Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5EYLUL1999 PAZAR
14 kultur@cumhuriyetcom.tr
5 6. VENEDÎK FILM F E S T1 VA L 1
Stanley Kubrick son filmiyle Venedik'e imza attı ve ardında iki dev proje daha bıraktı
Ustanın Spielberg'e vasiyeti var.... • Ünlü
yönetmenin
%
festivalin açılışına
_, katılan41 yıllık
kansı Christiane,
Kubrick'in Eyes
Wide Shut'ı aslında
.. Dublin'de çekmeyi
•5 ve filmin başrolünü
Woody Allen'a
vermeyi
düşündüğünü
belirtti. Christiane,
iki projesini de
Spielberg'e miras
bıraktığını söyledi.
Kültür Servisi-Ünlü yönet-
men Stanley Kubrick'in, çeki-
mine başlandığı günden bu ya-
na tartışmalara vol açan filmı
'Gözleri Tamanıen Kapa-
h'(Eyes Wıde Shut). Venedik
Film Festivali'nin açıhşında
gerçekleştirilen gösteriminden
sonra da sinema dünyasının
gündemindeki yerini koruyor.
56. Venedik Fılm Festivali'nin
açılışını yaparak sinema tan-
hinde pornografinin y asallaş-
ma sürecinı başlattığı düşünü-
len film, eleştirmenlerin dık-
• katle ızledıği yapımlann ba-
- şında gelıyor.
Öte yandan Gözleri Tamamen Kapah'nın başrol
oyunculan Nicoie Kidman \ e Tom Cruise. fılmın ar-
dından yaşamlannın nasıl değıştığını, Kubrick'in
. eşı ıse kocasının yanm kalan planlannı anlatıyor.
, Gözleri Tamamen Kapalı 'yı Venedik'te izleyen sı-
. nema eleştirmenı TulHo Kezich filmi, konusunu al-
dıtı ArihurNchnitzterımzalı romandançokuzakol-
- j ÜJ Kubrıck'ın stılınıyansıtan 'görkeralibirrüva'
. olarak değerlendinyor.
Kezich, filmin başrol oyunculan Kidman ve Cru-
ise'un da, kendi yeteneklerinin sınırlan dahılinde en
iyi performanslannı sergiledikleri kanısında.
Kezich, Kubrick'in çalışmasını başanlı bulsa da
Gözleri Tamamen Kapah'yı Schnitzler'in romanıy-
la karşılaştırdığında Şanltş" bir fılm olarak tanım-
lıvor: ^925 yıiııunViyanası'nda geçen bir romanın,
1990'lann Nevv Yorku'na a>TKn aktanlabilmesi bek-
lenemezdi zaten. En basitinden, günümüz kadmımn
hak vegörevleri,tophımsa)konumu o yıflara göre çok
farklı. Bu yfizden romandaki çok betirleyid aynnü-
lar değişime uğranuşJ"
Holl\"wood'un en güzel, en seksi ve en ilgi çeki-
cı çifti olarak görülen Kidman-Cruise çıftı, başrol-
lennı paylaştıklan Gözleri Tamamen Kapalı'nın
göstenldiğı açılış törenine katıldılar. Kubrick'in en
gizemli, heyecanh ve özel filmiyle evrensd tutlcu ob-
jelerine dönüştürülen çift. törende basının ve halkın
yoğıın ılgısıyle karşılaştı
Orijinal senaryomın yerine gerçekük
Aslında Kubrick, gerçek yaşamdan beyazperde-
ye taşınan bu beraberliğin filme yararlı olacağının
farkındaydı; çünkü baş karakterler Bıll'Ie Alice'in
tutku ve fantezileri, Cnıise-Kidman çiftinin 10 yıl-
lık ilişkilerinde mutlaka yaşanmıştı. Cruise ve Kid-
man da, fılmle özel yaşamlannın bırbırine kanştı-
ğını açıkça ifade ediyorlar: "Orijinal senaryonun
yerini film serinde zamanla oluşan yeni bir gerçek-
lik aldı. Kubrick bi/im için vatak odasıy la. banyosuy -
la gerçek bir ev hazırlamıştı. Burada o kadar çokza-
man geçirdik ki sonunda kendi evimiz gibi hissetme-
ye başladık. Kubrick'in Freud'dan hiçbir farkı yok;
her şeyi birtiktetarnşarak insan ruhunun en gjzü nok-
talanna indik." Kidman. filmin ilk anından itıbaren
Bill ve Alıce çiftinin tüm sorunlannı ve heyecanla-
nnı kendilerine aıtmiş gibi hıssettiklerinı belirtiyor.
Cruise da filmin, kışıliklenni ve yaşamlarını çok de-
ğiştırdıği kanısında: u
Tüm dünya Gözleri Tamamen
Kapalı'ya en basit hah'vle 'erotık fılm' etiketiniya-
pışnrdı. O>sa filmde çok daha fazla şey var.''
Kubrick'in, Venedik Film Festivali'nin açıhş tö-
renine katılan 41 yıllık kansı
Christiane. eşinin Gözleri Ta-
mamen Kapalı'yı aslında Dub-
lin'de çekmeyi ve filmin baş-
rolünü Woody ADen a verme-
yi düşündüğünü belirtiyor.
Kubrick'ı ve filmlerini hep
şu cümlesıyle hatırladığını vur-
guluyor Christiane: "Çiçekler
hem kısa hem de uzun ömür-
lfidür; çünkü onlan saklayıp
renklerini ber zaman anımsa-
yabitirsin:"
Christiane. Gözleri Tama-
men Kapalı'ya ilişkin olarak
anlatılan birçok öykünün de
uydurma olduğunu açıklıyor:
"Örneğin Schnftzler'in fflme
esin kaynağı olanromanınıko-
cama benim verdiğün doğrn
değiL Aynca dört yıl önce fil-
mi çekmeye ilk karar verdi-
ğinde seçtiği mekân Dubün,
oyuncu ise VVoodv Allen'dı. 21
yıkhr insan psikok>jisiyle uğra-
şan AUen'ın. kendi duygulan
karşısında savunmasız \e za-
>ıf düşmüş psikiyatristi can-
landırması fikri omı çok heye-
canlandırnusti. Ancak bu ta-
sansını gerçekleştiremeyince,
güzel bir çtft bulmaya karar
verdi." Chnstıane, filmle ken-
di yaşamlan arasında herhan-
gi birotobryografik bağlanu ol-
madığmı da sözlerine ekliyor.
Kocasının bütün eşyalannı
sakladığını belirten Christi-
ane'ın bir arzusu da, Kub-
rick'in ardında bıraktığı iki film projesinin bir gün
Steven Spielberg tarafından gerçekleştirilmesi: "Ü-
ki Louıs Begley'in romanından hazıriadığı ve Po-
lonya'da geçen' VVartıme Lıes". Bunu neredeyse Spi-
elberg'e miras bıraktı. Diğeri de Ian VVatson'uı bir
bilimkurgu romanı. Onun da Spielberg'e uygun ol-
duğunu, hatta ona göndermeyi düşünüyordu. Bir de
"Napolyon ve Ben' adh projesi vardı Kubrick'in. Bu
rol içinse Rod Steıger gelmişti aklına. Aynca küre-
seUeşmenin gerçekleştiği ve İnternet'in yaşamlan-
mıza ginüği bugün, '2001 Uzay Macerası'nı yeni-
den çekmeyi de düşünmüştü." Chnstiane, kocasın-
dan bahsederken ıkısının de gönülden bağlı olduk-
lan filmı unutmuyor 'Barry Lvndon'.
Bu filmin, Kubrick'in müzik tutkusunu yansıttı-
ğını ve onlan birleştiren en güçlü şeyın de müzik ol-
duğunu belirtiyor.
Maria Callasın kötü çocukluk anıları, onu müzikten nefret etmeye yöneltti
w
Şarla söylemek berbat bir iş'
Pivanisri kitabında Callas'ı anlaüvor.
Kültür Servisi - "Dünyaya yenkJen gel-
sevdim psikolog >a da psildyatrolurdum"
dıyordu Maria CaDas. Ov sa herkes. onun
varoluş, nedenının 'şarkı söylemek' oldu-
ğuna ınanıyordu. Callas ıse, müzıkle bir aşk
ve nefret ilişkisi yaşamıştı. Provalanndan
kaçmak için türlü türlü mazeretler uydu-
ruyordu: Ya karnı acıkıyordu, ya da ani-
den alışveriş yapma hevesıne kapılıyordu.
Tüm bunlar. pıyanist Robert Suther-
land'ın efsanev i dıvanın yaşamını anlatan
latabından öğrendiklerimiz. Dört yıl boyun-
ca Callas'ın çok yakınında olan, konser-
lerde ve stüdyo çalışmalannda ona pıya-
nodaeşlikeden Sutherland, Callas'ın, son
dönemlerinde büyük birkendıne güvensiz-
lık duygusu içine düştüğünü söylüyor.
Bunun altında. Callas'ın peşinı hiçbırak-
mayan acı çocukluk anılannın yattığını
söyleyen yazar, ünlü sopranonun. çocuk-
luğunda annesınin kendisine yaptığı bas-
kılardan dolayı yaşamı boyunca acı çekti-
ğini açıkhyor.
Hırslı ve otonteranne, Callas'ı henüzdört
yaşındayken ıyi şarkı söylemeye zorlama-
yabaşlamıştı. Callaskendisinı 'biryanşan1
gibi görüyordu. Bir sohbet sırasında Sut-
herland'a, çocukluğunu hiç yaşayamadı-
ğını anlatmıştı. "Annem beni hiçbir za-
man anlamadı. Babam da bu duruma el ko-
vama>acak kadar edilgen bir adamdı. He-
nüz dört yaşımda şarkı söylemeye zorlanı-
yordum ve bundan nefret ediyordum. Bu
nedenle şarkı söylemekle anunda ber za-
man bir aşk ve nefret ilişkisi olmuştur."
Hatta Sutherland. pek çok kez Callas'ın
"Şarkı söylemek berbat bir iş" dedigıne ta-
nık olmuştu.
Çok mutsuz bir çocukluk yaşamıştı Cal-
las. Annesinin kendısinden hep çok fazla
şey istediğini söylüyor,"Oj-sa çocukluk,
bir mutiuluk ülkesi olmandır" diyordu.
Yaşamınm son yıllannda kapıldığı gü-
vensizlik duygusunun nedenlerinden biri
de sesının arük eskisi kadar güçlü olma-
masıydı. Sutherland, o yıllarda Callas'ın
konserlenni izlerken ne kadar rahatsızlık
duydugunu anımsıyor "Birkonserindeyi-
ne \eteri kadar ivi bir performans göstere-
memişti. \ma ona güzel şevtersöyleme ge-
reksinimini duvuvordum. Üzerinde par-
lak kırmızı şifon bir elbise vann. Çok gü-
zel göründüğünü sövledim. Bana aby a bir
bakış finatarak. Ev et. ama yalnızca bir el-
bise. Keşke sesim de onun kadar iyi olsay-
dı'dhıeyanrtverdL"
Bir konserinde de, sözlerini unutmuştu.
Çok utanmış ve büyük rahatsızlık duy-
muştuama ızleyıcılereoçekıcıvekendm-
den memnun bakışlannı yöneltmiştı. An-
cak sahneden iner inmez gözyaşlanna bo-
ğulmuştu ve hiç kimse onu avutamamıştı.
Sutherland'm Callas biyografısi 9 Ey-
lül'de tngiltere'de yayımlanacak. KiriTeK&-
nan-a, Monserrat CabaDe ve Jose Carre-
ras gibi ünlü seslere sahnede eşlik eden ve
halen Kraliyet Müzik Koleji'nde profesör
olarak ders veren Sutherland, Callas'ıa
kendısıni üne kavuşturan nedeni bir türlü
anlayamadığını yazıyor. Bunu da bir anıy-
la örneklendiriyor: Bır gün alışveriş yap-
tığı bir sırada ilgi dolu bakışlanndan rahat-
sız olan Callas, Sutherland'a dönüp şöyle
der u
BendeneokiuğunuhilâanlayabQmiş
değilim -vani sahnedeyken demek istiyo-
rum.- Herkes benim için çıldınyor adeta,
ama ben günlük yaşaınımda sıradan bir in-
sanım. Sahneye çıkınca bana ne otduğunu
anlayanuyorum: sanki görünmez bir gnç
beni kontrolü amna abyor."
Yeşflçam'ın çeyrek yüzyıllık bestecisi
GÜL ERÇETİN
Moğollar'ın olduğu kadar Yeşilçam'ın da beste-
cisi Cahit Berkay. 1974'te başlayan film müzikle-
ri serü\enine 149 uzun metraj fılm. 68 de dizi film
müziği sığdırdı. Bugüne dek Altın Portakal'dan üç,
Akdeniz Filmleri Festivali'nden bir, Ankara Film
Festıvah'nden iki, Sinema Yazarlan Derneği'nden
de iki ödül getirdı görüntüler üzerine yazdığı mü-
zıkler. Bu kez Altın Portakal Kültür ve Sanat Vak-
fı. Altın Portakal Film Festivali'nde vereceği Ya-
şam Boyu Onur Ödülü ile ödüllendirecek sinema-
nın emektar bestecisini.
Film müziklerini bir dizi albümde toplamaya
başlayan. dizinın ilk iki bölümünü tamamlayan
Berkay, ödülünü ahnak için ekimde gideceği Al-
tın Portakal Film Festivali'nde yeni kurulan bir
toplulukla konser verecek. Yalnız Cahit Berkay'ın
film müzıklenni yorumlayacak olan topluluk film-
lerin temasmdan yola çıkarak doğaçlama müzik de
yapacak. Toplulukta Moğollar'dan Serhat Ersöz
de ver alırken konserlerin yurtdışına taşınması plan-
lanıyor. Aslında sinema müzikten önceki rutkusuy-
du Berkay' ın. Orta bır ve orta ikiye gittiği dönem-
de Isparta'da iki yıl sinema işletmişlerdi. Berkay
da makinistlikten sinema bileti satışına, salon ka-
pısında bilet kesiminden ocağa kömür atılmasına
kadar her türlü işi yaptı. En büyük tutkusu ise film
izlemektı. Bir hafta oynayan 'Rüzgâr Gibi Geç-
ti'nin hiçbir seansını kaçırmadı.
Film müzikleri macerası ise tam çeyrek yüzyıl
önce bir tesadüfle başladı. Anf Yıbnaz'ın çektiği
'DeH YusuP filmindeki akjllı arabanın kötü adam-
lan kapısım çarparak, koltuğundan firlatarak ceza-
landırdığı sahneler için "civli-cavlı'' efektler gere-
kiyordu. Ortak arkadaşlan Berkay'la Yılmaz'ı ta-
nıştırdılar. Yönetmen, sette bır synthesizer'la bu efek-
len üretmeye başlayan Berkay'a "Ya, Cahit fılm-
de birbirini seven iki genç var. Tema olarak onların
aşkının işkndiği sahneler için de bir müzik yapar
mısm" deyince film müzikleri dünyasına adım at-
mış oldu.
Deli Yusuf'u Türkan Şoray'lı. Kadir İnamr'lı
fılmler izledi. Artık filmlerin ardmdan dillere do-
lanan melodilerin yaratıcısıydı. Ancak o dönemin iz-
leyicilerinde jenerik okuma alışkanlığı pek olmadı-
ğından geniş kitleler tarafından tanınmıyordu.
Yapımcılar arasında ise efsane gibi dolaşıyor-
du adı. Fransa'da olduğu sırada, Türkiye'de
pıyasaya çıkan Düm-Tek albümü ile film
müzikleri kendisine danışılmadan çok sa-
yıda filmde kullanıldı
- Genç kuşağın bile ivi tanıdığı Tılm
müziklerine imza attınız. tzJeyicinin
müzikleri bu kadar çok benimseme-
sini neve bağhyorsunuz?
- Moğollar'dan gelen müzik
anlayışımetkiLiydi bunda. Bağ-
lama. tambur, kabak kemane
gibi enstrümanlarkullandırn film
müziklerinde de. Yeşilçam film-
len genelde bu ülkenin ınsanla-
nnı anlatır. Benim müziğim de bu
ülkenin müziklen. Birbirlerini
çok iyi tamamladılar bu neden-
le. Bazen sahnenin çok önü-
ne geçtikleri oluyordu
müziklenn. Gör-
sel algılamayı
unutup kulak-
lannızla izli-
yordunuz.
- Film mü-
zikkrinin
maddi bir ge-
tirisi var mıy-
dı?
-Türkiye'de
1982-93 yılla-
n arasında sa-
decefilmmü-
zıği yaparak
hayatını kazanan tek ömek benim. Profesyonel ola-
rak çok sayıda film müziği yapmak zorunda kal-
dım. Her ay bir müzik yapmazsam ailemi geçindi-
remezdim. Yılda sekiz on film çeken yapımcılara
ayakJan alışsın diye bedava müzik yaptığım da ol-
muştu. Telif yasalan iş-
liyorolsaydı ekonomik
açıdan çok güçlü bir
yerde olurdum.
- Film müziği al-
bümlerinizin çalış-
a malannedurumda?
- Fılm müzikleri
kaba bir tahminle 6
ya da 8 albümde top-
lanacak. Oldukça se-
çici davranıyorum.
Bir sürü kötü müzik
yaptığımı da fark et-
tim.
Televizyonda gös-
terilen fılmlere "Aaa!
bu filmin müzikleri-
nidebenyapm^tnn"
diye takıldığımda
masanın arkasma
saklandığım oluyor.
Ama bu noktada bı-
raz imkânlan konuş-
makta yarar var.
Zaman, müzik
üretiminde en önem-
li faktör. Bana filmi
ızledikten sonra 'mü-
zik yanna lazım' di-
yorlardı. Bazen bu
işin çok angarya gel-
diği de oldu. Oradan
gelecek paraya çok
üıtiyacım vardı. Ama
o günün rayicinde
ödemek ıstemiyorlardı parayı.
- Setvi Boylum AJ Yazmahm için yaptiğnuz khp
ilgi gördü mü?
- Bu pop furyasından o tarz şeylere pek sıra gel-
miyor galiba. tİci buçuk ay oldu gösterime girdi ama
yeterli ilgiyi görmedi. Kral göstermıyormesela. Ben
neden kalkıp şimdi 20 bin dolar para vereyim ki.
Onlann bana vermesi gerek. TRT'de benim kaül-
dığım birkaç programda yayTmlandı,oldukça ohım-
lu tepkiler aldım.
- Albümlere taşırken parçalar üzerinde değişik-
likler yapıvorsunuz. Bunun nedeni müziklerin gö-
rüntüden so> uüanması nu?
- Elbette. Yapılan değışiklikleri tenkit eden de ol-
du, çok beğenen de. Müzik, sinemada görüntüyle
beraberken bır anlam ifade ediyor. Göriintüyü kal-
dırdığımz zaman o parça tek başına müzik adına
bir doyuruculuk ifade etmiyor. Bunu Film Müzik-
leri Volume 1 'de biraz fazla abarttık. Tamamıyla
film müziği değilmiş gibi yeni baştan yarattık, ba-
şını sonunu uçurduk. Volume 2'de değişiklikleri da-
ha kıvammda tuttuk. Ancak bundan sonraki mü-
zikJerin hemen hepsinde filmin özüne sadık kala-
cak şekilde değışikliklik yapacağım. Şimdi baktı-
ğımda keşke o zaman bu parçalan böyle yapsay-
dım diyorum.
- Günümüzde hemen her yerB filmi müzik albü-
mü de izliyor. Ortamı nasıl değerlendiriyorsunnz.?
- Üniversite öğrencileriyle sınemanın olağanüs-
tü bir buluşması oldu. Filmlerin albümleri bile
büyük talep görüyor. Bu da insanlann filmin içe-
riğiyle, müziğiyle daha yakından ilgilendiğini gös-
terir. İlgi de her zaman kaliteyi getirir.
Bugün ön ve arka jenerikler gerçekten okunu-
yorsa,çalışmaya gerekli saygı gösteriliyordemek-
tir. Türk sineması açısından da olumlu bir dönem.
Patronlar hanlannı, apartmanlannı yapıp çekildi-
ler sinemadan. Artık gerçek sinemaseverler yapı-
yor filmleri. Borç, kredi alıp, evini satıp fılm ya-
pan ınsanlar tanıyorum. Bu insanlara sahip çık-
mak gerek.
P 1 Y 0
'Salkım Hanımın
Taneleri' Antalya 'da
Tomrls
GintliOtilU'nin
'Salkım Hanımın
Taneleri' adlı filmi
Altın Portakal Film
Festivali'nde yanşacak.
Antalya Altın Portakal
Vakfı tarafından
açıklanan aday
listesinde daha önce yer
almayan filmin
başrollerinde Zuhal
Olcay. Derya Alabora
ve Hülya Avşar
oynuyor.
Sarah
McLachlanın
önderliğinde Kuzey
Amerika ülkelerinde üç
yıldır düzenlenen Lilith
Fair festivalinden elde
edilen gelirin büyük
bölümü kadınlar için
kurulan bannma ve
rehabihtasyon
merkezlerine verilecek.
Festival süresince
gerçekleşen konser
kayıtlanm içeren bir
CD ile Kanadah
yönetmen Lynne
Stopkevvich'in çektiği
belgeselin video kaydı
da yakında piyasaya
sürülecek.
Bob Marley için bu
yılın aralık ayında
Jamaıca'da bir anma
konseri düzenlenecek.
Konserde Lauryn Hill,
Sberyl Crow, Erykah
Badu, Queen Latifah,
Sarah McLachlan,
Busta Rhymes. Steven
Tyler, Krayzie Bone,
Guru, MC Lyte, Roots
ve Seal gibi ünlü şarkıcı
ve gruplar yer alacak.
Konserde Marley'in
çocuklan Rita ve Ziggy
de sahneye çıkacak.
Konserde. 26 Ekim'de
satışa sunulacak olan
Bob Marley: A Rebel's
Dream (Bob Marley;
Bir Asinin Düşü) adlı
albümdeki şarkılar
seslendirilecek.
wyclef Jean ve
U2'nun lıderi Bono
birlikte yorumladıklan
bir şarkının single'ını
ve klibini 8 Eylül'de
yayımlatacaklar. îkili,
daha sonra da Birleşmiş
Milletler'in işbirliğiyle
9 Ekim'de
düzenlenecek NetAid
adlı yardım konserine
katılacak.
IMCEWan ın eski
kansı ve çocuğu Fransız
polisince fellik fellik
aranıyor. 1998'de
Booker Ödülü 'nü
kazanan ünlü lngıliz
yazar, 1982'de evlendiği
Penny Allen'dan
boşandıktan sonra 13
yaşındaki oğullannın
velayetini mahkeme
karanyla üzerine
almıştı. Ancak çocuğu
eşine vermeyi reddeden
Allen, çocuğuyla
birlikte kaçarak izini
kaybettirdi.
OaSİS'in basın
danışmanı, iki
müzisyenin topluluktan
aynlmasmın ardından
Oasis'in ısminin
değişeceği yolundaki
söylentileri yalanladı.
Paul McGuigan ve Paul
Bonehead Arthurs'un
grubu iki ay içinde arka
arkaya terk etmelerinin
ardından geride kalan
üyeler, Noel ve Liam
Gallagher kardeşler ile
Alan White, dördüncü
albümlerinin
çıkmasından önce bir
basçı ve bir gitarist
arayışına gırdiler.
Topluluk, yeni
albümüyle birlikte bir
dünya tumesine
çıkacak.
Llv Tyler
J.J.Tolkıen'in
'Yüzüklerin Efendisi'
adlı fantastik yapıtından
uyarlanan bir sinema
üçlemesmde rol almaya
hazırlanıyor. Peter
Jackson'm yönettiği
filmin diğer oyunculan
ise Ian McKellen. Elijah
Wood ve Christopher
Lee. Filmin çekimlerine
üç hafta süreyle ara
verip Robert Altman'm
'Dr.T ve Kadmlar' adlı
filminde rol almak için
Texas'a gıdecek. Bu
filmde rol arkadaşlan
Helen Hunt ve Richard
Gere olacak. Tyler,
halen 'One Night a)t .
McCooPs' adlı bir :
.
filmde Michael ''*
Douglas'la birlikte ' ^
kamera karşısmda.
EltOn John, kalbine
kalp atışlannı
düzenleyicı aygıt
takıldıktan sonra
tngiltere'dekı ilk
konserini geçen hafta
verdi. Prenşes
Diana'nın ölümün
ikinci yıldönümünden
kısa bir süre önce
gerçekleşen konserde,
yakm arkadaşı olan
prensesi bir kez daha
anan John, konserinın
sonunda. sözlerini
Diana için uyarladığı
'Candle ın The Wind'
şarkısını seslendirdL
Jose Soler 95
yaşındaöldü. 1947
yılında, Maria Callas'a
Venedik'teki ilk sahne
deneyimınde eşlık eden
ünlü tenor, İtalya'da
önemli bir kariyere
sahipti. Soler, 1974'te
sanat yaşamını
noktalamış. ancak 1996
yılında Placido
Domingo'yla birlikte
'Traviata' operasında
rol almıştı.
Francesco Rosl
2000 yılında ABD'deki
Pnnceton
Üniversitesi'nde ve
Italya'nm Torino
kentindekı Sinema
Müzesi'nde iki ayn
dönemde sinema
dersleri verecek. Aynca
Rosi bu yıl ekim ayında
önce Atina'da, daha
sonra da Çin'de kendi
adına düzenlenecek
retrospektiflere
katılacak.
Francoise Sagan
kaleminı müziğin
hizmetine sundu. Onlü
yazar, Johnny
Hallyday'in yeni
albümündc yer alacak
'Quelques Cris' adlı
şarkının sözlerini
yazıyor