bal'ın kendine yakın bir ısmi göreve
getirme girışiminin yattığı belirtiliyor.
Bal'ın isteğı doğrultusunda Emlak
Bankası Genel Müdürlüğü'ne Mustafa
Sarcöz'iin vekâleten getirildiği öğrenildı.
BaPın. daha önce de hemşerisi Rıfat
Sedat Doyum'un genel müdür olması için
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdec Sezer'e
gönderdiği iki kararname geri çevrilnüşti.
GeneJ müdürlük görevine 1999 yılının
ikinci yansında getirilen Yıldız Kaplan,
emekli olmayı istemesinin nedenini
açıklamazken yetkililer Kaplan'ın buna
zorlandığını öne sürüyorlar. Yetkililer
aynca Emlak Bankası ndan sorumlu
Devlet Bakanı Bal'ın, hemşerisi ve Ziraat
Bankası'nda daire başkanı olarak görev
yapan Doyum'u göreve atamak için köşke
iki defa kararname gönderdiğini
belirtiyorlar. Isimlerinın açıklanmasmı
istemeyen yetkililer, "Bakanın bu girişiıni
iki aydır sürüyor. Ancak Sezer, böyle bir
atamanın dogru otmayacağmı Ueri sfirerek
karanuuaderi geri çevirdL Kaphn da
böyte bn- ortamda gend müdâıfâk
vijpanıayacağmıgörünceefnekîfiğini
istedL Ksaca buna zoriandı"
değerlendirmesini yapıyorlar. Bal'ın
Sezer'in iki kere çevirdiği kararname
nedeniyle Doyum'un yerine Sarcöz'ü
genel müdürlüğe vekâleten getirdiği
belirtildi. Emekliliğini ısteyen Kaplan,
göreve başladığı gönlerde bankanın
yıllann binkimi sonucu ortaya çıkan
yapısal sorunlar nedeniyle mevduat
İcabulü dışında. bankacüık işlemi
yapamayan bir durumda olduğunu
söyledi
• Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nin
Egebank'ta olduğu
gibi Fon'a devredilen
öteki bankalara da
dava açıp açmayacağı
merakla bekleniyor.
Banka sahipleri
hakkında ticaret
mahkemelerine açılan
davalar ise sürüyor.
da görüşülecek. Yeminü mura-
kıplann raporuna göre banka
sermayesine hâkim olan Gari-
boğlu grubunun, finnalanna do-
laylı ve dolaysız kredi aktardığı
ve bu sırada Demirel, Zeytinoğ-
lu ve Ceylan grubu ile karşılık-
h kredilendirme ilişkisine gir-
diği öne sürülüyor. Raporlarda
aynca, Gariboğlu'nun Kıbns'ta-
ki Efektifbank ile de usulsüzkre-
dilendirme gerçekleştirdiği be-
lirtiliyor.
Egebankla iltşkiler ~
Bu arada Hazıne murakıplan-
run ıncelemelen, fondaki banka-
lann karşıhklı kredi ilişkisine
gırdiğini ortayakoyuyor. tncele-
melere göre Interbank'ın sahibi
Cavit Çağlar, Bank Ekspres'in
eski sahibi Korkmaz Yiğit ve
Sümerbank'ın eski sahibi Hay-
yam Ganboğlu'yla aluıan karşı-
hkh kredilerintutan 77.6 milyon
dolarolarak saptanıyor. Muraİap-
lar, Egebank'ın eski sahibi Mu-
rat Demirel'le Interbank'ıneski
sahibi Çağlar'uı sahibi olduğu
Nergis Holding'le de 900 bin
dolarJık kredi ilişkisini sapta-
mışü.
yüzde
istihdamda doğu-batı uçurumuANKARA (ANKA) - Yatınmlar ve
yaratılan istihdamda doğu-batı
dengesizliği giderek büyüyor. En çok
göç veren bölgeier olan Doğu ve
Güneydoğu'nun yatınmlarla
yaratılan istihdamdan aldığı pay ise
teşviklere karşın bir türlü artmıyor.
Doğu Anadolu, yüzde 3.9'la.
yaratılan isdüıdamda en düşük payı
ahrken Marmara'da aynı oran yüzde
41 olarak
gerçekleşiyor.
Ocak-eylül
döneminde teşvik
kapsamına alınan
yatınmlarda toplam
137bin945kişilık
istihdam yaratılması
öngörüldü.
Bunda en büyük payı.
55 bin 965 kişi ile
Istanbul, Kocaeli gibi
başlıca göç alan i1leri
de kapsayan
Marmara Bölgesı
aldı. Buna göre yeni
yatınmlarla iş •
yaratılacak her 100
kişiden yakJaşık
41'inin Marmara
Bölgesi'nde istihdam
edileceği dikkatı
çekti. Bu arada lç
Anadolu Bölgesi'ne
yönelik yatınmlar
kapsammda 19 bin
435, Ege Bölgesi yatınmlannda 19
bin 8, Akdeniz yatınmlannda 11 bin
694 ve Karadeniz yatınmlannda 11
bin 628 kişilik istihdam öngörüldü.
Yaratılacak
istihdamda ^ •
lç Aiiadolu yüzde 14, Ege yüzde
13.8. Akdeniz yüzde 8.5,
Karadeniz yüzde 8.4 pay aldı.
En çok göç veren bölgelerden
Güneydoğu'ya yönelik yatmmlar
kapsamında öngörülen istihdam 7
bin 260, Doğu Anadolu
yatınmlannda ise yalnızca 5 bin 346
kişi düzeyinde kaldı. Yaratılacak yeni
istihdamda Güneydoğu'nun
payı 5.3, Doğu'nun payı
yüzde 3.9 olmak üzere bu iki
bölgenin toplam payı yüzde 9.2
düzeyinde gerçekleşti. Birden çok ili
Güney Koreü bir firma,
internette Idşileri
parmak izinden ayırt
edebüen son teknoioji
ürünü aletini piyasaya
tanıtttŞirket.ABD'fi
Maırhfirmasıfleşifre
abcakpannakizi
tanımb güvenfik
sistemnrin getişdrflnıea
konusunda bir anlaşma
imzahdi.
kapsadığı için "çok bölgeti" olarak
adlandınlan yatınm projelen
kapsamında öngörülen istihdam da
7 bin 609 kişi olarak belirlendi.
Hizmet sektörü önde
Hizmetler, en çok istihdam yaratan
sektör olma özelliğini koruyor.
Dokuz ayda teşvıke bağlanan
hizmetler yatınmlannda 68 bin 945
kişilik istihdam
yaratılması öngörülüyor.
tmalat sanayii
yaönmlannda 62 bin
647, tanm
yatınmlannda 4 bin 254,
madencilik
yatmmlannda 1893,
enen'i yatınmlannda ise
yalnızca 595 kişilik
istihdam yaratılması
öngörüldü.
Toplam 137 bin 945
kişiye iş yaratacak olan
ılk dokuz ayda
teşvik belgesine
bağlanan yatınm
projelerinde yatınm
tutan 5 katriryon
266.1 trilyon liraya
uiaşıyor. Buna göre
yaratılacak her bir kişilik
istihdama düşen
ortalama yatırım tutan
38.2 milyar liraya
geliyor.
Yazılımda bir numam olan Irlanda, Türktye için örnek olanıkgösteriliyor
Tanm iilkesinden bilgiadasımı
NİLÜFERŞENSÖZ
Yazılım ihracında dünyada
bir numara olan Irlanda'nın Tür-
kiye için bir model olabilece-
ğine işaret ediliyor 1997 yılın-
da Asya mali kıiziyle birlikte
tüm dünya ekonomık durgun-
lukdönemine girerken Irlanda,
yüzde 10'lardaki büyüme ora-
nıyladikkatleri üzerine çekti. Ta-
nm ülkesinden "bilgi adası" na
dönüşen Irlanda'nın başansı-
nın altında, ülkede uygulanan
eğitim sistenünin yattığı belir-
tiliyor. Türk şirketlerle ortaklık
ile işbirliğı olanaklannı geliş-
tirmek üzere geçen günlerde
Türkiye 'ye gelen trlanda heye-
tinde bulunan "Enterpriselre-
land"(Gtrişimci trlanda) adlı
kamu kuruluşunun yöneticısi
Alan Dixon, Irlanda'nın yük-
sek teknoioji merkezine nasıl dö-
nüşrüğünü ve Türkiye'nin de
• Yazılım ihracında dünyada bir numara olan
Irlanda'nın başarısının altında, ülkede
uygulanan eğitim sisteminin yattığı belirtiliyor.
öne çıktı.
-Irlanda, diinyadaki eğflimle-
ri kaçırmadan takip edebümiş.
Bu nasıl mumkün oldu?
-Eğitim sistemirnizden kay-
naklanıyor. Mesela şu dönem-
de gençler bilgi teknolojileri
konusunda çalışmaya yönlendi-
riliyor. trlanda buyüzdenyazı-
lım ihractnda dünyada bir nu-
mara oldu. trlanda sadece 'bil-
gi adası' değil, 'öğrenen ada'
olarak da nitelendıriliyor. Yaban-
cı sermayeyi adayaçekmek için
vergi indirimleri yaptık. Özel-
likle ABD'li şirketler için Ir-
landa, Avrupa Birliği'ne giriş ka-
pısı haline geldi. Yabancı şirket-
İerin ilgisiyle Irlanda'da 25 bin
kişi sadece yazılım endüstri-
yazıhm endüstrisinde ön sıra-
lara geçmesi için neleryapabi-
leceğini anlattı:
-Irlanda 'bilgi adası' olarak
adlandmhjor.Tanm ülkesiiken
> üksek teknoioji merkea hali-
nedönüşmesüredni anlaorm>-
sınız?
-Tıpkı tanm ülkesi olan Tür-
kiye gibi Irlanda da 1950lerde
tanm ülkesıydi. Tanma dayalı
bir ekonomiyken 1960'larda
kimya ve tıpla ilgili sektörlere
ağırlık verdık. Ancak tanm sek-
töründen hiçbirzaman vazgeç-
medik. trlanda'nın ihracatının
yansuıı tanm ürünleri oluşturu-
yor. 1970'lerde elektronik en-
düstrisi, 1980'lerden itibaren
de bilgi teknolojileri sektörü
sinde çalışmaya basladı. Ya-
bancı şirketlerde 12 bin kişi is-
tihdam edilirken yerel şirket-
lerde 13 bin kişi çahşıyor.
-Türkrw'nin bilgiteknoiojOe-
rinde treni kacmhgı söyienhvr.
Sizce Türkiye gecmikakh?
-Bilgi teknolojileri sektörün-
de değişim çok hızlı yaşanıyor.
Bunu bir avantaj olarak değer-
lendirmek gerek. Bir yeniliği
yakalayamadığınızda, bir son-
raki eğilımi yakalamalısınız.
Bu nedenle Türkiye'nin treni
kaçırdığını düşünmüyorum.
Özellikle Türkiye'nin Avrasya
bölgesinde BT sektöründe
önemli birpotansiyeli var. Hep
bir sonraki eğilimi yakaiamalı-
sınız. trlanda şu sıralar biyo-
teknolojiye yöneldi. Biyotek-
nolojide inanıhnaz gelışmeler
yaşanıyor Biz de bu geliş-
melerin ılk bölümünü kaçudık,
ancak ikinci bölüme yetişeceğız. trlanda, yabancı sermayeyi çekiyor.
İŞÇÎNÎN EVRENİNDEN
ŞUKRAN SONER
Bilimle Eylem
Toplantının düzenleyicilerinden Uğur Cankoçak'ın
vurguladığı gibi "bilimle eylemibuluşturan insan", ba-
ğımsız, sorgulayan kimliğiyle örnek aydın Mehmet Ali
Aybar, doğum gününde kimliğine yaraşır bir toplantı
ile anılmak istendi. Küreselleşmenin gidişi masaya ya-
tınldı. Uzmanlar gelişmeler üzennde bilgi verdikten
sonra, sol partiler ve aydın temsilciler neler yapılması
gerektiği.üzerinde fikir cimnastiği yaptılar.
Neşe Özgen küreselleşmenin güçlüyii güçlendiren
temel karaktenni özetledıkten sonra, kendimize ait yo-
lu s/nrf temelinde çizmek zorunluluğumuza işaret et-
ti. Yanşta geride kaimışlar için dünya ekonomisi ile bü-
tünleşerek kalkınmanın olanaksızlığı, emek için an-
lamlı olmayan bir birikimin sorunlan çözmediği, em-
peryalizmin vurgulanmasına gerek duyulmamasının
gücünden kaynaklandığı gibi anlamlı gerçekliklerin al-
tnı_çizdi.
Önder Aker, emeğin örgütteri sendikalann emeği
doğrudan hedef alan küresel saldın karşısmda neter
yapmaya çalıştıklannı anlatırken, çok güçsüz, yeter-
siz kalmanın sonuçlannı verdi. En zenginlerde bile,
ama ağırlıklı yoksul ülketerde ucuz emek yanşına gi-
rikiiğini, Meksika'dan, Endonezya'dan, Dominik'ten,
"sendikasız, en ucuz, şu kadar sent'e, sorvnsuz işçi
bizde" ilanlanndan örneklerfe verdi. Yasal, kazanılmış
sendikal haklardan, sosyal devlet uygulamalanndan
sürekli bir şeyler kaybeden emek hareketinın, üye ve
örgütiü gücünü yrtiren sendikalann yeniden toparlan-
ma, örgütJenme arayışlannda en alttakileri toparlaya-
bilmenin öne çıktığını belirtti. Sendikalann sıcak gün-
deminde kazanılmış sendikal haklan geliştirme değil,
çocuk, kadın emeği sömürüsünü önteme, kuralsızlaş-
ma, kayrt dışı çalıştırmaya karşı önlemlenn olduğunu
belirtti. Türk sendikacılığının ise bu arayışfardan bile
kopuk, 12 Eylül ile gelişen sendikal değerieri yitimne-
nin, yozlaşmanın sancılannı yaşamakta olduğunu söy-
ledi.
Gaye Yılmaz, Seattle, Prag eylemleri ile dikkat çe-
ken küreselleşme karşıtı hareketlerin, örgütlenmenin
gelişimini anlattı. Özellikle sendikal hareketı ıçıne alan
küreselleşmeye karşı çıkmadan, kapitaJizm, emperya-
lizm ilketeri içinde çözüm arayışlanna da değindi. Emek
eksenine oturmamış, olumlu gibi gosterılen, özünde
emek hareketini gerileten gelişmeler arasında AB'nin
Temel Haklar Şartı hazırlıklannı gösterdi. AB'nin yer-
teşik Sosyal Şart düzeninden, başta çalışma hakkı, sağ-
lık, kamu hizmetlerinden yararianma haklan gibi pek
çok konuda geriye gidişfn söz konusu olduğunu açık-
ladı. Bu nedenle Seattle ve Prag'da ağırlığı olmayan
Avrupa sendikacılık hareketinin önumüzdeki protes-
to eylemlerinde var olabileceğine değindi.
Ergin Vıfdızoğlu. Prag ve Seattle'da küreselleşme-
ye karşı örgütlenmelerin değil, onlan harekete geçiren
dünya öjçeğindekı toplumsal binkimin çok önemli oJ-
duğuna işaret etti. Küreselleşmenın ezdiği emek ağır-
lıklı kitlelenn bütün dünyada düzene karşı tepki içinde
oteJuklannı, küreselleşmenin de kendi krizı içinde yavaş-
lamakta olduğunu söyledi. Sermayenin, açıkçası küre-
selleşme olarak rfade edilen emperyalizmin ebedi im-
paratorluğunu korumaya çalıştığını, ama bütün impa-
ratorluklann kaderini paylaşmak durumunda olduğunu
savundu. Tekel sermayesinin yoksul ülkelere ucuz
emek için gitmesi ile, en yoksullann açlık ve işsizlik ne-
denleriyle zengin ülkelerin kapısına dayanmasının her
iki tarafta yaşanmakta olunan çelışkileri büyüttüğünü
anlattı. Hele de çevre tahribatı ile dünyayı yok etmeyi
göze almadan, tekeller için daha fazla büyüme yarat-
manın maddi koşuHannın kalmadığını belirtti.
Metin Aydoğan, zengin - yoksul ülke ve gelir fark-
lılaşmalannın böyutlanna verilerle pek çok ömek ver-
dikten sonra, emperyaYızmm en ileri, aynı zamanda da
en zaytf noktasına ulaşmakta olduğunu söyledi. Bir dö-
nemterfaşizrn ile uygulanabilen ekonomık modeller ve
yoksullaştınnanın, tekellerve emperyalizmin bugün ulaş-
mış olduğu gücün boyutlan, Doğu Bloku'nun da par-
çalanması ile, dünya ülkelerinin bütününde demokra-
si görünümü altında bile dikte ettirilebildiğine değin-
di. Yoksul ülkelerdeki ulusal reflekslerin yok edilişine
karşın, zengin kırtuplaşmasının gerek şirket gerekse
ülke olarak ulusalcı, tekelcı kimliğini saklandığını be-
lirtti. Türkiye ve yoksul bütün dünya için yeniden to-
parlanmanın ulusal çıkarlardan geçtiğini söyledi.
Bergamalılann sözcüsü Oktay Konyar, kendi özel de-
neyimlerinden yola çıkarak emperyalist, emek ve insan
haklan karşrtı gidişi anlattı; eylemleriyle her konuda ca-
nı yananlann birlikteliği ve karşı duruş çağnsı yaptı.
Erneğin Partisi adına söz alan Mustafa Yalçıner, ge-
rek dünya, gerek ülke içinde, emek eksenli, anlamlı si-
yasal, sendikal ve demokratik örgütlenmelerle, hede-
fi emekçiler ve haklan olan küresel saldınya karşı du-
rulabileceğini söyledi. Emeği, insanı hedef almış bu bü-
yük saldınya karşı ancak emek eksenli sınrf mücade-
lesi ile yanıt verilebileceğini savundu.
ÖDP adına söz alan Masis Kürkçügil, küreseJ sal-
dmnın sonuçlannın bütün olumsuzluklan ile yaşanma-
sına karşın, mücadelenin yetersiz kalması gerçeğinin
altını çizdi. Dünyada ve ülkemizde etkili karşı müca-
dele için inandıncı projeler ve bu projeler çevresinde
kenetlenmiş, etkin siyasal partiler, sendikal, demok-
ratik örgütlenmeler eksikliğinin yaşanmakta olduğu-
nun altını çizdi. Emperyalist ölçekteki saldın karş/sın-
da, ulusal refleksle savunmanın, emperyalist gücü
temsil eden silahlı gücün karşısında durabilecek ulu-
sal güç yaratma gibi bir zoıiuğu da içinde banndırdı-
ğınıanımsattı...
Aybar'ın doğum günü toplantısı, dünya ve ülkemiz
emekten yana örgütlenmeleri, aydınlan için henüz ara-
yışlar sayılabilecek tartışmalarla geçti.
sukransoner@yahoo.com
Dünya Cıda Cünü'nde tema
Âçbğın olmachğı biııyıl
ANKARA(AA)-Tanm
ve Köyişleri Bakanı Hüs-
nü YusufGökalp. Dünya
Gıda Günü temasının,
"Açfağmolmadığı binyıl
n
olarak belirlendiğini vur-
gularken "Açhğuı olma-
dığı bin yü, yoksulluk, sa-
vaş, çevresel bozulma ve
aynmcılıktan annmış
binyıl olacaknr" dedi.
Ankara'da Dünya Gıda
Günü nedeniyle düzen-
lenen törene katılan Gö-
kalp, özellikle hayvansal
protein nıketimi konu-
sunda, Türkiye'nin geh'ş-
miş ülkelere göre çok ge-
rilerde olduğunu vurgu-
ladı.
Birleşmiş MilletlerGı-
da ve Tanm Teşkilatı
(FAO) Türkiye Temsilci-
si Dr. Maharaj K. Mut-
hoo da, "Üketer. silahsız-
lannu. ve banş anlaşma-
lan yerine, açhğuı gide-
ribnesiçincakşmalarvap-
sın" dedi. Muthoo, dün-
ya nüfusunun beşte biri-
ni oluşturan zengin kesi-
min, balık ve etin yüzde
45'ini tükettiğini. yoksul-
lann bu tüketimdeki pa-
yının ise sadece yüzde 5
olduğunu anlattı.
Türkiye Tarımcılar
Vakfı Onur Kurulu Baş-
kanı ve Van il temsilcisi
Şcvket Akdemir de "Gü-
nümüz dünvasu insanb-
ğınyaşadığıÛkkorkuolan
açhkkorkusunuhaJenya-
şamaktadır" dedi. Akde-
mir, insanlann gıdalan-
nı çöplüklerden temin et-
melerini "utanç verici"
olarak niteledi. Türkiye
Ziraat Odaları Birliği
(TZOB) Yönetim Kuru-
lu Başkanı Fanık Yücel
de, kadınlann, açhkla sa-
vaşta en ön saflarda yeral-
dığını belirtti.