Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 9 OCAK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Bayındırhk Bakanlığı'nın Yalova'da 13 ayn bölgede başlattığı prefabrike konut yapımı tamamlandı
Devletin kira yardımı gecîldyor
Deprem paneli
'Sessizfaylar
bmkorkutur
9
IstanbuJHaberServisi-JeofizikMühendisleriOdası îs-
tanbul Şubesi Başkanı Doç. Dr. OğuzGündoğdu, Marma-
ra DenizfndeJa fav hattmın tek parça halmde lanlacağım
düşünmedığini söyîedi. Dogu Anadolu'daki fay zonunda
500 yıldır bir hareketlenme olmadığmı belirten Gündoğ-
du, "Biz sessiz yerden korkanz" dedi
Haci Bektas Veli Kûlrür ve Tamtraa Demeği'nce Kadı-
köy Banş Manço Eğitim ve Kühür Merkezi'nde düzenfe-
nen 'Deprem' konulu panelde konuşan Gündoğdu. Mar-
mara Denizi'nde îstanfaul'a 40 kiJometreuzakbkta bir dep-
remolmaolasmğtmammsatarak,MarmaraDenizi'nmor-
tasından geçen faym tek parça halinde kjnlacagıni düşün-
mediğıni söyledi. Dogu Anadolu'daki fay zonunda 500
yıidır bir deprem akttvitesi olmadığını kaydeden Gündoğ-
du. "Burada da bir şey olabilir. Bunu da göz ardı etmeroe-
miz gerekiyor'' dıye konuştu. Varto ve Erzincan deprem-
lerinin Doğu Anadoiu fayı ile bir ılgisinin bulunmadığını
belirten Gûndoğdu, geçmişte meydana gelen depremlcre
bakarak KocaelTde deprem otabileceği konusunda yetki-
liîeri önceden uyardıklannı da anımsattı.
Kadıköy Beledıye Başkanı Selami Oztûrk de. deprem-
lerin, 'okullann ve hastanelerin yıkjlmaz' olrtiası gerekfi-
ğini gösterdigıni söyledi. Öztürk, •'Onlanyıkılınazhaiege-
tirmetniz. Topiumu vekamu kurumlannı bu konudau> ar-
maya devam edcüm'" dedi.
Kadıköy Kaymakamı Hüseyin Eker de, iiçede kurtar-
ma ekiplen oluşturulduğunu, yardım toplama merkezleri
kurdukiannı, hastaneleri depreme hazır hale getırdiklen-
nı behrtti. MimarlarOdası temsücisi Yüksek Mimar Ser-
pil Doğan Kaftanoğlu ise depremde yapılann, imar plant
hatalan ve parsellere yanlış oturtulması, uygulamadaki
hatalar nedeniyle yıkıldığını söyledi.
VeliGöçerüçüncü kez
hâkim karşısma çıktı
SABtTHORASAN
KONYA - Mannara Bölgesi'nde 17 Ağustos 1999'da
meydana gelen depremde, müteahhidi oldugu bınalann yı-
kılması sonucu çok sayıda kişinin öiümüne yol açtığı ge-
rekçesiyle hakkında dava açilan Vefi Göçer, Konya'da dün
üçüncü kez hâkim önüne çıktı. Göçer, duruşmadan sonra
salondan çıkarken bir grup depremzedenın saldınsına uğ-
radı.
Çınarcık \e Kocadere'de yaptırdiğı sıteierirı çökmesi
sonucu 166 kişinin ölümünden sorumlu tutuian Veli Gö-
çer ve Zafer Coşkun'un Konya 6. Asiiye Ceza Mahkerne-
si'ndekıduruşmasındadepremzedelervemüdahiîavukat-
iarı. mahkeme heyerine bazı yeni deliller sundular. Sanık
avukatlan savunmalannda, 7.4 olarakaçıklanandepremın
aslında 10.4büyüldüğürufe olduğunu savunarak,birçokbt-
nanm yıkılmasma karşın Veli Göçer dışında hiçbir müte-
ahhit ve mühendism tutuklanmadığın! söylediler. Göçer
de "Mevzuata uygun olarak yapüan binalan pazarfıvo-
rum. Ancak depremin büyükiüğünü rürn dünya kabul et-
mijtir. On binkrce binanın jikılchgt depremde sadece bir
pazarlamaorganizaswncusuiHintutnfclannwsvicdanenve
bukoken kabul edflemez, Taşınmaz maBanma tedbir ko-
nuldu. 145 gûndürrutuklubuIunuytHTirn. Daha fazlamağ-
dur olmanıam için tahüyemi ıstiyorum. Ben kanunsuz iş
yapmadım, sadece gfinah keçisi secüdinT dedi.
Mabkeroe başkaru, yeni delillerın incelenmesi, mahke-
meyeçagnlan bazı kişilerin katıimalannm sağlanması, bi-
lırkişi heyetı oluşrurularak inşaatmalzemelerinin incelen-
mesi için sanık avukatlannın tahliye isteklerini reddefti.
Dunışmaya katılan bir grup depremzede aile, duruşma sa-
lonundan çıkan Veli Göçer'e saidırdı.
Yiırt Haberieri Servisi - Yalova'da
17 Ağustos depreminin ardından
Bayındırhk ve Iskân Bakanlığı'nın
13 ayn bölgede başlattığı prefabri-
ke konut yapımı tamamlandı. Koca-
eli'nin Karamürsel. Derince ve Kör-
fez ilçelennin belediyeleri, olası bir
depreme karşı ahnaya çalıştıklan
önlemler kapsarrunda, acil kurtar-
ma ekipleri oluşturdu. Izmit'te ço-
cuklar, öğretim yılının ilk yansını
tamamlayarak kamelerini aldı.
Yalova'da, depremzedelerin ko-
nut ihtiyacınm karşılanması ama-
cıyla Bayındırhk ve tskân Bakanlı-
ğı ile özel kuruiuşlar tarafından yap-
tmlan prefabrike konut inşaatlan-
nın tamamlandığı bildirildi. Bayın-
dırhk ve tskân Bakanhğı, yapımına
başladığı 5 bin 216 konutu tamam-
ladı. Bu konutlardan 4 bin 426'sı
depremzedelere dağıtıldı, 790'mın
ise halen boş olduğu bildirildi. Ya-
lova'da özel kişi ve kuruluşlar ise
toplam 448 adet prefabrike konut
yaptrrdı. Özel sektör tarafından yap-
tırılan konutlardan ilk etapta
234'ünün dağıtılacağı bildirildi.
Bayındırhk ve tskân Bakanhğı ta-
rafından yaptınlan konutlann dağı-
tımında kriter olarak, depremzede-
lerin depremden zarar görme dere-
celeri esas alınıyor. Özel kuruluşla-
nn ise konut dağıtımında, önceliği
kendi çalışanlan arasında yer alan
deprenizedelere vereceği ifade edı-
lıyor. Hava sıcaklıklannın düşmesi
ve kar yağışı ile prefabnke konuüa-
ra taşınmayı teşvik için alınan ön-
lemlenn, bu konutlara olan talebi ar-
tırdığı gözleniyor Öte yandan, Ya-
lova'da çadırkentlerde kalan ve kira
yardımı alan depremzedelere, ocak
ayma ilişkin kira yardımının henüz
ödenmediğı bildirildi. Depremzede-
Deprem bölgesinde çadıriarda yaşanan güç koşullar, çocuklann neşesini engellemiyor. (Fotoğraf: AA)
ler, kira yardımlannın ödenmesinde
sıkıntı yaşadıklannı ıfade ederek
"Ödemek istemiyorlarsa ödemesin-
ler. Bu soğukta banka örüerinde sa-
atkrce, günlerce bekliyonız" dıye
konuştular. Depremzedeler, aylık
100 milyon lirahk kira yardımının
yanı sıra 600 milyon lira olan ona-
nm yardımını da alamadıklannı
söylediler. Yalova'da, evleri az ha-
sarh olanlardan yaklaşık 550 kişiye,
600'er milyon lira onanm yardımı
hakkı tanındığı, ancak bu paranın da
henüz ödenmediği ilerı sürüldü.
Kocaeli'nin Karamürsel Beledi-
yesı'nden yapılan açıklamada, acıl
kurtarma ekibinin. deprem ve afet-
lerde müdahale edebilecek hale ge-
tırihnesı için, eğitim çahşmalanna
başlandığı bildirildi. Açıklamada,
17 Ağustos'taki depremin ardından
kurtarma ve enkaz kaldırma çahş-
malanna geç başlanması ve yeterli
araç gereç desteği bulunmamasının,
bölgedeki ölü sayısının arrmasına
neden olduğu ifade edilerek şu gö-
rüşlereyer verildi:
"Kurtarma çahşmalanna kaülan
srvil kişilerin yeterli bilgiye sahip ol-
mamalan nedeniyle birçok \atanda-
şımız enkaz aJündan kurtanlamadı
>« hayaOnı kay berti. Bu nederdc. böy-
le bir ekip ohışrurma zorunluluğu
duyuidu. 20 kişilik uzman ekip. her
rürlü araç gereç ve donanımına sa-
hip olacak."
Derince'de de doğal afetler sonra-
sı acıl müdahaleyi sağlayacak kur-
tarma ekıbi oluşturuldu. Derince
Kurtarma Ekibi'nin (DEKUR) öne-
mınin, 17 Ağustos'ta yaşanan dep-
rem felaketinın ardından bir kat da-
ha arttığını bildiren Belediye Baş-
kanvekili Nihat Deniz, kurtarma
ekıplennin özellikle belediyeler için
gerekli olduğunu ifade ederek, bu
amaçla oluşturduklan ekipte 25 ki-
şinin bulunduğunu söyledi.
Körfez ılçesinde de 17 Ağus-
tos'taki depremin ardından kurulan
"Körfez'i Sevenler Kurtarma ve
Yarduniaşma'' ekiplerine de ilçe Si-
vil Savunma Müdürlüğü tarafından
eğitim verilmeye başlandı. Sivil Sa-
vunma Müdürü Kazun Eser. eğiti-
me tabi tutulacak olan ekibe, yurt-
dışmdan 4 jeneratör, işçı tulumlan
ve tıbbi malzeme yardımı geldiğini
bildirdı.
Kocaeh'ndekı çocuklar, eğitim ve
öğretim yılının ilk yansını tamam-
layarak kamelerini aldı. tzmit'teki
Mehmetçik Çadırkentı 'nde kurulan
prefabrike ilköğretim okulunda
okuyan 330 öğrenciden 45'ı, yanyı-
lı takdirname alarak tamamladı.
Fatoş Giiney, eşi Yılmaz Gıiney'e hakaret ettikleri gerekçesiyle 3 yazar hakkında dava açıyor
Hakaret ve iftirâ davasıtstanbul Haber Servisi - Yılmaz
Güney'ın eşı Fatoş Güney, yazıla-
nnda Yılmaz Güney'e "hakaret ve
iftira" ettikleri gerekçesiyle Hürri-
yet gazetesi yazarlan Fatih Altayt
ve Serdar Turgut ile Star gazetesi
yazan Engin Ardıç hakkında 5'er
milyar lirahk manev i tazminat ve ce-
za davası acacağını belirtti. Altaylı,
Güney ile ilgili olarak, "Benimiçin
Yılmaz Güney Türkrye'nln Avru-
pa'daki imajını yerle bir eden, bunu
da kendi menfaatleri için yapan bir
katüdir" di) e y azarken, Ardıç,"Apo
ne kadar devrünciyse Yılmaz da o
lutdar devTİmcidir'" demişti. Turgut
ise Güney"ı "hımpen" olarak nıtele-
mişti.
Yılmaz Güney Kültür ve Sanat
Vakfı Başkanı Fatoş Güney, dün Va-
kıf merkezi'nde düzenlediği basın
toplantısmda söz konusu yazarlann
ıddialanna yanıt verdı. Çağdaş Sine-
ma Oyunculan Derneği (ÇASOD)
Başkanı Rutkay Aziz ve Yazar İnci
Aral'ın da katıldığı toplantıda konu-
şan Fatoş Güney. "Yılmaz Güney'in
tarihinde belirri bir dönemi ve özel
hayaOnın belirli aynnölan öne çıka-
nlarak yapüan Mümpen, katil' gibi
nitEtemeJerin,yazüannın. filmierinin
Fatoş Güney'in düzenlediği basın toplanrısına ÇASOD Başkaru Rutkaj Aziz ve yazar İnci Arai da kabldı.
hatta fotoğraflannın bile uzun yillar
yasaklı kalmasından dolayı Güney'i
tanımayan genç kuşaklara 12 Eyiül
generallerinin manüğı ve dili doğnıl-
tusunda bir imaj empoze etmeyi
amaçladığı ortadadır" dedi. Yılmaz
Güney'ın, eserlerinde daima insan
sevgisinı yansıttığını, Türkıye top-
raklannda yaşanan gerçekleri vur-
gulayarak, yoksul ve ezilen kesimle-
nn yanında tavır aldığını vurgulayan
Fatoş Güney, "SetişçfliğL,senaryoya-
zarlıgı.oyuıîculuk w yönetmeniikya-
parak geçirdiği 25 yıflık sinema
emekçiliği, yapışünlJmak istenen
'lümpen' suçtarnasına en büyOkya-
FARKLI BİR YAKLAŞIM
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK)
Bayanlar Komisyonu
Deprem bölgesinde yaşayan çocuklarımızın spor yoluyla
rehabilitasyonu amacına yönelik olarak beş bölgede
Ücretsiz Spor Okulları (ÜSO)
Projesini başlatmaktadır.
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Fikret Ünlü'nün
katılımları ile30 Ocak2000 Pazar günü Saat 11.00de
, ^ ^ Kocaeli Atatürk Spor Salonunda ÜSO'nun açılışı
%
>T yapılacaktır.
usoHerşeye rağmen sağlıklı yaşamak zorundalar ve gördük ki
onların şimdi eskisinden daha da çok desteğe
ihtiyaçları var. Açılış törenine
katılmanız bizlere onur, çocuklarımıza cesaret verecektir.
Bu projenin hayata geçmesinde maddi desteği
esirgemeyen İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık
Düzenleme Kurulu'na şükranlarımızı sunarız.
' İletlşim Adreai
Olimpiyatevi 34740 Ataköy-lstanbul
Tel: (0212) 560 07 07 Faks: (0212) 560 00 55
TMOK Bayanlar Komisyonu bu ilanı ücretsiz yaymlayan Cumhuriyet gazetesıne teşekkür eder
Köy Eırstitiileı*iııiıı
kapatdışının 46. yılı
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
"Kemalist Ulusal- Haİkçı-Laik"' eğitimin
simgelen Köy Enstıtülennın kapatılma-
suıı ızleyen "Türk-tsJam Sentezd" eğitim
polıtikalan sonucunda Türkiye'nin etnik
ve dinsel terör ortamına sürüklendiği be-
lirtildi.
ADD tzmir Merkez Şube Gençlik Ko-
misyonu'nca Köy Enstitülerinin kapatılı-
şrnın 46. yılı nedeniyle yapılan açıklama-
da, bu aydmlanma kurumlannın, özgür
düşünebilen ve sorgulayan, demokratik
anlayışa dayalı, ulusal kültür değerlerini
özümseyen bireyler yetiştirdiği anımsatıl-
dı. Açıklamada. Türk ulusunu çağdaş uy-
garlık düzevine ulaştıracak "Kemafist Eği-
tim " modelinin oluşturulması ıstemınde
bulunularak şu görüşlere yer \enldı
"1937'ye dek i/lenen eğitim program-
lan her ne kadar Millet Mektepîeri Halk
Odalan >e Halkevleri aracılığıy la bir eği-
tim seferberfiği başlatmışsa da Türk de\-
rim Ukeierini köylüye benimseten. kapah
köy ekonomisinin parçafanması \v köy de-
ki halkın aydınlanması hedefkrine ulaşa-
mamıştır. Bu amaçla Köy Öğretmen
Okullan ve Eğitmen Kurslan açıldı. 17
Nisan 1940 tarih ve 3803 sayıh yasayla da
dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âti
Yücel ve MilB Eğitim Müdürü t. Hakkı
Tonguç'un öncülüğünde Köy Enstitüleri
kuruidu. Ancak, çok partili yaşama geçiş-
le birlikte bu kurumiara bakış açısı değiş-
ti. Çıkarlan zedelenen toprak ağalan. din
tacirkri ve onlann uzandlan. egemenlik-
lerini sürdürmelerini engelleyecek en
önemli unsur olarak Köy Ensirülerini gö-
rüyoriardı. Bu nedenle İ946'da önce eği-
tim programının içeriği değisririldi. 28 O-
cak 1954'te ise çıkanlan bir yasayla ku-
rumlar kapatdarak öğretmen okullanna
dönüştürüldü."
Kışlah koiLserle aıulacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Bombah bir saldın sonucu yaşamını yi-
tiren eski Kültür Bakanı ve gazetemız ya-
zan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlah, Dev-
let Opera ve Balesi'nde 5 Şubat'ta düzen-
lenecek özel bır konserle anılacak.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür-
lüğü ile gazetemizin ortaklaşa düzenledi-
ği konserde seçkin eserler sunulacak.
Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Ko-
rosu'nu şef Naci Özgüç'ün yöneteceği
konsere, soprano Ehira Fatihova. mez-
zosoprano FerdaYetişer, tenor Ömer Yıl-
maz, Ayhan Uştuk, bariton Eralp Kıyicı
ve bas Tuncay Kurtoğlu solist olarak ka-
tılacaklar. Konserde G. Verdi, Massenet,
Donizetti, Seünan Ada ve Ahmet Adnan
Saygun'un yapıtlan seslendirilecek.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü
Hüseyin Akbulut, çizgismi hiçbir zaman
değıştırmeyen Kışlah'nın Atatürkçü ve
Türkıye Cumhuriyeti'nin kuruluş ilkele-
rinı özümsediğıni ve o ilkelere sonsuz
ınancı olduğunu anımsattı. Kışlah'nın bu
ılkelerin savaşımını konuşmalan, konfe-
ranslan ve yazılanyla yaptığına işaret e-
den Akbulut. "Kuşkusu/ bizler sanat ku-
rumlaru devlet opera ve baleleri bu Ata-
rürkçü düşüncenin sonuçlan ve öriinleri-
ytz" dedi. Ahmet Taner Kışlah'nın çok
başanlı bır kültür bakanhğı yaptığını be-
lirten Akbulut, "Belki bizünicinen önem-
lisi kültür bakanhğı birdkten sonra da kül-
türel konular. sanatsal olaylaıia ilgiknen
ve Devlet Opera ve Balesi'ni yazdanyla
sürekli destekleyen ve bize güç veren bir
sanat adamı. en iyi dinleyicimiz \« izleyi-
cimizdi" dıye konuştu.
mtnr" dedi. Yılmaz Güney'in sade-
ce sanatçı olmadığını, aynı zaman-
da bir entelektüel kimlığının de bu-
lunduğunu belirten Fatoş Güney,
-ulusaJdan evrensele ulaşan" bir sa-
natçı olmasınuı bunun açık bir gös-
tergesi olduğunu kaydetti. Geri kal-
mış bir toplumun brreylerinin kendi
içlerinde yanlışlıklan banndırabile-
ceğini vurgulayan Fatoş Güney, Yıl-
maz Güney'in de geçmişte hata yap-
üğını, ama onun her zaman hatala-
nndan ders çıkaran bir kişi olduğu-
nu anlattı. Yılmaz Güney'in "\to-
murtahk Olayı" nedeniyle yurtdışı-
na çıkmadıgını ve düşüncelennden
dolayı aldığı 100 yılhk ceza yüzün-
den Türkiye'yi terketmek zorunda
kaldığını anlatan Güney konuşması-
nı şöyle sürdürdü:
"SÖz konusu köşe yazarlan, Yıl-
maz Güney'in daha 18 yaşmda yaz-
dığı bir öyküden dolayı komünizm
propagandası yapmak 'suçu'yla ce-
zaevine anJdığını, 1981 yıhnda 12 Ey-
lül Cuntası'nın en karanlık dönem-
lerinde yazılanndan dolayı onkrca
yıl ceza aldığı için yurtdışma çıkmak
zorunda kaJdığını. bütün bu hapts-
lerde. sürgünlerde geçen ydlara rağ-
men sinemacı kimliğirti sürekli geDş-
tirerek. bugün tüm dünyada tanınan
ve kabul gören sanatçı olmaya ulaş-
tığnu görmezden gefiyorlar. Yumur-
tahk Olayi'nın nasü bir komplo, kış-
kırtma ve talihsizttk olarak getistiği
üzerine askn var olan bilgilerini sak-
hyorlar. Kurulan tuzak ve inanılmaz
tahrik ortamında gelişen kaza, onun
kamuoy una mal olmuş sanatçıve po-
litikkimliğinivegercekliğiniortadan
kaJdırmayacaktır*'
"Lümpen" ve "katil" gibi yapılan
nitelemelerin sol geleneğe ve değer-
lere karşı hep var olan infazcı anla-
yışm uzantısı olduğunu ifade eden
Fatoş Güney, Yılmaz Güney'in ce-
vap verebilecek bir durumunun ol-
madığına dıkkat çekti.
ÇASOD Başkanı Rutkay Aziz de,
Yılmaz Güney'in Türkiye'ye getir-
diği katkılann tarnşılmaz olduğunu
ve Güney'in 17 yıl sonra yeniden öl-
dürülmeye çahşıldığun belirtti. ÇA-
SOD olarak söz konusu köşe yazar-
lannın değerlendirmelerini talihsiz-
lik olarak nitelendirdiklerini kayde-
den Aziz. "O köşe yazartannın gele-
cekte esamesi okunmayacak. ama
dünyanın her bir köşesinde, dünya
insamyla tartışmasız Yılmaz Gü-
ney'in sineması buluşacak" dedi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Anlayın Artık
Bu yazı; son birkaç yılda, aynı baştıklayazdığım
üçüncü yazı oluyor. Ama ülkemizde "birileri", "ba-
zı şeyleri" anlamama konusunda müthiş bir inat
içindeler. Demokrasryi, "sınırsız" bir özgürlük ve
"çoğunluk yönetimi" olarak yorumlayan bu çev-
reler, yaşamın gerçeklerini bir türlü anlamıyorlar.
Avrupa Birtiği'nin Türkiye'yi "aday" olarak kabul
etmesini birliğe girme olarak yorumlayan iyi niyet-
li kimi kalemler, AB üyesi ülkelerin yöneticilerinin
büyük birçoğunluğunun, "Türkiye'nin AB'yealın-
ması söz konusu değıldir" gibisinden ifadelerini
görmezden gelmek istiyorlar. Onlann bu "iyiniyet-
li" yorumlannı kabul etsek bile, acaba hangi Av-
rupa ülkesi, "demokrasi adına" ülkesinin parça-
lanmasını kabul edebilir?..
AB'ye aday olununca; "Artık kimse müdahale
edemez" gibisinden bir anlayışla yola çıkarak,
cumhuriyetimizin temel ilkelerine saldınlar başla-
tılmak istendi, hatta bu türden saldınlar başladı.
Oysaki biraz yukarda da değindiğim gibi, demok-
rasi sınırsız biryönetim biçimi değildir. Belli kural-
larta ve belirli sınırlar çerçevesinde işler. Bu sınır-
lar, "başkalannın özgürlüğü" noktasında biter. De-
mokrasi içinde "çoğunluk olmak"; başkalannın,
yani karşılanndaki azınlığın özgürlüklerinetecavüz
hak ve yetkisi vermez.
Dünyanın en özgürlükçü ve deneyimli demok-
ratik ülkelerine baktığımız zaman, ulusal sınırlan
için bir tehdit ve tehlike gördüklerinde, ne derece
sert olabileceklerini de görürüz. "Kendini farklı ve
azınlık olarak gören her etnik grup, kendi ulus-f
devletini kurabilir" gibisinden bir iddia ile ortaya
çıkarsanız, kargalan bile güldürürsünüz. AmaTür-
kiye'de böyle düşünmek ve bunlan dile getirmek,
demokrat olmanın birinci koşulu olarak değerlen-
dirilhyor!..
• • •
Türk Hizbullahı'nın vahşet ve pervasızlığı, ger-
çekten insanın tüylerini ürpertiyor. Bu "pervasız-
lığı" yaratan gelişmeleri, geçenlerde ana hatlany-
la dile getirmeye çalıştım. Gerçekten, bu konuda
kimi devlet görevlilerinin ciddi hatalan var. ("Dev-
let"\e, kimi "devlet görevlileri"n\r\ farklı şeyler ol-
duğunun da altını çizmemiz gerekir.)
Fakat bizim Islamcı basın, neredeyse Hizbullah'ı
ve inanılmaz vahşetini ve özellikle "ideolojisini" bı-
raktı; devleti suçlama ya da devlet sorumluluğu-
nu ön plana çıkarma gayretine girişti.
Fazilet Partisi Genel Başkanı Sayın Kutan; Hiz-
bullahçılaıia partisi arasında olabilecek kimi yakın-
lıklan unutturmaya çalışırken, "fırsat bu fırsattır"
diyerek, 28 Şubat'a "vurmaktan" geri kalmadı.
Öyle ya, artık AB adayı olmuştuk ve kimse tepki
gösteremezdi...
Sayın Kutan fena yanıldı ve hak ettiği yanıtı al-
dı. Kutan gibi deneyimli birsiyasetçinin; tam, par-
tisi hakkında kararverileceği günlerde böyte bir çı-
kış yapmasını anlamak çok güç. Ama benim bu
tutumu anlayamam bir yana, Türkiye'deki Islam-
cı güçlerin ya da Islamiyeti ön plana çıkartmak is-
teyen siyasetçilerin anlamadıklan bir şey var. Q da
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinin, hiç-
bir biçimde değiştirilemeyeceği...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesini,
"Halk egemenliğine dayanan laik ve çağdaş bir
cumhuriyet" olarak özetleyebiliriz. Bu felsefenin
tanımladığı düzeni oluşturamadığımız çok açık.
Ama çabalarımız bunu değiştirmeye değil, ger-
çekten bu ilkeleri yaşama geçirmeye yönelik ol-
malı. Zaten bu ilkelerden herhangi birini değiştir-
diğimiz zaman, demokrasinin de dışına düşmüş
oluruz ki milyonlarca kez yinelediğim üzere, °De-
mokrasilerde, demokrasinin kurallanndan yarar-
lanarak, demokrasiyi ortadan kaldırma özgürlüğü
yoktur". Böyle bir özgürlüğün var olduğunu sa-
nanlar, fena yanılıyoriar...
• • • Y
Istanbul'da 13 Kasım 1918 ile 6 Ekim 1923 ara-
sında geçen, yaklaşık beş yıllık süre "Mütareke Is-
tanbulu" olarak isimlendirilir. Bu dönemin; özellik-
le ilk iki yıhnda, İstanbul basını ve aydın çevrele-
rinde, "hatın sayılır" bazı gruplar "ABD mandası"
istiyor, bazı gruplar da Ingiltere'nin insafına ve iyi
niyetine sığınarak "onurtu bir banş" imzalanabi-
leceğini sanryorlardı. Her iki grubun ortak umudu
ve "yanılgısı", ABD ve Ingiltere'nin "uygardünya-
yı" temsil ettikleri ve buna göre davranacaklan i-
di...
Geçenlerde; kendini "2. Cumhuriyetçi" olarak
tanımlayan bir "muhterem", Avrupa Birliği üyesi
ülkelerin ve gelişmiş kapitalist ülkelerin, Türkiye'ye
"yardım edeceklerini" dile getiriyordu. Eğer biz
de liberal demokrasi olma niyetimizi gösterirsek,
aynı ideolojiye sahip olan devletlerin yardımcı ola-
caklannı sanıyordu...
Tannm ne kafa... Aradan 80 yıl geçti. Damat Fe-
rrt'ler, Ali Kemal'ler hortladılari
Galiba tarih "tekerrür ediyor". Ama Allah'tan
işin sonunu da biliyoruz. Ve bu millet, o zor gün*
lerinde Sevr paçavrasını tarihin çöplüğüne atabil-
diyse, bugün koşullanmız çok daha umut verici.
Kimileri ruhumuzu karartsa da... „ .
_ DAHA ETKİN-DAHA ÜRETKEN
MESLEK ÇIKARLARINI KORUYAN
MESLEKTE YETKİNLEŞMEYİSAVUNAN
ÇAĞDAŞ YAPI DÜZENİNDEN YANA OLAN
BİR ODA İÇİN...
İNŞAAT MÜHENDİSLERİNE
ÇAĞRI ^
29-30 Ocak 2000 tanhlennde yapıtacak olan TM-
MOB Inşaat Mühendislen Odası İstanbul Şubesi 37.
Genel Kurulu ve seçimlerıne tüm meslektaştanmızı ça-
ğınyoruz.
TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI
İSTANBUL ŞUBE BAŞKANI
CEMAL GÖKÇE
GENEL KURUL ' ?
- » > . . ,
Tanh: 29 Ocak 2000, Cumartesi
Saat: 09.00-17.00
Yer : Yıldız Teknık Üniversıtesi Odıtoryumu
Beşiktaş/İSTANBUL
SEÇİMLER:
Tarih : 30 Ocak 2000, Pazar
Saat : 09.00-17.00
Yer : Karagözyan llkokulu
Abide-i Hürriyet Cad.
(Şişli Adlıyesi karşısı), Şışli/İSTANBUL -