25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-4OCAK2000SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhuriyet Mahallesi'ne bir Cumhuriyet Mahallesi daha ekleniyor: I CUMHURİYET KlNALI MAHALLESİ (2. BÖLÜM!) (P'umhuriyet mahallesi I. Bölüm'deki 565 parsel sahıplerıni buldu ve proje çalışmaları hızla ilerliyon Ancak, mahallemize henüz katılamayan okurlarımızın, dostlarımızın isteklerı de suruyor. Şu anda bu istekleri de karşılayabildiğimiz için mutluyuz. I. Bölümün yaklaşık 1 km güney doğusunda, denize yaklaşık 800 metre uzaklıktaki yeni bir arazi üzerınde Cumhuriyet Kınalı Mahallesi'ni kurmak için çalışmalara başladık. 122.450 m 2 büyüklüğünde olan bu arazideki 140 parselı okurlanmıza jeolojik zemin raporlan hazırlanarak düzenlenmiş depreme dayanıkh proıeleriyle birlikte sunuyoruz. Ayrıca, ağaçlandırmaya olabildiğince geniş alan aynlabilmesi için de parsel sayısı 140'la sınırlanmış ve parsel büyükliiğü en az 500 m 2 olarak belirlenmiştir. Parsellerdc ınşaat izni oranı, tabanda %20 olup projeler tek ve ikiz villa olarak tasarlanmıştır. Denize daha yakın olan ve I. Bölüm'de oturan dostlarımızın da yararlanacağı sosyal tesislerin de yer alacağı Cumhuriyet Kınalı Mahallesi'nde parsellerin metre kare fıyatı 14 milyon TL'dir. Peşinat 1,5 milyar TL olup kalanı 6 eşit ve sabit taksitle ödenecektir. Okurlarımızla, dostlarımızla birlikte yaşayacağımız Cumhuriyet Mahallesi adım adım gerçekleşiyor. Mahallemizle ilgili her yeni gelişmeyi size bildireceğiz. CumhurİYeİ maha lles i "Doğayla uygarlık buluşuyor" YINE DENİZGORUNUMIU IMARL1 IFRAZLI BAĞIMSIZTAPULU U A R M A R A D £ M / Z I Cumhuriyet Mahallesi nerede kuruluyor? •Cumhuriyet Mahallesi istanbui'un batısmda, Tekırdağ-Çorlu yolu Kınalı kavşağı üçgeninde, Çanta Koyu betedıye sınırian ıçınde kuruluyor Istanbul'a uzakiığı TEM yolundan 45 dakıka, E5 yolundan 55 dakikadtr «1 Bolumun hemen guneyınde yer alan Kınalı Bolumu arazısının de stabtlıze yollan vardtr. •Bu arazınin de yalnızca % 14'ü evlere aynldı. Kalan % 86'nın kuçük bir bölümü yol ve otopark, çok büyuk bir bölümü ıse bahçe ve park olacak. Başvuru: ÇAĞ PAZARLAMA Basın Sarayı Kat:4 (Gazetecıler Cemıyetı Ustu) Cağaloğlu - İSTANBUL Tel. (0212) 520 21 91 - 92, Faks. (0212) 520 50 23 Satış yapılan Cumhuriyet Kitap Kulûbü bûrolan: Ankara: Ataturk Bulvan No: 125 Kat'4 Bakanlıklar - ANKARA Tel: (0232) 419 50 20 pbx, Faks: (0232) 417 19 57 bmin Halit zıya Bulvan 1352. Sok. No: 2/3 Ateancak - İZMİR Tel: (0312) 441 12 20 pbx, Faks: (0312) 441 91 17 Depremzedeler kar yağışmdan perişan olduYiırt Habeıieri Servisi - Marmara depreminin ağır hasara yol açtığı Yalova'da depremzedeler, çadırlann dayanıkh olmasına karşın özellikle geceleri çok üşü- düklerini belirtirlerken Bo- lu'da da 2 gündür devam e- den kar yağışı depremzede- leri perişan etti. îstanbul Teknik Üniversitesı Avras- ya Yer Bılimleri Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Ay- kutBarka, Marmara'nın al- ûnda önemli bir risk yattığı- nı söyledi. Marmara depremmin ağır hasara yol açtığı Yalo- va kent merkezinde kurulu çadırkentlerde barınan dep- remzedeler, hava sıcakhkla- rmda önemli derecede dü- şüş olduğunu belirterek şunlan söylediler: "Kış tamamen bastmü. Hava koşuüannın kötükş- mesi bizi ciddi anlamda ısın- ma proMemiyle karşı karşı- ya bıraku. Ya Krnlay ısınma amaçh verdiği rüp sayısuu artürsm ya da çadırlarda ekktrikB tsrtıa kullanmanu- za izin verilsin." Hayri Kı- hnç, Yalova'nın yüksek ke- simlerinde bulunan Sugö- rün, Soğucak, Fevziye ve Sermayecik köylerinde kar kahnhğının 10 santımetreye ulaştığını, ancak bu duru- mun ulaşımı etkılemedığini söyledi. Bolu'da 2 gündür devam eden kar yağışıyla birlikte çadırkentlerde yaşam güç- leşirken depremzedeler kar yağışı altında yemek kuy- ruklannda beklediler. Kızı- lay yetkılileri kar nedeniyle depremzedelerin mağdur olmamalan için yemeklen daha erken dağıtmaya baş- ladıkJannı bıldırdı. Çocuklar ıse kartopu oy- nayarak ve kızakla kayarak kışın keyfım çıkarmaya ça- lışıyorlar. Birçok depremze- de, enkazdan topladıkian ağaç parçalanru balta ve tes- terelerle keserek sobalarda kullamma hazııiam*k;*yn. . kar yağısına aldınş etmeden çahştı. KJarayollan ekıplen An- kara-lstanbul karayolunun Bolu Dağı kesiminde tuz dökme çahşmalannı sürdü- Bolu'da da 2 gündür devam eden kar yağışı depremzedeleri perişan etti. riirken süriicüler de buzlan- maya karşı uyanldılar. TSK'nin lzmıt'te kurdu- ğu Mehmetçik çadırkentle- rinde bannan depremzede- ler. kendılerine prefabrike konut tahsis edilse bıle bu- ralardan aynlmak istemi- yorlar. Mehmetçik çadır- kentlerinden vazgeçılme- mesının ana nedeninin, ça- dırkentlerde görev yapan askerlerin, depremzedelerin her türlü gereksinıminı dü- zenli ve sağlıklı biçunde gi- dermeleri ve güvenlı bir ya- şam sunmalan olduğu be- lirtiliyor. Marmara'da risk Îstanbul Teknik Üniversi- tesı Avrasya Yer Bılimlen Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Aykut Barka, 17 Ağustos depremmin Mar- mara'ya olan uzantısını ın- ıftçjjerken 1894 depremiıün yerini belıriemeye çalıştık- lanm^ıldırdı. Barka, Marmara'nın içın- de en son büyuk depremin 1766'da meydana geldiğıne dıkkatı çekerek "Bu beliıie- melere göre bu durum dep- rem risldni ortaya koyuyor"' dedı. Aradan geçen 234 yıl içinde aynı noktada 4-5 metrehk bir bınkımin söz konusu olduğunu ifade e- den Barka, Marmara'nın al- ünda önemli bir risk yatnğı- ru, Istanbul'dakı evler yıkıl- madan önce mühendislik çalışmalanyla rıskın azaltıl- ması gerektığmı bıldirdi. Prof. Dr. Barka, İstanbui'un zemininin Adapazan, Düz- ce ve Bolu'nunkinden çok daha iyi olduğunu belirte- rek şunlan söyledi: "lstanbul'un binalan kö- tü. Bir sürii bina düşey yük- ler üzerinde duruyor. Ama deprem yan olarak bir salla- dı mı, onlann ne kadar da- yanacağuu bilmiyoruz. İs- tanbui'un yûzde 6O'ı kural- sız yapılnus binalaıia dolu. İstanbuTda zemin ve bina- lar açısmdan kurabız o ka- dar çok şey yapıbnış ki. Me- sela tek kat olarak yapılan binanın üzerine sonradan üç kat daha çıkünuş. 5 katlı binalar 8 kath hale getiril- miş. Sürekli olarak bütün mühendislik kuraOan zor- lannuş durumda. Her türlü kuralın kötüye kullanıknğı Îstanbul için bizinı ryimser olmamıza bir sebep bulun- muyor." 26 senedir Kuzey Anado- lu fayı üzerinde çalıştığını behrten ve önümüzdeki yı- lın çok önemli olduğunu söyleyen Barka şöyle de- vam etti: "Bu yıl yapüacak olan yurtiçi ve uluslararası çahş- maiarve teşebbüsler son de- rece önemli. Bizim için önemli olan bu işin peşini bı- rakmamak. 17 Ağustos ve 12 Kasun depremleri bize ders olnıazsa bundan sonra olacaklara kadanmamızge- rekir. Yaşamlan bu deprem- lerden dahaiyi örnekolmaz. Amerika'dan büe bir sürü adam gelip bunlardan ders almaya, kendi ülkelerinde olacak depremleri daha az zararla atlatrnaya çahşırken bizler bu kadar şey olup da daha hâlâ ders alamazsak benun düşünceme göre ora- da ölen 30 bin insana da ya- zıkolur." Düzce'de çadıriarda yaşayan depremzedeler, kendflerine yardım eden yurttaşlara minnettar okhıldannı söylüyorlar. 'Dq)mnden değilsoğuktan öleeeğiz' HATtCETUNCER DÜZCE - Kış, depremzedelerin üzerine kar yağdınyor artık. Prefab- rike evlere yerleşmiş olanlar tüm so- nınlanna karşın çadırlarda yaşayan- lara göre daha iyi durumda. Deprem- zedelerden bazılan soğuğa karşın ça- dırlarda kahnayı 100 milyon liralık yardım için sürdürürken kımisi de kendilerine prefabrike konut verilme- mesinden yakınıyor. Şeref Mert ve Türkan Mert, Çay Mahallesı'ndekı çadırkentte kalıyor. 21, 18, 15, 9 yaşlannda boy boy dört çocuklan var. Şeref Mert, eskiden uğraştığı işportacılık işini artık yapa- mıyor. "Halk getiriyor biz yiyoruz. Onlara nasıl tesekkür edeceğünizi bi- temiyoruz" dıye sıkmtıh konuşuyor. Yine de 2000 ydının Türkiye'ye ha- yırh uğurlu ohiıasmı dıliyor. Çadırda kahnaktan yakınıyorlar ama yardım alabılmek için prefabrike eve geçmek istemiyorlar. Türkan Hanım'ın, pre- fabrike eve geçmek ıstemeyişlerini özetleyen sözleri ınsanı üşütüyor: "Soğukta da durursun ama bir şey ye- men lanm. Katalitik sobaya tüp alma- dan dayanabihriz, aç duramayız. Ço- cuklar üşüse de dayanır. Ama sabah kalkmca ekmek yemeden duramaz." Türkan Hanım,"Yardım parası ke- • Prefabrike evlere yerleşmiş depremzedeler, tüm sorunlanna karşın çadırdakilere göre daha iyi durumda. Depremzedelerden bazılan soguğa karşın çadırlarda kalmayı 100 milyon liralık yardım için sürdürürken kimisi de kendilerine prefabrike konut verilmemesinden yakınıyor. silse prefabrike gitse ne olacak, nasıl geçinecek insanlar, işyerieri yıkıhmş, işlerini kaybetmiş insanlar ne yapa- cak" sorulannı art arda sıralıyor. Gülsel Hasan, Çay Mahallesi'nde hemen yolun kenanna baraka kur- muş. Başlığmı çıkardığı piknik tüpün üzerine küçük bir madeni para koya- rak barakasına ışık sağhyor. Bir kasap dükkânında asgari ücretle çalışan oğ- lu şimdi işsiz. 14 yaşmdaki küçük oğ- lu da okumuyor, dolaşıp duruyor. O da geçiminı yurttaşlann geördiği yar- dım malzemelerinden sağhyor. Sıcak bır yuvada çocuklanyla yeni bir yılı geçırmek suya düşmüş bir hayal. "İş- te böyle bir barakada yaşıyoruz. Ara sıra gelenlerin halimizi hannmızı sor- malan en büyük eğfencemiz" diyor. Ahmet ve Meryem Kahved, Anıt- park'taki çadn-kentte 5 çocuklanyla birlikte kalıyorlar. Meryem Hanım, ütü masasını kurmuş eşinin pantolo- nunu ütülüyor, küçük oğlan, oyuncak dağıtımı sırasında çocuklarm yarattı- ğı ızdihamda nasıl baygınhk geçirdi- ğinı anlatıyor. Ahmet Mert, ailesiyle yıllar önce memleketlerindeki bir sorun nedeniy- le Düzce'ye göç etmış. Depremde ka- lorifercılik yaptığı ev yılalmca hem ışsız hem evsiz kahnış. Katalitik so- bayı yakmaya da korktuklan için so- ğukta duruyorlar. Ahmet Mert'in mo- ral derecesı soğukla birlikte daha da düşmüş: "Hava smnn ahında, moral de bozuk, smnn altında." Çadırkentlerde, çadn-lar arasında yakılmış ateşlerde ısımhyor. Ateş ba- şındakı sohbette Yüksel Kıhççı yıkı- lan küçük marketinı anlatıyor. "l^m- di bir çadınmız bile yok" derken aile- siyle kaldığı yazlık çadın gösteriyor. Evi az hasarlı olduğu için prefabrike ev hakkı olmadığından söz edip si- tem yağdırmaya devam ediyor: "Sa- dece kışhk bir çadır istiyorum. Pre- fabrike bize lüks getir. Yeni yılda yine yağmurda. karda. fırtınadayız. Pre- fabrik bile lüks bize. Depremde ölme- dik, burada öleeeğiz herhalde." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ 2000'lerde Türkiye Son haftalarda yazdığım yazıları gözden geçirdim. Aman Allahım, neredeyse "ağlama duvan"... Arada bir; "iyimserim", gibisinden bir şeylerçizik- tirmişim ama, bunlan okuyanın o lyimserliğime inan- ması mümkün değil. Anlaşılan, 1999 Sonhabarı'nı iz- leyen dönemdeki yogun acı ve sıkıntılar, benim "iyim- sergerçekliğimi", ciddi bir biçimde sarsmış ve "ger- çek kötümserliğin" sınınna kadar gelmişim. Ve doğ- msunu isterseniz, yazdıklanmı toplu bir biçimde göz- den geçirinceye kadar, ben de bunun farkında de- ğildim. Zaten farkında olmam da mümkün değildi. Zi- rayazılanma nasıl yansımışolursaolsun, "halet-iru- hiyem", son derece iyimser ve Türkiye'nin gelecegi ile ilgili olarak da son derece iyimserim. • • • Günümüz dünyasının "halklan" arasında, ciddi farklar yoktur. Hiçbir halk diğerinden akıllı ya da akıl- sız değildir. Fakat "yaşanılan ortam"; o halkların "bi- reylerini", farklı "duygu" ve "düşüncelere" yönlen- dirir. Aynı ortam, bireylerin "davranış kalıplannı" da çok önemli ölçüde belirler. örnegin; halkımızın "tembel" olduğu hakkındaki tüm düşünceler, aynı halkın bireylerinin Almanya'da ne denli çalışkan ve başanlı olduğu görüldüğü za- man, hızla değişmişti. Insanları tembel ya da çalış- kan yapan şey; onlann biyolojik özellikleri değil, için- de yetiştikleri ve yaşadıklan ortamdır. Aynı biçimde; örneğin siyasal tutum ve davranış- larda "rasyonel" olup olmamak da, insanlann yetiş- tikleri ve yaşadıklan ortamla ilgili bir konudur. Bu tür- den örnekleri çoğaltmamız mümkündür. Ve bu tür örnekleri çoğalttığımız zaman şunu gö- rürüz ki; "Bizim halkımız şöyle ya da böyle..." demek fazla anlamlı bir şey değildir. önemli olan, "Bizim halkımıznedenşöyle, ya da böyle..." sorusununya- nıtını sağlıklı bir biçimde verebilmektir. • • • Halklar arasında biyolojik farklar yoktur ama, o halklann yaşadıklan coğrafyanın ve tarihsel birikim- lerinin getirdiği farklılıklar vardır. Coğrafya dediğimiz zaman; iklimden toprak verimliliğine, doğal zengın- liklerden bitki örtüsüne kadar her şeyi anlamamız gerekir. Ve halklar arasındaki farklılıklan, coğrafyanın da- yattığı ve tarihsel birikimın ortaya koyduğu farklılık- lar ortaya çıkartır. Farklı dınler, farklı mezhepler, fark- lı gelenekler, farklı değer yargılan vb, hep bu tarihsel bırikimin ortaya çıkarttığı farklılıklardır. Ve bu farklılık- lar zaman içinde değişse bile, bu değişimin bugun- den yanna gerçekleşmesini beklemek mümkün de- ğildir. Kaldı ki; bir halkın değişime açık ya da kapalı olması da "birikimlerinin" sonucunda ortaya çıkmış olan bir özelliktir. ••• Türk halkı, yani bizler; yani Mustafa Kemal'in de- yişiyle, "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran insanlann" to- runlan; "duygusal", "sevecen", eğerbulursa "boğa- zına düşkün", "müthiş yurtsever" ve dünya üzerin- de yalnız bırakıldığımız konusunda, "hafifparanoya- sı" olan insanlanz. Elbette bunların dışında da özel- liklerimiz var ama, öyle sanıyorum ki, bunlar temel özelliklerimiz ve diğer bazı özelliklerimizın kökenin- de de bunlar var. Örneğin konukseverliğimiz, duygusal ve sevecen yapımızdan kaynaklanır. O müthiş zengin mutfağımız hem boğazımıza düşkünlüğümüzün bir sonucudur hem de farklı bölgelerimizdeki mutfak zenginlikleri- nin bir araya gelmeleri sonucunda ortaya çıkmıştır. Yurtseveriiğimizle, yalnızlık paranoyası birbirini °az- dınr". Dünya üzerinde bize kimsenin dost olmadığı hakkındaki düşüncemiz, yurdumuza olan sevgi ve bağlılığımızı körükler. Bu sevgi ve bağlılık, kimi zaman ve kimilerini, abartılmış bir ulusçuluğa ve hatta "şo- venizme" kadar götürür. Ve bir bakanz Gürcü ya da Kürt kökenli bir vatandaşımız, ırkçı kesilir ve uygun- suz el işaretine benzeyen işaretlerie meydanlara çı- kar. Buradaki motif; aslında ırkçılık değil, abartılmış ve saptırılmış bir yurtseveriiktir. • • • Türkiye son 20 yılda, dayanılması güç zoriuklar ve acılar yaşadı. 1980 öncesinin insafsız terörü, 1980 sonrasının acımasız baskısı, 1983 sonrasının ekono- mik paylaşım sorunları, kesintisiz enflasyon, tüm bunlara eklenen yoğun kardeş kavgası ve nihayet son yılın doğa acılan... Toplumumuz bu son derece ağırfaturalan, "g/fen/ç//(artmadan"ödediveödeme- ye devam ediyor. Kimileri vardır, içinde yaşadığı toplumu sever, ki- mileri sevmez. Sevenlerin sevgi dereceleri de farklı- dır, sevmeyenlerin sevmeme dereceleri de. Sevgi ki- mi zaman "tutkuya", sevmeme kimi zaman "nefre- te" dönüşür. Bu duygulann da, açıklanabilir nedenleri vardır. Fa- kat bunlan irdeleyecek yerim kalmadı. ••• Türkiye 2000'li yıllara umutla giriyor. İçinde yaşa- dığı toplumu derin bir tutkuyla seven biri olarak, ya- şadığımız ve yaşamakta olduğumuz sorunları geri- de bırakacağımıza ve gelecek kuşaklara, 2000'li yıl- larda daha mutlu ve huzurlu bir Türkiye bırakacağı- mıza inanıyorum. Zaten insanı ayakta tutan ve savaşım azmini güç- lendiren şey, bu türden inançlar değil mi? Mü Rektörü ikna oldu îletişim fakültesi boşaltılmayacak 5 Îstanbul Haber Servisi- Marmara Üniversıtesi (MÜ) Rektörü Prof. Dr. Turay Yarduncı, öğrenci ve öğretim üyeleri tarafın- dan ikna edilerek deprem- de hasar gördüğü gerek- çesıyle boşalolması düşü- nülen iletişim fakültesi bi- nasının Göztepe Kampu- su'na taşınmamasına ka- rar verdi. Rektörün karan, öğren- cıler ve öğretim üyeleri ta- rafından sevinçle karşıla- nırken gözler, kesin kara- nn verileceğı bugünkü üniversite yönetim kurulu toplanüsına çevnldı. MÜ Rektörü Prof. Dr. Turay Yardımcı, öğrenci ve öğretim üyelennin ko- nuyla ilgili görüş, ve tepki- lerini dınledi. DekanProf. Ünsal Oskay, binanın sağ- lam olduğunu gösteren Şişli Belediyesi raporu- nun dikkate alınmasını ıs- teyerek Yardımcı'ya fa- kültenın Göztepe Kampu- su'nataşınması durumun- da tekrar gen dönmesinin zor olacağını söyledi. Öğ- renciler, teknik uzmanın binanın boşaltılmadan onanlabileceği sözlennı kaydettikleri teyp kasetıni de rektöre dinlettiler ve bant çözümünü verdiler. Yardımcı, "Buraya ön- yargnla gehnedim. sizleri çok se\dim, sian can gü- venliğiniz önemli. Bana rağmenünhersitemie ilgi- li karar ahnırsa istifa ede- rim. Öğrencikrimiz başta- cunızdır. Elimden geleni >apacağım" dedı. Daha sonra, bahçede eylem yapmaya hazırla- nan öğrencilenn yanına i- nen Rektör Yardımcı, öğ- rencilere binanın taşınma- yacağını açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle