Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 OCAK 2000 SALI
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
Herkesin Keyfi Yerinde
Hep aynı şey, iki kişi dunjyor. Biri sağda, bir
solda. Birde ben vanm. Ama neredeyim biimi-
yoaım.
Daha doğrusu kaç kişi olduğunu da tam bil-
miyorum. Evet üç kişi var, ama biri başkası iki-
s'i de benim galiba.
Siz hiç rüyanızda, hem siz hem başkası.. hem
siz hem o olmadınız mı?
Frenklerin dedoublement du personnalite de-
dikleri durumun, uykudaki somut, biraz açıkla-
namaz.. biraz şaşırtıcı.. biraz da sıkıcı durumu-
nu ben çok yaşadım.
O üç kişi duruyor orada. Biri sağda, biri soN
da.. öbürü ise nerede bilmiyorum.
Nerede olduğu belli olmayan, yani ben, o ki-
şiden adını verene, yani öbür ben olmayana,
"hah işte böyle, adını söyleyeceksin, kim oldu-
ğunu anlatacaksın, böyle olacak, kendini giz-
lemeyeceksin!" diyorum.
Ama hep bu.. bir kez, beş kez, on kez.. takıl-
mış plak gibi aynı şey sürüyor...
Sağ tarafım, üstüne yatmaktan ağrıyor. Ken-
di kendime "sola dönmeliyim" diyorum.
Dalıyorum, o üçüncü kişiye sesleniyorum çı-
kışarak, "hah işte böyle"...
Biraz kendimegelir gibi oluyorum, kendi ken-
dime: "sola dönmeliyim"...
Sola dönmek, ama nasıl? O anda Boğaz'ı yü-
zerek geçmekten daha zor.
Telefonlar çalıyor, önce evin telefonu, sonra
cep telefonu.. beynimi nafile tokmaklıyoriar...
Kestiremediğim bir zaman süresi sonunda,
kuruyan damağımın ve boğazımın hali dayanıl-
maz hale gelince, başucumdaki suya uzanıyo-
rum... Sonra büyük bir çaba ile sağdan sola
dönüyorum ve hemen dalıyorum. Yine o adam,
o üç kişinin ben olmayanı...
•••
1999'un son günlerini ağır bir grip yüzünden
böyle geçirdim. Salondaki gazeteler, dünyanın
öbür ucu kadar uzakta. Yenmeyi boşuna bek-
leyen bir kâse çorba ve yoğurt mutfakta.
2000'e, sırtımdaki ürpertileri birazcık kovala-
yıp yerini almış terie bu kez oturarak, tv ekran-
lannda milenyumun dünyadaki karşılanışını iz-
leyerek girdim. Masanın üstünde ümitle açıl-
mış, ama içilememiş bir bira şişesi...
Elli yıl önce her şeyi düşünmüş olabilirim. A-
ma 2000'i böyle karşılayacağımı, böyle düşle-
yebildiğimi hiç sanmıyorum.
Yaşam bu, her şey önceden planlandığı gibi
olmuyor.
Peki ama acaba 2000'lere nasıl bakmalı?
Onun anahtan, 1900'lere nasıl baktığımızda
yatıyor.
i Yaşamdan ne beklemişiz, geleceğe yönelik
olarak neler bekliyoruz, nasıl bir çevre, ülke ve
insanlık istemişiz, nasıl bir şey istiyoruz? Deği-
şimi ne kadar kavnyoruz?
Bütün bu sorular bizim ikibinlere bakışımızı
oluşturacak.
• • •
lyice kendime gelince dağ gibi biriken gaze-
telere hamle ediyorum. Renk renk, çeşit çeşit,
mezhep mezhep gazeteler....
Birden içim açılıyor. Görüyorum ki herkesin
keyfi yerinde.
Niyet mektubu ile ekonomi düzelmiş.. 1 yıl-
da demokrasi, 2, bilemedin 3 yılda ekonomi
düze çıkacak. Yepyeni bir Türkiye bir anda da-
ha insancıl, daha çağdaş, daha demokrat. Clin-
ton konuşalı beri Türkiye büyük bir bölgesel
güç, Balkanlar'dan başlayıp Kafkaslar'a, taa
Orta Asya'ya uzanan...
Ekonomi.. tamam; Avrupa.. oldu say; sosyal
sorunlar. o kadardaönemli değil; enflasyonca-
navan.. can çekişiyor; yakında bir fiskeyle can
verecek kış sineğine dönüşecek, her yerde u-
mut, parlak gelecek...
Gazetelerin renkli sayfalanndan hep bu umut-
lar fışkınyor. Renkli ekranlardan, liderier mutlu
yannlar fısıldıyor. Çok şükür 1999 da bitti.
Uğursuzluk ondaydı. O 1999'da.
1999 da öldü, yaşasın 2000!..
Çok şükür çok. Evet herkesin keyfi yerinde.
Gecikerek de olsa milenyumunuzu kutlanm
ben de..
Ocalan'ın dosyası
Başbakanlık'a geldi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bfirosu) - Abduüah
Ocalan hakkındaki ölüm
cezasma ilişkin dosya
dün Adalet Bakanlığı ta-
rafından Başbakanlık'a
gönderildi.
Hükümet ortagı parti-
lerin liderleri tarafindan
gerçekleştirilecek zirve-
de ahnacak karann ardın-
dan dosya hakkında ya-
püacak işlem netliğe ka-
vuşacak.
Adalet Bakanı Hikmet
Sami Türk, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı'ndan yılın son günü
gönderilen Öcalan dos-
yasının dün Başbakan-
lık'a iletildiğini bildirdi.
Dosya, hükümet Avnıpa
tnsan Haklan Mahkeme-
si (AÎHM) karannın bek-
lenmesini kararlaştınrsa
Başbakanlık'ta tutula-
cak.
Dosya TBMM'ye
gönderilirse, Anayasa ve
Adalet Komisyönu'nda
ele alırup yasa tasansına
dönüştürüldükten sonra
TBMM Genel Kuru-
lu'nda oylanacak. Genel
kurulda yapılacak oyla-
ma sonucunda ölüm ce-
zasuun infazı kararlaştı-
nhrsa yasa onay için
Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel'e sunula-
cak. Demirel, yasayı
onaylarsa Resmi Gaze-
te'de yayımlanacak olan
karar Ankara DGM Baş-
savcıhğı'nm belirleyece-
ği bir tarihte infaz edile-
cek.
10.5 ayda tükenen
yargısûreci
Ocalan'ın 16 Şubat
1999'da Kenya'da yaka-
lanarak Türkiye'ye geti-
rilmesinin ardından yar-
gılama süreci, Ankara
DGM Cumhuriyet Baş-
savcılığı'nın ölüm cezası
istemiyle açtığı dava ile
başladı.
31 Mayıs'ta tmralı
Adası'nda kesintisiz ola-
rak yargılanarak, ölüm
cezasına çarptınldı. Yar-
gıtay Cumhuriyet Baş-
savcılığı'nın Öcalan'ın
karar düzeltme istemini
reddetmesiyle iç hukuk
yollan tamamlandı.
Merkez yürütme kurulunda 'Kürt sorunu' ile ilgili saptamalar güncelleştirilmeye çalışılacak
CHP Kürt raporıı hazırlıyorMUTLU SERELİ
ANKARA - CHP Merkez Yönetim
Kurulu (MYK), 6 Ocak'ta özel gün-
demle toplanarak "Kürt sorunu"nu gö-
rüşecek. CHP yönetimı. AbduDah Oca-
lan'ın yakalanmasından sonra gelişen
veTürkiye'nin Avrupa Birliği'ne(AB)
aday üye olmasıyla yeni bir boyuta ula-
şan süreçte, Kürt sorununa bakışını ve
bu konuda daha önce yaptıgı çalışma-
lan güncelleştirerek kamuoyuna sun-
ma karan aldı. CHP, TBMM'deki sağ
partilerin bu konuyla ilgili olarak bu-
gün "zoranluolarak" geldikleri nokta-
yı yıllar önce dile getirdiğini vurgula-
mayı hedefliyor.
CHP Genel Başkam Altan Öymen,
diğer tüm siyasi partilerin gözardı erti-
| i dönemlerde CHP'nin Kürt sorunu-
nun üzerine cesaretle gittiğini anımsa-
tarak, "Bir lasun partikr, bizim o za-
man söyledilderimize ancak kenann-
dan değinme noktasına geldikr" dedi.
Öymen, inandırıcı olmadıklanru vur-
guladığı TBMM'deki sağ partıleri "sfc>-
ganahk
r>
la suçladı.
CHP Parti Meclisi 'nin (PM), 26 Ara-
lık 1999 tarihli toplanüsında yaklaşık 4
saat süreyle tartışılan "Kürt sorunu",
6 Ocak Perşembe günü gerçekleştirile-
cek MYK'de özel gündemle ele alına-
cak. MYK, 12 Ocak'ta ise tüzük deği-
şikliği hazırlıklanm ele alacağı özel
gündemli bir toplanrı yapacak.
Çahşmalar güncelleştirilecek
PM'nin karan doğrultusunda, "De-
mokratildeşme sorunu"nu değerlendi-
recek olan MYK'nin, bu kapsamda
Kürt sorunu ile ilgili olarak daha önce
yapılan çalışmalan güncelleştireceği
bildirildi.
PM'de, "Bir komisyon oluşturul-
sun", "Bölge insanlanyla görüşmeler
yapdsm", "Yeni baştan bir çahşma yü-
rütûbün'" önenlen dıle getınldı. ancak
CHP'nin bu konuyla ilgili olarak daha
önce çok önemli çalışmalar yaptığı ve
savunduğu görüşlerinde değışiklık ol-
madığı belirtilerek, bu önerilere karşı
çıkıldı.
"Sağ partüer, bizim yıDar önce savun-
duğumuz noktaya gehŞoriar. Biz onla-
nn arkasına takılmayalım. Önde gide-
Km" görüşlen dıle getinldi. PM, partı-
nin bu konuda daha aktif rol oynaması
gerektiği görüşünü benimsedi.
• Genel Başkan Altan Öymen, sağ partilerin AB'ye adaylık sürecinde 'zorunlu
olarak' geldikleri noktayı eleştirdi ve 'Bazı partiler CHP'nin yıllar önce
söylediklerine kenanndan değiniyorlar' dedi.
Bu konudaki sorulanmızı yanıtlayan
Öymen, MYK toplantısmda demokra-
tikleşme sorununu tüm başlıklanyla,
enine boyuna ele alacaklannı söyledi.
Türkiye'de terörün eski dönemlerde-
ki gibi etkin olmadığına dikkat çeken
Oymen, sorunlara çözüm bulmak, so-
ğukkanlılıkla tartışmak için uygun bir
zemin bulunduğunu belirtti. Öymen,
şöyle devam etti:
-Biz bu konuda ilk defa olarak, siya-
si partiler daha bu konulann üstüne git-
meye hiçbir şekilde cesaret edememiş-
ken cesaretle gtemiş olan partiyiz. Oza-
man söylediklerimize bir kısım partiler
ancak kenanndan değinme noktasına
geldüer. Oradaki sorunlan flk betirten
partiyiz. Dunımu yeniden gözden geçi-
receğiz. Mecüs'teyapıbnası gereken ba-
zı yasa değişüdikleri var. Terörie Müca-
dele, Ceza Kanunu'nun 312. maddesi,
Hükümet zirvesi 12 Ocak'ta toplanacak
Ocalan'ın kaderi liderlerdeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AbduDah Ocalan'ın kesınleşen ölüm
cezasına ılışkın dosyanın Başbakanlı-
ğa iletilmesinin ardından hükümet or-
tağı parti liderleri, 12 Ocak Çarşamba
günü bir araya gelerek bundan sonraki
süreci belirleyecekler. Başbakan Bü-
lent Ecevit, Avrupa Insan Haklan Mah-
kemesı (AİHM) karanmn beklenme-
sini isterken dün akşam partili bakan-
lann da karılımıyla başkanlık djvanı
toplantısmda saatlerce Ocalan'ın du-
rumunu tartışan MHP, sorumluluğun
hükümet ve TBMM'nin üzerinden aül-
ması için dosyanın TBMM'ye gönde-
nlmesı yönündekı görüşünde ısrarcı
olacak. Konuyu hükümet sorunu yap-
mamayı da kararlaştıran MHP, dosya-
nın ancak Meclis aşamasından sonra
Cumhurbaşkanlığı'nda bekletilmesini
ısteyecek. ANAP'ın da dığer ortakla-
nn alacağı karara muhalefet etmeye-
ceği kaydedildı.
DSP, TBMM'ye sevk edilmesi duru-
munda muhalefet partilerinın baskısıy-
lagenel kurula indirilme tehlikesıni göz
önüne alarak dosyanın Başbakanlık'ta
bekletilmesini istiyor. ANAP'ın da D-
SP ile hareket edeceği belirtilirken bu
konuda tek farklı sesin MHP'den gel-
mesi bekleniyor.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şev-
ket Büient Yahnki, daha önceden yap-
tığı açıklamada. dosyanın Başbakan-
lık'ta bekleOlmesı yönünde bir karara
vanlmadığuu belirtirken idam karan-
nın Meclis'te oylanması olanağının sağ-
lanması gerektiğini söyledi AIHM'nin
"idam karannı ertekvür dedıgini an-
latan Yahnici, şu görüşlen dile getirdi:
"İdam karan süreç olarak bitmiş de-
ğü. Kesin hükümdür, >argı karan şek-
lindedir. \argı karannın hukuk dilin-
deki adı kesin hükümdür, ama idam ol-
duğu için kesin hükmün mudaka Mec-
bs'te görüşüimesi \e mlanması gerekir.
Ha idam karannı \crin.in. sonra şu ya
da bu şekilde davranırsm o ayn bir şe>.
Ama AİHM karannı Yargrta) safhasuı-
da mı bekkrsio, Meclisten çıkmış saf-
hasmda mı beldersin o ayn bir şey. Böy-
le bir sorumluluğu. bekleme sorumhılu-
ğunu hükümetin üstienmemesi lazım."
Bu konunun bir ıç sorun olduğunu,
bu ıç sorunun da Türkiye'de tartışılaca-
ğını kaydeden Yahnici, halkın bu nok-
0
\
tada siyasileri yargılayacağmı söyledi.
MHP'ü Devlet Bakanı Şuayip Uşen-
mez de Ocalan'ın asılması gerektiğini
savundu. Öcalan konusunun koah'syon-
da bir çatlağa neden_olmayacağını dile
getiren Üşenmez, "Ocalan'ın boynuna
yağfc urgan geçJriimelL Ocalan darağa-
cma geriimeM. MiDet bunu istiyor" gö-
rüşünü dile getirdi.
DYP Grup Başkanveküı lurhan Gû-
ven, dosyanın Mecüs'e getirilmesi ge-
rektiğini belirtirken hükümetin AİHM
karannın beklenmesi yönünde bir süreç
başlattıgını kaydetti. DYP Genel Baş-
kan Yardımcısı MenmetSağiam da, Av-
rupa Konseyi ükelennın hemen hemen
tamamında ölüm cezasının kaldınldığı-
na işaret ederek Türkiye'nin de bu kon-
seyin bir üyesi olduğuna dikkat çekti.
MHP Genel Başkam Devlet Bahçeü
başkanlığında dün akşam saatlennde
toplanan başkanlık drvanmda Öcalan
konusu tartışıldı. 3.5 saatsürentoplan-
tmın ardından açıklama yapan Genel
Sekreter Yardımcısı SaitGönen, lider-
ier zirvesinde MHP'nin görüşlerinin
net olarak ifade edilmesirun kararlaş-
tınldığuu söyledi. Bahçeh, liderier zir-
vesinde Türkiye'nin bir hukuk devleü
olduğunu ve yargı süreciyle ilgili pro-
sedürün sürdürülmesi gerektiğini be-
lirtıp dosyanm Meclis'e gönderilerek
sorumluluğun hükümetin ve TB-
MM 'nın sırtından atılması yönündeki
görüşünü savunacak. MHP, Ocalan'ın
dosyasuun Meclis'ten sonraki aşama-
da, Cumhurbaşkanlığı'nda bekletılme-
sini isteyecek.
idam cezasının kalduılması dahiL Ön-
ce MYK değeriendirecek, sonra bir ça-
hşma grubu kurulabihr. Şubat ayından
başlayarak da böigede toplantılar yap-
mayı planlıyoruz."
Son dönemde, sağ partilerin konuy-
la ilgili bazı tespitlerini kamuoyunda
açıklamaya başladıklanna dikkat çeken
Altan Oyînen, "Sağ partilerin söyledik-
leriinandıncı değiL Onlar slogan soylü-
yoriar. Biziseslo^n peşinde değihz. On-
lann Kürt sorunu ile ilgili söyledikleri,
bizim çok eskiden beri söylediğüniz,
'Günaydm' denecek şeyler" diye ko-
nuştu.
Oymen, MYK'nin çalışmasının da-
ha sonra parti görüşü olarak kamuoyu-
na açüdanacağını bildirdi.
CHP Genel Sekreter Yardımcısı Be-
kir Yurdagûl, CHP'nin Kürt sorununa
bakışında bir değişiklik olmadıgıru, an-
cak Abdullah Öcalan'm yakalanmasm-
dan AB'ye aday üyeliğe kadar gelen
süreçte yaşananlann bazı konulann
güncelleştirilmesinı gerekli kıldığım
vurguladı.
'Tarüşmaya açacağız'
Bu konuda bilgı bırikimi, deneyimi
ve çok sayıda çalışması olan tek parti-
nin CHP olduğunu kaydeden Yurdagûl,
bunlann doğruluğunun da kanıtlandı-
ğmı söyledi.
Yurdagül, Kürtçe yaym, eğitim, bo-
şalölan köylerin yeniden açılması, hay-
van pazarlannm açıhnası, koruculûk
sisteminin kaldınlması gibi konulan
yeniden tartışmaya açacaklannı belir-
terek, "Yıllar önce yapbğuruz tespitkri
yeniden haürlatmak ve hükümete uya-
n göre\inüzi yapmak istiyoruz. Bölge
halkını potansiyel terörist gibi görme
ahşkanhğuıdan artık vazgecilmettdir.
Bu sorunu sadece Diyarbakır'da değil,
Türkiye'nin her yerinde çözeceğiz" de-
di.
MYK üyesi Fuat Çay da, CHP'nin
Güneydoğu sorununa bakışmın belli
olduğunu vurgularken şunlan söyledi:
"Ancak yeni bir dönemde, AB'ye gi-
riş süreci içinde, PKK terörünün yok ol-
duğu bir ortamda bu görüşü somut ola-
rak ortaya koyma zorunluluğu ortaya
çıktı. tnsan haklan ve demokrasi ön pla-
na çıkryor. Bu CHP'nin temel felsefe-
sidir.Zoriama ounadan bunu gerçekleş-
tirebilecek tek parti CHPdir. Bunu
diğer partiler yapamaz." ,.
Örgüte dış destek sürüyor. Iran, K.Irak, Rusya ve Ermenistan'da 4-5 bin terörist bulunuyor
PKK'nin yeni merkezi ErivanANKARA (Çumhuriyet Bûro-
su) - Abdullah Ocalan'ın yakalan-
masmm ardından 7. Olağanüstü
Kongre çalışmalaruıı sürdüren te-
rör örgütü PKK'ye Rusya, Erme-
nistan ve Iran'nı desteğinin sürdü-
ğü bildirildi. Istihbarat birimleri,
Rusya ve diğer Kafkasya ülkele-
rinde eğitimlerini alan örgüt mili-
tanlarının Ermenistan üzerinden
Iran'a, oradan da Kuzey Irak'a ge-
çiş yapnklannı, örgütün Kafkasya
Merkezi'nin Erivan'da faaliyet gös-
terdiğini belirledi. Ermenistan'ın
Gürcistan'daki PKK faaliyetlerine
canlılık kazandırmayı amaçladığı,
kendi ülkesinde de 300 militanın
Ermeni subaylar eşhğinde eğitil-
mesine izin verdiği kaydedildi.
tstihbarat birimlerince hazırla-
nan bilgı notunda, Ermenistan'ın
PKK'ye örtülü desteğini sürdürdü-
ğü, örgüt militanlanna bannma ve
eğitim imkânı ile lojistık destek
sağladığı belirrilerek, "Teröristle-
rin, Yunanistan, Gürcistan, Rusya
Federasyonu ile örgütün sözde Baş-
kanhk konseyi bölgesine aktanl-
malarmda önemli rol oynadığı tes-
ph ediimiştir" denıldı.
Istihbarat bilgi notunda. Erme-
nistan Parlamentosu'nda meydana
gelen olaylann ardından örgütün
bu ülkedeki faaliyetlerini kısa bir
süre askıya aldığı, belli bir süre
geçmesinin ardından bu ülkedeki
çalışmalanna yeniden başladığı
kaydedildi. Erivan'daki büronun
Kafkaslar genelinde örgüt faaliyet-
lerini yürüten merkez konumunda
olduğu belirtilen bilgi notunda, Er-
menıstan'm Gürcistan'daki PKK
faaliyetlerini canlandırmak için bu
ülkede Kürtçe yayın yapan radyo
ile Glavje gazetesine niaddi yardim
yaptığı, Yezidileri PKK'ye katıl-
malan yönünde teşvik ettiği vur-
gulandı.
Ermenistan'ın milli günü nede-
niyle Avrupa Konseyi nezdindeki
temsilci tarafindan düzenlenen re-
sepsiyona sözde Kürt Parlamento-
su üyelerinden Musa Kavak ile Ni-
zamettin Toğuç'un da katıldıklan,
bu ülkedeki PKK'lilerin dışişleri
ve içişlen bakanlıklan yetkiüleriy-
le çok rahat görüştükleri belirtilen
bilgi notunda, şöyle denildi:
" Ermenistan'daki teröristJerin
yeni kamplar açmakiçin yaptığı gi-
rişimlerin olumlu sonuç verdiği.
Ekim- Kasun 1999 döneminde üç
kamptn açıküğk kamp sayısuun 8'e
ulaşüğu bu kamplarda toplam 300
militanın eğitim gördüğü, 8 Erme-
ni subayının PKK'lilerin eğitimine
kaakhğı, Ermenistan tarafindan
Ocalan'ın avukatları müvekkilleriyJe görüşemedi
'AIHM'ye ek başvuru yapacağız'
GEMLİK (AA) - Ankara 2 No'lu DGM tara-
findan hakkında verilen ölüm cezası Yargıtay 9.
Ceza Dairesi'nce onanan sanık Abdullah Oca-
lan'ın 4 avukatı, elverişsiz hava koşullan nede-
niyle dün Imrah Adası'na gidemedi.
Gemlik'e dün sabah saatlennde gelen avukat-
lar Hatice Korfcut, trfan Dûndar, Ahmet Avşar ve
Aydm Oruç, Ilçe Jandarma Bölük Komutanlı-
ğı'nda bir süre hava koşullannın düzeünesini bek-
lediler. Dündar, gazetecilere yaptığı açıklamada,
müvekkillerinin atüğı adunlann hem toplum hem
de devlette ciddi bir yumuşama havast yarathğı-
nı savunarak "Bu havanın sûnnesi için idarmn
beldetiunesi çok iyi olur" dedi.
Müvekkilleri açısmdan iç hukuk yollanmn tü-
kendiğmı anlatan Dündar, AlHM'ye yeni bir baş-
vuru yapacaklannı ve bunun hazu-hklanmn sona
ermek üzere olduğunu söyledi. Avukatlar, yakla-
şık 45 dakika süren beklemenin ardından, Gem-
lik'ten aynldılar.
örgüte yapılan sflah sabşuun ve hi-
besinin devanı ettiği anlaşdmıştir."
PKK'nin Ermenistan'da 3 dergı
yayımladığı, Erivan'daki Kürdolo-
ji Enstitüsü'nde PKK'lilerin görev
yaptığı kaydedilen bilgi notunda,
"Ermenistan'm, içinde bulunduğu
siyasi ve ekonomik sıkumlann yo-
ğunhığu, Türkiye'ye her alanda
muhtaç oluşu dikkate aluıdığında,
bu ülkenin örtülü bir şekilde de ol-
sa terör örgütünü desteklemesi bü-
yük bir nata olarak değerlendirü-
mekte, Türidye'nin dostiuğunu ar-
zulayan bir Ermenistan'uı bugün-
kü durumundan iyi bir noktada
olacağı beürtümektedir" denildi.
tran'ın Türk sınırma yakuı böl-
gelerdeki kentlerde bulunan PKK
hastanelerinin varhğuıı koruduğu,
bu ülkedeki Kürt kökenlilenn ör-
güte katılmalan yönünde teşvik
edildikleri kaydedildi.
Istihbarat birimleri, Öcalan'm
Türkiye sınırlan dışına çekilme ta-
lknatının ardından îran, Kuzey I-
rak, Kafkaslar ve Rusya'da 4-5 bin
arası militanın bulunduğunu belir-
ledi. Istihbarat birimleri, yurtiçin-
de kalan militan sayısını da 500-
550 olarak saptadı.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Yılbaşından önceydi, doğum
günleri üzerine konuşuyorduk.
Cumhuriyet'in Yurt Haberieri
Şefi Mehmet Faraç, "Ağabey,
benim doğum günüm 1 Ocak,
ben her yılbaşı kendi doğum
günümü de kutluyorum" dedi.
Hepimiz gülmeye başladık. Bi-
liyorduk ki, Türkiye'de bizim
Mehmet gibi milyonlarca insa-
nın kimlik cüzdanında doğum
günü 1 Ocak yazıyor. Meh-
met'e sormaya devam ediyo-
ruz: "Kaç kardeşsiniz?", cevap
"Dokuz kardeşiz, sekizimiz yıl-
başında doğmuşuz. En küçük
kızkardeşimi ise ben s/rf bizim
dunjmumuza düşmesin diye,
gidip doğoı şekilde doğum gü-
nünü yazdırdım."
Mehmet Faraç, 1965 do-
ğumlu. 1985 yılında Kütahya
Hava Er Eğitim Tugayı'nda as-
keriiğini yapmış. O dönemin O-
cak doğumlulan Aralık celbiyle
askere gelmişler Gelenlerin ço-
ğu da Mehmet gibi Urfalı ve 1
Ocak 1965 doğumlu. Bir sabah
sayımında alay komutanı albay,
yeni askerieri karşısına dizmiş
Ne Zaman Doğduğu Bilinmeyenler...
ve başlamış söylenmeye: "He-
piniz, görijldüğü kadanyla yıl-
başı gecesi doğmuşsunuz.
Hemalde annelerinizle babala-
nnız aynı saatte yatağa ginrıiş-
ler, aynı gün ana rahmine düş-
müşsünûz. Bu ne tesadüf..."
Mehmet Faraç, bir yılbaşı ge-
cesi doğmanın sıkıntısını bir
ömür boyu taşıyanlardan: "Ara-
da bir anneme soranm, ne za-
man doğdum diye. O da bana
cevap verir: 'Oğlum sen doğ-
duğunda trampet çalıyordu.'
Trampet demek resmi bayram
demek. Ben de ne zaman res-
mi bayram töreni olsa, acaba
bugün mü doğdum diye düşü-
nürüm. Ama bugüne kadar
hangi bayramda doğduğumu
da saptayabilmiş değilim. Biz
sekizkardeş, habire hangi gün-
de, hangi ayda doğduğumuzu
saptamaya uğraşır dunınjz."
Bir kimsenin doğum günü-
nün belli olmamasının onda ne
gibi sıkıntılara yolaçtığını, şehir-
lerde doğmuş, kaydı doğru ya-
pılmışolanlarbilemez. Mehmet
Faraç, 2 Temmuz 1990'da, oğ-
lu Murat Güney doğduğunda
saatı. dakikayı hemen bir kena-
ra kaydetmiş ve koşarak oğlu-
nun nüfusa kaydını yaptırmış.
Kendisinin olmasa bile hiç oî-
mazsa oğlunun doğru dürüst
bir doğum günü var. Nerede,
hangi koşuldaolursaolsun, ko-
şarak oğlu Murat Güney'in ya-
nına gelip, onunla biriikte do-
ğum gününü kutluyormuş!
•••
Artık 21. yüzyıla girdik. Bu
çağda acaba kaç çocuğun do-
ğum günü doğru olarak, diğer-
leri ise yine 1 Ocak olarak kay-
da geçecek? Türkiye'de nüfus
idareleri doğum günü belli ol-
mayan yurttaşların kaydını da-
ha ne zamana kadar 1 Ocak di-
ye not düşecek? Avrupa'ya
uyum yasaları çıkarıyoruz ya,
belki bunlara ek olarak bir de
yurttaşlanmızın doğum günle-
rini doğnj kaydedecek bir sis-
tem yaratabiliriz.
Ne zaman doğduğu belli ol-
mayan milyonlarca insanı bulu-
nan bir toplum, henüz toprağa
yerleşmemiş ve tabii kayda
geçmemiş bir kültürü de ifade
ediyor. Örneğin, Türkiye'nin he-
men her yerinde doğumevferi
var, buradaki kayıtlar bir şekil-
de nüfus müdürlüklerine yolla-
namaz mı? Acaba, bu insanla-
nn kaydı doğru yapılmadığı için
mi, devlet onlann birçoğunu
çabucak kaybedebiliyor?
Mehmet Faraç'ın hiç olmaz-
sa kaydı kendisine ait; bazı köy-
lerde, bir önceki ölen çocuğun
kimligi yeni doğana verilir. O-
nun doğduğu, diğerinin de öl-
düğü resmi kayıtlara geçmez.
Kayıtla, doğduğun günün
belli olmasıyla yaşamın kalitesi
arasında acaba bir ilişki yok
mu? Örneğin, göçebe, toprağa
henüz yerieşmemiş bir toplu-
luk için zaman göreceli bir kav-
ramdır. Zamanla olan ilişkisi gü-
neşin doğuşu ve batışına bağ-
lı insanlarla doğru zamanda
doğru randevu yerinde buluş-
mak mümkün müdür? Herhan-
gi bir esnafın söz verdiği işi za-
manında bitirmesi şansı yaka-
lanabilir mi?
Mehmet'in neden doğum
gününü aradığını, günümüz
dünyasında anlamak mümkün.
Zamanı belli olmayan doğum-
lar, zamanı belli olmayan ya-
şamlar anlamına da gelmez
mi? Bu ülkenin çocuklan ne za-
man doğduklan bilinmediği için
mi faili meçhullerle, kayıplarîa,
işkencelerie yüz yüze geliyor-
lar?
Ne zaman doğduğu belli ol-
mayan birsevgili, âşığını, saat-
lerce randevu yerierinde bu ne-
denle mi bekletiyor? Ne zaman
doğduğu belli olmayan yöneti-
ciler, bu nedenle mi demokrasi
ve özgürlük saatinin işlemesin-
den korkuyorlar? Ne zaman
doğduğu belli olmayanlar, bu
nedenle mi bir türiü zamana
ayak uyduramıyoriar?
FP lideri Kutan
'Ocalan'ın
dosyası
buzdolabına
konulacak'
VAN (AA)-Fazilet
Partisi(FP) Genel Baş-
kam Recai Kutan,
Başbakanlığa gönderi-
len Abdullah Oca-
lan'ın dosyasırun buz-
dolabına konularak
AİHM karannın bekle-
neceğini iddia ederek
'•Cumhurbaşkanı bu
konuda hükümeti yön-
lendirij'or'' dedi.
Partisinin il teşkilatı-
mn düzenlediği iftar
yemeğine katılmak
üzere üzere Van'da bu-
lunan Kutan. "Başba-
kanlığa gönderilmiş
olan bu dosya, buzdo-
labına konulacak ve
AİHM karan bekle-
necek. Öcalan hak-
kında Meclis'te her-
hangi bir karann ve-
rilmesi bugünlerde
söz konusu görünmö-
yor" dedi. Kutan,
Cumhurbaşkanı Süky-
man Demirel ın yapu-
ğı açıklamayla ilgili,
u
Adeta yönledirecek
tarzdakanaatini bfldir-
dL O istikaroette bir
yönleDdirme ohıyor"
diye konuştu.
PKK'den tehdit
'Türkiye
yanlış adım
atmasın'
YûrtHaberlerServi-
si - PKK Başkanbk
Konseyi, yazılı bir
açıklama yaparak Ab-
duDah Öcalan hakkın-
da açılan davada iç hu-
kuk yollanmn tüken-
mesiyle birlikte yeni
bir sürecin başladığmı
beUıterek Türk devle-
ti, AB ve NATO üyesi
ülkeleri çözüm süreci-
nin gereklerini yapma-
ya çağu-dı. Açıklama-
da, "Yanhş adım atthr-
sa, o zaman yeni bir is-
yanmtohumİanda abi-
nuşohır. Bundan dasa-
vaş rantçüan dışuda
berkes zarar görür"
denildi.