Katalog

14OCAK2000CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çem'den AB'ye Öcalan bnftigi • ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Dışışleri Bakanı Ismail Cem, hükümetin, Abdullah Öcalan'a verilen ölüm cezası dosyasının, Avnıpa Insan Haklan Mahkemesi'nin (AİHM) karannın beklenmesi sürecinde koşullu olarak Başbakanlık'ta rutulmasına ilişkin karan hakkında Avnıpa Bırliği'ııi (AB) bılgıkndırdı AB ûyesi ülkelenn Ankara'dakı büyükelçilerine bir yemek veren Cem, AB ülkelerinden, konuyu siyasallaştırmamalannı ve Tûrkiye'ye yardımcı olmalanru istedi. sağlric dunımlaN • lstanbul Haber Servisi - Kocaeli'den dönerken DYP konvoyunda meydana gelen trafık kazasında yaralanarak. tstanbul Internatıonal Hospital'da tedavi altına alınan DYP lstanbul Milletvekili Celal Adan, dün taburcu oldu. Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan ve International Hospital'a sevkedüenFP'li milletvekili Mehmet Batuk'un ıse tedavisı sürüyor. CHP'deüye kayıtian • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) -CHPde, üye kayıtlannın yenılenmesi <• t'w f n sürecinde, yaklaşık iki ay süreyle durdurulan yeni üye kayıtlan 11 Ocak'tan ıtibaren yenıden başladı. Aralannda Prof. Dr. Taner Berksoy, eski Harb-lş Genel Başkanı faet Çetin iie eski Petrol-lş Genel Başkanı Bayram Yıldınm'ın bulunduğu üniversite öğretim üyeleri, sendikacılar ve eski bürokratlardan oluşan yaklaşık 50 kişi yann düzenlenecek törenle CHP'ye katılacak. CHP Genel Başkanı Altan Öymen'in eşı Aysel Oymen de partiye katılacak. Selvi: Karar hukuki deği • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, "Abdullah Öcalan'ın idam cezası konusunda AİHM'nin karan beklensin" karannın alındığı hükümet ortaklan zirvesinin hukuka uygun olmadığını söyledi. Selvi, daha önce bu konuyu duygu sömürüsü aracı olarak kullanan hükümetin şehit ailelerini hayal kınkhgına uğratüğını söyledi. İNüm cezası kakHprtmair • tstanbul Haber Servisi- "Demokratikleşme Için Girişim" temas grubu, uygar ülkelenn ölüm cezasından vazgeçtiklerini, Avrupa Konseyi'ne üye ülkelenn tamamımın, Türkiye hanç ölüm cezasını yasalanndan çıkanhklannı anımsatarak, "ölüm cezasımn kaldınlması" gerektiğini vurguladı. SBMffla üretim sevinci • BALIKEStR (Cumhumet) -TEDAŞ'ın 9 trilyona ulaşan alacağı nedeniyle elektriği kesmesi sonucu 18 Haziran 1999'da üretimine ara veren Balıkesir SEKA Kâğıt Fabrikası, iki kurumun borcun ödenmesi konusunda uzlaşmaya vannası ile yeniden üretime geçme şansı buldu. Buna göre SEKA, TEDAŞ'a sadece 4.7 trilyon liralık ana borcunu ocak ayı sonuna dek ödeyecek, ana borçlar kadar olan gecikme faızı ıse silinecek. Ecevit ve Yılmaz, zirve boyunca direnen Bahçeli'yi 6 saat sonra ikna edebildi Zorlıı Ocalan pazarhğıANKARA (Cumhumet Büro- su) - Abdullab Öcalan'ın idam dosyasının Başbakanhk'ta bekle- tilmesi karannın alındığı liderler zirvesinde, gergin anlar yaşanır- ken pazarlık zorlu geçti. Toplanü boyunca stresli olduğu gözlenen MHP Genel Başkanı Devlet Bah- çeli, 7 saat 10 dakika süren zirve- nin 6 saati boyunca direndi. Bah- çeli'yi ikna eden formül zirvede arabuluculuk görevıni üstlenen ANAP lideri Mesut Ydmaz'dan geldi. Bahçeli, erteleme karannın terörörgütü ve yandaşlannca ülke- nin çıkarlannın aleyhinde kullanılmak ıstenmesi duru- munda infaz sürecine hemen geçümesini öngören 3. met- ni kabul edince uzlaşma sağ- lanabildi. Başbakan Büknt Ece- vit'in, 7 saat 10 dakiklık zir- venin ardından karan rahat bir yüz ifadesiyle açıklama- sına karşın bu noktaya zorlu saatlerden sonra gelinebildi. Liderler dosyalaria katil olmadığını, vatana ihanet su- çundan idama çarptınldığını kay- deden Bahçeli, bagunsız yargı ka- rannın uygulanmamasının hem yargı kararlanna güveni zedeleye- ceğiru hem de devlete olan inancı sarsacağını vurguladı. Bağımsız yargıya müdahale etmenin hukuk sistemınde derin yaralar acacağı- nı kaydeden Devlet Bahçeli, Öca- lan'ın idam dosyasıyla ilgili olarak gereğinin yapılmaması durumun- da ileride Tûrkiye'ye yönelik bir- çok baskı unsurunun devreye so- kulabileceğine dikkat çekti. Başbakan Ecevit, AB adaylığı ile başlayan sürecin ülkenin gele- ceği açısından önemlı olduğunu vurgulayarak, uluslararası hukuk- la ulusalüstü hukukun ilişkısi ara- suıda duyarlı bir denge oluşturul- ması gerektiğini vurguladı. Türki- ye'nin uluslararası anlaşmalann altına imza koyduğunu, AİHM ka- rannın beklenmesi gerektiğini an- latan Ecevit'in, u Bu süreçte ida- mın infanAB'den kopuşdemektfc Aynca,Türkiye hem idamı kakhr- nnyor hem de 16 yddır uyguhmı- yor" dediği öğrenildi. Bahçeli, zaman zaman gergin anlann yaşandığı zirvenin 6. sa- atine kadar dosyanın TBMM'ye gönderilmesini istedi. Bahceli'nin "Dosya Başbakanhk'ta beldetilir- sebuhükümettekalamayacaldarı- nı" söylemesi üzerine toplantıya i- ki kez ara verildi. Bahçeli, son du- rumu kurmaylanyla değerlendire- rek. "Hukukun aknğı karann uy- gıuamnası için sonuna kadar dire- neceğjni" söyledi. Verilen arada makamında Bahçeli ile çay içen Yılmaz, AİHM karannın açıklan- masının ardından dosyanın TB- Her 3 liderin de hazırlıklı geldiği zirvede, Başbakan Ecevit, Türkiye'nin uluslara- rası yükümlülükleri konu- sunda hukukçulara hanrlatrj- ğı raponı okudu. Ecevit, MÎT'inj PKK'nin son duru- mu ve Öcalan'ın asılmaması durumunda geleceği nokta- nın değerlendirildiği raporla- n da ortaklanna sundu. Ece- vit, MlT'in raporunu oku- mak ıstediğı sırada Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Öz- kan, "Size zahmet olmasnT diyerek raporu okudu. Bahçeli de, parti yönetimi ve teşkilatlannca hazırladığı ve 4 çanta içindeki 7 dosyayı ortaklann bilgisine sundu. Toplanöda, Adalet Bakanlı- ğı'nca hazırlanan hukuki ra- poru, bakan Hikmet Sami Tfirk sundu. Bahçeli. Abdullah Öca- lan'ın idamı ile AB üyeliği- nin ilişkilendirilmesinin son derece yanlış olduğunu söy- ledi. Öcalan'ın sıradan bir ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART MM'ye sunulması, erteleme kara- ruun da Türkiye'nin aleyhinde kullanıhnası durumunda erteleme sürecinin kesilerek infaz sürecine geçümesini önerdi. Bahceli'nin bu öneriye sıcak bakması üzerine me- tin üzerindeki pazarlıklara geçildi. Toplantıya verilen ikinci arada ise Ecevit'in hazırladığı metinler değerlendirildi. Bahceli'nin, ha- zırlanan iki metni de kabul etme- mesi üzerine Yılmaz, "Metindeki ifadeter MHP'yi atiatmak için de- ğucfr.Buifodekrmetnmkalbidir'' dedi. Bunun üzerine Yümaz'a "Si- ze güvenryorum" dıyen Bahçeli, ortak oluşturulan metnı kabul ettı. Liderler, "karann arkasında dur- duktarT mesajuu vermek için basının karşısına bir- lıkte çıktılar. Öcalan hakkındaki ka- rann bugün toplanacak Bakanlar Kurulu'nda da ele alınması bekleniyor. Türk: Hukuki adres Başbakanhk Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk. "Hem ulusb- rarası yükümlülüklerimi- zi yerine getirdik hem de terörle mücadeledeki ka- rarhhgımm dile getirdik. Bekleme adresi konusun- daki tarbşmalar da yersiz. Zira, Avrupa tnsanllakla- nMahkemesi 'da\ah dev- let' tanımmı kuUanır. Bu- rada devteti hükümet tem- sfleder"dedi. Türk, MHP'nin dile ge- tirdiği "terörörgütüoün 9- yasaUaşmasT tehlıkesınin bütün partılerin kaygısı ol- duğunu, bunun dikkatle iz- leneceğini söyledi. Dışışlen Bakanı tsmail Cem de Cumhunyet'e yaptığı değerlendırmede, "Ocalan konusu arük me- sele olmaktan çıkmışnr. Türkrve'de işler gayet sağ- hkhgjbnektedir''dedı TBMM Başkam Y1M1- nm Akfouhıt, karann ülke çıkarlanna uygun olduğu- nu belirtti. Tabanından sert tepkiler geldi. Bakan ve milletvekilleri Bahçeli'ye ateş püskürüyor Karar MHP'yi karıştırdıEMİNE KAPLAN / SERTAÇ EŞ ANKARA - Hükümet ortaklannın, Ab- duHah Öcalan'ın idam dosyasımn Başba- kanlık'ta bekletUmesi yönünde karar alma- sı, MHP'yi kanşürdı. MHP Genel Merke- zi'ne örgütler ve partililerden tepkı yağar- ken, bakan ve milletvekilleri de ateş püskü- rüyor. Devlet Bakanı Abdulhahık Çay, ka- rann devletin egemenlik haklanndan taviz anlamına geldiğıni belırterek, "Bu karann MHP'nin içine sinmesi mümkün değfldn-" dedi. lstanbul Milletvekili Mehmet Gül, Başbakan Bülent Ecevit ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yrimaz'ı TBMM'ye saygı- sızlık yapmakla suçladı. MHP lideri Devlet Bahceti. "Ekonomik önlemkr ahndı. Bu kararlann sonucunu görmeklazun. Bu i$ 8 aj da biurümemeB" di- yerek partılıleri ikna etmeye çalıştı. Partide kopmalann yaşanabileceğı belirtilirken ba- zı milletvekıllerinin Tuğrul Türkeş'in kur- duğu Aydınlık Türkrye Partisı'yle (ATP) gö- rüşmeler yaptığı kaydedildi. Hükümetin "en kritik topianteT olarak nitelendirilen "Öcalan zirvesi''nden çıkan karar MHP'yi sarstı. Zirve sırasında MHP Genel Merkezi'ndeki sessiz bekleyiş, Baş- bakan Ecevit'in açıklamasmdan sonra kız- • MHP lideri Bahceli'nin liderler zirvesinde Öcalan'ın idaımnın ertelenmesini kabul etmesi MHP'de ciddi sorunlar yarattı. Devlet Bakanı Abdulhaluk Çay, karann devletin egemenlik haklanndan taviz anlamına geldiğini belirterek "Bu karann MHP'nin içine sinmesi mümkün değildir" dedi. gınlığa dönüştü. Genel merkeze, çok sayı- da millervekili ve partıli gelirken, seçmen- lerin tepkileri parti telefonlannı kilitledi. Zirvenin hemen ardından Başkanlık Diva- m üyeleriyle uzun bir toplantı yapan Bah- çeli, "Ekonomik önlemler ahndı. Btnuarm ohımlu sonuçlangörübneyebaşlandL Bu ko- nuda bir kararhhk \ar. Gerek ekonomL ge- rekse yobuzluklarla mücadelede MHP'nin tavn bugün betirieyici konumda. Bunun so- nuclannı görmek kzım. Bu iş 8 ayda bitirU- memeo" diyerek kurmaylanna karann ge- rekçesini açıklamaya çalıştı. Toplanöyı bekleyen bazı milletvekilleri- nin üzüntülü olduğu gözlenirken. bazılan da. "Zirveden çıkan sonuç beOL Kıpraşırsa asanz" diyerek ortamı yumuşatmaya çalış- tı. Parti yönecicileri, örgütlerden gelen "Bo- nu nasıi aniatacağtz" sorulanna. "Saldn ve sabut olun. FP ve DYP'nin tahrikkrine ge»- meyin. MHP'nintavrmdave duruşundahiç- bir değişikiik >t>ktur. Bir atasözünde denir ki, 'Er kışi, erkekçe kükreyen değıl akıbeti görendir'. Vatana verilen candan dhet isten- mez. MHP'den dhet mi iste>ecekle"r? MHP, sandaheye tekme atan çingenerotünüüstle- nemez" açıklamasım yaptılar. Bahceli'nin açıklamalanm parti yöneti- minin çoğunluğu yeterU bulurken, bazı Baş- kanlık Divanı üyelerinın alınan karardan ra- hatsızlık duyduklan belirtildı. Bahceli'nin sağ kolu olarak bilinen MHP Genel Başkan Yardımcısı ŞevkatÇetin'in, zirvenin hemen ardından genel merkezden aynhnası ve dün de hiç gelmemesi dikkat cekici bulundu. MHP'li bakanlar da dün bu konuda yorum yapmaktan kaçındı. ATPdevrede Bahceli'nin, parti yönetimi ve grubunu ikna edememesi durumunda bazı milletve- killerinin partiden aynlabileceği belirtilir- ken, Tuğrul Türkeş'in genel başkanlığını yaptığı Aydmlık Türkiye Partisi'ne geçecek milletvekılleriyle grup kurabileceği kulis- lerde dile getirildi. Devlet Bakanı Abdulhaluk Çay, "TopJan- öda genel başkannnızm bütün çekinceleri aktantağına inamyoruz. Müzakerekrin son ana kadarsürdüğünüzannediyorum. Kara- nn verflmesmde medya smıfrakahnışnr. Ka- rann böyle ounaması gerekirdi dn e düşünü- yorum" dedi. MHP Millervekili Gül de. ka- ran içine sindiremedığını beurtirken, idam dosyasının Meclis'e gönderilmesi gerekti- ğini söyledi. Gül, "Bu karan genel başka- nımızın da içine sindirdiğini sanmrvonım. Medis'e güvenmeyenlere ben de güvenmek istemrvorum. Ecevit ve Yıhnaz'm. dos>-anın Meclis'e gönderilmesi konusunda ayak dire- melerini paıiamentoya saygısızhk olarak görüyonım. Bu konuvıı herkes bir kez daha düşünmehdir" dedi. IRMIKIAYDEN ENGİN aengin@doruk.net tr Sizi gülme almıyor mu ya da mideniz bulanmıyor mu? Ankara'da, Ankara Barosu'nun düzen- lediği "Hukuk Kurultayı 2000" toplanıyor. Cumhurbaşkanı Demirel, Başbakan Ecevit gelip konuşuyorlar. Demirel, konuşmasının ana vurgusu- nu uluslararası hukuk üstüne kuruyor. Ulusal hukukun, uluslararası hukuk ku- ral ve ilkelerine uyumlu kılınmasının baş- lıca görev olduğunun altını çiziycx. Ardından Başbakan Ecevit konuşuyor. Olur olmaz her yere asılan, mahkeme sa- lonlannın duvanna yazılan "Adalet mül- kün temelidir" özdeyişindeki "mülk" sözcüğünün, kimi hamhalat solculann sandığı gibi "mülkiyet" değil, "devlet" ya da "kamu dûzeni" anlamına geldiği- nin bilinci ve bilgisiyle "Adalet devletin temelidir" diyor. Ama aynı Ecevit, "Hu- kuk Kurvltayı 2000"den çıkıp, apartopar koalisyon ortaklanyla buluşuyor; kapılar kapanıyor ve Abdullah Öcalan hakkırv- daki karardan kaynaklanan siyasal (hu- kuksal değil siyasal) sorun ele almıyor. Yedi buçuk saat boyunca hukuk değil, siyaset konuşuluyor, tartışılıyor. Hukuk olmasa kolay. Yedi buçuk da- kikada bitirilecek bir toplantı. Ama hu- kuk, hükümet ortaklannın ayağına dola- nıyor. Kökeni, Insan Haklan Evrensel Bil- Ayağa Dolanan Hukuk dirgesi'ne dayanan, Avrupa Sözleşme- si'nde belli başlı ilkeleri saptanan, bu sözleşmeye imza koyan devletlerce ulu- sal yasalara "üstûnlüğü" resmen kabul edilen bir hukuk anlayışı, Türkiye'de si- yaseti kilitliyor. Kimi gazetelerin başlıkla- nna "Hükümet gitti, geldi" diye yansıyan bir siyasal bunalım, sorun ancak buzdo- labına konularak, çözümü ertelenerek aşılabiliyor. Gülmek gelmiyor mu içinizden ya da mideniz bulanmıyor mu? Siyasetin özü, devletin kuruluş sözleş- mesi olan anayasayı, ondan türeyen ya- salan yani hukuku egemen kılmak olsa gerek. Gel gör ki, hükümetin kimi ortaklan için hukuk, erişilecek bir ülkü değil, "ülkücü- lük" denen ideolojinin ayağına dolanan bir engel. Avrupa Insan Haklan Mahkemesi, devletin adalet arayışını ete kemiğe bü- ründüren biryüksek mahkeme değil, ka- rarian ile ulusal onuru zedeleyen, ulusal egemenliğe krem süren, başa bela bir kurul. ••• Sabah evrensel hukuka övgüler dü- züp, akşam yedi buçuk saat boyunca hukuktan paçayı nasıl kurtaracağının he- sabını yapmak hükümetin ayıbı. Ya muhalefet? Çöl hukukunun ilkel intikamcılığıylaya- nıp tutuşan, öte yandan iktidann bir za- manlaryapıştığı bir ucunu MHP'ye kap- tıran molla takımı, Öcalan'ın kellesi üs- tünde rakip partiyi yıpratma, seçmen ta- banında zayıflatma manevralanna ken- dini kaptırmış. Henüz cenaze namazı kı- lınmamış "siyasi mevta" DYP, mollalarla el ele vermiş, idam çığlıklan atıyor. Ve devlet erkinin somutlandığı Türki- ye Büyük Millet Meclisi, kendini Avrupa Birliği kjskacında hisseden hükümeti de, bu ülkenin hukuktan yana, banştan ya- natüm insanlannı da korkutuyor. Dosya- yı, Meclis'e indirmeden sorunu çözme- nin yollan aranıyor. Sabah gâzetesinin - bence- hünerii bir meslek buluşunu yan- srtan başlığıyla söylersek, "Apo (dosya- sı) derin dondurucuya" konarak, Meclis'i devre dışı bırakma manevrasına kuvvet veriliyor. öcalan'ın idam dosyası Meclis'e indi- ği anda gözünü intikam duygulan körelt- miş, oy kaygısını her türiü hukuk ve ah- lak kuralının üstüne yerleştirmiş siyaset esnafı, ağzından salyalar akarak dara- ğacı çatmaya, urgan yağlamaya soyuna- cak. Gülmek gelmiyor mu içinizden ya da mideniz bulanmıyor mu? *•• Altında devletin kapı gibi mührü ve im- zası bulunan uluslararası anlaşma ve sözleşmeleri umursamayacağından, uluslararası hukuku ayağına dolanan bir bela olarak gördüğü için kararianndan korkulan bir TBMM ile, idam gibi bir hu- kuk sorununu ancak politika düzlemin- de ele alan bir hükümet ile bu iş nasıl ve ne kadar gider? Üstelik yolun daha başındayız. Avru- pa Birliği'ne aday üyelikten tam üyeliğe sıçranacak süreçte daha nice Avrupa In- san Haklan Mahkemesi karartarı ile, da- ha nice Avrupa Sözleşmesi ilkeleri ile, daha nice uluslararası hukuk kurallan ile karşılaşacağız... Yani sürekli ayağa dolanacak ilkeler, kurallar, kararlaıia... Bu kadar gönülsüz olup da bu yolda yürümek pek akıl kân değil galiba. Yani bu siyaset esnafı ile Avrupa Birli- ği yolunda yürümek mümkün değil... Bu durumda, biz yurttaşlar, birinden birini yeğlemek zorundayız. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA Metris... Metris Cezaevi'nde İBDA-CIİ tutuklu ve hükümlü- ler Irfan Çağncı'yı dövmüşler... Neden?.. Eyleme katılmadığı için!.. Haberi gazetelerden okuyunca aklımıza Islami Ha- reket Örgütü geldi... Islami Hareket ve Hizbullah!.. Isterseniz alt yıl önceye dönelim, Türkiye'nin bu- gün içinde bulunduğu duruma bir göz atalım... öyle ya, 7-8 "Kürt Nurcu" işadamı ortadan kaybo- luyor ve bugüne dek bulunamıyor... 5 Haziran 1994'te Izmir'de fıdyeci bir örgüt yaka- landığında şeriatçı gazeteler haberi şöyle vermişler- di: "Sözde Islami Hareket milrtanlan..." Şeriatçı basın bugün olduğu gibi attı yıl önce de Is- lami Hareket, Hizbullah ve İBDA-C adlı yasadışı dinci terörörgütlerini "sözde" diyerek "terörörgütü" olmadıklannı öne sürüyorlardı... Peki, Izmir'de yakalanan Islami Hareket adiı yasa- dışı dinci örgütün başında kim vardı? Rıdvan Çağncı!.. Bu kişı Irfan Çağrıcı'nın kardeşiydi... Işin ilginç yani, Rıdvan yakalandığında, Irfan daha yakalanmamış, bir iki kez tam kıstırıldığı sırada kuş olup uçup gitmişti... Rıdvan yakalandığında, kaldığı evde MlT'in sahte kimlikleri bulunmuştu... O tarihte şu soruyu sorduk: "MİTkimliğinde adı geçenlergerçekten MlTmen- subu mudur?" Ardından eklemiştik: "Islami Hareket Örgütü militanlan MlTkimliği taşı- yanlan nereden tanıyordu? Islami Hareket üyeleri Hizbullah 'ın Türkiye kolu ola- rak ortaya çıkmıştır. Doğum yeri Batman olan bu ör- güt, 1987'de Islami Hareket örgütü adını almıştır. Güneydoğu'da faili meçhul cinayetlehn en yoğun ol- duğu Batman 'da1991 -95 yıllan arasında yüzlerce ci- nayet işlenmiştir..." • • • İBDA-C'nin Metris Cezaevi'ndeki rehin alma ey- lemleri dikkat çekici değil mi? Kimler koruyor İBDA-C mılıtanlannı? Hangi güç Sa- lih Mirzabeyoğlu'nun yargı önüne çıkanlmasını en- gelliyor? Bu sorumuza günlerdır yanıt alamıyoruz... Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk basın tarafından yoğun biçimde eleştirilirken, bu işin başlangıç tarihi nedense unutuluyor, eski bakan Şevket Kazan'ın yaptıklan anımsanmıyor... Islami Hareket örgütü'nün tetikçisi Gudbetbn Gök, 1997 yılında Metns Cezaevi'nde yatarken üniversite sınavlanna girdi ve matematik birincisinden dahayük- sek puan aldı... Hem Gudbettın hem de Irfan, örgütün "vurucu tim" militanı değil miydi? Gudbettin, üniversite sınavına Metris Cezaevi'nde girmemiş miydi? Soruşturmaaçıldı... Gudbettin'in sınavda Intemet aracılığıyla "kopya çektiği" anlaşıldı... Kimler yardım etmişti Gudbettin'e? Soruşturmadan ne sonuç çıktı bilmiyorum ama bil- diğim şu: "Metris Cezaevi'ndeki İBDA-C koğuşunda bilgisa- yariar var ve Intemet aracılığıyla haberieşiliyor..." Nasıl mı? İBDA-C Internet'ten her türlü bilgiyi alıyor; örneğin Bandırma Cezaevi'ndeki isyan, anında gazetelere haber veriliyor... Metris Cezaevi'nde yaşananlar dünyanın hıçbir ül- kesinde yaşanmaz; devlet bir terör örgütüne böyle olanaklar sağlamaz... ••• Şeriatçı basın, dinci terör örgütlerini bugün de ko- ruyup kolluyor, dün olduğu gibi... 1997 sonlannda Güneydoğu'da başlayan Hizbul- lah operasyonları Diyarbakır ve Batman'da halkı ra- hatlattı... Bingöl ağırlıklı olmak üzere Diyarbakır, Şanlıurfa cezaevlerinde yaklaşık 2 bin Hizbullah militanı var... Metris Cezaevi'ne gelince... Burası İBDA-C'nin üssü gibi!.. Irfan Çağncı eyleme katılmayınca dayak yemiş İB- DA-C militanlanndan... Dinci terör gıderek ivme kazanıyor!.. "Kürt Nurcu" işadamları nerede? Kaçtılar mı kaçınldılar mı? Evet... İlginç şeyler oluyor Türkiye'de... hikmetcetinkaya(S cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Yarışmada 'yanlış anlaşılma' Uğur Mumcu hâlâ 'sakıncalı piyade' BARIŞDOSTER CHP Kadıköy llçe Ör- gütü'nün, katledilen yaza- nmız Uğur Mumcu anısı- na düzenlemek istediği kompozisyon yanşması bürokrasi engehne takıldı. CHP'liler, Kadıköy llçe Milli Eğitim Müdürlü- ğu'nün "Mumcu'nun pro- pagandası olur" gerekçe- siyle yanşmaya ızin ver- medığuu öne sürerken ilçe milli eğitim müdürlüğü yöneticileri bu ıddiayı ya- lanladılar. CHP Kadıköy llçe Ör- gütü'nce Mumcu anısına kompozisyon yanşmasuu düzenlemekle görevlendi- rilen eski genclik kolu baş- kam AtiRıza Dgezdi, Kadı- köy llçe Milli Eğitim Mü- dürlüğü Kültür îşlerinden Sorumlu Şube Müdürü Er- san Yetişen e şartnameyle birlikte başvurduklannı. fakat Yetişen'in kendileri- ne lstanbul ll Milli Eğitim Müdürlüğü'nden izin al- malan gerektiğini söyledi- ğini anlattı. llgezdi, bunun üzerine ll Milli Eğitim Müdürlüğü Kültür Îşlerin- den Sorumlu Müdür Yar- dımcısı Nevzat tspirli'ye başvurduğunu, Ispirli'nin ise bunun Kadıköy ilçesi- nın sorumluluğunda oldu- ğunu, ilin izin vermesi du- rumunda tüm İstanbul'u kapsayacağıru anımsattığı- nı kaydetti. Yeniden llçe Milli Eğitim Müdürlü- ğü'ne baş\oırduğunu ifade eden llgezdi. Yetışenin kendilerine "Mumcunun propagandası olur" gerek- çesiyle ızın vermediğuıi vurguladı. llgezdi, yetişmeyen kompozisyon yanşması yerine, Mumcu'nun yazı- lanndan derlenen bir tiyatT ro gösterisi hazırladıklan- nı, 23 Ocak akşamı Kadı- köy Banş Manço Kültür Merkezı'nde sahneye ko- yacaklannı beürtti. llgez- di, geçen yıl 10 Kasım'da da Kadıköy Meydanı'nda- kı Atatürk Anıtı önünde Atatürk'ün Söylev"ıne ızin verihnediğıni anımsattı. Yetişen ise Mumcu için bir önyargı ya da olumsuz düşüncelerinin olmadığını, ortada bir yanlış anlama olduğunu savundu.