27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30OCAK2000PAZAR HABERLER DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN Yılmaz Güney Sevgili, Her pazar güzel şeylerden söz edilemiyor. Kimi zaman zirzopluklan dile getiımek de kaçınılmaz olu- yor. Başlığından anlamışsındır, Yılmaz Güney ile il- gili tartışmadan söz edeceğim. En sonunda söylenecek olanı baştan söylemek pek doğru olmasa da, ben Fatoş Güney'in yanlış yaptığını hemen vurgulamak istiyorum. Rutkay Aziz'in, haklı olarak belirttiği gibi yann esamisi okunmayacak kişilerin, Yılmaz Güney'i şu ya da bu biçimde nitelemeleri dava konusu olma- malı. Hatta belki onlara yanıt vermek bile gereksiz- di. Yılmaz Güney, artık bir yaşamın öyküsü olmanın ötesinde, kitlelere mal olmuş, Türkiye'nin adını dün- yaya duyunmuş bir sanatçının markasıdır. Onun hakkında yazanlar, zahmet edip yazdıkla- nnı ve başkalarının kaleminden anlatılan yaşam öy- küsünü okusalar, Yumurtalık olayının nasıl cereyan ettiğini öğrenmek zahmetine katlarisalardı ne kadar iyi olurdu. Ama bunlan vurgulamak yeterdi, topluma mal ol- muş bir sanatçı hakkında fikir beyan ettiler diye in- sanlara dava açmak gerekmezdi. Yılmaz Güney gibi karizmatik bir sanatçının top- kjmun belleğine kazınmış imajı, patronuna göre kiş- neyen enginann dejenerisini çağnştıran 'kerizmatik' bir köşe kalemşorü tarafından mı zedelenecekti ki? •*• Toplumda ve uğraş alanının tarihinde yer almış sanatçılar değeriendirilirken sanatlanyla anılırlar. Meger ki, onlann yaşamlan ile ilgili incelemeye da- yalıeserierverile... Yılmaz Güney'in yaşamında da, herfani gibi be- yaz görüntüler de siyah noktalar da var. Siyahı, göl- gesi olmayan bir fotoğraf yaşamı yansrtmaz. Düş- lerin fotoğrafını ise daha kimse çekemedi. Hemen belirteyim Yılmaz Güney'in siyasi fikirie- rinin, davranışlannın hepsini benimsediğimi söyle- yemen. Hatta, böylesine büyük bir sanatçının böy- lesine basit, çocuksu siyasi görüşleri olmasına hep şaşırmışımdır. Ama O'nun "Umut"ta şiirini yazdığı bozkırda ye- tişmiş biryaban ürünü olduğunun bilinciyle değer- lendirmişimdir yaşam öyküsünü. Bütün hüneri, "New York'taki ben, bizim Rana ve 'yakışıklı genel yayın müdürüm'..." üçgeni için- de mizah yapmak olan Manhattan penthouselan- nın saksılannda sulanıp yetiştirilmiş süs bitkisinin, o vahşi bozkır çiçeğini anlamasını beklemek zaten abes olurdu. Medyanın getirdiği kolay şöhretle başı dönen, iyi nryetli, nispeten genç arkadaşımız, Yılmaz Güney'in Türkiye'nin Avrupa'daki imajını yerle birettiğini söy- lerken şöyle bif düşünmeliydi. Türkiye'de Kahramanmaraş, Çorum, Sıvas kat- liamlan Yılmaz Güney'in eseri midir? Türkiye'de kontrgerilla ile JlTEM'i kuran Yılmaz Güney mi? Bankalann içini boşaltan, ihaJerpafyasır^kur^n, kanlı katilleri yargıdan kaçıran Yılmaz Guney rnf? Sorulan çoğaltmak mümkün amji fl^fŞİşş^.. ••• " Sevgili, Sana bunlan, Yılmaz Güney'i savunmak için yaz- mıyorum. Aynca hemen belirteyim ki, insanlann ilahlaştınl- malanna, tabulaştınlmalanna da karşıyım. Hiçbir faninin kendisi ilah değildir, yaşamı da tabu. Yılmaz Güney tabu degildir, ama kişiliğiyle sine- ma ve sanat tarihimizde yerini almıştır. Yaşamında- ki yanlışlar da bu yeri sarsmıyor. Benim amacım, Fatoş Güney'in dava açmasına gerek olmadığını vurgulamaktı. Haftaya da sana, onunla ilgili Yumurtalık arifesi bir anımı anlatacağım. Karaçarşaflı terörist MEHMETFARAÇ Pendik'deki hücre evin- de eşi polis tarafından ele geçinlen Hacı Bayan- ak'ın, Hizbullah llimciler kanadının Diyarbakır so- rumlulanndan olduğu be- lirlendı. PKK'nin uzun sü- re ölûm listesinin başında olan Bayancık'ın, oturdu- ğu kahvehaneye düzenle- nen iki saldından kurtul- duğu ve tanınmamak için uzun süre Diyarbakır'da "kara çarşaTla dolaştığı öne sürüldü. Bayancık'ın eşinin de ANAP'uı "Pa- patya"lanndan olduğu bil- dirildi. Pendik'e bağlı Güzelya- h Mahallesi'nde Hizbul- lah'a ait bir hücre evini ön- ceki gûn basan polis, ör- gütün şûra üyelerinden fi- rari Mefamet Sudan, Bey- koz operasyonunda yaka- lanan Edip Gümüş ve Ha- cı Bayancık'ın eşlerini ya- kaladı. Çeşitli kaynaklar, Sudan ve Bayancık'ın operasyondan kısa süre önce evı terk ettiğini öne sürdüler. Bayancık adı, Güneydo- ğu insanına yabancı değil. Diyarbakır'da birçok kay- nak onun "HizbuDah'ı ör- gntkyenlerden" olduğunu söyledi. Bingöl kökenlı ol- duğu bildirilen Bayancık, Beykoz operasyonunda öl- dürülen örgütün lideri Hü- seyin Velioğhı ve soyadını daha sonra Velioğlu olarak değiştiren Şevket Börü ile birlikte uzun süre Diyar- bakır ve çevresinde faali- yet gösterdi. Bağlar semti Kahveönü Durağı mevkiinde bir kon- feksiyon mağazası işleten Bayancık'ın, Diyarba- kır'da PKK yanlısı olarak bılınen çok sayıda kişinin öldürülmesi talimatını ver- diğı öne sürüldü. Diyarba- kır'da Hizbullah'a yakın kaynaklar. "Diyarbakır'da kiminkalemikınldıysa ar- kasmda Hacı v^rdır" de- dıler. Bayancık'ın bu eylem- lerin ardından PKK'nin ölüm listesinin ilk sırasına konulduğu bildirildi. tddi- aya göre, PKK'liler 1992 ve 1993'te Bayancık'ayö- nelik iki saldın gerçekleş- tirdiler. îlk saldın, Bayan- cık'ın sık sık oturduğu ve işyerine 200 metre uzak- lıkta olan bir kahvehaneye yönelik gerçekleştirildi. Bayancık'ın kurtulduğu bu saldında 2 kışı öldü, 6 kişi de yaralandı. Bayan- cık, işyerine yapılan ikin- ci saldından da son anda kurtuldu. Saldınlann ar- dından Bayancık'ın mağa- zasının önünde paltolan- nın altına Kalaşnikof giz- leyen iki koruma uzun sü- re bekledi. Bukorumalann resmi görevliler mi ya da Hizbullahçılar mı olduğu konusu aydınlanmadı. Iddiaya göre, PKK'lile- rin kendisini öldüreceğine inanan Hacı Bayancık, uzun süre Diyarbakır'da kara çarşafla dolaşarak gizlenmeye çalıştı. Kay- naklar, Bayancık'uı bu şe- kilde örgütünhücre evleri- ne rahatça gıdıp geldiğıni ve gizlenmeyi başardığını bildirdiler. Hacı Bayancık'ın yıldı- zının ANAP döneminde parladığjna dıkkat çekildi. Iddiaya göre, Bayancık bu dönemde bazı kamu ku- rumlannın giyim ihalele- rini de aldı. Hizbullah'ın Mardin'in Kızıltepe ilçesinde bulunan sığınağında ikinci silah deposu da ortaya çıkanldı Cephanelikten lıavaıı topu çıkb\tarthaberkri Senisi-Doğu ve Güney- doğu'da Hizbullah'a yönelik operasyonlar sürerken, Mardin'in Kızıltepe ilçesinde, örgütün cephanelik olarak kullandığı bir sığınak ortâya çıkanldı. Sığınakta bir adet havan topunun da aralannda bulunduğu çok sayıda silah ele geçirildi. Olağanûstü Hal Bölgesi'nde gözaltına ahnanlann sa- yısı 419'a yükseldi. Şeriatçı terör örgütü Hizbullah'ayönelik operasyonlar çerçeve- sinde Ankara'da Jandarma tarafından gö- zaltına ahnan ve DGM'ye sevk edilen Beypazan Vergi Dairesi memurlanndan Hayati Kaya tutuklandı. Batman'da yer gösteren Hizbullah'ınaskeri kanatsorum- lusu Manmut Demir ve Setamm tpek dün akşam saatlerinde Ankara'ya geünldi. De- mir ve Ipek, polis tarafından özel biraraç- la Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne götürüldü. Hizbullah militan- lanndanbazılannın bugün DGM 'ye çıka- nlması bekleniyor. Kızıltepe ilçesinin Kılduman-Akziya- ret ve Karabulak köyleri arasında yer alan bölgede emniyet müdürlüğü ilejandarma ekiplerince gerçekleştirilen ortak operas- yonda, Akziyaret Höyüğü yakınlannda ahırolarakkullanılan kerpiç birevin alnn- da bulunan ve 3 odadan oluşan sığınak or- taya çıkanldı. Sığınakta çuvallann içeri- sinde ve naylon torbalara sanlı durumda bir adet 60 milimetrelik sahra ü'pi havan topu, 33 adet el bombası, 12 adet MKE ti- pi göz yasartıcı bomba, 3 adet boş lav si- lahı, 9 adet Kalaşnikof marka tüfek ve bu tüfeklere ait 30 adet şarjör, 15 adet çeşitli çap ve markalarda tabanca ve bunlara ait 21 adet şarjör, 1 adet MP-5 marka tüfek, 3 adet ses bombası, 11 adet el bombası fünyesi, bin 310 adet Kalaşnikof ve taban- ca mermisi ile çok sayıda örgütsel dokü- man elde edildi. Dlyarbakir Ankara'dan getirilen EdipGönıüş ve CemalTtıtar'ın sorgulan- malanna Terörle Mücadele Şubesi'nde de- vam ediliyor. Gümüş ve Tutar'ın ilk gün- Ierdekı suskunluklannı bozarak konuşma- ya başladıklan ve örgüte destek veren ki- şiler, sığınaklar, faüi mechul cinayetler hakkında bilgi verdikleri öğrenildi. Geçen yülarda Dicle ÜruVersitesi'nde öğretim görevUsi olduğu belirlenen ve Izmir'de ya- kalanan MehmetÇoiak adlı bir doçent de dün uçakla Dıyarbakır'a getirildi. Mardin- kapı semti yakınlanndaki Hevsel Bahçe- leri içerisinde thsan Erdem'e (25) ait ol- duğu beürlenen bir ceset bulundu. Batman Hasankeyf ilçesine bağlı Ka- ra Köyü'nde Hizbullah sığınağı arayan gü- venlik güçleri iki PKK'h terörist ile karşı- laştılar. Çıkan çatışmada kurtulamayacak- lannı anlayan teröristlerin yanlanndaki bombayı patlatarak intihar ettiklen bildi- rildi. Yetkililer, OHAL bölgesinde Hiz- bullah'a yönelik operasyonlarda son 10 günde Mardin'de 116, Diyarbakır'da 81, Van'da 50, Şımak'ta 40, Batman'da 38, Muş'ta 32, Sürt'te 25, Bitlis'te 25 ve Bin- göl'de 16 olmak üzere toplam 419 kişinin gözaltında tutulduğunu bildirdiler. ElaZlğ Hizbullah'ın kentteki örgütlen- mesini yapmaya çalıştıklan belirlenen 18 kişiden 15'i dün adli makamlara sevk edil- di. Diğer üç sanık için ek süre alındı. Ad- liyeye sevk edilen Hizbullahçılar arasında Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde gö- revli Plastik Cerrahi uzmanı Mehmet Ekmd'nin de bulunduğu bildirildi. Ope- rasyonlar sırasında yakalanan Hizbullah- çılar ile birlikte örgütsel içerikli kaset ve dokümanlar, 2 adet av tüfeğı, 1 adet de kı- lıç ele geçirildi. Hatay Operasyonlarda yakalanan 15 örgüt üyesinden 13'ü, soruşturmalannın tamamlanmasının ardından bugün çıka- nldıklan nöbetçi mahkeme tarafından, ör- güte eleman kazandırmak, aranan kaçak- lan banndırmak, örgüt adına para topla- mak ve örgüt propagandası yapmak suç- lanndan tutuklandı. Osmaniye sözde il so- rumlusu olduklan saptanan 2 örgüt üyesi ise daha önce Osmaniye Emniyet Müdür- lüğü ekiplerine tesüm edilmişti. Tutukla- nan örgüt üyeleriyle birlikte 2 tabanca, 2 cep telefonu, 13 bilgisayar CD'si ve 14 disket ile bol miktarda örgütsel rapor ve yasak yayın ele geçirilmişti. MlIŞ Operasyonlarda örgütle bağlantı- sı olduğu saptanan 35 kişi yakalandı. Yet- kililer, gözaltına alınan kişılerden ikisüıin ımam. altısının kamu kurum ve kuruhış- lannda görevli, diğerlerinin de serbest meslekten olduğunu bildirdi. Sanıklann sorgulamalannın sürdürüldüğü belirtildi. Van Muradiye ilçesinde, Hizbullah te- rör örgütüneyönelik operasyonlarda, Mu- radiye Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürii NurettinYavrutnrk, kütüp- hanede memur tsmail YavTiıtürk ve esnkf olduklan bildirilen Orhan Çicek ile Ab- roet Gezer gözaltına alındı. Jandarma Ko- mutanlığı'nda sorgulamalan tamamlan- dıktan sonra Muradiye Cumhuriyet Sav- cıhğı'na sevk edilen 4 kişi, daha sonra nö- betçi mahkemece tutuklandılar. Konya'da gözaltına alınan 48 kişiden 4'ü tutuklandı. 44'ünün gözaltı süresi de- vam ediyor. Haklannda gıyabi tutuklama karan verilen 3 kişi de aranıyor. Şanlllirfa'da ise yakalanan 19 kişi dün mahkemeye gönderildi. Malarya'run Yazıhan ilçesinde mahkemeye sevk edilen 6 kişiden 4'ü tutuklandı. Blirsa'da gözaltında tutulan 21 kişi bugün mahkemeye çıkartüacak. Şeriatçı terör örgütü Hizbullah'ın KartaPda gömdüğü ceset sayısı 9'a yükseldi Cesederde îskence îzleri var Istanbul Haber Servisi - Şeriatçı terör örgütü Hizbul- lah'a yönelik operasyonlar çerçevesinde önceki gün Kartal'daki villa tipı evde ya- pılan aramalarda l'i kadın toplam 9 cesede daha ulaşıl- dı. Bugüne dek polis tarafın- dan bulunabilen Hizbul- lah'ın mezarevlere gömdü- ğü ceset sayısı Türkiye gene- linde 42'ye yükseldi. Kartal'daki evde bulunan cesetlerden, Zehra Vakfı Başkanı tzzettm Yıkhnnı ya- kınlannca teşhis edilirken, tefeci Nesnn Malki cınayeti saruğı Mehmet SûnbûL ara- lannda Zehra Vakfı'na ya- kınhğıyla bilinen isadamla- n Şehit Ava ile Mehmet Kanhbıçak olduğu tahmin edilen cesetler ise teşhis edi- lemedi. tşkence gördüğü be- lirlenen ve burnundan hâlâ kan geldığı için yeni öldü- rüldüğü aoiaşılan Izzettin Yıldmm'ın kafasında darp izleri, boynunda tel ve göğ- sünde yanık Lzîerine r^tian- va> 9 e6a * âı y Ui birlikte anılan Hizbullah'ııı hücre evterinde her geçeo gûn yeni cesetier buJunu>or. dı. Adli Tıp Kurumu'na gelen Izzettin Yıl- mir, evdeki çalışmalan bizzat takip etti. belirlendi. Saat 13.30'da garajda bulunan. Adli Tıp Kurumu'na gelen Izzettin Yıl dınm'ın yakınlanndan Cemfl Laçm, Yıldı- ran'm 1-2 gün içinde öldürülerek gömül- müş olabilecegını kaydettı. Şehit Avcı'ya ait 34 YK 2486 plakah To- yota, Mehmet Kanlıbıçak'a ait 06 ZJL 96 plakah Mercedes ve Şafak Otomotiv'in sa- hiplerinden Cihangir GafiEariNegiş'e ait 34 VY 2217 plakah Proton marka otomobiller ise cesetlerin çıkanldığı evde ele geçirildi. tstanbul Emniyet Müdürii Hasan Özde- , evdeki çalışmalan bizzat takip ı Kartal Çavuşoğlu Mahallesi Görkemli Sokak 12 numaralı tek katlı villa tipi evden önceki gün çıkanlan biri kadın 7 cesedin dışında dün 2 erkek cesedıne daha ulaşıldı. Kartal Cumhuriyet Savcısı Abdurrahman Canpobt, son çıkanlan cesetlerin yazdan kalmış olabileceğini, çünkü çürümenin ile- ri düzeyde olduğunu söyledi. Villa tipi ev- den çıkanlan 9 cesetten birinin, pazarlama- cıhk yapan tbrahün Sanalün'a ait olduğu garajda bir cesedin önce kopanlmış halde kolu, ka- nalizasyona yakın bir yerde de çürümüş hal- de cesedi bulundu. Yapılan aramalarda, aynı evde örgüte ait bilgisayar ve disketler bulundu ve disketle- rin bazılanrun yakılmaya çalışıldığı ortaya çıktı. Çalışmalara İGDAŞ ve itfaiye ekiple- ri de katıldı. Bu eve yakın mesafede Çoban- yıldızı Caddesi 45 numarada belirlenen ev- de de arama çalışmalanna başlandı. Polis Altı terörist Pişmanlık Yasası ndan yararlanmak için basvurdu Işte Hizbullah'ın itirafçılanMAHMUTORAL DhARBAKIR-Resmi Gazete'de yayımlan- dıktan sonra 29.08.1999 tarihinde yürürlüğe gi- ren 4450 sayıh Pişmanlık Yasası için bugüne kadar 6 Hizbullahçı'nin başvumda bulunduğu bildirildi. Diyarbakır DGM'de idamla yargıla- nan Hizbullah itirafçısı Abdulaziz Tlroç, mah- kemeye verdiği dilekçede kendisinin örgütün üst düzey yöneticisi olmadığmı ileri sürdü. 29 Şubat'ta 6 aylık başvuru süresinin dolma- smdan sonra yürürlükten kaldınlacak olan 4450 sayılı Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmak için yaklaşık 500 PKK'linin dilekçe verdiği öğre- nildi. Hizbullahçılardan ise yalruzca 6 itirafçı- nm yasadan yararlanmak ıstedikleri belirlendi. Uzmanlar, Hizbullahçılann, "kâfir oiacak- lan" iddiasıyla yasadan yararlanmaktan kaçın- dıklanna dıkkat çekerken Hizbullah'tan ayn- lanlann örgüt tarafından infaz ediknesinin de teröristler arasında korkuya yol açtığı beürtil- di. DGM yetküilerinden alınan bilgiye göre, 1991 yılından bugüne kadar yargılanan binler- ce Hizbullahçıdan Pişmanhk Yasası'ndan ya- rarlanmak için başvuranlar şunlar: 1993 yüın- da Istanbul'da yakalanan, verdiği bilgilerle ör- gütün çökertümesini sağlayan ilk itirafçı Şa- ban Elalrunteri. Mardin'de yakalanan ve örgü- tün Iran bağlantısına dıkkat çeken Abdölbaki Öz. Diyarbakır emniyetine kendılığınden tesUm olan tek Hizbullahçı ve verdiği ifadelerde ör- gütün bilgi işlem merkezini ortaya çıkaran Ab- dülaziz Tunç. 19 Şubat 1992 tarihinde kafasına sıkılan tek kurşunla öldürülen 2000'e Doğru Dergisi'nin Diyarbakır Temsilcisi HaBt Güngen'in öldü- rülmesi başta olmak üzere, silahlı 5 eylemden sorumlu tutulan Nedim UysaL Diğer itırafçılar ise Vecdi Şeran ve Kemal Aktas. Hızhullah'ın itirafçılanndan Vecdı Şeran ile Nedim Uysal, Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yapılan yargılanmalan sonucu TCK'nin 146. maddesi uyannca "Mevcut anayasal düzeni si- lah zoruyia değjştirmeye kaDaşmak" suçundan ölüm cezasuıa çarptınldılar. buradaki su kuyusu üzerinde duruyor. _ Istanbul Emniyet Müdürii Özdemir gazetecilerin soru- lannı yanıtladı Özdemir, "Mzimiçin bazıönemfi bflgi- ler, ana için ise basit gibi gö- rönen defiUer sizin tarafimz- dan yayımlanrvor ve doğal olarak bu şahıstar da dokü- manlannı yakabilry or vej^ kaçabiliyor. Bu memleket meseiesidir, deta>1ar üzerin- de durma>Tn" dedı. Çavuşoğlu Mahallesi Ço- banyıldızı Caddesi üzerinde- ki 45 numaralı 2 evde de iş makınelerinin yardımıyla kazı çalışması yapıldı. Bura- da da örgütün kurbanlannı sorguladığı işkence aletlerine ulaşıldı, ancak herhangı bir ceset bulunamadı. 2. Evin, yargıtay Başkanlığı'ndan emekk olan Mâfit L'tktt'nun, satebi buhındugtr 49 Tinma- ralı müstakıl eve çok yakın olduğu ortaya çıktı. Ut- ku'nun evmin önünde bir po- lis ekibinin süreklı beklediği beürtilirken, Beykoz'da öldürülen Hizbul- lah'ın elebaşı Hüseyin Velioğlu'nun zaman zaman bu ıkıncı eve uğradığı ileri sürüldü. Cesim Y ıkünm'ın ise ölü olarak bulunan ağabeyi Izzettin YılduTm'ın ağzmdan kan aktığını gördüğü, dolayısıyla öldürübne ola- yının birkaç gün önce gerçekleşmiş olabi- leceği iddia edildi. Adli Tıp Kurumu'nda Üsküdar'dabir ge- cekonduda 19 Ocak'ta bulunan 10 cesetten yakınlannca teşhis edilemeyen 3 ceset ile önceki gün Kartal"dan çıkan- lan 7 cesetten 5'i ve dün çıka- nlan 2 ceset de teşhis için ku- rumda bekliyor. Üsküdar'daki gecekonduda bulunan ceset- lerden Mehmet Salih Dündar, Ramazan Yaşar, Ömer Çınar, Yusuf Akdeniz, NezirAsİan ve Cihangir Gaffari Negiş'in ce- setleri teşhis edilmiş ve topra- ğa veriknişti. Dün ailesi tarafından alınan StddıkÖz'ün cenazesının Sul- tançiftliği'nde toprağa verile- ceğı belirtildi.' Istanbul Adli Tıp Kuru- mu'na gelen Mehmet Sün- bül'ün yeğenı Zekilşıkh ceset- lerin hiçbirini teşhis edemedi. Daha önce Üsküdar'daki me- zarevde bulunan cesetlerden birinin Sıddık Öz'e ait olduğu ise Batman'da su tesısatçılıSı yapan ağabeyi Sejithan Oz tarafından belirtildi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Fransa'da seçimlerde parti a- day listelerinin yüzde 50'sinin kadınlardan oluşması yönünde- ki parlamento karan, Türkiye'de de yankı buldu. Gûlay Gök- törk, bu karann "feminist dev- rim" şeklinde yorumlandığını aktanyor. Ardından bu konuda- ki karann yol açacağı sorunlan irdeliyor. Göktürk, bu gidişle ye- ni bir dönemın başlayacağını ve bunun "kotalı demokrasi" ola- cağını vurguluyor. Göktürk, kadınlara bu hak ta- nınırsa, aynı haklann diğer ke- simlere de örneğin gençlere, yaşlılara, Cezayiriilere de tanın- masının gündeme geleceğini, bunun da parlamentoların kim- liklerfederasyonuna dönüşme- sine yol açacağını öne sürüyor. Tabii öne sürmekle kalmryor, böyle bir gelişmenin olumsuz sonuçlar doğuracağını ekleme- yi de ihmal etmiyor. Yazı şöyle bitiyon "Bütün in- sanlann ırk, dil, din, dnsiyet far- kı gözetmeksizin eşit olduğuna inanan toplumlarda kimilerinin çıkıp 'daha eşit' olduğunu da- Olumlu Aynmcılık Gereksiz mi? yatmasını demokrasi anlayışım- la bağdaştıramıyomm. Evet, hayatın bazı cinslere, ırklara ya da dinlere karsı pek de cömert davranmadığı doğnı. Ama tari- hi hınçlann acısının böyle ilti- mas talepleriyle çıkanlması doğnı mu sizce?" Kadınlann, parti listelerinde yüzde 50'yle temsil edilmesini sağlayan biryasanın Fransa'da kabul edilmesi, acaba Gülay'ın düşündüğü gibi sadece, "tarihi hınçlann acısının iltimasla gide- rilmesi" midir? Iskandinavülke- lerinin deneyimini az çok bilen birisi olarak, bu düşüncenin doğru olmadığını söyteyebilirim. Isveç'e üç yıl önce yaptığım bir gezide, bu ülkedeki kadın hare- ketini incelemiştim. Kadınlar parlamentonun yüzde 42'sini oluşturuyorlardı. Bugün de o- ran hemen hemen aynı. Bakan- lar kurulunun ise yansı kadındı. • • • Bu ne anlama geliyordu? Ba- zı aözlemlerimi aktarayım: Şim- di Isveç'in Kültür Bakanı olan Marita Ulvskog, benim ziyaret ettiğim dönemde 'Eşitlikten So- rumlu Bakan'du Bu bakanlığın görevi, hayatın tüm alanlannda, özellikle de çalışma alanında kadınlar aleyhine oluşturulan eşitsizliği engelleyecek bir sis- tem kurmaktı. Bu çalışmalar ko- nusunda kendisinden ve bu an- layışa bağlı olarak oluşturulan sivil toplum örgütlerinden bilgi almıştım. Bu örgütlenme, Is- veç'te, demokrasinin gelişmesi- ne yardımcı oluyordu. Kadının, siyaset yaşamına özel bir zenginlik ve yumuşak- lık getirdiğini her alanda görmek mümkündü. Kendi gözlediğim birkaç ömeği aktarmak istiyo- rum: Eşitlikten Sorumlu Bakan Marita Ulvskog'la bakanlıkta randevumuz vardı. Saatinde gi- dip, girişte beklemeye başladık. Bir kadın yanımıza geldi ve "Ba- kan'la randevusu olanlar siz miydiniz" diye sordu. "Evet" deyince, bizi asansöre davet et- ti. Birlikte yukan çıktık. Bizi Ba- kan'ın odasına kabul eden, yi- ne aynı kadın görevliydi. Girip, masaya oturduk. Ne içeceğimizi sordu, "Kah- ve" dedik. Bir odaya gidip kah- velerimizi hazırlayıp önümüze koydu, sonra da masaya otur- du. "Buyrun, ben Marita Ulvs- kog" dedi. Şaşınp kaldık. Biz kendisini sıradan bir görevli sanmıştık. Ben kahvelerimizi içerken kendisinetakıldım, "Ev- de de mi kahveleri siz yapıyor- sunuz?" "Hayır" dedi gülerek "Eşim ben bakan olunca işten çıktı ve çocuklara bakıyor, ev iş- lerini yürijtüyor". Bakanlıktan, foto muhabiri ar- kadaşımla çıktık, Stockholm'de sokaktayürüyorduk. Elinde pa- zar çantası olan ak saçlı bir ka- dını foto muhabiri arkadaşım işaretetti, "TıcaretBakanı"6e- di. Ne sirenli arabalar, ne müs- teşarlar, ne ortalığı birbirine ka- tan korumalar vardı. Sıradan bir yurttaş gibi alışverişini yapmış, evine gidiyordu kadın bakan. Kadının siyasi ve gündelik ya- şamdaki ağırlığıyla demokrasi arasında birebir ilişki olduğuna inananlardanım. Bunu Isveç'te gördüğümde pek de şaşırma- dım. Böyle olması gerekir diye düşündüm. Kadının, olumlu biraynmcı- lıkla siyasette ve yaşamın di- ğer alanlannda öne çıkanlma- sı, binyıllann haksızlığının gi- derilmesinin ötesinde, erkek- lerin de yaşadığı bu dünyanın daha renkli ve daha yaşanıla- bilirolmasını sağlıyor. Kadının ağıriığının artması, erkek ege- men savaşlar ve acımasızlık dünyasına bir derinlik kazan- dınyor. Kadının binyıllann ezil- mişliği içinden süzülüp gelen özellikleri, insanlığın önümüz- deki yüzyılda belki de en bü- yük kazancı olacak. Fransa örneğinin, başta Tür- kiye olmak üzere tüm dünyaya yayılması dileğiyle... Batman Velioğlu toprağa verildi ARİFARSLAN RATMAN - Istanbul'un Beykoz ilçesinde bir villa- da gerçekleştirilen operas- yonda öldürülen şeriatçı terör örgütü Hizbullah li- deri Hüseyin Vicfioğta'nun cenazesi, geniş güvenlik önlemleri altında Bat- man'da toprağa verildi. Ve- lioğlu için cenaze namazı- nın kılınmaması dikkat çekti. IstanbuFdan dün Anka- ra aktarmah THY'ye ait uçakla saat 14.00'te Bat- man'a getirilen Hüseyin Velioğlu'nun cenazesi, ambulansla, yoğun güven- lik önlemleri alönda, muh- tar olan kardeşi Hayrrtön VJ^Bîöun Hürriyet Ma-" hallesi'ndeki evinin önüne getirildi. Cenaze saat . 15.00'teKarşıyakaMezar- lığı'na götürüldü. Mezar- hğın çevresinin polis ektp- leri ve panzerlerle abluka- ya alındığı görüldü. Ço- ğunluğunu çocuk ve kara çarşaflı kadınlann oluştur- duğu kalabalık grup, kım- lik kontrolünden geçirile- rek mezarlığa aiındı. Polis yetkililerinin, "Cenazena- mazı tstanbui'da kılındj" demeleri üzenne cenaze, aralannda yakmlarırun da bulunduğu bıni aşkın kişi tarafından toprağa verildi. Cenazeyi toprağa veren grupkısabir süre dua oku- duktan sonra mezariıktan sessizce aynlarak taziye- nin yapılacağı Hayrettin Velioğlu'nun evine gitri. k 20>Tİdır görmfiyprdum' Hüseyin Velioğlu'nun kardeşi Mehmet Veioğhı. gazetecilerin sorulan üze- rine, kardeşinden 20 yıldır haberalamadıklannı vebu kadar cinayeti işlediğtai bihnediklerini belirterek "Batman lisesi'ndcn me- zun oiduktan soara keadi- siaden haber alamadDn ve bnsnreiçerisDKfekaıdi»- ni hiç görmedim'" dedi. Cenazeye katılanlar daha sonra sessizce dağıldılar. Ankara Devlet Güven- lik Mahkemesi savcdann- dan Nuh MeteYüksel Bat- man "dakı çalışmalannı ta- mamlayarakuçakla Anka- ra'ya döndü. Savcı Yüksel, 3gündür terör örgütünün askeri ka- nadındafaaliyetgösterdigi bildirilen Maamat De- nm-'in Diyarbakır ve Bat- man'daki yer gösterme uy- gulamalanna kaolıyordu. Basına saldın Polis kordonu altıada mezariıktan Velioğlu'nun kardeşi Mefamet VeBoğ- ta'na ait Hürriyet Mahal- lesi'ndeki eve yürüyen gruptan bazı kişiler tekbir getirerek, kendilerini gö- rüntüleyen gazetecilere taşla saldırdı. Polisin za- marunda müdahalesiyle o- lay büyümeden önlenirkes grup, polisin uyanlan so- nunda dağıldı. Taşlı saldı- nya uğrayan gazeteciler- den bazılan hafif şekılde yaralandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle