Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 OCAK 2000 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADA BUGÜN
ALİSİRMEN
Davos Yolunda...
Olay trende geçiyor. Zürichten Davos'a yol-
culuğunda, treni yeğleyen Ecevit'e tercihinin
nedenini soruyorlar. Soruyu yanıtladıktan son-
ra, Türkiye'de demiryollannı geliştirmek arzu-
sunu da ekliyor.
Yıllar öncesinin Ecevit'ini bilenler, bu yanıtı
yadırgamazlar ve yadırgamadıklan için de ya-
nılıriar. Çünkü yıllar öncesinin Ecevit'i için tutar-
lı olan bu yanıt, 2000'in Ecevit'i için değildir.
Yıllar öncesinin Ecevit'i ile bugünün Ecevit'i
arasındaki tek siyasaJ ve düşünsel benzeriik,
artık firma haline gelmiş olan isimdir yalnızca.
Ecevit, Zürih üzerinden Davos'a yollanma-
dan önce, siyaset arenasında çok yol aldı. Ken-
disi bunu değişim olarak yorumluyor ve deği-
şimin erdemlerinden söz ediyor.
Buna söyleyecek bir şey yok. ' '
Bir zamanlar Süleyman Demirel ile kıyası-
ya mücadele eden Ecevit, Süleyman Bey ile
biriikte Türkiye'yi 12 Eyiül belasına sürüklemiş-
ti.
Tabii olayı yalnızca bu iki liderin çekişmesin-
den ibaret sanmak tümüyle kavramayı da en-
gelliyor. 12 Eylül'ün ardında, Süleyman Bey'in
siyasi sorumlusu, Turgut Bey'in de, proje ve
uygulama miman olduğu 24 Ocak kararlan var-
dı.
Böylesine büyük bir değişiklik ancak toplu-
mun demir bir cendereye sokulmasıyla müm-
kün olabilirdi.
•••
12 Eylül Türkiye'yi büyük bir değişime götür-
dü. Önce Kenan Bey üniformasıyla, sonra o-
nun ekonomi işlerinden sorumlusu Turgut Bey,
sivil görüntü altında, Türkiye'yi kendilerince li-
beral diye adlandırdıklan bir yapıya kavuştur-
dular. Anayasa'da zorunlu din dersleri, yürüt-
mede tarikatların adamlan da bu dönemin bel-
li başlı özellikleri olarak yer aldılar.
Bülent Bey, bu dönemde değişimin önemini
kavradı.
önce eski arkadaşlanyta yolunu ayırdı. Doğ-
rusu eski arkadaşlarının ondan sonra çizdikle-
ri grafik, Bülent Bey'i bu konuda eleştirenlerin
seslerini kısmasına yol açtı.
Ama Bülent Bey'deki değişim yalnız bunun-
la sınırlı kalmadı. O artık siyasi ve ekonomik gö-
rüşlerini de değiştirmişti.
74 yılında Türkiye'nin topraklan üzerinde ne
ekeceğini ABD'ye sormak zorunda olmadığını
söyleyen Ecevit, aradan 25 yıl geçtikten son-
ra, imtiyaz sözleşmelerinde Danıştay'ın başta-
ki ve sözleşmenin yürütülmesi sırasındaki de-
netiminden vazgeçen anayasa değişikliğinin
miman oldu.
.. öir zamanlar "Toprak işleyenin, su kullana-
nın" diyen Ecevit'i artık liberalizm adı verilen,
yeni globalist gelişmenin sözcüsü olarak, gelir
dağlımındaki dengesizliğin savunucusu olarak,
"gemisini kurtaran kaptan", "altta kalanın ca-
nı çıksın!" felsefesini benimsedi.
Değişim nelere kadirdi.
•••
Bülent Bey, tren yolcuuğu sırasında, küre-
selleşmeye gülücükler gönderip özal'ın Türki-
ye'yi liberalleştirmelerini övmüş.
Ozal'a gönderilen bu övgülere şaşmamak el-
de değil.
Türkiye imzaladığı son niyet mektubu ile,
yepyeni bir ekonomik politika uyguluyor ve
devleti yüksek faizle borçlanma sarmalından ve
rant ekonomisinden kurtanmaya, enflasyon çu-
kurundan çıkarmaya çalıştığını söylüyor.
Peki ülkeyi bu sarmalın içine atan kim?
Yüksek faizle borçlanma sarmalının mücidi
özal değil mi?
Başbakan olduğunda yüzde 20 - 25 arasın-
da seyreden enflasyonu, yüzde 10'lann altına
düşüreceğim, deyip de yüzde 60'lann üzerine
çıkaran Özal değil mi?
Işte bu noktada yeni Ecevit'in tutarsızlığı or-
taya çıkıyor. Çünkü hem son politikayı savunup
hem de Özal'ı övmek tutarsızlıktır.
Tıpkı hem "Demiryolu komünistliktir" diyen
Özal'ı övüp hem trene methiyeler düzerek, Tür-
kiye'de demiryollannı geliştirmek isteğini dile
getirmek gibi...
Batman
Hizbullah'ın cephaneliği
ortaya çıkanldı
ARİFARSLAN
BATMAN - Güneydo-
ğu'da başlaülan Hizbullah
operasyonu sürdürülür-
ken, örgütün üst düzey so-
rumlulanndan Mahmut
Demir, Ankara DGM
Cumhuriyet Savcısı Nuh
Mete Yüksel gözetiminde
9 hücre evini polise gös-
terdi. Demir, kentte arala-
nnda üç lise öğrencisinin
de bulunduğu çok sayıda
kişinin öldürülmesi eyle-
mine katıldtğını itiraf etti.
Demir'in Bağlar Mahalle-
si'nde gösterdiği bir hüc-
re evinde yüzlerce Taka-
rov marka tabanca ile bin-
lerce mermi ve çok sayıda
el bombası ile patlayıcı ya-
pımında kullanılan malze-
me ele geçirildı.
Demir, dün sabah erken
saatlerde gûvenlik gûçleri-
nin gözetiminde, Bat-
man da bir dönem faaliyet
yürüttükleri 9 hücre evini
gösterdi. Bu arada De-
mir'in itiraflanndan yola
çıkan polis, Batman kent
merkezindeki Bağlar Ma-
hallesi'nde birhücre evine
düzenledıği baskında ör-
gütün cephanehğini ortaya
çıkardı. Vali Parlak, imha
edilen sığınaklar ve hücre
evlerinde ele geçirilen
malzemelerle ilgili şu bil-
gileri verdi:
"134 tabanca ve bunla-
ra ait şarjör. 26 Kalaşnikof
tüfek ve şarjörleri, 1 Uzi
marka yan otomarik ta-
banca ve şarjörü, 1 Baret-
ta marka yan otomarik ta-
banca, 3 adet el yaptmı
ekktrikfi fünye. 10 el yapı-
mı adi fünye, 1MKE yapı-
mı taamız tipi el bombası,
5 ABD yapnnı MAK-2 el
bombası, 1RGD-5 el bom-
bası, 7 MKE yapımı el
bombası, 7 Rus yapnm el
bombası, 12 etektronik sa-
at, 9 dinamit lokumu, 3 ke-
lepçe, adam kaçırmada
çevreyi görmemesi için
kııllanılan orijinal Sİyah
gözlük, el yapımı patlayıcı
maddelerelegeçirümtştir.''
Gözaltındaki 800 Hizbullahçının ifadeleri doğrultusunda çok sayıda hücre evi belirlendi
aydmLanıyor• Yurt genelinde sürdürülen Hizbullah operasyonu
çerçevesinde, yıllardır karanlıkta kalan pek çok faili
meçhul cinayet çözüme kavuşturuluyor. îzmir'de yakalanan
ve Diyarbakır'a getirilen "Cihan" kod adlı Kemal Gülşen
Silvan ve Batman'da 11 cinayet işlediğini itiraf etti.
Yurt Haberieri Servisi - Şeriatçı terör yıp var. tzmir'de yakalanan ve Diyarba-
örgütü Hizbullah'a yönelik operasyonlar
tüm yurtta genişletüerek devam ederken
polis, gözaltındaki 800 kişinin ifadeleri
doğrultusunda Batman, Silvan ve Diyar-
bakır'da çok sayıda hücre evi tespit etti.
Dünkü operasyonlarda 58 kişi daha gözal-
tına alınırken Diyarbakır ve çevresindeki
çok sayıda faili meçhul cinayet de aydın-
latıldı.
Diyarbakır: Önceki akşam yapılan
operasyonlarda 11 kişi gözaltına alındı.
Emniyet yetkilileri, Edip Gümüş ve Ce-
maliutar'ın da çözülmeye başladığuu ve
'devtetin yanmda yer aldıklannı, Hizfoul-
lah'ın bittiği yönünde değerlendirmeler
yapaldannı' bildirdiler.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nden
yapılan açıklamaya göre bölgede 52 ka-
kır'a getirilen "CJhan" kod adlı Kemal
Gâişen, Silvan ve Batman'da toplam 11
cinayet işlediğini itiraf etti.
Kemal Gülşen'e dün sabah geniş gü-
venlik önlemlen altında, Silvan'da öldür-
düğü kişilerle ilgili tatbikat yaptınldı.
Gülşen, uygulama sırasında eylemleri
Hizbullah adına PKK'ye karşı işledikle-
rini itiraf ederek "Eyiem t»Km»tını Bed-
rettin isimM bir kişiden ahyordum. Ancak
bu şahsm soyaduu bttmiyorum. Buralar-
da biziere verilen taKmartar doğruttusun-
da eylemleri gerçekleştirerek şahıslan öt-
dürdük" dedi. Bu arada uygulama yerle-
rine gelen bir grup yurttaş "Kahrolsun
katiüer" diye slogan atarak Cemal Gül-
şen'e saldırmak istedi. Ancak gûvenlik
güçleri zamamnda müdahale ederek gru-
bu dağıttı. Yapılan operasyonlarda yaka-
lanan Hizbullahçı FerfaatBal da tutuklan-
dı. Örgütün askeri kanadında faaliyet yü-
rüten Bal'ın 1992 yılında Diyarbakır'da
Muhammed Tohumeken ve Mustafa
Uçakan'ın öldürülmesi olayına katıldığı
bildirildi.
Hatay: Operasyonlarda, örgüte ele-
man kazandırma, banndırma ve propa-
ganda faaliyetlerini gerçekleştirdikleri be-
lirlenen 15 kişi yakalandı. Hatay Valisi
Yener Rakıcıoğhı, örgüt üyelerinin "in-
fak" adı altında para topladıklannı bildir-
di.
OSIlianiye: Hizbullah'a yönelik ope-
rasyonlarda, il sorumlusuu
Davut-Rama-
zan" kod adlı Abdülkadir Turgay'ın da
aralannda bulunduğu 21 örgüt üyesi ya-
kalandı. Hizbullah militanlannın, 5 Ara-
hk 1996'da din kitaplan konusunda çalış-
malan olan ve çevresine şifah otlar dagı-
tan 45 yaşındaki AMTopal'ı bıçaklayarak
öldürdüklen behrlendi. Bu arada 45 örgüt
üyesinin daha tespit edildıği ve operas-
yonlann sürdüğü bildirildi.
Tatvart: Bıths'm Tatvan ilçesinde ya-
pılan operasyonlarda 9 kişi gözaltına alın-
dı. Yakalananlardan bınnın öğretmen, bi-
rinin Tatvan SSK Hastanesi'nde laborant,
üçünûn belediye personeli, diğerlerinin
ise serbest çalıştıklan belirtildi.
Adaiia: Adana'da yapılan operasyon-
larda gözaltına alınanlardan MehmetSid-
dıkAcar, YusufYaman, YasinAlma, Ham-
di Topçn, Ayhan Korkmaz, Musa Paçras,
tbrahim Acar, V^hap Akkan ve Diküi tl-
köğretim Okulu ögretmenlerinden Sda-
hattin Yeniay da DGM'ye sevk edildi.
Adana Valiüği'nden yapüan açıklamaya
göre, il merkezi ve Ceyhan ilçesinde ger-
çekleştirilen operasyonda, örgütün aske-
ri ve silahlı kanat sorumlulannın da ara-
lannda bulunduğu 26 kişi sorgulandı. Bu
kişilerin sorgulanmalan sonucu 2 adet
Makarofmarka tabanca, 3 şarjör, 13 mer-
mi, bir bayüucı sprey, bir mikro teyp, ka-
set, örgüt yayınlan. örgütsel dokümanlar
ele geçirildi, 19 Mayıs Mahallesi'nde de
bir sığınak bulundu. Tarsus'ta yapılan ka-
zılarda cesetleri bulunan 5 kişiden Uğur
Gökdenür, Erhan Terzioğlu ve Ramazan
Gâmüş'ün yakınları DNA testı için
DGM'ye başvurdular. " '•"*•
Ankara:
Ankara'da yapılan operasyonlarda gö-
zaltına almanlann sayısı 25'e yükseldi.
Emniyet yetkililerinden alman bilgiye gö-
re, gözaltına alınanlann sorgulamalan sü-
rüyor. Önceki gün Kınkkale'den bir dok-
tor, Ankara Adliyesi'nden bir stajyer yar-
gıç ve Ağn'da vaizlik yaptığı bildirilen
bir imamın da aralannda bulunduğu 12 ki-
şi gözaltına alındı.
D6I1İZİI: Hizbullah'a yönelik operas-
yonlarda Denizli'de yakalanan 6 kişi ara-
sında bulunan Mahmut Demirel'in örgü-
tün mali işlerinden sorumlu olduğu belir-
tildi. Denizli Emniyet Müdürlüğü Terör-
le Mücadele Şubesi'nde basın mensupla-
nna gösterilen 6 kişinin Halil ÇeBk, Meh-
met Nuri Çelik. Abdülbari Dunnaz, Re-
sul Sevim, Ibrahim Halil Durmaz ve Mah-
mut Demirel olduğu bildirildi.
Caziantep:
Gaziantep'in Nizip ilçesinde yapılan
operasyonlarda tkizce köyü imamı Omer
Soyadan ile Turlu köyü imamı Kadir Üs-
tündağ gözaltına alındı.
tĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Tumgeneral özkan
'Silahlı Kuvvetlerlaik
olanlarla beraberdir'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Etımesgut Zırhlı
Birlikler Okulu ve Eğitim
Tümen Komutanı Tumgene-
ral Zafer Özkan, Türk Silah-
lı Kuvvetleri'nin (TSK),
Cumhuriyetin temel kanun-
lanna sadık olanlarla, laikler-
le beraber olduğunu vurgu-
ladı. Ozkan, Türkiye Cum-
huriyeti'nin laik, demokratik
ve sosyal hukuk devletinin
temellerinin tartışılmaz ve
değişrJrilemez olduğunu
anımsattı.
Genelkurmay'm 3 gün
içinde 2 kez açıklama yaptı-
ğı ırtica odaklanna bir uyan
da Etimesgut Tümen Komu-
tanı Tumgeneral Özkan'dan
geldi. Bedellı askerlerin ye-
min töreninde konuşan Öz-
kan, TSK'nin hiçbir.grup,
dûşünce, hizip ya da çıkara
bizmet etmediğıni beÛrterek
şöyle konuştu: "Müeti aMa-
tan, bor gören. küçük gören,
yüksek değerleriyte oynayan,
kutuplara ayıran oyunlar,
gecmişte olduğu gibi bugün
de içte ve dışta mevcut olabi-
lir. Ancak şu husus biMnmeli-
dir Id, Türkiye Cumhuriye-
ti'nin laik, demokratik\esos-
yal hukuk de\ letinin temelle-
ri tardşılamaz ve değiştirile-
mez. Çünkücumhuriyemı te-
minan siz gençlersiniz. TSK
hiçbirgrup düşünce, hizip ya
da çıkara hizmet etmez. Var-
hğı yüce mflleti içmdir.
TSK'nin hizmet aşkı, Ata-
türkflkeve inknapları ile bü-
tünleşmiş, ayrun yapmadan
\atan \e millet sevgisi duyan
ve Cumhuriyet'hı temel ka-
nunlarma sarnk oianlarla be-
raberdir, laik olanlarla bera-
berdir. Siderin de hizmet au-
layışınKbuotmabdırr ... .
Cesetlerden birinin Zehra Vakfi Başkanı Izzettin Yıldınm'a ait olduğu akrabalan tarafından saptandı
KartaFda yedi ceset daha bulunduCEMULUTAŞ
ÖZKAN GÜVEN
Araınayapuane>1eıtleyoğııngüvenükönkmlerialındı.(KADER TUĞLA)
Hizbullah operasyonu çerçe-
vesinde gerçekleştirilen aramalar
sırasında dün Kartal'da tek katlı
bir evin altında biri kadın 7 ceset
bulundu. Cesetlerden birinin
Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı
Başkanı üzettin Yıkunm'a ait olduğu akra-
balan tarafından saptanırken, diğer ceset-
lerin işadamlan ŞehitAva ve bacanagı Meh-
met Kanhbıçak, 8 Ekim 1999'da kaybolan
Malki cinayeti samğı Mehmet Sünbül ile
yeğeni Erdoğan Karaçor'a ait olduğu ileri
sürüldü. Aynı evden kımliği beürleneme-
yen 2 ceset daha çıkanldı. Malki cinayeti-
nin kdlıt ismi Mehmet Sünbül'ün Hizbullah
tarafından öldürülmüş olması, devletin içi-
ne sızan Susurluk çetesiyle Hizbullah örgü-
tü arasındaki bağı gündeme getırdı.
Hizbullah operasyonlannda bugüne ka-
dar bulunan ceset sa\Tsı40'ayükseldi. Ope-
rasyon çerçevesinde daha önce gözaltına alı-
narak Diyarbakır Emniyeti'nde sorgulanan
Hizbullah militanı Cemal Tutar'ın ifadesi
üzerine Pendik Güzelyalı Mahallesi'nde ön-
ceki akşam yapılan operasyonda da şûra
üyesi Mehmet Sudan, Edip Gümüş ve Ha-
a Bayıncık'ın eşleri gözaltına alındı. Polis,
örgüte ait Kalaşnikof marka silahlann bu-
lunduğunu düşündüğü Güzehyah tstasyon
Caddesi Hayat Sokak 22 numaralı 5 kath bi-
nada da aramalar yaptı.
• Pendik Güzelyalı Mahallesi'nde önceki
akşam yapılan operasyonda da şûra üyesi
Mehmet Sudan, Edip Gümüş ve Hacı
Bayıncık'ın eşleri gözaltına alındı.
Operasyonda Mehmet Sünbül'ün Opel
Corsa marka arabası da bulundu
Bu evde silah değil duvarlan 60 santimet-
re kalınlığında olan bir sorgu odası bulun-
du. Aynı binanın garajında Nesim Malki ci-
nayeti samğı Mehmet Sünbül'e ait 16 TB
402 plakalı Opel Corsa marka otomobil ile
plakası belirlenemeyen son model Merce-
des ve BMW marka otomobillere el konul-
du. Ankara plakalı aracın arka camında
Şafak Otomotiv'e ait amblem ile şirketin
"Yuzünüz Şafak'ta gülsün" slogammn
yazılı olduğu dikkat çekti.
Beykoz'daki operasyonda yakalanan ve
Türkiye'nin çeşitli yerlerinde kanh şeriatçı
örgütün cinayetlerini itiraflanyla ortaya çı-
karan Cemal Tutar'ın Diyarbakır'da verdi-
ğı ifade doğrultusunda dün akşam Kartal
Havaevleri Çavuşoğlu Mahallesi Samanyo-
lu Caddesi Görkemli Sokak içindeki tek kat-
lı bir evde yapılan aramada saat 19.00'da 7
kişinin daha cesedine ulaşıldı.
Cesetlerin 25 Arahk'ta kaçınlan işadam-
lan Şehit Avcı, Mehmet Kanhbıçak ile 8
Ekim 1999'da kaybolan Malki cinayeti sa-
mğı Mehmet Sünbül ile yeğeni Erdoğan Ka-
raçor'a ait olduğu iddia edildi. Aynca kim-
liği belirlenemeyen 2 ceset daha
çıkanldı. Cesetler, daha sonra
ambulanslarla tstanbul Adlı Tıp
Kurumu morguna kaldınldı.
Pendik Güzelyalı tstasyon
Caddesi Hayat Sokak 22 numa-
ralı 5 katlı binada yapılan arama-
da ise önceki akşam gözaltına alı-
nan kadınlann çarşaflı ve başör-
tülü olduğu belirtildi.
Mahalle sakinleri bu kişilerin 1999'un
temmuz ayından beri burada oturduklannı,
kadınlann eşlerinin ise çok ender olarak eve
geldiklerini söylediler. Çe\Tede oturanlar,
genellikle kendı aralannda Kürtçe konuş-
tuklannı, çevreyle hiç ilişki kurmadıklanm
ve çocuklannı da okula göndermediklerini
ifade ettiler.
Güzelyah'daki en az 30 milyar üra değe-
rindeki 5 kath binanın Almanya'da çalışan
bir Türk'ten 7 ay önce 11 milyar liraya sa-
tm alındığı ileri sürüldü.
Binanın garaj ve bahçesine dökülen be-
tonlar kompresörle kınldı, ancak toprak al-
tında herhangi bir cesede rastlanmadı. Bu-
rada örgüte ait olduğu belirtilen Kalaşnikof
marka silahlan aradığı öne sürülen pohsin,
sılah bulamadığı ancak duvarlan 60 santi-
metre kalınlığında olan bir sorgu odasına
rastladığı öğrenildi.
Evden örgüte ait 3 karton kutu dolusu bel-
ge ve bilgi toplayan polis, bunlan ıncelemek
üzere tstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne
götürdü.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
1 Şubat, Abdi Ipekçi'nin ölüm yıl-
dönümü. BirgazeteninIstanbul ekinin
manşetinde, Abdi Ipekçi'nin fotoğra-
fı yanında, "Vurulduğu köşede yaşa-
yacak" başlığı yer alıyor. Şişli Beledi-
ye Başkanı Mustafa Sangül, Ipek-
çi'nin vurulduğu yere 1 Şubat günü,
heykelini dikecekterini anlatıyor.
Mimar Erhan işözen'in projesini
çizdiği anrtı heykeltıraş Gürdal Duyar
yapmış. Abdi Ipekçi'nin kızı Nükhet
Ipekçi, Şişli Belediyesi'nin tutumu-
nun diğer belediyelere de ömek olma-
sını dilemiş.
Haberi okurken, duygulanm ve anı-
lanm, Ipekçi'nin yaşadığı yıllara kadar
uzandı. Ipekçi, vurulduğunda ülkemi-
zin en önemli gazetecisiydi. Uzlaşma-
cı ve demokrat kişiliğiyle Babıâli'de
aklıselimin temsılcisiydi. Basın dün-
yasında birçok itkin başlatıcısı olarak
da yaratıcı bir gazeteci olduğunu ka-
nıtlamıştı.
1977 yılıydı; günlük Aydınlık gaze-
tesini çıkarmaya hazırlanıyorduk, Ab-
di Bey'e deneyimlerini dinlemek ve
' Vurulduğu Köşede Yaşayacak'
önerilerini almak için gitmiştik. Her za-
manki olgunluğuyla bize gazetecilik
mesleği için kulağımıza küpe olacak
uyanlar yapmıştı.
Gazeteleri okurken, Abdi Bey'in 23
yıl önce yaptığı uyanlan anımsanm.
Onun gerçeğe bağlılığı, bir haberi ya-
yımlamadan önce çeşitli kaynaklar-
dan doğrulatmadaki titizliğini aranm.
Bugünün çürümüşlüğü içinde onun
gazetecilik ılkelerinin hâlâ ne kadar
yaşamsal olduğunu görür ve büyük
bir hüzne kapılınm.
Bu ülke, çok değerli aydınlannı te-
röre kurban verdi ve sonra da onlann
katillerini yakalayıp mahkûm etmedi.
Ipekçi olayı, biz gazeteciler için bİF
hicrandır. Onun meslektaşlanyız biz;
bu cinayetin peşine düşüp, bu pisliği
temizlemek görevi en çok bizim
omuzlanmızda. Ölümünün 21. yılında
bu görevi yerine getirdiğimizi söyleye-
bilir miyiz? Birçok konuda yeri göğü
inleten gazeteler, Ipekçi'nin orta yer-
de dolaşan katillerinin cezajandınlma-
lan için üzerine düşeni yaptı mı?
Abdi Ipekçi'nin meslektaşı ve vurul-
duğu dönemde de başbakan olan
Bülent Ecevit, bir siyasetçi olarak bu
durumdan mutlaka üzüntü duyuyor-
dur. Ancak üzüntü duymak yetmiyor,
gereğini yapabiliyor mu? Bu ülkenin
en büyük gazetecisinin katillerinin, is-
tenirse kısa sürede ortaya çıkanlıp ce-
zalandınlabileceklerini bıldığimiz hal-
de, doğru dürüst bir şey yapamıyoruz.
Nükhet Ipekçi'nin geçen günlerde
yaptığı basın toplantısını TV ekranla-
nndan izlerken yüreğimin sızladığını
fark ettim. Bu ne biçim ülke, bu ne bi-
çim gazetecilik diye kendi kendime
kahrettim. Bu ülkenin en büyük gaze-
tecisi ortayerdeöldürülüyor, katili as-
keri cezaevinden kaçınlıyor, başka bir
katil sanığı ise belge eksikliğinden be-
raat ediyor. Bu ne büyük bir ayıp, ne
büyük bir yüz karasıdır.
Sanki bir ayıbı yüzümüze vurmak
için Abdi Ipekçi'nin vurulduğu yere
heykeli dikiliyor. Abdi Bey, oradan biz-
iere bakıp utancımızı her gün haykı-
racak. Abdi Bey, takipçi birgazeteciy-
di; bize diğer sözde faili meçhul çina-
yetleri de anımsatacak. Doğan Öz'ü,
Bedri Karafakioğlu'nu, Cevat Yur-
dakul'u, Akın Özdemir'i, Ümit Do-
ğanay'ı, Ümit Kaftancıoğlunu, Ke-
mal Türkler'i, Uğur Mumcu'yu unut-
mayın, diyecek. Elimize listelertutuş-
turacak.
•••
Amerikalılar, son Hizbullah operas-
yonunu, "Türkiye bağırsaklarını te-
mizliyor" şeklinde değertendirmişler.
Salih Memecan da, 'Bizim City' kö-
şesinde bu saptamaya şöyle bir ilave
yapmış: "Sifonu çekseydin bari." Ab-
di Ipekçi'nin heykeli, sanınm sürekli,
bize bu pislik dolu geçmişi hatıriata-
cak. Gerçekten de sifonun artık çekil-
mesi gerekiyor. Bunca acı, bunca kan,
bunca ikiyüzlülük içinde daha fazla
yaşamayalım.
1 Şubat'ta Abdi Bey'in anıtının açı-
lışında Türkiye'de olmayacağım. An-
cak daha sonra gidip onu orada ziya-
ret edeceğim. Utancımla, çaresizli-
ğimle gideceğim. O heykel oradan bi-
ze baktıkça, hep utanç içinde kalaca-
ğımızı söyleyeceğim. Abdi Ipekçi, ba-
sın tarihimizin önemli köşe taşlann-
dan birisiydi. Onun katillerinin ve ar-
kasındaki güçlerin ortaya çıkanlıp te-
mizlenmesi, Türkiye'nin de biranlam-
da temizlenmesi anlamına gelecek.
Türkiye'nin Susurluk'la, Hizbullah'la
hesaplaşmasının gerçek hedefine u-
laşması için Ipekçi cinayetinin hukuk
de/letine uygun şekilde aydınlanma-
sı ve suçlulannın cezalannı çekmesi
gerekiyor.
Heykeli yapanlann ellerine sağlık.
O heykel orada durdukça, bir utancı
ve görevi hatırlatacak; en çok da Ipek-
çi'nin meslektaşı gazetecilere...