Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•82 EKİM 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Maden-Sen'in raporunda kurumun 7.5 milyon dolar gereksiz yatırım yaptığı belirtildi
'İSDEMİR haraç ödedi'AKEVBODUR
İSKENDERUN-Maden-Sen tsken-
derun Şubesi'nce hazırlanan tSDE-
MİR raporunda, kurumun 1997-99 yıl-
lan arasında 7.5 milyon dolar gereksiz
yatınm yaptığı ve 1999 yılında da 3.8
milyon dolar "haraç" ödediği öne sü-
riildü. Raporda, 8 yılda 9 genel müdü-
rün değiştiği ISDEMlR'de, yöneticile-
nn "gjdici otmamak için kurumun ÇH
karian yerine 'efendilerinin çıkarlan'
doğrultusunda" davrandığına yer ve-
rildi.
Sendikanın araştırma grubu tarafın-
dan hazırlanan ve özel sayı olarak ya-
yımlanan haber bülteninde yer alan İS-
DEMlR raporunda, Cumhuriyet döne-
minin en önemli yatınmlanndan bin
olan işletmenin, siyasilerin ve yandaş
lobilerin "arpahğT olarak kullanıldı-
ğına yer verildi. Ulkenin en temel eko-
nomik ve sosyal kazanımlanndan biri
olan ISDEMlR'ın özelleştirme adı al-
• Maden-Sen Araştırma Grubu tarafından hazırlanan ve özel sayı olarak yayımlanan haber
bülteninde yer alan ÎSDEMİR raporunda, Cumhuriyet döneminin en önemli yatınmlanndan biri
olan işletmenin, siyasilerin ve yandaş lobilerin 'arpalığı' olarak kullanıldığına yer verildi.
Raporda, ulkenin en temel ekonomik ve sosyal kazanımlanndan biri olan İSDEMlR'in
özelleştirme adı altında talan edilmesine göz yumulmayacağı vurgulandı.
tında talan edilmesine göz yumulma-
yacağının vurgulandığı raporda, "İS-
DEMİR özeüeştirilme kapsamından çı-
kanlmaiıdır. Çünkü, şartnameyi ahcı
fîrmanın istekkri doğrultusunda yeni-
den düzenlemek önce ahlaki bakım-
dan, sonra da hukuki bakımdan müm-
kfln değfldir" görüşüne yer verildi.
Atü bırakılan yaünmlar
ISDEMtR'de, 1997 yılında hafif
profil haddehanesinde ürün kalitesini
yükseltmek ve rekabet gücünü arttır-
mak amacı ile 3 milyon dolarlık,
1999'da ise 4.5 milyon dolarlık kütük
haddehânesinin yakıt optimizasyonu
yatınm harcaması yapıldığı, ancak bu-
gün her ikisinin de atıl bırakıldığının
savunulduğu raporda şöyle denildi:
"Bu iki vaürandan önce, maliyetiönem-
li ölçüde düşürecek çakşma kapsamın-
da kok finn arabalan. kapı kasa temiz-
leme mekanizması. \ üksekfinnlarçan-
sız tepe teçhizan \e çelikhane kütük dö-
küm makiııesine 35 milyon dolarlık ya-
ünm yapmak gerekirdi. Bu yannmlar
yılda 37.5 milyon dolar maliyet düşüşü,
58 bin ton fueloil ve 36 milyon kwh.
elektrik eoerjisi tasarrufu sağUyacaku."
İSDEMlR'in yurtiçinden yılda 3
milyon ton cevher kullandığı ve bunun
ithale oranla yüzde 12 maliyet arttınmı
ile 8.5 milyon dolar ek maliyet yarattı-
ğının da öne sürüldüğü raporda, Türk
bayraklı gemileri korumak adına her
yıl 1.8 milyon dolarlık fazla navlun be-
deli ödendiğine de dikkat çekildi.
ISDEMlR'in kullandığı yerli cevhe-
rin yüzde 40'ının Türkiye Demir Çe-
lik îşletmeleri'ne (TDÇİ) bağlt ocak-
lardan alındığının belırtıldiği Maden-
Sen'in ÎSDEMlR raporunda şu görüş-
lere yer verildi:
"Bir kamu kuruluşu olan TDÇt İS-
DEMİR'den sürekli haraç alnuş ve al-
nıaya da de\ am ctmektedir. TDÇİ,ken-
disine bağh ocaklan müteahhit aracıb-
ğı ile işletmekte, cevher üretimine hiç-
bir katkısı ve cevher kalitesini hileştir-
me doğrultusunda bir çabası olmadan
yüzde 19 konüsvon almaktadır. 1999yı-
fanda İSDEMİR, TDÇİ'ye 3.8 milyon
dolar haraç ödemiştir."
Atamalarda siyasi düşünce ve yan-
daşüğın ön plana çıktığı ISDEMtR'de
çalışma şevk ve heyecanının da yok
edildiğüün vurgulandığı raporda şöy-
le denildi:
"Sektörle hiçbir ilgisi ohnayan yağa-
larve yandaşlar birinci dereceimza yet-
kisrvleen sorumlu mevküere getirümiş;
yıllannıvegençükkrini bu tesislerde bı-
rakan, dürüst onuriu ve liyakath in-
sanlann ya İSDEMİR'İ terk ederek ya
da kabuklanna çekilerek bu kuruma
katküan engeOemniştir. 1992 yıundan
bu yana 8 genel müdür atanmışnr. Ge-
len yönetkiler gidici olmamak için ku-
rumunçıkarlan yerineefendilerinin çı-
karlan doğrultusunda bir tutum için-
de olmuşlar ve yanlı davranmıslardır.
Bu durum iş banşını bozmuş. çalışma
şevk ve heyecanını yok etmiş, zaten var
olan sonınlan daha da biiyük boyutia-
ra getirmiştir.
n
Diyarbakır Cezaevi olayları
Davaya hiçbir
sanık katılmadı
DtVARBAKIR (Cum-
huriyet Bürosu) -10 tutuk-
lunun ölümü ile sonuçlanan
Diyarbakır Cezaevi olayla-
n davasının dünkü dumş-
masına aradan 4 yıl geçme-
sine karşın hiçbir sanık ka-
tılmadı. Oturumda söz alan
müdahil avukatlar, sanıkla-
nn tutuklanmarnası halın-
de cezaevi katliamı dava-
sında ilerleme sağlanama-
yacağını söylediler. Avu-
katlar, yargıçlardan da du-
ruşmaya duyarlı olmalannı
istediler.
Diyarbakır E Tipi Ceza-
evi'nde 1996 Eylül ayında
ı çıkan olaylar sırasında 10
tutuldunun ölümö ile 23 tu-
tuklunun yaralanmasından
sorumlu tutulan 26'sı asker,
39'u polis toplam 65 gü-
venlik görevlisi ile 7 ceza-
evi görevlisinin yargılan-
masına 3'üncü Ağır Ceza
Mahkemesi'nde devam
edildi. 4 yıla yakın bir süre-
dir devam eden davaıun
dün görülen oturumuna da
TCY'nin 450'nci maddesi
uyannca ıdam ıstemiyle tu-
tuksuz olarak yargılanan 65
güvenlik görevlisi ile göre-
vi kötüye kullanmak iddi-
asıyla 2 yıldan az olmamak
üzere hapis ıstemiyle tutuk-
suz yargılanan 7 cezaevi
görevlisinden hiçbiri kaül-
madı.
Duyartılık isteği
Oturumda müdahil avu-
katlanndan Sezgin Tann-
kulu, davanın açılmasından
bu yana geçen sürenin
uzunluğuna dikkat çekti.
Tannkulu "Sanıklann ru-
ruklanması gerekir. Başka
türtü bu davada bir geüşme
gerçekleşmeyecektir. Eğer
davaıun açdma aşamasmda
sanıklar rutuklansaydı, da-
va dosyası büyük bir ilerie-
me kaydedebüinlL Mahke-
me diğer davalarda göster-
diğj hassasiyeti bu davada
da göstermetidir" dedi.
Avukat Mustafa Özer de
daha önceki duruşmalarda
olduğu gıbi dün de sanıkla-
nn tutuklanması gerektiği-
ni belirtti. Mahkeme heye-
tı müdahil avukatlarının ta-
leplerini reddederek yargı-
lamayı erteledı.
T\İMTf*d> \Jd9WtirldfWt AirMniIfWW1fir>rilr Depremin ardından yeniden yapüanan Düzce'de, kamu binalanmn şebir
*S**<,*~*Z y*ZrilWMZU ^ M / / I I M « M L M I l ^ m A
yapdmasıplanıileilgiliolarak Vali Fikret Güven, sNil toplum örgüt-
leri, esnaf odalan st sanayi kuruluşlan ile bir araya gelerek toplantı \apO. Toplantıda srvil toplum örgütlerinin temsilcileri Düzce \alisi Gü-
ven'den, kamu binalanmn son durumu ve >erleştirilnıelerinin nereve \apılacağu hak sahibi esnann yerleşmelerinin nasıl olacağı ve otobandan
Düzce'ye çıkış veriMp verilmeyeceği konulannda bilgi aklılar. Vali Güven, Düzce'de, şehir merkezinde kamu binası yapacak ve veni valiüği ku-
racak bir kanş toprağın bile ounadığuu \urgulavarak "Veniden yapılanma. plan ve projenin dışında olmayacaktır. Valilik binasının nereye v^-
pdacağmı anket sonuçlanna göre btlirleyip karar vereceğiz. Düzce'nin geleceği 250 bin nüfusa göre hazuianacakbr" diye konuştu.
Baykurt ve Kıvılcımlı anıldı• Ölümünün 1. yılında Fakir Baykurt için mezan
başında düzenlenen törene ÖDP lideri Ufuk Uras,
partililer ve dostlan katıldı. Hayatının 22.5 yılını
hapishanelerde geçiren Dr. Hikmet Kıvılcımlı da
ölümünün 29. yılında mezan başında anıldı.
tstanbul HaberServisi- Türk
edebiyatının önde gelen isimle-
rinden şair, öykücü, romancı ve
eğitimci, sendikacı Fakir Bay-
kurt ölümünün 1. yıldonümün-
de Zincirlikuyu'daki, Türkiye
sosyalist tarihinin önderlerinden
Dr. HikmetKiMfcımh da ölümü-
nün 29. yılında Topkapı'daki
mezanlan başında anıldılar.
Fakir Baykurt'un Zincirliku-
yu'daki anma töreninde konu-
şan Eğitim-Sen Genel Başkanı
Alaardn Dinçer, Baykurt'un
emperyalizme, bağımlılığa, fa-
şizme ve eğitimdeki yozlaşma-
ya karşı mücadele ettiğini be-
lirtti. Dinçer. "Onun mücadeJe-
ci ve kararh kişiliğini yaşam fel-
sefemiz için rehber edineeeğiz"
dedi. Türkiye Yazarlar Sendika-
sı Genel Sekreter Yardımcısı
Gencay Güngör de Baykurt'un
romanlan ve öyküleriyle toplu-
ma yol gösterdiğini vurguladı.
Tören, Fakir Baykurt'un kızı
Sönmez Dede ve eğitimcilerin,
Baykurt'un mezanna kırmrzı
karanfiller bırakjnasının ardın-
dan sona erdi. Burdur'un Akça-
köy'ünde 1929 yılında dünyaya
gelen Baykurt, ortaöğrenimini
Gönen Köy Ensitüsü'nde ta-
mamlayarak çeşitli köy okulla-
nnda öğretmenlik yaptı. Anka-
ra Gazi Eğitim Ensitüsü'nü ba-
şanyla bitiren Baykurt, daha
sonra ortaokul ögretmeni olarak
görevine başladı. Şavşat Orta-
okulu'nda öğretmenken bakan-
lık emriyle ders verme yetkisi
elınden alınan Baykurt, 27 Ma-
yıs 1960'tan sonra ise ilköğre-
tim müfettişliğine atandı, 1965
yılında kuruculan arasında bu-
lunduğu Türkiye Öğretmenler
Sendikası'nm (TÖS) Genel
Başkanlığı'nı yaptı. Baykurt.
daha sonra Milli Folklor Ensitü-
sü uzmanhğı, ODTÜ Halkla
tlişkiler ve Yayın Müdürlüğü,
Kültür Bakanlığı danışmanlığı
gibi çeşitli görevlerde bulundu.
Kendi isteğiyle emekliye ayn-
lan ve Almanya'ya yerleşen
Baykurt, 12 Mart döneminde
TOS davasmdan yargılanıp tu-
tuklandı, ancak daha sonra be-
raat etti. Baykurt, ilk romanı
14
Yılanlann Ocü" ile Yunus Na-
di Roman Ödülü'nü (1958).
"Tırpan" ile 1970 TRT ve 1971
Türk Dil Kurumu Roman ödül-
lerini ve 1980 Avni Dilligil Ti-
yatro Ödülü'nü, "Can Parası"
ile 1974 Sait Faik Hikâye Ar-
Y a n l ı ş a l g ı l a m a s o r u n y a r a t t ı
Memur alımımla
form sıkmtısıANKARA (AA) - Devlet Personel
Başkanı Nedim Kurdoğiu, memur
alım sınavına hiç girmeyen ya da
sınavda başansız olan adaylar ile
yeni memur smavı yapıldığını
zanneden çok sayıda vatandasm,
ikinci yerieştirme kılavuz ve
formlarmı alarak sıkınûya neden
olduklannı bildirdi. Kurdoğiu,
ÖSYM'nin geçen yıl yaptığı memur
alım sınavmda 70 ve üzerinde puan
alan adaylann başvurabileceği ikinci
merkezi yerieştirme işleminde,
yanlış algılamalar yüzünden çeşitli
sorunlar ortaya çıktığını söyledi.
Valiliklerle kaymakamlıklarda
oluşturulan özel başvuru bürolanna,
memur alım sınavını kazanan
adaylann yanı sıra müracaat hakkı
bulunmayan vatandaşlann da
geldiğinin tespit edildiğini anlatan
Kurdoğlu şöyle konuştu: "Bac geteo
bügüere göre, hiç smava girmemiş ya
da smava girnuş ama kazanamanuş
vatandaşiar da özel bürolara getip
kılavuz kitapçık ve baş\Tiru formu
ahyormuş. Bazdan da bunun yeni
memur afam anavı okluğunu sanarak
ikind yerieştirme kitapçık ve
formlanndan dörder beşer ahp
gidiyormuş. Biz, en fazla 350 bin
Idşmin başvurabiieceği bu
yerieştirme için 400 bin kılavuz
kkapçığı ve başvuru formu basok.
Buıüann bize maliyeti IS milyon
Braykea vatandaşa 1 milyon tiradan
veretbn dedik. Ama hesapta oimayao
bir durumia karşılaşOk."
Babası, hasta hükümlü için başvurdu
'Füiz Gülkokuer
serbestbıraküsın'tstanbul Haber Servisi -
Akdenizanemisi olan ve
1997'degirdiğı
cezaevinde tedavi
edilemeyen Fffiz
Gülkokuer, ölüm
sınırma geldı.
Dokuz yaşından ben
hasta olan Gülkokuer'in
babası Selahartin
Gülkokuer. kızı Füiz için
cezaevi doktorlannm "Cezaevmde
kalamaz" raporu verdiğini
vurgulayarak kızının cezasının
ertelenmesini istiyor. Aluıteri
gazetesinin Mersin muhabiri Filiz
Gülkokuer, 3 yıl önce tedavi için
gittıği hastanede gözaltına alınarak
tutuklanmış, TTKB üyesi olduğu
Fihz Gülkokuer
savıyla 18 yıl 9 ay ceza
almıştı. Mersin
Cezaevi'nde başlayan
mahkûmiyeti, sağlık
nedeniyle
Adana-Kürkçüler Cezaevi
ve Ulucanlar Cezaevi'nde
devam etmişti.
GebzeCezaevi 'nde
fenalaşınca Bayrampaşa
Cezaevi'ne gönderilen
Gülkokuer hakkında doktorlar
cezaevinde tedavi edilemeyeceğine
ilişkin rapor verdiler. Baba
Gülkokuer, kızuıın fazla bir ömrü
kalmadığını anımsatarak tahliyesi
durumunda dışanda göreceği tedavi
ile kızının yaşamının birkaç ay
uzatılabileceğini söyledi.
mağanı'nı,"Kara AhmetDesta-
m" ile de 1978 Orhan Kemal
Roman Armağam'nı kazandı.
Tiyatroya uyarlanan "Sakarca"
adlı çocuk romanı ise Tiyatro 79
dergisince yılın oyunu seçildi.
Sanatçı aynca "Banş Çöreği''
ile Berlin Senatosu Ödülü'nü
(1984), «Gece yardryası" ile de
Almanya BDI Ödülü'nü (1985)
kazandı. 1999 seçimlerinde
ÖDP'den tzmir ikinci bölge mil-
letvekili adayı oldu. Yazın yaşa-
mma şiirle başlayan sanatçuun
ilk ürünlen TahirBaykurt imza-
sıyla Köy Enstitüleri dergisinde
yayımlandı. Daha sonrapek çok
dergide şiirleri yayımlanan sa-
natçı, 1948'den sonra öyküye
yöneldi. Yaşamboyu öğretmen-
likle yazarhğı yan yana yürüten
Baykurt, Türkiye'nin köy yaşa-
mı üstüne romanlar, öyküler
yazdı. 70 ydlık yaşamında, ya-
rım yüzyılı aşan yazın emekçi-
liğinde 4O'ı aşan yapıt veren ve
"parmaklanm durana kadar
yazmaya devam edeceğun" dı-
yen Baykurt için "engeDeri aş-
makve hayan değiştirmek sana-
nn görevi" idi. Fakir Baykurt,
pankreas kanseri tedavisini gör-
düğü Almanya'nın Essen ken-
tindeki üniversite kliniğinde ya-
şamını yitirdi. Baykurt'un naaşı
12 Ekim 1999 yılında Türki-
ye'yegetirildi, 14Ekim 1999'da
Türkiye Yazarlar Sendikası
önünde düzenlenen törenden
sonra Zincirlikıryu Mezarh-
ğı'nda toprağa verildi.
Türkiye sosyalisttarihinin ön-
derlerinden Dr. Hikmet Kıvü-
cunh da ölümünün 29. yılında
Topkapı'daki mezan başında
anıldı. Törene, özgürlük ve Da-
yanışma Partisi Istanbul ll Örgü-
tü, Sosyalist tktidar Partisi yöne-
ticileri ve Devrimci Mücadele
dergisi çalışanlan katıldı.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Nobel ve Bilim
Bu yıl Nobel ödülleri, sokaktaki insanın da so-
nuçlannı doğrudan kavrayabileceği ve hayatın-
da izleyebileceği konulara verildi. Nobeller, bili-
mirı sadece insan hayatında değil, toplumsal ve
ekonomik hayatta yaptığı büyük değişiklikleri ve
bazen de açtığı devrimci evreleri bize anımsat-
ması bakımından önem taşıyor.
Bugün Nobel ödülleri alan çalışmalar üzerine
kısa bilgiler vereceğim:
NOBEL T1P ÖDÜLÜ
Bu ödül, yaşlılıkta ortaya çıkan Parkinson has-
talığına beyindeki dopamin maddesinin azalma-
sının yol açtığını ortaya çıkaran Isveçli Arvid
Carlsson (Farmakolog - Göteburg Üni.) ile
Amerikalı bilimciler Paul Greengard (Moleküler
ve hücresel biyoloji- Rockefeller Üniversitesi,
New York) ve Eric Kandell'e (Nörobiyolog- Co-
lumbia Üni. New York) verildi. L-Dopa maddesi-
nin hastalara verilmesiyle en azından Parkinso-
nun bazı belirtileri ortadan kaldınlıyor.
Beynimizde 100 milyardan fazla sinir hücresi
var. Bu hücreler, çok karmaşık sinir iplikçileri
ağıyla birbiriyle ilişki içinde buîunur. Sinir hücre-
leri arasında bilgi alış-verişi birbirinden farklı
kimyasal iletici maddelerle yapılır. Bilgi / sinyal
iletimleri sinaps denen temas noktalannda ger-
çekleşir. Bir sinir hücresi, ağ içindeki binlerce si-
naps aracılığıyla diğer sinir hücreleri ile ilişki için-
dedir.
Peki hangi keşfe Nobel verildi?
Bu bilimciler, çeşitli sinir hücreleri arasında
çok özel bir haberteşme türünü buldular. Bu bil-
giyle, insan beyninin normal çalışma biçimi bir
açıdan iyice anlaşıldı ve aynı zamanda bu ha-
berleşmeyi sağlayan dopamin maddesinin azlığı
veya yokluğunun ise sinirsel ve fiziksel hastalık-
lara yol açtığı bulundu. Buradan yola çıkılarak
ilaç tedavisi geliştirildi.
Bu dopamin maddesi, bizim hareketlerimizi
denetlememizi sağlıyor. Parkinsonlu hastalarda,
dopamin eksikliği nedeniyle el trtremeleri olur ve
hareket kontrolü azalır.
Arvid Cartsson bu maddenin dopamin oldu-
ğunu ve bunun beyindeki etki mekanizmalannı
buldu. Paul Greengard, dopaminin beyindeki
etkilerini keşfetti ve aynca beyindeki birçok ha-
berleşme maddesini buldu. Eric Kandell ise si-
napslann etkililiğinin nasıl değiştirileceğini orta-
ya çıkardı.
Gördüğünüz gibi üç bilim adamı belki de on-
yıllarca göznuru dökerek beyinde bir mekaniz-
mayı açıklığa kavuşturdular. Bu temel bilimsel
çalışmalar olmazsa, neyin nasıl çalıştığı anlaşıl-
maz ve... çareler bulunamaz.
FİZİK ÖDÜLÜ
Bugün kullandığımız enformasyon teknolojile-
rinin geliştirilmesinin temellerini atan bilim insan-
lan arasında fizik ödülü paylaştınldı. Daha özet-
le; hızlı transistörlerin, lazer diyodlann ve enteg-
re çiplerin geliştirilmesinde, Nobel kazanan bu
bilim insanlan başrol oynadılar.
Nobel'in ilk yansı Rusya'dan Zhores Arferof
(Duma'da komünist milletvekili!) ile ABD'den
Herbert Krömer'e verildi.
Ne buldular?
Yüksek hızlar ve optoelektronik için yan ilet-
ken hetero yapılan geliştirdiler. Bugünkü dünyayı
saran internet ağı (ve giderek cep telefonu vb.
gibi haberieşme araçlan ve cihazlan), variıklannı
bu bilim insanlann hızlı bir iletişim ortamını, mik-
roelektronik parçalan geliştirmelerine borçludur.
Lazer diyotlar sayesinde de fiber optik kablolar-
dan binlerce bilgiyi internet üzerinden gönder-
memiz mümkün oldu.
Nobel ödülünün diğer yarısı ise ABD'den
Jack Kilby'ye verildi.
Kilby entegre çipleri bulan adam. Bu buluş
sayesinde mikro elektronik aldı başını yürüdü ve
bugününün bütün modern teknolojisine babalık
yaptı. örneğin bilgisayariardaki hızlı işlemcileri
buna borçluyuz. Tıpta teşhis koyan elektronik
araçlanndan tutun, uzaydaki araçlann topladık-
ları yüzbinlerce bilginin işlenmesi bu sayede
gerçekleşiyor. Bugün saatlerimizden tutun, oto-
lann kumandasına kadar hemen her şeyde mik-
roçipler kullanılıyor.
KİMYA NOBEÜ
Kimya Nobeli de üç bilimci arasında paylaştı-
nldı. Alan Heeger (Amerika), Alan MacDiarmid
(Amerika) ve Hideki Shirakavva (Japonya). Bu
bilim insanlan da plastiklerin elektrik geçirgenliği
üzerine başanlı çalışmalar yaptılar. Yakın zama-
na kadar plastiklerin, metaller gibi elektrik geçir-
medikleri / iletmedikleri biliniyordu.
Bu bilim insanlan plastiklerin yapısında deği-
şiklikler gerçekleştirdiler ve onları iletken hale
getirdiler.
•••
Nobel ödülleri konusunda çok daha ayrıntılı
bilgiyi öbür cumartesi günü Cumhuriyet Bilim
Teknik'te okuyacaksınız.
Burada, bilsek bile yine de birkaç nokta üze-
rinde durmak gerek:
• Nobel ödüllerini bilimde, teknolojide ileri ül-
keler ve bu ülkelerde çalısan bilim insanlan ka-
zanıyor.
• Nobel ödülü kazanmak için bilim ve tekno-
lojiye önem vermek, araştrma-geliştirmeye para
ayırmak gerekir.
• Nobel sadece bir ttibar demek değildir. No-
bel getiren çalışma, yukanda gördüğünüz gibi
sanayide, teknolojide, elektronikte, haberleşme-
de vb. sayısız alanda büyük dönüşümleri de be-
raberinde getinmektedir.
• Büyük dönüşümler demek, ekonomik güç-
lülük demek. Refah ve yaşam standartlarının
hızla yükselmesi demek.
Bugün refah ülkelerinin ekonomilerinin teme-
linde de bu büyük buluşlar, yani bilim ve tekno-
toji yatıyor.
Bunu anlamayan ülke, piramidin attlannda sü-
rünmeye mahkûm.
obursali@bilimmerkezi.org.tr
Zerafet ve sağlık negüzel
Fazla kilolanaız için
KİLO KONTROL MERKEZİ
19 Mayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL
Tel:(0212)212 0707(pbx)
Faks:(0212)2126835