19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 OCAK 2000 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 19 GUNCEL CUNEYT AKCAYUREK H Baştarafı 1. Sayfada zin atlatıldığını öne sürüyor. Ekonomik krizin reformlarla bittiği- ni savlıyor. AB kapılannın aralandığı- nı önplana alıyor... Dünyayı saran milenyum şenlikle- rine harcanan para bir trilyon dolar. Türkiye'nin payına düşen 4 milyar. Dün sabah gazetelerdeki, TV'ler- deki uyanlan okuduktan sonra eşime birkaç yaşamsal milenyum sorusu ile veda ettim: Banyo küvetine su doldurdun mu? Mum aldın mı? Bankamatıklere gü- venme. Biraz nakit para bulundura- cak mısın? Milenyum korkumun bir de büro bölümü var. Dijital kıyamet bekleniyor. Çalışma düzenimi tehdit edebilirdi. Bilgisayar düzenine geçen Türki- ye'de; gazeteci esnafının kullandığı laptop kaç yıl önce ülkemizde yay- gınlaştı, bilemiyorum. Bildiğim tek şey; gazetenın bızlere sağladığı hâlâ kullanageldığim laptop, turunun ılk örneği. Yenisini edinmek bana zor geliyor. En az 1000-2000 dolariık küçük maddi bir özveri gerektinyor. Bu ne- denle türünün ilklerinden T1000SE Toshiba marka laptop, hâlâ masam- da ve kullanımda. Her çeşit korku sarmış çevreyi. Eve mum aldınyorum, eşıme su depo et- mesini salık veriyorum. Ya lapto- pum? Bilgisayar ustalarına eski eserler arasında yer almasına bir adım kalan laptopumun dijital kıyametten nası- binı alıp almayacağını sordum. Yalın ve kısa bir yanrt aldım: "Dü- şündüğün şeye bak ağabey" dediler. "Seninkinin beyni bile yok. Dijital kı- yametten niçin etkilensin?" Içlerinden bin dalgasını geçtı: "Ağabey sen bu laptopu sakla. Fir- ma yakında müzelık ömek ararsa sa- tarsın" dedi. Dersini alan ınsanlara özgü huzur içinde 1 Ocak 2000 tanhlı Güncel'i maddi açıdan gelecek vaat eden mü- zelik laptopumla yazıyorum. Dijital kıyamet artık bana vız geli- yor. Evde önlemlertamam. Kıyamet, laptopumun yakınından bile geçe- meyecek. Yeniyıla hazınm. Yeni yüzyıla ge- lince: önümüzdeki yıl, daha doğru- su üçüncü binyılı uzun süre görevde kalacaklannı duyumsatan Demi- rel'ler, Ecevit'ler, Yılmaz'lar düşün- sün. Tıkınnda olan ne? Ekonominin tıkınnda yürüdüğüne, siyasal bunalım olasıhğının bulunma- dığına, IMF'nin çızdığı yolda enflas- yonun üç yıl sonra yüzde 7'lere geri- leyeceğıne inanıyor halkımız. Bakmayın -eskı siyasetçı ağzıyla söyleyelim- gerçekleri ifade etse de şeamet tellallannın yazdıklanna, söy- lediklerine. Doğrulara inanan halkımız çarşı pazarda. ömeğin, Migros'un Istanbul ve An- kara'daki ıkı alışveriş merkezini -yıl- başından iki gün önce-100 bin kişi ziyaret etmiş. Mıgros'larda 120 ton hindi, 122 ton hurma, 60 bin ramazan paketi satıl- mış. Dryeceksiniz ki; IMF dayatmasıyla saptanan 80 milyon asgari ücretin bir günlüğüyle yaklaşık 4 milyon fiyatlı bir kilo et alınamıyor. lyi, ama (buyurunuz hükümet ya- nrtına) aynı parayla 15 ekmek alına- bılıniyor. Daha ne ister vefakâr, feda- kâr, cefakâr işçım. Benım milenyum düşümü, sayfa- lar arasında enyıp giden topluma mal olmasını diledığim şu küçük olay özetliyor: "Izmir'de biraraya gelen I- ki Lions başkanı ve konuklan, taş plakta Sadettin Kaynak'/n 1938'de okuduğu Türkçe ezanla iftarlannı aç- tılar. Türkçe ezandan sonra Hafız Burhanettin 'in seslendirdiği sureler ve Hafız Sadettin Kaynak'ın Türkçe duası dinlendi. Iftarda Sadettin Kaynak, Münir Nurettin Selçuk ve Hafız Burhanet- tin tarafından seslendınlen Türk sa- nat müziği eserieri katılımcılara nos- talji yaşattı." 2000, böylesi düşsel bir özlemin gerçekleşeceği yıl olmayacak. Umut bu ya: Yeni yüzyıl içinde bel- ki... Gelecek yüzyılın ütopyaları • Baştarafı 1. Sayfada her iki cinse de sahıp varlıklar. Tek cınslı ınsanlardan daha ze- ki olacaklar. Bu avantaj tek cıns- li insanlann yok olmasına bile neden olabüır. Insanlann üreme biçimi de- ğışecek. Son yülardaki gen tek- nolojisindeki gelişimi göz önü- ne alırsak insanın DNA'sı tü- müyle çözûlecek ve 30 yıl son- ra hıçbir bebek ana rahminde doğmayacak. Kopyalama tekniğiyle ya- şamda önemlı adımlann atıla- cağı şımdiden gözlenıyor. Ge- leceğin ınsaru bu teknıklerle da- ha zeki ve hastalıklara karşı da- ha dayanıklı olacak. Pekı cınsel yaşantımız nasıl değişecek? Bugünkû biçimiyle cinsellık gıtgide anlamını yitirecek. Bu- na çagımızın hastahğı AIDS ne- den olmayacak. "Sanal dûnya" neden olacak. Bizı hastalıklar- dan koruduğu gibi, umulmadık olanaklar da sağlayacak. Sanal dünyada, Berlin veya Sydney'de oturan sevgılınızle buluşabıleceksınız. Parmaklan- nızın ucundakı cıhazlarla bütün dokunuşlan hissedebileceksi- niz. Sevgilinızle palmıye ağaç- lannın arasında gezerken, "dfinyanm ne kadar gûzel bir yer oîduğunu" konuşacaksınız. "Sanal seks" sadece korun- mayı yüzde yüz sağlamakla kal- mayacak, gerçek bendensel sek- si anlamsız kılacak. Yemek ve ıçmek hâlâ var ola- cak ama anlamlan değişecek. Artık "yemekiçin yaşayacağB". Bugüne kadar geçerlı olan "ya- şamakiçin yemek" anlamını yi- tirecek. Ağaçlar şimdiden hidrokültür ve aerokültür sayesınde toprak- sız yaşayabiliyor. Bir ateşböce- ğınin genlen, tütün geniyle bır- leştinlebilıyor. Biyoloji hızla ılerliyor. Canhlar arasındaki aynmlar giderek süikleşiyor. Bazı biyologlar insanlann genleri hakkında şimdiden il- ginç diişünceler ortaya atmaya başladdar bile. Teorik olarak her şey mümkün. Bu olanaklar "Kim kiminle" sorusu yerine "Ne neyle" soru- sunu gündeme getırebılır. Bilgj çağı başhyor Geçmışte savaşlar ekonomik temelliydi. Savaş yıne var ola- cak. Ama kurşunlar bir topun namlusundan değıl savaş sürdü- ren oyunbozanlann kafasından çıkacak. Hırsızlar ve casuslar bıze " Ya paranıya hayaünı" değıl "Sökül bakahm kafandaki iyi tasanm- lan" dıyecekler. Çalışma kavramı zaten şimdi- den anlam değiştırmeye başladı. Birçok insan ıçin çahşmak şim- diden öğrenmenin, üretmenın ve oynamanın kanşımı. Bunun hâlâ farkına varmamış olanlar büyük bir sürpnze hazırlanstn- lar. Sanayı çağının "zenginleri'' ve "faldıİeri" bilgı çağının "bfl- güfleri" ve "bilgisizJeri''. Taşıtlar daha hızh, doğa temiz olacak Geleceğın taşıtlan da değişe- cek. Daha hızh, daha lüks, daha şık, süpnzh ve konforlu olacak- lar. Emmyetlen de hiç kuşku- suz artacak. Bir gün yıldızlara gerçekten ulaşacağız. Doğa kirhhğme karşı somut önlemler alacağız. Şimdiden buna başlandı zaten. Sorunu an- lamak çüzümün yarısı demektir. Dünyayı ve kendimızi ann- dırmak ıçın bir gün teknikler ge- lıştireceğız. Bu, şehirlerimizde de geçerlı olacak. Enenıyı tasarruflu bir şekılde kullanacağız Enerjının üretimınde de bü- yük adımlar atacağız. İnsan ısı- sını toplayıp enerjı üreten mini enerjı santrah, otobanlann ke- nannda gürültüyü yutan duvar- lar da temiz enerji üretımi için kullanılabılır Dr. Oğuz Celik, beton kalitesinin iyi olduğunu söyledi 'MÜ Iletişim Fakültesi'nin binası sağlam' Istanbul Haber Servisi - Istanbul Teknik Üniversitesi (ÎTÜ) Mimarlık Fakültesi Yapı Statiğı ve Betonarme Bölümü öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Cem Çetik, Mannara Üniversitesi Iletişim Fakültesi bınasında deprem nedeniyle herhangı bir hasann olmadığını, binadakı durumun taşınmayı gerektırmediğini söyledi. Oğuz Cem Çelik, yaptıklan incelemelere göre bmanın beton kalitesıyle ilgılı çok büyük bu- problem bulunmadığmı, betonun ıç yapısıyla ilgılı olası problemlerin ise depremler sonucunda ortaya çıkmayacağını belırterek "DepremJerden önce bina ne kadar risk tasryorsa, şu anda da aynı riski tasıyor" diye konuştu. Depremlerden sonra ınceledıkleri binalarda tahliye edilmesı gerekenlere "Hemen çtkm" dedıklerıni vurgulayan Çelik, "Burada öyie bir şey söyieyemeyiz" dedı Iletişim fakültesi öğrencilen öncekı gün de gerçekleştırdıklen protesto eylemınde fakülte binasının boşaltılarak bırilenne rant içın verileceğinı öne sürmüşlerdi. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Florya açıkJannda çatırdayıp Marmara'ya boşaltryor kinini. Uygar dünya sınır koyrnuş: "20 yaşını geçmiş gemiler, Kıyılanma 25 milden fazla gelmeyeler!" Biz değil 20 yaş, ömrünü doldurmuş gemilere Mil çektiriyoruz Istanbul'un gözlerine. Hani girecek yer kalsa, "Arkadaş Haliç'e de buyur, Çamurda biraz karnını doyur" Diyeceğiz. İnsan bogazından geçene biraz dikkat etmez mi, Kirletmek serbest, tek istenen bez mi! Ahh Orhan Veli, Istanbul artık şiirterde kaldı. Kuşlar sürünüyor Deniz Köşkü'nde, Tüyleri çağın lekesiyie kaplı. Gözleriyle soluk almaya çalışıyor, Çığlık bile atamıyor... Güvercin dolu dediğin avlularda Şimdi köpekler havlıyor. Zehir kuşanmış kent görevlileri Gördüğünü avlıyor. Ahh Orhan Veli, Istanbul artık şiirlerde kaldı. Foya hattı hep vardı, Bizans yatağı koca şehirde. Şimdi fay hattı dert oldu, Yasak da kâr etmiyor, zehir de. Bereket, Ankara'nın baskısıyla, Biraz güneye çekildi fay hattı. Bu kez güneydekilerin tepesi attı, Istanbul almıyor geri, kapılan kapartı. Bilimsel bir çözüm bulundu sonunda. Deprem 99'da oldu ya, 99 brttiğine göre Uğursuzluklar da bitti demektir: 'Girdik artık iki bine, Haber salın fay ekibine, Artık başka kentlerin üstüne bine...' Enine boyuna yükselt yapılan, Yap yapabildiğin kadar, Sat satabildiğin kadar. Ahh Orhan Veli Istanbul artık şiirlerde kaldı. Senin günlerinde baba deyince, AkJa ilk ne gelirdi? Iskele. Şimdi babasız çözülmüyor hiçbir mesele. Yakayı verseler bile ele, Cezaevinde de sürüyor 'çete'le. Senin cıvıl cıvıl dediğin yerierin Hepsi ölü. Istanbul artık, İnsan çölü! Yedi tepenin uçlanndan gelen haberier Bir yosmanın kabadayıya aşkını anlatmıyor 'Çılgın baba dövdü, Eve geç gelen kızını. Sonra alamayıp hızını, Ters çevirdi tabancanın kabzasını. Ayaktannın altına aldı kansını. Kanlannı yerde görünce rahatladım, dedi. Karakola teslim olurken gülümsedi. Cesur baba, ilk demeci bize verdi...' Ahh Orhan Veli, Istanbul artık şiirlerde kaldı. Istanbul güzel bir şehir değil, Ama bütün bu çirkinlerin içinde Hâlâ çok güzel yerieri olan bir şehir. Televizyon ekrarrfan, gazete sayfalan... Istanbul'u izliyorum, gözlerimde kahır. Bu nasıl sahil, Daha temizdir ahır! Kuduz bir köpek Kenti bu hale getirenlere hırslı, Bağırryor... Hıırrrr... Gumhuriyet Mahallesi Not Defteri'nden... Şubat Mart '99 '^Nisan'99... Cumhurıyet Mahallesı'nın kuruluşunu yurutmek ı D-C . Eylül '99... Tamamlanan on projelerin, Cumhurıyet Mahallelılere göndenlmesme başlandı. Henüz katılamayan dostlarımızı da aramıza alabilmek için... Cumhuriyet Mahallesi'ne bir Cumhuriyet Mahallesi daha ekleniyor: CUMHURÎYET KlNALI MAHALLESİ (2. BOLUM!) (Pumhuriyet mahallesi I. Bölüm'deki 565 parsel sahiplerini buldu ve proje çalışmaları hızla ilerliyor. Ancak, mahallemize henüz katılamayan okurlarımızın, dostlanmızın istekleri de sürüyor. Şu anda bu istekleri de karşılayabildiğimiz için mutluyuz. I. Bölümün yaklaşık 1 km güney doğusunda, denize yaklaşık 800 metre uzaklıktaki yeni bir arazi üzerinde Cumhuriyet Kınalı Mahallesi'ni kurmak için çahşmalara başladık. 122.450 m 2 büyüklüğünde olan bu arazideki 140 parseli okurlarımıza jeolojik zemin raporları hazırlanarak düzenlenmiş depreme dayanıklı projeleriyle birlikte sunuyoruz. Ayrıca, ağaçlandırmaya olabildiğince geniş alan ayrılabilmesi için de parsel sayısı 140'la sınırlanmış ve parsel büyüklüğü en az 500 m 2 olarak belirlenmiştir. Parsellerde inşaat izni oranı, tabanda %20 olup projeler tek ve ikiz villa olarak tasarlanmıştır. Denize daha yakın olan ve I. Bölüm'de oturan dostlanmızın da yararlanacağı sosyal tesislerin de yer alacağı Cumhuriyet Kınalı Mahallesi'nde parsellerin metre kare fiyatı 14 milyon TL'dir. Peşinat 1,5 milyar TL olup kalanı 6 eşit ve sabit taksitle ödenecektir. Okurlarımızla, dostlanmızla birlikte yaşayacağımız Cumhuriyet Mahallesi adım adım gerçekleşiyor. Mahallemizle ilgili her yeni gelişmeyi size bildireceğiz. Cumhuriyet mah a lles i "Doğayla uygarlık buluşuyor" DENiZ COHUNU«LU Cumhuriyet Mahallesi nerede kuruluyor? •Cumhunyet Mahallesı Istanbul'un batısında, Tekırdağ-Çortu yolu Kınalı kavşağı üçgenınde, Çanta Koyu beledıye sınırlan içinde kuruluyor Istanbul'a uzaklığı TEM yolundan 45 dakıka, E5 yolundan 55 dakıkadır. • 1. Bolumun hemen guneyınde yer alan Kınalı Bolumü arazısımn de stabılıze yollan vaıdır. •Bu arazının de yalnızca % 14'u ev4ere aynldı. Kalan % 86'nın küçuk bir böKjmü yol ve otopark, çok buyuk bir bolumu ıse bahçe ve park olacak Başvuru: ÇAĞ PAZARLAMA Basın Sarayı Kat:4 (Gazetecıler Cemıyetı Ustü) Cağaioğlu - ISTANBUL Sabş yapılan Cumhuriyet Kitap Kulübü bürolan: Ankara: Ataturk Bulvan No 125 Kat 4 Bakanlıklar - ANKARA Izmir: Halrt zıya Bulvan 1352. Sok No: 2/3 Alsancak - IZMİR Te): (0212) 520 21 91 - 92, Faks: (0212) 520 50 23 Tel: (0232) 419 50 20 pbx, Faks: (0232) 417 19 57 Tel: (0312) 441 12 20 pbx, Faks: (0312) 441 91 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle