Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 OCAK 2000 PERŞEMBE
O L A l L A R V E G O R U Ş L E R olay.goais@cumhuriyet.com.tr
••
Onemi Azalmayan Bir Bulaşıcı Hastalık: KuduzProf. Dr. Ö z d e m ANĞ htanbul TıpFakultesı Öğretım Üyesı
S
on gunlerde Istanbul'da
olümle sonlanan kuduz ol-
gulanna rastlandığı, yazılı
ve gorsel basında yer al-
maktadır Yurdumuzda hay-
vanlarda ve uısanda kuduz,
onemı azalmayan bır hastalıktır
Sahıpsız köpekler kuduz nukrobunu
tasıyabıür ve bu nukrobu, ısırdıkian ın-
sanlara naklederler Kuduz hastalığtnın
tehlıkesıru ve kesınlüde oldurucu oldu-
ğunu bılenler, boyle hayvaniann ınsan
ıçın tehlıkesıru onlemek amacıyla yapı-
lan çahşmalann ne kadar yetersız oldu-
Junu da gozlemektedırler Etkenı, vı-
rûs cınsı bır mıkrop olan kuduz, et yı-
yenhayvanlannhastalığıdır Çokeskıza-
manlardan ben hayvanlarda ve ınsanda
kuduzun varlığı bılınmektedır 1804 yı-
lında, kuduz kopeğın salyası ıle hasta-
lığın bulaştığı gostenlmış, 1855 'te Pas-
teur, hazırlamış olduğu kuduz aşısı ıle
ılk defa bır utsanın hayatını kurtararak
ınsanlığa buyuk bır hızmette daha bu-
lunmuştur
Kuduz hastalığı ınsana, genellıkle kö-
pek dedığımız, kuduz vırusu taşıyan
hayvanın ısınnası ıle bulaşır, bazen ke-
dıler ve bazı başka hayvanlar da bulaş-
mada rol oynayabüırler Dunyarun bır-
çok yennde bu hastalık bulunmaktadır
Bununla beraber, yapüan savaşım sa-
yesınde artık kuduza rastlanmayan ul-
keler de vardır Bunlar Bntanya Adala-
n, Iskandınav ûlkelen, lsvıçre ve Avust-
ralya'dır Buralarda yabanı hayvanlar
ortadan kaldınlmakta ve dışandan ke-
dı ve kopek getınlmesı yasaklanmakta
>a da gelen hayvanlar alü ay kadar ka-
rantınada tutularak bu esnada aşılan-
maktadırlar Buna karşılık, Afhka ve
Asya kıtalannda, ozellıkle Hındıstan ve
Pakıstan'da kuduza daha çok rastlan-
maktadır msaniann köpeklenyle bır-
lıkte yaptıklan yolculuklar sonunda, es-
kıden kuduz bulunmayan bölgelerde
hastahğın yerleşmesı olasıdır
Insan ıçın en tehlıkelı olanlar, yaba-
nıl \e bunlarla temasta olabılen evcıl
köpeklerdır Insandan uzak yaşadıkla-
nndan dolayı ender olarak uısana kuduz
bulaşüran yabanıl (vahşı) hayvanlardan
onemlılen kurt, ülkı ve çakallardır Bun-
lann dışında çeşıtlı yarasalar da kuduz
vırusünu bulaşürabılırler, aynca yuka-
nda belırtılen hayvanlar tarafindan ısı-
nlan sığırlarda da vırus bulunabıhr Mık-
robu taşıyan hayvanlar çeşıtlı coğrafya
bölgelennde degışık olabılır Orneğın,
Almanya'da tdküer, Doğu Avnıpa'da ıse
kurt ve çakallar onemlı vırus taşıyıcıla-
ndır
Kuduzun denetım altına alınabılme-
sınde uç çeşıt canlının önemı vardır,
bunlar evcıl ve yabanıl hayvanlarla ın-
sandır Evcıl hayvanlarda kuduzun yer-
leşmesı, bunlann yabanıl hayvanlarla
temaslanrun kesümesı ve aşılama ıle
onlenebılır Bu amaçla, bütûn ev kopek-
lennın 3-4 aylık ıken kuduza karşı aşı-
lanmalan ve beürh aralarla aşımn yıne-
lenmesı onenlmektedır Bazı araştıncı-
lar tarafindan, kedılerm ve hatta sığır-
lann bıle aşılanmalan gereklı görulmek-
tedır Yabanıl hayvanlarda denetım çok
daha güçtür, çunku tek çare, bu hayvan-
lann yok edılmesıdır. Insanda ıse, ku-
duz vırüsü taşıyan hayvanlarla temastan
sakırulması ve böyle bır temas olduğun-
da yetkıülerce hemen aşılama ve ısınk
yenne gereklı uygulamanın yapılması ıle
hastalık onlenebıhr
Kuduzun çeşıtlı yabanıl hayvanlarda
yavüışı henuz yetennce ıncelenmemış-
tır, bu nedenle bazı noktalar karanhk
kalmaktadır Şımdıük, kuduz vırûsünü
taşıması olası tûm yabanıl hayvaniann
oldurulmesı, hastahğın kesınlıkle kont-
rol altına aünabılmesı ıçın en akla ya-
lon onlem olarak gorûlmektedır
Yarasalar kuduzu bulaştıran hayvan-
lar arasında ozel bır yer ışgal etmekte-
dırler Bu hayvanlann ınsana bulaştırdı-
ğı ve olümle sonlanan bırçok kuduz ol-
gusu bıhnmektır Yarasalarla yapılacak
savaşım daha buyük güçluk gostermek-
tedır
Kuduz bırçok ûlkede ınsanlar ıçın teh-
hke oluşturmaya devam etmektedır Btr
ornek vermek gerekırse, rakun (raco-
on) ve yarasa kuduzu olgulanna rastla-
nan Amenka Bırleşık Devletlen'nde
her yıl ortalama 500 000 kışının hayvan-
lar tarafindan ısırıldığı ve bunlardan
30 000 'ıne kuduz aşısı yapıldığı sap-
tanmışnr
Bılındığı gıbı kuduz, sonu kesınlıkle
ölum olan bır hastalıktır, hastalık belır-
tılen meydana çıktıktan sonra tedavı
olanaksızdır Kuduz etkenı olan vıriise
karşı etkılı ılaçlanmız henuz yoktur
Belırtılen meydana çıktıktan sonra
daıma ölûmle sonlanan kuduzun tehlı-
kesı, bulaşma yollan ve alınacak on-
lemler konusunda toplumun aydrnlatıl-
ması gerekmektedır
Kuduzda hastalık belırtılen meydana
çıkana kadar geçen sure yanı kuluçka
devn, baştan ve denn olan ısırmalar dı-
şında genellıkle uzun olduğundan, kuş-
kulu ısırma durumunda akan kanı dur-
durmadan yara yennı bol suyla yıkayıp
hemen hekıme başvurarak aşılanan ın-
sanlarda hastalığuı onlenebılmesı oiası-
dır Gunumuzde yurdumuzda da kulla-
nılmakta olan kuduz aşısı, tumuyle za-
rarsızdır \e kuduza karşı tek guvence-
mızdır
Kuduz olan >a da kuduzkuşkulu hay-
vaniann etlen de yenmemeh, boyle et-
lereelle temas edılmemelıdır Sokaklar-
da başıboş yaşayan kopeklen ve kedı-
len ınsandan uzaklaştırmak, belırlı yer-
lerde toplamak uzere gereklı onlemler
ahnmalı, bu konuda herkes görevhlere
yarduncı olmalıdır
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
0, Radyo Günleni
VVoody Allen'ın "Radyo Gunlen" filmıni anım-
sar mısınız? Geçen yıllarda gostenlmıştı Bır Mu-
sevı aılesının oykusu, ılk kez radyo ıle karşılaşan
New York'lu yoksul ınsanlann dunyası .
Radyo yaşamı değıştırmıştı Altust etmıştı.. Ye-
nı bır dunya getırmıştı aılenın ıçıne... Orda oyna-
nan oyunlar, kahramanlan, şarkılan, sıyaset adam-
lannın konuşmaları, haberler gundelık yaşamın
bır parçası oluvermıştı
Ben de o radyo gunlennı çocuk yaşımda yaşa-
dığım ıçın bu filmde bıraz da kendımı bulmuş-
tum. Yıl 1934.. Bırakşambabamkocamanbırku-
tuyla eve gelmıştı. Açtık, ıçınden Phılıps marka bır
makıne çıktı, yanı radyo Bır de ses yukseltıcı-
sı.. Onu, aşağı odaya, bahçeye sarkıtıyorsun, or-
da dınlıyorsun
Ikı tarafında ayar duğmelen var Bır ordan ara-
yacaksın, bıroteden!. Sayılan denktutturdun mu
bır yerlerden sesler gelıyor Ama ne kadar da gu-
rultu, kı parazıt dıyorlar Uğraş uğraş dur guzel bır
şeyierduyacağımdıye Istanbul radyo yayınlan Be-
yoğlu Postahanesı'nın ustunden yapılıyor o gun-
lerde, gunde bırkaç saat, o kadar
Mesut Cemil'den başka spıken yok muydu?
Reklamlan bıle o yapardı Hep kulağımdadır "Rad-
yolın dış macunu, Radyolın dış macunu" dıye ıkı
Qç kez aynı sozcuklen yınelemesı Bır de film an-
tatması' Evet, Majık sınemasında oynayan Ra-
rnon Novarro'nun "Kedı ve Kemal" filmıne gıt-
mış, orada gızlı bır yerde oturup fılmı seyretmış,
bız dınleyıcılere tatlı tatlı anlatıyor "Oelıkanlı pen~
cereden gırdı, kız bırden uyandı, baktı, bakıyor,
yaklaşıyor.."
Maç anlatmak da vardı elbet
1
Eşref Şefik dı-
yeceksınız, o daha sonra, ama once başka bır un-
lu vardı, adını çıkaramıyorum Bız Fenerbahçelı bır
aıleydık, FeneVın maçlannı soluğumuz kesılırce-
sıne dınlerdık. Hele VVıener Kulup'le yaptığı maç
1
Sevgılı dostum Faruk Yener'ın yenı çıkan "Rad-
yo ve Televızyon Gûnlen' (Remzı Kıtabevi) krta-
bını okurken o 1934'lu radyo gunlenne dondum .
Olaylar, ınsanlar, anılar Aynca Turkıye'de bu ış-
lenn nasıl başfadığını, nasıl bugunfere gelındığını
gosteren bır çeşıt belge Bır oyku gıbı okunan bır
anlatım. Yıllannı muzığe, sanata, radyo ve tv yo-
luyla dınleyıcının, ızleyıcının ekınsel aydınlanma-
sına vermış bır kışı
Orhan Boran, Tank Gürcan, Halit Kıvanç,
Emel Gazimihal, Cemal Reşrt Rey, bır donemın
unlulen Münır Nurettin'den Sabite Tur'a Kıtap
sızı alıp 5O'lı yıllara goturuyor Polıtıka olaylan, de-
ğışımler, turlu gelışmeler
önsoz'de Faruk Yener dıyor kı
"Kıtabın adı sızde okumak ıçın bıreğılım uyan-
dırd/ysa kendınızı fantezılerden anndınlmış bır
evrene haztriayın Okuyacağınız olaylar, çızılme-
ye çalışılmış portreler tumuyle gerçektır, ıçınde
uzun yıllar bır evrenın getırdığı gözlemlerdır "
Ama Yener, yalnızca anılan venmekle yetınme-
mış, once radyo, daha sonra TV yonetım ışlet-
mecılığındekı yetersızlığı, değerlendırme çarpık-
lıklannı da belırtmekten çekınmemış' "Yayın so-
runlannın yetennce cıddıye alınmadığını" açıkça
soyluyor Gunumuzde de RTUK adı venlen kuru-
mun tartışıldığını bılıyoruz Faruk Yeneryıllann de-
neyımıyle konuşuyor
"Kısaca yurdumuzda herkestme doyum sağ-
layan elektronık haberieşme duzenı tam olarakger-
çekleşmemış, Batı demokrasılennde konuyla ıl-
gılı onlemlerıncelenıp bunlardan yararianma yo-
luna gıdılmemıştır Bu kıtap olaylann nedenlen-
ne ışık tutmak amacıyla mesleğın ıçındekı bır ta-
nığın 'otobıyografik' yöntemle yazdığı bır belge
kabul edılırse, yazar, çalışmalanyla mutlu olacak-
tir."
Faruk Yener'ın "Radyo ve TV Gunlen" bır boş-
luğu dolduran bır yarariı çalışma.
tSTANBUL VALİLİĞl'NDEN
II Idare Kunüu'nca venlen 21 07 1999 gun ve
1999/411 sayılı menı muhakeme karan muştekı Erdo-
ğan Kaynar'a tûm aramalara rağmen teblığ olunama-
mıştır 7201 sayıh Tebhgat Kanunu hukumlenne göre
muhatabına ılanen teblığ olunur Basın 1021
İS1ANBUL VALÜJĞt'NDEN
11 îdare Kurulu'nca venlen 15 12 1999 gun ve K.
99 610 sayılı menı muhakeme karan müstekı Necdet
Kaya'ya tüm aramalara ragmen teblığ olunamamıştır
7201 sayılı Tebhgat Kanunu hukumlenne göre mu-
hatabına ılanen teblığ olunur Basın 1017
İS1ANBUL VALİLİĞl'NDEN
H Idare Kurulu'nca venlen 28 04 1999 gun ve
1999/185 sayılı luzumu muhakeme karan saruk Anf
Gök'e tum aramalara rağmen teblığ olunamanuştır
7201 sayılı Tebhgat Kanunu hukumlenne göre
muhatabına ılanen teblığ olunur Basın 1022
Deprem Vergisi Hukuka Uygun mu?..
Kemal KHJÇDAROĞLU VAVEK C
B
u yazımızın konusunu, olağanüs-
tu koşullann zorunlu kıldığı bır
vergı, kamuoyundakı adıyla "dep-
rem vergisi'' oluşturmaktadır
Gerçekten de Türkıye, "yüzyılm
feiaketi" olarak adlandınlan ıkı
ayn deprem felaketı yaşamış ve depremmyol aç-
öğı ekonomik kayıplan gıdennek amacıyla cıd-
dı bır kaynak sorunuyla karşı karşıya kalmışnr
Hukümet, kaynak sorununu aşmak ıçm bır ver-
gı yasası çıkarmışür Ancak "iki bûyfik depre-
mm yol açtığı ekonomik kayılan gidermek ama-
ayla_" çıkanlan yasa mcelendığmde, uzennde
yeterlı çalışmanın yapılmadığı, dolayısıyla ya-
salaşma surecmde cıddı hukuka aykrnhklar oluş-
tuğu gonılmektedır Bu yasa ıle ılgılı eleştınle-
nmızı şoyle ozetleyebılınz
"Ademi tahsis" ilkesine aykmhk: Bütçe dısrp-
lınının en onemlı ılkelennden bınsı, "ademitah-
as" ılkesıdır Bır başka anlatımla, bütçemn bü-
tünluğu ıçmde, belh gelrrler bellı gıderlere tah-
sıs edılemez Bu ılkeye uyulmaması halmde,
bütçe dısıplınmden soz edılemez Kaldı kı ver-
gılennalmışmdadaaynıılkeyıgorüyoruz Ana-
yasamn 73 maddesıne gore,"Herkes, kamngi-
derienni karşüamak üzere, mari gücüne göre
vergı odemekle yükumlüdür". Goruleceğı uze-
re, odenen vergılenn tek amacı kamu harcama-
lannı karşılamaktır Belli vergıfenn beılı gıder-
lere tahsısme anayasada yer venlmemışür Ama
parlamentodan geçen 4481 sayılı yasa, bu ku-
rala aykın olarak getınlmıştrr Ancak şu gerçe-
ğı de kabul etmek gerekır kı, hemen hemen her
ulkede bellı geln"len, belh gıderlenn fınansma-
nma ayıran yasalar vardır Ancak bu yasalar ver-
gı yasalan değıldır Bu yasalar "feo" yasalan-
dır Bütçe dısıplınımn katı hukümlenru aşmak
ve ulke ıçm yasamsal onemı olan alanlara kay-
nak yaratmak ıçm fon oluştunılur Ülkemız ıçm
şu örneklen verebılınz Toplu Konut Fonu, Ge-
lir Idaresını Gehştırme Fonu, Adalet Fonu vb
Fonlann adlanndan da anlaşılacağı uzere, kay-
naklar bellı bır alana yonlendrnhnekte ve hızla
sonuç almmak ıstenmektedır Bır dığer anlatrm-
la, fonlar "ademitatasis'' ılkesının dışındakı ma-
li unsurlardrr Çıkaracağunız bır yasayla oluş-
ruracağımız kaynaklan, depremm yol açtığı eko-
nomik kayıplan gıdennek amacıyla kullanacak-
sak, bu brr vergı yasası değıl, fon yasası olma-
lıydı
GeneUik. eşiüik ve adalet ilkeleri: Anayasa
Mahkemesı bır karannda, \ ergıde "genellik fl-
kesj" ıle "maK güç" kavramlannı şoyle yorum-
lamaktadır "VergkJegeneUikükesiayTrmgöze-
tihneksizin herkesin elde ettiği gelir, servet ya da
harcamalar üzerinden vergi ödenmesini amaç-
lar.MaH gücegörevergilendirme iseverginm, yû-
kümhlleruı ekonomikve kişiseldurumlanna gö-
re ahnmasıdır. Bu ilke, maK göcö fazla olanın, az
olana oranla daha fazla \ergi odemesı gereğini
befirler.'Mali guç ,anaya^Ha tanımlanmamak-
b biriikte,geneffikle ödemegücü anlammda knl-
bnıtanaktadır. Kamu maiiyesi yöoünden gelir,
servet ve harcamalar mali gücûn göstergesidir.
Vferginin mali güce göre ahnmasL, aynı zamanda
eşMik ükesmin vergüendirmede nygulama ara-
adır." (E 1994/91 K 1995/34 Karar günu
18 7 1995)
Anayasa Mahkemesı'nın bu karanna bakıldı-
ğmda, deprem vergısı ıle ılgılı olarak ucretlıler
ıçm getmlen yukumluluğü anlamak mümkün de-
ğıldır Yasaya gore, bır kışı 1998 yılında 12 mıl-
yar lıranın uzennde ucret gelın elde etse dahı,
yasarun yayımlandığı tanhde (26 11 1999) uc-
retlı çalışmıyorsa deprem vergısı ödemeyecek-
br Orneğm 1998 yılında 30 mılyar lıra ücret ge-
lun elde edıp 1999 yılrrun Ekım ayında kendı ış-
yenm açan bır kışı, deprem vergısı odemeyecek-
tır Ama çok daha duşuk gelırlı olan bır götüru
vergı yükumlüsu bu vergıyı odeyeceknr Bu dü-
zenleme, vergmın genellık ve eşıtlık ılkesme ay-
kındn- Kaldı kı adıl de değıldır Anayasamn 73
maddesı, vergı yukunun adaletlı ve dengelı da-
ğılımını öngorur Verdığımız ornekte ıse denge-
yı ve adaletı goremıyorsunuz
Bu konuda bu- başka ornek daha verebüınz
Yasaya gore, kışı veya kurumlann ek vergıden
muaf olabıünelen ıçm Kocaelı, Sakarya, Yalo-
va ve Bolu ılleruun merkez ve ılçelennde geür
veya kurumlar vergısı mükellefıyetlenmn bulun-
ması gerekmektedrr (Madde 3/a) Bu duzenle-
meye göre, orneğm mukellefıyetınız Kocaelı'de,
ancak fabnkamz veya ışyennız Istanbul'da ve-
ya deprem bölgesı dışında ıse ek vergı odeme-
yeceksınız Bu- başka ornek daha verelım Ör-
neğm, 100 mılyar lu-alık mevduat faızı ya da re-
po gelın olan kışı, hem faız vergısı odemeyecek
hem de yılhk gelir vergısı beyannamesı verme-
yecek ve dolayısıyla deprem vergısı odemeye-
cek Ve bu vergı adıl olacak
1
Yukanda da belırtıldığı uzere. anayasamn 73
maddesıne gore, "Herkes,kamu giderleririi kar-
şüamak uzere,mali gucune gore, vergi ödemek-
te yükümlüdür.'" Bu yasada "maü güç" kavramı
göz ardı edıtauşnr Omeğm 1998 yıhnda gehr
elde edıp 1999 yılında ıflas eden kışı veya ku-
rumdan ek vergı ısteneceknr Böyle bır uygula-
manm vergıcılık ılkelenyle bağdaşmadığı açık-
rır
Akrabahğın doğurduğu muafıyet: Yasaya gö-
re, "—depremde: varfıklannın en az yûzde onu-
nu (tevsik editanek kaydıyia),eşini veya birinci de-
recede kan bjsımlanndan birini kaybedenler_"
bu vergıden muaf tutumıuşrur (Madde 3/b)
Vergı hukukçulanm şaşırtacak bır duzenleme
Depremde malvarlığımn yuzde onunu yınrmış
bu- depremzedenm ek vergı ödememesı doğal sa-
yüabıhr Ancak, eşını ya da buıncı derece kan
hısımlanndan bınnı yıtıren bır yükumlünün ver-
gı dışmda brrakımıası ne olçüde doğru
9
Örne-
ğın, ışyen Ankara'da olan bu- ışverene Yalo-
va'da tatıldeyken depremde olen bır çocuğu do-
layısıyla vergı ayncalığı tanımak hangı adalet ıl-
kesıyle açıklanabıhr9
O zaman ış kazasmda ölen
veya trafık kazasında bmncı derece yakınmı
kaybedenler ıçm de bır ayncalık yapımıası ge-
rekmez mı7
Akrabalık derecesme gore vergı
muafiyeu gennhnesı hıçbırhukuk kurahyla bağ-
daşmaz Bu kural sadece veraset ve ıntıkal ver-
gısı ıçm geçerlı olması gereken bu- kuraldır
MaHye Bakanhğı "esası" behrkyemez: Yasa-
nm, muafiıklan düzenleyen uçuncu maddesınm
son fıkrasına göre, "Bu maddenin uygulanma-
sına flişlan usulve esaslan befarkmeye \1 aMye Ba-
kanhğı yetJdUdir." Anayasamıza gore vergı ko-
nusunda TBM M hukumete kanun gucunde ka-
rarname çıkarma yetkısı dahı veremez Çunku
vergı doğrudan bır ulusun hukumranlık alamna
gumektedrr Bu alarun TBMM dışmda kullaml-
masına anayasa ızın vermemektedır Hukukun
bu denlı duyarlı olduğu bu- konuda, vergı ıle ıl-
gıh "esaa" beurleme konusunda Malıye Bakan-
lığı'na yetkı tanınması açıkça anayasaya aykı-
ndır "Esas" sözcuğu Meydan-Larousse'ta"En
önemli belirieyici olan şey" olarak tanunlanmış-
tır Dolayısıyla "esas" ancak yasayla değışebı-
lır Malıye Bakanlığı'naesasdeğiştirmemekko-
şuluyla, ancak usul yonunden bazı duzenleme-
ler yapma yetkısı venlebılır
Yasaiann geriye yürümemesi kuralı: Hukuk-
ta yasaiann genye yurumemesı temel kuraldır
Ceza hukukunda yasalar sadece kışı lenıne ıse
genye yürür Vergı hukukunda geçmıştekı ge-
lrrlen esas alıp vergı yukumluluğü getırmek,
hukukun temel ılkelenyle çelışır Çunku tıcan
yaşam durağan değıldır Olağanüstü kârlan ve
nsklen bunyesınde taşır Bu yasaya gore, geç-
mışte zarar edıp bır yıl sonra olağanustu kâr el-
de edenler vergı odemezken geçmışte kârh olup
bır yıl sonra zarar edenler vergı odeyecektır Bu-
nun vergı hukuku ve vergıcıhk ükelenyle bağ-
daşır yönu olmadığı kamsmdayız
Kuşkusuz vergı almanın temel gerekçesı, ana-
yasada da belırtıldığı gıbı kamu harcamalannı
karşılamaktır Bunun ıçm de kışılerın mali güç-
len dıkkate alınarak vergı yasalan çıkanlmak-
tadu- Bugun brr yasa çıkanp kışılenn bır yıl ve-
ya 10 yıl öncekı mah guçlenne göre vergı ala-
mazsınrz Alrrsanız pek çok haksızlığa yol aça-
bıhrsuıız Çunku bugün çıkaracağınız vergı ya-
sasırun adıl olabıtmesı ıçın, kışılenn en yakın ma-
li güçleruun dıkkate alınması gerekır Brr baş-
ka anlatımla, vergılendrrme donemı ıle mali güç
kavramının uyum ıçmde duşunuhnesı gerekır
Bu uyumun sağlanamaması halınde, vergıde
adaletten, eşıtlıkten ve genellıkten soz edemez-
srnız Deprem vergısmde olduğu gıbı Bu gö-
rüşümuzü dıle getınrken kamu harcamalannın
karşılanmasmda en sağlıklı kaynağm vergıler
olduğunu da belırtmek ıstenz Ancak hıçbrr ge-
rekçemn arkasma sığuııp hukuk kurallannı zor-
layarak vergı yasası çıkarmamalıyız Depremin
yol açtığı yaralan sarmak elbette kı heprmızın
görevıdır Vergıye evet, ama hukuka uygunsa
(*) Vatandaşın Vergısım Koruma Derneğı
Iki Binlerdeyiz...
Şevket ÇORBACIOĞLUMu*™to
Z
amanın sıfir noktası "milat'' ıle, ya-
şamm nnlattan öncesmı (MÖ) bıra-
kıp mılattan sonrasma (MS) yonel-
dık Zamanın öncesı değıl, sonrası
ılgılendınroldubızlen Oylekı.ev-
renm özgun ve ozgür sonsuzluğundakı ılencı
"MS"sının evnmsel gızemmde hızla yol alma-
ya başladık
tsa'nın doğumu ıle mılattan sonrasma "bir"
dedık ve "biryü"ı yakaladık, "biryıuar" sonra-
sı''vüzyıF'ı, yüzyülar sonrası "bİDyıl"ı veder-
ken, evrenın gız (srr) dolu sonsuzluğuyla "bin-
yıflar" sonrasma taşmdık Evet, ıkı bmlerdeyız,
tam bm yıl sonra uçbınlere ıvmeleneceğız Bel-
lı mı olur, bınlerde ses hızım aşök, ıkı bmlerde
ışık hızım aşarak bınler ötesme ışınlanz kendı-
mızı
Kendımızı bıtmrcesme tam yrnnı yüzyıl bı-
trrdık, yırmı bınncı yuzyüa ulaşmak ıçm îkı
bm'deyız, bınm pabucu evrenın boşluğuna asü-
dı Artık her şey ıkı bm ıle bıçım alacak. Smıge
artık bın değıl ıkı bm Uygunluğu tartışılabılır,
ama 1001 Gece Masallan yenne beUa de, '2002
GeceMasallan', bmbır surat yenne ıkıbın surat,
bm dereden su getırttı yenne, ıkı bm dereden su
getırttı dıyeceğız ya da bındebır yenne ıkıbm-
de Kısacası "Her mahallede mirvoner yetiş-
tiremeden" tnlyoner yetıştırmek gıbı bır şey
Özelhkle ulkemız ıçm Futunstbıryaklaşımız-
lenımı vermek ıstemem, fakat zamanını Gü-
neş'e endekslemış mavı gezegenımızın, sanal koz-
mık duşlen realıze edıp gokadalara, gunubırhk
değü, ama 'yıhbiıük' turlar duzenleyeceğını ve
evrenınsonsuz zamanlannayelken açacağma rna-
nıyorum Dunun bıhmkurgu oykulen günümüz-
de gerçek oldu, gunümuz bılrmkurgu öykülen-
nın dabmlerde gerçek ormayacağmı knrı söyle-
yebılır
Yem bmyılda ınsan gezegemm ve evrenı da-
ha ıyı tanıyacak Dune dek dunya yaşamının
550 mılyon yıl once başladığını savlayan ınsan,
bugünlerde yaşarrun 3 5 mılyar yıl önce başla-
dığını savlar oldu Insamn, tanh bıhncmı ulus
tanhı ıle sınrrlamaktan kurtardığı an, e\Tenm
gızem tanhıne, doğrusu yaşam tanhmm denn-
lığıne ulaşacağını duşunuyonım
Insan evTemn boşluğunda yok ohnak ıstemı-
yor MS'sının yaşammı daha da guçlendırmek
ıstryorsa, MÖ'sınm yaşam tanhınm büınmezhk-
lennı çözumlemesı gerekmektedu- Unutmasın
kı, 150 mıryon yıl dunyaya egemen olan dıno-
zorlann yok olduğu dünyada 'yok oluş' sürecı
kendısı ıçm de ışleyebılır
Onemh olan, bu ışleyışın durduruhnasıdrr
Her bmyılda kıyametı beklemekten ve 'benzer
sanal kryamet' korkulanndan kendısını soyut-
lamalıdır Neymış, ıkı bm yıhnda, saatte 800
km hıza sahıp fırtınalann kıyametı başlatacagı
Y2K (Y= Yıl, K= Khıllıoı= bın) problemı dıye
tanırnlanan, bügısayarlann son ıkı sıfın yanlış
okuyup, 2000'ı 1900 okumasıyla uçaklann du-
şeceğı, kıthklann yaşanacağı vs'lerle uğraşaca-
ğına, bmyıhn bıhmsel devnmcısı Albert EJns-
teinsonrası, bır başka dehayı sunamayışrna bak-
sın
1
ADANA 4. SULH HUKUK MAHpMESİ'NDEN
İLANEN DURUŞMA GÜNÜ TEBLİĞİ
EsasNo 1999/727
Adana Buyuksehır Beledıye Başkanhğı tarafindan açılan vefa hakkına
ıstınaden tapu ıptalı ve tescıl davasında venlen ara karan gereğınce, dava-
lı Mehmet Vechettın Bûke adına çıkartılan daveüyerun teblığ edılemedığı
ve adresı de zabıtaca tespıt edılemedığınden davacı vekılı tarafindan dava-
lınnı soyadı Böke olarak tavzıh edılmış olup, ılanen daveüye çıkartılması-
na karar venlmış olmakla, duruşmanın bırâkıldığı 26 01 2000 gunu saat
9 OO'da duruşmada hazır bulunması veya kendısını bır vekılle temsıl ettır-
mesı, aksı takdırde gıyabında duruşma yapılarak karar venleceğı hususu
HUMK'nun 509-510 maddelen gereğı daveüye yenne geçerlı olmak üze-
re davah Mehmet Vechemn Boke'ye ılanen teblığ olunur 5 1 2000
Basın 920
ADANA 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
İLANEN DURUŞMA GÜNÜ TEBLİĞİ
EsasNo 1999/652
Adana Büyukşehır Beledıye Başkanhğı tarafindan açılan vefa hak-
kına ıstınaden tapu ıptalı ve tescıl davasında venlen ara karan gereğın-
ce, davah Sehıme Aker adına çıkartılan davetıyenın teblığ edılemedı-
ğı ve adresı de zabıtaca tespıt edılemedığınden davacı vekdı tarafindan
davalrnın soyadı Akel olarak tavzıh edılmış olup, ılanen daveh>e çıkar-
tılmasına karar venlmış olmakla, duruşmanın bırâkıldığı 26 01 2000
gunu saat 9 OO'da duruşmada hazır bulunması veya kendısını brr vekıl-
le temsıl ettınnesı, aksı takdırde gıyabında duruşma yapılarak karar
venleceğı hususu HUMK'nun 509-510 maddelen gereğı davetıye
yenne gecerh olmak üzere davah Sehıme Akel'e ılanen tebhğ olunur
5 120O0 Basın 919
PENCERE
2000'lerde Medya?..
Kureselleşme tuhaf bır olgu1
.
YDD (Yenı Dunya Duzenîj kureselieşmeye da-
yanıyon yakında gezegenımız tek bır pazara do-
nuşecek, sınırsız rekabet olacak, lıberal ekonomi
egemenleşecek, değıl mı?..
Iyı de boyle olmuyor.
Kureselleşmenın doruğundakı dev şırketler ya
bırleşıyorlar, ya bırbırfennı yutuyorlar, kartelleşme
ve tekelleşme aldı başını gıdıyor Şımdı Amenca
Onlıne ve Time VVarner bırleşmışler; daha doğru-
su bın ötekını almış, herkes hem Atlantık'ın ote ya-
kasında hem bızde neredeyse bayram yapacakL
Medya ıle Internet bulaşımında 350 mılyar do-
larlık dev bır şırket turemış
Bınsı çıkıp da "Bana ne' " dese ya... "
Kımın haddıne duşmuş?.
•
lletışımde ya da medyada uluslararası kartelle-
nn oluşması ıyı mı?..
Bırsoru ortaya çıktığı zaman hemenceak "evet"i
ya da "hayır"\ bastırana kuşku ıle bakılın şırketie-
nn bırbınnı yutması lıberalızm açısından hoşgonjl-
mez, serbest pazann "fazıletı" eşıt koşullarda re-
kabettır Buyuğun kuçuğu yuttuğu bır yanşın so-
nunda ortaya tekel çıkar Tekel, nerede olursa ol-
sun, hem etık hem yasal açıdan onaylanamaz.
Ne var kı ış ıletışıme, haberleşmeye, medyaya
geldı mı sakınca buyur; serbest rekabetı ozgur
duşunceyle bırlıkte duşunenler, kureselleşme su-
recındekı şırket evlenmelennı ozenle ızlemelı...
••
Eskıden devletı oluşturan uç guç karşısında
"Basın dorduncu kuvvettır" denırdı
Geçtı o gunlen artık sıyasal ıkttdann kıymet-ı har-
bıyesı kalmıyor; ekonomik guç medyayı ete geçır-
dıgi zaman, ulkenın egemenlığını kafakola alıyor.
ABD Başkan Yardımcısı Al Gore ne demıştı
"lletışım otoyollan Amenka ıçın 20'ncı yuzyıl-
da karayollanyla aynı değerdedır "
Amenka 21 'ıncı yuzyılda dunyanın tek patronu
olmaya hazırlanıyor
Roma, Osmanlı, Bntanya ımparatortuklan ABD'nın
gorkemı yanında halt etmışler...
Pekı, ne olacak?.
Yenı "Sezar"ın karşısında herkes dız mı çoke-
cek?
• • •
Yazgı mıdır kureselleşme'' Olgumudur^ Da-
yatılmış mıdır?. Içenğı nedır? Insanlık açısından
değen nasıl olçulur"? Yenı somurgecılık mıdır?..
Çağdaş emperyalızm mıdır^ Teknolojı çağının
sonuçlan ne olacaktır? lletışımın otoyollan nasıl
doşenecektır?.. Insan ıstencını nasıl etkıleyecek-
tır?.
Medya, finans kapıtale gozu kapalı teslım edı-
lecek bır kavram mıdır? Ulkemızdekı medyayı -
yazılı, seslı, gorsel- bır lokmada yutacak yabancı
sermayenın sınırlanmıza dayandığını Internet'ten
oğrenen aranızda kaç kışı var
7
.
Habennız yok mu?.
Habennız yoksa, ıletışım devnmı ya da Internet
pek bır ışe yaramıyor demektır.
BİR GÜNLÜK DOST
Cumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
' Hepsı de okuyanı doyuran, doyururken de acıktıran,
varlıklardakı yerleşme sars>ınnlannı depremlennı,
onlarla bırlıkte boşluklan da duyumsatan ve o
boşluklan doiduracak kaynaklan aramaya ıten
, bırbınnden güzel, bırbinnden etkılı metuıler. "
MUZAFFER BÜYRUKÇU
" .Bu kıtap ıçı boşaülmamtş dostluklann, ıçtenlığın
ve alçakgonûllülügün de bır el kıtabı nrtehgınde "
MEÜSA GÜRPINAR
" Akmen'm yazılannda, bılgelıge ozenmeyen
kisilerm hoşgörülü kımıldanışlan var "
AD>İANB{NYAZAR
ÇağPazariamaA.Ş Türkocağı Cad 1^)39/41
(34334)Cağaiophtea5WTel (212^140196
İSTANBUL VALİLİĞİ'NDEN
îl Idare Kurulu'nca venlen 03 11 1999 gun ve
1999/545 sayıh kovuşturmaya yer olmadığına ka-
ran müştekı Ömer Akkoç'a tüm aramalara rağmen
tebbğ olunamamıştır
7201 sayıh Tebhgat Kanunu hukumlenne göre
muhatabına ılanen tebhğ olunur
Basın 1023
İS1ANBUL VA1İLİĞİ' NDEN
ll Idare Kurulu'nca venlen 15 12 1999 gün ve
K. 99/613 sayılı lüzumu muhakeme karan, sanık
Kemal Uğur'a tüm aramalara rağmen teblığ olu-
namamıştır
7201 sayılı Tebhgat Kanunu hukumlenne göre
muhatabına ılanen tebbğ olunur
Basın 1018
İSTANBUL VALİLİĞİ' NDEN
ll Idare Kurulu'nca venlen 17 02 1999 gun ve
1999/58 sayılı menı muhakeme karan muştekı
Oytun Okat'a tüm aramalara rağmen teblığ olu-
namamıştır
7201 sayıh Tebhgat Kanunu hukumlenne göre
muhatabına ılanen teblığ olunur
Basın 1020