Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21EYLÜL1999SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yalovalı depremzedeler, siyasi partilerin çadırkentlerden ellerini çekmesini istiyor
Yardmılarda ayrnn yapıhyorYiırtHaberieriServisi-Depremde bin-
lerce konutun yerle bir olduğu ve 15 bi-
ne yakın kişinin çadırkentlerde yaşadıği
Yalova'da, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı YaşarOkuyan'ın. içinde ANAPIı
yöneticilerin görev yaptığı irtibat çadın
tepki çekiyor. DYP Yalova ll Başkanı Fîk-
ri Turgut, çadırkentlerde iktidar ortakla-
nnm partizancılıfınm ön plana çıktığını
söyledi. CHP îl Başkanı Muharrem tn-
ce. "Merak ediyoruz, sayın bakan kriz
merkezinde çözemediği sorunları kendi
çadınnda mı çözüyor" dedi.
Yalova'da, Tanm Işletmeleri Genel
Müdürlüğü (TlGEM) arazisi, Arboret-
rum, Çiftlikköy. Atatürk Bahçe Bitkileri
Araştırma Enstitüsü. Hava Meydan Ko-
mutanlığı. Hacımehmet Ovası, Çmarcık
ve Altıno\-a olmak üzere 8 çadırkent bu-
lunuyor. Bu çadırkentlerde kurulu top-
lam 3 bin 704 çadırdan, dolu olan 3 bın
258'inde 14 bin 799 kişi yaşıyor. Boş ça-
dırlann daha çok Hava Meydan Komu-
tanlığı. Çiftlikköy ve Çınarcık'ta olduğu
gözleniyor. Kızılay'ın, çadırlannı değiş-
tirmesinden itibaren çadırkentlerde insa-
ni ihtiyaçlann karşılanması çabalan da
yogunluk kazandı. 8 çadırkentte 147 ki-
şinin aynı anda banyo yapabileceği duş-
lar ve 303 seyyar tuvalet bulunuyor. 12
mutfakta yaklaşık 15 bin kişiye sıcak ye-
rnek pişırilirken çadırkentlerde toplam 27
çamaşır makinesi. 35 de buzdolabı bulu-
nuyor. 75 sağlık personelinin görev yap-
tığı çadırkentlerde 10 kreş ile bir de finn
hizmet veriyor.
Çadırkentler içinde en bakımlısı ise.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yaptırdığı
merkezler. TSK çadırkentlerinde ınsani
ihtiyaçlann karşılanmasına yönelik üni-
telenn yanı sıra, gıriş çıkışlanndaki dü-
zen de dıkkatı çekiyor.
Çadırkentlerde yaşayan Yalovalılar, ya-
pılan yardımlarda aynmcılık yapıldığını
bu nedenle siyasilerin çadırkentlerden el-
lerini çekmesini ıstediler. Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Oku-
yan'ın kendi adını taşıyan irtibat çadın da
15 bine yakın yurttaşın banndığı çadırkentlerde hayat kuyruklarla da olsa devam ediyor. (Fotoğraf: AA)
tepki çekiyor. DYP ll Başkanı Fikri Tur- mak. Saymbakanınuzm çadınndaANAP lan Erhan Üstün'ün (41) cesedı ekıpler-
gut, çadırkentler, kamu kuruluşlanna ait
kamplar ve gemilerde bannanlann parti
rozetlerine göre seçildiğini, hiç ihtiyacı
olmayan zenginlerin kamplara yerleştiril-
diğini öne sûrdü. Turgut, çadırkentlerde
iktidar ortaklannın partizancılığı ön pla-
na çıkarttığını, tüm partilerin çadırkent-
lerde temsilci bulundurması gerektiğini
söyledi. CHP II Başkanı Muharrem Ince
ise siyasi partilerin çadırkentlerde etkin-
lik sağlamak ûzere girişim başlattıgını,
çadırkentlerde siyasi partilerin ya tümü-
nün ya da hiçbirinin temsil edibnemesi
gerektiğini söyledi. Okuyan'ın çadınna
tepki gösteren lnce."Sayın bakan devle-
n'n temsikisi ve kriz merkezinin sorumlu-
su. Aynca bir irtibat çadın açmasınuı tek
gerekçesi olabiür, o da partizanlık yap-
il ve ilçe yöneticileri görev yapmaktadır.
Merakediyonız,sayın bakan kriz merke-
zindeçözemediği sorunlan kendiçadınn-
da mı çözüyor" diye konuştu.
Okuyan'ın kendısıni öne çıkartan siya-
si çıkar sağlama düşüncesi nedeniyle
kentin yardımlardan mahrum kaldığını
da belirten Ince,"Yalova'yadahaçok yar-
dun gektiği iddiasıyutturmacadır. Yalova
ileflgttiyofeuzruk olaylan basında yenü-
dıkça yardımseverlerin kente güveni de
azaunaktadır. Okuyan 'ID kriz merkezin-
deki görevinden aluımasıyia Yalova'da iş-
lerin daha rvi yürüyecegine inanmakta-
VTZ" dedi.
Adapazan'nda enkaz kaldırma çalış-
malan sürerken 5 katlı bir binanın dep-
remde yıkılması sonucu enkazaltındaka-
ce çıkanldı. Cumhuriyet Mahallesi'nde-
ki Sertoğlu Apartmaru'nda oturan Üs-
tün 'ün eşi Hatice Üstün'ün (37) cesedi de
depremden 10 gün sonra çıkanlmışü.
Bu arada Sakarya'da resmi dairelerin
24 saat açık rutulması kararlaştınldı. Sa-
karya Valisi Yener Rakıcıoğlu, yayımla-
dığı genelgeyle, yaşanan deprem felake-
ri nedeniyle il genelindeki tüm resmi da-
irelerin, hafta tatilleri dahil görev başın-
da bulunacaklannı, geceleri ise nöbet sis-
temi uygulanacağmı bildirdi.
Adapazan'nda, mahalleler ve çadır-
kentlerdeki kontrol ve kooordınasyonun
sağlanmasına ve gerçek ihtiyaçlann be-
lirlenmesine yardımcı olmak amacıyla
mahalle muhtarlıklanna yardımcı kıla-
vuzlar atandı.
Buyuklugu 5
Deprem yine
korkuttu
Haber Merkezi- Merkez ûssü Manna-
ra Denizı olan, Tekirdağ, tstanbul, Izmir,
Edirne, Balıkesir, Çanakkale ve Kırkla-
reli'nde hissedilen 5 büyûklüğündeki
deprem panik yarattı. Sarsıntı sırasında
yıkılan bir bina olmadığı bildirildi.
Tekirdağ'a yakın bir bölgede meyda-
na gelen deprem sonrasında binalarda
herhangi bir hasar meydana gelmediği
belırtilirken halk sokaklara çıktı. Boğa-
ziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve
Deprem Araştırma Enstitüsü Müdûrü
Ahmet Mete Ipkara, dun gece 00.28'de
meydana gelen depremin artçı bir dep-
rem olduğunu söyledi. Işıkara, Kanal
D'ye canlı yaymdâ yaptıgı açıklamada,
"Bunlardepremin doğasmda var. Sarsn-
blar devam edecek. En fiddedi artçı şok,
ana şokun bir derece aşağtsuhr. Bu da 6A
jkldetmedenkdûîûyor.Bmiesibirsarsın-
fi hasaıt binahn yıkar. Ama btı şiddette
bir deprem meydana gelecek diye bir ku-
ral da yoktur. fedbir olarak hasaıt yapı-
iara gjrmemek gerekjyor" diye konuştu.
lstanbul'da çok sayıda yurrtaş panik
içinde sokaklara dökülürken telefonlar
dabirsürekilitlendi. Yurttaşlar Istanbul,
Tekirdağ, Edirne, Kırklareli gibi depre-
min şiddetli hissedildiği illerde geceyi
sokakta geçirdiler.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasat-
hanesi ve Deprem Araştırma Enstitü-
sü'nden verilen bilgiye göre Akyazı'da
önceki gün saat 23.30 ile 03.07'de 3.2 ve
3.4, Çınarcık'ta saat 03.16 ile 08.54'te
2.7 ve 3.0, Yalova'da saat 11.06'da 2.7
büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Bu
arada tzmir'de önceki gece hafif şiddette
4 deprem meydana geldi.
ÇYDD Başkanı Türkan Saylan
'Kampları
devlet ve ordu
yönetmelf
• o .
lstanbul Haber Servisi -
Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği
(ÇYDD) Genel Başkanı
Prof. Dr. Türkan Saylan,
depremzedelerin banndığı
çadırkentlenn,
desteklenmiş elemanlarla
valilik ve kaymakamlıklar
ile ordu tarafindan
yönetilmesi gerektiğini
vurgulayarak "Tarikadar,
cemaatJer ve radlkai
gruplann bu karmaşada
çocuklanmızı avlamalan
engeUenmeMr. ancak
bunun çözümü tüm
kamplan Kızılay 'a
devretmek değildir'" dedi.
Türkan Saylan, yaptığı
yazılı açıklamada,
çadırkentlenn yönetim ve
denetimınin. devlet
tarafindan yapılması ve
sivil toplum örgütlerinin
devlete her konuda
yardımcı olması
gerektiğini vurguladı.
Kendisine sivil toplum
örgürü dıyen, amaçlan belli
radıkal gruplann. cemaat
ve tarikatlann kamp kurup
yönetmesine karşı
olduklannı kaydeden
Saylan, ÇYDD'nin Sosyal
Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu
(SHÇEK) ile yaptığı
protokol gereği 8 kampta
yer alan çocuk
rehabilitasyon
bölümlerinde gönüllü
olarak çahştıklannı
anımsattı.
ÇYDD'nin çalıştığı
kamplann tümünde
yönetimin ya ordu ya da
vilayet ve yerel
yönetimlerde olduğunu
vurgulayan Saylan, kamp
yönetiminin. sivil toplum
örgütlerinin ana görevi
olmadıgı kanısında
olduklannı belirtti.
Saylan, Kızılay'm yeniden
yapılanmadan ve
eksiklerini gidermeden tüm
çadırkamplan
yönetemeyeceğini
belirterek depremzedelerin
böyle bir ginşimi inandıncı
bulmadıklannı savundu.
Şimdı rurn Ârıston çamaşır ve bulaşık
makineleri temizlik seti hediyeli!
BİR ARISTON YETKİLİ SATICISINA GELİN. ARISTON ÇAMAŞIR VEYA_
BULAŞIK MAKİNESİ ALIN. TEMİZLİK SETİ HEDİYENİZİ UNUTMAYIN.
Üsrelik tum Ariston çamaşır ve bulaşık makineleri çok uygun taksitlerle...
Koordinatorluk kuruluyor
Deprem bölgesine
5 vali atandı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hükümet,
depremin üzerinden 1 ay
geçtikten sonra "Marmara
Deprem Bölgesi
Koordinatörtüğü"
lcurulmasına karar verdi.
Koordinatörlülde ilgili
kanun hükmünde
kararname imzaya açılırken
100'e yakın Başbakanlık
müşaviri de bölgede
görevlendırilecek.
Marmara Bölgesi'nde
meydana gelen deprem
sonrasında arama-kurtarma
ve yardım faaliyetlerinde
başansızlıkla suçlanan
hükümet, deprem
üzerinden 1 ay geçtikten
sonra bölgede çadırkentler,
insani yardımlar. enkaz
kaldırma çalışmalan ve
diğer faaliyetlerin koordine
edilmesi için "Marmara
Deprem BÖIgesi
Koordinatörlüğü"
kurulmasım kararlaştırdı.
Konuyla ilgili kanun
hükmünde kararname
Bakanlar Kurulu'nda
imzaya açıldı. Bakanlar
Kurulu'nun geçen hafta
yapılan toplantısında da
Içişleri Bakanlığı'mn
merkez valilerinden
Kutluay Öktem'i dış ve iç
yardımlar; Mustafa Yüksek
Ozbflgin, Hayrullah Yıldız,
Ismail Günindi, Ahmet
\fefik Tekenek'in de enkaz
kaldırma ve yıkım işlerini
koordine etmek üzere
bölgede görevlendirilmesi
kararlaştınlmıştı. Bölgeye
giden merkez valilerinin,
kanun hükmünde
kararnamenin
yayımlanmasının ardından
koordinatörlüğe atanması
bekleniyor.
Hükümet, aynca 100'e
yakın Başbakanlık
müşavirini deprem
bölgesinde görevlendirme
karan aldı. Başbakanlık
Kriz Yönetim Merkezi "nde
3 günlük bir eğitimin
ardından bölgeye
gönderilecek olan
müşavirler, çadırkentlerin
yönetimlerine yardımcı
olacak ve gereksinimlerini
belirleyecek.
ÜRÜNLER PEŞİN
FtrAT
PEŞİNAT + 4TAKSİT
TâKSh; TOPUM
PEŞİNAT + 6 TAKStT
IUOİT TDPUM
PEŞİNAT + 8 TAKSfT
TAKStT rOPUM
PEŞİNAT +10 TAKSfT
TAKSfT TOPUM
PEŞfHAT + ttTMSÜ]
TAKSfT TDPUM
uı »FM.
uan
UMMffPI
t\-i!'.ıv'iln-'.ıı. ••P7wi'i. ıfT^»' ı>^vı>,ri»«.t|.ı; ınm,< .ı».t.-j •f./i -J ıfTViri •FTTn
t>;tj;ı :ifif.ii •fT>^!-< •»ii»T~lifii:!i •••ı." •>::I:-J ı i ı ' M I : : ' ' ı i n - ı ıı.ıiı ı ı
j.jlj l ıf-ı 1 •illf>i< lg;»i|l l i : i ' n i l ' : l ' llrıl I I U İ 1 H I ]' IF«M II!! »f^T"!
H'.fi .1. i Bt-'r^ ifT".' ltiH::-t I I : ! " ' . İ I W . ' .ll!';
I Mri'fıı» IK-^r' I I I' ji I
IBBIT
man
ıi^.1
•FTT
Trr
Tl
mtmn
t - •••.'•• l f ' > : ' l i < ' < I K ı ' l ' l
l MtD-ı:' ı
tll'.:' I1Hİ '. I I .'i ' lO-' llîi'li' I
M.BMU » »11' lE'!-' I
!•• «•••'« ı a , i j ı
i " - ı i " i ı
' i ı
i g j
ı ; : ı ı
- ı r ' ' - ı ı
IIH' r'iı-;':'»"ii'.'"T "111:1.'i ıı:ı:-i"it.-7i."'"i
M13- CtEIHTlWİOfWh»t t • ı ıti'u' Mr"t; ı !••'•::' ıı:nı-ı .!••>• •<< ltinı-ı ım ^,< •
[<7t7iuMl turum
mma
unıcn 15 m. T« nn¥nmj çw u BHJ
Mt«ffyjtUn«tanpifiM ttftUMıa sana P • « ubMt % y% tH UfesMl* * 5.1, f • I MaM< *;.», t • 10 uksüfc %j.ı,f •uUtaıtl»*»o.njOkb»«fıİjıı»|»lan»i}W.
BUMJM
amum TU»JW \nuum} m w
mnım 4İ75U8»
suajw
MUBJII «IMİ
mınmi
auBuml
i ı . ı , : ı ı
4tL75MM
nmm ısusnmı 57UMJMİ
Köyu Kiirma caiışmoianna oaslamıstır. Kampan/a suresınce satn a"MC3?"^ı:
eyt- aKtarıiacaktr. 5i; degerli tükeücilerimize katkıianndan dolayı '•=
__ «DV ıtıftildlr Stvk tarlMıuttU «OV «« vtr|l UsıniliTin4<ki <tPIİHII!RPÎBII5TWIWWrTWr^îPtST!yılurt l y M i y»MiW*c>lc1<r. Tnolrtlk S«tl kl«tp«yımcı. ıj-jor tTlttt "l««'IifıH*rt
ı ıe«rtl olup trctln vt Hok tekultrı U* smırtııl». Umptvfuuı Slnj^l *c tlcvct R»*jnlıjı'nm 25^15.1994 tırih. 11940 up n ot.oj.ı^j nrih. 4077 nyl' «»"»I ımttılf II» edilo ttblltinint uyı
0800
*2114042
21140 43
l«5O YMkHI SatKl • T5E
vtttrVUk belnstnc saMp
TaHdyt capindt »o y«dcW
serviı vı konufundl
IIHHII 650 Hnis CICIMIH
ARISTONE v i n i z e d e ğ e r k a t a r
Alacıtıaız Aılun
bHfi l(la (KKTSİI
DMIŞMA SOVtSl-M
TETKİll SKVİSfal
ARAYIŞ
TOKTAMIIŞ ATEŞ
Mustafa Kemal,
Ordu ve Meclis
Doğrusunu isterseniz, lafa nereden başlayaca-
ğımı bilemiyorum. Belki de, yaşamımın en ciddi
"ikilemini" yaşıyorum. Bir yandan, "ulus iradesi-
nin" ürünü olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ve
buradan kaynaklanan "iradeye" toz kondurma-
maya çalışıyorum. Bir yandan da; yaklaşan kış
şartlan karşısında, deprem bölgesindeki on bin-
lerce insanın, "sahipsizliği" karşısında çılgına dö-
nüyorum...
Yaşadığımız felaketin üzerinden, tam 5 hafta
geçti. Ve bölgesinde, "lider ülke" olmaya sıvanan
Türkiye, yaraların sarılması konusundaki ilk adım-
lan hâlâ atamadı. Muhtemel birrantın büyüklüğüy-
le ağzı sulanmış birtakım insanlar, birbirlerinin gırt-
laklanna sanlmışken; zaten sinirleri bozulmuş on
binlerce insan, bir gün sonrasının korku ve endi-
şesi içinde...
Bu mu Mustafa Kemal'in Türkiyesi?.. Bu mu
Mustafa Kemal'in; iradesini, hertürlü iradenin üs-
tüne çıkardığı TBMM?..
Ankara'da bir kahveden ödünç alınmış bir gaz
lambasının solgun ışığında çalışan TBMM;
1920'lerin savaş koşullannda, yartlış karar veren
biraskeri mahkemenin, eleştiri ve değerlendirme-
sini yapacak kadar ayaklannı yere basan bir Mec-
lis'ti.
1999'lann Türkiyesi'nde ise; on binlerce insanı-
mc enkaz attındayken, yüz binlerce insanımız baş-
lannı sokacak bir çadırdan bile yoksunken, TBMM
bu konulara eğileceğine ve bu konuda gereken ya-
sa) düzenlemeleri yapacağına, "Sosyal Güvenlik
Yasası" gibi, saçma sapan bir "afyasası" gibi ya-
salan, yangından mal kaçınrcasına çıkarmanın te-
laşj içindeydi. Inanın derin bir üzüntü ve utanç du-
yuyorum.
Oysa ki milletvekillerini yorgunluktan perişan e-
den bu yasalar yerine. afet yasasında gerekli dü-
zenlemeler yapılabilinirdi. Milletvekillerinden olu-
şan "komisyonlar", felaket bölgesine gönderilebi-
lir ve çoğu "sanal" kriz masalanna işlerlik kazan-
dınlabilinirdi. Daha yapılabilecek bir sürü şey var-
dı.
Felaket haberi duyuldugu anda, bölgede "sıkı-
yönetim" ilan edilmesi gerekirdi. Bizimkiler; bıra-
kın sıkıyönetimi, "olağanüstü hal" ilan edilmesin-
den bile çekindiler. Şimdi bölge halkı, "Aman as-
kerierçekilmesin... "diyeyalvarıyor. Çünkü asker-
ler çekildiği anda, neler olabileceğini bilıyorfar.
Silahlı kuvvetlerimiz, sart savaş zamanlan için
egitilmiyor. Hertürlü olağanüstü durumda, müda-
hale etmenin hazırlığı içindeler. Buna göre eğitil-
miş durumdalar. Zaten bölgedeki pek çok kuman-
dan üstlerinin emrini beklemeden ellerindeki gü-
cü kullanmaya başlamış. Ama Yunanistan'daki
depremi, "se/ felaketi" sanan bir başbakan ve
hükümeti, silahlı kuvvetlerin duruma el koyması-
nın endişesi içinde...
Kimi yetkililer, "Sadece Iki gün gedktik* diyebi-
liyoriar. O "muhteremleri" iki günlüğüne bir yıkın-
tının attına sokarsak, o zaman iki günün ne demek
olduğunu anlahar.
Duruma bakıp, "Bu iş böyle olmayacak, ordu
müdahale edip yönetimi üstlenmeli" diye düşü-
nüyorum zaman zaman. Yazımın başında dile ge-
tirdiğim "ikilem" de bu. Sivillere güvenimizi yitir-
dik, ama askerlere güvenebileceğimizin garantisi
varmı?
Pazar günü bizim gazetede, Oktay Ekinci'nin
pek güzel bir değeriendirmesi vardı. 12 Eylül ve
sonrasında, imar yasalanyla nasıl oynandığını ve
bugünlere nasıl gelindiğini çok güzel sergiliyor.
Zaten günümüz olumsuzluklarının pek çoğunun
nedeni, 12 Eylül ve 12 Eylül'ün yarattığı özalizm
değil mi?
12 Eylül'ün kapattığı partilerin, bugün yeniden
açılmış olmalanna aldanmayın. Bugünkü partile-
rin "insan potansiyefi", kapatılan partilerin potan-
siyelinin dört gömlek altında.
Siz; eğer bir ülkedeki tüm siyasal partileri, bir ka-
rarname ile kapatır ve yöneticilerine siyaset yasa-
ğı getirirseniz, ortaya çıkan "boşluk" elbette bir bi-
çimde doldurulur. Ama önemli olan şey, bu boş-
luğun, "hangi biçimde" doldurulacağıdır.
Türkiye'de 1982 sonrası "partileşme sürecini"
içinden yaşayanlardan biriyim. Hemen her aşama-
sını, ayrıntılanylaanımsıyorum. Bir gün önce "SO-
DEP'e mi, Halkçı Parti'ye mi gireyim" diye düşü-
nen insanlann, bir gün sonra ANAP'a nasıl katıl-
dıklannı; birgün önce MDP'ye kayrt yaptırmaya ni-
yetlenenlerin, bir gün sonra nasıl Refah'a girdik-
lerini herkes biliyor...
O dönemde, toplumumuzdaki partileşme süre-
cini olumlu etkileyebilecek tüm demokratik sivil
toplum örgütleri, inanılmaz bir baskı altında oldu-
ğu için; meydan, örgütlü olmasalar bile, ağırlıklı bir
biçimde "müteahhit taüesine" kalmışt. Zaten dev-
letten "palazlanan" bu taife, devleti ele geçirdik-
ten sonra iyice "semirdi".
Bugün Türkiye'yi yöneten "sivilirade"', halkın ira-
desi değil; "oligarşinin", "beyaz eşya-otomotiv-
müteahhit koalisyonunun" iradesidir. Ve bunlann
ideolojisi "Kemalizm" değil, "Türk-lslam Sente-
z/"dir.
Peki silahlı kuvvetler, bu kadrolan bir kenara ite-
rek yönetime el koyarsa ne olacak? Hangi kadro-
lan getirecekler? Işte bundan emin olamıyorum.
12 Eylül ve sonrasını düşündükçe tüylerim ürpe-
riyor.
O halde çözüm; gene halkın iradesini doğru bir
biçimde yönlendirmeden geçiyor. Ama nasıl? Iş-
te bunu da bilemiyorum. Ama herhalde oturup
satt düşünmekle yetinmememiz, doğru bir zemin
üzerinde örgütlenmeye çabalamamız gerekiyor.
Mustafa Kemal'in ordusunu; Mustafa Kemal'in
meclisinin bugünkü durumuna benzetirsek, işte o
zaman tam yananz.
TÜRK StLAHLI KUVVETLERİNİ
GÜÇLENDİRME VAKFI
MADDİ VE MANEVİKATHL4JUNDAN DOL4Y1VÜCE TÎ<RK
MtUETİNE ŞÜKRAN VE SAYGILARTNISUNAR.
VAKFTN BANKA BAĞIŞ HESAP NnMARALARI
HOLLAINDAFLORİNJ
T. C Ziraat Bankası Yenışehır .\nkara Şuhesı 47100 no'Iu hesap
AMERtKANDOLARJ
T C Ziraat Bankası Yenışehır Ankara Şubesi 6482i no'Iu hesap