Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 9 OCAK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Prof. Erçıkan
tinrversiteye
ahnmadı
• İstanbul Haber Servişi -
IstanbuJ Cniversitesi (10)
CSöz Araştırma Merkezi
Müdürlüğü'nden geçen yıl
emekli olan Prof. Dr. Celal
Erçıkan. 1Ü Rektörii Prof.
I>r. Kema]
AJemdaroğlu'nun emriyle
üniversıteye alınmadığını
belirtti. Alemdaroğlu'nun
kendisi hakkında verdiği
disiplin cezasına itiraz
etmek amacıyla dün
üniversiteye gittiğini, ancak
kapıdakı güvenlik
görevlilerinin "Rektör'ün
emri var" diyerek kendisini
üniversiteye sokmadığını
belirten Erçıkan, "Bir bilim
adamının 50 yıl hizmet
verdiği bir bilim kurumuna
alınmaması gibi bir durum
dünyanın hiçbir yerinde
görülmemiştir" dedi.
Rusya için vize
uyarısı
• ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu) - Rusya
Federasyonu (RF) ûzerinden
Bağımsız Devletler
Topluluğu (BDT) üyesi
ülkelere seyahat edecek
yurttaşlar, RF'nin yeni
uygulaması gereği bu
ülkeden vıze almalan
gerektiği konusunda
uyanldı. RF hükümetinin
yayımladığı kararname ile
BDT Üyesi Ülkelerin
Vizelerinin Karşıhklı Olarak
Tanınması Anlaşması'nın
yabancı ülkeierin
yurttaşlannın Rusya
topraklanndan transit
geçişini düzenleyen 1.
maddesini, yasadışı göçü
engellemek için geçici
olarak askıya aldığı
bildüildi.
Artçı sarsıntdar
sünıyor
• İstanbul Haber Servisi -
Kocaelı \ e Düzce
depremlerinin artçı
sarsıntılan devam ederken
Eskişehir'de hafıf şiddetli
bir deprem oldu. Boğaziçi
Üniversitesi Kandilli
Rasathanesi ve Deprem
Araştırma Enstitüsü'nden
yapılan açıkJamaya göre,
dün Adapazan/Akyazı'da
sıgt;ty\9'dn33\ ;
bu'yuklüğünde bir artçı' şok
kaydedilirken merkez üssü
Eskişehir olan saat 09.52'de
2.7büyüklüğündebir
deprem meydana geldi.
Ömerli Barşfı
teHdrt atonda
• tstanbul Haber Servisi -
Doğal Hayatı Koruma
Demeği, Ömerli Barajı
Paşaköy kolunun
kuzeyindeki 650 hektarlık
açık alanda yapılması
planlanan Seferusta Çiftlik
Evleri'nin barajı ve
gelecekte Istanbul'un tüm
su havzalannı tehdit
edeceğini belirtti. Dernek,
Seferusta Çiftlik Evleri'nin,
istanbul'un su havzalanna
yönelik yapılaşma
tehlikesınin en büyük örneği
olduğunu kaydederek, bu
evlerin, Avrupa'da yüzde
9O'ı yitirilmiş olan ve
Türkiye'de bozulmadan
kalabilen en iyi fundalıklan
da tehdit ettiğıni bildirdi.
Çakıcı'nm
yarsriama davası
• İstanbul Haber Servisi -
Ülkücü mafya lideri
Alaattin Çakıcı'mn, eski
Emlak Bankası Genel
Müdûrü Engin Civan'ın
yaralanması olayında
azmettirici olduğu
gerekçesiyle yargılanmasına
istanbul 2. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde devam
edüdi. Mahkeme heyeti,
Fransız adli makamlanna
'muvafakat' (uygunluk)
alınması için yazılan yazının
cevabının beklenmesini
öngörerek duruşmayı
erteledi.
SSK ve sağlıkta
I tstanbul Haber Servisi -
Türkiye Tabıpler Birliği
(TTB) SSK Kol Başkanı Dr.
Irfan Gökçe, Petrol-Iş Genel
Merkezi'nde Emek
Platformu tarafından
düzenlenen 'Sağlıkta
Özelleştirme ve SSK'
konulu toplantıya karıldı.
Dr. Gökçe, Türkiye'de de
berkesin sağlık hizmetinden
eşit olarak. ihtiyacı oramnda
yararlanması gerektigini
belirtti.
Basın kartımı kaybettim
Hükümsüzdür.
YILDIRIMBORAN
Nüfus cûzdanımı kay-
bettim Hükümsüzdür.
AHMETÇETtN
Dünya Ekonomik Forumu'nun Davos'taki toplantılannda yeni dünya düzeni eleştiriliyor
Küreselleşme sorgulaııdı
EİVftVE KARAKİTAPOĞLU
DAVOS - Yoğun eleştirilerin göl-
gesinde başlayan Dünya Ekonomi
Forumu'nun 30. Davos Yıllık Top-
lantısı. Türkiye için umulan gelişme-
lere zemin oluşturmaktan uzak bir at-
mosferde devam ediyor. Toplantıya
ısrarla davet edilen Başbakan Bülent
Ecevit, dün gün boyunca ikili temas-
larda bulundu. Ecevit. Ingiltere Baş-
bakanı Tony Blair ile de görüştü.
Dünya Ticaret Örgütü'nün Seattle'da-
ki bakanlar toplantısı sırasında sivil
toplum kuruluşlan tarafından başla-
tılan küreselleşme karşıtı gösterilerin
ardından, Davos'ta konuşan ekono-
mistler de küreselleşmeye daha şüp-
heci yaklaşılması gerektiğine dikkat
TMMOB'den
'Halkm
geleceği
satılıyor'
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Türk
Mühendis ve Mimar
Odalan Birliği (TM-
MOB), Davos'ta temas-
larda bulunan Başba-
kan Bülent Ecevit'i,
Türkiye'nin olanaklan-
nı yabancı sermayeye
peşkeş çekmekle suçla-
dı.
Türk halkının 'küre-
selleşme masalTyla bir
kez daha aldatıldığını
ve gelişmiş ülkelere sa-
tıldığını kaydeden TM-
MOB. "Bunun bedetini
Osmanlı imparatoriu-
ğu ödemişti. Ikinci be-
deli Türki>e Cumhuri-
yeti ödenıektedir,ödeye-
cektir" uyansında bu-
lundu.
TMMOB Başkanı
Yavuz Önen dün yaptı-
ğı yazılı açıklamada,
Ecevit hükümetinin
Türkiye'nin gücünden
umudunukestigini söy-
ledi.
çekiyorlar.
Başbakan BülentEcevit'in Davos'a
geldiği günün akşamı düzenlenen ve
Türkiye'nin dış yatınmcılara anlatıl-
masının planlandığı yemek ilgi gör-
medi. 150-200 kişi beldenirken ço-
ğunluğu Türk 78 kişinin katıldığı ye-
mekte Başbakan Ecevit bir konuşma
yaparak Türkiye'yı anlattı. Ecevit,
Atatürk'ün kurduğu laik demokratik
hukuk devletinin önemini vurgulaya-
rak başladığı konuşmasında, pazar
ekonomisine geçilen seksenli yıllar-
dan beri yeni bir değişim sürecinin
hız kazandığını belirtti. Ecev it, bu dö-
nemde ekonominin liberalleşmeye
başladığını belirterek uygulanan es-
nek kur politikasının, liberal ithalat
rejiminin, ihracata önem verilmesi-
nin, yabancı yatınmcının Türkiye'ye
çağnlmasının ve özelleştirmenin
olumlu sonuçlar verdiğini belirtti.
Başbakan, 1980'den 1998'e, tanm
ürünleri ihracatında yüzde 57'den
yüzde 10'a düşüş görülürken endüst-
ri ürünleri ihracatının yüzde 38'den
yüzde 88'e çıkmasını "tanm ekono-
misinden sanayi ekonomisine geçtşjn
önemli bir göstergesi" olarak adlan-
dırdı.
Türkiye'de son dönemde enflasyon
ve faız oranlarındaki düşüşe dikkat
çeken Ecevit, fMF ile yapılan anlaş-
maya, Türk şırketlerinin 39 ülkedeki
yatmmlanna ve Türk sivil kuruluşla-
nnın (Fethullah Gülen'in) 34 ülkede
açtığı okullara da değindi. Türki-
ye'nin AB üyeliği adaylığı ile peki-
şen gücüne dikkat çeken Ecevit, ya-
bancı yatınmcılan Türkiye ve Gü-
neydoğu'da yatınma çağırdı. Yaban-
cı yatınmcılann, Türkiye'den getiri-
len rehber niteliğindeki broşür ve ki-
tapçıklara ilgi göstermemesi de dik-
kat çekti.
Rüzgâıiar küresefleşmeye
karşı
Son on yıldır ağırlıklı olarak küre-
selleşmenin tek alternatif olarak su-
nulduğu Davos toplantılannda bu yıl
bu konuya daha eleştirel yaklaşıldığı
gözlenıyor. Başbakan Ecevit, dün sa-
bah katıldığı 'Ekonomi Değil Top-
lum' başhklı panelde, küreselleşme-
nin yarattığı toplumsal ve ekonomik
eşitsizliklere değinerek güçlü sıyasi
Davos toplanüsına ısraria davet edilen Başbakan Bülent Ecevit, dün gün boyunca ürîH temaslarda bulundu.
Başbakan Ecevit, tngütere Başbakaıu Tony Blairflede görüştü. (Fotoğraf: REUTERS)
Washington yönetimi Davos'taki tartışmalara damgasmı vuruyor
GündemiABD belirliyorERGtN YILDIZOĞLU
Davos, Dünya Ekonomik Forumu
(DEF), 30 yıl önce, Avrupalı
işadamlanna ABD tarzını
öğretmek, ABD modelini
yaygınlaştırmak üzere bir tür özel
okul olarak kurulmuştu. Son
yıllarda DEF'in uluslararası önemi
artarken, toplantılannda ABD
liderliğinin giderek daha çok
sergilendiği, vurgulandığı bir
platform haline gelmeye başladığı
görülüyor.
Bu yıl, ABD'nin Davos'taki varlığı,
kendini önce Davos'a gelen
Amerikalı nüfusla gösteriyor.
Aralannda Bfll Gates gibi ünlülenn.
Knıggman gibi ekonomistlerin de
bulunduğu, çok sayıda ABD şirket
yöneticisinin ve yazann katılımının
yanı sıra ABD Başkanı Ctinton,
Dışişleri Bakanı Albright, Maliye
Bakanı Sununersda Davos'a
geliyorlar. ABD medya makinesi de
Davos'ta çok yüksek bir profil
sergiliyor. Toplantılara katılan
gazetecilerin içinde ABD'li
gazetecilerin oranmın yüzde 30'u
aştığı soylenıyor.
Davos gündemine ve tartışmalanna
ABD'nin damgasmı yurduğunu
söylemek mümkün. Örneğin, WaH
Street Journai'da toplantı başladığı
gün yayımlanan ve DEF'in
kurucusu genel direktörü Claus
Sdmab'ı, Davos toplantılanndan
kişisel çıkar elde ettiği için eleştiren
ve şeffaflık isteyen yazı, birçok
gözlemciye göre, toplantı aralannda
en çok tartışılan konular
arasındaydı. Ikinci olarak tümüyle
ABD patentli"Yeni Ekonomi"
paradigması, ilk gün yapılan
"Ekonomide Son Durum'*, "Dünya
Ekonomisine Bakış" toplantılannın.
Almanya ekonomisindeki yeniden
yapılanma ile ilgili tartışmalann
teorik arka planını oluşturdu.
Yeni ekonomi anlayışı
ABD'de ortaya çıktığı ileri süriilen
bu "Yeni Ekonomi", Internet
teknolojisi kullanımı, serbest
piyasa. esnek emek pivasasi
temeünde gelişen düşük enflasyonlu,
istikrarlı bir büyüme modeti olarak
sunuluyor. ABD borsasındaki
tırmanışın da bu ekonomik modelin
bir sonucu olduğuna inanılıyor.
Küresel ekonomik durum üzerine
yapılan toplantılarda, bu Yeni
Ekonomi adı altında ABD
modelinin reklamı yapıldı.
ABD'dekı uzun ekonomik
toparlanmanın, dünya
ekonomisindeki toparlanmanın
arkasında hep bu modelin getirdiği
olumlu dinamiklerin olduğu
vurgulandı. Davos'ta dünya
ekonomisine ilişkin yapılan iki
toplanhda, ABD etkisini yansıtan
diğer bir ilginç gelişme de konunun
salt ABD ve Japonya
ekonomilerinin geleceği ekseninde
konuşulmasıydı. ABD'nin, DEF'e,
bu yıl her zarnankinden daha fazla
önem verdiği anlaşılıyor. Bunun bir
sonucu olarak Davos tartışmalan ve
gündeminin ağırlıklı olarak ABD
hegemonyasının sürmesiyle ilgili
olarak, ABD tarafından sorun
edinilen konular etrafmda
belirlendığini söylemek mümkün.
Stiglitz: Ekonomiye iyimser bakılmamalı
Davos toplantılannda
yoksullara yer verilmedi
OSMANÇUTSAY
' MVDSflFRANKFlîRT-Dünya
Bankası'nın kısabirsüreönce, No-
el tatilinden hemen sonra, görevin-
den aynlan "şcfiknsatçısı'', Joseph
S%S6t,Da\os'ayıllar sonra ılk kez
kendiolanaklany!a gelirken, göre-
ce farklı bir değeriendirme yapü
ve dünyaekonomisinepeoıbe göz-
lûklerle bakılmaması için uyanlar-
da bulundu. Söglitz'in, Davos'ta,
özellikle azgeîişmiş ülkelerin, ka-
rar masaîanna oturtulmamasına
yönelik ele§tiriJeriyle Amerikah
bir uluslararası danişmanhk ve de-
netim şirketi, Pricewaterhouse-
Coopers'ın (PwC), konferans baş-
larken yayımladıfı araştırmanm
sonuçlan, taban tabana bir zıtlığa
dikkat çekti. Davos'ta yoksullara
yer verilmedi.
Joseph Stiglitz, özeHikle geçen
dönemdeAsya'daki ekonomik çö-
köntüye ilişkin açıklamalanyla
IMF'nin tutumunu yerden yere
vunnuştu. IMF ve ABD'nin As-
ya'daki krizle ilgili tasarruf önlem-
ferinin krizi daha da derinleştirdi-
ğim iddia eden 36 yaşmdaki iinlü
iktisat profesörü, bu nedenle çalış-
öğı kurumun yöneticileriyle catıs-
mışö. ABD Mafiye Bakant Sum-
mers, James \\olfensohn'dan, bu
uzmaru görevden almasmı istemiş-
ti. îstifasıyla bu baskıy» da görünûr
kıknış olanStiglitz'e göre,tasarruf
öniemJeri mılyonlarca msanı daha
da yoksuUaşhnnış vepatlayan eko-
nomik krizi gereksiz yere ağtrlaş-
nrmıştı. Dünya Bankası'nm etkili
ismi, Rusya'daki çöküntü çerçeve-
stnde, deviet işleönelerinin hızla
özelleştirilmesi ve mali piyasalann
açılrnası yüzünden, bu ülkeden
niiiyarlarca doiann kaçtığını ileri
sürmüştü. Stiglitz ısrarla. azgeliş-
miş ekonomilerin Davos tipi top-
lantılarda çok az temsil edilmesin-
den yakınıyor ve "VöksuDara yer
veriJmdi, füdrieri ahnmalı, ontera
dan Ögffidir bu karariar" di yor.
Sti^itz'in medyadaki açıklama-
lan, dünya ekonomistndeki geliş-
melerin *faû& himser" bir bakış-
la değerlendirmesine karşi uyan-
laria doiu. Ama bu uyanlann. dün-
ya ekonomısinin en büyük 10OO
şirketini yöneten isinüerince pay-
laşılmadığı Davos arifesinde bir
kez daha ortaya çıktı.
Calısmalara nisanda baslanacak
AB? Türkiye9
yi tanımak
için komisyon kuruyor
ÖZLEMltZAK
BRÜKSEL - Helsinki zin esin-
de Türkiye'nin Avrupa Biriiği'ne
adaylığının kabulü ilebaşlayan sü-
reç, birlik ile ilişkikre yeni bir bo-
yut kazandırırken AB yetkilileri
"yolun çok uzak ve zorlu olacağı"
konusundaki uyarılannı sürekli
tekrarJıyorlar. Türk medya veaka-
demi çe\Telerinden bir gruba dü-
zenlenen '•AvrupaKomisvona'mın
İşteyişi" hakkmdaki bilgilendirme
topİantılannda yetkililer, Türki-
ye'nin üyelige kabulü için gerekîi
siyasi ve ekonomik kriterieri yeri-
ne getrrmesinin kaçmılmaz oldu-
ğunu vurguladılar.
Genişiemeden sorumlu AB Ko-
miseri Gönter VferheugeB'in kabi-
nesinde başkan yardımcıhğj göre-
vini yürüten Peter Terapel'e göre
•'resmi görûşmelerii] ae zaroas
başlmacağını söylemek için heaûz
çok erken**. Başlatılan ilk adımın
Türk yasalan hakkında biigi sahi-
bi ohnak ve tanımak olduğunu be-
lirten Tempel. nisan aymda alt ko-
mitelerin oluşnırutecağını, çevre,
tanm ve tç piyasalar gibi anahtar
konularda çalışmalaryapılacağını
kaydetti. Komisyon tarafından
Türkiye hakkında hazırlanacak
dosya, yıl soauna doğru Avrupa
Konseyi'ne sunulacak ve Kon-
sey'de tartışılacak. Peter Tempel,
"Türkiyc'nio ekonomik koşufian,
doğu ve batı arasındafd gettr dagı-
lınııveözeilikkdenöftKügözönû-
ne alındiğHKta. diğer aday ûiketere
vapdao yardun miktannın Tûrid-
ye için pek bir anlam ifede etmeye-
ceğini bilmetiviz" dedi.
Adınm açıkîanmasım istBmeyeo
üstdüzey bir yetkıli. şunlan söyle-
& -Türki>«nüfusu,kişibaşH»ada-
ülketeri korkutm-or. Aacak artık
TSrld}e'ııin dışlanmaması gerek-
tiğini de çok h i aniadılar. Bu yüz-
den Türkiye'nin bekkdtği adayiık
simali verildi, Ancakflkgenişteroe
dalgasına bik rahatstdık duyıılur-
ken Türkiyc'nin mdigint
1
o kadar
SKak bakacaklannı sövfcjemem."
Türkiye'de çok geciken yapısal
düzenîemelerin gerçekleşmesi için
adayiık sürecinin olumlu bir adım
olduğunu sözlerine ekleycn yetki-
tı, "fid taraftn da kmiu yok. üste-
lik ka«na\ar.Bunaohaataolarak
değerfendirebuiriz" dıye kofluştu.
yapılann, sosyal gereksinmelerde
toplumsal beklentilere öncelık ver-
mesi gerektigini vurguladı.
Ecevit, iletişim, teknololoji ve da-
ha fazJa demokratikleşme sonucun-
da, insanlann topluma yön verme ko-
nusunda kendisini daha fazla sorum-
lu hissettiğini bildirdi. Küreselleşme
ve piyasa ekonomisinin yayılmasıy-
la, insanlann toplum içinde veya özel
hayatlannda kontrollerini kaybettiği
hissine kapıldıklannı ifade eden Ece-
vit, bunun psikolojik sorunlara ve şid-
dete yol açtığını kaydetti. Ecevit, ül-
keler arasındaki refah düzeyindeki
farklılıklann giderilmesi gerektigini
söyledi.
Otoriter komünist rejimlerin, kü-
reselleşmede piyasa ekonomisine tes-
lim olduğunu ifade eden Ecevit, bu
ülkelerin yeni bulduklan özgürlük-
lerden tatmin olabildiklerini, fakat pi-
yasa ekonomisinin bu ülkelerde da-
ha da yaygınlaşması ile refah düzeyi-
nin artabileceğini bildirdi.
Küreselleşmenin çeşitli ülkeler-
deki insanlan, ortak kader ve işbir-
liğine ittiğini kaydeden Ecevit, bu-
nun insanlar için yararlı olduğunu
ifade etti.
Almanya'nın Saksonya Eyaleri
Başbakanı Kurt Biedenkopf da yap-
tıfı konuşmada, küreselleşmeden
dünya nüfusunun çok az bir kısmının
etkilendiğini anımsattı.
Küreselleşmenin her alanda olma-
dığını, ancak maii alanda yaygınlaş-
tığını ifade eden Biendenkopf, küre-
selleşmenin yayıldıgı bir ortamda,
gelişmiş sanayi ülkelerinin kontrolü
kaybetmemek istediklerini bildirdi.
'Darvvinizm ilkeleri geçerti
Renault Yönetim Kurulu Başkanı
Luis Schweilzer ise ekonomide iş çev-
relennın rekabetçi bir ortamda, aza-
mı kâr elde etmeye çalıştığını belir-
terek. piyasada 'Darwinizm'ilkeleri-
nin geçerli olduğunu bildirdi.
Soros Fonu Başkanı George Soros
da uluslararası piyasada rekabetçi bir
ortamda işadamlannın ayakta kalma
mücadelesi verdiğini jfade ederken,
toplumların, hükümetlerin ortak çı-
kariar konusunda düzenlemeler yap-
malan gerektigini vurguladı.
'Baü terimi iddialı'
Panele çok az sayıda kişinin katıl-
ması dikkat çekti. Başbakan Ecevit,
dün "Baö Hâlâ Var mı" adlı bir baş-
ka panele daha katıldı.
Ecevit, 21. yüzyıla girerken Av-
rupa ve Atlantik bölgelerini kapsa-
yan 'Baö' teriminin, geçmişe oran-
la daha iddialı bir terim haline gel-
di ğini söyledi.
AB ülkelerinin piyasalannı birleş-
tirdiklerini anımsatan Ecevit, Avrupa
ve Asya'nın entegrasyonu, birleşme-
si ile Avrupa'nın fiziksel sınırlann-
dan bahsedilemeyeceğini kaydetti.
Ecevit, her ne kadar Avrupa'da
Türk kimliği konusunda ters düşün-
celer olmasına karşın, coğrafi, tarihi
ve kültürel gerçeklik açısından Türk-
lüğün Avrupa'ya ait olduğunu ifade
etti.
Ecevit'in temaslan
Ecevit, dün ıkıli temaslan çerçeve-
sinde ilk olarak Isviçre Konfederas-
yonu Başkanı AdotfOgi ife görüştü.
Görüşmede, Çeçenıstan konusu,
Türkiye'nin AB üyeliği, Irak, Suriye
ve tsraü'le ilişkilerin ele alındığı bil-
dirildi. Daha sonra Kazakistan Baş-
bakanı Kasım CömertTokayev ile gö-
rüşen Ecevit, Davos'taki temaslan
çerçevesinde Citıbank Grup Başkan
Yardımcısı Wifliam Rhodes'i kabul
etti. Ecevit, lngiltere Başbakanı Tony
Blair ile de öğle yemeği yedi.
Ecevit, Blair ile yaptığı görüşme-
de Çeçenistan'daki durumdan Türki-
ye'nin duyduğu rahatsızlığı dile ge-
tirdi ve soruna askeri yöntemlerle çö-
züm aranmasmın doğru olmadığını
düşündüğünü belirtti. Başbakan Ece-
vit aynca Blair'e Cumhurbaşkanı Sü-
leynajı Demird'in Kafkas paktı öne-
risini de iletti.
Gösterüer etkili oldu
Bilındiği üzere Dünya Ticaret Ör-
gütü'nün Seattle'daki bakanlar top-
lantısı sırasında sivil toplum kuruluş-
lan tarafından başlatılan küreselleş-
me karşıtı gösteriler, BM Kalkınma
Ticaret ve Gelişme Konferansı
(UNCTAD) Başkanı RubensRıcupe-
ro'nun küreselleşme için bir 'dünya
parlamentosu" oluşturma önerisi ile
devam etmişti. Bangkok'ta 12-19 Şu-
bat'ta toplanacak UNCTAD'm 10.
Bakanlar Toplantısı'nda bu konuda
somut adımlar atılması beklenirken
Davos'ta konuşan ekonomistler de
küreselleşmeye daha şüpheci yakla-
şılması gerektiğine dikkat çekiyorlar.
Seattle'da Dünya Ticaret örgü-
tü'nün toplantısına damgasmı vuran
si\ il topium örgütleri, çabalannı Da-
vos'ta da sürdürüyor.
ABD Başkanı Bfll CHnton'ın bu-
gün Davos'a gelmesi beklenirken Is-
viçre, sivil toplum kuruluşlannın hiç-
bir gösterisine izin yerilmeyecegini
açıkladı. Ancak DTÖ karşırı grubun
bugün saat 15.00'te bir gösteri yapa-
cağı öğrenildi. Bugün gösteri yapma-
lanna izin verilmeyen grubun Gra-
ubünden Yüksek Mahkemesi'ne yap-
tıklan karann iptaline ilişkin başvu-
ru da reddedildi. Ancak grup, bugün
yasadışı da olsa gösteriyi gerçekleş-
tırmeye karariı olduklannı açıkladı.
ismail Cem
Türkiye
Kafkasya'da
önemli
rol oynar5
nAVOS(Cumhuriyet)-Dışışlen Baka-
nı İsmail Cem, Türkiye'nin, bağımsızh-
ğını yeni kazanan Orta Asya, Kafkasya
ve Balkan ülkelerinin ekonomilerinin ge-
lişmesinde önemîi rol oynayabileceğini
söyledi.
İsmail Cem, Dünya Ekonomik Foru-
mu toplantılan çerçevesinde Davos'ta
düzenlenen,"Kafkasya veOrta Asya'nın
Genel Göriinüşü: İpek Ybiu mu. Büyük
Oyun mu?" konulu panele katıldı.
Bakan Cem, panelde yaptığı konuş-
mada, Türkiye'nin, jeopolitik konumu
itibanyla Doğu ve Batı'nın uygarlıklan.
kültürleri, fikirlen, inançlan veekonomi-
leri açısından bir köprü olduğunu. bölge
ülkeleriyle tarihsel, kültürel. din ve dil
bağlan bulunduğunu anımsattı.
Cem, bu yakınlıklar sayesinde dina-
mik bir ekonomi ve demokrasiye sahip
olan Türkiye'nin. yeni bağımsız ülkeler
için bir model oluşturduğunu ve bölgede
istikrann sağlanmasında önemliroloy-
nayabileceğini belirtti.
Teknolojide yaşanan gelışmelere pa-
ralel, Avrupa ve Asya'nın birbirine daha
çok bağlandığını ve 'AvTasya' tanımının
ortaya çıktığını ifade eden Cem, "Türki-
ye, stratejik açıdan Avrasya'nuı merke-
zindedir" dedi.
Dışişleri Bakanı Cem. bir soru üzeri-
ne, Türkiye'nin, Çeçenistan'daki aynlık-
çı hareketi desteklemediğini, bununla
birlikte savaşta sivıllenn öldürülmesine
diğer ülkeler gibi karşı olduğunu söyle-
di. Cem, ABD Dışişleri Bakanı Madele-
üıe Albright ile bir araya geldı. Türk he-
yetinin kaldığı SeehofOteli'nde dün ger-
çekleşen görüşme Türkiye saati ile
19.45'te başladı. Görüşmede iki ülkenın
dışişleri bürokratlarının da hazır bulun-
duğu öğrenildi.
Panelin diğer katılımcılanndan Azer-
baycan Deviet Başkanı HaydarAlrvw ise
ülkesiyle Ermenistan arasındaki Kara-
bağ sorununun banşçı yollardan çözümü
konusunda umutlu olduğunu söyledi.
Azerbaycan topraklannın yüzde 20'si-
nin Ermeni işgali altında olduğunu, bun-
dan dolayı milyonlarca ınsanm göç et-
mek zorunda kaldığını anlatan Aliyev,
Davos'ta yapılacak görüşmelerde ilerle-
menin sağlanması konusunda umudunu
dile getirdi.
Aynı umudu yineleyen Ermenıstan
Deviet Başkanı Robert Koçaryan da,
Azerbaycan topraklannın, Ermenistan'ın
işgali altında olmadığını, sorunun, Kara-
bağ Ermenileriyle Azerbaycan arasmda
bulunduğunu iddıa etti.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı .Askar
Akayev de, İpek Yolu kavramınm yeniden
doğmasından mutlu olduğunu söyledi.
Iran Dışişleri Bakanı KemaJ Harrad
ise Iran'ın İpek Yolu bölgesinden ayn tu-
tulamayacağını, bölgenin askerileşme ve
siyasallaştırmadan kurtanlması ve bölge
ülkeleri arasında etkm bir ekonomik iş-
birliğinin sağlanmasını istedı.
Harrazi, bölgeye, bölge dışı güçlenn
nüfuz etmesine izin verilmemesi gerek-
tigini de bildirdi.
The Economist
Thevvorkrsvievvof
mulUidüonals
'Çokuluslu
şirketler
şeytangibi'Ekonomi
Servisi- Dün-
ya sanayiüre-
timinin yüzde
54'ünü ger-
çekleştiren
dev şirketle-
rin hâkimiye-
tine dikkat
çeken hafta-
Iık The Eco-
nomist dergisi. dünyanın, çokuluslu şir-
ketleri nasıl gördüğünü değerlendirdi.
Dergi, kapak konusu yaptığı makale-
de birçok insanın çokuluslu şirketleri u-
lus-devletlerden daha güçlü bulduğunu
belirterek, çokuluslulann "şeytan" ola-
rak görüldüğünü kaydetti.
Makalede kimilerince, çokuluslu
şirketlerin patronlannın "siyahlar giy-
miş beyaz adamlar" olarak nitelendi-
rildiği belirtilerek Dünya Ekonomik
Forumu toplantılannın küresel ekono-
mide gizli bir anlaşma yapmak için
gerçekleştirildiği kanısının yaygın ol-
duğu ifade edildi.
Yazıda çokuluslu şirketlerin zarardan
çok fayda sağladığı iddia edilirken, bu tür
şirketlerin ulusal şirketlerle karşılaştınl-
dığında çahşanlara daha fazla ücret öde-
diği ve yeni iş alanlan yarattığı ileri sü-
rüldü. The Economist dergisinın kapak
konusu yaptığı makalede, Türkiye örnek
verilerek. "Türkrye'deyabancışirkeuer-
de çalışarüann. ortalamanın vüzde 124
üzerinde ücret aldığı" ifade edildi.
Bu arada. zengin ülkeler de dahıl ol-
mak üzere kimi ulus-devletlerin. çoku-
luslu şirketlerin etkinlıklerini 'tehdit edi-
d' olarak nitelendirdıklerı vurgulandı.
lrlanda'nın ülkedeki işgücünün yansı-
nın yabancı şirketlerde çalışmasından ki-
mi zaman rahatsızlık duyduğu belınilir-
ken, Avustralya'nın da dünyanın en bü-
yük 10 çokuluslu şirketinin her bırinın
gelirinin, hükümetin \ergi gelirlerinden
daha fazla olmasına 'sinirtendiği' kayde-
dıldi.