19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 OCAK 2000 CUMARTESİ O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R [email protected] "Size göre binyılı tatlı mı kapatıyoruz?" Yeni bir yılın sabahı... Derken yeni bir yüzyıl. Yeni bir binyıl... Bir başlangıç! Her başlangıç gi- bi umut dolu. öyle olması gerektiğinden... Ki- şi hep kendini aldatıcı öğeler bulma ustasıdır. öyle biçimlendirilir. Kendi dışından gelen etki- lerden kurtulamaz. Öyleyse, hoşgeldin yeni yıl. Karşımda sanki sevgili Orhan Barias... Ge- çen mart ayında bir süre yattığım Amerikan Hastanesi'nin odasında.. Ben yataktayım, o kar- şımda. Duymuş, sevgili Doktor Gürbüz Bar- las'tan ordayattığımı. Konuşuyoruz.. edebiyat, sanat, politika... Ikibinli yıllara giremeyecek! Yıne, o hastane- de çekti gitti. Ne koiaydır bir kişinin belli bir an- da yaşamdan kopması... Sırası mıydı? Ama öyle bir sıra yok! Rastgele seçiyor ölüm.. onu bunu, sizi bizi. Bilerek, hesaplayarak alıyor, al- dınyor içimizden birini... KJmi zaman bir silahla, bir katilin eliyle! En yararlımızı, en iyimizi... Orhan Barlas'ın son yazısını 'Adam' dergi- EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Yeni Yılı Kutlapken sinde okuyorum: "3 Bin Yıl Süren Anlaşma": "Sonuç bana kıvanç vermiyor, sevinemi- yorum. Biliyorum ka- ramsariığımın bir özel nedeni var; yaşlan- dım, gözüme aldığım uzaklıkta iç açıa, umut verici bir şey sezil- miyor. Her ölümle bir evren yok olur. Oldu olacak iki söz daha yazalım. Birini daha öğ- rendik.. Cemal Süreya'nın 'Her ölüm erken ölümdür' dizesi..." Dün gece neredeydiniz? Hangi şampanya- lı, viskili, danslı, çaigılı güzelliklerde? Ya da evi- nizin zorla ısrtılmış odasında portakal soyarak ya da deprem bölgeterinde yagmur altndaki ça- dırlarda!... Yeni yıl bir şeyler getirir.. güzel, ya- rariı şeyler diye umut besleyerek; ya da 'Bana ne gerek sütlü börek' diye Lüküs Hayat'tan bir nakarat mınldanarak! Çocukluğumda, hattagençliğimde, hattaya- kın yıllarda bile hiç ummazdım ikibinli yıl- • ları görebileceğimi... Uzak bir düştü, Bay- • tekin dizilerinde ya- şanan bir uzak dünya! ••• Kim bilir belki ikibin- lere de ulaşamaya- caktı dünyamız! Nice savaşlar, açlıklar, kınm- largördük. Milyonlarca ölü, milyonlarcasakat.. Kurullar oluşturuldu. Dünyada artık banş ku- rulacak denildi. Hiçbiri olmadı! Ama dünyanın sonu da gelmedi. Işte bugün ikibin yılının ilk sa- bahı, ilkgünü... Yaşıyoruz, birlikteyiz. Değişen bir şey yok, ne dünyada, ne bizde! Her şey ön- ceki günkü gibi sürüyor, sürecek... Orhan Barlas'ın son yazısını okumanızı ister- dim. Bir çeşit bildiri, sanki uzun süre ülkemi- zin, halkımızın bir garip çıkmazda yaşayacağı- nı haber vermiş, birtakım gerçeklerin iyice bel- lenmesini istemiş: "Çok şükür öğrendik medya denilen yı- ğın iletişiminin hali de bizJere umut verecek nrteiikte, düzeyde değildir. Çünkü medya da yeryüzü ağalannın, beylerinin elindedir. Onlar yazar, onlar bizlere aktanr. Bizler de inanır, baş sallanz. Şimdi burada herkesin bildiği şeyleri yazmayacağım. Bu gezegen- de ne var ne yok, bunlar kimlerin elinde? Bel- li... Varhk böJüşümü, gelir böiüşümü uçurumu günden güne azalıyor mu, çogalıyor mu? Bu da belli..." Işte yeni yılın sabahında üzerinde düşün- memiz gereken şeyler... Ama bana ne, ben keyfime bakanm, ben köşeyi dönerim, 'Dün- ya yansa benim hasınm yanmaz' diyenlerden- seniz, boşverin böyle uyanlara, anımsatmalara, gününüzü gün edin.. ne zamana kadar mı? Onu bilemem! Barlas'ın yazısının son cümlesini kendim yaz- mış gibi yineleyeyim: "Çok mu karamsar şeyler yazdım. Pek de değil, umırUu sözier gelecek yıla... Bin yılınız kutlu olsun." 'Milenyum'a Giriyor muyuz? Adnan ACAR Yönetmen (TRT) er sorunun çözümü "araamak"la baş- lar. Her sömürü de "anlaşıbnamak'" üze- rine üretilir. Bu "anlaşamamanın"' te- nel malzemesi de *dil"dır. Arapça ve Farsça ile başlayıp Fransızca ve lngilizce ile süren, "Amerikanca" ile doruğa ulaşan yabancı sözcük kullanma özentisi, Türkçe'nin anlaşılamayan, an- laşılmamak için kullanılan bir dil dunımuna (Türk- kilizce) dönüşmesine neden oldu. Artık hemen her gün anlamıru bilmediğimiz ve bir nedenle de yan- lış kullandığımız sözcükler öğreniyoruz. Geçen yılın popüler sözcüğü ise aydınlarımızın ve medyatörlerimizin dilimize kazandırdığı mi- lenyum(millennium) sözcüğüdür. Çoğumuzun da- ha önce hiç duymadığı bu sözcük öylesine yerleş- ti ki.. hemen herkesi milenyuma girme telaşı sar- dı. Artık her yerde pıtırak gibi milenyum mağaza- lan, milenyum lokantalan, milenyum dükkânlan, milenyum müzik gruplan türemekte. Önceleri ne olduğunu anlamaya çalışük bu sözcüğün, sonra da kimimiz yeni gireceğimiz binyılın (yani 3. Binyı- lın) karşılığı olarak, kimimiz de (yüzyıhn karşılı- ğı olan "asn-" sözcüğü gibi) sadece "binyıl" kar- şılığı olarak kullandık. Eğer milenyum, gireceği- miz binyılın (yani 3. binyılın) karşılığı ise içinde bulunduğumuz binyüa "mflenyum" denemez; ya- ni bir milenyumdan çıkıp yeni bir milenyuma gir- mekten söz edilemez. Oysa dünyarun iki tane mi- lenyumdan gectiği söyleniyor. Türkçe sözlük ve ba- zı ansiklopedilerde olmayan bu sözcük tngüizce- Türkçe sözlükte "bin yılhk sûre" olarak geçiyor. Öyleyse "milenyum" sözcüğü yeni binyıl değıl (ya da 3. binyıl) sadece binyü karşılığıdır. O zaman da "milenyuma gÜTvonız" denemez, "yüzyıla ya da asra güiyoruz" diyemeyeceğimiz gibi. "Yeni bir yfizyıla güiyoruz" der gibi "yeni bir milenyuma gi- riyoruz" ya da "21. yüzyıla güiyoruz" der gibi "3. milenyuma giriyoruz" demeliyiz. Oysa "binyıl" demek yerine bilmediğimiz halde ukalalık yapıp "mflenyum" demeye ne gerek var? Ama olmaz ta- bii... Binyıl demek çokbasit ve sıradan geliyor ço- ğumuza... "MJknyum" diyerek ne kadar kültürlü olduğumuzu göstermek gerek. Sanınm biz hesap yapmayı da bilmiyoruz. As- sd ın k İster Dünya Gençlik Merkezi'nin binbir armağan seçeneği, ister kendi belirleyeceğiniz miktarda hediye çekleri. m Dünya Gençlik Merkezi, coskuyla kutlayacağımız bir milenyum için, kendinize ve sevdiklerinize armağan seçmeniz için sizi bekliyor. DUNYA GENÇLİK MERKEZİ Iında 2000 yılında ne yeni bir yüzyıla (yani 21. ası- ra) ne de yeni bir binyıla (yani 3. milenyuma) gir- memiz söz konusu. Hâlâ 20. yüzyılı ve 2. binyılı yaşıyor olacağız. Çünkü yanlış bilmiyorsam 100. yıl 1. yüzyıl, 1000. yıl da 1. binyıl içinde sayılır. Demek oluyor ki 2000 yılı 20. yüzyıhn (20. asnn) ve 2. binyılın (2. milenyumun) son yılı olacak. 21. yüzyıla ve 3. binyıla 2001 yılında gireceğiz. Peki bu telaş niye? Yanlışım varsa biri beni düzeltsin de doğruyu öğrenmiş olayım. Bir küçük aynntı da.. çok kesin olmayan, bir yerlerden duyduğum ama emin olamadığım, araş- tırarak da bulamadığım "milenyum" sözcüğünün bir başka anlamı ile ilgili. Bu sadece bir duyum ve doğrulugundan emin değilim. Bir bilen olur da ay- dınlatırsa herkes için ve özellikle de Türkçe için hayırlı bir iş yapmış olur. Derler ki (kim der anımsa- mıyorum) milenyum aslın- da binyıl anlamında değil de Hıristiyanlık kültüründe "kryamet" anlamındaymış. Eğer gerçekten böyle ise durum vahim. Yoksa biz yeni bir binyılı ya da 3. bin- yılı karşılıyoruz diye kıya- meti karşılamayalım! Bir 'Kıssa' BekiHASAN G eçenlerde bir ak- şam, TV'de Bolu depremi olaylanm izlerken, küçük bir çocuk ol- duğum yıllarda annemden dinlediğim bir öyküyü ha- tırladun. Aslında bu öykü- nün son cümlesini günde- lık hayatımızda çok kulla- nınz, gerçekten çok ibret verici bir ileti (mesaj) içe- rir. Öykü şöyle: "Bir Oko- kuMa tembel mi tembeL say- gısız mı savgısız, terbiyesiz, devamlı etrafındakilere za- rar veren bir öğrenci var- mış_. Oğretmeni üzer, ar- kadaşlarını hep kızduır- nuş... Oğretmeni de bu öğ- rencisine kızdığında 'Sen adam olamazsın' dermiş. Lakin, bu öğrencinin zekâ düzevi pek fena savılmaz- nuş ve tembelliğine rağmen tahsil ha\ atı de\ am ermiş_ Aradan uzun yıllar geç- miş, öğretmen emekliye ay- nlıp doğduğu kasabada ya- şama>a devanı ederken, kar- lı bir kış günü, iki iriyan, kaba adam kapısmı çahnış: "Valinın emri var, seni hu- zuruna çağınyor, bizimle geleceksin' demtşJer. Emek- li öğretmen şaşınp kalmış, "Valinin benimle ne işi ola- bilir' diye düşünmüş ve ge- lenlere şöyle demiş: Sağlı- ğım müsaıt değil, hava da çok soğuk, acaba başka bir zaman olabilir mi?' İki a- bandut, emekü oğretmeni tersleyerek 'Ne yani.. Sa- yın Vali'nin emrine karşı mı geliyorsun' dij'erekhas- ta ve ihtiyar adamı apar to- par götürüp valinin huzuru- na çıkarnuşlar. Emekü öğ- retmen bir de ne görsün! Karşısuıdaki v-ali,o eski, kö- tü öğrencisi değil mi? VaB st- ntarak eski öğretmenine; ' Sen bana adam olamazsın diyordun... Bak işte vali ol- dum' demiş. Oğretmeni de acı acı gülerek yanrt vermiş: Ben sana \ ali olamazsın de- medim, adam olamazsın dedim." NtSANTAŞ! • AKMERKEZ • CARREFOUR • CAPITOL • CAROUSEL • GALLERIA • ANTALYA 2000 • MİGROS BEYLİKDÜZÜ • MİGROS ANKARA • ZAFER PLAZA BURSA Yaşam, kalbin iki vuruşu arasındaki zamandır. Kalbinizi koruyun. TÜRKKALPVAKFI 19MayısCd.No:8 Şışlı/İSTANBUL Tel: (0212) 212 07 07 (pbx)10Hat Faks:(0 212)21268 35 PENCERE Takvim Yaprağı Piyango Bileti mi?.. Sabah... Karga daha kahvaltısını yapmadan sınrf arka- daşım Kör Sefa Adana'dan telefon etti: - llhan, yeniyılını kutlanm... - Ulan, dedim, ben de senin hemyeniyılını, hem yeniyüzyılını, hem yeni binyılını... Adana'da bir zamanlar küfür edebiyatı vardı, bacak kadar çocuk başlardı: - Allahını, kitabını, geçmişini, geleceğini.. Geçmiş ve gelecek.. Bu ikisi arasındaki ömür parantezine sıkışıp ka(- mış zavallı insan, zamansal düşlerinin takvim yapraklannı mutluluk borsasındaki hisse senet- leri gibi kullanmaya kalkışıyor. • Takvim yaprağına piyango bileti gibi bakan ne çok kişi var... Sanki 1999'un 1 'i yerine 2, üç 9'u yerine 3 sı- fır gelirse, zavallının talihi değişecek, hayat pi- yangosunda büyük ikramiye çıkacak... Diyoriar ki yeni yüzyıl insanı Intemet siteteri ara- sında fınk atacak, Okyanus ötesindeki sevgili- siyle sanal aşk yapacak!.. Isteyenler, çocuklan güzel olsun diye, ünlü mankenlerle sinema yıl- dızlanndan yumurta satın alacaklar, gen tekno- lojisiyle ısmarlama insan yapılacak!.. Birtek bil- gisayaria tüm özel yaşam düzenlenecek, otomo- bile sarhoş binersen araba çalışmayacak!.. Bi- yoteknolojiyle yeni yaratıklar üretilecek, emek- çinin yerine robot ikame edilecek!.. Sevgililer geceleyin yıldızlan el ele tutuşup seyretmeyecek- ler, balaylarını uzayda seçtikleri bir gezegende yaşayacaklar!.. Işyeri kalmayacak, herkes evin- de çalışacak, Fildişi Sahili'ndeki karaderili, canı Pekin ördeği çektiğinde, bilgisayanna siparişi verecek, Çin'de fınna salınan ördek, on dakika sonra sofraya konacak!.. Kadın istedin mi, Inter- net'teki seks cennetine başvuracaksın, serbest fuhuş piyasasının hurileri emrindedir... Artık sınrf mınıf, bayrak mayrak, devlet mev- letyok... Tek devlet, tek bayrak, tek pazar... Oooh kekâ!.. Biz sanal yaşama bugünden girmiş bulunuyo- ruz; gerçek yaşam geçmişte kaldı. • Zamanı bölmeden yaşayamayız. - AJoooo.. Nasılsın sevgilim?.. - ÖzledimL - Buluşalım.. - Ne zaman?.. - Perşembe günü saat 3'te.. - Nerede?.. İnsan zamanı ve mekânı bölüp de adlandırma- sa, ne iş olur, ne de aşk!.. Takvimle saat, zamanın bölünmesinden olu- şan iki kavram!.. Robinson Crusoe ıssız adasın- da, yaşadığı her gün için kocaman ağacın göv- desine bir çentik atmasaydı, yitik zaman içinde çıldırabilirdi. • Ancak yeni yıla, yeni yüzyıla ve yeni binyıla gir- dik mi başımızın göğe ereceğini sanmak, sanal- lığın sannsında kendimizi şimdiden yitirmekle eşanlamlı... Sevgili okurtar, hepimizin hem yeni yılını, hem yeni yüzyılını, hem yeni binyılını... ORHAN KARAVELİ'den "YILIN BELGESEÜ" BİR ANKARA AİLESİNİN ÖYKÜSÜ 2. baskısı çıktıî • Orhan Karavelı BİR ANKARA AİLESİNİN ÖYKÜSÜ'nde anlatmasaydı, kim bılecektı VATAN Gazetesi'nın bu macerasınP Hasan Pulur, MİLLİYET • Orhan Karavelı'nın BİR ANKARA AİLESİNİN ÖYKÜSÛ hepımızın içinde yaşadığı olaylara tutulmuş bir ayna Oktay Akbal, CUMHURİYET • BİR ANKARA AİLESİNİN OYKÜSU yemek yenecek bir aşevi bile bulunmayan Ankara'yı da anlatıyor Orhan Koloğlu, MİLLİYET • BİR ANKARA AİLESİNİN OYKUSU'nü büyuk keyıf alarak okudum Suna Kıraç, KOÇ HOLDİNG • "EN ÇOK SATAN KITAPLAR" BİR ANKARA AİLESİNİN ÖYKÜSÜ /Orhan Karavelı SABAH GAZETESİ Genel Dağıtım. ÖZGÜR YAYIN DAĞIT/M LTD. ŞTİ. Ankara Caddesı 31/2 - Istanbul Tel- (0212) 526 25 13 - 526 35 01 Faks (0212) 527 57 78 2000 Yılının; Çağdaş, Demokratik ve Lâik Cumhuriyerimizde, Ülkemi- zin bütünlüğü ve toplumumuzun millî birlik ve beraberliği- nin tek şartı olan Atatürk Ilkelerinin kesin ve ödün vermez bir biçimde uygulanmasının, Atatürk duşmanhğma ve her türlü bölücü ve ayınmcılara karşı, gerekli yasal önlemlerin, öncelikle ahnarak ve kararlı- lıkla uygulanarak, Ülkemizin yeniden çağdaş bir görünüm içine girmesinin ve Lâik Devlet düzeninden asla ödün verme- yerek, bağnaz ortaçağ kafah kişi ve zümrelere yönetimlerce destek verilmemesinin, Kutsal Dinimizin, her türlü çıkar çevrelerince istismannın önlenmesi ve dinin siyâsete alet edilmemesinin ve bu konu- da tarikatlar ve dinin siyâsi etkinliklerine bir an önce son ve- rilmesinin, tüm siyâsi partilerce esas ahnmasının, Ülkemizdeki; gaflet ve dalâlet içındeki yöneticüerle, üni- ter devletimize, Çağdaş, Demokratikve Lâik Cumhuriyetimi- ze karşı ihanet içinde birbiıieriyle yanşan, millî şuur ve tarih bilincinden yoksun köktendinci, etnik aynlıkçı, yeni Osman- h ve numaracı cumhuriyetçilerin artık gerçekleri görmesinin, Evrensel insan haklanna ve demokrasiye dayah yeni dün- ya düzeninin de nasıl bir eraperyalist ve sömürgecihk düzeni olduğunu yaşayarak gördüğümüz bu dönemde, çevremizde- ki olaylardan gerekli dersin ahnarak Büyük Atatürk'ün gös- terdiği hedefler ve çizdiği Misak-ı Millî sınırlardan kan ve can pahasına da olsa, asla vazgeçilemeyeceği esasının tüm toplu- mumuzun ulusal bılincine yerleşmesınin. Ve ülkemizin yeniden Atatürk Türkiyesi'ne dönmesının, Başlangıcı olmasını diliyoruz. MUSTAFA KEMAL DERNEĞ1 î
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle