Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27" OCAK 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
rîelsinki zirvesinde Avrupa Birliği'ne aday olan Türkiye, AB eğitim programlanna da kabul edildi
e AB yolıuıa giriyoruz
YUSUFZÎYAAY
Helsinki zirvesinde Avrupa Birli-
ği'ne (AB) aday olan Türkiye, Avrupa
Parlamentosu ve Bakanlar Konseyi'nce
AB eğitim programlan Socrates, Le-
onardo da Vinci ve Youth for Europe'a
da kabul edildi. AB eğitim programla-
nna uyum için çalışmalara başlayan
Türkiye, bu doğrultuda "Socrates Tfir-
kiye Ulusal AjansT kuracak. Türkiye,
18 ayhk geçiş dönemınde 1.5 milyon
EURO olarak saptanan Socrates bütçe-
sınin yüzde 20'sini karşılayacak.
Yıllardır AB eğitim programlanna
Türkiye'nin de alınması için gönüllü
çahşma yürüten Türk üniversite öğren-
cilerinin oluşturduğu Avrupa Öğrenci-
leri Genel Forumu (AEGEE) Istanbul
ve AEGEE Ankara öğrenci dernekleri,
çabalannın sonucunu aldı. AB adayı
olarak önünde uzun ve zorlu bır yol açı-
lan Türkiye, AEGEE 'li Türk öğrencile-
rin katkılanyla AB'deki eğitim prog-
ramlanna kabul edildi. Türkiye'nin
AB'ye aday kabul edilmesiyle de yo-
ğunlaşan AB eğitim programlanna
uyum çahşmalan, AEGEE'b üniversi-
te öğrencılerinin geçen günlerde Dışiş-
leri BakanJığı'nda verdiği brifingle hız
kazandı. AB eğitim programlanna ha-
zırlık ve uyum çalışmalan için DPT Av-
rupa Işleri Genel Müdürlüğü görevlen-
dirildi. DPT, bu programlara uyum doğ-
rultusunda çerçeve yasa taslağı hazırla-
yacak.
Türkiye, 30 Ekim 1995 tarihindeki
ortakhk konseyi toplanosında AB eği-
tim programlanna başvurdu. AB Ko-
misyonu, Avrupa Parlamentosu ve Ba-
kanlar Konseyi'nin ortak karan için
programlara kanlmayı öngören bir öne-
ri sunan Türkiye'nin başvurusu, Avru-
pa Parlamentosu Eğitim, Kültür, Genç-
İik ve Medya Komitesi 'nce, Türkiye'de
insan haklan ihlalleri olduğu gerekçe-
siyle Şubat 1997'de bloke edildi. AE-
GEE Istanbul ve Ankara demeklerine
üye Türk öğrencilerinin yoğun girişim-
leri sonucu 1999 Ocak aymda bloke kal-
dınldı. Avrupa Parlamentosu ve Bakan-
lar Konseyi, Türkiye'nin 2000-2006
ydlannı kapsayacak Socrates'in ikınci
aşamasının yanı sıra Leonardo da Vin-
ci ve Youth for Europe eğitim program-
lanna kanlımını 1999 yüı arahk ayı so-
nunda onayladı.
AB eğitim programlan, katdımcı ül-
kelerin finansal katkısmı öngörüyor.
Program, ülkeler arasında eşit düzeyde
yürüyen bir işbirliğini ıçeriyor. Bu du-
rumda Türkiye deprogramlara fmansal
katkıda bulunacak. Socrates programı-
nın 2000-2006 yıllan arasmı kapsayan
ikinci aşamasının AB için genel bütçe-
si 1 milyar 850 milyon EURO olarak
belirlendi. Türkiye'nin bu bütçeye kat-
kıda bulunacağı yüzde 20'lik bölümü
Milli Eğitim Bakanlığı'nca karşılana-
cak.
Leonardo da Vinci programında Tür-
kiye'nin yine yüzde 20'lik bölümüne
katkıda bulunacağı bütçesi ise 1 mil-
yon 100 bin EURO olarak belirlendi.
Bu programın Avrupa içın genel bütçe-
si de 1 milyar 150 milyon EURO ola-
rak saptandı. Youth for Europe'un büt-
çesi ise henüz onaylanmadı.
Katılımcı ülkelerin ortak havuzdan
alacağı pay, yalnızca "merkeziotaıayan
eylemkr" kapsamuıda tahsis edilecek
kaynağı içeriyor. Geri kalan finansman,
katıümcı ülke yararlamcılannın suna-
caklan proje önerilerinin başansına
bağh bulunuyor.
Destek
goren
etkinlikler
Socrates programı kapsamuıda şu
eüdnlikler destekleniyor:
- üniversite öğrencileri, öğreüm üye-
leri, öğretmenler ve eğitimle ilgitiyöne-
ücüerin uluslararası hareketüliği.
-Bügiîletisim teknolojisinin eğitim-
de kuüanımı hakkındaki uluslararası
projeter.
- BUgi ve deneyim aktanmı ile ku-
rumsal Uifkileri amaçlayan bilgiüeti-
şimağlan.
- Dilöğreümi ve kültürler arası eği-
timi öngören uluslararası projeler ve kişi hareketliliği
- Eğitimde yenilikçi yaklaşunlan içeren uluslararası
projeler.
ÎÜ'DE YENİ StSTEM
Amerikan
modeli
Avrupa Birliği eğitim programlan
AB'nin Socrates, Leonardo da Vinci ve Youth for Europe adlı üç
eğitim programı bulunuyor. Avrupa vatandaşhğı kavramuun Avru-
pa yelpazesi altında bulunan tophımlarca benimsenmesi, kültür mi-
rasının konmması ve çevre konusunda duyarhhğınm artbnlması gi-
bi pek çok proje, ülkeler arası işbiriiği ile gerçekleştiriliyor. Özel-
likle eğitim programlan, kültürlerarası etkileşimi kolaylaşnrma ve
farklı toplumlardan gelen insanların birproje çevresinde toplanma-
sı ile dayanışma bilıncüun artttnlmasını amaçhyor.
A\Tupa Parlamentosu Kültür, Eğitim, Gençlik, Medya ve SporKo-
mitesi, AB'nin eğjtün programlannı yürütüyor. Avrupa eğitimprog-
ramı Socrates, Avrupa Parlamentosu ile Bakanlar Konseyi'nin 14
Mart 1995 tarihındealdığıkararadayanılarak 1995-1999 \illan ara-
sında birinci aşaması işietilmek üzere kuruldu.
Socrates programı içinde AB'ye üye ülke-
ler arasında üniversite öğrencilerinin hareket-
liliğini gelıştirmek için hazırlanmış AB eylem
planına Erasmus adı verilıyor. Erasmus, Soc-
rates programmin içinde yer ahyor. AB Ko-
mısyonu tarafmdan 3 Ocak 1985'te Avrupa
Konseyi'ne sunulan Erasmus eylem planı,
Temmuz I987'de uygulanmaya başladı. Eras-
mus'un başlıca üç hedefi şunlar
- Avrupa üniversiteleri arasındaişbiriiği agı
kurmak.
- Ögrencilere doğrudan mali yardım ola-
oaklan bulmak.
- DiplomaJann karşılıklı tanınmasını saglamak.
Socrates'in içinde yer alan diğer eylem planı Comenius ise çok ta-
raflı okul ortaklıklannı öngörüyor.
Erasmus
Comenius
eğitim• Yeni sisteme karşı olan öğrenciler ve öğretim
üyeleri, bu sistemle birçok başansız öğrencinin
dersten geçeceğini, başanh öğrencinin ise
ortalama düzeyde kabul edileceğini öne sûrüyor.
Birçok öğretim üyesi, sistemi ardamadığı için
tam uygulayamıyor.
İstanbul Haber Servisi-
Istanbul Üniversitesi'nde
(ÎU) yeniden yapdanduTna
kapsamında bu yıl uygula-
maya konulan bağıl değer-
lendirme ve kredili ders
sistemiyle bütünleme sı-
navlan kaldınlıp, bütünle-
me yerine paralı yaz okulu
getirilu"ken, dersler dö-
nemlik oldu. Yeni sisteme
karşı olan öğrenciler ve
öğretim üyeleri, bu sistem-
le birçok başansız öğrenci-
nin dersten geçeceğini, ba-
şanlı öğrencinin ise orta-
lama düzeyde kabul edile-
ceğini öne sürüyor. Birçok
öğretim üyesı, sistemi an-
lamadığı için tam uygula-
yamıyor Yeni sisteminko-
ordınatörü Yrd. Doç. Dr.
Mehmet Keskin ise bağıl
değerlendirmenin, öğren-
cilerin gerçek başansını öl-
çen sağlıkİı bir sistem ol-
duğunu savunuyor.
İÜ öğrencileri, üniversi-
tede uygulanmaya başla-
nan yeniden yapılandırma
kapsamında bu yıl Ameri-
kan sistemi eğitimin harfli
not, çan eğrisi, dönemlik
kredili dersler ve yaz oku-
lu gibi kavramlanyla tanış-
maya başladı. Bütünleme
sınavlannm kaldınldığı,
yerine parah yaz okullan-
nuı getirildiği yeni ders ve
not sisteminde, sınıf orta-
lamalanna göre geçme ve
kalmanm sözkonusu oldu-
ğu çan eğrisi modeli uygu-
lanacak. ÎÜ'nün bu yıl ta-
nıştiğı bağıl değerlendirme
sistemi, Boğaziçi, Istanbul
Teknik, Yıldız Teknik, Or-
ta Doğu Teknik üniversite-
lerinde yıllardır uygulam-
yor
Öğrenciler karşı
Yeni sisteme birçok öğ-
renci ceşitli nedenlerle kar-
şı çıkıyor. Öğrenciler, çan
eğrisi ya da bağıl değerlen-
dirme sisteminde dersten
geçmek için sınıf ortala-
masının çok altına düşme-
menin yeterli olduğunu,
oysa ortalama notun ideal
not olduğunu öne sürüyor.
öğrenciler, çan eğrisi yön-
teminde bir smıfla bir ders-
ten 35 not ortalaması ile
geçilirken diğer sınıfta ay-
nı dersten 80 notla bile ka-
lınabıldığını iddia ediyor.
Öğrenciler, bir sınavda or-
talama not 100 üzerinden
20 ise 15-16 ham not alan
öğrencinin o dersten geçe-
büeceğini, buna karşın or-
talama notun 85 olduğu bir
sınıfta 65 gibi fena olma-
yan bir not alanın başan-
sız, 90 gibi yüksek bir not
alanın ise orta düzey başa-
nh sayılacağını vurgulu-
yor. öğrenciler, bağıl de-
ğerlendirmenin adaletsiz-
lik doğurduğunu savunu-
yor. öğrenciler bütünleme
sınavlannın kaldınlarak
paralı yaz okulunun geti-
rilmesıne de karşı çıkarak,
bazı öğretim üyelerinin ek
gelir elde etmek için yaz
okullannı istismar edebi-
leceğini öne sürüyor.
ÎU'de görevli çok sayıda
öğretim üyesi ise yeni not
sistemi konusunda eğitim
almalanna karşın sistemi
henüz tam olarak anlaya-
madıklannı belirtiyorlar.
Öğretim üyeleri, yeni sis-
teme hızb geçilmesinin
kendilerinde şaşkınlık ya-
rattığmı kaydederek, bir
geçiş dönemine gereksi-
nimleri olduğunu vurgulu-
yoriar.
Yeni sistemin koordina-
törü Mühendislik Fakülte-
si öğretim üyesi Yrd.Doç.
Dr. Mehmet Keskin ise
ÎÜ'de yıllanür uygulanan
ağniıklı not sisteminin,
farklı birikime sahip öğ-
renciler arasında kryasla-
ma yapmayı güçleştirdiği-
ni söyledi.
Keskin, eski sistemin
öğretim üyesinin dersi
sunma ve öğrenci düzey-
lerini ölçmesinin yanı sıra
öğrencinin derse ve hoca-
sına karşı tutumunun, ba-
şan değerlendirilmesinde
adil olmayan sonuçlar do-
ğurduğunu savundu. Kes-
kin, yeni getirilen bağıl de-
ğerlendirme sisteminde ise
bu tür kişisel etkilerin en
aza indirileceğini ileri sür-
dü.
Yeni sistemin, bu olum-
suz eddleri bağıl değerlen-
dirme ile normalleştirdiği-
ni belirten Keskin, bağıl
değerlendirme sisteminde
öğrencinin sınıf içindeki
gerçek başan düzeyinin,
ham notlannın standart
notlara dönüştürülmesiyle
belirlendiğini vurguladı.
öğrencilerin kısa süre-
de yeni sisteme uyum sağ-
layacaklannı kaydeden
Keskin, sistemin farklı dü-
zeylerdeki öğrencileri aynı
kefeye koymasmın ancak
sistemi büinçsiz uygula-
yan öğretim elemanlanuın
yanlış kararlanndan kay-
naklanabileceğini belirtti.
Keskin, bunun önlenmesi
için de öğretim elemanla-
nnın sistem konusunda
egitildiklerini söyledi.
§ Istanbul ve Ankara'da okullar bugûnden itibaren açılacak
donarak öldü
IstanbuVda trafikfelç oldu
tstanbuTu iki gündür etkisi arana alan kar yağışı kentiçi uiaşnnı
otumsuz etkfledL İETTnin pek çok hattaki otobfis seferlerinm de
buzlanma nedeniyle gecikmeü yapdması yurttaşlann uzun sûre
kuynıklarda bekkmesine neden oldu. Devlet Meteoroloji Bölge
Müdürlüğü'nden ahnan bügiye göre, Marmara Bölgesi'nin doğu
kesimlerinde bugün arahkh kar yağışı bekleniyor. YetkflOer, cuma
gûnûnden itibaren soguk hava rialgasının tstanbul'u terk edeceğmi
ifade ederek kar kalınlığınm Kilyos'ta 4, Sanyer'de 22, Göztepe'de
8 Bahçeköy'de 30 santimetreyi bukluğunu söylediler.
Haber Merkezi - Soğuk hava ve kar
yağışı tüm yurtta etkisini sürdürürken
iki kışı donarak öldü. Kötü hava koşul-
lan nedeniyle bazı il ve ilçelerde okul-
lann tatil edılmesı nedeniyle yanyıl ta-
tili erken başladı. Yurtta kapalı köy yo-
lu sayısı 10 bini aşarken birçok bölge-
ye elektrik enerjisi verilemiyor ve te-
lefon haberleşmesi sağlanamıyor. An-
kara ve Istanbul'da eğitim bugün yeni-
den başlıyor.
Tüm yurtta etkisini sürdüren soğuk
hava ve kar yağışı nedeniyle çok sayı-
da köy yohı ulaşıma kapanırken birçok
ana karayolunda da yer yer buzlanma
nedeniyle ulaşımda aksamalar oluyor.
Zonguldak, Samsun, Ordu, Amasya,
Kütahya, Ağn ve Konya'nın merkez
ve bazı ilçelerinde okullar tatil edildi.
Enerji nakil hatlannda meydana an-
zalar nedeniyle bazı ilçe merkezleri ile
çok sayıda köye elektrik verilemediği,
bazı köylerde de telefon görüşmesı ya-
pılamadığı bildirildi.
Samsun-Ankara ve Samsun-tstan-
bul karayolunun bazı kesimlerinde
ulaşımda aksamalar meydanagelırken
Zonguldak-lstanbul karayolu ulaşıma
kapandı. Giresun'un Dereü ile Şebin-
karahisar üçeleri arasındaki karayolu
Eğribel mevkiinde, Bayburt ile Trab-
zon'un Çaykara ilçesi arasındakikara-
yolu da Soğanlı dağı mevkiinde kar ve
tipi nedeniyle ulaşıma kapalı bulunu-
yor. Kayseri-Malatya karayolunun Zi-
yarettepe, Kayseri-Sıvas karayolunun
Lalebeli, Kayseri-Maraş karayolunun
Dokuzdolambaç mevküennde buzlan-
ma ulaşunı aksatryor. KöyHizmetle-
ri'ne bağh 116 ekip, 2 kar makinesi,
103 greyder ve 60 dozerle köy yolla-
nnın açılmasına çahşıyor.
Olumler
Nevşehir merkeze bağh Alacaşar
Köyü'ndeki evinde yalnız yaşayan
Haznn Çetinkaya (51), dışanya çık-
maması üzerine eve giren komşulan
tarafından donarak ölmüş halde bulun-
du. Erzincan'ın Konarlı Köyü Karşı-
karabaşlar mezrasında su almak içın
dağ yamacındakı çeşmeye giden AB-
şan Şekenli (34), üzenne çığ düşmesi
sonucu öldü. Hakkâri'nin 2 bin nüfus-
lu Doğanlı Köyü, çığ tehükesi nede-
niyle geçici olarakbaşalühyor. Hakkâ-
ri Valisi Orhan Işm, Çukurca'mn
Uzundere beldesinin boşaltılmasından
sonra Doğanlı bölgesine yerleştirilen
kişilerin çığ tehlikesiyle karşı karşıya
olduğunu belirtti. Vali Işın, yan yıl ta-
tılınde bu kişilerin Kız Yatılı Bölge
Okulu ve Sosyal Hizmetler Kurumu
bınalanna yerleştınleceğuıı açıkladı.
tstanbul'da yoğun kar yağışı nede-
niyle iki gündür yapılamayan öğretim
bugün yeniden başlıyor. Istanbul Mil-
li Eğitim Müdürü Ömer Batabey, ilde-
ki bütün öğrencilerin cuma günü kar-
nelerini alacağuu bildirdi. 29-30 Ocak
tarihlennde yapılması planlanan Açı-
köğretim Lisesi 1. dönem sınavlan ise
sınav merkezlerine ulaşmada güçlük-
le karşılaşdabileceği gerekçesiyle 19-
20 Şubat'a ertelendi.
Yıldız Teknik Üniversitesi'nde güz
yanyıh sınavlan ise bugûnden itiba-
ren programa uygun olarak yapılacak.
Yeditepe Üniversitesi'nde ise bugün
ve yann eğitim verilemeyecek.
Giresun, Kars, Yalova, Trabzon'un
Vakfikebir ilçesi ile Iznik, Büyükor-
han ve Harmancık ilçelerinde ilköğre-
tim okullan ve liselerde eğıtıme ara
verildi. Bursa'da 13 köy yolu ulaşıma
kapandı. Bursa'nın diğer illerle bağ-
lanüsını sağlayan karayollannda karla
mücadele çahşmalan sürüyor. Marma-
ra Bölgesi'nin doğu kesimlerinde bu-
gün aralıklı karyağışı bekleniyor. Me-
teroloji yetkilileri, cuma gününden iti-
baren soğuk hava dalgasırun Istan-
bul'u terk edeceğini ifade ederek kar
lcalmlıgımn Kih/os'ta 4, Sanyer'de 22,
Göztepe'de 8, Bahçeköy'de 30 santi-
metreyi bulduğunu söylediler.
Deprem bölaesi
Bolu, Kocaeh, Sakarya Düzce'de de
etkisini sürdüren soğuk hava ve kar ya-
ğışı depremzedelerinyaşam koşullan-
nı güçîeştinneye devam ediyor. Bolu
merkez ilçede gündüzleri -3, geceleri
-7 dereceye kadar düşen hava sıcaklı-
ğı, depremzedelere zor anlar yaşanr-
ken kar kahnhğı Bolu merkez ilçede
13, Taşlıyayla'da 15, Boludağı'nda da
20 santimetreye ulaşu. Bolu dağı ge-
çişi ekıplerce açık tutulmaya çahşıhr-
ken birçok köy yolu ulaşıma kapandı.
Yalova Kazim Karabekir Çadırken-
ti'nde, kann ağlrlığına dayanamayan 2
çadır çöktü. Depremzedeler, çadırkent
görevhlerinın, çadırlann üzerierindeki
karlann sürekli temizlenmesi gerekti-
ğı yönündeki uyanlannı dikkate ala-
rak kar temizliği yapıyorlar.
Sakarya'nm Ferizli ve Kaynarca il-
çelerinde, yoğun kar yağışı nedeniyle
okullar 1 gün süreyle tatil edilirken Ko-
caeh'deki tüm ük ve orta dereceli okul-
lann 2 gün tatil edildiği açıklandı.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Semih Günver
Gençliğimde, diplomatlanmız hakkında pek
de hayıriı şeyler düşünmezdim. Onlar için kul-
lanılan "monşer" srfatını uygun bulur ve asalak
bir meslek grubu olduklarına inanırdım. öyle
sanıyorum ki tüm ortaöğretim boyunca tarih
derslerinde, kafamıza sokulan yanlış birdüşün-
cenin sonucu idi bu. Bu yanlış düşünce, "savaş-
larda kazandığımızı masa başında yitirdiğimiz-
le" ilgili bir düşünce idi ve daha ileri yaşlanm-
da, bu düşüncenin ne denli haksız olduğunu an-
lamıştım.
Diplomatlanmız hakkındaki düşüncem; ken-
di yaş grubumdaki arkadaşlanmın, Dışişleri Ba-
kanlığı meslek memuru olma konusundaki hırs
ve çabaları karşısında sarsılmaya başladı. Bu işi
başaranlar, "iyilerin en iyileri" oluyordu. Bakan-
lık nasıl bir yer olursa olsun, bu gençleri bu ka-
dar çabuk "bozmasr mümkün değildi.
Daha ileri yaşlanmda, yurtdışı temsilcilikleri-
mizde görüp tanıdığım diplomatlanmızın çoğu,
müthiş yurtsever, becerikli ve bilgili insanlar ol-
du. Çoğu, "gurbette vatanımıyaşattılar". Sağol-
sunlar.
Peki, bunlar arasında "monşer" olan, yani hal-
kından ve Türkiye'nin gerçeğinden uzaklaşmış
züppeler yok muydu? Elbette vardı. Ama her
meslek grubu içinde gördüğümüz niteliksizler-
den daha fazla değil.
Diplomatlarımızla ilgili olarak eleştirilen bir
nokta da genellikle diplomat çocuklannın dip-
lomat olduğudur ki; bu da doğaldır. Bır bölümü
bunu hak etmese bile; diplomat çocuklannın
bir bölümünün aynı mesleğe girmeleri, "baba-
lannın kartvizitiyle" değil, "babalannın ortamı"
ile ilgili bir sonuçtur. Doğdukları andan itibaren,
farklı ülkelerde eğitim gören ve çok nrtelikli okul-
larda okuyan bu çocukların, baba mesleğini
seçmesinden daha doğal ne olabilir? Benzer bir
durum, "akademisyenler" için de söz konusu-
dur. Çok küçük yaşlanndan itibaren belirli tar-
tşmalan dinleyerek, belirii kavramlan duyarak
büyüyen çocuklann yönleri, daha o minicık yaş-
lannda belirlenmiyor mu?
•••
Geçen hafta yaşama veda eden, çok değer-
li diplomat-yazar Semih Günver'le ilgili bir ya-
zı yazmaya oturmuşken, bakın laf nerelere gel-
di. Neyse asıl konumuza dönersek; Sayın Gün-
ver'in adını ilk kez, kızı sevgili Gül (Günver) Tu-
ran'la biıiikte akademik yaşama başladığımda
duymuştum. O zamanlar Istanbul Üniversitesi
Iktisat Fakültesi; ne bugünkü gibi dal budak sal-
mıştı ve ne de dallannı kırmak isteyen eller var-
dı. Biz; genç asistanlar, dayanışma ve mutluluk
içinde, ülkemizin geleceği konusunda umut ye-
şertirdik.
Gül'ün daha sonra, çok sevgili llter Turan'la
evlenerek kürsümüzün "gelini" olması, o gün-
lerde daha da sıcak ilişkiler yaratmış ve karde-
şi sevgili Haydar'ı da o arada tanımıştım. Fakat
Semih Günver'i tanımam çok daha ileri yıllarda,
emekli olduktan sonra oldu. lyice anlamam ise
1987 yılında Rize'de, Türkiye Denizciler Sendi-
kası'nın düzenlediği birseminerdolayısıyla, bir-
likte 4 gün geçirmemizle olacaktı. Müthiş biri-
kimli, mütevazı, esprili ve inanılmaz hareketli bir
insandı.
Bugün bazı ortak anılarımı sizlerle paylaşmak
yerine, çok sayıda kitabından biri olan "Bir Ki-
raz Ağacı Olsaydım" (Bilgi Yayınevi, Ankara
1986) başlıklı anı-/ kitabından iki kısa bölümü
sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu anılan bize,
1930'lann Türkiyesi hakkında da bazı ipuçlan
veriyor
(s. 75)"... Sınıfımızda Musevi, Ermeni ve Rum
kökenli Türk vatandaşı arkadaşlanmız vardı.
Okulda insanlar arasında eşitliği, din, ırkayrımı
yapmamayı da öğrenmiştık. Bu arkadaşlar bu-
gün ülkemizde önemli görevleryapmaktadırtar.
Galatasaray'da laiklığı, medeni olmayı, hoşgö-
rüyü de farkına varmadan benimsedik. Yurtse-
verdik, Atatürkçüydük, ateşli ve hareketliydik.
Sokaklardaki protesto göstehlerine katılır, Wa-
gons-Uts Merkezi'ni taşlar, Şişli'deki Bulgar
mezaıiığına kara çelenk koyardık..."
•••
(s. 82 vd)"... Ankara, cumhuriyetin kalesi idi.
Ankara birkent değil, birsembol, biridealdi. Ye-
ninin, güzelin, uygahığın örneği Ankara'ydı...
Atatürk, bizleriçin Inönü 'nün ifade ettiğigibi,
gerçekten sönmez bir meşale idi... O yıllarda
gençlik bir bûtündü. Ulusal her olay bizleri bir-
birimize daha sıkı bağlıyordu. Bizler için dün-
yanın en güzel ülkesi Türkiye, en soylu en ileri
milleti Türklerdi. Atatürk; imanı, inancı, milli gu-
ruru, yurt sevgisini kalplerimizi dağlayarak biz-
lere aşılamıştı.
Dershaneye bir memur girdi. Hocamızın ku-
lağına bir şeyler fısıldadı. Mahmut Esat birden
donakaldı. Cebinden mendilini çıkardı. Terleyen
yüzünü ve gözlerini sildi. Başını ellerinin arası-
naaldı. Bir iki dakika sustu. Sınıfta çıt çıkmıyor-
du. Kimse ne olduğunu soramıyor, ne olabile-
ceğinidüşünmekistemiyordu. Sonra, hocamız
yerinden doğrulurgibi oldu, boş ve ıslak göz-
lerie sınıfa baktı. 'Çocuklar' dedi, 'Çocuklar,
Atamız bu sabah saat dokuzu beş geçe haya-
ta gözlerini yumdu.' Devam edemedi, kürsüden
düşergibiindi, dışanyaadeta kaçtı. Sınıfta kim-
se konuşmuyordu. Notianmızı toplayarak ses-
sizce fakülteden ayrıldık.
(Ankara'daki törende)... O sabah da yağmur
çiseliyordu. Hava kapalı ve soğuktu. Halk, kal-
dınmlann üzerinde yağmur altında sabırla, te-
vekkülle bekliyordu... İnsanlarağlıyordu. Fakat
ne bir ses, ne bir nefes duyuluyordu. Yaşlar,
genç, ihtiyar yanaklardan süzülüyor, mendiller
gözlere gidiyor, birbihni tutan dost eller aynı
acıyla birbirine kenetleniyor. Fakat gidene say-
gı ve bağlılık, ifadesini bu derin ve vakur ses-
sizlikte buluyordu.
O sabah kalabalığın içinde kaybolmuş şun-
lan düşünüyordum:... O bize gideceğimiz me-
deniyet yolunu göstermiştir. Sağlam temeller
üzerinde kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, onun
da istediği gibi ilelebet devam edecektir.
Bugün de aynı düşünceleri, aynı fikri, bu ya-
şımda o çocukça heyecanla sizlere tekraria-
mak fırsatını bulduğum için çok mutluyum."
•••
Giden Semih Günver'lere rahmet, yaşayan
Semih Günver'lere uzun ömür ve mutluluk di-
liyorum.