Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30OCAK2000PAZAR
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİSİRMEN
Yılmaz Güney
Sevgili,
Her pazar güzel şeylerden söz edilemiyor. Kimi
zaman zirzopluklan dile getiımek de kaçınılmaz olu-
yor.
Başlığından anlamışsındır, Yılmaz Güney ile il-
gili tartışmadan söz edeceğim.
En sonunda söylenecek olanı baştan söylemek
pek doğru olmasa da, ben Fatoş Güney'in yanlış
yaptığını hemen vurgulamak istiyorum.
Rutkay Aziz'in, haklı olarak belirttiği gibi yann
esamisi okunmayacak kişilerin, Yılmaz Güney'i şu
ya da bu biçimde nitelemeleri dava konusu olma-
malı. Hatta belki onlara yanıt vermek bile gereksiz-
di.
Yılmaz Güney, artık bir yaşamın öyküsü olmanın
ötesinde, kitlelere mal olmuş, Türkiye'nin adını dün-
yaya duyunmuş bir sanatçının markasıdır.
Onun hakkında yazanlar, zahmet edip yazdıkla-
nnı ve başkalarının kaleminden anlatılan yaşam öy-
küsünü okusalar, Yumurtalık olayının nasıl cereyan
ettiğini öğrenmek zahmetine katlarisalardı ne kadar
iyi olurdu.
Ama bunlan vurgulamak yeterdi, topluma mal ol-
muş bir sanatçı hakkında fikir beyan ettiler diye in-
sanlara dava açmak gerekmezdi.
Yılmaz Güney gibi karizmatik bir sanatçının top-
kjmun belleğine kazınmış imajı, patronuna göre kiş-
neyen enginann dejenerisini çağnştıran 'kerizmatik'
bir köşe kalemşorü tarafından mı zedelenecekti ki?
•*•
Toplumda ve uğraş alanının tarihinde yer almış
sanatçılar değeriendirilirken sanatlanyla anılırlar.
Meger ki, onlann yaşamlan ile ilgili incelemeye da-
yalıeserierverile...
Yılmaz Güney'in yaşamında da, herfani gibi be-
yaz görüntüler de siyah noktalar da var. Siyahı, göl-
gesi olmayan bir fotoğraf yaşamı yansrtmaz. Düş-
lerin fotoğrafını ise daha kimse çekemedi.
Hemen belirteyim Yılmaz Güney'in siyasi fikirie-
rinin, davranışlannın hepsini benimsediğimi söyle-
yemen. Hatta, böylesine büyük bir sanatçının böy-
lesine basit, çocuksu siyasi görüşleri olmasına hep
şaşırmışımdır.
Ama O'nun "Umut"ta şiirini yazdığı bozkırda ye-
tişmiş biryaban ürünü olduğunun bilinciyle değer-
lendirmişimdir yaşam öyküsünü.
Bütün hüneri, "New York'taki ben, bizim Rana
ve 'yakışıklı genel yayın müdürüm'..." üçgeni için-
de mizah yapmak olan Manhattan penthouselan-
nın saksılannda sulanıp yetiştirilmiş süs bitkisinin,
o vahşi bozkır çiçeğini anlamasını beklemek zaten
abes olurdu.
Medyanın getirdiği kolay şöhretle başı dönen, iyi
nryetli, nispeten genç arkadaşımız, Yılmaz Güney'in
Türkiye'nin Avrupa'daki imajını yerle birettiğini söy-
lerken şöyle bif düşünmeliydi.
Türkiye'de Kahramanmaraş, Çorum, Sıvas kat-
liamlan Yılmaz Güney'in eseri midir?
Türkiye'de kontrgerilla ile JlTEM'i kuran Yılmaz
Güney mi?
Bankalann içini boşaltan, ihaJerpafyasır^kur^n,
kanlı katilleri yargıdan kaçıran Yılmaz Guney rnf?
Sorulan çoğaltmak mümkün amji fl^fŞİşş^..
••• "
Sevgili,
Sana bunlan, Yılmaz Güney'i savunmak için yaz-
mıyorum.
Aynca hemen belirteyim ki, insanlann ilahlaştınl-
malanna, tabulaştınlmalanna da karşıyım. Hiçbir
faninin kendisi ilah değildir, yaşamı da tabu.
Yılmaz Güney tabu degildir, ama kişiliğiyle sine-
ma ve sanat tarihimizde yerini almıştır. Yaşamında-
ki yanlışlar da bu yeri sarsmıyor.
Benim amacım, Fatoş Güney'in dava açmasına
gerek olmadığını vurgulamaktı.
Haftaya da sana, onunla ilgili Yumurtalık arifesi
bir anımı anlatacağım.
Karaçarşaflı
terörist
MEHMETFARAÇ
Pendik'deki hücre evin-
de eşi polis tarafından ele
geçinlen Hacı Bayan-
ak'ın, Hizbullah llimciler
kanadının Diyarbakır so-
rumlulanndan olduğu be-
lirlendı. PKK'nin uzun sü-
re ölûm listesinin başında
olan Bayancık'ın, oturdu-
ğu kahvehaneye düzenle-
nen iki saldından kurtul-
duğu ve tanınmamak için
uzun süre Diyarbakır'da
"kara çarşaTla dolaştığı
öne sürüldü. Bayancık'ın
eşinin de ANAP'uı "Pa-
patya"lanndan olduğu bil-
dirildi.
Pendik'e bağlı Güzelya-
h Mahallesi'nde Hizbul-
lah'a ait bir hücre evini ön-
ceki gûn basan polis, ör-
gütün şûra üyelerinden fi-
rari Mefamet Sudan, Bey-
koz operasyonunda yaka-
lanan Edip Gümüş ve Ha-
cı Bayancık'ın eşlerini ya-
kaladı. Çeşitli kaynaklar,
Sudan ve Bayancık'ın
operasyondan kısa süre
önce evı terk ettiğini öne
sürdüler.
Bayancık adı, Güneydo-
ğu insanına yabancı değil.
Diyarbakır'da birçok kay-
nak onun "HizbuDah'ı ör-
gntkyenlerden" olduğunu
söyledi. Bingöl kökenlı ol-
duğu bildirilen Bayancık,
Beykoz operasyonunda öl-
dürülen örgütün lideri Hü-
seyin Velioğhı ve soyadını
daha sonra Velioğlu olarak
değiştiren Şevket Börü ile
birlikte uzun süre Diyar-
bakır ve çevresinde faali-
yet gösterdi.
Bağlar semti Kahveönü
Durağı mevkiinde bir kon-
feksiyon mağazası işleten
Bayancık'ın, Diyarba-
kır'da PKK yanlısı olarak
bılınen çok sayıda kişinin
öldürülmesi talimatını ver-
diğı öne sürüldü. Diyarba-
kır'da Hizbullah'a yakın
kaynaklar. "Diyarbakır'da
kiminkalemikınldıysa ar-
kasmda Hacı v^rdır" de-
dıler.
Bayancık'ın bu eylem-
lerin ardından PKK'nin
ölüm listesinin ilk sırasına
konulduğu bildirildi. tddi-
aya göre, PKK'liler 1992
ve 1993'te Bayancık'ayö-
nelik iki saldın gerçekleş-
tirdiler. îlk saldın, Bayan-
cık'ın sık sık oturduğu ve
işyerine 200 metre uzak-
lıkta olan bir kahvehaneye
yönelik gerçekleştirildi.
Bayancık'ın kurtulduğu
bu saldında 2 kışı öldü, 6
kişi de yaralandı. Bayan-
cık, işyerine yapılan ikin-
ci saldından da son anda
kurtuldu. Saldınlann ar-
dından Bayancık'ın mağa-
zasının önünde paltolan-
nın altına Kalaşnikof giz-
leyen iki koruma uzun sü-
re bekledi. Bukorumalann
resmi görevliler mi ya da
Hizbullahçılar mı olduğu
konusu aydınlanmadı.
Iddiaya göre, PKK'lile-
rin kendisini öldüreceğine
inanan Hacı Bayancık,
uzun süre Diyarbakır'da
kara çarşafla dolaşarak
gizlenmeye çalıştı. Kay-
naklar, Bayancık'uı bu şe-
kilde örgütünhücre evleri-
ne rahatça gıdıp geldiğıni
ve gizlenmeyi başardığını
bildirdiler.
Hacı Bayancık'ın yıldı-
zının ANAP döneminde
parladığjna dıkkat çekildi.
Iddiaya göre, Bayancık bu
dönemde bazı kamu ku-
rumlannın giyim ihalele-
rini de aldı.
Hizbullah'ın Mardin'in Kızıltepe ilçesinde bulunan sığınağında ikinci silah deposu da ortaya çıkanldı
Cephanelikten lıavaıı topu çıkb\tarthaberkri Senisi-Doğu ve Güney-
doğu'da Hizbullah'a yönelik operasyonlar
sürerken, Mardin'in Kızıltepe ilçesinde,
örgütün cephanelik olarak kullandığı bir
sığınak ortâya çıkanldı. Sığınakta bir adet
havan topunun da aralannda bulunduğu
çok sayıda silah ele geçirildi. Olağanûstü
Hal Bölgesi'nde gözaltına ahnanlann sa-
yısı 419'a yükseldi. Şeriatçı terör örgütü
Hizbullah'ayönelik operasyonlar çerçeve-
sinde Ankara'da Jandarma tarafından gö-
zaltına ahnan ve DGM'ye sevk edilen
Beypazan Vergi Dairesi memurlanndan
Hayati Kaya tutuklandı. Batman'da yer
gösteren Hizbullah'ınaskeri kanatsorum-
lusu Manmut Demir ve Setamm tpek dün
akşam saatlerinde Ankara'ya geünldi. De-
mir ve Ipek, polis tarafından özel biraraç-
la Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele
Şubesi'ne götürüldü. Hizbullah militan-
lanndanbazılannın bugün DGM 'ye çıka-
nlması bekleniyor.
Kızıltepe ilçesinin Kılduman-Akziya-
ret ve Karabulak köyleri arasında yer alan
bölgede emniyet müdürlüğü ilejandarma
ekiplerince gerçekleştirilen ortak operas-
yonda, Akziyaret Höyüğü yakınlannda
ahırolarakkullanılan kerpiç birevin alnn-
da bulunan ve 3 odadan oluşan sığınak or-
taya çıkanldı. Sığınakta çuvallann içeri-
sinde ve naylon torbalara sanlı durumda
bir adet 60 milimetrelik sahra ü'pi havan
topu, 33 adet el bombası, 12 adet MKE ti-
pi göz yasartıcı bomba, 3 adet boş lav si-
lahı, 9 adet Kalaşnikof marka tüfek ve bu
tüfeklere ait 30 adet şarjör, 15 adet çeşitli
çap ve markalarda tabanca ve bunlara ait
21 adet şarjör, 1 adet MP-5 marka tüfek,
3 adet ses bombası, 11 adet el bombası
fünyesi, bin 310 adet Kalaşnikof ve taban-
ca mermisi ile çok sayıda örgütsel dokü-
man elde edildi.
Dlyarbakir Ankara'dan getirilen
EdipGönıüş ve CemalTtıtar'ın sorgulan-
malanna Terörle Mücadele Şubesi'nde de-
vam ediliyor. Gümüş ve Tutar'ın ilk gün-
Ierdekı suskunluklannı bozarak konuşma-
ya başladıklan ve örgüte destek veren ki-
şiler, sığınaklar, faüi mechul cinayetler
hakkında bilgi verdikleri öğrenildi. Geçen
yülarda Dicle ÜruVersitesi'nde öğretim
görevUsi olduğu belirlenen ve Izmir'de ya-
kalanan MehmetÇoiak adlı bir doçent de
dün uçakla Dıyarbakır'a getirildi. Mardin-
kapı semti yakınlanndaki Hevsel Bahçe-
leri içerisinde thsan Erdem'e (25) ait ol-
duğu beürlenen bir ceset bulundu.
Batman Hasankeyf ilçesine bağlı Ka-
ra Köyü'nde Hizbullah sığınağı arayan gü-
venlik güçleri iki PKK'h terörist ile karşı-
laştılar. Çıkan çatışmada kurtulamayacak-
lannı anlayan teröristlerin yanlanndaki
bombayı patlatarak intihar ettiklen bildi-
rildi. Yetkililer, OHAL bölgesinde Hiz-
bullah'a yönelik operasyonlarda son 10
günde Mardin'de 116, Diyarbakır'da 81,
Van'da 50, Şımak'ta 40, Batman'da 38,
Muş'ta 32, Sürt'te 25, Bitlis'te 25 ve Bin-
göl'de 16 olmak üzere toplam 419 kişinin
gözaltında tutulduğunu bildirdiler.
ElaZlğ Hizbullah'ın kentteki örgütlen-
mesini yapmaya çalıştıklan belirlenen 18
kişiden 15'i dün adli makamlara sevk edil-
di. Diğer üç sanık için ek süre alındı. Ad-
liyeye sevk edilen Hizbullahçılar arasında
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde gö-
revli Plastik Cerrahi uzmanı Mehmet
Ekmd'nin de bulunduğu bildirildi. Ope-
rasyonlar sırasında yakalanan Hizbullah-
çılar ile birlikte örgütsel içerikli kaset ve
dokümanlar, 2 adet av tüfeğı, 1 adet de kı-
lıç ele geçirildi.
Hatay Operasyonlarda yakalanan 15
örgüt üyesinden 13'ü, soruşturmalannın
tamamlanmasının ardından bugün çıka-
nldıklan nöbetçi mahkeme tarafından, ör-
güte eleman kazandırmak, aranan kaçak-
lan banndırmak, örgüt adına para topla-
mak ve örgüt propagandası yapmak suç-
lanndan tutuklandı. Osmaniye sözde il so-
rumlusu olduklan saptanan 2 örgüt üyesi
ise daha önce Osmaniye Emniyet Müdür-
lüğü ekiplerine tesüm edilmişti. Tutukla-
nan örgüt üyeleriyle birlikte 2 tabanca, 2
cep telefonu, 13 bilgisayar CD'si ve 14
disket ile bol miktarda örgütsel rapor ve
yasak yayın ele geçirilmişti.
MlIŞ Operasyonlarda örgütle bağlantı-
sı olduğu saptanan 35 kişi yakalandı. Yet-
kililer, gözaltına alınan kişılerden ikisüıin
ımam. altısının kamu kurum ve kuruhış-
lannda görevli, diğerlerinin de serbest
meslekten olduğunu bildirdi. Sanıklann
sorgulamalannın sürdürüldüğü belirtildi.
Van Muradiye ilçesinde, Hizbullah te-
rör örgütüneyönelik operasyonlarda, Mu-
radiye Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma
Vakfı Müdürii NurettinYavrutnrk, kütüp-
hanede memur tsmail YavTiıtürk ve esnkf
olduklan bildirilen Orhan Çicek ile Ab-
roet Gezer gözaltına alındı. Jandarma Ko-
mutanlığı'nda sorgulamalan tamamlan-
dıktan sonra Muradiye Cumhuriyet Sav-
cıhğı'na sevk edilen 4 kişi, daha sonra nö-
betçi mahkemece tutuklandılar.
Konya'da gözaltına alınan 48 kişiden
4'ü tutuklandı. 44'ünün gözaltı süresi de-
vam ediyor. Haklannda gıyabi tutuklama
karan verilen 3 kişi de aranıyor.
Şanlllirfa'da ise yakalanan 19 kişi
dün mahkemeye gönderildi. Malarya'run
Yazıhan ilçesinde mahkemeye sevk edilen
6 kişiden 4'ü tutuklandı.
Blirsa'da gözaltında tutulan 21 kişi
bugün mahkemeye çıkartüacak.
Şeriatçı terör örgütü Hizbullah'ın KartaPda gömdüğü ceset sayısı 9'a yükseldi
Cesederde îskence îzleri var
Istanbul Haber Servisi -
Şeriatçı terör örgütü Hizbul-
lah'a yönelik operasyonlar
çerçevesinde önceki gün
Kartal'daki villa tipı evde ya-
pılan aramalarda l'i kadın
toplam 9 cesede daha ulaşıl-
dı. Bugüne dek polis tarafın-
dan bulunabilen Hizbul-
lah'ın mezarevlere gömdü-
ğü ceset sayısı Türkiye gene-
linde 42'ye yükseldi.
Kartal'daki evde bulunan
cesetlerden, Zehra Vakfı
Başkanı tzzettm Yıkhnnı ya-
kınlannca teşhis edilirken,
tefeci Nesnn Malki cınayeti
saruğı Mehmet SûnbûL ara-
lannda Zehra Vakfı'na ya-
kınhğıyla bilinen isadamla-
n Şehit Ava ile Mehmet
Kanhbıçak olduğu tahmin
edilen cesetler ise teşhis edi-
lemedi. tşkence gördüğü be-
lirlenen ve burnundan hâlâ
kan geldığı için yeni öldü-
rüldüğü aoiaşılan Izzettin
Yıldmm'ın kafasında darp
izleri, boynunda tel ve göğ-
sünde yanık Lzîerine r^tian-
va>
9
e6a
*
âı
y
Ui
birlikte anılan Hizbullah'ııı hücre evterinde her geçeo gûn yeni cesetier buJunu>or.
dı. Adli Tıp Kurumu'na gelen Izzettin Yıl- mir, evdeki çalışmalan bizzat takip etti. belirlendi. Saat 13.30'da garajda bulunan. Adli Tıp Kurumu'na gelen Izzettin Yıl
dınm'ın yakınlanndan Cemfl Laçm, Yıldı-
ran'm 1-2 gün içinde öldürülerek gömül-
müş olabilecegını kaydettı.
Şehit Avcı'ya ait 34 YK 2486 plakah To-
yota, Mehmet Kanlıbıçak'a ait 06 ZJL 96
plakah Mercedes ve Şafak Otomotiv'in sa-
hiplerinden Cihangir GafiEariNegiş'e ait 34
VY 2217 plakah Proton marka otomobiller
ise cesetlerin çıkanldığı evde ele geçirildi.
tstanbul Emniyet Müdürii Hasan Özde-
, evdeki çalışmalan bizzat takip ı
Kartal Çavuşoğlu Mahallesi Görkemli
Sokak 12 numaralı tek katlı villa tipi evden
önceki gün çıkanlan biri kadın 7 cesedin
dışında dün 2 erkek cesedıne daha ulaşıldı.
Kartal Cumhuriyet Savcısı Abdurrahman
Canpobt, son çıkanlan cesetlerin yazdan
kalmış olabileceğini, çünkü çürümenin ile-
ri düzeyde olduğunu söyledi. Villa tipi ev-
den çıkanlan 9 cesetten birinin, pazarlama-
cıhk yapan tbrahün Sanalün'a ait olduğu
garajda
bir cesedin önce kopanlmış halde kolu, ka-
nalizasyona yakın bir yerde de çürümüş hal-
de cesedi bulundu.
Yapılan aramalarda, aynı evde örgüte ait
bilgisayar ve disketler bulundu ve disketle-
rin bazılanrun yakılmaya çalışıldığı ortaya
çıktı. Çalışmalara İGDAŞ ve itfaiye ekiple-
ri de katıldı. Bu eve yakın mesafede Çoban-
yıldızı Caddesi 45 numarada belirlenen ev-
de de arama çalışmalanna başlandı. Polis
Altı terörist Pişmanlık Yasası ndan yararlanmak için basvurdu
Işte Hizbullah'ın itirafçılanMAHMUTORAL
DhARBAKIR-Resmi Gazete'de yayımlan-
dıktan sonra 29.08.1999 tarihinde yürürlüğe gi-
ren 4450 sayıh Pişmanlık Yasası için bugüne
kadar 6 Hizbullahçı'nin başvumda bulunduğu
bildirildi. Diyarbakır DGM'de idamla yargıla-
nan Hizbullah itirafçısı Abdulaziz Tlroç, mah-
kemeye verdiği dilekçede kendisinin örgütün
üst düzey yöneticisi olmadığmı ileri sürdü.
29 Şubat'ta 6 aylık başvuru süresinin dolma-
smdan sonra yürürlükten kaldınlacak olan 4450
sayılı Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmak için
yaklaşık 500 PKK'linin dilekçe verdiği öğre-
nildi. Hizbullahçılardan ise yalruzca 6 itirafçı-
nm yasadan yararlanmak ıstedikleri belirlendi.
Uzmanlar, Hizbullahçılann, "kâfir oiacak-
lan" iddiasıyla yasadan yararlanmaktan kaçın-
dıklanna dıkkat çekerken Hizbullah'tan ayn-
lanlann örgüt tarafından infaz ediknesinin de
teröristler arasında korkuya yol açtığı beürtil-
di. DGM yetküilerinden alınan bilgiye göre,
1991 yılından bugüne kadar yargılanan binler-
ce Hizbullahçıdan Pişmanhk Yasası'ndan ya-
rarlanmak için başvuranlar şunlar: 1993 yüın-
da Istanbul'da yakalanan, verdiği bilgilerle ör-
gütün çökertümesini sağlayan ilk itirafçı Şa-
ban Elalrunteri. Mardin'de yakalanan ve örgü-
tün Iran bağlantısına dıkkat çeken Abdölbaki
Öz. Diyarbakır emniyetine kendılığınden tesUm
olan tek Hizbullahçı ve verdiği ifadelerde ör-
gütün bilgi işlem merkezini ortaya çıkaran Ab-
dülaziz Tunç.
19 Şubat 1992 tarihinde kafasına sıkılan tek
kurşunla öldürülen 2000'e Doğru Dergisi'nin
Diyarbakır Temsilcisi HaBt Güngen'in öldü-
rülmesi başta olmak üzere, silahlı 5 eylemden
sorumlu tutulan Nedim UysaL Diğer itırafçılar
ise Vecdi Şeran ve Kemal Aktas. Hızhullah'ın
itirafçılanndan Vecdı Şeran ile Nedim Uysal,
Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde
yapılan yargılanmalan sonucu TCK'nin 146.
maddesi uyannca "Mevcut anayasal düzeni si-
lah zoruyia değjştirmeye kaDaşmak" suçundan
ölüm cezasuıa çarptınldılar.
buradaki su kuyusu üzerinde
duruyor.
_ Istanbul Emniyet Müdürii
Özdemir gazetecilerin soru-
lannı yanıtladı Özdemir,
"Mzimiçin bazıönemfi bflgi-
ler, ana için ise basit gibi gö-
rönen defiUer sizin tarafimz-
dan yayımlanrvor ve doğal
olarak bu şahıstar da dokü-
manlannı yakabilry or vej^
kaçabiliyor. Bu memleket
meseiesidir, deta>1ar üzerin-
de durma>Tn" dedı.
Çavuşoğlu Mahallesi Ço-
banyıldızı Caddesi üzerinde-
ki 45 numaralı 2 evde de iş
makınelerinin yardımıyla
kazı çalışması yapıldı. Bura-
da da örgütün kurbanlannı
sorguladığı işkence aletlerine
ulaşıldı, ancak herhangı bir
ceset bulunamadı. 2. Evin,
yargıtay Başkanlığı'ndan
emekk olan Mâfit L'tktt'nun,
satebi buhındugtr 49 Tinma-
ralı müstakıl eve çok yakın
olduğu ortaya çıktı. Ut-
ku'nun evmin önünde bir po-
lis ekibinin süreklı beklediği
beürtilirken, Beykoz'da öldürülen Hizbul-
lah'ın elebaşı Hüseyin Velioğlu'nun zaman
zaman bu ıkıncı eve uğradığı ileri sürüldü.
Cesim Y ıkünm'ın ise ölü olarak bulunan
ağabeyi Izzettin YılduTm'ın ağzmdan kan
aktığını gördüğü, dolayısıyla öldürübne ola-
yının birkaç gün önce gerçekleşmiş olabi-
leceği iddia edildi.
Adli Tıp Kurumu'nda Üsküdar'dabir ge-
cekonduda 19 Ocak'ta bulunan 10 cesetten
yakınlannca teşhis edilemeyen 3 ceset ile
önceki gün Kartal"dan çıkan-
lan 7 cesetten 5'i ve dün çıka-
nlan 2 ceset de teşhis için ku-
rumda bekliyor. Üsküdar'daki
gecekonduda bulunan ceset-
lerden Mehmet Salih Dündar,
Ramazan Yaşar, Ömer Çınar,
Yusuf Akdeniz, NezirAsİan ve
Cihangir Gaffari Negiş'in ce-
setleri teşhis edilmiş ve topra-
ğa veriknişti.
Dün ailesi tarafından alınan
StddıkÖz'ün cenazesının Sul-
tançiftliği'nde toprağa verile-
ceğı belirtildi.'
Istanbul Adli Tıp Kuru-
mu'na gelen Mehmet Sün-
bül'ün yeğenı Zekilşıkh ceset-
lerin hiçbirini teşhis edemedi.
Daha önce Üsküdar'daki me-
zarevde bulunan cesetlerden
birinin Sıddık Öz'e ait olduğu
ise Batman'da su tesısatçılıSı
yapan ağabeyi Sejithan Oz
tarafından belirtildi.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Fransa'da seçimlerde parti a-
day listelerinin yüzde 50'sinin
kadınlardan oluşması yönünde-
ki parlamento karan, Türkiye'de
de yankı buldu. Gûlay Gök-
törk, bu karann "feminist dev-
rim" şeklinde yorumlandığını
aktanyor. Ardından bu konuda-
ki karann yol açacağı sorunlan
irdeliyor. Göktürk, bu gidişle ye-
ni bir dönemın başlayacağını ve
bunun "kotalı demokrasi" ola-
cağını vurguluyor.
Göktürk, kadınlara bu hak ta-
nınırsa, aynı haklann diğer ke-
simlere de örneğin gençlere,
yaşlılara, Cezayiriilere de tanın-
masının gündeme geleceğini,
bunun da parlamentoların kim-
liklerfederasyonuna dönüşme-
sine yol açacağını öne sürüyor.
Tabii öne sürmekle kalmryor,
böyle bir gelişmenin olumsuz
sonuçlar doğuracağını ekleme-
yi de ihmal etmiyor.
Yazı şöyle bitiyon "Bütün in-
sanlann ırk, dil, din, dnsiyet far-
kı gözetmeksizin eşit olduğuna
inanan toplumlarda kimilerinin
çıkıp 'daha eşit' olduğunu da-
Olumlu Aynmcılık Gereksiz mi?
yatmasını demokrasi anlayışım-
la bağdaştıramıyomm. Evet,
hayatın bazı cinslere, ırklara ya
da dinlere karsı pek de cömert
davranmadığı doğnı. Ama tari-
hi hınçlann acısının böyle ilti-
mas talepleriyle çıkanlması
doğnı mu sizce?"
Kadınlann, parti listelerinde
yüzde 50'yle temsil edilmesini
sağlayan biryasanın Fransa'da
kabul edilmesi, acaba Gülay'ın
düşündüğü gibi sadece, "tarihi
hınçlann acısının iltimasla gide-
rilmesi" midir? Iskandinavülke-
lerinin deneyimini az çok bilen
birisi olarak, bu düşüncenin
doğru olmadığını söyteyebilirim.
Isveç'e üç yıl önce yaptığım bir
gezide, bu ülkedeki kadın hare-
ketini incelemiştim. Kadınlar
parlamentonun yüzde 42'sini
oluşturuyorlardı. Bugün de o-
ran hemen hemen aynı. Bakan-
lar kurulunun ise yansı kadındı.
• • •
Bu ne anlama geliyordu? Ba-
zı aözlemlerimi aktarayım: Şim-
di Isveç'in Kültür Bakanı olan
Marita Ulvskog, benim ziyaret
ettiğim dönemde 'Eşitlikten So-
rumlu Bakan'du Bu bakanlığın
görevi, hayatın tüm alanlannda,
özellikle de çalışma alanında
kadınlar aleyhine oluşturulan
eşitsizliği engelleyecek bir sis-
tem kurmaktı. Bu çalışmalar ko-
nusunda kendisinden ve bu an-
layışa bağlı olarak oluşturulan
sivil toplum örgütlerinden bilgi
almıştım. Bu örgütlenme, Is-
veç'te, demokrasinin gelişmesi-
ne yardımcı oluyordu.
Kadının, siyaset yaşamına
özel bir zenginlik ve yumuşak-
lık getirdiğini her alanda görmek
mümkündü. Kendi gözlediğim
birkaç ömeği aktarmak istiyo-
rum: Eşitlikten Sorumlu Bakan
Marita Ulvskog'la bakanlıkta
randevumuz vardı. Saatinde gi-
dip, girişte beklemeye başladık.
Bir kadın yanımıza geldi ve "Ba-
kan'la randevusu olanlar siz
miydiniz" diye sordu. "Evet"
deyince, bizi asansöre davet et-
ti. Birlikte yukan çıktık. Bizi Ba-
kan'ın odasına kabul eden, yi-
ne aynı kadın görevliydi. Girip,
masaya oturduk.
Ne içeceğimizi sordu, "Kah-
ve" dedik. Bir odaya gidip kah-
velerimizi hazırlayıp önümüze
koydu, sonra da masaya otur-
du. "Buyrun, ben Marita Ulvs-
kog" dedi. Şaşınp kaldık. Biz
kendisini sıradan bir görevli
sanmıştık. Ben kahvelerimizi
içerken kendisinetakıldım, "Ev-
de de mi kahveleri siz yapıyor-
sunuz?" "Hayır" dedi gülerek
"Eşim ben bakan olunca işten
çıktı ve çocuklara bakıyor, ev iş-
lerini yürijtüyor".
Bakanlıktan, foto muhabiri ar-
kadaşımla çıktık, Stockholm'de
sokaktayürüyorduk. Elinde pa-
zar çantası olan ak saçlı bir ka-
dını foto muhabiri arkadaşım
işaretetti, "TıcaretBakanı"6e-
di. Ne sirenli arabalar, ne müs-
teşarlar, ne ortalığı birbirine ka-
tan korumalar vardı. Sıradan bir
yurttaş gibi alışverişini yapmış,
evine gidiyordu kadın bakan.
Kadının siyasi ve gündelik ya-
şamdaki ağırlığıyla demokrasi
arasında birebir ilişki olduğuna
inananlardanım. Bunu Isveç'te
gördüğümde pek de şaşırma-
dım. Böyle olması gerekir diye
düşündüm.
Kadının, olumlu biraynmcı-
lıkla siyasette ve yaşamın di-
ğer alanlannda öne çıkanlma-
sı, binyıllann haksızlığının gi-
derilmesinin ötesinde, erkek-
lerin de yaşadığı bu dünyanın
daha renkli ve daha yaşanıla-
bilirolmasını sağlıyor. Kadının
ağıriığının artması, erkek ege-
men savaşlar ve acımasızlık
dünyasına bir derinlik kazan-
dınyor. Kadının binyıllann ezil-
mişliği içinden süzülüp gelen
özellikleri, insanlığın önümüz-
deki yüzyılda belki de en bü-
yük kazancı olacak.
Fransa örneğinin, başta Tür-
kiye olmak üzere tüm dünyaya
yayılması dileğiyle...
Batman
Velioğlu
toprağa
verildi
ARİFARSLAN
RATMAN - Istanbul'un
Beykoz ilçesinde bir villa-
da gerçekleştirilen operas-
yonda öldürülen şeriatçı
terör örgütü Hizbullah li-
deri Hüseyin Vicfioğta'nun
cenazesi, geniş güvenlik
önlemleri altında Bat-
man'da toprağa verildi. Ve-
lioğlu için cenaze namazı-
nın kılınmaması dikkat
çekti.
IstanbuFdan dün Anka-
ra aktarmah THY'ye ait
uçakla saat 14.00'te Bat-
man'a getirilen Hüseyin
Velioğlu'nun cenazesi,
ambulansla, yoğun güven-
lik önlemleri alönda, muh-
tar olan kardeşi Hayrrtön
VJ^Bîöun Hürriyet Ma-"
hallesi'ndeki evinin önüne
getirildi. Cenaze saat
. 15.00'teKarşıyakaMezar-
lığı'na götürüldü. Mezar-
hğın çevresinin polis ektp-
leri ve panzerlerle abluka-
ya alındığı görüldü. Ço-
ğunluğunu çocuk ve kara
çarşaflı kadınlann oluştur-
duğu kalabalık grup, kım-
lik kontrolünden geçirile-
rek mezarlığa aiındı. Polis
yetkililerinin, "Cenazena-
mazı tstanbui'da kılındj"
demeleri üzenne cenaze,
aralannda yakmlarırun da
bulunduğu bıni aşkın kişi
tarafından toprağa verildi.
Cenazeyi toprağa veren
grupkısabir süre dua oku-
duktan sonra mezariıktan
sessizce aynlarak taziye-
nin yapılacağı Hayrettin
Velioğlu'nun evine gitri.
k
20>Tİdır
görmfiyprdum'
Hüseyin Velioğlu'nun
kardeşi Mehmet Veioğhı.
gazetecilerin sorulan üze-
rine, kardeşinden 20 yıldır
haberalamadıklannı vebu
kadar cinayeti işlediğtai
bihnediklerini belirterek
"Batman lisesi'ndcn me-
zun oiduktan soara keadi-
siaden haber alamadDn ve
bnsnreiçerisDKfekaıdi»-
ni hiç görmedim'" dedi.
Cenazeye katılanlar daha
sonra sessizce dağıldılar.
Ankara Devlet Güven-
lik Mahkemesi savcdann-
dan Nuh MeteYüksel Bat-
man "dakı çalışmalannı ta-
mamlayarakuçakla Anka-
ra'ya döndü.
Savcı Yüksel, 3gündür
terör örgütünün askeri ka-
nadındafaaliyetgösterdigi
bildirilen Maamat De-
nm-'in Diyarbakır ve Bat-
man'daki yer gösterme uy-
gulamalanna kaolıyordu.
Basına saldın
Polis kordonu altıada
mezariıktan Velioğlu'nun
kardeşi Mefamet VeBoğ-
ta'na ait Hürriyet Mahal-
lesi'ndeki eve yürüyen
gruptan bazı kişiler tekbir
getirerek, kendilerini gö-
rüntüleyen gazetecilere
taşla saldırdı. Polisin za-
marunda müdahalesiyle o-
lay büyümeden önlenirkes
grup, polisin uyanlan so-
nunda dağıldı. Taşlı saldı-
nya uğrayan gazeteciler-
den bazılan hafif şekılde
yaralandı.