23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 EYLUL 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Deli Dumpul 1973 yıtında Boğaz Köprüsü açıldığında dolar 14 lira ve köprii geçiş ücreti 70 cent karşılığı 10 liraydı. Düne kadar köprii geçişi 500 bin lira, yani 1 dolar 10 centti ki anormal oranda bir zamla geçiş 1 milyon liraya yükseltildi. 26 yıl önce 70 centle açıian köprüden geçiş şimdi 2 dolar 20 cent oldu! Bir kamu hizmeti olan yol ve köprü geçişlerinde yapım masraflan çıktıktan sonra fiyatın giderek düşmesi ve sonunda parasız olması gerekirken son yıllarda tam bir "Deli Dumrul Tarifesi" uygulanmaya başlandı. Vatandaş da her seferinde zamlara tepki gösterdi ama tepkiler hep lafta kaldı. Acaba, vatandaş eyleme geçse ve istanbul'un iki yakası arasında vapuru, araba vapurunu ya da toplu ulaşım taşrtlannı yeğleyip özel otomobilini kullanmasa bu denli arsızca zam yapabilirler mi? Tabii ki yapamazlar! O halde "Deli Dumrul'a kızmayalım; aklını başına getirmek için eylem yapalım... Etektronik posta: som#posta.cumhuriyet.com.tr Te): 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97 - YÖK, özel üniversitelere para anyormuş... "Devlet üniversitelerindeki öÇrenci harçlannı arttırsinlar!" aşbakan Bülent Ecevit, Başkan Bill Clin- ton'la gorüşmek üzere VVashington'a gider- ken u şahinler"i Ankara'da bırakıp "güver- ciler"i yanına alıyor. Gözlüğünü ve kulaklı- ğını değiştiren Sayın Başbakan'ın Sayın Başkan ve adamlanyla yapacağı temaslann büyük bir uyum içinde geçeceği şimdiden belli oluyor. Ankara'daki dostumuz Veli Yıldınm ise daha da uyumlu görüş- meler için bazı öneriler getiriyor: "Amerikalılar'ın akı kara göstermekte üstlerine yoktur. Düne kadar Sovyetler Birliği'ne karşı cephe oluşturmak göz boyayıcılığıyla dünyanın altını üstü- ne getirdiler. Bugün ise gerekçeleri insan haklandır. Kore göçmenlerinden Hongju Koh, Çin ve Rus- ya'da insan haklannı teftiş edip raporlar düzüyor. Tür- kiye'ye bir müfettiş gibi gelip kapalı toplantılar ya- pıyor, Doğu Anadolu'daki aynlıkçı hareketten baş- İıyor, türbanda işi bitiriyor; demokrasi dersleri veri- yor, hazırladığı rapor Amerikan Kongresi'ne sunu- 'Dear Bulent'e luyor. Ne büyük rastlantıdır ki 'Dear Bülent'in Clin- ton ziyaretinden önce sunulan bu raporda ABD, Türkiye'de 'din hürriyeti'ni (Islam Devrimi hareke- tinin cici adı) öne çıkarıyor. Ve yine ne büyük rast- lantıdır ki, Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, Amerikan demokrasisini Anglosakson makyajı altında anlatı- veriyor. Bu bakımdan 'Dear Bülent'in işi zordur. 'De- ar Bill'e Türkiye'nin 'din hürriyeti' dertlerini açıkla- mak ve çözüm sözleri vermek kolay mı? Bill, kalkıp dünyanın din işlerinin kendisinden sorulduğunu; öz- bekistan, Tacikistan, Timor, Bosna, Kosova, Kafkas- ya, Afganistan, Salvador, Guatemala, Nikaragua, Körfez örnekleriyle çıtlatırsa ne olacak? 'Dear Bulent'e 'güvercinler' yetmez, Sami Bey ve Fethullah Bey'i de yanına almalıdır. Demokrasi- nin ve 'din hürriyeti'nin Türkiye'deki parlak gelece- ğine 'Dear Bill'i inandırmak ancak böyle olanaklıdır. örneğin Fethullah Bey, Türkiye'nin din işlerini de petrol işlerini de iyi incelemiş Uluslararası Stratejik Araştırmalar Konseyi CSIS'ten yardım isteyebilir. Bu konuda kuşkusuz Tayyibe Gülek Hanıme- fendi'nin de yardımlan olacaktır. Tayyibe Hanıme- fendi, rahmetli babasının eski dostlan Bo Hi Pak, Chung Hwan Kwak ve John W. Gehring gibi Mo- on Hazretleri'nin sağ ve sol kollarından yararlana- bilir. Özal Jr.'ın heyette bulunması son derece olum- ludur, ancak Moon konferanslarının müdavimi ve American Finance House'dan ödüllü Prof. Sebahad- din Zaim Beyefendi de derhal heyete katılmalıdır. Aynca, Madame AJbright ve Koh'u iknaetmesi için Sister Merve Kavakci'nin savunucusu Mr. Nihad Awad da hiç olmazsa gözlemci sıfatıyla 'Dear Bü- lent'in yanında bulunmaJıdır." Hayırlı yolculuklar! ' . SESSİZSEDASIZ(I) NURJKURTCEBE Rekabet Kurulu, dampinge dur dese? Bankacı, sigortacı, çimentocu, elektrikçi, pazarlamacı, telefoncu, radyocu, televizyoncu, dekoderci, şifreli yayıncı, inşaatçı baba Kemal Uzan ve çocukları Cem ile Hakan'dan oluşan Uzan Ailesi'ne bağlı Star gazetesinin başlattığı dampinge karşı Cumhuriyet, Rekabet Kurulu'na başvurdu. YasaJar ve bir gazete için maliyet hesapları ortada... 25 bin liraya, 50 bin liraya satılan gazetenin fiyatı, kâğıt masrafını bile karşılamıyor. Rekabet Kurulu büyük bir olasılıkla Cumhuriyet'i haklı bulacak ve gazete fiyatlarının 25 bin liraya kadar indirildiği dampinge "dur" diyecek. Sonra ne olacak? Sonra, hiç bir şey olmayacak! Aynen, gazetelerin promosyon kampanyalanna "dur" diyen yargı karannda olduğu gibi Rekabet Kurulu'nun kararı da uygutanmayacak. Çünkü yürütmeyi elinde tutan siyasi iktidarlar sermayenin çıkarlarına ters düşmek istemiyor! Rekabet Kurulu, dampinge dur dedikten sonra bir şey daha olacak; bu karar, dampingciler tarafından halkın haber aJma özgürlüğüne vurulan bir darbe şeklinde nitelendirilecek. Hangi haber alma özgürlüğü sorusu ise her zaman olduğu gibi yine yanıtsız kalacak... Gazetede, ^televizyonda, radyoda, dergide sermayenin çıkarlannı koruyan haberleri verme özgürlüğü baskın çıkacak! Üstelik bu haberleri ve yorumlan da özgürlük deyince mangalda kül bırakmayan bizim bazı meslektaşlarımız yapacak! Ek 'Deprem Vergisi' Girişimi Yasanın Verdiği Hakkın Kötüye Kullanımıdır Dr. FARUK GÜÇLÜ (*) 17 Ağustos depremi ülke- mizin üzerinden adeta silindir gibi geçti. Deprem sadece dev- leti dolandıran, halkı dolandı- ran müteahhitlerin "kiıiiyüzü- nü" ortaya çıkarmakla kalma- dı, devleti yönetenlerin aczini de ortaya koydu. Deprem ülkemizin zaten çık- mazda olan ekonomisini iyice çıkmaza sürükledi. Hükümet depreme yardım akarken bir- den deprem için ek vergi ta- sarısı hazırladı ve TBMM'ye sundu. Vergi gündeme gelin- ce deprem yardımlan bıçak gi- bi kesildi. Aslında verilen me- saj netti. Vatandaş vergi değil depremzedeye yardım etmek istiyordu. Bunun için de dev- letin içinde olmadığı tüm orga- nizasyonlara katkı sağlıyordu. Yasalanmız hükümete TBMM'den geçirmek kaydıy- la vergi alma ve yeni vergiler ihdas etme olanağı tanımıştır. Hükümet de henüz enkazın al- tında bulunan cenazeleri kal- dırmadan ve zarar ziyanı tes- pit etmeden vergi koymaya kalkışmış ve gelen tepkiler üze- rine bu tasarıyı "şimdilik" kay- dıyla askıya almıştır. Olasıdır ki bu tasarı ekim ayında yeniden gündeme gelecektir. Depremin ülke ekonomisine büyük zarar verdiği bir ger- çektir. Elbirliği ile bu zarann telafi edilmesi de kaçınılmaz- dır. Ancak önce bu denli bü- yük zarar vermesinin hesabı- nın sorulması gerekmez mi? örneğin 1. derece deprem bölgesi olduğu biline biline, fay hatbnın bölgeden geçtiği bi- line biline ülkemiz sanayisinin yüzde 40'tnı Adapazarı-lzmit arasına yerleştirenler, bunlara izin verenler, teşvik verenler, kredi verenler, bu zarann baş- lıca sorumlularından biri değil midirler? Birinci derece deprem böl- gesine TÜPRAŞ gibi dev bir te- sisi kuranlar, ç/kacak olası yan- gınlar için herolasılığı düşüne- rek önlem almayanlar ama yük- sek hakkı huzur ücretlerini cep- lerine atanlar, yangın çıkınca bu dev tesisi ilk önce terk ederek trilyonlarca lira maddi kayba neden olanlar, özelleştirme sevdasıyla TÜPRAŞ'a yatınm yapmaya son verenler? Onlar bu zararın hesabını vermeye- cek midir? Depremde en önce yıkılan kamu binalannı ve asla yıkılma- ması gereken (hatta üstten bomba atılsa bile) donanma binasını yapanlar, projelendi- renler, kabul edenler, bu hasa- rın cezasını çekmeyecekler mi? önce yaşanan depremin bu denli büyük zarara neden ol- masının sorumlularını bulmak gerekmez mi? Sorumlular bulunduktan ve hesap sorulduktan sonra arta kalan zararı halka eşit şekilde paylaştırmak gerekir... Öysa hükümet daha depre- min büyüklüğü ve yol açtığı zaran tespit etmeden, toplanan yardımlan bu zarardan düş- meden ek deprem vergisi koy- ma yoluna başvurmuştur. Bu, hakkın kötüye kullanımıdır. Deprem vergisine değişik kesimlerin gösterdiği tepki de haklıdır. Hükümetin tasarısı depremde yaraları sarmaktan çok bütçede olası açıklan ka- patmaya yöneliktir. Deprem zararları olayın as- li sorumlulanna ödettirilmeli- dir, arta kalan zaraıiar için sa- dece vergi mükelleflerine de- ğil halka başvurmak gerekir. Ömeğin TÜPRAŞ depremin- de yönetimin (TÜPRAŞ yöne- timinin) sorumluluğu nedir. Ne- den TÜPRAŞ gibi dev kurulu- şu yönetenler yurtdışından yar- dım gelmeseydi bu kuruluşun tümden yanmasına ve bölge halkının büyük zarar görme- sine neden olacak afet için ön- lem almadılar? Yüksek hakkı huzur ücreti almayı, kadrolaş- mayı bilen bu sayın yönetici- ler neden TÜPRAŞ'ı ilk önce terk etme gereği duydular? Yine ülkemizin göz bebeği Kızılay'ı yirmi yıldır yönetenler neden yırtık çadırlan bize ve afetzedelere yutturmaya ça- lıştılar? Neden Kızılay'ın büt- çesinin yüzde 80'i değil de yüzde 5'i ya da yüzde 20'si doğal afettere aynldı. Oysa halk Kızılay'a yaptığı bağışlan do- ğal afetlerde kullanmak üzere yapmıyor muydu? Devlet önce tüm bunların hesabını sormak, sonra da za- ran halkıyla paylaşmak zorun- dadır. Bunu yapmadan ek ver- gi istemek halkın devlete olan güvenini sarsmaktan daha öte bir işe yaramaz. (*) Cumhuriyet Üniversitesi İİBF Öğretim Görevlisi ÇtZGÎLİK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMİH POROY TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 21 Eylül MADAMEDEPOMPADOl/A fMS '7F BUBÛN, FKANSA KKALI gy. İ.OU/S 'NİM O* SÖ2Ü SEÇ&J S/!€ JC/Ç/ OtACAOT*- KUKNAZ- LlântA VE PfÇİUĞİYLB KGALI erTOSİ AO7H4 Uİ S 4K$X CAtOJK. AY&CA SfiAMT» VBSAAJA7ÇILAK4 HEG Tİteuİ CeSTESi GĞST0S£C£K,ÖZ£LUK- L£ PO8£EL£MCİUĞi, ÖNDE GELEN B'# SAMAT PAU DURUMUfi/A 6E7İ££C£Kr'rg. MAOAktE Ç YAŞAM AHUMŞl, ÖLÜMÜNOEN SONKA PA,BİK SÖZÛy. LE DAİ/MA ANIMSANACAKT7K: 'BEAJDEN SON MİLAS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Davacı: Muazzez Atınız, Aydmlık Evler Mah. 2. Sokak No: 18 Milas. Davalı: Nıhat Atınız Aydınlık Evler Mah. l. Cad. No: 78 Mi- las (Adreste bulanamadığından ilanen tebligat). Dava: Boşanma. Dava tarihi: 20.2.1998 Davacı tarafından davalı aleyhine açıian bo- şanma davasının yapılan açık yargılaması sonunda. Bitlis ili Ahlat ilçesi Harabaşehir mahallesi cilt: 002, kûtük sıra no: 005'te nüfiı- sa kayıth Nurettin ve Naime'den olma l. l.1961 doğümlu Nihat Atınız ile aynı yerde nüfusa kayıtlı Tahir ve Fahriye'den olma 3.4.1971 doğ. Muazzez Atınız'ın boşanmalanna. Taraflann mûşterek çocuklan Ferdi ve Umut'un velayetlerinin davacı anneye bırakılmasına, davacı için aylık 10.000.000 TL., çocuklan Ferdi ve Umut için ayhk 10.000.000'ar lira olmak üzere toplam 30.000.000 lira tedbir na- fakası takdirine. Dava tarihinden itibaren davalıdan alınıp davacıya verilmesine. Karar kesinleştikden sonra davacı için bağlanan na- fakanm yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine. Davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ömür boyu devamına. Çocuklar için bağla- nan tedbir nafakasının karar kesinleşmesinden sonra iştirak nafakasına dönüştürülmesine. Davalıdan alınıp davacıya verilmesine. Ve- layeti anneye bırakılan mûşterek çocuklar ile velayeti kendisine bırakılmayan eş babanın taraflar aynı yerde oturduklan takdirde her ayuı ilk cumartesi günleri saat 9-19 arasında. taraflar ayn yerde oturduklan takdirde her yılın 1 Temmuz-20 Temmuz tarihleri arasın- da ve dini ve milli bayramlann ilk günleri saat 9-17 arasında mûşterek çocuklann görüştürülmesine ve bu şekilde şahsi münasebet tahsisine. 596.000 bakiye ilam harcının davalıdan tahsiline, Davacmın yapmış olduğu 17.898.000 lira yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine. Mahkememizin 14.7.1999 tarih 1998/121 esas 1999/690 karar sayılı karanyla karar verilmiş olup, dava- ltnın adresi meçhul olduğundan işbu karann davalıya ilanen tebliğine. llan tarihinden on beş gün sonra karann davalıya tebliğ edil- miş sayılacağına. Müddetinde yasal yollara başvurulmadıgı takdirde hükmün kesinleşeceği ilan olunur. 2.9.1999 Basın: 42201 KAHRAMANMARAŞ SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN DosyaNo:999/ll Davacı Eraine Türk ile davalılar Ülbiye Türk ŞerefVar ve aıkadaşlan ara- sındakı izaieyi şuyuu davasının sonunda verilen karar gereğince: Dava konu- su Kahramanmaraş merkez Kayabaşı mahallesi 488 ada, 1 paısel numarah. 8488 nû büyüklüğünde ve 18.669.720.000 TL. muhammen degerli bağ, içe- risindeki tüm müştemilaö ile birlikte açık arttırma ile satılacaktır. 1. satış 2.11.1999 Salı günü saat 10.00 ile 10.15 arası Kahramanmaraş Adliyesi Hu- kuk Mah. Yazı Tş. Müdürû odasmda yapılacaktır. Bu satısta talip çıkmaz ve- ya muhammen de|erin % 75 'ini bulmazsa 12.11.1999 Cuma günü ayn yer- de ve aynı saatler arasında 2. satış yapılacaktır. thaleye gireceklerin kıyme- tin % 20'sini teminat olarak yatırmalan gerekir. Şartname 29.9.1999 tarihin- den itibaren dairede açıktır. Fazla biigı almak isteyenlerin 999/11 sayılı dos- >aya müracaatlan ilan olunur. 13.9.1999 Basın: 43568 StNCANLI SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas: 1998/33 / Karar: 1998/390 Davacılar Sincanlı Ahmetpaşa kasabasından Abdurrahim Kıvrak ve Sultan Kıvrak vekilleri Av. Orhan Şapçı tarafından davalılar Denizli ili merkez ilçe Karşıyaka mahallesi nüfusuna kayıtlı Yusuf Sangül ve Fatma Sangül aleyhine açıian evlat edinmeye izin davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Davalılar Yusuf Sangül ve Fatma Sangül çocuklan olan Denizli ili Merkez Karşıyaka ma- hallesi cilt no: 021 /05, sahife no: 92, kütük sıra no: 49'da nüfusa kayıtlı Yusuf ve Fatma'dan olma 05.07.1996 d.lu Yakup SangüPün Afyon ili Sin- canlı ilçesi Ahmetpaşa kasabası Yukan mahallesi cilt no: 008/01, sayfa no: 95, kütük sıra no: 34'de nüfusa kayıtlı Eyüp ve Ayşe oğlu 14.3.1958 d.lu Abdurrahim Kjvrak ile aynı yerde nüfusa kayıtlı Mehmet ve Mahire kızı 1.1.1957 d.lu Sultan Kıv- rak tarafından evlat edinmelerine karar verilmiştir. Davalı Fatma Sangül'ün gerek yargılama sırasın- da gerekse karar venldikten sonra tüm aramalara rağmen adresi bulunmadığından ilanen tebliğine karar verildiğinden iş bu ilanın neşrinden itibaren davalı Fatma Sangül'ün 8 gün içinde yasa yoluna başvurabileceği hususu karar tebliği yerine kaim olmak üzere tebliğ olunur. Bastn: 41352 BAKIRKÖY 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞt'NE Esas No: 1998/612 / Karar No: 1999/374 Davacı Yücel Tufur tarafından davalı Mebrure Tufur aleyhine açıian bo- şanma davasının yapılan duruşması sonunda; Mahkememizin 11.6.1999 gün ve aynı sayılı karan gereğince, Igdır ili, merkez Küllük köyü C: 37/2, S. 24, K. 42'de nüfusa kayıtlı Aliekber ve Safıye'den olma 1.11.1969 d.lu davacı Yücel Tufur ile ayın yer nüfusuna kayıtlı eşi, Hüseyin ve Şükran Fehime'den olma 3.1.1952 d.lu davalı Mebrure Tufur'un M.K.'nun 134. maddesi gere- ğince boşanmalanna, bakiye 596.100 TL. karar harcının davalıdan alınıp Hazine'ye irad kaydına, dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 20.000.000 TL. tedbir nafakasının davacıdan alınıp davalıya verilmesine, da- vacı tarafından yapılan toplam 25.022.800 TL. yargılama giderinin davalı- dan alınıp davacıya verilmesine dair mahkememizden verilen işbu hüküm özetinın adresi meçhul bulunan davalı Mebrure Tufur'a tebliği yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 43876 ANKARA 16. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN DosyaNo: 1997/705 Davacı T. İş Bankası A.Ş. tarafından davalılar Sandokan Sükûn vs. aley- hine açıian menfi tespit davası sonunda; Mahkememizden verilen 9.12.1998 gün ve 1997/705 E. 1998/804 K. sayılı ilam, davacı T. İş Bankası A.Ş. tara- fından temyiz edilmiş olup, işbu ilanın yayınlandığı tarihten itibaren 15 gün tebliğ süresi, 10 gün temyize cevap süresi olmak üzere davalılar Sandokan Sükün ve Faysal Çağlayan Coşkun'a temyiz dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 43690 GÖRÜŞ MAHMUT YILBAŞ Vali (E) 20. Dönem Mlletvekili Ekonomıdeki Faylar Büyük mal ve can kaybına yol açan Marmara depremi, toplumu derinden sarsmaya devam edi- yor. Her alandaki rüküşlüğümüzü sanki bu dep- remle yeniden keşfediyoruz... Kürre-i arzın ülkemiz topraklarındaki fay hatla- nnı ve özelliklerini anlatımda görsel ve yazılı ba- sında yanşıyoruz. Devlet büyüklerimiz de bu ya- nşta boy gösteriyor. Altımızın çürük olduğunu, sonuçları ile bu yaşama alışmamız gerektiğini vurgulamaktan geri kalmıyorlar. Karasal variığımızdaki kusurlar, bireysel ve top- lumsal hatalanmızın bedelini, 45 saniyede, çok acı ve ağır olarak bize ödettirdi... Peki çürük olan sadece sahip olduğumuz ka- rasal alt yapımız mı? Ekonomimizdeki faylann sebep olduğu deprem- lere ne demeli... Ekonomıdeki depremler 45 sa- niyelik değil... Yıllardır toplumun temellerini sal- lıyor... Çürüme ve kokuşma derin çöküntülere neden oluyor. Bütün özel ve özenli ayaıiamalara, düzenle- melere karşın, enflasyon göstergeleri yüzde 70'le- rin altına çekilemiyor. Iç ve dış borçlarımız, gerçekçi bir rakamla ifa- de edilemiyor. Borç faizlerini vergi gelirlerimizle karşılayamıyoruz. Devlet, ücretliler dışında, vergi almayı nerede ise unutmuş durumda... Mali milat olarak ilan edi- len sözde vergi reformundan, aradan bir yıl geç- meden vazgeçildi. Hükümet ilgili ve yetkili çev- relerden adeta özür diledi. Kayıt dışı ekonomi, kayıtlı ekonominin yüzde 65'ine ulaştı... Böylece Rusya'nın ardından dün- ya ikincisiyiz. Kayıt dışı istihdam ise istisnai durum olmaktan çıkmış... Sosyal Güvenlik Yasası ile bu uygulama adeta teşvik edilmekte. Gelir dağılımı, dünyada en bozuk 10 ülke ara- sında GSMH'de dünyada 17. olan ülkemiz, gelir dağılımında geriden gelerek nal topluyor... Işsizlik müzmin durumda. Özelleştirme sonu- cunda yüzbinler işsiz bırakıldı. Sanayi kuruluşları kârlarının yüzde 87'sini ça- lışma alanlan dışından elde etmektedirler. Yani hep- si repo şampiyonu... Imalat yerine repo peşinde koşturuyorlar... Kolaycılık, yani rantiyelik almış başını gidiyor. Umudumuz ABD'nin vereceği garanti ile çıka- nlacak tahvile kalmış... ABD kefaletini sağladığı- mızda herhalde bundan utanç duyacağımıza, başta hükümet olmak üzere ulusça bayram ya- pacağız... Ne günlere kaldık, ulusal onurumuza ne oldu.. ulusal bilincimizi mi kaybediyoruz... Ekonomide hangi göstergeye bakılsa, sosyal depremlerin kapıda olduğu görülmekte... Bunun için kâhin olmaya gerek yok. Peki ekonomi adına ne yapılmakta... Niçin top- lumdagerilim arttırılmakta? Topluma rağmen, bir af yasası, fütursuzca çıkanlabiliyor. Geleceğimiz bir "Tahkim Yasası" ile bilinçsizce yabancılara teslim ediliyor. IMF peşine düşülmüş, bütün umutlar dudak- larından çıkacak bir "stand-by" sözcüğüne bağ- lanmış. Kırk yıllık "Kâni-lerimiz" değişim yarışın- da... Akıllarınca günah çıkartıyorlar... Depremin Tann kaderi olduğunu halkına söy- leyenler, ekonomik faylan da mı doğa üstü güç- lere maletmekteler. Bir lokma ile bir hırkayı, hal- kına fazla görenler, şimdilerde "devlet" denilen soyut kavramı hedef göstererek sorumluluktan kur- tulma çabasındalar. Elbet bu ülkede de hesap ver- mesi gerekenlerin yakasına adaletin sarılacağı gün gelecektir. Dileğimiz, bu günün, bir sosyal dep- remden önce olmasıdır... BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3SOLDANSAĞA: 1/ Ûzellikle Trakyayöresin- de yetiştirilen, sulu ve hoş ko- kulukavuncin- si. 2/ Bir ili- miz... Eksiğiol- mayan. 3/ Kü- çük yapılı bir kangurucinsi... Birnota.4/Ek- vator bölgele- rinde yetişen bir meyve ağacı. 5/ g AkıL.Birorga- nımız... ABD'li bir rock müzik grubu. 6/Bir şe- .. yin fiyatmı artırma... Sarp geçit. 7/ Kabuğu- 2 nun üzeri purtüklü, lez- 3 zetlibirhıyarcinsi.8/0ç 4 bentten oluşan bir Batı _ şiiri türü... Bir bağlaç. 9/DiIdevrimininilkyıl- 6 lannda belediye arila- 7 mında kullanıİan söz- g 1 cük... Kulak iltihabı. a YÜKARmANAŞAĞJYA: 9 I 1/ Lazımlık, oturak... Bir gösterme sıfatı. 2/ Kadastro ha- ritalannda parseller toplulugu... Sık sık küçük ve önem- siz kazalar yapan kimse. 3/ Cemaati bayram ya da cuma namazına çağırmak için mınarelerde okunan salat... Dın- lenmek için çalışmaya ara verme. 4/ Gelenek... Demir- yolu. 5/4 Nisan 1953'te Çanakkale Boğazı'nda Dumlu- pınar denizaltısına çarparak batmasına neden olan Isveç yükgemisi. 6/Küçükmağara... îlgi eki. 7/Birgıdamad- desi... Yerfistığı. 8/ Uçurum... Italya'da bir kent. 9/ İyi nitelik, uğur, hayır. ACI KAYBIMIZ ASAF ESER i kaybettik. Ailemizin değerli bir canını yitirmenin üzüntösü içindeyiz. Ankara Hacıbayram Camii'nde kılınacak öğle namazı sonrası Diyarbakır'da toprağa verilecektir. ESER ailesi adına Ağabeyi HARUN ESER
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle