27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24- OCAK 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA Ne oldu da?.. TBMM Faili Meçhul Cinayetler Komisyonu, 1993 yılında oluşturulmuş, raporunu da 1995'te tamamlamıştı. Komisyon üyelerinden eski Malatya Ivtilletvekili Mustafa Yılmaz, raporun içeriğini özetlerken şunları söyledi: "Hizbullah'ın nasıl kurulduğu, camilerde örgütlendiği, silahla-satıria adam öldürdüğü, Iran ile bağlantıları bulunduğu, amacının laik Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkarak yerine bir dinsel devlet kurmak istediği, kimi olaylarda devlet görevlilerince korunduğu, kamptannın hangi bölgelerde oluşturulduğu raporda aynntılanyla yer almıştı." Mustafa Yılmaz, ekledi: "Devletin kuşatıldığını raporla kanıtlamıştk. Raporu TBMM'ye sunduktan hemen sonra seçimler yapıldı. Açık söyleyeyim.. hiçbir parti, hiçbir siyasi hareket rafa kaldınlan bu rapora gereğince sahip çıkmadı, saptamalanmızın izini sürmedi." 1995'ten bu yana, aradan geçen 5 yıl içinde ne değişti de; kollandığı, korunduğu söylenen Hizbullah örgütü açığa çıkarıldı ve irtica tehlikesinin "laikçilerin paranoyası" olmadığı kanıtlandı? Genelde ortak kanı şu: "Türkiye'nin yakrn geçmişte 28 Şubat sürecini yaşadığı unutulmasın." 17 Uluslararası tahkimin geriye dö- nük işletilmesine ilişkin yasa TBMM'den çıktı. Enerji sektörü iha- lelerine giren holdinglere, aile fotoğ- raflannın vazgeçilmezlerine, iktida- ra yakın yüklenicilere hayırlı ve uğur- lu olsun... Enerji-Yapı Yol Sendikası Genel Başkanı Cengiz Faydalı, geçen haf- ta uluslararası tahkimin geriye dö- nük işletilmesini öngören tasan Mec- lis'te görüşülürken üç sayfalık bir açıklama yaptı. Tasarının kapsama alanı nedeniyle, kamuoyu, Fayda- lı'nın açıklamasının tek satınndan bi- le haberdar olamadı. Faydalı şu konulara dikkat çeki- yordu: - Yılda 750 milyon dolar, 20 yıl- da 15 milyar doiar kâr getirecek olan 10 elektrik santralı 1.4 milyar Geriye döniik tahkim çıkıncadolara; yılda 1.3 milyar dolar, 30 yılda 40 milyar dolar kâr getirecek olan elektrik dağıtam bölgeleri 2.6 milyar dolara devredilmiştr. - Yaklaşık yüzde 80-85'i kamu fi- nansmanının olanaklanyla tamam- lanmış olan hidroelektrik santralı, yap-işlet-devret modeliyle yabancı şirketlere devredılmiştir. - Yap-işlet-devret modeliyle şim- dilik 7 adet, sonra sayısı 11 'e çıkar- tlacak dogalgaz çevrimli elektrik santrallannın yapım işi yine ya- bancı şirketlere verilmiştir. Bu söz- leşmelerde alım garantisi madde- si bulunduğundan, şirketlere üret- mediği elektriğin karşılığında TE- AŞ'ça milyarlarca dolar fazla öde- me yapılacaktır. - Anayasa Mahkemesi kararlarına aykın düşülerek, elektrik hizmetteri ka- mu hizmeti kapsamı dışına çıkartı- larak, piyasa malına dönüştürülmüş- tür. - Uluslararası tahkimin geriye doğru uygulanmasından, enerji sözleşmeleri, otoyol sözleşmele- ri, kimya ve maden sektörûndeki sözleşmeler yarariandınlacaktır. - Işletme hakkı devredilen şirket- ler, daha önce Hazine Müsteşarlı- ğı'na başvurarak Hazinegarantili kre- di temin edilmesini talep etmişlerdir. Bu olmayınca, ihaleleri kazanan fir- malann yabancı ortak bulmalannın yc- lu geriye dönük tahkim yasası ile açı- larak, zaten son derece düşük olan işletme hakkı devri bedelleri bu yön- temle tedarik edilmiş olacaktır. Işlet- me hakkı devir bedelleri sonradan fiyata yansıtılarak tüketicilerden tah- sil edilecektir. ANAP Genel Başkanı Me- sut Yılmaz, partisinin Baş- kanlık Divanı'nda uygula- dıklan politikalann halkın ya- rarınaolmadığını kanıtlayan şu sözleri etmiş: "Tanm reformu gelince sokağa çıkamayacak du- ruma geleceğiz." Yılmaz'ın tanm reformu dediği olgu, Dünya Tlcaret Örgütü (DTO) Bakanlar Kon- feransı'nın geçen yıl sonun- da geniş tepkiler üzerine ala- madığı kararlann IMF aracı- lığıyla Türkıye'ye uygulatıl- ması özetle. Tarıma verilen destekle- rin ve korumacı önlemlerin Sokağa çıkamamanın nedeni azaltılrnasına dönük istem- ler yani. Mesut Yılmaz'ın belirle- mesinden de anlaşılacağı üzere, DTÖ'de karara bağ- lanamayan, ancak Türki- ye'deki iktidann canı gönül- den uygulamaya hazırlan- dığı "tanm reformu" köy- lümüze ve çiftçimize yara- mayacak. Peki kimin işine yarayacak? Geçen günlerde CBS te- levizyonunun sorulannı ya- nıtlayan ABD Ticaret Sekre- teri WHIiam Daley bakın ne- ler söylemiş: "Başkammız Clinton'ın Amerikan tanm ve sanayi ürünlerinin dünya piyasa- lanna açılması için ısrar- cı olmasının sebebi, Ame- rikan köylü, işçi ve çiftç»- lerinin kendi ürünlerini dûnyaya satarak gelir ve refah düzeyterini yükseite- bilmeleri ve serbest tica- retin yarariannı anlayabil- meleri içindi. Buradan da anlaşılacağı üzere DTÖ 3. Bakanlar Konferansı so- nuçlanabilmiş olsaydı or- taya kötü değil, tersine iyi bir anlaşma çıkmış ola- caktı." Tüm bu gelişmelerden şöyle bir sonuç çıkıyor: Türkiye gibi ülkeler uygu- ladıkları tanmsal destekleri kaldınnca, tanmda gelişmiş ülkelerin ürünleri dünyada daha kolay pazar bulabile- cek ye onlann köylüsü, çift- çisi, işçisi refah düzeyini yük- seltecek. Türkiye gibi ülke- lerin köylüsünün, çrftçisintn, işçisinin refah düzeyi ise dü- şeceğinden, o ülkeleri yönet- tiklerini savlayan sıyasetçi- ler de "sokağa çıkamaz" haJe gelecekler. Partizanlık yapılmamış Başbakan Bülent Ecevrt, iktidara geldikten sonra bürokratlann görevden alınmamasını, yeni atamalar gerçekleştirilmemesini, var olan kadrolarla çalışılmasını "partizanlık yapmamak" olarak değerlendirmişti. Hatta bu tutumu dürüstlükle ilişkilendirilerek kendisi pek de övülmüştü. Günler günleri, aylar aylan kovaladı. Geçen hafta Bülent Ecevit'in bir alt katında, Başbakanlığın beyninde çalışan bilgisayar teknisyeni Abdulsamet Yıldız Hizbullah örgütüyle bağlantısı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Yıldız, bu göreve Necmettin Erbakan'ın başbakanlığı döneminde getirilmiş. Açıklanan bilgilere bakılırsa, Yıldız'ın örtülü görevi, "Beyaz Masa" diye anılan ve RP yandaşlannı devletin kilit noktalanna yerleştirmeyi amaçlayan grubu yönlendirmekmiş. Yani, bir başka deyimle "partizaniık" yapmak, daha da ötesi devlet içinde köktendinci örgütlenmeyi sağlamakmış. Anlayacağınız; Sayın Bülent Ecevit, 1998 yılının yaz aylanndan bu yana Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık görevlerini üstlenirken, RP döneminde Başbakanlığa niye atandığı bilinen Hizbullah örgütü sanığı Abdulsamet Yıldız da devletin bilgisayariarının önünde "partizanlık yapmama hassasiyeti" adına oturmaya devam etmiş... ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Malul Ayhğı Alarak Çalışanlar Soru: Bedensel sakatım. Bu nedenle Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan malulen emekli oldum ve malul ayhğı almaktayım. Sakathğım beürli ölçüde bedensel işleri yapmama engel değil. Eski işyerim zihinsel ağırükh bir işte çalışmamı istiyor. Ancak, yeniden çalışmaya başlarsam malul aylığımın kesileceğini söylediler. Çevremde, Emekli Sandığı'ndan, Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan ve Bağ-Kur'dan emekli ayhğı alıp, destekleme primi ödeyerek çahşanlar var. Ancak onlar emekli ayhklan kesilnıeden çahşmalanna devam ediyor. Biz, SSK'den malul aylığı alanların bu ayhklan kesilmeden çahşma hakları yok mu? Bunun yasal daynağı nedir? (Ç.L.) YANIT: Sorunuzun yanıtı 506 sayıh Sosyal Sigortalar Yasası'nın "Ayhğın kesilmesi ve yeniden başlaması" başlıklı 58. maddesinde verilmıştır "Malullük ayhğı almakta iken sigortah olarak çahşmaya başlayanlann malullük ayhklan, çahşmaya başladıklan tarihten başlayarak kesilir." Yargıtay 10. Hukuk Daıresinin konuyla ilgili karannda, malullük ayhklannın kesilmesuıın yasa gereği olduğu vurgulanmaktadır. %_) 3279 sayıh Kanunla. 506 sayıh Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 63. maddesi değiştirihniş, anılan kanun hükümlerine göre yaşhhk aybğı almakta iken sigortah olarak bir işte çalışmaya başlayanlara yazılı talepte bulunmak ve destek primi ödemek kaydı ile yaşhhk ayhğının kesilmemesi olanağı getirilmiş, maluliyet ayhğının kesilmesi ve yeniden başlamasına dair 58. maddede herhangi bir değişiklik yapılmamış, maluliyet ayhğı almakta iken sigortah olarak çahşmaya başlayanlara destek primi ödeme koşulu ile benzer bir iınkân öngörülmemiştir. Aynı yasa ile 506 sayıh Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 3/TI-C maddesi dahi değiştirihniş, Kanunla kurulu Sosyal Güvenhk Kurumlanndan malullük veya emekli ayhğı almakta iken bu Kanuna tabi sigortah bir işte çahşanların 78. maddeye göre tesbit edilen prime esas kazançlan üzerinden 63. madde hükümlerine göre Sosyal Güvenlik destek primi kesilir hükmü getirilmiş ise de, bu hüküm, 506 sayıh Kanun dışında diğer kanunla kurulu Sosyal Güvenlik Kurumlannda malullük veya emekli ayhğı almakta iken sigortah bir işe girip çahşanlarla ilgilidir. Bu husus, hükümet gerekçesinde yazılı "II. bendio (C) fıkrasında yapılan değişiklik ile kanunla kurulu diğer Sosyal GüvenlikKunıluşlanndan (T.C. EmekJi Sandığı, Bağ-Kur ve506 sayıh Kanunun geçici 20. maddesine tabi banka \e sigorta şirketleri Emekli Sandıklan) malullük veya emeklilik (yaşhhk) ayhğı almakta iken 506 sa>ıh Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi bir işte çahşanların şartları düzenlenmiştir", şeklmdekı açıklamadan, 3/II-C maddenin 2. fıkrasındakı düzenleme biçıminden açıkça anlaşılmaktadır. Bu maddenin 506 sayıh Sosyal Sıgortalar Kanunu'na göre yaşhhk ve malullük aylığı alanlan dahı kapsadığının düşünühnesi halinde 63. maddenin değişik şekli ile çelişki meydana geleceği aynca ortadadn". Bu nedenlerle, yasa koyucunun, 506 sayıh Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre maluliyet aylığı alanların sigortah bir işte çalışmalan halinde kendilerinden destek primi alınması koşulu ile maluliyet ayhğının kesümemesüıi amaçladığı söylenemez. Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 1. maddesi hükümlerine göre iş kazalan ile meslek hastalıklan, hastalık, analık, malullük. yaşhhk ve ölüm hallerinde anılan kanunda yazılı şartlarla Sosyal Sigortayanhmlan sağlanır. Malullükayhğı almakta iken sigortalı olarak çahşmaya başlayanlann malullük ayhklannın çahşmaya başladıklan tarihten başlayarak kesilmesi 58. maddenin âmir hükmü gereğidır. Yasa koyucu 63. maddeye paralel bir olanak getirmemıştır. Burada yasa boşluğu değil, yasa koyucunun bilinçli susması söz konusu olduğundan 1. maddenin açıklığı karşısında 63. maddenin kıyas yolu ile uygulanması da mümkün değildir. (...)" Özet olarak, Emekli Sandığı, SSK ve Bağ-Kur'dan emekli ya da yaşhlık aylığı alanlar, SSK sigortalısı olarak bir işte çalıştıklannda aylıklan Sosyal Güvenhk Destek Primi ödemek koşuluyla kesihnez. Ancak, maluUük ayhğı alanlann ise ayhklan kesilmektedir. Buda sosyal güvenlik sistemindekı haksızlıklardan biridir. Kaynak: Yaıgıtay Kararlan Dergisi Eylül 1988, sayfa: 1240 HAYVANLAR ISMAİL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak@turk.net * HARBt SEMİH POROY semihpomy@yahoo.com MIRMIRLAR VĞUR DURAK TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 24 Ocak EYÜP 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN BİLDİRİLMİŞTİR Esas No: 1999/46 Es. Karar No: 1999/708 Kr. Davacı Isa Şahin tarafından Reyhan Şahin aleyhine açılan mahke- memizin 1999/46 Esas, 1999'708 karar sayıh 16.12.1999 tarihli ka- rannın, duruşma günû ve dava dilekçesinin davahya daha önce gaze- te ile ılan edihniş ohnası nedeni ile bu kerre mahkeme karannın da ilanen tebligine karar verilmiş olup aşağıda yazıh mahkememiz hük- münün ilanen tebliği gerektığinden, Tokat, Reşadiye ılçesı, Bereket- li köyü cilt no: 102, Kütük no: 31 'de nüfusa kayıth Isa Şahin ile Rey- han Şahin'in boşanmalanna karar verilmiştir. Uan olunur. 20.01.2000. Basnı: 2706 ÛNLÜ CBRRAH VE B£LEDİr£CI CEMİL TOPUZLU. Cemılfhça(or+acîa) tur Mr&ryolcv/ısg<jidaf arjcodaflartyta PSmmıt-ler'ırı önünde İ9S8'D£ SuSuAJ, UNLÜ TrP AOAME ISTAN&UfuN REMrM-EK/MDEM CEMlL T&PCIZt-U, 82 y/if/MDA ÖUHUJÇ TU. HEKİMLİĞE tS86'PA O&&U MEMSuSU Oİj4A4K CElU/L SEY, &AHA SOA/&A PAKİS 'r£ CE/e- DA ÇJÇH: BAŞA/SI fCAZAMAeAn: p/>ÇAi./&4 YÜKSEL ; ÇAĞDAÇ 8/e TlP FAKLÜL.TES/ KU- ÇıfJ Ç/)UÇMlÇn. CE/Ut/L P4fA, 19İ2. VE 19f9 'OA, IICİ kLEZ lS7y)N8ÜL ÇEHeeMİ- js Nl OLMUf, ALry^PtY/ &UZEMLEMEİC f'çifJ S/)fAG/Lf ÇALfÇMı^LAe yAPMfÇrt. Tl/ieKı- YE 'DE r/P /4U4NIN&A BlRÇOK "lUC"E İMZ4S/A// /innff OLAM CEMIL ropuzuj, Yc/er PıÇIMDA OA GÖRÜS TAHSİN M. HOŞATAR Eski lETTDaire Başkan_ W Kısa Vadede Kent Trafiğine Çözüm Kentte yaşamanın. kentli olmanın sorumlulu- ğu yanında, bir dönei" kent içi toplu taşımacılık- ta görev yapmış olm;»™ verdiği yükümlülük ne- deniyle yapıyorum bu öneriyi. Önerim, kent içi top- lu taşımacılık ve kenJ trafiğiyle ilgili olarak yapı- lan çoğu panel veya kongrelerde, tarafımdan tar- tışmaya taşınmış ve taraftar da bulmuştur. Iste- dim ki; tüm büyük kentlerde yaşayanlarla dü- şüncemi paylaşayım, mesailerle oynayarak çö-, züm arayan kent yetkilılerinin de önü açılsın! Sevgili Haidun Taner bir gezi yazısında, saba- ha karşı trenle bir Batı kentini boydan boya ge- çerken evlerin ışık ışık olmasını anlatır ve Batılı- lann gün ışımadan işbaşı yaptığını söyler. Sonuç tümcesi çarpıcıdır: "Bunca zenginlik yan gelip yatmakla kazanılmamıştır." Batı'da çalışan her kimle görüştüysem, hele he- le sanayi sektörunde işt>aşı yapmanın mutlaka gün ışımadan önce gerçekleştiğini söyledi. Daha son- ra ben de tanık oldum- Gezince, soruştururica ve inceleyince anladım ki Batılı kentlerin trafik akışını sağlayan salt met- ro değil. Çünkü Batr kentlerinde heryüz kişiye dü- şen araç sayısı Istanbul'a göre üç misli fazla ve trafik akıyor. Bu akış salt metronun variığına bağ- lanabilir mi? Sözgelimi, Londra'da motorlu araç sayısı Istanbul'dan kat kat fazla ve kent içi cad- deleri Istanbul'dan geniş değil. Sıkça verdiğim bir örneği yineleyeyim; bir stad- yum düşünelim; maç başlamadan üç saat önce kapılan açılıyor, otuz bin kişi giriyor stada, stat dolarken çevre trafikten etkilenmiyor. Ama aynı stat 15 dakikada boşalıyor ve trafik iki saat du- ruyor. Bu örneğe benziyor Türkiye trafiği... Sabah aynı saat çevresinde işbaşı yapıyor her- kes ve aynı saat çevresinde paydos... Trafik felç, herkes isyanda. Bu olumsuzluk sa- dece yollann, otoparkların yetersizliğine veya metrosuzluğa bağlanabilir mi? Berlin'de her ça- lışan aynı saatte paydos yaparsa trafik ne halle- re düşer? Büyük kentlerimizin büyümesine paralel olarak metroyu, otoparkı, geniş kent içi yolları yetiştir- me olanağı var mı? 7 km uzunluğundaki metro- yu yedi yılda tamamlayamayan kent yöneticile- ri, bu göç kentinin trafiğini nasıl çözecek? Bu ne- denle çözüm, stadyumun dolduğu süre kadar zaman içinde boşaltılmasıdır. Yani, dururken bi- le üç yüz kilometre yol işgal eden otuz bin ser- vis aracıyla taşınan sanayi sektörü çalışanları mutlaka gün ışımadan işbaşı yaptırılmalıdır. Gün ışımasıyla birlikte hizmet sektörü (kamu çalışan- ları, bankalar, büro elemanları ve esnaf) görevi- ne başlamalı ve eğitim sektörüne (okullar, üniver- siteler, dershaneler vb.) en son işbaşı verilmeti- dir. özetlersek, 06.00'dan önce sanayi sektörü^ 07.30'a kadar hizmet sektörü ve 08.30^30,800- ra eğitim sektörü işbaşı yaparsa kentlerimizdetran) fik akışı sağlanır. Bu uygulamanın sosyal kazanımlan da vardır. Çalışanlann işleri saat 14.00'ten sonra bitme- ye başlayacak, daha önce yollarda kaybettiği za-' manı kültürel ve sosyal etkinliğe ayırabilecek, ca- feler, sinemalar, tiyatrolar dolacak, insanlann sos- yalleşmesi hızlanacak, kültürel tüketim artacak, soğuyan insan ilişkileri ısınacak. Ve insanlar akan bir trafikte işe gitmenin ve böyle bir kentte yaşamanın keyfine ulaşacak. önerdiğim bu uygulama elbetteki uzun vadeli» bir çözüm değil. Ancak raylı sistem yatınmlan için, yeni ulaşım çözümleri için kent yönetici-- lerine zaman kazandınr. - . < BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLD\> SAGA: 1/Köksaplanba- harat olarak kul- ' lanılan ıtırlı bir p bitki. 2/ Eski Türk güreşlerin- 3 denbiri...Birşe- yin olmasına az kaldığını belirten deyım sözü. 3/ Denizcihkte, ya- tayserenlerinher ikı başına veri- len ad... " Güler":Fotoğraf g sanatçımız. 4/ Askeri donanımın metal bölümlerini temizleme- de kullanılan üstübeç, al- kol ve sabun kanşınu 2 madde .. Bir akademık 3 unvanın kısa yazılışı. 5/ 4 Radon elementinin sim- gesi... Değerli bir süs ta- şı. 6/ Spor yanşmalann- da seyircileri coşturan kimse... Valıde. II Kimı g gemılerde baş bodosla- madan omurgaya kadar uzanan ek yapı ögesı. 8/ Japon lırik dramı... Ünsüzle biten bır sozcüğün, ünlüyle başlayan sözcüge bağlanarak okun- ması. 9/ Osmanh devletinde iskelelerde alınan bir verei YUKARIDANAŞAĞİYA: "nvergı 1/ Vücudun herhangi bu yerini hafıfçe çizip üzerine boy- nuz, bardak ya da şişe oturtarak kan alma. 2/ Asık surat- h... Animıst dinlerdeki doğaüstü güç. 3/ Kamından konuş- ma becerisı olan kimse. 4/ Bir çifte küreklı küçûk patalya 5/ Uzak.. Omurgayı oluşturan kemiklerden her biri 6/ Kalsıyum elementinin simgesi... Bir haber ajansunn lasa yaahşı. DörtHaüfe'niı, sonuncusu. 7/Gözlen görmeyen...R e f t Ş a l l t — : Yazanmız. 8/ Hayvanlara yedırilen bir çayır bıtkısı... Kuzu sesı. 9/ Soıguç tüyleri süs olarak kul- lanılan turna türü. OSMANCIK ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1987/221 Osmancık ilçesi, Kanp köyünden Kemal Can miras- çısı Atılla Can tarafindjm aynı köyden Mustafa Ak ve 35 arkadaşı aleyhine açmış olduğu tapu iptali tescil da- vası sırasında Kargı köyünden Emrullah oğlu Hikmet Emrullah oğlu Tevfık, Emrullah oğlu Hüseyin Hav- rullah zevcesı Fatma ve \hmet oğhı Ali aramala^a raö- men bulunamamış olduğundan duruşmanın ve davanuı ne\ıın ılan yolu ile bıldjrilmesine karar verünüş oldu- ğundan Davahlar aleyhine Kargı köyü 3534 ve 3535 parsellerin ıptalı ıle da^cı adnıa tescilme dair açılan davanın duruşmasının 10/02/2000 günü saaf 10 15'de yapılacağı, adı geçen djvahlara tebh| yerine eeçmek üzere ılan olunur. 2.11.:999 Basın 65654
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle