25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 EYLÜL1999SALI CUMHURİYET SAYFA MİiJvvJIM O-İTİJ. / ekonomicgcumhuriyet.com.tr 13 Afetbölgesine vergi muafiyeti • ANKARA (AA) - Maliye Bakanlığı, PAğustos'ta meydana gelen depremin yaralannı sarmak konusunda aldığı bırdizi önlem kapsamında yeni bir vergi ve harç genelgesi yayımladı. Deprem bölgesinde başlatılan yeniden imar ve normal yaşama dönme çalışmalannda birer maliyet unsuru olan bazı işiem ve kâğıtlar, damga vergisi ve harçlardan muaf tutuluyor. Deprem bölgesindeki inşaat ve onanm işleri için ihaleye katılacak olan teklif sahiplerinin alacaği geçici teminat mektuplan damga vergisinden istisna olacak. YatovagiiKi enkazaltında • İSTANBUL(AA)- Marmara Bölgesi'nde büyük can ve ma! kaybına yol açan deprem Yalova gülünü de vurdu. SS Çiçek Uretim ve Pazarlama Kooperatifi Genel Miidürü Fırat Yürür, mezatlarda en fazla rağbet gören Yalova gülünün üretildiği Yalova tesislerinin deprem sırasında zarar gördüğünü biidirdi. Yalova ve Adapazan'ndaki mezat yerlerinin yıkıldığını, Adapazan'nda kooperatife ait yenı yapılmakta olan üretim tesislerinin de büyük zarar gördüğünü belirtti. ziyareti • ANKARA (AA)- Ingiltere'nin Bayındırhk ve Iskândan Sorumlu Devlet Bakanı Nick Raynsford ve beraberindeki Ingiliz inşaat sanayii uzmanlanndan oluşan bir heyet, dün Bayındırhk ve Iskân Bakanı Koray Aydın'ı ziyaret etti. lngiliz Bakan Raynsford, Turkiye'nin acılannı paylaştiğını belırterek, deprem yaralannın sarılmasında Ingıltere'nin Türkiye'ye yardım etmek ıstediğini söyledi. Hazine'nin >— ''' tahvil iıalesi • Ekonomi Servisı - Hazine, bugün 2 yıl (18 ay) vadeli tahvil ihalesi düzenliyor. Ihraç tanhleri 22 Eylül 1999Çarşambagünü olarak belirlenen tahvil ihalesinin gen ödemesini, 2 i Mart2ÖÖl tarihinde yapılacağı belirtıldi. Hazine. tahvil ihalesinde 100-200 trilyon lıra arasında satış yapmayı öngörüyor. semineri • İSTANBUL(AA)- Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ' tarafından 'Sosyal Güvenlik Sıstemimizdeki Son Değişiklikler' semineri yann düzenleniyor. lssizlik Sıgortası Kanunu'nun sosyal güvenlik sistemine getirdiği değişiklikler ve yeniliklerin tartışılacağı seminere. eski SSK Genel Müdürü Kemal Kjlıçdaroğlu, Prof. Dr. Tankut Centel, Prof. Dr. Müjdat Şakar ve Prof. Dr. Can Tuncay katılacak. Bütçeaçığı 6.7 katrilyon • ANKARA (ANKA)- Bütçede yılın ilk sekiz ayında 6.7 katrilyon liralık açık oluştu. Maliye Bakanlıgı verilerine göre. Ocak-Ağustos döneminde bütçe gelirleri geçen yılm eş dönemine göre yüzde 53.2 artarak 10 katrilyon 951.3 trilyon lira olurken harcamalar yüzde 80.5'lik artışla 17 katrilyon 673.1 trilyon liraya ulaştı. Sekiz aylık dönemler ıtibanyla faiz gideri yüzde 69.3 artarak 7 katrilyon 577.9 tnlyon liraya yükseldi. TÜGİAD'm yeni • Ekonomi Servisi - Türkıye Genç İşadamlan Dernegi'nin (TÜGtAD) başkanlığına, Sütaş A.Ş. Genel Müdürü Muharrem Yılmaz getirildi. TÜGİAD'dan yapılan açıklamaya göre TÜGİAD Yönetim Kurulu. eskı başkan Hamdi Akın"m, tüzük gereği 45 yaşını doldurarak fahri üye <onumuna geçmesı izerine Yılmaz'ı oybirliği le başkan seçtı. Depremin ardmdan taşıma ücretlerindeki hızlı yükseliş yurttaşlan mağdur ediyor Naldiye mafyası yoEardaHAZAL ATEŞ ÇAKIR Deprem felaketinin ardın- dan evi yıkılan ya da hasar gören yurttaşlar, ev kiralann- daki hızlı yükselişin ardmdan şimdi de taşıma ücretlerinde- ki yüzde 50'ye varan artışlar- dan dert yanıyorlar. Türkiye Naldiyeciler Derneği Başka- nı ErolOzçelik. "naİdiyemaf- yasıw nın yaygınlaştığını vur- gulayarak tstanbul'da 500 fir- manın kayıtsız çalıştığma dik- kat çekiyor. Büyük nakliye fırmalannın adını kullanarak gazetelere ilan veren birçok nakliye şirketi olduğunu vurguJayan Yavuz Nakliyat'ın sahibi Bülent Yavuzda. fiyat- lann kontrol edilmediğini ve sigorta işlemlerinin lafta kal- dığını söylüyor. Fiyatlar yükseByor Deprem bölgeleri başta ol- mak üzere yıkılan binalann yanı sıra birçok konutun kul- lanılmaz hale gelmesinın ar- dından yurttaşlar başka semtlerde ev ara- maya başlarlarken, nakliye şirketleri de fîyatyükseltiyorlar. Türkiye Naldiyeciler Dernegi Başkanı Özçelik, denetımsizlik nedeniyle nakliyecilerin kafalannagöre fî- yat belirlediklerini belirtirken depremin ar- dından 30 ile 150 milyon arasında deği- şen taşımacılık ücretlerinde yüzde 40- 50'ye varan artışlar olduğu bildirifiyor. Özçelik, son aylarda yüküy le birlikte kay- bolan kamyonlann sayısındaki hızlı artı- şa dikkat çekerek sahte piaka. ehliyet ve ruhsat kullanan nakliyecilere karşı yurt- taşlan uyanyor. Bu yılın ilk 9 ayında Tür- kiye'de yüküyle birlikte kaybolan karn- yon sayısının 382'ye çıktığını belirten Öz- çelik. "Ev eşvalan taşıyan fîrmalann ço- ğu korsan çauşıyor. Onun için de kafalan- na göre fnat belirliyorlar. Gcnelde eski kaımonları kullanan bu şirketter ev eşya- s ya da mallan \iikJeyip kayboiuyorlar. Bu- nu önlemek için plakaJann mühürlü olup olmadığma dikkat edilnıeli, motor numa- ralanna bakümalı. Mutlaka sigorta yapıl- malı" diye konuştu. Avrupa ülkelerinde karayolu taşıma yasalannın bulunduğuna işareteden Özçelik. "Bizde 1960 vılından bu yana çıkmnor. Korsan fırmalar da ci- rit atryor. Ybk-u taşıma yasas var,ancak yük taşunaya yönelik bir düzenJeme yok" de- di. KayıtsızfirmaJarsorun yaraüyor Demeğin, Türkiye genelinde 1.500. ls- tanbul'da 380 üyesi bulunduğunu anlatan Özçelik şunlan söyledi: "Sadece istan- Depremden sonra mevsimsel artısların da etkisiyle kiralar yaklaşık yüzde 60 arttı Koııut kiraları uçıışa geçti Ekonomi Servisi -Deprem fela- ketinin yükselttiğı konut kiralan- na mevsimsel artışlann da eklen- mesiyle astronomik rakamlar or- taya çıktı. Depremde yüz binierce insanın evsiz kalmasının ardından Istanbul'da kiralar kısa süre için- de yüzde 60 artış kaydetti. Evsiz kalanlann yanı sıra artçı deprerolerin yarattığı panikJe "da- ha sağiamzeminli'* semtlere geç- meye çalışanlar piyasayı hareket- lendirirken, buna üniversitelerin açılması ve çeşitli nedenlerle ev değiştirecek ailelerin kış başiama- dan konut kıralamaya çalışması eklendi. Söz konusu gelişmelerin aynı döneme rastiaması kiralann kimi semtlerde ortalama yüzde 60 oranında artmasına neden oldu. Depremden önce kiralann 100 İstanbul'da kiralann son durumu* SemUer Eyfûl/miiyon TL Acıbadem 150-250 Altunizade 125-200 Ataşerıır 200-300 Semtter Kartal EyUI/mlyon TL 125-200 Bahçehevler 150-600 ?Beşiktaş Erenköy 200-350 Kadıköy T ffl ıiin $ S K Koşuyolu Pendik j ^ ™ Suadıye 1] F f* Ûmranıye _|' Nışaniaşı ^ Sarıyer 200-350 125-250 200-400 125-180 150-250 220-300 150-220 standart daire milyon ile 300 milyon lira arasın- da değiştiği Bahçelievler'de bu- gün kiralar 150milyon liradan baş- layarak 600 milyon liraya kadar çıkıyor. Ataşehir'de 1.5 ay önce ortalama 150 milyon lira olan ki- ralar, şu anda 200 milyon liradan başlayarak 350 milyon liraya ka- dar çıkabiliyor.Şişli'dede 100mil- yon liradan başlayarak 350 mil- yon liraya çıkan kiralar bugün 250 milyondan başlayıp 500 milyon li- raya tırmamyor. Emlakçiler, sonbahar aylarmın piyasanın en hareketlı dönemini oluşturduğunu dile getırerek mev- simsel artışlara dikkat çekiyorlar. 17 Ağustos depreminden sonraki dönemde îstanbullulann başka semtlere kaçma eğilimi gösterdi- ğini dile getiren emlak yatmm uz- manı Reha Medin. "Ancak istan- bul'da konut açıgı olması \e dep- reme davanıklı konutların bulun- duğu alternatifyerkşim yerierinin bulunmamasınedenhlebiranlam- da tstanbul kendi içindc yer değiş- tirdi"dedı. Vledın, •'Yuksekbina korkusu nedeniyle zemini sağiam oianvericrdearsaalıpdepremed*- yanıkh iki katü ev yapmayı diişu- nenlerin sayısı gfin oectikçe artı- yor. ÖzeUikie üst gelir grubunda müstakil ev<? vörKİik ilginin arta- cağını (Jüşünüvorum" dedı. .stanbul'da 500 nakliye fîrması kayıtsız çalışırken evden eve taşımacılık ücretlerinde yüzde 50'ye varan artışlara karşı tüketici sahipsiz bırakılıyor. Nakliye firmalanmn yaptığı sigortanın 'lafta' kaldığı belirtiliyor. bufda kmıtsız 500 firma var. Herkes ka- fasuıa göre flyat belirliyor. Tüketiciyi ko- ruvacak ne yasa var ne de düzenleme." Tekstil. cihaz ve ev eşyası taşımacılığj yapan Yavuz Kargo'nun sahibi Bülent Ya- vuz, naldiye konusunda tüketicinin sahip- siz bırakıldığını belirterek "Depreın bö^ gesinden taşınanlara yüzde 15'lik indirim gibi ilanlar verilivor. Bunlann hepsi yalan. Bazı naklheciler de büyük fırmalann isJm- lerini kullanarak gazeteiere ilan verrvorlar. Devlet denetimi olmadıgı için fivarJar de- ğjşjyor" degerlendirme- sinı yaptı. Nakliye fir- malanmn yaptıgı sigor- tanın 'lafta 1 kaldığını kaydeden Yavuz, "Si- gorta şirketkrinin, fir- manın başta ambalaj standardını kontrol et- mesi lazun. Bunu yaptı- ran nakliye savısı çok azdır. Devletnaklne fir- ması açanasermayesini, bügi birikimini sormu- yor. Dolayisryla bir ba- şıboşluktur gidnor* gö- rüşünü dile getirdi. Yavuz, yurttaşlan uya- nrken firmalara peşin para vermemelerini, ta- şıyacaklan araeı önce- den görmelerini öneri- yor. Sigorta şirketleri de bazı büyük firmalann taşınacak eşyalar için sigorta yaptırdıklannı belirtirken bu oranın çok düşük olduğunu ifade ediyorlar ve taşıma yap- tıracak yurttaşlara şir- ketlerden poliçelerini istemeleri uyarısında bulunuyorlar. Avrupa kıtası kendi yarattığı teknolojiyi, çevreyi ve sağlığı tehdit ettiği için protesto ediyor Otomobile sembolik başkaldırı A Ekonomi Serrisi - Dört tekerlekli motorlu taşıtlan icat eden Avrupa kıtası, kendi yarattı- ğı teknolojinin günümüzde cadde ve sokakla- n felç etmesinden. insanlann kirlilikten nere- deyse gaz maskesi ile dolaşır hale gelmesin- den öylesine rahatsız bir hale geldi ki, bir gün- lüğüne bile olsa sembolık bir eylem hazırlığı- na ginşti. Başta insan sağlığı ve çevre kirliliği olmak üzere zararlannın "iyıte" su joizüne çıktığı otomobil. icat edildiği gün olan 22 Eylül gü- nü (yann) yaklaşık 150 Avrupa kent ve kasa- basında protesto edilecek. Avrupa kıtasında birçok merkez. toplu taşımacılığın özendiril- mesi için, birgünlüğüne otomobillerin girişi- ne kapatılacak. Bu merkezlere sadece yayalar, otobüsler. çevreyle dostelektrikli araçlargire- Lvrupa kendi ürettiği teknolojiye karşı kendi coğrafyasında çeşitli önlemler alırken Türkiye gibi birçok gelişmekte olan ülkeye ve üçüncü dünya ülkelerine çevreyi ve sağhğı tehdit eden otomobilleri ithal etmeyi sürdürüyor. bilecek. Avrupa kendi ürettiği teknolojiye kar- şı kendi coğrafyasında çeşitli düzenlemelere gi- derken, Türkiye gibi birçok gelişmekte olan ül- keye ve üçüncü dünya ülkelerine çevreyi ve sağ- lığı tehdit eden otomobilleri ithal etmeyi sür- dürüyor. Fransa'nınbaşkenti Paris, Italya'nınbaşken- ti Roma ve Floransa, Bologna, Venedik gibi di- ğer Italyan kent merkezlerinin bir günlüğüne otomobillere kapatılacagı dikkat çekilirken, bu protestonun 14 milyon insanı etkileyeceği belirtiliyor. Fransa'nm başkenti Paris'te yaşanan trafik sıkışıklığı ve sokaklann darlığı nedeniyle ge- çen yıl da böyle bir protesto gerçekleştirilmiş- ti. Paris'te otomobillerin yol açtığı sorunlann, Avrupa'nın Londra, Berlin ve Amsterdam kent- Otomobütutkusunun bedeliağır # Dünya üzerinde 680 milyon otomobil bulunuyor. îkinci Dünya Savaşı sonrasında otomobil sayısı sadece 40 milyondu. 2025 yılmda yollarda 1 milyar otomobilin olacağı öngörülüyor. # Otomobilin çalışması için sadece benzinin yüzde 20'sinin yanmasına ihti.vaç varken. geri kalan yüzde 80'inin boşa giftigi belirtiliyor. Otomobil, trafik sıkışıklıgında havuy ı normal seyir halindekinden üç kat daha fazla kirtetiyor. # Dünyadaki enerji kullanımının üçte biri ve petrol üretiminin yansı ulaşıma gidiyor. Motorlu araçiarın, ulaşımla ilgili enerjinin yüzde 80'ini harcadıgma dikkat çekilerek, küresel ısmmanm en önemli faktörü olduğu beiirtiliyor. # Avrupa'daid karbon monoksit emisyonunun yüzde 69'u, karbon dioksit emisyonunun yüzde 24'ü ve nitrojen dioksit emisyonunun yüzde 63'ti ulaşımdan kaynaklanıvor. Tüm bunlar, solunum rahatsızuğuuı neden oluyor. lerinde de yaşandığı voırgulanırken, bu kentler- deki yollann genellikle at ve at arabalanna uy- gun olarak yapıldığı anımsatılıyor. Batı Avrupa'da 190 milyonun üzerinde araç bulunuyor ve her yıl bu sayıya üç milyon ek- leniyor. Avrupa hükümetlerinin beş yıl önce "düşü- nübnesiimkânszz" olan birçok düzenlemeye git- tiği belirtilirken, özellikle çok fazla kirliliğe ne- den olan otomobillerin trafiğe çıkışlan yasak- landığı. şehir merkezlerine birkaç defa giriş yapan ve az sayıda kişinin bulunduğu otomo- billere vergi uygulandığı \oırgulanıyor. Aynca, son yıllarda milyarlarca dolar yeni otobüs yol- lanrun kurulması ve demiryolu sistemlerinin geliştirilmesi için harcantyor. Çevreciler, insanlann otomobil tutkulannın bedelinin çok ağır olduğuna işaret ediyorlar. Greenpeace Fransa Baş- kanı Bruno Rebelle, otomo- billerin yol açtıldan tahriba- tın tespit edilmesi ve sorum- lulann cezalandinlması gerek- tiğini söyleyerek, "Bedelçok büyük. Bu tespit edüebUir, ancak künseyapmak istemi- yor" dedi. Öte yandan, Av- rupa otomobil ürericilerinin geçen yıl imzaladıklan "2008 >ılına kadar karbon dioksit emisyonunun kilometre ba~ şına 180 gramdan 140 gra- ma azalülması" anlaşmasının yeterlı olmadığı belirtıldi. Ankara-istanbul TCDD'de küçük kıpırdanma ANKARA (AA) - Devlet DemiryoUan Ge- nel Müdürlüğü(TCDD). Ankara-istanbul demir- yolu hattının alt ve üst- yapısımn iyileştirilme- sine yönelik ihale açtı. Resmi Gazete'de yayım- lanan duyuruya göre, Ankara-tstanbul demir- yolu hattının bazı bö- İümlerinde yenilenme amacıyla ihale yapıla- cak. . . ,, İŞÇtNİN EVRE3NİVDE3V ŞÜKRAN SOIVER Sorgulama Yaşayanlann deneyimleri ilesabrttir. Sorgulama- yı işkenceye dönüştürmeyi çok iyi bilen görevirle- rimiz sayesinde Türkiye insan hakları sidlinde hep kara listelerde. Buna karşın bireyin, toplumun sor- gulama yeteneği körelmiş, yok gibidir. Oysa bir ül- kede demokrasinin olabilmesi. tam tersini, sorgu- lamayı bilen bireyler, örgütlenmeler. toplum ile yar- gılama aşamasındaki sorgulamayı insan haklan çizgisinde tutacak görevlileri gerektirir. Şimdi biz kendimizi depremle ilişkili gelişmele- re karşı çok duyarlı biliyoruz. En azından korktu- ğumuz için konuya ilişkin gelişmelere tepki veriyo- ruz. Birey, vatandaş, üyesi olduğumuz örgüt, der- nek, meslek örgütü, sendika, siyasi partı.. her ne varsa adına olup bitenlen ne ölçüde sorguladık? Aramızda konuştuğumuz doğru ama, gerçek ölü sayısı ile resmi açıklanan rakam arasında uçurum olduğunu bilirken, bunun düzeltilmesi, gerçeğe ulaşma adına hangimiz ne yaptık? Ne mi fark eder? En azından saygı duyulan, gerçeği bilme hakkı olan vatandaşlar, örgütler olduğumuzu kanıtlar, kendimizi aptal yerine koydurmazdık. Gerçek ölü sayısını bilsek, bilincine varsak, yaşadığımız dep- rem felaketinin boyutlannı daha biralgılar, yapma- mız gerekenler hakkında tepkilerimizi daha bir ge- liştirebilirdik. Ölü yaralı oransızlığı çıplak olarak ortaya çıksay- dı... Depremi felakete dönüştüren deprem öncesi haramiler çetesi suçlarına, deprem sonrası enkaz altında kalanları kurtaramama sorumluluğumuzu eklerdik. Düzenimizi, başta siyasal sorumlular, her kademedeki sorumluların sorumsuzluğunu daha bir ciddi sorgulayabilirdik. Ölü ve yaralıları onbinlerie, evi başına yıkılanlan yüzbinlerle sayılan, çok geniş bir sanayi yerleşim bölgesine yayılmış felaketi aradan bir ay geçtikten sonra gerçek boyutlan ile bilememenin, daha doğ- aısu saklamanın sorumsuzluğu ile hesaplaşırdık. Ekonomik, toplumsal, kültürel birikimimizle çok çelişen bir büyük ayıbımızı görürdük. Bir aydan sonra biz hâlâ gerçek sayılan ile kaç evin yıkıldığı- nı, kaçının oturulamaz halde olduğunu, kaç işlet- menin kapandığını, kaçının onanlamaz, kaçının hangi çabalar sonunda onanlabilir konumda oldu- ğunu, kaç okulun sağlam, kaç okulun onanm son- rası kullanılabileceğini bilemiyor olmanın utancını bile duymuyoruz. Siz şimdi.. büyük bir iyi niyetle çok korktunuz, çocukîarınız çok korktu, büyük birşanssızlık okul- lann açıldığı ilk günde deprem bölgelerinde yeni bir artçı deprem yaşandı diye mi okullann kapan- dığını düşünüyorsunuz? Sakın okullann açılmata- rihi besbelli iken okul binalan ciddi bir deprem de- netiminden geçirilmediği, hasarlı binalaratlanıp, art- çı depremde hasar artışı görüldüğü için olmasın? Başbakan Ecevit "riske edemeyiz" derken ne de- mek istedi? Dunjm sandığımızdan kötü ise sadece Adapa- zarı, Gölcük değıl, Izmit.. hele de Istanbul'da bile çok fazla hasarlı okul binası varsa ve yeni yeni saptanıyorsa? Zaten açığı kapatılmamış 8 yıllık eğitim dururken, depremin ağır olduğu bölgeler- den gelen göçün eklenmesi, hele de kullanılama- yacak binalann öğrencilerinin de diğerlerine taşın- ması, eğitimde bina, dershane sorununda büyük bir çıkmazı yaratmışsa? Her şeyden önce gerçek- leri bilmemiz, önceliklerimizi buna göre değiştirme- miz, en pratik, sağlıklı, çabuk sorunlar üretmemiz gerekmıyor mu? Depremin bedeli, maliyetleri, her şeyi üzerinde, tarafsız, gerçekçi, toplumsal, sorumlu yaklaşımlar olmayınca ne oluyor? Çeşitli kurumların, örgütlen- melerin, güç odaklarının becerikliliğine göre olay- ların boyutlan, bakış açıları, doğal olarak öncelik- leri, çözüm yollan, her şey, ama her şey değişiyor. Vatandaş bir aydan sonra deprem bölgesinden hâlâ birincil sorun olarak, gece uyuyabileceği ça- dır için bağınyor. Çadırlar taksit taksit, ancak ba- ğırabilme. sesini duyurabilme ölçüsünde geliyor. Siyasi iktidar; kaba taslak da olsa, deprem bölge- lerinde ne kadar evin yıkıldığını, kaç yüz bin aile, milyonla insanın çadırgereksinimi olduğunu bilmi- yor mu? Birinci öncelik gece, yağmurda açıkta bı- rakmamak olacağına göre neden yeterli çadır edi- nilemiyor? Sorduk mu? Sorgulasaydık siyasi iradenin önceliğinin evi yı- kılana çadır vermek olmadığını da çoktan görmüş, yapılanı insanlığa devfet olarak önceliğimize sığ- dıramıyorsak hesap da sorabilirdik. Konu bir ça- dırta bitmiyor. Çadırı vermek demek, yöre insanı- nı göçe zorlamaktan vazgeçmek, onu orada ya- şatma sorumluluğunu üstlenmek demek. öncelik- le karnını doyuracak, kış için bannak, çocuklan için eğitim olanağı yaratacak, arkasından iş olana- ğını düşüneceksiniz. Bunun bedeline, toplumsal öz- veriye, paylaşıma var mısınız? Varsak, kışın çadırlarda geçmeyeceğini, yeterli prefabrike evin bu ülkenin ekonomisini batıraca- ğını.varsıllannikinciyazlıkevlerininkullanımaaçıl- masının belki de en ekonomik, en akılcı iş olaca- ğını, sil baştan kamuyu, devleti, polisiye, askeri güç anlamında değil, ekonomik, bütçe gelirleri an- lamında güçlendirme ideolojisine dönüşün gerek- li olduğunu.. falan düşünmemiz gerekiyor. Sorgulamak belki kulağa hoş geliyor. ama sor- gulamayı bilmek, demokrat olmak, insan haklan- nı, toplumu, toplumsal paylaşımı savunmak ger- çekten çok zor. Türk Ekonomisinin Yazılmayan Gerçekleri YEPYENİ BİR BAKIŞ AÇISI İLE . Prof. Dr. Zeyyat Hatipoğlu'nun 53 yılhk öğretim ve iş hayatı deneyımlennı içeren İktisat ve İşletme Yönetimi BilimJerinin Bürüniinü Kapsayan, Bu Bilimlerdeki En Son Gelişmeleri İçeren, Kolaylıkla Anlaşılabilen, Türkiye Koşullanna Uygun, Ülkemizdeki Yayımlardan Bütünüyle Farklı 15 kitaptan oluşan serisi tamamlandı. 1- Özet Yönetim ve Organizasyon 2 Milyon 2- Özet Pazariama 2Mtyor\ 3- Tekdûzen Yöntemiyle Temel Muhasebe 4 Mılyon 4- Öret Yönetim ve Maliyet Muhasebe» 3 Mıfyon 5- Özet Işletme Politikası 2 Vfrtyon 6- Özet İşletme Finansı 2 Mılyon 7- Temel İktisat ' 4 VMyon 8- Bir Iktisatçının Meşru Uüdafaası i Mıiycn 9- Orta Dûzeyde tyetme Finansı 4 Mılyon 10- Orta Dûzeyde Mikroiktisat 4 Milyon 11 - Orta Düzeyde Makroiktisat 4 Milyon 12- Orta Dûzeyde Uluslararası İktisat 3 Milyon 13- Özet Türkiye Ekonomisi 3 Milyon ' i- Conventional and Unconventional Economic Analyjes 3 Milyon 15- An Abstract Of Conventional and Unconventional Economic Analyses I Vılyon KOMPLE SET (Onbeş Ciltlik| 33 Milyon Genel Dağıtım LEBİB YALKIN YAYIMLARI ve BASIM İŞLERİA.Ş. Oto Sanayıı, Çamtık Cad. N0.13 4. Uvenl 80660 humbul Tei {O212)279675O(Pbx)-282 39OOFaks (0212)278 9064-27004 78 Kıtapçılarda Arayınız
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle