23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14OCAK2000CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI / ekonomi@cumhuriyetcom.tr 13 ŞİRKETLERDEN • QLTKSILVER ın sponsorluğunda 21-23 Ocak 2000 tarihlerinde gerçekleştirilecek "Quiksilver Snowfest Of Mülennium" yanşması, Boardercross ve Freeslyle yanşma formatlannın ülkemiz snowboard tarihinde beraberceilk uygulaması olacak. • AKBANK, ABD'nin en büyük ve saygın yatınm kuruluşlanndan Merrill Lynch tarafindan "Avrupa gelişen piyasalan içinde ahma en uygun hisse senedi" seçildi. • ÇUHADAROĞLU GRUBU mûşterilerine daha yakın olabilmek ve bünyesindeki şirketlerle ılgili haberleri mûşterilerine en kısa zamanda duyurabilmek için web sitesinde "sanal ortam" oluşturdu. • BOATSHOYV, 14-23 Ocak 2000 tarihleri arasında CNR tstanbul Uluslararası Fuar Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Bu yıl 19'uncusu yapılacak olan fuara 50'si yabancı olmak üzere 135 firma katıhyor. • PtLSA Sabancı Grubu bünyesinde yer alan ve PÎLSA Plastik Sanayi tarafindan üretilen Winsa PVC Kapı Pencere ve Panjur Sistemleri'nin kalitesi Almanya'daki,., , RALTinstitüsü tarafindan belgelendi. • COMPAQ bügisayarlan ilk defa lnternet'te alışveriş yapan ABD Başkanı Bill Clinton tarafindan kullaruldı. Özel bir Compaq Armada 1750 kullanan Clinton, yılbaşı için hediyeler satın aldı. • ÎSTÎKBALMOBİLYA, Alman oturma gruplan ve ev tekstili üreticisi olan "HUKLA" ile ortak üretim anlaşması imzalayarak yeni yüzyılın ürünlerini üretmeye başladı. • GOLDAŞ KUYUMCULUK'un kültürel değerlerimizi ve takı sanannı tanıtmak amacıyla yayımladığı "Goldaş" adlı derginin yeni milenyum sayısı çıktı. Her üç ayda bir Ingilizce yayımlanan dergi, 5 kıtaida 25 ûlkeye gönderiliyor. • MOLFİX çocuk bezleri, "Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler" masalından esinlenilerek yaratılan kampanya, televizyon reklamının yanı sıra tstanbul, Ankara ve Izmir'deki 65 markette gerçekleştirilen stand aktivitesiyle tanınlıyor. • PSC'nin Ortadoğu Bölgesi yönetimi arük Türkiye'den yürütülecek. Halen Türkiye Liaison Ofısi'nin başında bulunan Aıgun Şen, bölgenin yönetiminden tek başuıa sorumlu olacak. AOL ve Time Warner birleşmesiyle girilen süreç, haber alma özgürlüğünü tehlikeye atıyor MedyadateketteşmekaygısıBANUSALMAN ANKARA-Telekom'un saüşıyla, In- ternet ve medyanın birleşmesine ge- rek kalmadan tekelleşmenin önü açı- lacak. 2000 yüında yürürlüğe girme- si planlanan, Internet'ten televizyon, faks, bilgisayar, telefon hattına kadar tüm iletişimi tek hat üzerinden sağla- yacak ICDN olarak bilinen sistem, Te- lekom'un satışıyla yabancı sermaye- nin de içinde olacağı bir grubun eline geçmiş olacak. Kablolu TV'nin Inter- net sistemi içinde kullanıma açılması planlanıyor. Bazı medya şirketleri, bu yıl uydudan yapmaya başlayacaklan sa- yısal yayuncılık sistemiyle tek fre- kanstan çok sayıda yayım yapma ola- nağını elde edecekler. Televizyonla- nn mali dunımlannnı kötü olduğu, sa- yısal yayuncılık yoluyla abonelik sis- temine geçerek izleyicilerden ek kay- nak sağlamak istedikleri ileri sürülü- yor. Anadolu Üniversitesi'nden Prof. Dr. UğurDemiray, American Online ile Tî- me VVarner'ın birleşmesiyle dünyada daha da büyüyen tekelleşmenin, Tür- kiye'de de sürdüğünü bildirdi. Ame- rika'nın en büyük Internet sağlayıcı şirketi olan American Online ile yine Amerika'nm medya imparatorluğun- dan olan Time Warner'ı satın alması- nın dünya gündemine "bomba" gibi düştüğünü söyleyen Prof. E>r. Demiray, "350 miryar dolar değeri ile yeni şirke- tin sektörde tekeUeşmeyi doğurabikce- ği açıkür" dedi. Demiray, birleşmesi öncesi AOL'nin 13 dolar olan hisse se- netlerinin 85 dolara, 30 dolar olan Ti- me Wamer'ın ise 95 dolara yükseldi- ğine dikkat çekti. Demiray, medya-ln- ternet birleşmesiyle artacak olan tekel- leşme süreciyle ortaya çıkabilecek du- u, rumlan şöyle sıraladı: "Gerek medya, gerekse Internet sağlayıcının tüm per- soneK tek bir poiitikaya uymak zorun- da kalacaklardır. Medvatik kisfler trans- fer edilmek istenecek, bu nedenk ha- bercilik alanında işsizlik artacak ve egemenkkoioji le onun sermavesmi bes- leyecek barjuva kahramanlan yarao- lacakor. Bilgi ile edinilen sermayenin uluslararasılaşnıası uhısal güvenMkten refaha kadar birçok konuda olumsuz- luklar yaşanmasına neden olacaknr." Demiray, medya ve Internet birleş- mesinin haber alma özgürlüğü açısın- dan var olan olumsuz dunımu değiş- tirmeyeceğini şöyle anlatrı: "Internet yüzyıunda medyaya bicilen rol haber- bflgi toplayıcısı vebflgi arşivi ohnakken Internet sağlayıcılan sahip oldukian zmanlara göre, AOL ve Time JVarner birleşmesiyle artacak olan tekelleşme sürecinde ulusal güvenlikten haber alma özgürlüğüne kadar zaten var olan olumsuzluklar daha da çoğalacak Dünya basımnın yaşadığı hastahkların belirtilerinin Türk basınında da gözlemlendiği belirtiliyor. teknok>jiy1e bu bügilere doğru, kesin- naz lüaşonnakla sorumlu tutuhnuşlar- dır. Ancak, bu noktada sorulması ge- reken ulaşunlanın doğru olup olmaya- cağıdır." Tek kaynaklı haber akışı t.Ü. Gazetecilik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Suat Gezgin de, tek merkez- li, tek kaynaklı haber akışının, içerik- sel kan kaybının Türkıye'nin bir ger- çeği olduğunu belirtirken "Dünya ba- suunın vaşadığı hastabklann beürtile- ri Türk basmında da gözkmleniyor. Te- keDeşme sarhoşluğu yaşayan Türk ba- snn, ortak södeşmekr, yazışmalar, pro- tokofler çerçevesinde çabşan kıyınıını ala- biküğine cüretkâr bir bicimde gerçek- leştinnektedir" dedi. KANADA ORTAYA ÇIKACAKŞÎRKETÎN EGEMENLtĞÎNDENÇEKlNÎYOR Kiiltür emperyalizmikorkusu ENGtNAŞKIN TORONTO - Öteden beri ABD kökenü kültür ürünleri- nin ezici baskısından yaknıan Kanada'da, dev Intemet ser- visi AOL ile, Time-Warner kurumunun birleşmesi, dış ba- ğımlılığı pekiştiren yeni bir kültürel tehlike olarak değer- lendirildi. Uzun yıllardn- Kanada devlet dene- tim örgütü CRTC-Kanada Radyo-TV ve tleti- şim Kurulu'nun öngördüğü kıîralar içinde "ye- rel ürünlere ağırtık tanıyan içerikie çabşan özel ve resmi radyoveTVTerin", yoğun sorunlar ya- şayacağını savlayan tepkiler, özellikle "İnter- nette Kanada kökenli ürün ya da hizmetkrin izlenmeyen köşekre itüeceğini" öne sürüyor. Dünya tnternettrafiğini ele alan yeni ortaklıkla, "tüm In- ternet coğrafyasmda, CNN ya da diğer ABD icerikli prog- ramlann tek egemen güç olacağmı" belirten Kanadalılar Konseyı adlı eylem örgütü, "giderek, ytğuılann ne seyrede- ceği ve ne duyacağı sorulanm, bir avuçluk bir güç odağı sap- tayacak" dedi. Internet dünyasuun "McDoaald"ı tammıy- la adlandınlan AOL devinin, şu anda 23 milyon abonesi ol- duğuna dikkati çeken, Kanadalı ulusçu çevreler, Time-War- ner Internet de\i AOL'nin, kablo fırmalan, dergiler, film stüd- yolan, dağınm örgütleri, müzik şirketleri ve sayısız TV ve radyo yayın kurumunun sahipliğiyle, yepyeni bir hegeman- yo çağı yaratnklannı ileri sürüyor. Toronto'da- ki Ryerson Ünıversitesi Gazetecilik ve Üetışım Bilimleri profesörlennden Lynn Cunningham ile Donald Gutstein, "devlerin prangası olan Tnne-V\an^AOLortakbğınm,KanadaMıkkim- tiğini böcek gibi ezcceğüıi" vurguladı. Kanadalı bılım adamlan, "Kanada'nm, içe- riği başkalannca düzenlennüş, manipüie edil- nüş, çarpıtümış bir haber ya da program tekilliğine tutsak düşeceğini*' öne sürerlerken Kanadalı bazı yonımcular ise konunun bir başka boyutunun, dev ortaklığın, Kanadah ya da başka kimlikli tüm rekabet güçlerini yok etme olasılığı olduğuna dikkatleri çektiler. Yankılar sürüyor Evlilik Avrupa'yı kanştırdı EkonomiServisi-ABD'nin en büyük Internet şirketlerinden AmericaOnline'm (AOL) yine bu ülkenin medya devlerinden Time Warner şirketi ile birleş- mesınin Avrupa'da yaratacağı et- kıler tartişıhyor. Birieşrneden do- ğan şirketin AB stratejisinin ne olacağı merakla beklenirken ya- tmmcı ve rakiplerin gözleri de AOL'nin Almanya'daki ortağı olarak calışan Bertelsmann'a çev- rilmış durumda. Avrupa'daki or- takhklan nedenıyle bu birleşme- nin AB rekabet yasalanna uy- gun olup olmadığı ise henüz net- ük kazanmadı. Bertelsmann şirketinin birleş- meden etkilenmeyeceği yönün- dekı resmi açüdamasına karşm şir- ketin yönetim kurulu başkanı Tbomas MidddhofFbırleşmeden doğacak şirketin Bertelsmann ile pek çok alanda karşı karşıya ge- îeceği için görevinden aynlabi- leceğini belirtti. Fınancıal Times gazetesinin ha- berine göre, Middelhoff şirketin yayım ve müzik işlenni kapsayan Ranrdom House adlı bölümün- den sorumlu ve bu alanda da Ti- me Warner şirketi ile sıkı bir re- kabet içindeler. Birleşme sonu- cu oluşacak şirketin çatısı altm- da yer alması bakımmdan Fran- sa, Ahnanya ve Ingiltere'de etki- lı durumda olan 'AOL AvTupa'nm nasıl etkilenecegi de ayn bir me- rak konusu. İnternet'tekj etkiler Birleşmenin Internet üzerin- den yapılan satışlarda ve özel- likle bu alandaki müzik pazann- da da etkisini hissettirmesi bek- leniyor. Çünkü AOL ve Time ^ m e r toplam olarak kasım aym- da 66 milyonluk bir ziyaretçi ka- pasitesine sahip oldular ki bu sa- yı întemet'e bağlanabüen nüfu- sun yüzde 80'ine denk geliyor. Dev medya evliliğinin bu alan- da da etkili olması ve zaten son yülarda hızlı bir yükselme eğüi- mi gösteren tntemet'ten satışla- n daha da artürması bekleniyor. ÜcretKnin kafası karışb Gelir vergisi oranlanndaki düşüşe bağlı olarak vergi iade oranlan da düştü; yıl boyunca KDV fışi toplayanlar şaşkın ANKARA (ANKA) - Ücretlilere her yıl yapılan vergi iadesinin hesaplama yönteminde herhangi bir değişiklik olmamasına karşın, bu yıl yapılacak iade tutarlannın çok düşük kalacağı yolundalci değerlen- dirmeler, yıl boyunca KDV fişi toplayanlann kafası- nı kanşnrdı. Ücretliler, gelir vergisi oranlannın 1999 başından itibaren önemli oranda indirilmesi nedeniy- le önceki yıllara göre oransal olarak daha az vergi öde- dikleri için, yapılacak iadenin oranı da düşük kalacak. Ancak, alınacak iadenin yıl boyunca ödenen gehr ver- gisine oranı, yıllık geür vergisi matrahı 2 milyar lira düzeyindeki bir ücretlide aynı olacak. Yılhk matrahı 5 milyar lira düzeyindeki bir ücretli ise iade/ödenen vergi oranına göre bu yıl daha fazla iade alacak. Ucretlilerin daha önce yüzde 25'ten başlayan ve her geür diliminde 5 puan artan vergi tarifesinin yerine, 1998'in Temmuz ayından itibaren yüzde 20'den, 1 Ocak 1999'dan itibaren de yüzde 15'ten başlayan ta- rifeye geçilmişti. Buna bağlı olarak ucretlilerin brüt ayhk maaş ve ücret gehrleri içinde gehr vergisinin pa- yı 1999'da büyük oranda düşüş gösterdi. tstanbul Serbest Muhasebeci Mah Müşavirler Oda- sı (SMMMO) Başkanı Yahya Ankan, vergi iadesin- de matrah yükseltilerek sistemin daha cazip hale ge- tirümesi gerektiğini savundu. Ankan, vergi iadesin- de vergi matrahının yüzde 35 yerine yüzde 50-60'la- ra çıkanhnası durumunda hem çalışanlann eline da- ha çok para geçeceğini hem de vergide otokontrol sis- teminin daha iyi çalışacağını ve vergi gelirlerinin ar- tacağını beürtti. Vergi iadesi sisteminin, ücrethler açısuıdan oldu- ğu kadar mali idare açısnıdan da titizlikle korunma- sı gereken bir sistem olduğunu ifade eden Ankan şun- lan kaydetti: "Çünkü vergi sisteminde bugün sadece ild otokontrol yöntemi kalnuşnr. Bunlardan birisi üc- retlilere vergi iadesi. diğeri de serbest muhasebeci ve serbest muhasebeci mali müşavûiere verilen beyan- nameleri imzalama yetkisidir. Mali idare, elindeki bu ild kozu iyi kuDanmahve sağlam biçimdetutmahdn-." 'Matrahın yüzde 60'lara çıkanlması gerek' Ankan, vergi iadesini iyüeştirmek için harcama kalemlerinin genişletihnesi ve vergi iadesinde yüzde 35 olan vergi matrahının yüzde 50-60'lara çıkarihnası gerektiğini beürtti. Ankan, böylece ücretülerin vergi iadesinden daha yüksek gelir sağlayabıleceğini ifade etti. Devletin vergi geürlerinin de artacağını beürten SMMMO Başkanı Yahya Ankan, idarenin hem ken- disine hem de milyonlarca ücretliye yarayacak bu değişiklikler için hemen yetkisini kullanmasını istedü. Ucretlilere yapılan vergi iadesinin hesaplama yön- Eski ye Yeni Vergi Tarifesine Göre Vergi İadesi Miktarları (Milyon TL) ödenen verçifl) Azamı beyan tutan NetnatrahD ÛOennesi gereken vergi (2) ladet-tan ,1-21 İadebeyar tutan [%) lade/yıllık verqı 1%) 2 mılvarTl matrah EskıTaf. 500 2.100 1300 325 175 8.3 35.0 YeniTar, 300 2.100 1300 195 105 5.0 35.0 5 milya/TL matrah EstaTar. 1.400 5.2bO 3.250 875 525 10.0 37.5 YeniTar. 900 5.250 3.250 550 350 6.7 38.9 1:Beyan edılen azamı fıarcama betgesı tutannın ûçte binnın, yillık getr vergıa matrahından öuşüimesıyle bulunan tutar. teminde herhangi bir değişiklik yapılmadı. "Özd Gi- der Uygulaması'' kapsamında ücretliler yıl boyunca yapüklan eğitün, sağlık, gıda, giyim ve kira harca- malanna ait fış ve farura gibi harcama belgelerini, bir beyannameyle işyerlerine teslim ediyorlar. Belge tu- tannın üçte birük bölümününücretlinin o yüa ait ver- gi matrahının yüzde 35'inden fazla olmaması gere- kiyor. Beyan edilen harcama tutannın üçte birinin vergi matrahından düşülmesi yoluyla ortaya çıkan tu- tar, bir anlamda ucretünin net matrahını oluşturuyor. Net matraha göre hesaplanan vergi ile ücretlinin yıl boyunca her ay tevkif yoluyla ödediği toplam vergi arasındakı fark, ücretliye iade ediliyor. Yani 1999 yıhndaki geür vergisi matrahı 2 milyar li- ra olan ve yıl boyuncatopiam300miiyonliravergiödeyen ücretü, 1999 yüına iüşkin olarak matrahnıın yüzde 5 daha fazlası ohnaküzere 2 milyar 100milyon liraya ka- dar harcama belgesi beyan edebilecek. 300 milyon ü- ra geür vergisi ödemiş olan bu ücretliye 105 müyon ü- ralık iade, ayhk mahsuplar yoluyla yapılacak. DoSTLUK VE IŞBlRLtĞtFUARINİSANDA Yımanistan 9 da Türk ürünleri ükkez sergide Ekonomi Servisi - Türkiye ile Yunanistan arasında işbirüğı olanaklannın geliştirilmesi amacıyla ilk kez Yunanistan'da Türk ürünleri fuan düzenleniyor. "Türk-Yunan Dostiuk ve tşbirBği Fuan" 20- 23 Nısan 2000 arasında Atina Pire'de gerçekleştirilecek. Ladin Fuar ve Kongre Organizasyon Hizmetleri ve Yunan Zita Kongre Firması tarafindan düzenlenen fiıann tanıttmında konuşan Türk-Yunan Iş Konseyi Başkanı Şank Tara, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ticaret hacminin 1 milyar dolann altında olduğunu anımsatarak işbirliğinin geüşmesiyle iki ülke arasındaki ticaret hacminin 5 milyar dolara ulaşacağını beürtti. Türk-Yunan Iş Konseyi Yunanistan tarafı Eş Başkanı Panayotis Koutsikos ise Türk firmalannın Yunan firmalanyla yaptıklan anlaşmalarla Avrupa Birliği (AB) içinde yer alabileceklerini söyledi. Koutsikos, bazı sektörlerde yatınm karan aldıklannı anımsatarak "Sonucbr hükümetkre Uetikcek ve ahnacak nihai kararlar, 25-26 Şubat tarihlerinde Türkiye'de yapılacak bir toptanoda duyuruİacak" diye konuştu. UüKÜMETtN HEDEFLERİ tZLENECEK Koç, dolarbaunda 10 küçüldüEkonomi Servisi - Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Yönetim Komitesi Üyesi Temd At^, Koç Topluluğu'nun 1999 yüında dolar bazında yüzde 10 civannda küçühne kaydettiğini bildirdi. Atay, Vehbi Koç Vakn'nuı düzenledığı toplantmın ardnıdan, gazetecilerin sorulanm yanıtlarken küçühnenin en çok otomotivde Görüldüğünü söyledi. Tüketün, dayanıklı tüketim şirketlerinde ise sabit rakamlara göre bir miktar büyüme bulunduğunu beürten Atay, "Ashnda otomotiv dışmdaki hiçbiria küçütme yapmadL Bu kadar proHemti bir senedeo sonra. enflasvon ve dolar bazmda sabit rakamlarla yüzde 10'u yine de başarüı görüyoruz" dedi. Atay, 2000 yüinda da Koç Topluluğu'nun toplamda dolar bazmda yüzde 10 büyümeyi hedeflediğini söyledi. Atay, "Bövüme yıflarmda gelenekseJ olarak Koç biraz daha böyür. Onun için programlarnnızda yüzde 10 bedefi venük" dedi. Atay, gerek enflasyon oranlan ve gerekse ücret poUtikalannda hükümete paralel gitmeye calıştıklannı kaydetti. Hazır giyim ihracatçısı devlete elaçtı Umutyine ödünebağhuuh T JL uı Ekonomi Servisi- Rakamlar, ha- zır giyim ve konfeksıyon ürünleri ihracannın geçen yıl "dibe vurdu- ğunu" gösterirken ihracatçılar yi- ne devlete el açmakla yetinmeyi sürdürüyorlar. Marka yaratmaktan uzak kalan ve elindeki pazarlan kaybetmeye başlayan Türkiye'nin "lokomoüf sektörü'' hazır giyim ve konfeksiyonun 2000 yıh hede- fi, kötü geçen 1999 yıh kadar ih- racat yapabilmek. Sektörün marka yaratamadığuu ve rekabetin gereklerini yeterince yerine getiremediğini, "Bununiçm çokbüyük bütçe- krgerekfi''diye- rek bu- anlamda özeleştiri yapan lstanbul Hazırgi- yim ve Konfek- siyon thracatçıla- nBirüği(lHKlB) Başkanı NnriAr- tok'un dünyada kızışan rekabet ortamında ayakta kahnak için sıra- ladığı önlemler arasında "devlet- ten beklentiler" ağniığını korudu. İHKİB Başkanı Artok,"lçiboşal- tdmış bankaohk sektörüne7milyar dolardestek ve- ren devlet, ihracat sektörüne de destek vermekdurumımdadır" de- di. "Küresd krizin etküerinin do- rugaulaşügı'' 1998'de 8 milyar 144 milyon dolar olarak gerçekleşen hazır giyim ihracatı, geçen yıl 7 milyar 564 milyon dolara gerileye- rek yüzde 7.1 oranında düşüş kay- detti. Sektörden yapılan dışsatımın yüzde 66.3 'ünün yöneldiği AB ül- kelenne ilişkın ihracat düşüşü yüz- de 3.1 düzeyinde gerçekleşirken toplam hazır giyim ihracatından ürkiye'nin "lokomotif sektörü" hazır giyim ve konfeksiyonun 2000 yıh hedefı, kötü geçen 1999 yıh kadar ihracat yapabilmek. Ancak sektör temsilcileri bir yandan özeleştiri yaparlarken bir yandan da hükümetten hem parasal hem de maliyetleri düşürücü destekler istiyoriar. yüzde 36'lık pay alan en önemli pazar Almanya'ya dışsatım yüzde 7.5 oranmda düşrü. 1996 yıluıda Türkiye'nin ikinci büyük hazır gi- yim alıcısı durumunda olan Rus- ya'ya da ihracat yüzde 64 olarak ger- çekleşti. "Haargiymı ve Konfeksiyon Sek- törü 1999 Yılı Değeriendirmesi" adh raporu tanıttığı toplantıda. sek- törün ülke ekonomisinin yaşadığı sorunlarla boğuştuğunu belirten İHKİB Başkanı Artok. "Türki- ye'nin enflasyon şampiyonn olarak yola devam edemeyecegini bildikle- rini. bu nedenle hükümctin prog- ramını destekle- dflderini''belirte- rek "Ancak, ihra- caün unotulma- masikaydiyla.Fi- nansman maliyrt- lerimiz çok yük- sek" dedi. Artok, "BaştaFjrimbank kredileri güçlen- dirilmeli. Dep- remdenönceaçık- lananistikrarpa- keti çerçevesinde yapılacak akta- nmlann yalnızca yüzde 3'û yapıl- A. Sektör unutul- mamalı''dıye konuştu. Artok, kayıt dışının kayıt altına alınması gerek- çesiyle 1994'te uygulanan ve özet- le "SSK primlerinin devlet tarafin- dan ödenmea" anlamına gelen "is- tihdam artüncı, parasal obnayan" önlemlenn de gündeme getiril- mesini istedi. Türİaye'nin ihracaoran yüzde 67'sinin Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yönelik olduğunu belir- ten Artok, ihracattakı düşüşün Euro'nun dolar karşısında değer kaybetmesinden de kaynaklandığını vurguladı. Şartiarın henüz oluşmadığı belirtiliyor Konut kredisinde vade kaygısı HACERGEMİCİ ABD ve Avrupa'da başanyla uy- gulanan, ancak Uzakdoğu'da krize neden olan uzun vadeli konut kre- disinin Türkiye'de yeni birmaü kriz hazu-layabilecegi öne sürülüyor. Henüz iki banka tarafindan uygu- lamaya konulan uzun vadeli konut kredisı için öncefikle enflasyonda- ki düşüşün gerçekleşmesi gerekti- ğini kaydeden uzmanlar, "Aksitak- dirde yeni bir mali kriz kin zemin h»7irianır ARD w Avmpa gihi dn- şükenfUsyonluüIkeierdeyıIlaraır oygulanan buyöntemin Türkiye'de aygulanması içm henüzerken" de- ğerlendirmesini yapıyorlar. "Kira ödergibi evsahibioP slo- ganı ile tanıülanuzunvadeü konut kredileri Türk halkumı da günde- mine yerleşti. Ancak gerek fınans çevreleri, gerekse ekonomi uzman- lan ABD ve Avrupa ül- kelerinde başan ile uy- gulanan ve "mortgage" olarakbilinenipotekkar- şıhğı verilen konut kre- disi için Türkiye'de şart- lann henüz oluşmadığı- nı kaydediyorlar. ABD'de doğan ve sabit geürü vatandaşla- nn 20 yıl gibi uzun vadelerle öde- diği kredilendirme yöntemi ile ko- nut sahibi olmalannı sağlayan bu sistem Avrupatia da oldukça yay- gm durumda, Ancak uzmanlar iki kıtadabaşan ile uygulanan bu kre- dilendirmenin Uzakdoğu'da kriz için zemin hazırladığını anımsatır- ken Türkiye'nin dıkkatli ohnası gerektiğinin altını çiziyorlar. Eski Merkez Bankası Başkanı Yardımcısı Selçuk Abaç, Türk ma- li sisteminin buyöntemibugüne ka- dar kullanmadığını anunsatarak "Çünkü enflasyon vanh;yüksek fa- iz ortamı ve siyasi belirsizlik orta- mında bu denn uzun vade hem ya- nnmtı hem de banka açısuıdan risktir" derken uzun vadeli konut kredisı uygulamasının Türkiye için yeni bir risk oluşturduğuna dikkat çekti. Son günlerde yaşanan faiz dü- şüşünün nerede dengede kalacağı- nı görmek gerektiğini de söyleyen Abaç şöyle konuştu: ''ODceBdeenflasyommgerçek an- lamda düşmesi ve bunun önümüz- deki yıllarda da sürecek ohnası ke- sinleşmeli. İkinci konu da hangi kaynaktan flnanse edileceğL Uzun vadeli böylebir kaynağuuz varsa bu krediyi uygubmaya koyarsmız. Ak- si takdirdeaktif ve pasifleriniz ara- smda vade uyumsuzluğu olabilir." Uzakdoğu kötü örnek Konuyla ilgiü olarak görüştüğü- müz Turkish Bank Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Büyükşengür de 199O'lı yülarda Japon Merkez Bankası'nuı paranuı sanayi ve ya- tmma gitmesi için kredi faizlerini yüzde 1 'lere çektiğini anımsatarak "Ancak para, yatınm ve sanayiye gideceğine JaponJaY çılgınlar gibi kredi abrakgayrhnen- kule yaönm yapmaya başladılar.Binalannde- ğerilO'akatiandıBuçi- gmhkbirçokJaponban- kasmmbatmaaflesonuçlandL Çün- kü krediler donukiasü ve bankabr kra takibineghiştikİerinde gördu- ter Id söz konusu gayrimenkuller çok fazla değerlenmiş" dıyerek bu kötü örneklerin göz önünde bulun- dunümasuıı istedi. Konuyla ilgili görüştüğümüz bir başka bankanuı üst düzey yöneti- cisi ise konutu kredüendirmenin son derece cazip olduğunu anımsatır- ken "Ancak düşük enflasyonhı ül- keler kan'' diye uyanda bulundu. Bu kredi çeşidinin uygulanabil- mesi için en az 10-20 yıl sonrayı görebilecek bir ekonomi ohnası gerektiğini kaydeden aynı banka- cı, Türkiye gibi 1-1.5 yıl sonranın görülemediği ekonomilerde bir bankannı bunu denemesinin çıl- gınlık olacağnu söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle