Katalog

2*7 OCAK 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çüteffen HzbuUah yorumu • ANKARA (Cumhuriyet Börosu)-DYP Genel Başkanı Tansu Çıller, Hizbullah'ın katliamını "Vahşeti dehşet içinde izliyoruz" sözleriyle ıfade ederken 'şeffiıf devlet' anlayışı içinde, bu örgütün kuruluşundan iübaren, varsa devlet ıçındekı baglantılannın ortaya çıkanlmasını ıstedi. 6PKKTİ yakalandı • ADANA(Cumhurryet Bûrosu) - Emnıyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekiplerinin yaptıklan operasyon sonucu yasadışı terör örgûtû PKK'nin 6 mılıtanı sılahlanyla bırlıkte yakalandı. Bir ıhban değerlendiren gûvenlik güçleri Iran'da eğitim aldıklan saptanan 6 mılıtanı yakaladıktan sonra yaptlan yer gösterme ve aramalarda 3 sahte nüfiıs cüzdanı, 2 sahte pasaport, 4 cep telefonu, 64 bin 500 Iran parası ve çok sayida örgütsel doküman elde edildi. CHP'den EcevtTe J ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - CHP, Başbakan Bülent Ecevit'in, geriye dönük tahkim yasasının Davos'ta bugün başlayacak toplantrya yetiştınlrnesi için talımat verdığıru anımsatarak düzenlemenin anayasaya aykın olduğunu vurguladı. CHP Ekonomi Masası, geriye dönük tahkim yasasının hûkümetin kamu yaran, hukuk devleti ılkelen ve anayasayı koruma konulanndaki duyarsızhğını bir kez daha kamtladığına işaret ederken, yasanın enerji alanındaki talanı yeni boyutlara taşıyacağı uyansında bulundu. KnalŞ'ya 1 günlük kapatma • ANKARA (Cmnburiyet Börosu)-Radyo ve Televızyon Üst Kurulu (RTÜK), Kanal 6'ya, yapımcı Kadir Çelik ile eski Emınönü Belediye Başkanı Ahmet Çetinsaya'nın kavgasına sahne olan 'Objektif' programı nedeniyle 1 gün yayın durdurma cezası verdi. Nöbetçi Feteefeci • HaberMerkezi-1996 yılında yayuılamaya başladığı "Nöbetçi Felsefeci" isimli radyo programıyla dikkat çeken Zeki Taş, tek kişilik gösterisi Phılos-up'u sürdürüyor. Stand-up komedilerden farklı olarak yaşama daha geniş bir perspektıften bakan ve izleyicısine felsefenin gizemli sanılan dünyasında eğlencelı bir zaman yolculuğu yaptıran Taş, yann saat 18.0O'de Taksim Atatürk Kıtaplığı'nda izleyicileriyle buluşacak. ASAU'nm tehtfidi • ANKARA (Cumhoriyet Böroso) - Ermenı ASALA terör örgütünün son tehdıtlenne pabuç bırakumayacağı uyansında bulunan Türkiye, Ermenistan'm Azerbaycan topraklannı işgali sürdüğü sürece Türkiye-Ermenıstan arasındakı ılişkilerin normalleştirilmesinin mümkün olmadığını bildirdı. Düzettme • tstanbul Haber Servisi- Gazetemizin dünkü sayısında yayunlanan " Vahşetin kaynağı sapık dın yorumu" başlıklı haberde yeralan "Türk Hizbullahı Müslüman Kardeşler'e benziyor" sözü, Hüsnü Mahalli'ye aırtir. Haberde, sözkonusu ifade yanlışlıkla tsmail Nacar'm ifadeleri arasmda yeralmıştır. Düzeltiriz. Başbakan Bülent Ecevit'in Cumhurbaşkanlığı seçimi için 2. turu Davos sonrasına kaldı DemirePe beş yd zorANKARA (CumhuriyetBûro- su) - MHP ve ANAP'ın "mesa- fefi" yaklaşımı, Cumhurbaşkanı Süleyman DemireTın bir dönem daha seçilmesini sağlayacak ana- yasa değışiklığinin kolay gerçek- İeştirilemeyeceğini ortaya koy- du. MHP Genel Başkan Yardım- cısı Şevket Bülent Yahnki, ana- yasa değişikliği için TBMM'de gerekli olan 376 rakamına ulaşı- lacağı inancında olmadığını söy- Iedi. Anayasa değişikliği konu- sunun netleşmesi gerektiğini be- lirten Yahnıci, "eğerbu yapdma- yacaksa bir aday çıkarabilecekle- rini" büdirdi. MHP ve ANAP'ta- kitepkiler nedeniyle, Demirerin bir dönem daha seçilmesi yerine 3 ydlık uzatma formûllerinin öne çıkabileceğı bildirildi. Başbakan Ecevit'in liderler tu- rundan sonra gözler MHP'ye çevrilirken MHP lideri ve Başba- kan Yardımcısı Devlet Babçeü "Önce net bir uziaşma ortaya konsun. MHP ohnadan 240'ı büi- sunlar. Eğer böyle bir miaşma or- taya çıkarsa bfa de gereken kat- kryı sağbnz" mesajı verdi. De- mirel'e sıcak bakmadığı bılinen MHP tarafi, topu başta ANAP ol- mak üzere diğer partilere atarken ANAP'ta da Demirere karşı ses- ler yüksehneye başladı. ANAP'ın önceki günkü grup toplanüsında Sebgetuüah Seyda- oğlu, "Doğu ve Güneydoğu m§- letvekifleri olarak Demirel'e oy venneyeceklermi* söyledi. Ek- rem Pakdemiıü de, Demirel'e yönelık tepkilerini açık bir dille ifade etti. MHP Genel Başkan Yardımcısı Yahnici, dün yapüğı açıklamada DSP, ANAP ve DYP'nin blok halinde anayasa değişikliğine oy vermesi duru- munda kendilerinin de uzlaşma- cı davranacağını anlattı. Yahnici, değişiklik için 240 oyun sağlanması durumunda, kendilerinin de 127 milletveki- liyle buna katılacaklannı belirt- ti. Yahnici, "Bu konuda diren- menin anlamı yok. Bir blok oiu- şnrsa, bomın dışuıda bir adayda niye ısrar edetim" diye konuştu. 16 Nisan'a kadar anayasa deği- şikiiğinin yapılmaması duru- munda mevcut sistemle cumhur- başkanımn 7 yıl için bir defalığı- na seçileceğini anımsatan Yah- nici, salt çoğunluk ile cumhur- başkanı seçiminin anayasa deği- şikliğıyle cumhurbaşkanlığı se- çiminden rakamsal olarak daha kolay olduğuna dikkat çekti. Yahnici, cumhurbaşkanının görev süresinin uzatılması için yapüacak anayasa değışiklığinde parlamentoda gerekli olan 367 rakamına ulaşılacağı inancında olmadığını dile getırdı. Yapılacak anayasa değişikliği konusumm netleşmesi gerektiği- ni anlatan Yahnici, eğer bu yapıl- mayacaksa da kendilerinin bir a- day çıkarabileceğini, diğer partı- lerin çıkardığı ve uziaşma sağla- nan bir adayın desteklenebilece- ğini ya da parlamento dışından bir ısim üzennde anlaşılabilece- ğini söyledi. Yahnici, açıklamalarmın ne "Demirel'e karşı otana" ne de "yeşfl ışık yakma" anlamı taşıdı- ğını belirterek konuya Cumhur- başkanı'na "sıcak balapbakma- ma, sevip sevmeme" biçiminde değil gerçekçi olarak yaklaştık- lannı sözlerine ekledi. DYP Genel Başkanı Tansu Çiiler, Demirel'in görev süresi- nin uzatılması konusunda da Meclis'in yavaş yavaş DYP'nin işaret ettiği noktaya geldiğini söyledi. DYP olarak cumhurbaş- kanının halk tarafmdan seçilme- sinden yana olduğunu belirten Çiller, "Ama biz Mecfcin önûnü açmak için 5+5fornıöJfinügün- deme getirerek ayasi partilerin bo formûle yakn tatum içine gir- digini görfiyor ve bundan mem- mnayet duyuyoraz" dedi. ÇÎZMEDENYUKARI MUSAKART BAKlVORU/H! Haşimi, partisinin Öcalan politikasmdan rahatsızlık duyarak istifa etmişti İki eski FP'R ANAP'a kafikhANKARA (Cnmhnriyet Bfirosu) - FP'den istifa eden Diyarbakır Milletvekili Haşim Haşimi ile Ağn Milletvekili Cefad Esin, dün düzenlenen törenle ANAP'a katüdı. Bu katüımlardan sonra ANAP'm parlamentodaki sandalye sayısı 87'ye yükseldi. FP Diyarbakır Milletvekili Haşım Haşimi, partisinin Abduüah Ocalan'ın idamı konusundakı politikasından rahatsızlık duyarak istifa etmişti. Haşimi'den bir süre sonra istifa eden Celal Esin ise gerekçe göstermedi. Haşimi ve Esin, dün ANAP Genel Merkezi'nde düzenlenen bir törenle ANAP'lı oldular. ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz, katıhm töreninde yaptığı konuşmada, bölge mUletvekillerinin onayı ve MKYK'den alman yetkiyle iki milletvekilinin parfilerine kabul edildiğini büdirdi. Ydmaz, "ANAP halka hizmet, Hakk'a hizmet anlayışı>1a yola çıkan ve Türkiye"nin ner tarafina hizmet götürmeyi, Tûrkiye'deki böJgefcr araa eşhsizliği gklermeji amaçlayan, ama aynı zamanda üJkenin bölünmez bütünlüğü esasına dayalı olarak Türkiye'de demokrasrvi ve insan haklannı gefiştirmeyi, Türkrye'yi AB fle bütûnleştinneyi amaçlayan bir parridir. tld değeıü arkadaşumzm katdnmyla daha da güçJenmiş olarak yofumoza devam edeceğiz" dedi. Yılmaz, Esm ve Haşımi'nin ANAP'a katılma gerekçelerini partının grup toplantısında kamuoyuna açıklayacaklannı da büdirdi. Yılmaz, Ağn'nın Diyadin Belediye Başkanı Mehmet Ağnh'nın da ANAP'a katıldığını açıkladı. Esin ve Haşimi üyelik formunu imzaladıktan sonra Yılmaz, kendilerine ANAP rozetitaktL Haşimi ve Esin'in ANAP'a geçmeleriyle TBMM'de sandalye dağüımı şöyle oldu: DSP:136,MHP:127,FP:105, ANAP: 87, DYP: 85, Bağımsız: 6, Boş: 4. İsrcüüi diplomaûam sıkı koruma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Israil'in An- kara Büyükelçiliği, emniyet unsurlannın Hizbul- lah'a yönelik operasyonlarmın sürdüğü bir sırada, îsrailİ diplomatlara yönelik terör saldınlan yapj- lacağına dair ciddi duyumlar aldıkiannı Dışişleri Bakanlığı'na üetti. Elçilık, dıplomatlann kaldığı binalar ve evleri- nin daha sıkı korunmasını istedi. Emniyet unsurlannın tüm yurtta başlattıldan kapsamh Hizbullah operasyonu sürerken yıllardır Islami terör örgütlerinin başlıca hedefi olan Isra- illı diplomatlar daha sıkı koruma ıstemınde bu- lundular. tsrail Büyükelçiliği, Dışişleri Bakanlığı'nabaş- vurarak diplomatlann ev ve araçlanna yönelik sal- dınlar konusunda ciddi duyumlan olduğunu, bû- yükelçılık çevresinde ve içerisinde kendilerinin gerekli önlemleri aldıklarmı büdirdi. Büyükelçi- lik, bu kapsamda elçilık mensuplarımn kaldıklan binalar ve araclannın daha sıkı korunması ıstemi- ni Dışişleri'ne iletti. Edîrülen bügılere göre Dışişleri, bu istemi Em- niyet Genel Müdürlügü'ne iletti. Bunun üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü, Ankara ve Istanbul emniyet müdürlüklerine birer faks çekerek îsraü- li diplomatlann evlermin sıkı korunmaya aiınma- sı ve işe gıdış gelişlerinde yakın koruma uygulan- masını istedi. Şeriatçı kadrolara soruşturma EBRUTOKTAR ANKARA - Yurt gene- linde Hizbullah operasyo- nu sürerken üniversiteler- de de şenatçı ve Atatürk düşmanı öğretim üyelerine yönelik araştırma-soruş- turma ağı genışletildi Sü- leyman Demirel Üniversi- tesi'nde Türk tnkıiap Tari- hi ve Atatürkçülük dersıne giren Prof. Dr. Mehmet AB UnalveYrd. Doç.Dr. Ah- met Habçoğtu'nun şeriatçı olduklan belirlenerek YÖK tarafindan hakkında soruşturma başlatüdı. Bas- tırdıkJan kıtapta "laikük- ten ve Kemalizmden'" *mn- ayyen bir ideolojinin dü- şünce sJstemi" olarak bah- seden öğretun üyeleri, "Atatürkçülüğün aşm tek- ran nefret ve tiksintiye yol açmaktadır. Bundan 60-70 yıl önceki dâşünceter, o za- man için doğrn düşûncekr oiabüir, fakat günömüzde bunlann uygulama alanı ortadan kalkmıştır'' dedi- ler. Üniversitelerdeki şeriat- çı kadrolar ortaya çıkmaya devam ediyor. Pek çok üni- versitede Atatürk üke ve devrimlerinin anlatıldığı Türk Inkılap Tarihi ve Ata- türkçülük dersine giren öğ- retim üyelerinin şeriatçı ol- duklan belirlendı. Süley- man Demirel Üniversite- si'nde Prof. Dr. Mehmet Ali Ünal ve Yrd. Doç. Dr. Ahmet Halaçoğlu'nun, 1997 yılında bastıklan ve ders notlannı topladıklan kitaplar, laüdiğe sövgü ıçe- riyor. Cumhuriyetin kuru- luş döneminde geçerli olan fikirlerin yeni nesUlere em- poze edilmemesini isteyen öğretim üyeleri, bunlann aşm tekrar ve ısrannın top- lumda psikolojik bir buhra- na neden olduğunu savun- dular. öğreüm üyeleri Ata- türkçühığün "nefret ve tik- sintiye'' yol açtığını, YÖK'ün kitaplarmı yasak- lamaya hakkı olmadığını, devletin farklı inançlara, mezheplere ve cemaatlere mensup insanlan homojen- leştirmeye çalışöğmı, bu- nun da demokrasiyle bağ- daşmadığmı öne sürdüler. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Şeyh Osmaıfdan Kutan'a... Bilmem bugünlerde 'şeriatçı medya'yı izliyor mu- sunuz? Şeriatçı medyada ilginç haberler ve yorumlar çı- k/yon Fazilet Partisi'nin sesı 'Milli Gazete', Kürt-ls- larn Sentezi'nin savunucusu 'Selam', islami Hare- ket, İBDA-C'yı savunan 'malum' gazete, kimi numa- racı cumhunyetçiler gibi 'derin devlet'\ derinliğine mercek altına alıyor... Devlet soyut bir kavram değil midir? Ama 'devlet erkl' somut bir kavramdır... BizJm din bezirgânlan ile numaraci cumhuriyetçi- ier 'devlet erki' ve 'sryasal erki' bir kenara bırakıp 'derin devtet'in peşindeler... Hizbulkontra'nın Güneydoğu'da terör estirdığı, in- sanlan güpegündüz sokak ortasında, yüzlerce kişi- nin gözleri önünde öldürdüğü 1992-1996 yıllandır... O yillar görgü tanıklan güvenlık güçlerine başvur- duklannda, hemen deşifre ediliyordu. Aradan birkaç gün geçince görgü tanıklan yine güpegündüz so- kak ortasında, kahvelerde öldürülüyoriardı... Işte o yıllar tüm bu olup bitenlere göz yuman, ci- nayetleri işleyenlen koruyup kollayanlar kimlerdi? Kamu görevlilenyle, şeriatçı medya!.. 1996 yılında Refah Partisı ile DYP hükümet kur- mamışlar mrydı? Kurmuşlardı!.. Peki, o tarihte Hizbulkontra Diyarbakır'da kadın- lann burunlannı, kulaklannı kesmiyor muydu? Kesiyordu... O zaman Başbakan Necmettin Erbakan ile Baş- bakan Yardımcısı Tansu Çiller neden Hizbulkont- ra'nın üzerine gitmediler? Bakın, 1996'nın ağustos ayında Kahire B Ezher Ünıversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesı Ra- fet el-Şeyh, Islam Edebiyat Biriiği'nin Istanbul'dakı toplantısına katılmıştı. Rafetel-Şeyfı 'MilliGazete'ye şöyte konuşmuştu: "Nasıl ki Türkiye'de Islamcı misyonuyla RP'ye ik- tidar olma fırsatı tanındıysa, bu fırsatm Mısır'da Ih- van'ı Müslimin'e (Müslüman Kardeşler'e) venlmesi taraftanyım. Demokratlık bunu gerektirir." Biliyorsunuz, Müslüman Kardeşler bir terör örgü- tüdür... • • • Irak Kürdistan İslami Hareket lideri Şeyh Osman, 1996 yılında Necmettin Erbakan'ı Ankara'da ziyaret etmedi mi? Şeyh Osman, 1986 yılında da Turgut Özal'ın ya- nırva gelmış ve şöyle demişti: "Biz PKK'ye karşı Türkiye'nin yanındayız, sız de bizi destekleyinL* 1996'da yenkten Türkiye'ye gelen Şeyh Osman'la Yeni Şafak gazetesi söyleşi yapmıştı... Soru: * "Kuzeylrak'tabirlran-ABDçekişmesigözleniyor. Geçen günlerde Iran, Kuzey Irak'a girdı. Bunu nasıl yonjmluyorsunuz?" • Yanıt: "Biz kim olursa olsun doğnjyu söylemesmi, doğ- ru olanı yapmasını istiyorvz. Iran bizim komşumuz ve onlaria kötü olmama mümkün değil. Bölgeye bi- rileri bir şeygetirmek istiyorsa banş getırsınler. Kim- yasal bombayla bombalandığımızzaman (Şeyh Os- man, Kuzey Irak'a operasyon yapan Türk Silahlı Kuv- vetleri'ni kastedıyorj bıze sadece Iran kapılannı aç- t Başkahiçbirülkedenyardımgörmedık. Oradahâ- lâ mültecı kamplanmız var. Iddia edildiğı gibi Iran'a bağlı hareket değiliz. Ama Iran'a zarar verilsin iste- meyiz. Iran'ın mahfuz tutulmasını istiyoruz." Soru: "Bağımsız Kürt devleti konusundaki düşüncele- riniz nedir?" Yanıt: "Biz şunu söylüyoruz. Irak'ta hür ve temiz seçim yaptlmalı. Müslümanlar bizimle bir araya gelirlerse ne âJâ. Eğer bunu yapmak istemezlerse, biz İslami bir Kûrt devleti kurmak isteriz. Bizimle biriikte İsla- mi Kürt devleti kurmak isterierse başımız üstüne. Yoksa biz Kûrt Islam devletini tesis etmek için ça- lışmalanmızı sürdûreceğiz..." ••• Şeyh Osman'ın Tûrkiye'deki Hizbullah ve İslami Hareket'le ilişkisi olduğunu Turgut Özal da bılıyor- du, Necmettin Erbakan da... 28 Şubat süreci ve askerlerin dinci terörün üstü- ne grfîneieri tüm hesaplan altüst etti; Recai Kutan'ın çıkışlan da bunun en somut ömeğidir... Bugün 'Kürt-lslam Sentezi'ni savunan şenatçı yayın organlannı dikkatle izlerseniz, el altından Hiz- bullah'a sahip çıkttklannı göreceksıniz!.. Bir de Hüseyin Velioğlu'nun Iran'da nerede eği- tildiği bilinmeyen bir şey değıldir!.. Şeyh Osman'ın "mûlteci kamplan" dediği terör eğitim merkezleri'nde, Iranlı uzmanlann yanında eği- tilmtştir Velioğlu ve arkadaşlan... O zaman söyieyin bakalım; 'derin devlet', o 'de- rin devleterio'nin hangi ayağındadır?.. Dinci terörün kaynağı nerededir ve nereden beslenmektedir?.. hikmetcetinkayafg cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 IRMIKIAYDEV ENGtV aengin@doruk.net.tr. Tahmin etmiştim. Ama bu ka- dannı değil. Kürkçü dükkânına döndüm. Havaalanında bindiğim taksinin şpföniönce "Cağaloğlu demiş- tiniz değil mi efendim?" diye sordu. "Evet" yanıtını aldıktan sonra hemen söze girdi. "Dtş haüardan bindiğinize göre, dı- şandaydınız. Hizbullah operas- yonu var memlekette. Duymuş muydunuz?" Defikanlı konuşsun diye, pek haberim olmadığını söyledim. Keyifle anlatmaya başladı. Yol boyu daanlattı. Söytedikterini ol- duğu gibi aktarsam gazete do- lar. Özetlesem tadı kaçar. Ama araya sıkıştırdığı "yorum ve çö- zümlemelerin" değme gazeteci- nin harcı olmadığını belirtmek de boynumun borcu. "... Hepimizi enayi yerine ko- yuyor bunlar. Ben askeriiğimi komando eri olarak yaptım. Hakkâri'deydim. Bir örgüt evi nasıl kuşatılır, içerde silahlı adamlar varsa nasıl çatışılırbili- rim. Bunun hem eğitimini gös- terdiler bize, hem de yaşadık... Ben size bir şey söyleyeyim mi Top Havada Kalmaz, Düşer! beyim; Beykoz'daki evde güya çatışma oldu ya, palavra. öyte çabşma olmaz. Algülüm vergü- lümdü o iş. Oadamlar, o eve, bi- ri öYü, ikisi diri kondu. Dört beş saat mermisıkıldı. Sonra da bü- tün yurtta operasyon başladı. Mesele şu beyim: Taşeronun işi bitti, şimdi temizlik yapılıyor. Arada, bütün gizli irtibatlan bi- len Hüseyin Velioğlu aradan çt- kanldı kiiş resmimakamlara bu- laşmasın. Anlıyor musunuz?.." Anlamammı? O askerliğini komando eri olarakyaptıysa, bu satııiann ya- zan da Batman'da "gazetecilik" yaptı. Hizbullah'ın görev alıp PKK'li temizliği yaptığı günlerdi. Batman'ın adı "faili meçhul"e çıkmıştı ve Batman'da failler kimse için "meçhul" değildi. In- sanlar konuşmadıysa ve konuş- muyorsa, can korkusundandır. Takarof silahtan ense köküne sıkılan tek mermi" o günlerin Batman'ında günlük bir olaydı. Son iki günün gazetelerini önünüze bir kez daha açın, ta- rayın. "Hizbullah topu" tutanm etini yakıyor. Herkes topu bir an önce elinden çıkarma telaşın- da. Başbakan, "Kimi kamu gö- revlileri bu cinayet çetesiyle iş- biriiğine girmiş olabilir. Ama bi- zim dönemimizde böyle biriliş- ki kesinlikle yoktur" diyor. İki sütun ötede ANAP lideri de aynı türküyü, bir başka na- karatla söylemekte. DYP'nin kolejli kızı, iktidan döneminde Hizbullah çetesinin baglantılannın "/mas/"na bile katlanamadan yağıp gürtemek- te. Batman - Silvan - Diyarbakır şeridinde, Hizbullah'ı, o döne- min Refah'ına kaptırmamak için partisinin yerel siyasetçilerinin nasıl diller döktüklerini kimse- lerin fark etmediğini, herkesin unuttuğunu sanryor. Fazilet'in mollaları "kanlı mı olacak, kanstz mı" diye sorduk- lannı unuttuğumuzu sanıp ya- ğıp gürlemekteler, Tanklarniye Sincan'da yûrüdü de Bat- man'da yürümedi" sorusunun ardına saklanıp, topu ellerinden çıkarma telaşındalar. Siyasal Is- lamın "kanlı yûzü "nün Hizbul- lah'tasimgelendiğini, Hizbullah kadrolanyla Refah kadrolannın o bölgede hiçbir çatışmasına tanıkolunmadığını, Refah'm bü- yük koalisyon ortağı olduğu dö- nemde, Hizbullah'a karşı her- hangi bir operasyon şöyle dur- sun, olası operasyonlann da na- sıl engellendiğini kimselerin bil- mediğini varsayryoriar. Ve JİTEM. Hani durmakseın "as/a var olmadığı" söylenen, ODTÜ'de öğrencilerin JİTEM kimlik kartlannı ekjen ete doteş- tınp TV kameralannatuttuklannt, Cem Ersever'e, JİTEM antetli kâğıtlaria 'resmi takdimameter" gönderildiğini, bunlann gazete- lerde basıldığını bile bile, "olma- dığı'nda ısrar ve inat edilen Jİ- TEM... Yani sonunda emekli Korge- neral Nevzat Bölügiray gibi çok deneyımli, 12 Eylül sonra- sında "Sıkıyönetim Koordinas- yon Başkanlığı" g\b\ çok kilit "is- tihbarat bilgileri" elinden geç- mişbirkomutana, "Belkide ye- ni bir Mustafa Muğlaiı olayı' yaratılmasından çekinilmekte- dir" dedirten bir süreç... ••• Hizbullah topunu elden ete atmakfa kimse ellerini yıkaya- maz. Yerçekimi yasasıdır Top sonunda yere düşer! Hizbullah bağı ortaya çıkar da "itibar yitiririm" telaşına düşen, topu elinden atıp, elini yıkama- ya çalışanlar ya da "kurumlan" koruyup "yoldan çıkmış kamu görevlileri" olasılığının altını çi- zenler, zorunlu adımı atmadan olayı geçiştiremezler. Hele şu yoldan çıkmış, "din- ci bağnaza PKK'li kırdırmış" ka- mu görevliteri bir gün ışığına çık- sın. Ak koyun kara koyun hele bir belli olsun. Top hele bir yere düşsün. ötesini o zaman konusuruz.. G0ZLB1IN POYRAZ Cumhuriyet k ı t a p I a r ı HHonetÇetinkaya Gazeteci-Yazar Hıkmet Çetınkaya'nın içuıdekı firtmah evrende gelıştırdigı, duygu denızinde damıttığı yazılan. Bir solukla okunacak. kımı zaman bir nısan yağmuru altında. bazan poyraz yelının soğuk sa\"urganlıgında ya da karanlık bir gecenın yalnızlığında yenıden okunacak yer yer okunacak bir kıtap bu kıtap >*" Cufnhuriye< Çağ Pazariama A.Ş. Turkocağı Cad No 39/41 11 " * ™ •-•-*•---- (34334)Cağaloğtu-lstar!bul Tel: (212)514 01 96