Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OCAK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
i l U XI. kultur@cumhuriyet.com.tr 15
Şehir Tiyatrolan Genel Sanat Yönetmeni Kenan Işık, geleceğin sanatıyla bııluşmayı amaçlıyor
Sahnedeki estetiği değLştirmek...
DİKMENGÜRÜN
"AşkHastasT Şehir Tiyatrolan Genel Sanat Yö-
netmeni Kenan Işık'ın Şeyh GaKp'ın şiirleri ve fel-
sefesiyle kurduğu yakm ilişki sonucu ortaya çıkan
bır yapıt. "Bu oyunu yazmak fikri bir ölçüde Şeyfa
Gafip'le tanıstıktan sonra oluştu" diyor Işık. "Be-
ni çok etldleyeD bir şair. tki binin üstünde beyitten
oluşan Hüsn-ü Aşk' eski mesnevi edebryaana kar-
ı p devrimcj bir niteBk taşryor. Şeyh Gatip ber alan-
da tutuculuğa başkaldırmış bir kişL. Şürlerinde
kullandıği soyut semboUer ve dilindeki incelik dik-
kat çekki. Aynca, böyle bir şairin. bir düşünürün
20O. öiSm yıh çok sessiz sedasız geçti. Bu durum bi-
raz dokundu bana ve 'Aşk Hastası'nı yaşama ge-
çinneye karar verdim."
1757-1799 yıllan arasında yaşamış olan Şeyh
Galip'in eserlerindeki imge zenginliği ve anlatım
inceliklerini elinden geldığince oyuna taşımayı
amaçladığını söylüyor Kenan Işık. 18. yüzyıl so-
nu Osmanlı dünyası ve sanatı kadar bugünün tiyat-
ro sanan ve toplumsal ilişkilenni de sorgulaniayı
amaçladığını belirtiyor. Özellikle de "sanatçıinsan''
kavTamı üzerinde duruyor. "Oyunu genç bir tiyat-
ro oyuncusu ûzerine kurdum. Bu oyuncu, üstlendi-
ği Şeyh GaKp roiünün etkisinde, kendiyaşamryia şa-
irin yaşammı iç içe sorgular ve 'sanatçf olgtısuııa
taribseL, tophımsaJ ve de psikolojik bir perspektif ge-
tirir. O, modern çağm yabancılaşınış insanîdır, ama
hem kendi geçirdiği trajik deneyim hem üstfendiği
rol onu kendi içiode bir yolcuİuğa çıkaracaktır."
Oyunda bır yaşamı ya da yaşamlan anlatmayı amaç-
lamadığını, sanatın ve sanatçuun yaratım sürecıni
irdelemeye çalışüğını vurguluyor Kenan Işık. "Aşk
Hastaa" üstüne fazla konuşmak istemıyor sanatçı.
Belki de doğrusu bu; yorumu seyirciye bırakmak.
Biz de böyle yapıyor ve başka konulara geçiyoruz...
'Evrensel kûltür Anadolu fle buluşmah'
- Şehir Tiyatrolan'ıun repertuvar potitikasmdan
losaca söz eder misiniz?
KENAN IŞIK - Bir repertuvar oluştururken o ti-
yatronun seyirci profîli, estetik anlayışı, ülkenin
coğrafi konumu ve tarihsel, kûltürel kinüiği de dev-
reye girer. Aynca, sahnelerin fıziksel koşullan da
söz konusudur. Şehir Tiyatrolan'nın çok önemli
bir tarihi mirası, 86 yıllık bir birikimi var. Bugün
geldiği ve yann da ulaşması gereken bır konumu
var. Aslında, repertuvar yapmak zor bır ış degil. Sha-
kespeare, Euripides, Çehov, Artfaur Müler, Brecht,
Heiner MtUler, MeHh Cevdet Anday, Murathan
Mımgan. genç yazarlar, deneyimli yazarlar... Hep-
sini peş peşe sıralayabüirsiniz. lyi yazarlar, sağlam
metinler kolaylıkla bulunabılır. Arna önemli olan,
repertuvara alınan bir oyun sahneye nasıl konuyor,
nasıl yorumlanıyor. Bir oyunun başansı yazanyla
eşdeğerli midir? Bir oyun meminın çok başanlı ol-
ması o oyunun sahnede de başanlı olacağının ga-
rantisı midir? Hayır. asla böyle bir şey yok.
-Bus5ykdikkrinizrepertır\araahnano\ıınuııs»-
' radanhğı ya da sağlamhgrodan çok, o oyunun nasıl
I ^ K * '•- •*- f
^ ^ ^ ^ ^ ' M
öncelikli derdim
sahnedeki
estetiğin
değişmesi. Bu
her oyun için
geçerii. Daha
çağdaş, daha
bugünün
insanına yaraşır
bir sahne
estetiğinden söz
ediyorum.
X-/enemek,
araştırmak,
eleştirmek şart.
Eğer biz
kendimizi
sorgularsak,
eleştirebilirsek
belki yarının
tiyatrosunun
ipuçiannı
yakalayabiliriz.
yorumlandığı üzerinde yoğunlaşryor.
- Benım öncelikli derdim sahnedeki estetiğin de-
ğişmesi. Bu her oyun için geçerii. Eski anlayışın,
eski insanın yerine yeni insanın, yeni tiyatro sanat-
çısının gelmesi. Daha çağdaş, daha bugünün ınsa-
nuıa yaraşır bir sahne estetiğinden söz ediyorum.
Bütün sanatlarda olduğu gibi tiyatro sanatı da bu-
günden yanna kendini değiştirmek, yenilemek zo-
rundadır. Eski sözü tekrar tekrar söylemek müm-
kün mü? Eski söz söylenmiş ve bitmiştir. Eğer ona
yeni bir soluk veremiyorsanız, anlam olarak yap-
tığınızın karşılığını da alamazsınız. Tiyatromuz ar-
tık kabuklasmış anlayıştan kendini kurtarmak zo-
nında. Ben şu sırada TAL'le çalışıyorum. Tiyatro-
nun bir araştırma laboratuvan olması gerektiğine
inanıyorum. Denemek, araştırmak, eleştirmek şart..
Eğer biz kendimizi sorgularsak, eleştirebilirsek bel-
ki yannın tiyatrosunun ipuçiannı yakalayabiliriz.
Şehir Tiyatrolan'nın geleceğin sanatı ile buluşabil-
mesi için bunlar kaçınılmaz.
-Bubulnşmanm yaşama gecmesi için atıhnadını-
larvarmı?
IŞIK - Biz burada, kendi kabuğumuzun içinde
şunu yapök-bunu yapük, seyirci geldi-seyirci gel-
medi diye kısır ve hiçbir işe yaramayan bir döngü-
nün içindeyiz. Halbuki Şehir Tiyatrolan'nın çok öz-
gün bir dufumu, yıllar öncesine dayanan müthiş bir
kûltürel birikimi var. Buradan yola çıkarak geçen
yıl bu- Mofiere adaptasyonu yapük. Istanbul seyir-
cisi beğenmedi oyunu, ama Fransa'da, Lyon'da bu
çalışmadan övgüyle söz etmeyen yayın organı ne-
redeyse yok. Burada neden beğenilmedi, ayn bir ko-
nu. Teknik nedenler olabilir, dramaturgiye ilişkin
nedenler olabilir, o dönemde oyunun oturmamışb-
ğı söz konusu olabilir. Ama, bu olayı yurtdışında
bir buluşma olarak değerlendirdiginız zaman cid-
dı bir anlam taşıyor. Gittığımız ülkede ınsanlann
böyle bulusmalara hazır olduklannı gösteriyor. Ye-
ni bir kültürle buluşmak onlara heyecan venyor. Baş-
ka bir dünyayı keşfediyor olm|inın keyfıni yaşıyor-
ıSu.
- BD tür buhışmabnn sârekfiiiği acısuıdan yeni
bir küitürü keşfetmenİD ötesinde evrensel ötçûtter-
de ve ortak bir dflde buluşmak sözkonusu değfl mi?
IŞIK- Tabu öyle. Önemli olan, sahnelenen oyu-
nun dokusunun bizimle nasıl buluştuğu ve ortaya
çıkanürünün dış dünyaya açıldığında nasıl bir yan-
kı uyandıracağı. Bir repertuvar hazırlanırken bu
tarz ilişkilerin göz önûnde bulundurulması gerek-
li. Eğer biz, şu ya da bu nedenle, kendi dünyamı-
zın kapılannı Batı'ya kapatırsak bir yere varama-
yız. Açık olmalıyız. Türkiye'ye gelen ınsanlar bu-
ranın 2000yühk tarihiyle, kültürüyle buluşmah. As-
la tutucu ve yerleşik anlamda bir buluşmadan, yer-
lılıkten ya da kısıtlı bir estetikten söz etmıyorum.
Çağdaş ölçütlerle, evrensel değerlerle örtüşen bir
estetik, söz konusu olan. Ama bu, aynı zamanda da
kendi damak lezzetini taşıyan bir estetik olmalı. Me-
sela, festıvalde Giorgio Strenler'ın "Köfefer Ada-
sı''nj gözlerim yaşararak izledim. Strehler'in, bu
oyunda, commedia dell'arte'den yola çıkarak yap-
tıkJan, söylemek istediklerimin en güzel kanıtı.
Ben, köklü bir şeylerden söz ediyorum. Kariye'den
Likya'ya kadar uzanan bir şeylerden, Bizans kül-
türüyle buluşan bir Anadolu kültüründen söz edi-
yorum. Bizde bu anlamda çalışma yapılmıyor. Bu
eksiklik acaba buikim eksikliğimizden mi kaynak-
lanıyor? Ya da bu tarz calışmalara karşı bir önyar-
gımız mı var? Sürekli olarak Batı izleri taymalr te-
laşına düşüyoruz. Evrenselhk bu değil ki! Evren-
sel kültürün zengın Anadolu kültürüyle buluşma-
sı lazım. Biz burada ya kendimizi ıhmal ediyor ya
da ciddiye almıyoruz. Binlerce yıllık bir kültür ya-
bana atılır bir şey değil.
'Kaostan bir an önce kurtulmalıyız'
- Son bir sonı; zaman zaman Şehir Trvatroia-
n'nda yerii yazarUra yeterince yer vermediğiniz
efcşdıüerme muhatap oloyorsıınıız. Neden?
IŞIK- Teknik olarak, şu kadar yerlı-şu kadar ya-
bancı oyun derdine hiçbir zaman düşmedim. Bazı
yerli yazarlanmız "oymüanmız oynanıruyor" diyor.
Ama ŞehirTiyatrolan yüzde 75 oranında yerli oyun
oynuyor. Bu oran Şehir Tiyatrolan tarihinde en
yüksek oran. Civan Canova, Behiç Ak, tsmail Kay-
gusuz. Meiisa Gürpmar, Afi Göçer, Gükun Siren,
Meral Babacan... Bu kişiler yazar değil mi? Tiyat-
ro edebıyaü yamızca isimleri statükolaşmış yazar-
larla mı kaim? Eğer yeni yazarlara ödenekli tiyat-
rolar destek vermezse kim verecek? Nasıl yetişe-
cek yeni yazar? "Yerli yazar oynanmıyor" diye ha-
ber yapıhyor, o sayfayı çevirip arkasına bakıyorsu-
nuz Şehir Tiyatrolan ılanında sahnelerimizde oy-
nanan 10 oyundan 7'sınin yerli olduğunu görüyor-
sunuz. Az önce de söyledim; benim için önemli olan
sayılar ya da isimler değil, sahnedeki anlayışın de-
ğişmesi. Etik ve estetiği değiştinnek ve daha çağ-
daş, daha bugünün insamna yaraşır bir hale getir-
mek... Yapısal birbozukluğun var olduğu kesia. Ge-
nel eğitim sıstemınden yazarlara, biz tiyatroculara
kadar uzanıyor bu. Bir kaos söz konusu ve bizim
kendimizi bu kaostan bir an önce kurtarmamız ge-
rekli. . • ' - ' 3
Kraliyet Akademisi'ndeki '1900: Kavşaklardaki Sanat', 180 sanatçının 250 yapıtını içeriyor
'Kaytp sanat'la oluşturulan bir sergi
Köknr Servisi - Sanat dünyasında son
zamanlann en heyecardı dedektiflık öykü-
lerinden biri, yüz yıl önce dünya çapında
düzenlenen bir sergideki kayıp resimlerin
ve heykellerin peşine düşülmesiyle ya-
şandı. Aranılan yapıtlar arasında, Rodin' in
asistam ve sevgilisi, yaşamını akıl hasta-
nesinde sonlandırmış olan Camffle Cla-
ndd'in kayıp heykelı'Dreamingby the FV
re' (Ateş Düşü) da bulunuyordu.
1900'de yaklaşık 25 ülkeden 100'e ya-
kın sanatçuun 5 bin yapıtı Paris'teki 'Eı-
posiüon Unjvenele'de (Evrensel Sergi)
sergüendi. 1900'ün uluslararası olayı ola-
raknitelendirilen bu sergide Gustav KKmt
ve Pre-Rafaelciler, EdVard Burne-Jo-
nes'un yapıtlan yer alıyordu. Klasiklerin
yanı sıra yeterince tanınmayan pek çok
sanat yapıtı da sergüenmekteydi.
Gızli, özel koleksiyonlan pek bilinme-
yen galerileri ve bir Ispanyol bankasım
dahi araşuran Kralıyet Akademisi'nin kü-
ratörleri, dört yıldır bu 'kayıp sanat'ın pe-
şindeydiler.
Kayıp yapıtlar, Kraliyet Akademisi 'nde,
3 Nisan'a dek sürecek olan '1900: Kavşak-
lardaki Sanat' (1900: Art at the Crossro-
ads) sergısı için bir araya getirüdi. Sergi,
180 sanatçının 250 resmini ve heykelini
içeriyor. Sergi üe modern sanatın gelişi-
minöekı geleneksel manzarasının ortaya
çıkması amaçlanıyor. Renoir'dan Kan-
dinsky'ye, Edvard Munch tan Ferdmand
Hodfer'e, Ludwig Herterich'ten \ükhaB
Vrnbd'e, Panl Chabas'dan Çek ressam
FrantisekKupka'ya pek çok sanatçının 19.
yüzyıldan 20. yüzyıla geçiş dönemi yapıt-
lan bu sergide izleyicılere sunuhryor. Ser-
gi, 'vüzme ve pplakkk', 'şehir', 'evrensd
sergi', 'içmekânvenatürmortlar'. 'man-
zaralar", 'portreler'. 'köysahneleri', 'oto-
portrekr'. 'sosyalsahneJer', 'triptikonlar'
ve 'kadm-erkek' resımlennden oluşan 12
konu başlığı altında gerçekleştiriliyor.
1988'de Isabella Adjani'nin yaşamını canlandırdığı CamiDe Claudel'iıı (sağda) güçlükle bulunan yapıtı da sergide yer alryor.
Küratör MaryAnne Stevens, '1900: Kav-
şakiardaki Sanat' sergisini düzenlemenin
çok zor olduğunu belirtiyor. "Örneğin
Monet sergisini yaparken elimizde tarih-
krin ve kişilerin yer aknğı bir katalog oi-
duğu için resimleri buhnakta hiç zorlan-
madık.BirCamiBeOaudeJbe>kdibubnak
ise hiç de kotay değiL" Stevens, 'Ateş Dü-
şü' için "Parçayı o dönemin ekştirmenle-
rinin tanımlamalannı dikkate atarakyer-
leştirmeyeözen gösterdim. Heykekk,ocak
ateşinin karsBmda oturan kadmm yûzû-
ne yansıyan ışığı vermek için etektrik lam-
bası kullandık'" diyor.
Zorlu araştırmalar sonunda Claudel'in
orijinal yapıtının kayıp olduğu, fakat sa-
natçının heykelin birden çok versiyonunu
yapüğı açığa çıkmış. Bunlardan biri Gü-
ney Fransa'dakı küçük bir müzede bulun-
muş, ancak yapıt, kötü bir durumda olma-
sı nedeniyle yerinden oynatılamamış. Ste-
vens'm girişimleriyle, yapıtın 'Avrupa'da
bir yerlerde' özel bir koleksiyonda bulu-
nan mermer ve bronz versiyonu sergi için
ahnmış.
Stevens, bu serginin, sanat tarihindeki
yaygın anlayışı tarüşmaya açacağıru ve
kamunun dükkatini pek tanınmayan sa-
natçılara çekecegini söylüyor: "Sergide-
kigenel manzaraşu: tzienimciiktenpost-
fadenimciKğe,fovizmeve kübizmebasit bir
geçiş y-apdryor. Picasso gibi, Paristeki Ev-
rensdSergiŞigezen birsanatçıoisaydmE,
yüzyıl dönümünde sanattaki gehşroeler
mnazzam olabilirdi."
Claudel'in çalışması dışında bulunma-
sı güç olan yapıtlar arasında Joaquin So-
roflay Bastida'mn 'Sad Inberitance' (Kö-
tü Miras) başhklı, keşışlerin deniz kena-
nnda, frengı nedeniyle sakat doğmuş ço-
cuklara yardımmı konu eden resmi ve Bel-
çikalı Jef Lambeam'nun 'TheRape' (Te-
cavüz) adlı heykeli de yer alıyor. 1900 ser-
gisi sonrasında Amerika'ya gıden 'Kötü
IVnras', saolana dekuzun yıllarNew York'ta
bir kilisede tutuldu. Stevens, resmi, nere-
de bulunduğunu bilmedikleri sırada şans
eseri, yapıtın izini süren bir Sorolla hay-
ranı sayesinde Ispanya-Valensiya'da bir
bankada bulduklannı söylüyor. 'Tecavnz'ü
bulmak için Belçikalı küratörlerle tema-
sa geçen Stevens, aylar sonra heykeün
Kuzey Brüksel'de Morlanwelz'de bir mü-
zede bulunduğuna dair bir haber aldığını
belirtiyor.
Sergi için bazı önemli parçalarm kayıp
olduğu 70 civanndaki yapıt bir araya ge-
nrildi. Örneğin, Picasso'nun 1.8Me' (Ha-
yat) adlı resmi yapmak için tuvale aktar-
dığı sonresmi 'DernierMoments' (Son An-
lar) da kayıp yapıtlar hstesıne dahil. Ser-
gi çerçevesinde nisanda kapsamlı bir se-
miner gerçekleştirilecek.
• 1900yüında
yaklaşık 25 ülkeden
100'e yakın sanatçının
5 bin yapıtı Paris'teki
'Exposition
Universelle'de
sergüendi. Kraliyet
Akademisi'nin
küratörleri dört yıl
boyunca bu 'kayıp
sanat'ın 19. yüzyıidan
20. yüzyıla geçiş
dönemi yapıtlannın
izini sürdü.
f] 'Asylum, Balkan Şiirleri Dergisi'nin ilk sayîsı çıktı
KültürServisi-Edıtörlüğünü Yunanlı Mi-
nüs Soufiotis' ın yaptığı 'Asyium,a Balkan Po-
etry Magazine'in (Asylum, Balkan Şiirleri
Dergisi) ilk sayısı Yunanistan'da çıktı. Tüm
Balkan ülkelerinin bir şairine yer veren der-
ginin yayın kunılunu yine bu Balkan ülke-
lennin şair ve yazarlan oluşturuyor. Make-
donya'dan Zoran Anchefski Romanya'dan
IVlagda Carneci, Sırbıstan'dan tvan Gadjans-
ki, Bulgaristan'dan Milena Lilova. Alba-
nia'dan BetünMuço, Yunanistan'dan Athina
Papadaki ve Türkiye'den Ataol Behramoğ-
hı'ndan oluşan yayın kuruluyla 'Asyhun, a
Balkan Poetry Magazine' adlı dergı, Nati-
onal BookCenterOfGreece yayınevinden yıl-
da bir ya da iki kez yayımlanacak.
Dergj bu ilk sayısında, Romanya'dan Gab-
ridChtfu. Makedonya'dan BbzeKooeskL Bul-
garistan'dan GeorgiGospodmov. Albania 'dan
Natasha Lako, Sırbıstan'dan M. Natasijeviç,
Yunanistan'dan TassosLehaoiris. Aleıandros
Angelon, Grigorios Parücev \e Türkıye'den
Mefih Cevdet Anday'ın kendi dillerinde ve
Ingilizceye çevrilmiş şiirve eleşrinlerine yer
veriyor. Her sayısında 20. yüzyılda yaşamış
şairlenn yanı sıra yaşama veda eden şairle-
re ve yazarlara da yer verecek olan 'Asylum,
aBalanPöetryMagazme'ınyaymkuruhiüye-
leri her ağustos ayında Kalüüıa'da buluşacak-
lar.
Balük 'Center For VVriten And Transb-
tors'dan (Yazarlar ve Çevirmenler Merkezi)
esınlenilerek ortaya çıkan dergi düşüncesi-
nin ilk tohumlan 1995'te aöldı. Geçen beş
yıl boyunca çeşitii etkinlikler düzenlenerek
yabancı basının dikkati çekildi. 1996 yılın-
da dergi kurma düşüncesi 'Arostic Directo-
rateofCJturalCaptolofEurDpe' (Avrupanm
kültürbaşkentinın sanat yönetmeni) tarafin-
dan kabul edildi ve gerekli fınansman sağ-
landı. Merkezin büyük bir kısmı 1997 Eki-
mi 'nde tamamlandı ve 'Euro-Balkan Asyhnn
For Poetryand Poets' Kallithea'da gerçekleş-
tirildi. Balkan ülkelerinden 16 şairin kaülma-
sı ve çeşitii dillerde şiirler okunması, konser-
lerdüzenlenmesinin ardından, proje ilkmey-
vesini verdi. Türkiye'de yayımlanmayan 'Asy-
kım,aBalkanPnetryMagazine' adlı dergi hak-
kında bılgi edinmek isteyenler Natıonal Bo-
ok Center Of Greece, 3-5 Sapphous str., P.
O.Box51258,14671 Politeia, Athens, Gre-
ece adresıyle bağlantı kurabilirler.
Yan/imge, söz/resim, anlam/im
• Kültür Servisi-
Galeri Nev, 1999-
2000 sezonunu
hem kendi 15
yıllık birikimini
hem de Türkiye'de
çağdaş sanatın 50
yıllık birikimini
belgeleyen karma
sergilerle
sürdürüyor. 2000
yüının ikinci
sergisi olarak 4
Şubat'ta Ankara
Galeri Nev'de
açılacak sezonun
beşinci sergisinin
temalan yazı/ imge, söz/ resim, anlam/im. 29 Şubat
2000'e kadar açık kalacak olan serginin sanatçılan,
yakında kaybettiğimiz Erol Akyavaş ile Kemal
Bastuji'nin yanı sıra Tiraje, Burhan Doğançay, Yüksel
Arslan, Mengü Ertel, Ergin Inan, Selçuk Demirel ve
Bedri Baykam. 2000 dolayısıyla hazırlanmış olan ve
önceki yıllarda Galeri Nev'de sergilenmiş 2000 eserin
röprodüksıyonunu içeren 2 ciltlik 'müzekitap',
sergilenn yanı sıra ilgililerine sunuluyor.
Rotterdam Rlm Festivali'nde
Üçüncü Sayfa' gösterilecek
• AMSTERDlAM (AFP) - Uluslararası Rotterdam
Film Festivali, başrolünü Al Pacino'nun oynadığı
'The Insider' adlı fıhnin gösterimiyle açıldı. Bu yıl
23'üncüsü düzenlenen festivalde, bütün dünyadan
toplam 450 füm, belgesel ve video fümi gösterilecek.
12 gün süreyle 19 ayn sinemada gösterilecek olan
filmler, genellikle yeni çekilen ve henüz gösterime
girmemiş veya yeni girmiş yapımlar arasmdan
seçiliyor. Bu çerçevede festivale katılan filmlerden
27'si dünyada ilk kez, 28'i Avrupa'da ilk kez izleyici
karşısına çıkıyor. Festivale Zeki Demirkubuz'un Alrın
Portakal'ü fıhni Üçüncü Sayfa' da katılıyor.
Türkiye'dela sosyo-ekonomik koşullann birey üzerine
yansımasmı konu alan Üçüncü Sayfa, 3,4 ve 5 Şubat
günlerinde festival izleyicisiyle buluşacak.
Demirkubuz 4 Şubat akşamı fiün hakkında
düzenlenecek olan söyleşiye katılacak. Hollanda-
Japonya ilişkilerinin 400. yıldönümü dolayısıyla bu
yıl Rotterdam Film Festivali'nde ağıriıklı olarak
Japon fılmleri yer alacak. Festıvalin sonunda üç fihn
'Tijger Awards' adlı ödülü kazanacak. Uluslararası
Rotterdam Fihn Festivali'nı 300 binin üzerinde
kişinin izlemesi bekleniyor.
Su YüceHn resim sergisi
• Kültür Servisi-
Ressam Su Yücel'in
resim sergisi, 2
Şubat Çarsamba
18.00'deKarsu
Tekstil Sanat
Galerisi'nde
açılacak ve 25
Şubat'a dek devam
edecek. Yağlıboya
tekniğiyle çalışan
sanatçı, ilk kez 1984
yılında Strasbourg
Monte-Charge
Gakrisi'ndeki ' : | :
'
karma sergıyle
yapıtlannı sergiledi
ve bugüne dek
Istanbul, Ankara, Izmir, Antalya, Fransa ve Ürdün'de
birçok kişisel sergisi yer aldı.
Neyzen Tevfik ve Yaşar Doğu
bugün amhyor
• Kümîr Servisi - Edebıyahmızın ve spor tarihimizin
iki ünlü ismi Neyzen Tevfik ve Yaşar Doğu, bugün
13.00-17.00 arasında Mecidiyeköy Kültür
Merkezi'nde gerçekleşecek bır toplantiyla anılacaklar.
Istanbul Samsunlulan ve Dernekleri Birliğı tarafından
düzenlenen etkinlikte Yaşar Doğu'nun oğlu Gazanfer
Doğu ile Neyzen Tevfik'in dostlan konuşacaklar.
Depremzede çocuMardan
Totograf Sergisi1
• Kültür Servisi - Dayanışma Gönüllülen ile Enfants
du Monde'un Bekirpaşa Eski Cephanelik
Çadırkentı'nde kurduğu çocuk fotoğrafçılan
atöryesinin çahşmalan bugün 14.00'te Fotoğrafevi
galensinde açılacak. 18 Şubat'a dek devam edecek
olan sergide 3 ay boyunca atölye çaüşmalanna katılan
8-17 yaş grubundaki 43 çocuğun
çadırkentte 'günlük hayat' konusunda çektikleri
fotoğraflar yer alıyor.
Fransa'dan Türk öğrenciye ödül
• KüMr Servisi - Her yıl Fransız sinema tarihçileri
ve eleştirmenleri (Pierre d'Hugues, Claude Beylie) ve
sinema yönetmenleri tarafından kurulan Les Amis De
Simone Genevois (Simone Genevois Dostlan)Vakfi
tarafından düzenlenen Fransızca yazılmış veya
çevrilmiş En lyi Sinema Kitabı ödülünü, 2000 yılı
için Amerikalı senarist Frederic Raphael ('Eyes Wide
Shut') 'Kubrick'le iki Yüun' adh kıtabıyla kazandı.
En lyi Üniversite Çalışması ödülüne ise, Fransız
senarist Jean- Loup Dabadie üzerine yaptığı ön tez
araşnrması ile Türk öğrenci Öktem Başol değer
görüldü. Fransa'da bu ödülü kazanan ilk Türk ve ilk
yabancı öğrenci olma özelliğini de taşıyan Başol,
Paris'te Sorbonne Üniversitesı'nde senaryo tekniği ve
yönetmenlik üzerine lısansustü doktora tezının
çalışmalannı sürdürüyor. r. -
BUGÜN
• BEKSAV'da Ayşe Emel Mesçi'nin 30. sanat yıü
dolayısıyla saat 15.00'te bir kutlama gerçekleşecek.
Suna Aras'ın sunacağı toplantıya Ühan Selçuk,
Ataol Behramoğhı, Cengiz Gündoğdu. Şanar
Vurdatapan. Artun Yeres. Turgay Nar, AK Berktay
ve Prof.Dr.Orhan Knral katılacak. (349 91 55-56)
• BABYLON'da saat 22.30'da 'Fuji Film Music
Weekend' çerçevesinde Iiquid Soul'un konsen
izlenebüir. (292 73 68)
• VVESTLB'de, 17.00'de RuneMields ın 'Sonsuz
ve Tek' başhklı sergisinin söyleşisı gerçekleşecek.
(2311023)
• NÂZBVf KÜLTÜREVt'nde, saat 17.00'de Suıı^
Akra'ın söyleşisi yer alacak. (245 04 81)
• DULCINEA'da, saat 20.00'de Mustafa
Kapbn'm 'Uyumlama' adlı dans gösterisi
gerçekleşecek. (245 10 71)
• GRAMOFON'da, saat 22.30'da Ayşegül Yeşflnfl
Sotet'in caz konsen izlenebüir. (293 07 86)
• CRR'de, saat 20.00'de Tracy Sflverman'ın
konsen gerçekleşecek. (231 54 98)
• tDOB'da, saat 15.30'da P İ Çaykovskinın 'Kuğu
Gölü' balesı yer alacak. (251 10 23)