Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç
# Genel Yayın Koordınatörü Hikmet
Çetinkaya 0 Yazıişlen Müdurii tbrahim
Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret tlkiz
0 Haber Merkezı Müdürii: Hakan
Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser
lsühbarat: Cengiz Yddn-ım 0 Ekonomı: Öriem
Yüzak 0 Kültür: Handan Şenköken 0 Spor
AMnlkadir Yficelman 0 Makaleler: Sami
Karaören 0 Ehizeltme Abdullah Yazıcı 0
Fotoğıaf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge
Edibe Boğra 0 Yurt Haberien MehmetFaraç
Yayın Kurulu. llhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç.
Hikmet Çetinkaya, Şükran
Sooer, tbrahim Yİkbz, Orhan
Bnrsalı. Mustafa Balbay,
Hakan Kara.
Ankara Temsilcısı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No:
125,Kat:4,Bakanlıklar-AnkaıaTel.4195020(7hat), Faks:
4195027 0 îzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H. Zıya Blv.
1352S.2'3Tel 4411220, Faks.44191170AdanaTemsücısı:
Çetin Yiğenoglu, Inönü Cd. 119 S. No:l Kat:l, Tel: 363
12 11, Faks: 363 12 15
Müessese Müdürû: Üstün
Akmen 0 Koordınatör
Ahmet Kornisan 0
Muhasebe Bölent Yener
0tdare Höseyin Gfirer
0 Satış: Fazilet Kuza
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkam - Genel Müdür Gilbia
Erduran 9 Koordınatör Reha
Işıtman # Genel MüdürYardırocısı
Sevda Çoban Tel 514 07 53 -
513 95 80 - 5138460-61, Faks: 5138463
Yayımla>an ve Basaa: ^ enı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıhk A Ş
TüÂocağı Cad 39 41 Cagaloğlu 34334 Istanbul PK. 246 - Sı'rkecı 34435 Istanbul
Tel-(0/212)51205 05 (20 hat)
Faks (0/212)513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 30OCAK2000 îmsak:5.41 Güneş:7.11 Öğle: 12.24 tkindi: 15.00 Akşam: 17.24 Yatsı: 18.48
Fransa'da 1ç
çamaşın günlenr
• FRANSA (Reuter)-
Fransa'nın başkentı Paris,
önceki gün başlayan 2000
Uluslararası lç çamaşın
günleri nedeniyle, dünyanın
birçok ülkesinden gelen
tasanmcılan konuk ettı. lç
çamaşın günleri süresince
vapılan defıleler sırastnda
sn çok ilgiyi, bir Fransız
tasanmı olan taklit siyah
tay derisinden sutyen ve
iabahlık takımı çekti.
'Mehtaplı geceler için'
bazırlandığı duyurulan
akırru çok hafıf ipek bir
:tek tamamlıyor.
BAGB'öen1999• • • • • > • • •
yrtıodullerı
• ANKARA (AA) - Büyük
Anadolu Gazetecıler Birüğı
ıBAGB), Anadolu basını,
aıedya, siyaset ve iş
iünyasını kapsayan ödülleri
bu yıl 40 dalda 61 kişi ve
kuruma verdi. BAGB'den
yapılan açıklamaya göre,
Süleyman Demirel;
Adnan
Menderes, Turgut Özal ve
Adnan Kahvecı ile Doğan
Güreş "Yüzyılın Devlet
Adamı" olarak
belirlenirken, Mehmet Akif
Ersoy, Necip Fazıl
Kısakürek ve Nâzım Hikmet
"Yüzyılın Şairi", Abdi
tpekçi de "Yüzyılın
Gazetecisi" oldu. Türkân
Şoray "Yüzyılın Sinema
Sanatçısı", Münir Nurettin
Selçuk "Yüzyılın Müzik
Adamı", Yargıtay Başkanı
Sami Selçuk ise "Yüzyüın
Hukuk Adamı" seçildi.
BAGB'nin ödülleri,
1 Mart 2000"de Ankara'da
düzenlenecek törenle
sahiplerine venlecek.
Türk mahkûm
hüçpede
• CHICAGO(AA)-
ABD'nin Columbus
kentinde, kreşte bakmakta
olduğu bir çocuğu
boğulmaktan kurtardığı
halde, onu sarsarak çocuğa
zarar verdi ği gerekçesıyle 8
yıl hapse mahkûm edilen
Türk kadını Fügen
Gülertekın, Columbus
hapishanesınde "memurlara
saygısızlık ettıgı" iddıasıyla
hücre cezasuıa çarptınldı.
Fügen Gülertekın'in eşi
Erdal Gülertekın. eşıne daha
önce Columbus polisi
taraftndan yapılan tacızın
hapishanede de
sürdürüldüğünü belirterek,
onu yıldırmak için her
çareye başvuruldugunu
söyledi.
destek
• ÎDÎL (AA) - Şırnak'm
tdil ilçesinden 20 lise
öğrencisi, Çagdaş Yasamı
Destekleme Derneğı'nin
(ÇYDD) organizasyonuyla
15 günlük kurs için Izmir'e
götürüldü. Dernek, Idıl'deki
liselerin son sımflannda
öğrenim gören başanlı 20
gencin, yanyıl tatüi
süresince hızlandınlmış
ÖSS kursuna katılmasuu
sağlayacak. Kurs dışında
öğrencilere Izmir'de tarihi
ve turistik yerlerin de
gezdirileceği belirtildi.
ÇYDD, geçen yıl da 30 lise
son sınıf öğrencisini
ÖSS'ye hazırlanmak
amacıyla tstanbul'a
götürmüş ve bu
öğrencilerden 12'si
sınavlarda başanlı otmuştu.
Mmyatür
uydular döneml
• CfflCAGO(AA)-
ABD'nin çarşamba günü
uzaya gönderdiği mini
uydulann, oyun kâğıdı
büyüklüğünde olduğu ve
2000 yılının yeni uydu
teknolojisini temsil ettigi
açıklandı. Stanford
Üniversitesi öğrencileri
tarafından yapılan ve bir
ana taşıyıcı uydunun içine
yerleştirilen mini uydulann,
yörüngede OPAL denilen
ana mekanizmadan
otomatık olarak aynldığı
bildirildi.
Boşananlann sayısı artıyor1986 yılında 60 bin 865 kişi boşanmak için mahkemelere başvururken 12 yıl sonra bu sayı yüzde 187'lik artış göstererek 114
bin 322'ye ulaştı. Avukat Şenal Sanhan, boşanmalann artmasının gerçek nedeninin 'kadina uygulanan şiddet' olduğunu söyledi
ANKARA (AA) - Boşanmak için
mahkemelere başvuranlann sayısı
her geçen gün arüyor.
Adli Sicil ve Istatistik Genel
Müdürlüğü verilerinden derlenen
bilgiye göre 1986 yılında boşanmak
için mahkemelere 60 bin 865 kişi
başvurdu. 1987 yıhnda 60 bin 140,
1988 yılında 80 bin 158,1989
yüında 75 bin 820,1990 yıhnda 77
bin 233,1991 yılında 85 bin 132,
1992 yıhnda 88 bin 788,1993
yıhnda 88 bin 877,1994 yılında 95
bin 495,1995 yıhnda 103 bin 203,
1996 yılında 104 bin 851,1997
yılında 110 bin 119 ve 1998 yılında
ise 114 bin 322 dava olarak tespit
edildi.
lstatıstikler boşanmak için
mahkemelere başvuranlann oranının
12 yıllık sürede yüzde 187'lik arüş
gösterdiğını ortaya koyuyor.
Cumhuriyetçı Kadınlar Derneğı
Genel Başkanı Avukat Şenal Sanhan,
boşanma davalannın geneUikle
'sjddetii geçirnsiriik' neden
gösterilerek açıldığını, bunun
temehnde ise dayağm yoğun bir
biçimde yer aldığını anlattı.
Sanhan, şiddete uğrayan kadının
boşanmak istediğini belirtti. Sanhan,
"Şkkfet kadmm ekonomik bir
güvencesi yoksa, çok kaüanıhr
olumsuz bir otay olarak karşumza
çüayor. Ama, kadmm ekonomik
güvencesi varsa, evHHk bir kader
olarak görühnüyor ve kadm aynbna
evleminde bulunayor. Aynlmalardald
lemel neden, kadmlann insani
muameleyke karşılaşmamasT diye
konuştu.
Gençler daha cesur
Günümüzde ekonomik bağımsızlığa
sahip kadınlann kocasının, daha
rahat boşanma davası açnğına dıkkati
çeken Sanhan, şu görüşleri dile
getirdi:
"EkoDomik bağunsrzhğına giderek
sahip olan, iş yaşamında kendflerini
daha fazta ifade edebikn kadınlar
tophımsal olarak çevreterine karşı
fazla sorumluhık taşıyorlar. Bu
kadınlar, eşlerinden aynlarak
boşanmış duruma düşroek
jstemiyorlar. Tophımsal yaşam içinde
bir çevreye samp olan bo kadınlar,
feodal bir yetiştirme tara fle de
yetiştikrse kotay kokry boşanmayı
seçmiyonar. Bu dunımdald
kadınlann kocalan daha rahat
boşanma davası açryor."
Avukat Sanhan, orta yaşh, gelenek
ve göreneklerine bağlı kadınlann,
evlüikte sorunlarla karşılaştıklan
zaman aynlmayı pek
düşünmedıklennı anlatarak 25-40
yaş arasındakı kişılerinse, boşanma
konusunda daha cesur
davrandıklanm beUrtti.
Sanhan, "Gençkr, evlenme terdhinde
de daha göreceliler. Bu yaş grubunda
evBMklerde azatana göztenirken evnük
chşı bnüktetikJer daha fazla.
Günümüzde bunhr bir ahtakq7hk
sorunu olarak da görühnüyor, son
derece doğal karsılanryor" dedi.
Ekonomik sorunlar
Bir başka neden olarak da ekonomik
sorunlan gösteren Şenal Sanhan, bu
sorunun, ailelerin kişisel ilişkilenni
sağhklı bir biçimde yürütmelerini
engellediğıne, insanlan
bireyselleşmeye doğru yönelttiğine
dikkati çekti. Avukat Sanhan şunlan
söyledi: "Ekonomik sonmlann
varatmış olduğu içe aüm, iş
alanlarmdaki, işyerierindeki
ezumenin ve hayatla baş edememenin
içe atnğı sorunlar, evde dışa firhyor.
Yani, kan, koca. çocuklar, birfohine
en yakm olamar, kendi üstkrine,
kendilerine kötü davrananlara ve
haksızuk }*apanlara karşı
gösteremedikleri tepkhi birfonierine
göstermeye başlr.ortar. Bu da aile
birtiğini sarsrvor: aile içindekj
insanlann birfoûierine olan sevgismi
saygısını ortadan kaldmyor. Bu da
boşanmanın temel nedenlerinden biri
oiarak ortaya çıkıyor."
PROFESÖR RONA SEROZAN
'Çocuk kendi
geleceğini
belirleyebilmeli'
tstanbul Haber Serviâ-
Çocugun kendısıni
ilgilendiren konularda
görüşünün alınmasının,
çocuğun olgunlaşması,
özneleşmesi,
bağımsızlaşması
açısmdan zorunlu olduğu
belirtildi.
Çocuk Vakfi
Kültürevı'nde düzenlenen
"Çocuğun Görüşünün
Ahnması Ükesi, Ka&hm
Hakkı" konulu bir
konferans düzenlendi.
Konferansta konuşan
Medeni Hukuk Profesörü
RonaSerozan,
çocuğun
kendisini ve
geleceğini
doğrudan
ilgilendiren
konularda
görüşünü
bildirmesinin,
kaülım
hakkınm,
çağdaş
demokrasinin
kendisinden ayn
düşünühneyecek bir
parçası olduğunu
vurguladı.
Serozan, görüşü alınan
çocuk, kişilik, yetkinlik
kazarup olgunlaştıkça
görüşünün daha sağlıklı
ve tutarh ohnaya
başlayacağmı vurguladı.
Serozan, bu şekilde
çocuğun anne-babasına
bağımlı olmaktan
kurtulup, kendi ayaklan
üzerinde durmaya
başlayacağmı kaydetti.
Çocuklann haklanna
sahip çıkmak ve elden
geldiğince geliştirmek
gerektiğini belirten
Serozan, demokrasinin,
toplumun en küçük birimi
olan aile içinde
sağlanmasıyla
gerçekleştirileceğini
söyledi. Yrd. Doç. Dr.
Aydm Gûfauı ise karann
oluşumu, karar alma
öncesındeki esas bügilerin
toplanması ve alınan
kararlarm yerine
getırilmesine katılım gibi
üç boyutlu bir kaülım
sürecı yaşandığına dikkat
çekerek, Çocuk Haklan
Sözleşmesi ve 2828 sayılı
• Serozan,
çocuğun kendi
geleceğine
ilişkin konularda
görüşünü
bildirmesinin
çağdaş
demokrasinin
gereği olduğunu
söyledi.
Sosyal Hizmet ve Çocuk
Esirgeme Kurumu
Kanunu gibi kanunlarda
çocuğun katılrmını
düzenleyen hükümler
bulunduğunu söyledi.
Serozan, buna karşın
çocuğun kablımından
bahseden kanunlarda
aynnülar beürlenmediği
için bu hakkın hayata
geçmesinde sorunlar
yaşandığmı söyledi.
Serozan, bu güçlüğe
ömek olarak Çocuk
Haklan Sözleşmesr'ni
gösterdi. Hangı
durumlarda,
çocuğun
görüşünü almak
ve karar
aşamasmdada
bugörüşe
uytnanın
zorunlu
olduğunun tek
birkanunla
düzenlenmesi
gerektiğini
ifade eden
Gülan, "Çocnğun
karanna uyuhnadığnHİa
da çocuğa gerekçe
gösterflmelL Bu durumlar,
kanunda aynntılanyla
düzenlenmeıi Çocnğun
genşimi önündeki engeHeri
de ortadan kakhnnak için
çocuk kanunu
ohısturulmah" dedi.
Sağlıklı demokrasilerde
karar ahmında, çocuğun
karar alırken kullandığı
saflık, yalınlık,
duygululuğun göz önüne
almması gerektiğini
vurgulayan Gülan, asü
hedefın, çocuğun,
haklanmn kapsamı ve
anlamının farkına varması
olduğunu söyledi.
Öpüşmenin dayanılmaz hajıfliği
Herkes bu tath oyunu bflir: Öpûşmek. 90'h yıDan geride bırakmış olmak, sevginin bu en güzel ifade biçimi-
nin unutulacağı anlamma gehnez. Hele bir de beyazperdenin efsanevi isimlerinüı dudaklanndan dökülüyor-
sa bu öpücükkr, 'öpmek' imgelemimizde farklı bir yere otunır. Andre Techine'nm 'Barocco' fılminde Cla-
ude Brasseur'ün kucakladığı bebeği öpüşü ya da tnsanlar Yaşadıkça'da Burt Lancester ile Deborah Kerr'm
kumsaklaki tutkulu öpüşmeleri nasıl unutulabilir? Spieiberg'in "E.T." fdminde küçük Drew Barrymore'aıı
E.T.'yi burnundan masumca öpmesi, 'Dört Nikâh bir Cenaze'de Hugh Grant ile Andie Mac Dovveil'm yağ-
mur altmda tutkuyla öpüşmeleri de sinema var oldukça belleğimizden silinmeyecek.
KIŞ TURlZMt
Erciyes'te
yartyûcanlüığı
yaşanıyor
KAYSERİ(AA)-
OkuUarda yanyıl tanlının
başlamasıyla birlikte
Erciyes Kayak
Merkezi'ndekı tesisler,
kayaksever gençlerin
akınına uğradı.
Erciyes Dedeman Ski
Center Genel Müdürii
Adnan Özgür, birçok
ilde okullann kar engeli
yüzünden erken tanle
girmesinin Erciyes'teki
yanyıl hareketliliğini
birkaç gün önceden
başlattığıru bıldirdi.
Otellennin 15 gün
boyuncadolu
olduğunu
belirten
Özgür,
konaklama
ücretını kışı
başına günlük
tam pansıyon
85dolar
olarak
behrlendiğini
kaydetti.
Yanyıl
rezervasyonlannı haftalar
öncesınden dolduran
kamuya ait dığer tesisler
de yoğun geçen yanyıl
sonrası küçük
konuklanna hoş vakit
geçirme gayreti içine
girdi. Kış turizmi yanyıl
tatili ile canlanırken
Antarya Turizm Konseyi
lcra Kurulu Başkanı
Günaç Gürkaynak, 2000
yıh tunzm sezonu için
fazla iyimser
olunmaması gerektiğini
söyledi. Gürkaynak,
1999'da çok kötü bir
sezon yaşanmasına
rağmen 2000 sezonu için
yeterlı ve gerekli tanıOrn
çahşmasının
• Okullarda
yanyıl tatilinin
başlamasıyla
birlikte Erciyes
Kayak
Merkezi'ndekı
tesisler
kayaksever
gençlerin
akrnına uğradı.
Geııetik ürünlerin ticaretine dizgin yuruluyor
EkonomiS«visi- Genetik olarak değişti-
rilmış organizmalann ticaretıyle ılgılı ulus-
lararası düzenlemeleri sağlayacak "Biyogü-
venBk Protokoiü", ABD'nin muhalefetine
karşın dün irny^lanrh
Kanada'nın Montreal kentinde 50 üBcenin
çevre bakanı ve 130 üöceıım de hükümetyet-
kilisinjn katüdığı toplanolarda görüş ayn-
hklan nedeniyle tarüşmalar yaşandı. ABD
başta olmaküzeregenetik ürünleri ihraç eden
ülkeler Bryogüvenlik Protokolü'nün ımzalan-
masına muhalefet ederken, görüşmeler, ge-
lişmekte olan ülkeler ve Avrupa Bırliği ül-
kelerüün zaferiyle sonuçlandı. Görüşmeler-
de protokole muhafelet eden ABD'nin ba-
şmıçektiğı Mıamı Grubu'nda Kanada, Avust-
ralya, Arjantın, Şili ve Unıguay bulunurken,
diğer tarafta da sayılan 100'e ulaşan gelış-
mekte olanülkeler ve Avrupa üDceleri yer al-
dı.GörüşmelereTürkrye'dende üstdüzey yet-
kılıler katıldı.Protokolk, genetik olarak de-
ğiştirilmiş gıdalar, hayvanlar, ve bunlardan
yapılan ürünlerin ocareti, çevrenmkorunma-
sı esas ahnarak yapüacak.
Protokole göre gelişmekte olan ülkeler ne
ithal ettiğinı bıhne hakkını elde ederken,
genlerle oynayarak değiştirilen organizma-
lann ıhracatçısı ülkeler, ithalatçı ülkelere ne
sattığını bildirecek. Aynca genetik olarak
değiştirilmiş ürünlerle ilgili bir doküman-
tasyon oluşturulması kararlaştınldı.
Greenrjeac«yetkilisıBaıed&tHaerİB,pro-
tokolün ımzalaiBnasını, çevTenin ve insansağ-
hğının genetik olarak değiştirilmiş ürünler-
dâı korunması için atılmış tarihi biradnnola-
rak nitelendirdi.
yapılmadığını savundu.
Gürkaynak, "Herkes
2000 hırcminin çok i>i
geçeceğmi söylüyor. 1999
sezonuna göre 2000
sezonunun hiç obnazsa
birazdaharyiobcağı
kesin. Turizmcinin bir
inanışı vardır: Kötü
sezonun arkasmdan geten
sezon iyi olur. Ancak,
2000 sezonu için yeterii
tannm yapılmadL Bu
yüzden 2000 için çok
iyimser otmamak
gerekir
7
' dedi.
Günaç Gürkaynak,
yeterince turist
çekebibnek
içinsadece
tanıtırn
çalışmalannın
da yeterii
olmadığına
dikkati
çekerek turiste
yönelik
davranışlann
da Türkiye'ye
gelmeyi
düşünen başka turistler
için çok büyük bir etken
olduğunu belirtti.
Gürkaynak şunlan
söyledi: "SonyıHarda
turiste iyi davranmadık.
saknnsma uğradL
MaHarda etiket
ofanadığı için fahiş fiyada
mal saökk Bazen de
turiste satıian hah gibi
maHar adresine
gönderitanedLBütün
bunlar, turistin
kaçmasmayol
açmaktadnf
"Turistemisafirgibi
davranmalrviz. Onfau-a
güven vermeliyiz. Eğer
bueksOdikkrimiz
giderifirse turist sayısı 3
>ıl içinde l^kat
artabür" diyen
Gürkaynak şöyle devam
ettı:"Ancak. tanıbma da
önem verflmefi. lurizm
Bakanhğı hep hata >apö.
Turist akmı başladığmda
'Nasıl olsa gelıyor' diye
tanıtım kampanyasuu
kesti. HaBmld turizmden
10 kazanıp tamtnna bir
harcrvorsak, 100
kazandığınuzda da
tamtnna 10
harcamakyız.'
GOZUM SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK noz50(a hotraaiLcom
Hep bana mı rastlıyor bUmiyorum ama ben
bu iç burkucu olaylan, görüntüleri, sözleri ne
yazmak ne anlatmak istiyorum. Çok büyük
ekonomi uzmanlannın, parayı ve Türkiye'yi
yöneten finans gruplannm sözcülerinin ettik-
leri olumlu sözlere güvenmek, Türkiye'de
ekonominin ve yaşamm güllük gülistanhk
olacağına, olduğuna inanmak istiyorum. 01-
muyor. Sonunda eve kapanıp sadece günlük
gazeteleri okuyup, televizyon izleyerek yaşa-
maya karar veriyorum. Ama dayanamıyo-
rum, üçüncü günün sonunda kendimi sokak-
lara atıyorum. Atmamla birlikte, yaşamm
gerçek yüzü başhyor.
Koşarak bir belediye otobüsüne biniyo-
ram. Öğle saatleri olduğu için kalabalık de-
ğil, gene de yer bulamıyorum. Soluk soluğa
bulduğum bir boşluğa sıkışıyorum. Hemen ya-
nımda, koltukta oturan yaşlı bir adam var.
Birden söze giriyor, "Sanayervermekister-
dim ama hiç hahrnyok" diyor. Teşekkür edip,
gıdeceğım yerin uzak olmadığını söylüyo-
nım. Niyetim kimseyle konuşmamak, kendi
başıma kahp karlı tstanbul'un keyfini çıkar-
mak. Ama o konuşmak istiyor. öyle olunca
ben de dinliyorum.
"Az önce emekü maaşımı aldun" diyor.
Sürütu. olmadıgeberiı
"Zam yapmışlar, çok yfiksek bir zam. Iki
sandviç paraa"
Söyleyecek doğru dürüst hiçbir söz yok,
"Enflasyonu duşürmeye çahşryoriar. ondan"
diye kendımın de ınanmadığı bir şeyler ge-
vehyorum.
Birden o koskoca adam ağ-
lamaya başhyor. "Şuanda",
diyor, "yeryüzönün bütün
meyve sulannı içebüirim.''
Bu sözler üstüne bende na-
sıl bir bakış gördüyse, "An-
lamadmız değfl mi" diye so-
ruyor. Gerçekten hiçbir şey
- anlamadım. Bu açıkça belli.
O gözyaşlarmı cebinden çı-
kardığı büruş buruş bir men-
düle süip "AnlatayTm" diyor.
"Sıcak olduğu için, evde
soba yakamıyoruz, her gün sabahtan kahve-
ye giderim. Oradakiler öğrendi bende para fî-
lan yok, kazanan merhamete getip çay ısmar-
hyor,ıhlanıurBmaı1ıyor,birçeşitdfl^cflu(ya-
pıyorum, anlayacağınız. Bu sabah da grttün.
Birüeri zeytin ekmek yiyor. Nasıl bakbmsa,
utanç içindeyim bunlan anlabrken ama biri-
ne anlatmazsam çaüayacağım. Evet nerede
kahnıştık, zeytin ekmek yiyen Idşiye arök na-
sıl baktun siz tahmin edin, adamcağız kalkü
orurduğum masaya geldi. ekmeğinin yansuu
bana uzattı. Artık ben ölsem daha i\i Ölmü-
yorum ama, iyice arsız olmuşum, uzatüan ek-
meği aldun bir çırpıda mideye indirdim. Ama
o zeytin boğazunı bir yakü bir yakn. Canım
bir meyve suyu istedi sormaym. Ama cebim-
de meyve suyu alacak para yok. Khnseden is-
tevecekyüzüm kahnaımş.Ttrvaleüere gknp çeş-
mesuyunaday-andım.Narue.gözümünönün-
denrenkrenk,çeşjtçeşit meyve sulangeçiyor.
Fırîayıp çıkbm kahveden, önü-
me çıkan ilk arabaya bindim.
Bedavaya."
Artık dayanamıyorum, ilk
durakta inmeye kararhyım. Alt-
mış yaşmı geçmiş bir emekli,
inamknaz şeyler anlaüyor ba-
na. Istedıği evler, apartmanlar,
dünya seyahatleri değil. Bir şi-
şe meyve suyu. Hayrrbu gerçek
olamaz. Uyamkken rüya görme-
ye başladım. Kendi kendimi
çimdikliyonım. Hayn- bu rüya
filan değil. Her şey gerçek. Bir
belediye otobüsünde, yaşlı bir emekli ağla-
yarak bir şişe meyve suyuna duyduğu hasre-
ti anlaüyor.
Ey bu ülkenin ekonomi uzmanlan nerede-
siniz?
Ey Avrupa Birliği'ne girdik diye göbek
atanlar neredesiniz?
Hiç kimse utanmıyor mu, hey yamt verin
utanmıyor mu?
Peki kimselerin küçük kentlerde banka kre-
dısiyle oynanan borsadan haberi var mı?
Borsa şahlandı! Borsa en iyi geüriyor! Bü-
tün ülke borsada!
Evet, küçük kentlerde artık küçük memur-
lann yeni bir işi var. Borsa oynamak. Millet
borsayla yaüp borsayla kalkıyor. Peki hangi
parayla? Bankalardan kredi olarak alınan pa-
rayla. Evet, yanhş duymadmız, insanlar ban-
kadan faizle kredi çekip borsaya yatınyorlar.
Şimdilik işler iyi. Ama birüeri çıkıp söy-
lemeli. Küçük yannmcılar eninde sonundabü-
yük bir bozguna uğrarlar. Borsada kazanan-
lar daima büyüklerdir.
Birileri bunu acilen söylemeli. Çünkü ban-
kadan kredi çekip borsaya para yatıranlar, yi-
tirdiklerinde alündan asla kalkamayacaklan
banka borçlanyla baş başa kalacaklar.
lşte sokağa çıküğınızda Hizbullah dehşe-
tı dışında durum bu.
Her şeyin 5 milyon kişinin rahat yaşaması-
na göre ayarlandığı 60 milyon nüfuslu bir ül-
kede ben de ne bekliyorum, bilmiyorum ki...