Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 9 ÎYLÜL1999 ÇARŞAMBA CUMHURtYET SAYFA
HABERLER
VaS Çakır'dan
ziyıret
• tsanbul Haber Servisi -
Istaroul Valısi Erol Çakır,
Anafolu Ajansfnın (AA)
Istarbul Bölge
Müdirlüğü'nü dün ziyaret
etti. y'ali Çakır, AA'nın
Cagtloğlu'nda bulunan
bölge müdürlüğündeki
zıyaıetinde ajansın yapısı ve
işley.şi hakkında bilgi aldı.
Vali Çakır, ziyarette
cezaev lerindekı son durum
hakkında yöneltilen bir
soru>a. "Bir gelişme yok.
Bir yumuşama havası da var
gibi" dedi.
Pişmanlık
Yasası'na
başvuru
• GAZİANTEP(AA)-
Gaziantep Cumhuriyet
Başsavcısı Ahmet Karayiğit,
terör suçlulannın bulunduğu
özel tip cezaevinden 60
hükümlü ve tutuklunun,
Pişmanlık Yasası'ndan
yararlanmak için
başvurduğunu bildirdi.
Karayiğit. daha önce, terör
örgütü üyesi ya da eylemcisi
olmak suçlanndan
yargılanan ve cezalannı
çektikleri sırada, kendi
inisiyatifleri ile koğuş
kapılanna "'Devletçi Koğuş"
levhası ve Türk bayrağı
asanlaria "tarafsızlar" ve
"bağımsızlar"
koğuşlanndan 60 kişinin.
Pişmanlık Yasası'ndan
yatarlanmak için
başvurduğunu behrtti..
Sarı basın
kartları
değişiyop
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakanlık
Basın-Yayın ve
Enformasyon Genel
Müdürlüğü'nden yapılan
yazılı açıklamada.
uluslararası kurallara uygun
yenı basın kartlannın 31
Aralık 1999 tanhine kadar
hak sahiplenne dağıtılacağı.
kullanılmakta olan kartların
da bu tarihten sonra geçersiz
olacağı belırtildi.
Açıklamada. san basm kartı
sahiplerinm, Basın Kartlan
Yönetmeliği'nın 69.
maddesi uyannca çalıştıkları
kurumlar aracılığıyla san
basın kartı beyannamesi
doldurmalan (ikı nüsha) ve
15 gün ıçinde Basın-Yayın
ve Enformasyon Genel
Müdürlüğü'ne göndermelen
istendi.
Baybaşin'in
ortagı yakalandı
• İstanbul Haber Servisi -
Uluslararası uyuşturucu
kaçakçısı Hüseyin
Bavbaşin'in ortağı Ali
Narin, Hollanda"ya kaçmak
ısterken Atatürk
Havalimanı'nda yakalandı.
Hollanda'da tutuklu bulunan
Hüseyin Baybaşin'in
Türkiye"dekı işlerini yürüten
ve "adam öldürmek ve
uyuşturucu ticareti yapmak"
suçlaruıdan aranan Ali
Narin'in, Fazıl Ertunç adlı
birkişiyi Hollanda'da
öldürdüğü ve uyuşturucu
anlaşmazlığı sonucu çıkan
bir çatışmada da yaralandığı
ortaya çıktı.
Bolu'da
şüpheii ölüm
• BOLt (AA) - Düzce
Şoförler ve Otomobilciler
Odası Başkanı Oğuzhan
Ciba (40), Ankara-Istanbul
Karayolu'nun Bolu Dağı
Keskin viraj mevkiine park
halindeki 34 AY 933 plakalı
BMW parka otomobilinin
içinde başından tabancayla
vurulmuş halde bulundu.
Jandarma yetkilileri
yaptıkları açıklamada,
otomobilin şoför mahallinde
oruran Ciba'nın elinde 17
mermi alan Beretta cinsi 9
milimetrelik bir tabanca
bulunduğunu, mermilerden
16'sının şarjörden
çıkanldıktan sonra sadece
birinin kullanıldığı bildirildi.
Kımlik, ehliyet ve
bankamatik kartımı
kaybettım. Hükümsüzdür.
MUSTAFAAY
Başlatılan soruşturmanın üzerinden 3 ay geçmesine karşm hiçbir ilerleme sağlanamadı
Babuna bflmecesiİstanbul Haber Servisi - Birkaç
ay öncesıne dek. kemik iliği nak-
li yapılmazsa öleceği söylenen Dr.
Oktar Babuna. tamamen sağlığı-
na kavuşmuş olarak ortaya çıktı.
Babuna 'kanser hücrelerinden
inancı sayesinde kurtukluğunu'
açıklarken yaklaşık 3 ay önce kam-
panyadaki çelişkiler nedeniyle baş-
latılan soruşturmada hâlâ hiçbir
ilerleme sağlanamadı.
Lösemi hastası olan Oktar Ba-
buna için mart ayında. Türkiye'nin
sağlıkJa ilgili en geniş kapsamlı si-
vil kampanyası başlatılmıştı. Bu
tarihlerde ABD'de bulunan Dr.
Babuna. televizyon ve gazetelere
verdiği demeçlerde ilik nakli ya-
• Lösemi hastası Oktar Babuna, tamamen sağlığına kavuşmuş olarak
ortaya çıktı. Doktor Oktar Babuna, kanser hücrelerinden inancı
sayesinde kurtulduğunu açıklarken yaklaşık 3 ay önce kampanyadaki
çelişkiler nedeniyle başlatılan soruşturmada hâlâ hiçbir ilerleme
pılmazsa 1 ay içinde yaşamını yi-
tirebileceğini belirtiyordu. Düzen-
lenen kampanyalarda toplanan on
binlerce kan örnegi yurtdışına test
amacıyla gönderilirken Sağlık Ba-
kanı Osman Durmuş'un tepkisi
ûzerine olay tersine döndü ve kam-
panyayla ilgili olarak soruşturma
başlatıldı. Babuna için toplanan
yaklaşık 105 bin kan örneğinden
sadece 20 binınin sonucu Türki-
kaydedilemedi.
ye'ye geldi. Dığer kan örnekleri
ise hâlâ yurtdışında.
2 Nisan tarihinde, Babuna için
uygun kemik iliğınin bulunduğu
açıklanırken uzmanlar, Babuna'mn
hastalığı olan Richters Sendro-
mu'nda kemik iliğı naklinin şart
olmadığını belirtmişti. Haziran
ayı içinde İstanbul Emniyet Mii-
dürlüğü'nün başlattığı soruştur-
manın ardından Fatih Cumhuri-
yet Savcılığı'nca da soruşturma
başlatıldı.
2860 sayılı Yardım Toplama Ya-
sasfna muhalefet edildiği gerek-
çesiyle açılan soruşrunnanın ûze-
rinden 3 ay geçmesine karşın hâ-
lâ bir ilerleme kaydedilemedi.
Fatih Cumhuriyet SavcılığYnda
devam eden soruşturmada, yeni
yasama yüında savcı degişikliği ya-
şandı.
Babuna dosyası, Savcı Serdar
Uyanık tarafından yürûtülüyor.
Dr. Oktar Babuna, deprem son-
rasında gittiği ABD'den tamamen
iyileştiğini belirterek geri döndü,
Bazı gazetelere yaptığı açıklama-
larda, doktorlann 6 aylık ömrü
kaldığını söylediklerini belirten
Babuna, ilk kemoterapi sonrası
bezelerinin tamamen kayboldu-
ğunu, tedavınin mayıs ayına kadar
sürdüğünü kaydetti. Oysa Dr. Ba-
buna, 29 Temmuz 1999 tarihinde
Sağlık Bakanlığı tarafindan yapı-
lan Etik Kurul toplantısı sonra-
sında, kendisine hâlâ kemik iliği
naklinin şart olduğu konusunda
ısrar ediyordu.
Ağn kesicilerin tavan etkisi olduğu,fazla kullanılmasının sadeceyan etkiyi arttırdığı belirtildi
Ağnnın 140çeşidivarSAADET USLU
Belki de insanoğlunun var olduğu
günden bu yana sıkıntısını çektiği
ağnnın bilinen 140 çeşidi var. Ağn
çeken hastanın hekim tarafindan çok
yönlü olarak değerlendirilmesi
gerektiğini vurgulayan İstanbul Tıp
Fakültesi Algoloji Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Serdar Erdine. "Ağn
kesiciler ise zehirdir. Bunlann tavan
etkisi var. Fazla almmasının bir yaran
yok" dıye konuştu.
Prof. Serdar Erdine. kökenleri
insanoğlunun varlığıyla denk olan
ağnnın birdenbire popüler olduğunu
söyledi. 70'li yıllann başında tıbbm
kronik ağnyı hastalık olarak ele almaya
başladığını ifade eden Erdine. "Bunun
nedeni aslında hastayı isuıden gücünden
eden etkenin ağn ounasr dedi. Bilinen
140 çeşit ağn olduğunu belirten Prof.
Erdine, bunlann 17-18 ana başlık
altında toplandığını söyledi. Serdar
Erdine, ağnlann yüzde 30"unun kanser,
yüzde 30'unun baş> yüzde 20'sinin bel,
kalanının da diğer ağnlar olduğunu
Abidin Dino. Acıyı Anlatmak adlı albümünde acıyı
değişik çizgüerle yorumladı.
kaydetti.
Ağn çeken hastanın çok yönlü olarak
değerlendirilmesi gerektiğini
vurgulayan Erdine. şöyle devam etti:
"Hekim uzmanlaştığı için hastayı tek
taraflı görmeye başlryor. Oysa hekim
hastayı bir bütün olarak görmeli.
Örneğin bel ağnsında hem nörolojinin
hem fızik tedavinin veri var. Biz burada
hastalan vönlendirebiliyonız. Önemli
olan hastanın doğru zamanda doğru
yerde olması. Ancak insanlanmızm bu
sistem içinde doğnı yere başvurması
mümkün değfl."
Hekimlerin de bu konuda yeterli eğitimi
almadıklanna değinen Serdar Erdine,
Algoloji dersinin bütün tıp
fakültelerinde olmadığını söyledi.
Erdine, tıp eğitiminin bu yöndeki
eksikliklerinin giderilmesini istedi.
Fazla llaç zehirdlr
Toplumumuzda sıkça rastlanan bilinçsiz
ilaç kullanımına da değinen Serdar
Erdine. "İnsanlar hekünin değU
yakınıoın tav siyesini dinliyor" dedi.
Erdine ilaç kullanımı
hakkında şu bilgileri verdi:
"Ağn kesiciler zehirdir. Bu
tür ilaçlann gelişigüzel, çok
miktarda alınması
sakıncalı. Bunlann tavan
etkisi var. 3-4 taneden
sonra etld göstermezler.
Sadece yan etkileri artar.
Hatta çok ağn kesici
kullanmaya baglı baş
ağnsı büe var."
Celişmeler arttı
Son yıllarda ağn
mekanizmalannm
araştınldığıru ve yeni tedavi
yöntemlerinin geliştirildiğini
belirten Erdine, "Eskiden
ağn yüzde 50 onuunda
tedavi edilirken, günümüzde
bu oran yüzde 90'lara çıku*
diye konuştu. Prof. Erdine
bazı gelişmeleri şöyle anlattı:
"Ağnnın siniri. radyofrekans
denen dalgalarla yakılıyor. 3
sanh'e süren operasyon
sonrası ağn dindiriliyor. Bu
teknik, bazı bel ağnlan.
kanser ağnlan, yüz
ağntannda kullanılıyor. Doğru yapıhrsa
yüzde 100 başan şansı var. Bir de kalp
piline benzer onıirilik pilleri var.
Omirüik yaralanmalannda
kullanıuyor ve başan oranı
yüzde 70-80 civarında."
KJiniklerinin
Avrupa'nın
üçüncü
büyük
merkezi
olduğunu
belirten
Serdar
Erdine,
halkın 300
bin dolar
bağış yaptığını
söyledi.
En sık karşılaşılan rahatsızlık:
BAŞAĞRISIInsanlann en sık karşılaştıklan
sağlık sorunlanndan biri olan ağn-
lar içinde baş ağnsı birinci sırayı alı-
yor. 17 çeşidi bulan baş ağnlannı
ise kanser ve bel ağnlan izliyor.
İstanbul Üniversitesı Algoloji Bi-
lim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serdar Er-
dine, ağnlann yanlış tedavi yüzün-
den tam anlamıyla tedavi edileme-
diğini söyledi. Erdine, belli başlı ağ-
n çeşitlerini \e özelliklerini şöyle
sıraladı:
Ba$ ağnlari: En sık görülen
ağnlardır. Kadınlarda 20-50 yaşlar
arasında daha sık rastlanır. 17 çeşit
baş ağnsı vardır. Bunlardan en sık
karşılaşılanlan gerilim, kas kasıl-
ması, migren ve küme baş ağnsıdır.
Yapılan araştırmalara göre insanla-
nn yüzde 60'ının hayatlannın bir
döneminde başı ağnyor. Özellikle
baş ağnlannda beyin bilgisayar gi-
bidir. Herbilgiyi kodlar. Önemli olan
beyındeki ağn kodunun silinmesidir.
Başı ağnyan kişi, sürekJi ağnyı bek-
lemeye başlar. Tedavide, bu bilgıyi
silmek önemlidır. En az 2-3 ay dü-
zenli ağn kesici kullanmak gerekir.
Bu şekilde beyindeki ağn kodu si-
linir ve kişi ağnyı beklemez hale ge-
lir. Migren tanısı konulan hastala-
nn yüzde 9O'ı migren değıldir. Mig-
ren ağnsı her zaman tek taraflıdır.
Hiçbir zaman çift taraflı olmaz. Ta-
nı yanlış konulursa tedavi de yanlış
olur. Baş ağnlan içinde migrenin
görülme oranı ise yüzde 5 civann-
dadır. Bu tür baş ağnsında kişiyi
krizler bezdirir. Düzenli ilaç kulla-
nımında bu krizlerin gelişi önlenir.
Bir de kriz anında ilaç kullanılabi-
hr.
Bel ağnlari: Erkeklerde daha
sık görülür. 30-50 yaşlarda sıklıkla
rastlanır. Insanm beli, dört ayaktan
ikı ayağa doğrulduğu için ağnr. Çün-
kü omurga dört ayağa göredir. Bü-
tün güç bele bıniyor ve darbelere
açık hale geliyor. Bel ağnlannın te-
davi edilebilmesi için nedenlerinin
doğru saptaması gerekir. Aynntılar
değerlendirilmeli. Hasta tedavi edil-
dikten sonra, hastanın kendi kendi-
ne yetebilmesmin öğretilmesi gere-
kir. Bel ağnlannın önknmesindeki
en önemli şey ise egzersiz. lnsanın
belindeki kaslar da doğal korsedir.
Ancak Türk insanı egzersiz yapma-
dığı için beli ağnr. Bel ağnlannın yüz-
de 70'i tedavi edilir. Dünyada bel
ağnlanna bağlı heryıl 16 milyar do-
lar kayıp var.
Kahser ağnlari: Kanserlerin
yüzde 80'inde ağn görülür. Yüzde
90 oranında tedavi edilebilir. Kan-
ser hastalannda 'ağnm artti, demek
ki gidiyorum' görüşü hâkımdir. Bu
doğru değil.
BoyiUI ağnlan: Sık görülen bir
ağn çeşididir. Çünkü trafık kazala-
n sıklıkla görülüyor. Örneğin arka-
dan araba vurdu, baş öne doğru gi-
der gelir. Buna kırbaç darbesi denir.
Kişiler önemsemez. ancak bunlann
çoğunda bo>
r
un fıtığı gelişir. Bu ki-
şilerin mutlaka aspirin türevi alarak
48 saat dinlenmesi gerekir. 1-2 ay son-
ra da uzmana gidilerek kontrol edil-
melidir. Bunlarbaş ağnlannın önem-
li kaynaklanndandır. Boynu kütlet-
mek de son derece sakıncalıdır.
Ilaçta patent yasası
üretimi etkiledi
tstanbul Haber Servisi-
Türkiye'de 1 Ocak 1999
tarihinden itibaren
yürürlüğe giren ilaçta
patent yasası nedeniyle
yerli sanayinin ilaç
üretemez hale geldiği
belirtildi. Türk Eczacılan
Birliği Başkanı Mebmet
Domaç, yerli ilaç
sanayiinin pazar payının
yüzde 38'lere indiğine
dikkat çekerek,
"Ülkemizdc araşürma-
geliştirmc eksikliği var.
Hem devlet hem özel
teşebbüs araşbrmaya az
yaürun yapjyor"dedi.
Mehmet Domaç, ilaçta
patent yasasının tartışıldığı
1995 yılından bu yana
1500 civannda başvuru
olduğunu, bunlardan 300
tanesinin patent aldığını
söyledi. Başvuru yapan
firmalardan sadece 50
tanesinin ülkemizden
olduğunu belirten Domaç,
"Patent olgusu çıkbktan
sonra Türkiye ilaç sanayü
yeni ilaç üretemez hale
gekti. Pazar paylan yüzde
38'lere indi, gjderek de
kaybediyorlar" diye
konuştu. Olkemızde
araştırma-geliştirmenin
çok eksik olduğuna
değinen Mehmet Domaç
şöyle devam etti:
"Gayri Safı \IiIIi
Hasılanın (GSMH) binde
3'fi araştırnıa-geliştinneye
aynlıyor. Bunun yüzde
22'a özel teşebbüse ait
GSMH'nin yüzde rinin
üstünde bir payı AR-
GE'ye ayırnıayan ülkekr
yeni bir ürün ortaya
çıkaramazlar. Türkiye,
bunu vapmazsa çağı
yakalay-an bir ülke
olamayacakur. Bir de
bizdeki arastırmaa sayısı
10binde8iken,
Almanya'da bu rakam 10
binde 38'lere kadar
çıkıyor. Onlara
yeuşebümek için hem
devlet, hem üniversiteter
hem de özel teşebbüs
olarak AR-GE'vi ön pbna
çıkartmahvız."
Patent nedir?
Yeni bir ilacın üretimi ve
satışı ile ilgili tüm haklann
belirli bir süre için (15-20
yıl) sadece o ilacı bulan
kişi ya da firmaya ait
olmasıdır.
DUZYAZI
ORHAN BtRGtT
Sinsice Kışkırtma...
Fazilet Partisi yöneticileri geçmiş uygulamala-
nndan hayli ders almış olmalılar./ Amaçlanna ulaş-
mak için, 'Nizam, MilliNizam, Milli Selametya da
Refah Partisi' dönemindeki gibi açıktan vuruş-
mak yerine sütre gerisinde kalmayı yeğliyorlar.
Deneyimli bir futbol oyuncusu gibi, sayı için ge-
rekli paslan hazırlayarak, sondan bir önceki vuruş-
lan ya kendi doğrultularındaki sivil toplum örgüt-
lerinden ya da basındaki yandaşlarından bekliyor-
lar! Böylelikle 'kuzupostundaki kurt' masalı, kim-
bilir kaç bininci kez belleklerimizdeki canlılığını
koruyacak yeni versiyonlar kazanıyor.
Ulucanlar Cezaevi olayı karşısında da yandaş
medyanın vitrini, acaba bu olaydan nasıl kazanç-
lı çıkanz hesabı içinde donatılmıştı./ Önceki gün-
kü 'Akit', dünkü 'Milli Gazete', yeri gelmişken söy-
leyelim, 7 yıldır devletin ayağı basmamış bu ce-
zaevindeki kalkışmadan 100 günlük koalisyonu bi-
rinci derecede sorumlu tutmanın çabası ile dona-
tılmıştı. Oysa o 7 yılın içinde bugün parlamento dı-
şında kalmış CHP'yi de unutmayarak söylemeli,
tüm partiler iktidar oluşumunda görev yaptılar. O
arada Refah Partisi de sadece başbakanı ile de-
ğil, adalet bakanı ile de siyasi erkte boy gösterdi.
Şimdi, dünkü 'Milli Gazefe'nin manşeti ile iyi ni-
yetli bir görüntü içerisinde, artık hükümet mi, yok-
sa tüm kamuoyu mu uyanhyor tam anlaşılamıyor,
ama şunlar yazılıyor:
Deprem bölgesinde halk ve esnaf patlama nok-
tasında. Uyanyoruz. Hükümet cezaevleri ve afko-
nusunda takındığı duyarsız ve beceriksiz tavnnı
deprem bölgesinde de tekrariıyor. Yaklaşan kış mev-
simine rağmen kötü koşullannda bir değişiklik ol-
mayan ve günleriyemek kuyruğunda geçen dep-
remzedelerle kriz içindeki bölge esnafı büyük bir
gerginlik içinde." Tabiı, bölgede kimi akraba va-
kıflann depremzedeye yardım görüntüsünün ar-
kasına saklayarak dağıttıklan Said-i Nursi imza-
lı ve kökeni 1939 Erzincan depremine uzanan tef-
sirleri içeren bildirilerı ve Islam misyoneri görün-
tülü kimi insanlann yumuşak yaklaşımlarla giriş-
tikleri tahrikleri bilmiyorsanız, cezaevlerindeki olay-
lar karşısında yapılan bu benzetmeli uyanları, te-
miz yurttaşlann iyi niyetli tepkileri arasında değer-
lendirebilirsiniz.
Ama bakın, akıl almaz gibi görünen yeni bir gi-
rişim ile 'bizimkiler' nelerte uğraşıyorlar?
Birkaç gündür deprem yöresinde, 'Şeyh Ah-
met'in vasiyetnamesi' başlıklı bir bildiri el altından
sunuluyor. Bu sözde 'vasiyetname'', sözümona
'Medine-i Münevvere 'den gönderilmiş' gibi gös-
terilerek, ya mektup ya da faks biçiminde yaralı
depremzedelere gönderiliyor.
Hazreti Muhammed'in 'Türbe-i Şerif Hatibi
Şeyh Ahmet'e rüyasında görünerek, "Depremde
16 bin kişi öldü. Bunlann içinden Müslüman çık-
madı" dediği yalanının yer aldığı o bildiride hem
Islamın peygamberine, hem kırk bir gün önce yi-
tirdiğimiz binlerce insanımıza iftira etmekten çe-
kinilmiyor.
Bildiriye göre, Hazreti Muhammed, o rüyada bu
vasiyetnameye inanmayanlann ve kâfirolacağnTK
küfürden kurtulmak isteyenlerin, mektubu çöğal-
tarak hemen başkalanna iletmelerini söylediği de
duyuruluyor!
Acılı, yaralı binlerce yurttaşı gerçekten gergin-
liğe sokmak, suyu kaynama noktasına getirmek
için başvurulan bu alçakça girişimi, Diyanet Işle-
ri Başkanı'nın dün yaptığı bir açıklama ile öğreıi-
dim. Başkan Mehmet Nuri Yılmaz, 'Şeyh Ahmet
Vasiyetnamesi' adı altında dağıtılan bu gerçek kü-
für belgesinin, hurafelere dayanan bir uydurma ol-
duğunu uzun uzun anlatıyordu.
Bu tür kışkırtmalan yapanların ulaşmak istedik-
leri amacı öncelikle gören ve değerlendirenler Si-
lahlı Kuvvetler mensuplan olunca bu kez, sadece
kışkırtıcılar ve koruyuculan değil, kimi iyi niyetli çev-
reierden de çoğulcu demokrasinin kurallan ile il-
gili söylemler birbirini izliyor.
Oysa önceki gün yeni öğrenim yılının başlayişı
nedeniyle Kara Harp Okulu'nda konuşan Kara
kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aflla Ateş, son dep-
rem felaketi nedeniyle 'devleti parçalamaya ve
yıkmaya yönelik örgütlü gayretlerin sonuçsuz ka-
lacağını' söyleyerek yannın subaylannın dikkatle-
rini 'az da olsa birtakım gruplann bu felaketi ken-
di amaç ve çıkarian için kullanışlanna' odaklıyor.
Aynı gün, Gülhane Askeri Tıp Fakültesi'nde açı-
lış dersini veren Prof. Tuğg. Işıner. inananların
kendi dilleri ile Tann'ya dua etmelerini önleyen El-
Ezher kafasının adeta anatomisini ortaya koyuyor.
Islam dininin yüceliğinı, hurafeleryumağı ilean-
laşılmaz hale getirerek toplumda huzursuzluk ya-
ratmaya çalışanlar, bakalım bugünkü gazetelerin-
de Diyanet Işleri Başkanı'nın şu sözde Şeyh Ah-
met Vasiyetnamesi'nin içyüzünü ortaya koyan
açıklamasına yer verecekler mi?
Siz ne dersiniz Recai Bey?
Faks: 0212 677 07 62
E-Mail:orhan.birgiticı do.net.tr.
ORTA(DAKİ) ASYA ÜLKELERİ
Cumhuriyet
k ı t a p l a r ı
Kalemınden bal damlayan gazetecı Mustafa Balbay,
Atatürk'ün 23 Ekim 1933'te, "Sovyetler BirlıgYnın ne
olacagını kimse bugünden kestiremez... Bugün elinde
ruttuğu mılletler avuçlanndan kaçabilır" sözlenyle
tanımladıgı: avuçlardan kaçan ülkeleri gezdi dolaştı.
F
Cumhurtyet Çağ Pazarlama A Ş Torkocağı Cad No 39/41
k
kitapkulübü (34334Cağaloğlu-İstanbul Tel-1212)514 01 96