Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL 1999 ÇARŞAMBA
8 HABERLEREV DEVAMI
R K I Y
Istanbul PB 27 Sinop A 26 Adana
Edirne Y 31 Samsun A 29 Mersin
Kocaeli PB 30 Trabzon
Çanakkale Y 29 Giresun
Izmir Y 30 Ankara
A 26 Dıyarbakır
A 26 Şanlıurfa
A 29 Mardın
Manisa Y 33 Eskişehir A 29 Siirt
Aydın PB 33 Konya A 28 Hakkâri
Denizli PB 30 Sıvas A 28 Van
Zonguldak A 25 Antalya A 32 Kars
Yurdun kuzeybatı kesım-
len parçalı bulutlu, Mar-
mara'rnn baös ıle Kuzey
Ege kıyılan sağanak ya-
ğışlı, dığer yerier az bu-
lutlu ve açık geçecek.
Hava scatöjğında onem-
8 .bir değişiklik olmaya-
cak. Ruzgâr, güney ve
doğu, yurdun bat kesim-
lerinde güney ve batı
yöntefden hafif ara sıra
orta kuvvette esecek.
DIS MERKEZLER
Osk)
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
14
14
17
21
19
20
20
19
Münih Y 17 Zürih
Bertin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
PB
PB
PB
Y
Y
B
PB
19
23
27
25
27
26
26
26
PB 23 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
A
A
Y
B
Y
B
A
15
26
15
22
29
17
28
35
A 35
Parçalı bulutlu Bulutlu y Çok bulutlu Yağmurtu Kartı t Gök güratüJû
GUNCELcÜNEYT ARC4YÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
lanlamadıklan haberleri çalakalem yazıyorlar.
Bir yığın örnek arasında öyleleri var ki, şaşırtcı.
Ciddi gazeteciliği ile övünen bir "böyyük"te Dışiş-
leri Bakanı Madeleine Albright ile yapılan bir röpor-
taj yayımlandı. Amerikalı, Türkiye ile ilgili kimi sapta-
malaryaparken çeşitli konuları görüşme olanağı bu-
lacaklarını vurguluyor ve...
"Başbakan Ecevit'in geliyor olması çok iyi" diyor.
Geziyi olduğundan da fazla önemsetebilmek ama-
cıyla gazete Albright'ın cümlesinı manşetine "Ece-
vit iyi ki geliyor" diye taşıyor.
Bir aya yakın bir zamandır; "Ecevit ABD'ye gide-
cek, Türkiye'nin dertleri bitecek" diye özetlenecek
başlıklar, haberler, yorumlar izledik.
Deprem yaraları mı? Aman efendim, Amerika'dan
dolar aktı, akacak! Çadır mı? Sözü mü olur? Sayısı-
nı söyle yeter!
Depremden kaynaklanan ekonomik sıkıntılarımız
mı? Düşündüğünüz şeye bakınız; Amerika, IMF ile
kendi olanaklanyla çuvatla kredi ve para yanımızda!
Her gün şişirme bir haber. Ama umut veren, hatta
oldu da bitti maşallah dememize olanak hazırlayan
başlıklar.
Medyamız Ecevit'in ABD gezisine "büyük kadro-
laria" katıldı.
Kimi gazete 12, kimisi 8 muhabir, yazar-çizerle ge-
ziyi izlediğini ilan etti.
Başbakan ve kalabalık heyeti VVashington'a var-
dıkları günün gecesi, Dışişlerı Bakanı Ismail Cem,
bir basın toplantısı yaparak konular ve görüşmele-
rin olası içeriğiyle ilgili bilgi verdi.
Keşke basın toplantısı yapılmasaydı.
Hiç değilse bir-iki gün daha medyamız halkımıza
umut şınnga edecekti. Oysa neler yazıldı ve sonra
ne oldu:
Yıllarca aramızda bir sorun olan tekstil kotalann-
da ABD'nin lehimize düzeltmeler yapacağı müjde-
lendi.
Cem, basına "bu konuda fazla umudu olmadığı-
n/"söyledi.
Dûş kırıklığı yaşanıyormuş!
Günlerce; ABD'nin bizi rahatlatmak için yaklaşık 5
milyar dolarlık askeri kredilerin (FMS) bir bölümünü
silmesi veya ertelemesi sağlanacaktı.
Dışişleri Bakanı, Türk basınına, "FMS kredilerinin
silinmesi uzun vadeli bir iş. Böyle bir beklentimiz
yok" dedi.
Hükümet dışında kalarak bir başbakanmış gibi si-
yaset yapan Mesut Yılmaz, herkesten önce açıkla-
dı: Türkiye'nin çıkaracağı 10 milyar dolar tutannda-
ki tahvillere, ABD "devlet garantisi" verecekti.
Ismail Cem, "Başka devletten garanti isteyen dev-
let durumuna düşmek iyi olmaz" diyerek bu haberi
de yalanladı.
17 Ağustos'tan beri, deprem için ABD'nin Türki-
ye'ye 320 milyon dolar yardım için Kongre'ye baş-
vuracağı yazıldı, söylendi.
Körfez Savaşı'ndan sonra bugün 35 milyar dola-
ra varan zaranmızın karşılanması için umut dolu ha-
berler yazıldı.
Bu iki konuda da ABD'den tık yok!
The VVashington Post ile New York Times gibi ga-
zetelerde Ecevit'in gelişi tek sözcükle yer almadı.
Bizımkiler ne mi yapıyor? Cem'in açıklamalarından
sonra basınımızın, işadamımızın, hatta bürokratlan-
mızın "hayal kınklığına uğradığını" yazıyor.
Oysa; Ecevit'in ABD'ye hareketinden önce VVas-
hington, gerçekleşmeyecek kimi haberlerin geziden
sonra düş kınklığına yol açmasından kaygılandığını
açıkladı. Şimdi Türk heyeti aynı havayı basıyor.
Bir olasılık akla geliyor: Taraflar düş kırıklığının bü-
yük olmasını engellemek, ucundan köşesinden ver-
dikleriyle sevinmemizi sağlamak için mi acaba bu ya-
lanlamalara başvuruyor?
Başbaka/ı "avuç açmaya gitmediğini" söylüyor.
Cem, yaalanlan yalanJarken gezinin amactnı şöyte açık-
lıyor:
"önemli olan, dünyadaki yehmiz."
Ne demekmiş efendim; Ecevit-Clinton görüşme-
sinden arbk ne çıkarsa bahtımıza!
PKK'yi muhatap
I Baştarafı 1. Sayfada
üşen banş girişimleri olarak
algdayıp neredeyse alkışla-
mayı anlamak mümkün de-
ğüdir" değerlendirmesini
yaptı. Genelkurmay, Irak,
İran ve Suriye'deki PKJC var-
lıgının Türkiye için hâlâ ya-
kın tehdit oldugunu bildir-
di. Genelkurmay Başkanlı-
ğı'ndan dün yapılan açıkla-
mada, PKK'nin Türkiye sı-
nırlan dışına çekilme ve si-
lah bırakma çağnlanyla ör-
gütün son durumu değerlen-
dirildi. Terör örgütünün ey-
lül ayında 14'ü mayınlama
olmak üzere toplam 21 ey-
lem yaptığı, bu durumun
ağustos ayma göre yüzde
50, geçen yılın eylül ayma
göre de yüzde 52 bir azalma-
yı ortaya koyduğu belirtilen
açıklamada, örgütün sözde
silahlı mücadeleyi bırakma
ve teröristleri Türkiye dışı-
na çekme karannın bu ay da
en çok tartışılan konu oldu-
ğu kaydedildi. Bu durumun
terör örgütünün başının ini-
siyatifıyle başlatılan banş
girişimi olarak iç ve dış ka-
muoyuna sunulmaya çalışıl-
dığı kaydedilen açıklama-
da, "Buna baa kişi ve kuru-
luşlann da arabuluculuğa
dahi soyunarak aletoimala-
n dikkat çekjcidir" denildı.
PKK'nin sıkıştığı herdö-
nemde benzer taktikler uy-
gulayarak zaman kazandı-
ğı, ardından kanlı eylemle-
rini eskisinden daha şiddet-
li olarak devam ettirmeye
çalıştığı vurgulanan açıkla-
mada, bugün de aynı oyunun
oynanmak istendiği bildiril-
di. Iran, Irak ve Suriye'deki
terörist varlığın Türkiye için
tehdit olmaya devam ettiği.
TSK'nin terörle mücadele-
deki hedefınin bu silahlı teh-
didin tamamen ortadan kal-
dınlması olduğu anlatılan
açıklamada, "TSK ülkemiz-
de yıttardır yaşanan tcrörün
başta bölgede yaşayan va-
tandaşlanmız olmak üzere
tüm miletimizin büyük mad-
di ve manevi kayıplarma ne-
den olduğunu çokiyi bimek-
tedir. Bu nedenle terörün bit-
mesini herkesten çok arzu-
lamaktadır" denildi.Terör
örgütü ve destekçilerinin
amaçlannın değişmediğinin
görüldüğü, terörün iç banş
için en önemli tehdit olma
özelliğini devam ettirdiği di-
le getirilen açıklamada,
TSK'nin bu mücadeleyi son
terörist etkisiz hale getirile-
ne kadar sürdürmeye karar-
lı olduğu bildirildi.
Teröristler için tek çıkış
yolunun teslim olmak ya da
pişmanlık yasasından yarar-
lanmak olduğu kaydedilen
açıklamada, "Terör örgütü-
nün sözde banş girişimine
arabuluculuk yapmak iste-
yen kişi ve kuruluşlann da
maksadı beüi bu gayretlere
alet olma yerine teröristiere
bu son firsaü kullanmalan-
nın tek yol olduğunu anlat-
maya çauşmalannın daha
uygun olacağı değerlendiril-
mektedir" görüşü dile geti-
rildi.
Altan Oymen: Vura vura öldürdüler• Baştarafi 1. Sayfada
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), dün Genel
Başkan Altan Öymen başkanlığında genel merkez-
de toplandı. MYK'de, cezaevlerinde son dönemde
meydana gelen olaylar ve Ankara Ulucanlar Ceza-
evi'nde 10 hükümlünün öldürülmesi konulan masa-
ya yatınldı. Olaylan izlemek üzere oluşturulan ko-
misyon, MYK'ye bir rapor sundu. Genel Başkan Al-
tan Öymen, toplantıya verilen arada yaptığı basın
açıklamasında, hükümetin her alanda olduğu gibi in-
faz uygulamalannda da acz içinde olduğunun görül-
düğünü söyledi. Hükümetin acizliğini kapatmak için
zorbalığa başvurdugunu kaydeden Öymen, bu doğ-
rultuda insanlann ölmesinin büe göze alındığını söy-
ledi.
Hükümetin her alandaki çöküşûnün örneklerinden
birinin deprem sürecinde yaşandığına dikkat çeken
Öymen, cezaevlerinde yaşanan olaylann da bunun son
örneği olduğunu söyledi. Öymen, "Kakfa ki cezaev-
lerindeki olaylar deprem gibi bekkıunedik biroiav de-
ğildir. Ben geiiyorum diyen bir olavdır" diye konuş-
tu. Mahkûmlann cezaevlerinde sağlıksız koşullarda
yaşadıklanna dikkat çeken Altan Öymen,"Mahkûm-
lann can güvenliği yoktur. Hangi nedenle orada bu-
lunurlarsa bulunsunlar, can güvenlikieri deslete ema-
net cdilmLştir. Cezaevleri can gü\cnliğinin en az oldu-
ğu yerler haline geüniştir" diye konuştu. Yaklaşık bir
hafta önce Istanbul Bayrampaşa Cezaevi'nde mah-
kûmlann birbirini öldürdügünü anımsatan Öymen, ge-
lişmiş ülkelerde "filmlerde kalan" bu olaylann Tür-
kiye'de günün olaylan haline geldiğini söyledi. Öy-
men, gazetelerde, cezaevinde yaşayanlann fotoğraf-
lannın yer aldığına dikkat çekerek "Cezaevini yöoe-
tenler bunlar karşjsında ne yapmışlardır? Bu fotoğ-
raflan olaylar biftikten sonra gazetelere göndermek
için mi saklanuşlardır" sorusunu yöneltti. Oymen
şöyle devam etti.
u
CMa> laria ilgili olarak en vahim. en ürpertki soru
şudur: Ölen 10 kişiden sadece l'inde kurşun izine
rasrjanmışür Diğer 9 kişinin künt tra\ ması ile öldü-
rüldüğü iddiası vardır. Künttravması darp \x))u\ta ölü-
mün vuku bulmasıdır. Bu da demektir ki, insanlan
vura vura öldürmüşlerdir.*'
Cezaevinde ölenlerin otopsisine kendi avukatlan-
nın alınmadığına dikkat çeken Altan Oymen, hazır-
lık soruşturmalarına avukatlann katılmasının usul
gereği olduğunu belirtti.
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün istifa etme-
si gerektiğıni kaydeden CHP Genel Başkanı, bunun,
soruşturmanın gereği gibi yapılması için gerekli ol-
duğunu vurguladı. Oymen, "Cezaevlerinde yeniden
vapılanrnayı sağlamak bir yana,orada banşı sağlaya-
mayan bir bakanın görevini sûrdûrmemesi isabetii
olacakor" dedı. Oymen, cezaevme silahlann nasıl
gjrdığinm ve kimlere ait olduğunun açıklanmasını is-
tedi.
lnsan Haklan lzleme Komitesi tarafından yapılan
yaalı açıklamada, cezaevlerinde meydana gelen olay-
lardajandarmamn coplarla mahkûmlan dövdüğü yo-
lunda haberler geldiği belirtilerek, Adalet Bakanı
Türk'ten cezaev lerindeki güç kullanımının engellen-
mesı istendi. Uluslararası Af Örgütü, Başbakan Bü-
lent Ecevit'e bir mektup yazarak 'bağımsız ve tanıf-
SH' bir soruşturma yapıhnasını ve bunun sonuçlan-
nın kamuoyuna açıklanmasını istedi. Af Örgütü, Türk
yetkililerden şu isteklerde bulundu: "Adalet Bakanı
kamuoyuna açıklamada bulunmalı. cezaevlerinde du-
rumun daha da kötu\e gitmemesi için gerekli adım-
lann aolmasını sağlamaudır. Avukatlann otopsfleri iz-
lemesine izin verilmeli, yaralı mahkûmlara gerekli te-
davinüı vapılması güvence alnna alınmalıdır. Soruş-
turmanın güvenilirligi açısuıdan ola>a kanşanlar ge-
çka olarak görevden ahnmabdır.'"
Cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerle görüşmek
için Adalet Bakanhğı'na başvuracaklanm vurgulayan
Bayraktar, Adli Tıp Kurumu'ndan otopsi sonuçlan-
nı almak için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na
başvurduklannı da anlattı. Türk Diş Hekimleri Bir-
liği, Türk Eczacılan Birliği, Türk Mühendis ve Mi-
mar Odalan Birliği, Türk Tabipler Birliği ve Türk Ve-
teriner Hekimleri Birliği tarafından yapılan ortak
açıklamada, devletin cezaev lenndeki tutumu kınan-
dı.
Fazilet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ABGören,
cezaevindeki olaylan değerlendirirken "Dünyanın
gözünde katliam anlamuu taşı>an mahkûm kıyımla-
nna kesin müdahale etmeliviz" dedı. Cezaevinde
meydana gelen olaylar karşısmda devletin şeffaf ol-
madığını öne süren Gören, "Pblis devlet anlayışın-
dan, despot anlavıştan, şeflaf devlet anlajışına geçil-
mebdü-" diye konuştu.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
(SES), yaralı mahkûm ve tutuklulann,resmimakam-
lann açıklamalannın aksine "ateşli sDahlar. delki ve
kesidaleüerle''ağıryaralandığınıbildirdi. Eğıtim-Sen
Merkez Yönetim Kurulu da Ulucanlar Cezaevi'nde
yaşananlan "vahşet" olarak nitelendirdi.
Izmir Barosu avukatlanndan Noyan Ozkan, Ada-
let BakanhğVna gönderdiği bu- dilekçeyle tutuklu ve
hükümlülerin, lnsan Haklan EvTensel Beyanname-
si'nin konıması altında olduğunu belirterek "Geçmiş-
te de buna benzerolaylar ohnuş, ancak bugüne kadar
sorumlulan ceza görmemiştir. Bu olay da unutturul-
maya çahşıhrsa hukuk devieti \itirecektir" dedi.
Ankara Tabip Odasf ndan yapılan açıklamada da,
mahkûmlann kelepçe ve zincir ile yatağa bağlı tutul-
malannın tedavilerini güçleştirdiği bildirildi. Hekim-
lerin bu konudaki isteklerinin güvenlik güçleri tara-
fından dikkate alınmadığı belirtilen açıklamada söy-
le denildı:
"ÖzeJHkle durumu kritik olan vogun bakun hasta-
lanna her an acil kardioversiyon 'kalbe elektro şok'
gerekebilmektedir. Fakat kelepçeü, zincirii bir hasta-
ya bu işlemin gerektiği hızda yapılması mümkün de-
ğildir. Tıbbi aksamalarda örnekolabflecek olgulardan
birisi de arkadan kelepceli olarak getirilen kanamab
bir hastava kelepçe nedeniv le damaryolu açılamama-
sıdır. A\ nca bu hastalar. bu tip travmalardan sonra
sıkça görülebilen 'crush sendromu' (travmaya bağiı
böbrek yetmezligi) açısuıdan takip alondadırlar. Fa-
katkelepçeii. zinciıii olduklan için tedavi reddeden bu
olgulara \önelikönlevici tedavüer.vapılamamakta, bu
da ciddi tıbbi sakıncalar doğurmaktadır."
Açıklamada, bazı mahkûmlann, yatağa kelepçe ve
zincirle bağlı olmalannı protesto ederek tedaviyi ka-
bul etmedikleri, Türk Tabipleri Birliğı ve Ankara Ta-
bip Odasf nın bu konuda Adalet Bakanlıgf na mek-
tup göndeıdiği bildirildi.
Polisteıı nıeydan duyağı otopsî tutanakları
6
Av tüfeği kullanıldı
9
Istanbul Haber Serviâ - Ankara
Merkez Kapalı Cezaevi'nde mey-
dana gelen olaylan protesto etmek
amacıyla Sultanahmet'te basın açık-
laması yapmak isteyen çok sayıda de-
mokraiik kdtle örgütü ve siyasi par-
ti üyeleri ile tutuklu yakınlanndan
oluşan 101 kişi, polis tarafından dö-
vülerek gözaltma alındı. Gözaltma
alınanlar arasında tnsan Haklan Der-
neği (IHD) Istanbul Şube Bajkam
Eren KeskÜL ÖDP Istanbul tl Örgü-
tü yoneticileri, StP fiyeleri, Çağdaş
Hukukçular Derneği (ÇHDİ avukat-
lan ve Evrensel gazetesi muhabiri Si-
bel Hürtaş da bulunuyor.
ÇHD Istanbul Şube Başkanı Mu-
rat Çelik, İnsan Haklan Derneği
(tHD) tstanbul Şubesi yönetimi ile
birlikte olayın ardından Sultanah-
met Adliyesi'nde yaptığı basın açık-
lamasında, cezaevindeki olaylan
"katfiam" olarak niteleyerek hükü-
meti istifaya çağırdı.
Aralannda İHD, ÇHD, Özgürlük
ve Dayanışma Partisi (ÖDP) ile Sos-
yalistIktidarPartisi'nin(SlP)debu-
lunduğu çok sayıda demokraük kit-
le örgütü ve siyasi parti tarafından
Sultanahmet'teki Mehmet Akif Er-
soyParkı'ndasaat 12.30 sıralannda
cezaevi olaylanna ilişkin'basın açık-
laması yapılacağını öğrenen polis, sa-
bah saatlerinden itibaren çevrede gü-
venlik önlemi alarak kimlik kont-
rolleri yapü. Polis, açıklamaya katıl-
mak üzere saat 11.30'dan itibaren
gruplar halinde parka gelen demok-
ratik kitle örgütü üyeleri ve tutuklu
yakınlannı döverek gözaltma alma-
ya başladı. Olaylar sırasında gazete-
cileri de tartaklayan polis, Radikal
gazetesi muhabiri HaticeYaşar'ı tar-
taklayarak fotoğraf makinesini kır-
dı, Evrensel gazetesi muhabiri Sibel
Hürtaş'ı da gözaltma aldı.
Olaylar sırasında ÖDP Istanbul ll
Örgütü yoneticileri Recep Vılbaşı,
Gülseren Pusatlıoğlu. Hasan San.
StP üyeleri Muzaffer Ekin. Erkan
Baş, İHD Istanbul Şube Başkanı avu-
kat Eren Keskin, İHD Yönetim Ku-
rulu üyeleri Leman Yurtsever, Şens-
ver Kaya ve soyadı belirlenemeyen
Mukaddes adlı bir kişi, avukat Mih-
riban Kırdök. avukat Muharrem Çö-
pür, avukat Güzd Yarar, NimetTan-
nkulu, Cmit Efe, Özer Kazak, Zeh-
ra Yılmaz, Cemile Atmaca. Hasan
Taş, Mehtap Kunıçay, Kenan Bulut
Hasan Hüseyin Türk, Nurten Tunç,
Kahraman Sançam, Ozkan Bulut,
Vahap Has, Abuzer (Jğurtaş, Murat
Aktaş, Hasan Turan. Muzaffer Ekin,
Hakkı Başgünev, Erkan Baş, Meb-
metÇekbi.SultanIsık,SerpilÇakar.
gözalrında kaybolduktan sonra ölü
olarak bulunan Hasan Ocak'ın ağa-
beyi AK Ocak ve Derya Yıldınm'ın
da aralannda bulunduğu 101 kişi,
Sultanahmet'te gözaltma alınanlar, polis araçlanrun içinde de protestoiannı sürdürdüler. (HATlCE TUNCER)
polis tarafından dövülerek gözaltı-
na alındı.
Gözaltma alınan 47'si bayan, 54'ü
erkek toplam 101 kişi, polis araçla-
n ile Vatan Caddesi'ndeki Istanbul
Emniyet Müdürlüğü'ne götüriildü.
Olaylann ardından, Çağdaş Hu-
kukçular Derneği Istanbul Şubesi
Başkanı avukat Murat Çelik ve İHD
Istanbul Şubesi avukatlanndan Gül-
seren Yurteri, polis müdahalesi ne-
deniyle Sultanahmet Meydanı'nda
okuyamadıklan bildirilerini Istan-
bul Adliyesi baro odası önünde oku-
dular. Avukat Murat Çelik, basın
açıklamasmın demokratik bir hak
olduğunu ve demokratik ve hukuki
haklannı zor kullanarak engelleyen
sorumlulular hakkında savcılığa suç
duyurusundabulunacaklannı belirt-
ti. De\letin cezaevleri sorununa çö-
zümü, tutuklu ve hükümlülerin de in-
san haklanna sahip olduğunu dü-
şünmeden hücre tipi uygulamasın-
da gördüğünü anımsatan avukat Çe-
lik. "Hücre tirjim-gulamasnınyaşan-
dığı Eskişehir E Tipi Cezaevi'nde ge-
çen günierdeSusurluk çetesi mensup-
lan ile Karagümrük çetesi mensup-
lan silahlı çanşmaya gu-miştir. Buce-
zaevine silahlann ve uyuşturucunun
rahatça ginnesinin halen açüdama-
sı yapdmanuşor. Hücre tipi cezaevi
uygulamasının can güvenüğini geti-
receği,sonmlançözeceği kküası tam
bir safeatadır" dedi. Avukat Çelik,
halen cezaevlerinde eylemlerini sür-
düren tutuklu ve hükümlülerin; kat-
liamın sorumlulan hakkında soruş-
turmasının başlahlması ile bunlann
açığa alınmasını, yaralılann tedavi-
lerinin sağlanmasım, başka cezaev-
lerine sevk edilenlerin tekrar Anka-
ra Merkez Kapalı Cezaevi'ne geti-
rilmesini istediklerini ifade ederek
şöyle devam etti:
"Cezaevlerinde çözüm için devlet
yetkilileri. yaşam hakkına saygı du-
yarak sorunlara yaklaşmah, tutuk-
lu ve hükümlülerin istemlerini dik-
kate almaiıdır. Baskıcı sindirmeyi
esas alan bakış açısı terkedilmeüdir.
Cezaev lerindeki krizin büyümeme-
si ve çözülmesi için devlet yetkilfleri-
ni uyanvor. kamuoyunu duyarlı ol-
maya çağuTyoruz."
tHD Istanbul Şubesi adına açık-
lama yapan Gülseren Yurteri de, 28
Eylül 'de Ankara Merkez Kapalı Ce-
zaevi'nde ölümle sonuçlanan olay-
lann tasarlanarak temelleri önceden
atılan bir katliam olduğunu söyledi.
Bir koğuş talebiyle başlayan olayda
gaz bombalan, silahlar ve kasatura-
larla mahkûmlann katlediküğini be-
lirten Yurteri şöyle devam etti: "'Yö-
netenkr bir hafta önce Bayrampaşa
Cezaevi Müdürü odasında başlayan
ve 7 adli tutuklunun ölümü ile so-
nuçlanan olaydaki basiretsizugin aa-
sını çıkardılar adeta. Ankara "da sal-
dırryT, katliam) gerçekleştiren görev-
lilerin açığa ahnması gerekirken tam
tersine yaşananlar devlet otoritesini
sağlamak adına savunuldu."
Açıklamada aynca, aynmsız ge-
nel af çıkanlması istendi ve "Bu kat-
liamın baştaca sorumlusu olan hü-
kümeti derfaal istifa etmeye çağın-
yonız" denildi.
TÜMTİS (Türkiye Motorlu Taşıt
Işçileri Sendikası) Genel Başkanı
SabriTopçu. dün yaptığı yazılı açık-
lamada, "Siyasi iktidar. bir toplum-
sal felakete dönüşen depremin yara-
lannı sarmaktan acizken cezaevlen-
deki mahkûmlara silahlı saldından
çekinmemiştir. Savunmasız insanla-
nn, devletin konıması altındayken
öldürülmelerinin hiçbir hakhgerek-
çesi olamaz
r
dedi. Eğitim-Sen ve
Tüm Maliye-Sen'den yapılan açık-
lamalarda da, Ankara Merkez Ceza-
evi'ndeki ölümle sonuçlanan ope-
rasyon kınandı.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi
(ÖDP) tstanbul îl Örgütü tarafından
Ankara Merkez Cezaevi'ndeki ölüm-
le sonuçlanan operasyonla ilgili ya-
pılanyazılı açıklamada şöyle denil-
di: "ODPbukath'amıemredenlerin
ve işleyenterin hukuk ve yasa önün-
de cezalandınlması için, tüm imkân-
lannı kuUanacak,cinayvtin karanbk-
ta kalmasma izin vernify ecektir.'"
Sosyalist tktidar Partisi (StP) ta-
rafından yapılan açıklamada da,
"Devletin cezaevlerineyönelik saldı-
nlannın derhal durdurulmasını is-
tiyor, saldırüan engellemeye yönelik
girtşimlerin yeni sakiınlarla karşılan-
masını protesto ediyor ve gözaltma
aunanlann derhal serbest btrakü-
masını istiyoruz" denildi.
Cezaevlerindeki eylemler devam ediyor
Haber Merkezi - Ankara Ulucanlar Kapalı Ce-
zaevi'nde 10 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylar
sonrasında diğer cezaevlerinde başlayan protesto
eylemleri sürüyor. 4 gardiyanm rehine tutulduğu
Bayrampaşa Cezaevi'nde, eylemlerin binrümesi için
siyasi tutuklu ve hükümlülerle görüşmeler dün de
devam etti. Istanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman.
eylemcileri ikna etmek amacıyla Bayrampaşa Ce-
zaevi'ne giderek tutuklulann temsilcileriyle gö-
riiştü. Bayrampaşa Cezaevi'ndeki eylemin sona
ermesi halinde diğer cezaevlerindeki eylemlerin-
de sona ermesi ve rehine alınan gardiyanlann bı-
rakılması bekleniyor. 14 gardiyanm rehine tutul-
duğu Ümraniye Cezaevi'nde de gerginlik sürüyor.
Ümraniye Cezaevi'nde dün saat 19.00 sıralannda
tutuklulann koğuş penceresinde açtıklan pankar-
tın toplanmasını isteyen cezaevi yönetiminin anons-
larla uyanlarda bulunulmasınm ardından bir jan-
darma ekibi ile bir itfaiye aracı cezaevine girdi. It-
faiye aracınm pencereden içeriye su sıkması üze-
rine pankartı toplayan tutuklular, daha sonra pan-
kartı yeniden açtı. Bu sırada, içeriden patlama ses-
leri duyulurken polis sis bombası attı. Bu sırada
cezaevi içerisine ambulans girerken jandarmamn
geri çekilmesiyle yaşanan kısa süreli gerginlik so-
na erdi. Çanakkale Cezaevi'nde idare binasmdaki
1. ve 2. müdür odalanna giren mahkûmlar, kori-
dor girişlerine barikat kurarak 2'si kadın 4 infaz ko-
ruma memurunu daha rehine aldılar. Cezaevinde
önceki gün eylem başlatan DHKP/C davası tutuk-
lusu 49 kişinin, rehine tuttuğu görevli sayısı 13"e
yükseldi. tdare binasının pencerelerine pankart
asan mahkûmlar, ellerindeki kamera ile zaman za-
man dışandaki hareketliliği kaydettiler.
Bartm Özel Tip Kapalı Cezaevi'nde de DHKP'C
davası tutuklusu 42 kişi 7 gardiyanı rehine tutar-
ken Gebze özel Tip Cezaevi'ndeki 450 siyasi tu-
tuklu ve hükümlü 2'si müdür yardımcısı, toplam
18 kişiyi tutmaya devam ediyor. Bergama Ceza-
evi'nde de C-3 ve C-4 koğuşlannda kalan yasadı-
şı sol örgüt üyesi 1218 tutuklu ve hükümlü, 5 in-
faz koruma memurunu rehine tutuyor. Bursa Ce-
zaevi, Ceyhan ve Buca cezaevlerinde de siyasi tu-
tuklu ve hükümlülerin "sayım vermeme" eylemi
sürüyor.
ANKAR.4 (Cumhuriyet
Bürosu)-Ankara Merkez Ka-
palı Cezaevi'ndeki olaylar
sonucu ölen 10 tutuklu ve
hükümlünün otopsi raporu-
na göre 3 mahkûmun av tü-
feğiyle öldürülmesi "olayda
kullarulan silahlan \e müda-
hale eden ekibin niteüğj" ko-
nusunda tartışma başlattı.
Bulgular Adalet Bakanh-
ğı'nda "mahkûmlar arasın-
da direnme konusunda ça-
bşmaya varan bir anlaşmaz-
lık yaşandığt" savıyla karşı-
lanırken avukatlar, "güvenlik
güçleri tarafindan yasadışısi-
lah kuDanıldığını" öne sürdü-
ler. Lzmanlar ıse operasyo-
na "sacma atan shot-gun" sı-
lahlannı kullanan özel tım
görevlilerinin katılmış ola-
bileceğini, 3 kişinin de bu
görevlilerin ateşi sonucu öl-
müş olabileceğini bildirdi-
ler. Shot-gun, 50 metre etki-
li menzili olan ve kısa mesa-
feli mücadelelerle "meskûn
mahal" çatışmalannda kul-
lanılan av tüfeği benzeri si-
lahlar olarak tanımlanıyor.
Ankara Merkez Kapalı Ce-
zaevi'nde yaşammı yitiren-
lerin avukatlanna savcımn,
cenazeleri, dün vereceğini
söylemesine karşın "otopsi-
lerin ve otopsi raporlarûun
tamamlanmadığı" gerekçe-
siyleteslim edilmedi. Avukat-
lar, Adliye Sarayı'na gide-
rek Ankara Cumhunyet Baş-
savcısı Meh'h Tan'dân otop-
si tutanaklanru aldılar. Akşam
saatlerinde Çağdaş Hukukçu-
lar Demeği'nde basm top-
lantısı düzenleyen avukatlar,
otopsi tutanaklannı açıkla-
dılar. Avukatlar, aramalarda
av tüfeği bulunduğunun açık-
landığmı arumsatarak "Ken-
di kendilerini vurmalan
mümkün olmadığına göre
olaym arkasında başka şey-
ler var" dediler. Avukatlar,
ölen mahkûmlardan binnin
bacağmdan yaralanmasına
karşın yaşamını yitırmesini
"uzun süre bekletifanesi nede-
niyle kan kaybından" olmuş
olabıleceğını söylediler. Vü-
cut ve kafa travmasuun olay-
dan önce olup olmadığının
açık ounadığını belirten avu-
katlar. "Yasadışı silahlann
kullanıldığuu" kaydettiler.
tsmetKavakhoğlu' nun kim-
lığinın 3 günde tespit edile-
bıldığıne dikkat çeken avu-
katlar, "Bu.oktukçafazla ha-
sar olduğunu gösterir. Otop-
siye de biz bu nedenle sokui-
madıgımızı düşünüyoruz"
dediler. Avukat Zeki Rüz-
gâr. "Cenazelerinteşhisiiçin
yann (bugün) saat 09.00'da
Numune Hastanesi'nde bir
araya gelip, 09J0'da Adli
Tıp'a gideceğiz. Kimlik tes-
piti yapıldıkran sonra da ce-
nazelerin tümünü bir günde
cıkarmaya çalışacağıy" dedi.
Adli Tıp Kurumu'nca ha-
zırlanan otopsi tutanaklan ve
isimler şöyle:
tsmet Kavaklıoglu:( 1963)
Künt kafa ve genel vücut
travmasına manız kalmış, ki-
şide ölümün av tüfeği saçma
tanesı yaralanması sonucu
sol akcığer ve kalp delinme-
sinden gelişen iç kanama ile
subdural hematon ve beyin
ödeminden.
ZaferKırbıyık:(1971)Av
tüfeği şevTOtin yaralanması-
na bağlı 6. boyun omuru kı-
nğı ile karakterli trakea öze-
fagus yaralanması ile medul-
laspinalis yaralanmasmdan
gehşen medullar şoktan. Ce-
setten ileri derecede defor-
me av tüfeği şevrotin parça-
sı kapalı mühürlü zarf içe»-
sinde ilgili cumhuriyet sav-
cılığına teslim edildi.
Aziz Dönmez: (1981) Av
tüfeği saçma tanelerine bağ-
lı subklavian arter sol aksil-
ler arter ve ven ile sol akci-
ğer yaralanması sonucu dış
ve iç kanamadan. Cesetten 3
adet saçma tanesi elde edil-
di.
Abuzer Çat (1968) Ateş-
li silah mermi çekirdeği ya-
ralanmasma bağlı sağ ve sol
akciğer trakea delinmesi so-
nucu iç kanamadan.
Ahmet Savran: (1967)
Ateşli silah mermi çekirde-
ği yaralanmasına bağlı kafa
kubbe ve kaide kemikleri çok
parçalı lonklan ile karakter-
li beyin kontüzyonu ve kafa
tasıyla ile kolon delinmesin-
den gerçekleşen iç kanama-
dan.
Mahir Emsalsiz: (1974)
Ateşli silah mermi çekirde-
ği yaralanmasına bağlı akci-
ğer delinmesinden gelişen iç
ve dış kanamadan.
NevzatÇJftçi: (1967) Ateş-
li silah mermi çekirdeği ya-
ralanmasına bağlı akciğer de-
linmesinden gelişen iç ve dış
kanamadan. Cesetten kan el-
de edilemedi.
HaBITürker(1974) Ateş-
li silah mermi çekirdeği ya-
ralanmasma bağlı kafa kub-
be ve kaide kemikleri kınk-
lanyla karakterli beyin kon-
tüzyonu (dokuda ezilme) ve
kanamasından.
ÖnderGençarshn: (1973)
Ateşli silah mermi çekirde-
ği yaralanmasına bağlı ba-
ğırsak, mezo, mezantelik ar-
ter (karaciğere giden ana da-
mar), karaciğer ve bacak bü-
yük arteri parçalanmalann-
dan gelişen iç ve dış kanama-
dan. Cesette 2 adet biri for-
me, diğeri yassılaşmış defor-
me muhtemelen 9 mm ça-
pmda yiv ve set izleri belir-
gin gömlekli ateşli silah mer-
mi^ekirdekleri bulundu.
Umit Aslantaş: (1972)
Ateşli silah mermi çekirde-
ği yaralanmasına bağlı fe-
mur kınğı ile karakterli bü-
yük damar yaralanmalann-
dan gelişen iç ve dış kanama-
dan. Cesetten bir adet forme
gömlekli yiv ve set izleri be-
Iirgin uzun namlulu asma çe-
kirdeği bulundu.
Otopsi tutanaklannı de-
ğerlendiren uzman hekim-
ler, darbelerin özellikle bo-
yun, göğüs ve kann bölgele-
rindeki ana damarlan tahrip
ettiğini, bunun da doğrudan
öldürmeye yönelik şiddete
açık karat oluşturduğunu söy-
lediler.