19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14OCAK2000CUMA HABERLER DUNYADA BUGUN ALt SİRMEN Demirel liflis'te Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Gürcistan'ın başkenti Tiflis'i ziyareti, iki komşu ül- ke arasında diplomatik deyimle mutat ilişkiler çer- çevesinde ele alınabilir doğal olarak. Gerçekten de, özellikle Sovyetler Birliği'nin da- ğılmasından sonra, Bağımsız Devletler Toplulu- ğu'na dahil Kafkas ülkeleri ile Ankara arasında ilişkiler gelişmiş ve kimileriyle komşuluk ilişkisinin de ötesinde, yakın dostluğa dönüşmüş bulun- maktadır. Bu tür ilişkilerde birinci sırayı Azerbaycan alıyor- sa, kuşkusuz ikinci sırada da Gürcistan bulunu- yor. Ister kuzey olsun ister güney Kafkas ülkelerinin Türkiye ile yakın ilişkilere girmesinden daiia do- ğal hiçbir şey olamaz. Unutmamak gerekir ki Ana- dolu, Kafkaslar'ın dünyaya açılan kapısıdır. Türkiye'nin de Kafkas ülkelerine ilgisi ve bu böl- gedeki istikrarı kendi açısından yaşamsal görme- si, yalnızca, bölgenin petrol rezervleri ve stratejik önemiyle sınırlı değil, Bakû-Ceyhan hattının ger- çekleştirilmesi açısından da anlamlıdır. ••• Evet Kafkas ülkeleri ile Türkiye karşılıklı olarak biri öbürünün Batı'ya, beriki de ötekisinin Doğu'ya açılan kapıları olarak önem taşıyorlar ve ilişkiler- de yakınlaşmayı doğal karşılamak gerekiyor. Âncak burada, Rusya'nın kimi endişeleri oldu- ğunu da görmezden gelemeyiz. Her şeyden ön- ce, Batı'nın Kafkaslar konusunda, Türkiye'ye ya da Anadolu'ya yüzyılın başında yüklemek istedi- ği ve Mustafa Kemal'in reddettiği rolü, Mosko- va unutmuş değildir. Üstelik de, yüzyılın sonunda başta ABD olmak üzere Batı bir kez daha Türkiye aracılığıyla Kafkas- lar'ı kontrol politikasını yürürlüğe sokmuştur ve bu kez, değişen koşullann da etkisiyle, Ankara bu rolü kabul etmiş bulunmaktadır. Aynca unutulmaması gereken nokta, bütün bu gelişmelerin Moskova ile Çeçenistan arasında, gittikçe tırmanıp daha kanlı hal alacak olan, Rus Genelkurmayı'nın tahmin ettiğinden çok daha sert ve çetin geçecek bir savaşın devam ettiği süreye rastlamış olmasıdır. Rusya'nın yeni devlet başkanı adayı, sertlikte ve şovinizmde, Yeltsin'i bile geride bırakmaya aday Vladimir Putin'in yıldızının Çeçenistan konusun- daki sert tutumu ile parlamış olması da, aşın mil- liyetçilik rüzgârlarının Rusya üzerine nasıl egemen olduğunun kanıtıdır. Putin önümüzdeki günlerdesiyasi kariyerini gü- venceye almak için Çeçenistan üzerindeki Rus baskısını arttırmaya ve zafere dönüştürülmesi çok güç olan şavaşı, neye mal olursa olsun kazanma- ya çalışacaktır. • .. • • ••• '" ~*~ ' "' v Çeçenistan'daki çatışmayı salt bir Çeçen-Rus savaşı olarak görüp onun ötesinde Moskova'nın bütün Kafkaslar'a kendine göre bir düzen verme uğraşını ıskalamak da büyük bir yanlış olacaktır. Işte Süleyman Demirel'in Gürcistan ziyareti, tam böyle bir döneme rastlaması yüzünden mu- tat ilişkilerin ötesinde bir önem taşıyor. Artık herkes görüyor ki Türkiye, Kafkaslar'da kendisi açısından da hayati önem taşıyan, istik- ran sağlayıcı bir öğe olarak esaslı rol oynayacak durumdadır. Hatta bu gerçek, Şevardnadze ile Aliyev tarafından dile de getirilmiştir. Ancak burada ince bir nokta olduğunu da unut- mamak gerekir. Bölgede istikrann sağlanması için Türkiye'nin oynayacağı rol, Rusya'nın kendi öz- kontrolünü yitirip tüm bölgeyi ateşe boğma çılgın- lığına kalkışmadığı sürece, Moskova'yı tedirgin etmeyecek, hatta onu yatıştıracak bir çizgide ol- duğu sürece daha etkili ve başanlı olabilecektir. Rusya'nın tüm Kafkaslar'ı ateşe atacak bir çıl- gınlığa atılmasını insan düşünmek bile istemiyor, ama Putin'i ve tutumunu gördükçe de bu olasılı- ğı bir yana atamıyor. Cumhurbaşkanı Demirel 'Kimse kışkırtmaya kapılmasın' ANKARA (Cumhuri- yet Börosu) - Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel, AbduDah Ocalan'ın idam dosyasuun Başbakanlık 'ta bekletilmesi karannın "doğru" olduğunu ve *ül- keyi rahatlattığınT belir- tirken yurttaşlara "tahrike kaptlmarnalan*' çağnsın- da bulundu. Demirel, dün gerçekleş- tirdığı kabullerin ardından gazetecilerin sorulannı ya- oıüadı. Öcalan karannı "büyük ve zor" diye nite- leyen Demirel, zor kararla- n verirken ülkenin yüksek çıkarlannın düşünülmesi, ne getireceği ve ne götüre- ceğinin iyi hesaplanması gerektiğini belirtti. Demi- rel, "Böyfe bir karar aynı zamanda filkedeki istikra- nn devamının değerini bil- me bakunından da çok önemii. tstikrar sorumlu- lukisteyenbir şeydh-" diye konuştu. "Sanıyorum ki bu karar ülkeyi rahaüat- nMşör" diyen Demirel, hiddet, öfke, kin ve inti- kam duygulanmn kişisel olarak "çok tath" olduğu- nu söyledi. Uluslann ya- şamlannda kin ve intika- mın bulunmadığıru, karar- lann da öfkeyle değil, akıl- la verilmesi gerektiğini vurgulayan Demirel şun- lan söyledi: "HaDan hissiyaü ve dü- şüncesi çok önemlidir. Yal- nız halkın hissiyaünı de- ğerlendirirken de balka doğrulann söytenmiş ol- ması, halkın doğrulardan mudaka haberdar olmuş olması gerekir. Bu gibi haJ- lerde provokasyonlar, tah- riklerçokko»a>ca yapdabi- Krve bu tahriklerin nereye kadar gideceği de beffi ot- maz. Ahnan karar doğru- dur. Kaybolan hiçbir şey yoktuıf TBMM'nin yetkisinin elinden alınmadığuu belir- ten Demirel, "Hukukbit- miş midir" tartışmasına işaret ederken, başta Yar- gıtay Başkanı olmak üze- re birçok bilimadamının hukuki sürecin Avrupa İn- san Haklan Mahkeme- si'nin kararvermesinin ar- dından tamamlanacağı gö- rüşünü dile getirdiğini anımsattı. TBMM'nin gö- revinin karann yasallığını eleştinnek olmadığmı kaydeden Demirel, "Mec- Ks, siyaseten böyie bir ka- rann krasınuı ülkeye fav- dası var mı yok mu ona ba- kar. Türkiye'nin yüksek menfaatlarının düşünül- mesi ftrsaünı ortadan kal- dıran bir durum yoktur" dedi. Avrupa Birliği, koalisyon liderlerinin Öcalan ile ilgili karannı memnuniyetle karşıladıklannı açıkladı Bab, Öcalan karanndan hoşnutHaber Merkezi - Hükümet ortaklannın Öcalan dosyasının Başbakanlık'ta bekJe- tilmesi yönünde anlaşması Avrupa'da memnuniyetle karşılandı. Liderler zirve- sinden çıkan karara yabancı basm da ge- niş yer ayırdı. Avrupa Birliği'nin yürütme orgam AB Komisyonu, koalisyon ortaklannın Ab- dullahÖcalan ile ilgili karannı memnuni- yetle karşıladıklannı açıkladı. AB Komisyonu Sözcüsü. dün Brük- sel'de > aptığı açıklamada, "Karar,demok- rasi, insan haklan ve Türkrye'nin ulusb- raraayükun^üliiklerineuyıımuiHigöster- mektedir'' dedi. Sözcü, komisyonun, "Ocalan hakkındaki idam karannın infaz edflmeyeceği izknimini eriimtiğini" kay- detti ve "ÜeridedeOcalan'ın idam edüme- yeceğini düşünüyoruz. Bu, bizim için iyi haber" diye konuştu. AB Dış Politika ve Savunma Yüksek Temsilcisi Javier Solana da. "Türk hükû- metininkarannmdoğru>x)Maaübmşku\- vetii bir adnn oktuğunu" bıldırdı. Avrupa Konseyi Genel Sekreter Yar- dımcısı Hans Chnstian Kruger de, Avru- pa Konseyi'nin ölüm cezasının kaldınl- ması konusuna büyük önem verdiğini, Türkiye'den de en kısazamanda ıdamı kal- dırmasını beklediklerini söyledi. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) de zirveden çıkan karart 'cesaret verid' bulduğunu bıldırdı. AKPM Başkanı Ingi- lız Parlamenter Russefl Johnson, yaptığı yazılı açıklamada, Türk hukümetinin tav- nrun, Avrupa Konseyi'ne verdığı önemi gösterdiğini belirtti. Karar AGtT tarafın- dan da olumlu karşılandı. Fransa . . Fransız 'Le Figaro' gazetesinde, "Oca- hn. hükümeti ikiye böidü" başlığı ile çı- kan haberde, Başbakan Büient Ecevit'in, ortaklanm, Avrupa İnsan Haklan Mahke- mesi'nin karan çıkıncaya kadar. Ocalan'ın idam edılmemesı konusunda ıkna ettiği belirtildi. Le Figaro, ölüm cezasının infaz edil- mesinin Türkiye'de terörü tekrar canlan- dırabileceğini savundu. 'Uberation' gazetesınde çıkan haberde ise AB'nin baskısı üzenne Türkiye'nin te- rör örgütü başının idam edılmesini askıya aldığı ıleri sürüldü. ingllterc tngiliz basinı haberi, 'lntaz ertelendi' başlığıyla okurlanna duyurdu. 'The Tnnes' gazetesi, gelişmenin çok yakın geçmişte Türkiye'ye adaylık statü- sü tanıyan AB ûlkelerinde rahatlama ya- rattığını belirtirken karann alınmasının Başbakan Büient Ecevit'in 'kişisel zaferi' olduğu yorumunu yaptı. 'The Daily Teleg- raph' gazetesi de ahnan sonucu, Başbakan Büient Ecevit'in 'zaferi' olarak niteledi. Gazete, Öcalan'ı idam etmenin ülkenin yüksek çıkarlanna hizmet etmeyeceğini savunan Başbakan'ın koalisyon ortağı MHP lideri Devlet BahceM ile bu konuda düştüğu fikiraynlığını ortadan kaldırma- yı başardığını bıldirdi. 'The Guardian' gazetesi ise Ecevit'in son hamlesı ile 'zamankazandığmı'belir- terek Başbakan'ın bu süre içinde Türk si- yasetindeki diğer önemii isimleri de ken- di safina çekmeye çaba göstereceğini bil- dirdi. Belçlka Belçika'nın yüksek tirajb gazetelerin- den Le Soir, birinci sayfadan verdiği ha- berde, "AbduDah Öcalan keHesmi şnndi- fik kurtanh*' başlığuu kullandı. Gazete Ecevit'in 'yanmzafer'kazandığı yorumu- nu yapO. MuhafazakârLeLibreBdgique gazetesi ise "Ocalan'a ertelenıe" başlıklı haberinde, zirvenın 'ha>ati' olduğunu ve koalisyon hükümeti bünyesinde gerginli- ğin doruğa çıktığını yazdı. İtalya _ Itahyan televizyonlannda önceki akşam 'Öcalan konusu' birinci haber olarak ve- rilirken Başbakan Massüno D'Alema. Dı- şişleri Bakam Lamberto Dini ve Kültür Bakam Gio\anna Melandri yaptıklan açıklamalarda, "Türk hukümetinin kara- n, memnuniyetverka ve önemii bir jesttir" dediler. Sol görüşlü gazetelerden 'La Re- pubbüca', "Öcalan"ın ölüm cezası karan beküyor" başbğı altında verdiği haberde, Türk hukümetinin Avrupa tnsan Haklan Mahkemesi'nin karannı bekleyeceğmi be- lirtti. Merkez sağ görüşlü 'La Stampa' gazetesi de aynı başhk altında verdiği ha- berde, "Türk hükümeti: Ama son sözü biz söyfc>«cegHw ifadesıne yer verdi. Hükü- met liderlerinin dünkü toplantısı 'ateşten bir zirve' olarak yorumlanırken "liderle- rin zirvesi çok zoriu geçti. Ama sonunda Başbakan Ecevit, MHP lideri Devlet Bah- çeti'yi ikna etmeyi başardı'' denildi. Mer- kez sağ görüşlü Corrieredefla Sera gaze- tesinde de diğer gazeteler gibi aym başlık kuUanılarak "Ankara,Avrupa'nuı isteğini kabul ediyor. Ama son söz parlamentoda'1 denildi. Haberde, Ecevit'in koalisyon hü- kümeti arasındaki kopmayı öniediği ifade edildi ve "Ankara hükümeti, AB'nin te- meOerine ve değerterine doğru bir yol da- ha kat etti" denildi. Ocalan'ın Italyan avukan Giuüano Pi- sapia. karan olumlu bulduğunu söylerken "Türk hükümeti, dipJomatik baskuan ka- bul etmesin" dedi. Avukat, Türk huküme- tinin ve AB ülkelerinin Kürt problemine olan dikkat düzeyinin düşmemesi gerek- tiğini, aksi takdirde bütün çabalann fayda- sız olacağını iddia etti. Roma Beledıye Başkanı Francesco Rutetti, karar üzenne ünlü Collesium Meydanı'nın ışıklanm yakma karan aldığını açıkladı. Almanya Süddeutsche Zeitung gazetesi, haberi birinci sayfasında, "Türkiye'deOcalan ko- nusunda zor koafisyon görüşrDesi" başlığı ile verdi. Gazetenin, "A\Tupa Öcatan'ı koruyor" başlıklı yorumunda da, "Seçim- lerden ikinci büyük parti olarak çıkması- nı sadecc şehit aflekrine borçhı ohnayan tzmir Şehit Aüeieri Derneği tarafından Konak Mevdam'ndaki Hasan Tahsin Heykefi önünde yapılan basın açıkiamasi- na, çok sayıda şefah aflesi ve yakını kaükfa. Dernek Başkanı Yavıız Afphan, burada yapüğı konuşmada, Türk adaktinin Opahn haklnnıia adil hir karar yprriigini, kpnriilerinin, Apn'nıın ttalya'rta yargrianmagnı i^tpdiğini snylfdi. (AA) 3 /dşiden intihargirişimitstanbul Haber Servisi- Hükümet or- tak]annın,_ölüm cezasına çarptınlan Abdufiah Ocaiao hakkındaki dosyanın Başbakanlık'ta bekletilmesi karannı protesto eden şehit aüeieri, Edırnekapı Şehitliği'nde kendilerini yakma gjrişi- minde bulundu. Yaralanan 3 kişi tedavı edildikten sonra taburcu edildi. Edirnekapı Şehitliği'ndeki olaydan sonra Haseki Eğitim ve Araşörma Has- tanesi'nekaldınlanSevknOskay'ınsaç- lannda ve giysilerinde yanıklar bulun- duğu, ancak yaralanmadığı belirtildi. Oskay'ın üsteğmen oğlu Mehmet Sar- per'i, 5 yıl önce şehit verdiği ögrenildi. Haseki Hastanesi'nde tedavisine devam edılmesini gerektiren bir durumu oima- dığı anlaşılan 67 yaşındaki Oskay, has- taneden aynhrken basın mensuplannın sorulannı yanıtladı. Edirnekapı Şehitli- ği'nde, Öcalan'la ilgili karan protesto için kendını yakma gınşımınde bulun- duğunu belirten Oskay,"Öcabn'mceza- snun mûebbete çevrifaneâ hatmde" ey- leminı tekrarlayacağını söyledi. Kendını yakma girişiminde bulunan- lardan EyüpTemiz ile onu söndürürken yarıma tehükesi atlatan bir kişi ise Şış- li Etfal Hastanesi'nde ayaktatedavi gör- düktert sonra taburcu edildi. Eyüp Te- miz'in annesi Sevnn ile kızkardeşi Na- bn, ellerindeki Atatürk posteriyle Ha- seki Eğİtim ve Araştoma Hastanesi'ne gelerek Sevim Oskay'ın sağlık durumu hakkında bilgı aldılar. Sevim ve Nalan Temiz, burada basın mensuplanna Eyüp Temiz'in yanan montunu gösterdüer. Olay üzerinegeoiş güvenlık önJemlerinin alındığı Edirne- kapı Şehitliği'ndeki durum da şehit ai- lelennın buradan aynlmasından sonra normale döndü. MHF'hier, öç ahna duygusu taşıyorbr a- ma koalis>onun da bozuhnasmıistemiyor- lar. Bo/Jvuruar, Bk defa Ecevit sayesinde bakan çıkardılar. Bunun da bir bedeS ol- duğunu büiyoriar" denildi. Osnabrücker gazetesi ise haberi, "Öca- lan'm yaşamaa ve öbnesi, Ecevit koaiisyo- nunufldyebökhı" başlığı ile verdi. Gaze- te haberinde, Avrupa insan Haklan Mah- kemesi'nin karannın bir iki yıl sürebilece- ğine dikkat çekildi ve TBMM'nin çoğun- luğunun idamdan yana olduğu belirtildi. Radyolar da haberlerinde, Başbakan Ece- vit'in muhalefet partileri tarafindan eleş- tirildiğini ve Ocalan'ın da rahatladığını belirttiler. Rusya Rus Resmi TV'nin birinci kanalı ORT, gelişmeyi geniş aynnnlarla duyurdu. Öca- lan için 'Kürt terörist' ifadesıni kullanan ORT'nin haberinde "Şimdi Kürt teröris- tin gekceği,Avrupa insan Haklan Mahke- mesi'nin alacağı karara b a p " denildi. Rusya'nın en büyük özel TV kanalı NTV de, Türk hukümetinin, belirsiz bir süre için ıdamın infazım durdurduğunu belirtti. Resmı Itar-Tass ajansı da haberin- de, "Başbakan Ece\it, Öcalan'm başmda olduğu PKK'nin veonu destekleyen çevre- lerin, karan Türk haikının çıkananna kar- şı kuOanmalan hatinde, idamm uygulan- ma sürecmin biran önce başla>»caği)wlun- da uyardT diye yazdı. Yunanlstan Yunanistan Hükümet Sözcüsü Dimitri Reppas, tarafindan verilen karann olum- lu olduğunu, idam karannın gelecekte de uygulanmaması gerektiğini de savundu. Haberi, "Öcalan çtkmazı ortadan kaOa- yormu?" başhğıyla veren Katimerini ga- zetesi, karann Türkiye'nin bazı siyasi çık- mazlara düşmeme kararhlığmda olduğu- nu açıkça ortaya koyduğu yorumunu yap- tı. Katimerini, karanrun arkasında düzen- leyici işlevi gören Türk Silahlı Kuvvetle- ri'nin bulunduğunu da iddıa etti. Eksusia gazetesi ise Türkiye'yi yöneten koalısyonu çökme noktasına getirdiğini öne sürdüğü Öcalan krizmın ahnan karar- la sona erdığını yazdı. Türkiye'nin Avru- pa'nın uyanlanna boyun eğdiği yorumunu yapan Ta Nea gazetesi, terör örgütü başı- nın geçen yıl Türkiye'ye götürülüşü sıra- sında, İuç kimsenin yakın gelecekte, ülke- nin kaderi ile ilgili bu denlı önemii bir rol oynayacağını tahmin edemediğini yazdı. Elefterotipiya gazetesi de Türkiye'nin aldığı karann tavız anlamına geldığıni öne sürdüğü habennde, Başbakan Ecevit'in ko- alisyonun diğer üyelenne yaptığı ağrr bas- kı sonucu bu karann aundığînı öne sürdü. Karan Ecevit'in PKK'ye mesajı olarak yorumlayan Ethnos ise infazm şimdilik ertelendiğine dikkati çekti. Karann Anka- ra'da mantığin agır bastığının ıfadesı oldu- ğunu savunan To Vima gazetesi ise böy- lece hem bir hükümet bunalımının hem de Avrupa ile çatışma olasılığının ortadan kaldınldığinı belirtti. ElefterosTıpos gazetesi ise Türkiye'nin karannı Avrupa ile flört eden Ankara'nın yaptığı makyaj olarak niteledi. ÇİLLER, ÖCALAN KARARINI ELEŞTİRDİ BahçeK'ye Hercih' siteıııi AYŞE SAVTN ANKARA - Cumhurbaşkanlığı ve seçim sistemi için anayasa ve yasa değişikliği önerisine destek aramak üzere liderler turuna çıkan DYP Genel Başkanı Tansu ÇjDer, MHP lideri Devlet Bahçeh'yı önceki gün zirvede ahnan karar konusunda sıkıştırdı. Bahçeli'nin. eleştirilere "Hakhsuuz, ama bövie gerekij'onhı'' yanıtmı verdiği ögrenildi. Alınan bilgiye göre, Çiller, liderler turu çerçevesinde ziyaret ettiği Bahçeli'ye zirvede alınan karar konusunda sitem etti. "Sizüı bu konudaki görüşlerinia büiyoruz. Keşke AB için Ocalan'ın idamından vazgeçümesey di. keşke birini diğerine tercih etaıesey diniz" diyen Çiller'e Bahçeli, "Hakhsmız, ama bö>1e gereldyvrdiı'' yanıtım verdi. Bunun üzerine Çiller, "Ohakle Türkrye'deki bütün meseleleri Avrnpa tnsan Haklan Mahkemesi'ne mi götüreceğiz'' deyince Bahçeli de "Herhakte öyle obcak" karşılığını \erdi. Çiller, "Vatandaş olarak meraknndan sonıyonmı, zirveden kamuoyuna yansuna>an bügiler mi var" sorusunu jönelttı. Bahçeli ise "Hayır, kamuoyuna yansımay an hiçbir şey yak'" diyerek konuyu kapattı. ÖCALAN TAVRI GERİLİMİTIRMANPIRDI Haşimi FP'den istifa etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu ÇiDer. "Ekonomiyi IMFye ihale edeceksiniz; Apo'yu, Günejdoğu'vu AB'ye ihale edeceksiniz. PKK eylemlere devam ederse asacaldarmış. O zaman tersinden, Apo ve PKK, 'Asılırsa teröre dev^m edeceğiz' derse ne otar" sözleriyle liderler zirvesinde ahnan karan eleştirdi. FP Genel Başkan Yardımcısı AB Gören, "Ocaian'm de\1et tarafindan kullanılmıs olabüeceğr sa\ ını gündeme getirdi. FP'nin Öcalan dosyasının TBMM'ye gönderihnesi ısran nedeniyle parti içinde yaşanan gerginlik istifayla sonuçlandı. Istifa dilekçesi, dün TBMM Başkanlıği tarafından işleme konulan Diyarbakır Milletveküi Haşim Haşimi nin ANAP'la temasta olduğu belirtildi. Haşımı'nin istifasıyla FP'nin milletvekili sayısı İ04'e düşerken bağırnsızlann sayısı da 7'ye yükseldi. Haşimi, istifasının Öcalan ile ilgisi olmadığım ileri sürerek "İstifamlaUgUi olarak yazdaniar doğru değiL İstifamm Ocaian'm idam tarbşmalanyta birflişkisiyok. Buolaybir hukuk sorunu. Mensubu okluğunı partinin bugüne kadar ortaya koyduğu tavır beni bu noktaya getirdi'' dedi. Haşimi, birkaç gün sonra Recai Kutan ile görüşeceğini kaydetti. GRUPLAR SOMJÇTAN MEMNUN DSP ve ANAP rahadad ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet ortaklan zirvesinde, AbduDah Öcalan dosyasının hükümette bekletilmesinin kararlaştınlması DSP ve ANAP grubunu rahatlattı. DSP'li Adalet Komisyonu Başkanı Emin Karaa, "Dosyanm Mecfc'e geunemiş otmasmdan çok muuuyTim, MecBs'e gönderüseydi nder obcağı tahmin edflemezdL Sonuçtan memnunuz" dedi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Büient Akarcah, karan son derece olumlu bulduklannı, ancak muhalefetın "kabie anlayTşıyia" hareket etmesinı yadırgadığim kaydetti. Akarcah, FP'nin de "Erbakanbşağmı'' savundu. Dosyanın TBMM'ye gelmesi durumunda, "sağ kuşatma" altında zor günler yaşayacaklan ve idama karşı olan tek parti olarak zorlanacaklanru hesaplayan DSP'üler, karardan sonra rahat nefes aldı. Ancak bazı DSP milletvekilleri, MHP'nin "ülke menfaatbn aleyhine kuDamhna" kapısını her zorlandığında kullanabileceğini vurguladı. ANAP kanadında ise Yılmaz'ın zirvede "arabuhıcu'' rohl üstlendiği ifade edildi. Kulislerde, "Gerektiğinde infaz" koşulunun metinde yer alrnasının Bahçeli'yi iknaya dönük bir manevra olduğunu belirten ANAP kanadı, dosyanın en az 2 yıl Başbakanlık'ta bekleyeceğine işaret ettiler. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar#yahoo.com Öcalan krizinin Avrupa İnsan Hak- lan Mahkemesi'nin karannı bekle- meyle sonuçlanacağı belliydi. An- cak, liderler zirvesi önce ortaya çıkan manzara, parlamentodaki siyaset er- babının çapsızlığını ve günü kurtar- ma hesabı dışında bir ufuklannın ol- madığını bir kez daha gözler önüne serdi. Şu anda siyaset sahnesindeki bir- çok politikacı, iki askeri darbenin de muhatabı. Yani siyasetteki öngörü- süzlük, bu ülkede pahalıya ödeniyor. örneğin Fazilet Partisi lideri Recai Kutan veya ondan önceki Erbakan, her ikisi de iki askeri darbenin sille- sini yediler. Necmettin Erbakan. Recai Kutan, Şevket Kazan, Süleyman Arif Em- re gibi bu çevrenin önde gelen siya- setçileri askeri darbe döneminde, sanki cezaevinde yaşadıklarından ders almış gibiydiler. Demokrasinin ve çok partili sistemin faziletlerini söylemeden geçemiyorlar, özgürlü- ğün çok önemii olduğunu vurgula- maya özen gösteriyorlardı. İyi ki Ecevit Var Aynı şeyi MHP'li siyasetçiler için de rahatlıkla söyleyebilirim. Gelin görün ki, çok partili sistemin yeniden işlemesinden bu yana par- lamentoda çoğunluğu oluşturan si- yasetçiler, geçmişte yaşadıklanndan hiç ders çıkarmamış gibi hareket edi- yorlar. Fazilet Partisi tam birfırsatçı- lıkla, öcalan krizinden yaraıianarak bu hükümeti devirmenin hesabı içi- ne girdi. Üstelik bunu da ocalan'ın idamı gibi, Türkiye'nin bütün iç ve dış dengelerini altüst edecek bir ola- yın üzerine kurdu. ölüm üzerinden siyaset yapmaya kalktı. Büyük demokrasi havarisi(!) Tan- su Çiller'in de çapı bu olayla bir kez daha ortaya çıktı. DYP'liler, kendile- rinin bir demokrasi misyonuna sahip olduğunu iddia ederier. Adnan Men- deres'e bağlanan bu gelenek, 27 Mayıs döneminde uygulanan ölüm cezalannın toplumda ne büyük yara- lar açtığını vurgulamayı hiç ihmal et- mez. Gerçekten de Adnan Mende- res, Fatin Rüştü Zoriu ve Hasan Polatkan'ın idamı, tarihimizin siyasi acılanndandır. Bu geleneğin temsilcisi Tansu Çil- ler, özellikle 28 Şubat sürecinden sonra tam bir demokrasi kahramanı gibi konuşmalar yapmaya başladı. Türkiye'nin uygardünya içindeki ye- rini alabilmesi için demokrasinin standartlanna uyulması gerektiğini söyler hale geldi. Ancak onun anladığı demokrasi- nin, yalnızca kendisinin ve kendisi gibilerin istedikleri gibi hareket etme- si olduğu anlaşıldı. Ocalan'ın idamı konusunu, bir siyasi istismar konu- suna dönüştürerek bu nazik sorun- dan prim yapmaya kalkıştı. Önümüz- deki dönemde de bu tavnnı sürdü- receği görülüyor. ocalan'ın idamının, ne getirip ne götüreceğini bilen sorumlu çevreler, başından itibaren dikkatli birçizgi iz- liyorlar. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Genelkurmay Başkanlıği bu ciddi tavırlannı ilk günden bu ya- na koruyorlar. Mesut Yılmaz'ın da son dönemde daha sorumlu davran- dığı ortada. ANAP içinde geçmişten ders çıkarmayan, krttik anda ne ya- pacağı belli olmayan siyasetçilerin tartışmalı tutumlan ise hâlâ sürüyor. Bu konudaki en büyük yük Başba- kan Büient Ecevit'in sırtında. Uygu- lamanın başı olarak her şey gelip o- nun sorumluluğunda toplanıyor. Ecevit'in çeşitli konular üzerindeki tavn eleştirilebilir, bir siyasetçi olarak seveni de, sevmeyeni de bulunabi- lir, ancak son birkaç yıldır izlediği so- rumlu tutumun doğruluğu şimdi da- ha iyi anlaşılıyor. Ecevit, Süleyman Demirel'in cum- hurbaşkanlığının uzatılmasını istedi- ğinde büyük tepki toplamıştı. Ancak, onun bu tavnnın cumhurbaşkanlığı üzerinde yoğunlaşacak, belki de si- yasi ortamı kilitleyecek tartışmayı baştan bertaraf etmeyi amaçladığı şimdi daha net görülebiliyor. Demi- rel seçeneğine, hiç sıcak bakmayan bir kişi olarak Ecevit'in bu konudaki tavnnı anlıyorum ve önemsiyorum. Ecevit'in, idam konusundaki tutu- mu ise başından beri ilkeli. ölüm ce- zasına karşı olduğunu her koşulda dile getirdi. Bu tavnnın seçimlerde aleyhinde kullanılmasını da önemse- medi. ocalan'ın idamıyla ilgili siyasi çizgisi gerçekçi ve Türkiye'nin önü- nü açacak nitelikte. O, yıllann dene- yimiyle Türkiye'yi uygar dünyanın içi- ne katacak bir sürece doğru yürüme- yi esas alıyor. Ecevit'le 12 Eylül askeri darbesin- den sonra aynı cezaevinde kaldık, uzun uzun konuşma olanağı bulduk. O günlerden kalan dostluğumuzun, benim yaşamımda her zaman özel biryeri oldu. Bütün bu duygusallığın ötesinde, son olaylarda şunu bir kez daha vurgulamayı gerekli görüyo- rum: İyi ki bu parlamentoda Ecevit var ve iyi ki başbakan...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle