Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 EYLÜL 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
J. U J 4 kultur@cumhuriyetcom.tr 15
ALLECRO EVtN İLYASOĞLU
Dhatı Usmanbaş'a ııice yıflarDün, 28 Eylül, tlhan Usmanbaş'ın doğum gü-
nüydü. 1921 'de Istanbul'da doğan (ama Ayvalık'ta
yerişen) bestecimiz bu hafta 79. yaşına giriyor. Şu
sıralarda onun aynntıh bıyografîsini ıçeren ve ek-
li CD'lerde söyleşilenyle yapıtlannın yer aldığı
bır kitabı tamamladım. Bu nedenle doğal olarak ya-
şam çızgilerinin arasında gezinmekteyım.
Usmanbaş,, ilk kuşak çoksesli besteciler ya da
kendi kuşağındakı birçoğu gıbi yurtdışında değil
de Türkiye'de eğıtim görmüş. Elindeki olanaklan
kullanarak kendini geliştirmiş. Bu olanaklan; Ga-
latasaray Lisesi'nde okumuş olmak, Ankara Dev-
letKonservatuvarfndaöncekıkuşağıntemsilcile-
nyle eğitilmek, BükntAreigibi. heparaştıran. sor-
gulayan bır yakın arkadaşa sahip olmak,radyoka-
nallanndan dünyaya uzanmak. ılk uzunçalarlar,
plak kataloglan... Ve duyduğu her yenıliği kanat-
İanıp uçabildiği uzaklığa kadar deneyebilmek!
Yapıtlaruıın seslendırilmemesı. kullandığı yön-
temlere karşı çıkılması ya da anlaşılmaması, onu
geri çekilmeye değil. tersıne, kamçılamaya yara-
mış. Durmadan yazmış, araştırmış, düşünmüş. bel-
li arahklar ıçmde yenılenni üretmiş. her ortam içın
örneklervermiş Kendini toplumdan soyutlamadan,
dost toplantılanndan, masabaşı sohbetlerinden ayır-
madan. öğrencilerinden ve ailesınden koparma-
dan bu yoldaki bestecilığini günümüze dek sürdür-
müş. Sonuç, dünyanm çeşitli köşelerinde kazanıl-
mışbirdoluödül Dünyanın çeşitli radyolannda ses-
lendirilmiş. plak yapilmış yapıtlar. yınninci yüz-
yılın önde gelen nice bestecisi ıle paylaşılmış se-
u.
mınerler. kongreler, paneller. Ve çağdaş Türk mü-
ziğine getirdiği o yeni ses! Pek çok müzikçinin, pek
çok dinleyıcinin karşı çıktığı o yeni ses. Ya olma-
saydı?
Müzik düşüncesi üstûne sığ bır ortama sahibiz.
Ne tartışınz, ne soruştururuz ne de eleştırebilınz.
Hatta müzik eleştirmeninin mahkemeye dahi ve-
rildigi bir ülkede yaşanz! Usmanbaş gibi. her şe-
ye karşın yüreldilikle ve iç tutarlıhgı ile çıktıgı yol-
' smanbaş gibi,
her şeye karşın
yüreklilikle ve iç
tutarlılığı ile çıktıgı
yolculuktan ödün
vermeyen kaç
bestecimiz var.
Müziği dûşünen,
irdeleyen,
felsefesini yapan,
diğer sanat
dallanyla
ahşverişini gözeten
bir öncü.
culuktan ödün vermeyen kaç bestecimiz var? Mü-
ziği düşünen, irdeleyen, felsefesini yapan, diğer sa-
nat dallanyla ahşverişini gözeten bir öncü. Ona
göre yerel-evrensel. Osmanlı-Cumhuriyet gibi kar-
şıtlıklann sanatta yeri yoktur. Sanatçı her yerde, her
dönemde sanatçıdır. Kazandığı ödüller arasında
en ilgımi çeken, Polonya'daki 1966 3. Wieniaws-
ki Yanşması'nda aldığı birincilık oldu. Yirmi iki
ülkeden kırk dört bestecınin kanldığı yanşmada Us-
manbaş'ın 'Boşhığa Atlayış' başlıkli yapıtı ilk kez
birinciliğe değer bulunmuş. Daha önceki yıllann
yanşmalannda hiçbir birinci seçilememiş.
Aynı yanşmada üçüncü gelen Çek besteci Jan
Kapr (1914-1988) halen ünlü bir isim olarak ulus-
lararası müzik ansiklopedilerinde yer almakta. Oy-
sa aynı yanşmanın birincisi olan llhan Usman-
baş'm birinci olan ve bir yıl sonra Poznan'da ses-
lendirilen Boşluğa Atlayış adlı yapıtı hiçbir zaman
kendı ülkesinde çalınmamış. 1990'daki bir konuş-
mamızda bu durumu şöyle değerlendirmişti: "Ya-
rablan bu yaprtian ben Mısır ehramlanna benze-
tiyonım. Içlerinde bestecflerin gömülü olduğu...
Belki Uerde ruristler devetere binip gezeböirier bu
efaramian Amerika'da. Polonya'da. İsviçre'de ka-
zanmış olduğum ödüller ancak biyografimde geçi-
yor. \Vıeniawski ödüDii yapıtunj fiirki.ve'de benüz
kimse çalmak istemedL Valnızbir reklam değeri bi-
k taşımadı, demektir!"
Usmanbaş'ın yapıtlaruıın sayısı şimdilerde 1 OO'ü
çoktan aştı. Yalnız 1999'da bestelediklerini hemen
ekleyeyim, arşiv meraldılan için: Işte! Sevgili Vi-
yolonsellerimiz! (Viyolonsel Grubu ve Orkestra);
Yaylı Dördül için Müzik-99; Yaylı Dördül içın Ada-
gio-99; Yayh Dördül için Scherzando-99; Yaylı
Dördül için Morton'a(Feldman) Göndermeler-99.
2000 yılının 10 Nisan akşamı 'Işte! Sevgfli VTyo-
lonseUerimiz!' başlıklı yapıtı Betin Güneş yönetı-
minde Köln'de seslendirilecek. Evet, 21. yüzyılda
da, 20. yüzyılda olduğu gibi, yine yurtdışında de-
ğerlenecek yapüklan.
îstanbul Operası 'nda Mozart'ın Reguiem 7
tDOB'un orkestra ve korosunun kaynaşûğı vorumda, koro en başanh birimdi.
İDOB, mevsimi depremzedelere
adadığı ağırbaşlı, hüzünlü bir prog-
ramla açtı. Rengim Gökmen yöne-
timindekı koro ve orkestra, Albino-
nfnin ünJü Adagio'sunu ve Faure'nin
ağulu Pavane'ını ilk kez korolu uyar-
lama ile sundu. Orkestra ve koronun
kaynaştığı başanh bir yorumdu.
Ardından yer alan Mozart'ın Re-
quiem'i ile diğer yapıtlann havası da
tümleşerek ortama uygun bir dınle-
tı çıktı ortaya. Requiem'deki en ba-
şanh birim. YıldızKünutku'nun ça-
lıştırdığı koro ıdi: Işıl ışıl, genç ses-
lerde hüzûn ve gizemli coşku yan-
sıyordu. Solistlerden soprano Efsun
Oztoprakışıltılı sesiyle yumuşak bir
duyarhhktaydı. Mezzosoprano Işın
Gûyer, her zamanki deneyimli şan-
cıljgi ve ezbere söylemesiyle dik-
kati çekti. Tenor Hüseyin Ukos'un
sıcak bir ses rengi vardı. Her zaman
bariton (ya da bas-bariton) olarak
pek çok başanh rolde izlediğimiz
Suat Ankan'ın ses rengi doğal ola-
rak bu yapıttaki koyu bas tonu için
açık kalmıştı. Solıst dörtlüsünde bi-
çem (üslup) açısmdan her bır sanat-
çı birbirinden farklı anlatımdaydı.
Orkestra (özellikle trombonlar ve
kemanlar) umanz gıderek daha say-
damlaşacaktır. Evet, her mevsımin
ilk dinletisinde bu tümceyı kullan-
madan geçerneyız; giderek daha sağ-
lamlaşacak, kaynaşacak, saydamla-
şacak..
Şef Rengim Gökmen'in enerjik
yönetimi ile ağır ve bogucu bir Re-
quiem değil, yaşamın sırlannı taşı-
yan bir 'Otüm Duaa' dinlemişolduk.
Mozart'ın Requıem'ini uzun süre-
dir lstanbul'da dinlememışız. Mev-
simin açılışı için şu günlerdeki ağır
yüreğimizı yansıtan, yennde bir se-
çim olmuş.
Reguiem - Olüm Duası
u
Requiem aetertuun donaeis,Do-
mine" (Ey ulu Tanrun, onlara son-
suz huzurver). Bikfiğımiz en eski po-
lifonik requiem, 15. yüzyılda Oc-
keghem tarafından yazılmış. Sonra
Lassus ve Palestrina, Rönesans dö-
nemınde requıem örneklen vermiş-
ler. 17 ve 18. yüzyılda yüzlercesi
bestelenmiş. tlk kez büyük orkest-
rayı içeren örnek ise Mozart'ın
1791'de yazmaya başladığı ve ta-
mamlayamadığı Requiem'i. 19. yüz-
yılda Bertioz'un. Verdi'nın Requ-
iem'lerinde büyük orkestra ve şan
öğelen kullanılmış. Daha sonra Ltezt,
Dvorak. Faure gibi romantiklerin
dahadinsel, ağırbaşh Requiem'leri-
ni görürüz. Brahms'ın 'Bir AJman
Requiemj' ıse tncil'den alınan met-
nı ile ölüm ve yas tutma üzerine ya-
zılmıştır.
Mozart'ın ölüm döşeğinde, yaşa-
mınm son dakikalanna dek yazdığı
ve tamamlayamadan taslaklannı bı-
raktığı Requiem'in gizemli birortam-
da ısmarlanışı, günümüze dek tiyat-
ro ve sinemalara konu olmuştur. Bu
gızli işveren Kont Wabegg-Stup-
pach, 20 yaşında ölen kansı için
Mozart'a bir Requiem ısmarlamış,
Mozart'tan sonra Süssmayr'ın ta-
mamladığı yapıtı kendi bestesiymiş
gibi yönetmiş ve notalan da kendi
ımzasıyla kitaphgında saklamış. Mo-
zart, son soluğunda 12 bölümlük ya-
pıtın altıncısı. Lacrimosa üstünde
çalışmaktaymış ve ancak 8 ölçüsü-
nüyazabilmiş. Süssmayr, Coustan-
ze'nınistegi üzerine biran önce Laç- \
rimosa'yı bitınp 'Sanctus,Benedic-
tus ve Agnus dei' bölümlenni ekle-
miş; son ikı bölümü Mozart'ın baş-
taki özgün müziği üzerine kurarak
Kont'a teslün etmiş. Mozart, din ko-
nusunda bağnaz bir ınsan olmadığm-
dan Requiem'de yarattığı kutsal or-
tam da bir tapınma töreni havasın-
da değildir. Olüme bir dost gözüy-
le bakar; ınsanın en yakın ve gerçek
dostu olarak yaklaşır ona.
E-mail: evini@boun.edu.tr
Greta Ganbo'nun mezarı açıldı
• STOCKHOLM
(AFP) -Yaşamının
büyük bölümünü
inzivada geçiren
Isveçli efsanevi sinema
yıldızı Greta
Garbo'nun mezar taşı
bilinmeyen bır nedenle
devrilmiş olarak
bulundu.
Skogskyrkogaarden
mezarlığının
yetkilileri, geçen
cumartesi günû
Garbo'nun mezannın
üstündeki taşı yere
devrilmiş olarak
bulduklarını belirttiler. 1990 yılında yaşamını yitiren
sanatçının cesedi yakılrmş ve külleri toprağa
gömülmüştü. Ancak Garbo'nun tek vârisi olan yeğeni
Gray Raisfeld, 'yıldızın mezannın hayranlan
tarafından zarar görebileceği, hatta açılabileceği'
endişesiyle küllerin Isveç'e gömülmesıne güçlükle razı
olmuştu. Geçen cumartesi meydana gelen olay da,
Raisfeld'in endişelerinde haklı olduğunu ortaya koydu.
Araştırmalar sonucunda sanatçının küllerinin yerinde
durduğu belirlendi. OIa>in kişilerden mi yoksa
yağmur, rüzgâr gibi doğal nedenlerden mı
kaynaklandığı ıse polıs tarafından araştınlıyoT.
Ağaoğlu'nun seramik heykel
sergisi
• KültûrServisi-
Kadnye Ezel
Ağaoğlu'nun
seramik heykel
sergısı 6 Ekim'e
dek Ankara'daki
Başak Sigorta Sanat
Galensı'nde
ızlenebihr. îstanbul
Tatbiki Güzel
Sanatlar Akademisi
Heykel-Seramik-
Bahçe Mimansı
Bölümü'nden mezun olan ve ardından kendı aiüiycsını
kuran Ağaoğlu, 1980-89 yıllan arasında çalışmalannı
Isviçre'de sürdürdü. Isviçre ve Ahnanya'da kışisel
sergiler açtı, karma sergilere katıldı. 1989 yılında
Türkiye'ye dönen Ağaoğlu, son olarak geçen yıl
Îstanbul'daki Ayşe Takı Galerisi'nde sergi açmiştj.
Yıldız Sarayı'nda Art Nouveau
seksiyonu açılıyop
• Külrür Servisi - tstanbul Yıldız Sarayı 'ndaki saray
müzesıne yeni eklenen Art Nouveau seksiyonu bugün
açılıyor. Avrupa'nın önemlı merkezlerinde 19. yüzyıl
sonlannda ortaya çıkan Art Nouveau akuru Sultan II.
Abdülhamid'in özel ilgisiyle Türkiye'de de
uygulandığından, Yıldız Sarayı bu akımın doğal
merkezi sayılıyor. Önceleri Tarz-ı Cedid diye
adlandınlan Art Nouveau süslemeleri ve mimarisiyle
lstanbul'da yapılmış pek çok yapı bulunmakta. Ancak
taşınır eserler ilk kez derlenerek, daha çok egitsel
araaçlı olarak Yıldız Sarayı'nda sergilenecek.
•-». -». „
BUGÜN
• AKSANAT ta Gene Kelh ve Stanley Donan'ın
yönettikleri 'Singin'iıı the Rain' adlı film 12.30 ve
18.30 saatlerinde videodan izlenebilir. (252 35 00)
• BORÜSAN KÜLTÜR VE SANAT
MERKEZt'nde performans sanatçısı John Cook,
Debussy'nin "L'Apres Midi D'un Faune' adlı
empresyonist balesinı saat 18.30'da düzenlenecek
söyleşide tanıtacak. (292 06 55)
• ZEYTİNBLRNU MEBA SANATEVl'nde saat
19.00'da 'BüJent Aydınh ile Saz Dinletisi' yer alıyor.
(547 13 35)
KÜLTÜR • SANAT
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
atrola rı
1 EKIM'DEN ITIBAREN MUHSİN ERTUĞRUL SAHNESİ'NDE (0.212-240 77 20)ı
Bernard-Marie KOLTES
BATI RIHTIMITürkçesi : Yiğit BENfiR
Yöneten : Nicolas KLOTZ
Dekor Tasarımı : Christian TIROLE-Ayhan DOĞAN
Giysi Tasarımı : Zuhat SOY
Müzik : KudSİ ERGÛNfiR-Aml FLAMMER
Işık Tasorımı - Christian DUBET
OYNAYANIAR: Merin ÇEKMEZ'Ahmet ÖZASLAN*Nergis ÇORAKÇI'Celiie TOYON
»Nur SAÇBÜKER'Zeki YILDIRIM»Altoy ÖZBEK»Eftal GÜLBUDAK
BIUI B A » I. A M I Ş T I R .
OYUN TARIHLERI:1-2-3-6-7-S-9-1O-13-14-15-16-17 EKIM
ESAATKRİ Ç*RŞA*Iİ«15 00-Î8 38-«l«ŞtMBE ÎO 30-CUM»-!0 30-CUMARTfSl:15 OO-İO 30
doJu düşün
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEt>İYESİ
atrola r •
1 EKIM'DEN ITIBAREN USKUDAR MUSAHIPZADE CELAL SAHNESİ'NDE (0216-333 03 97;
Aldo NİCOLAİ
KADIN İLE MEMURTürkçeal
Yöneten
Dekor Tasanmı
Giysi Tasarımı
Müzik
Harekef Dûzenlemesi
Işık Tasarımı
Muhittin YILMAZ
Mazlum KİPER
Barıs DİNÇEL
Aysel DOĞAN
Bora AYANOĞLU
Selçuk eORAK
llhan ÖREN
OYNAYANLAR: Ayşegül IŞSEVER-No»it OZCAN
»UlT
OYUN TARİHLERfi -2-3-6-7-6-9-10 EKİM
OYUN CİİN « SMTURİ ÇMŞAMBJL'15 00-20 30 PfRŞEMBE ÎO 30-CUMA.20 30-CUMARTESl 15.00 İD 30
PAMtt.15 00-19 00
İSTANBUL BÜYÖKŞEHİR BELEDİYESİ J
Şehir Tiyatroları;
Yöneten' Komedi 2 Bölüm
Ferhan Şensoy
Çevirenler: Haluk Bilginer, Ferhan Şensoy
Dekor: Ferhan Şensoy Kostüm: Sevim Çavdar
Müzik: Selim Atakan
Zuhal Olcay
Haluk Bilginer
Güven Kıraç
Melek Baykal
Sermiyan Midyat
Kadıköy Halk Eğrtim Merkezi 6-17 Ekim 1999
Çarşamba 15.00 (tndirimli gün)
Perşembe-Cuma. 20.30
Cumartesi: 15.00-20.30 Pazar: 15.00
Bilet satış yerleri: Gişe Tel: (0-216) 330 10 27
Vakkorama Suadiye, Vakkorama Taksim
16 yaşmdan küçûklerın gırmesı sakıncalt
olabılır Otmayabih de Bız de kararsız
kaldık Çûnku, onlar her şeyı bızden
daha ryı biiıyo<1ar
E F E S Pilsen üı JriiJturve sanata katfclan artarak surecek.
Bernard- Marie KOLTES
BATI RIHTIAAI
Türkçesi: Yiğit BENER Yöneten: Niçolas KLOTZ
1-2-3-6-7-8-9-10 EKİM
PEMBE KONAGIN GEUNLERI
Yöneten Engin GÜRMEN
6-7-8-9-10-I314151617EKİM
K A D I N İLE /vAEAAUR
Türkçesi Muhittin YILMAZ Yöneten Maılum KİPER
1-2-3-6-7-8-9-W EKİM
U«x(ayoilar R.CWR-V.IHZA ZOBU-Yöneten Çerin IPEKKAYA
Q3UlS}tl7BaM
FOTOGRAFÇI
(ORTAOYUNU)
Yöneten: Y.Kenan IŞIK-Hoşmet ZEYBEK
6-7-8-9-1O EKİM
OTHN MMUU: ÇAIŞAMM: 15.00-20JO / ffiÇMK: MJO/ CUMA: 20JO/
i /
BIIETLER:SEHIR IIYAIROLABI GI5ELEBINDE 5ATI5A SUNULMUSTUB
Pİ ARTWORKS ATÖtYE ÇAUŞMALAR1
1999-2000 ytlı kı> program kayıtlan bajlamifhr
çalı;malar 5-15 Ekim tarihinaen itibarendir.
SANAT TARİHİ VE İÇ GEÜŞİM SfMİNERLfRİ
PERSEMBf 11K»-13.00
SAN«-MİT<XOJİ-0tN
o lann kavromıron btnlerce yıldokı cieğı>imı
b Muıevıl.k, Hrıs»yo<Jık ve lılam
c Bu oğrefierm yonydığı Sanot ExHen
SİNEMA ATÖLYESİ
PencmİM 19:30-21:30
Scnoryo kuromı/tenoryo kurgj dı>Juu
kurgu tekniklerı/oyuncu yönttum v«
oyuncuJuk pratılt çalı^ma
SERAMİK AICH.YESİ
S a K u m a r l e s i 11KX)-16KX)
• Be *kJkr<İrme ttbMen I Sr S«fama
b Mtorasyon leknilden / Fınnlama
c »5fi lelmılder / Bcna / ndeo desleğı
(Ker aers dünya seramılcçılennıfl atölye
v« ı>Wınden âm«kter)
PERSEMM U.-00-16KX)
UZAKDOĞU SANAT1
ÖĞRETİSİ NEVV-AGE
CUMA 10:30-12:30
20 yy Bol. Sonah
CUMA 13:30-15:30
18-19 yy M.Bat.$anatı
RESİM ATCH.YESİ
Sak 11K»-18:OO
Per>«nbe 11:OO-18KX)
Cumartesi 11.O0-16KX)
O
lartworks
Te(T»c2366g53
llanlarınız için: 0212. 293 89 78
Yanhm konserierisürüyar
Kûltür Servisi - Rock müzi-
|ın ünlü isimlerinden David
Botvie yeni albümü 'hours—'ı 4
Ekim'de vayımlıyor. Son ima-
jını Intemetkafa" sözleriyle ta-
nımlayan Bowie'nın albümü.
Eurytiımıcs grubunun 10 yıl
aradan sonra yaptığı ilk albüm
olan 'Peace'in ilk single'ıyla
aynı gün piyasaya çıkıyor.
Pop endüstnsinın yeni bir
'dürrvayı kurtarma' atağı olan
'NetAid' çerçevesinde iki al-
büm de teievızyon ve înter-
nefte Sudan ve Kosova savaşı kurbanlan ya-
rarma yayımlanacak. Bowie. Eurythmıcs, Ge-
orge MkhaeL Bryan Adams, Jimmy Page,
Bryan Ferry,Stmgve Bono'nun kablacağı Ne-
tAid, bugüne dek düzenlenen ve uluslararası
platformda farklı ülkelerin sanatçJannı bir ara-
ya getiren en sıradışı buluşma olarak değer-
lendinliyor. Proje, 1985'te gerçekleştırilen
Live Aid konserinde oldugundan çok daha faz-
la kişi tarafından izlenebilecek. Öte yandan.
projeyi, kaymakta olan yıldızlann kariyerle-
rine yeni bir yön verebilmek için hayır işle-
rini reklamadmakullanma yöntemi olarak eleş-
tirenler de var.
9 ekimde yapılacak olan NetAid'in teme-
li. BobGeldof un 1985 yılında Afrika'daki aç
insanlar yaranna gerçekleştirdiği Live Aid
konserine dayanıyor. Bugüne dek düzenle-
nen konserler, sanatçılara ve plak şırketleri-
ne büyük tanıtım olanağı sağ-
ladı. Oyle ki bu konserlerin bi-
rine katılan sanatçı, sonraki-
leri de kaçırmadı.
Bowie, Peter Gabriel ve
Sting; Maodela için verilen
konserlerde ve Amnesty Ulus-
lararası Insan Haklan Şimdi!
konserlerinde sahneyi bırak-
madılar. Live Aid konser kad-
rosundan çogu ısım. şimdi de
NetAidprojesınin Londra, New
York ve Genova konserlerinde
yer almaya hazırlaniyorlar.
Live Aid'den sonra en çok konuşulan yar-
dım konserlerinden bıri de 1992'de Freddie
Mereury anısına düzenlenen ve stadyum or-
ganizasyonlannı canlandırankonser. Bu kon-
serden sonra Bowie listelerde birinci sıraya
dek yükselmiştı.
Benzeri organızasyonlann ardından akıllar-
da kalan bır başka yüksehş öyküsünün kah-
ramanı da şüphesiz Tracy
Chapman'dı 1988'deNel-
son Mandela'nın 70. doğum
günü için Wembley Stadyu-
mu'nda düzenlenen konse-
rin ardından tüm dünya onu
tanıdı. Chapman'ın ilk albü-
mü bir hafta içınde listeler-
de ikiııci sıraya, daha sonra
da hem tngiltere hem Ame-
rika listelerinde birinci srra-
ya oturarak tam iki milyon
adet sattı.
1990 yılında, Mandela'nın
hapisten çıkışını kutlamak için
yapıLan birbaşka Wembley konserinde ise, plak
şirketi bu kez 'Nick of Time' albümünü he-
nüz yayımlamış olan EkmnieRaitt üzerine oy-
nuyordu kozlannı. WEA plak yetkilileri, Mu-
sic Week dergisine verdıkleri demeçte 'Nel-
son Mandela'dan satsşkonusundanasıl>arar-
lanılabileceği' konusunda öğüt veriyorlardı.
Eunihmics turnenin
getirini veriyor
Dikkatli izleyici, NetAid projesinde yer
alacak sanatçılardan George Mıchael'ın
Wham'dan aynlıp girdiği dönüşüm süreci-
nin de, Live Aid'de Elton John'la aynı sah-
neyi paylaşmasıylabaşladığını anımsayacak-
tır. Şirin çocuk birden ciddi bir sese dönüş-
müş, Michael'ın yeni imajı Mandela konse-
rinde iyice yerine oturmuştur.
Güney Afrikalı trompetçi
Hugh Masekela'nın, 1990
konserinde, beyaz sanatçı-
lan Mandela'yı reklam ama-
cıyla kullanmakla suçlama-
sı da kolay unutulamaz.
Öte yandan Euryth-
mics'den Anne Lennos,
Mandela için sahneye çık-
tıgı konserin, kariyerindeki
en gurur verici an olduğu-
nu söyler. Ancak 1992 yı-
lındaki Freddy Mereury
konserinde Bowie'yle yap-
tığı düetin, solo kariyerinın başlangıç nokta-
sı olan 'Wlıy'la aynı döneme denk geldiği de
unutulmamahdır.
Eurythmıcs'in yeni sıngle'ı ise 'I Saved
the VVorld' adını taşıyor. Grubun dünya tur-
nesinden sağlanacak tüm gelirinin Amnesty
Intematıonal ve Greenpeace'e aktanlacağı
açıklandı.