Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21EYLUL1999SALI CUMHURİYET SAYFA
kultur@cumhuriyet.com.tr 15
Zeren Göktan, Eser Selen ve Mürüvvet Türkyılmaz kurgulannı mekâna göre şekillendiriyor
Zeıııitı: Mekân-yüzey-katnıaııYnL Doç. Dr. Ayşegül GÜÇHAN
Yeditepe Üniv. Gitel Sanatlar Fakültesi
tstanbul Altincı Uluslararası Sanat Bi-
enali'nin açılışıyla birlıkte. Istanbul sa-
nat ortamının hareketlenmeye başlama-
sı olağandır. Hem sanatçılar. hem de iz-
leyici her iki yılda bir uluslararası sanat
ortamındaki yeni oluşumlan izlemek üze-
re bienal mekânlanna yönelir. Ancak bu
arada, tstanbul ortamında izleyiciye su-
nulan oluşumlann da gözden kaçmama-
sma özen göstermek gerektiği, vurgulan-
ması gereken bir gerçeklik olarak karşı-
mızda duruyor.
Gözden kaçmaması gereken etkinlik-
lerden bıri de yeni bir sanat mekânında
18 Eylül-4 Ekim tarihleri arasında Kara-
köy'de gerçekleştiriliyor. Bu mekân, Ke-
mankeş Caddesi üzennde yer alan ve
postmodem bir görünûm "kazandırılan"
Fransiz Pasajı içerisinde yer aliyor. lşlek
Karaköy Limanı ile yakınlığına karşın
yalıtılmış atmosferi ile izleyiciyi salt iç
mekânda yer alan çalışmalar üzerinde
yoğunlaşmaya çağıran mekânın adı, es-
ki ve yeni işlevlerini bırlikte sunuyor:
"Bir Dükkân: Sanat Ytekinı" Burası
belh bir programı olmadan, disiplinlera-
rası sanat çalışmalanna tümüyle açık bir
mekân. Her türlü işitsel ve görsel platform
için atölye. sahne. sergi. dinleti ve gös-
teri mekânı olarak şekillenen dükkânın sa-
nat danışmanlığını SeKm Birsd üstleni-
yor
Mekâna dair bir oyun
llk etkinligın küratörü Başak Şenova.
Dükkân'da gerçekleştirilen sergı için "me-
kânadairbir oyun" tanımlaması yapıyor.
Oyunun kurallannı mekânın belirlediği-
ni vurgulayan Şenova, bu oyunun içinde.
sergiye katılan üç sanatçının -Zeren Gök-
tan, Eser Selen \ e Mürüvvet Türkyıunaz-
kendi kurgulannı mekâna göre şekillen-
dirdiğinin ve mekânın bu kurgularla iş-
lediğinin altını çiziyor. Mekânın, kendi
kimliğini yitirmeden sanatçılara kurgu
alanlan açtığını belirterek izleyicinin de
oyundaki rolü üzerinde duran Şenova,
mekânın, biçimlendirmeye çalıştığı 'al-
gı' tarafindan yeniden yazıldıgı görüşün-
de.
Sergi yerde değü gökte gerçekleştiği için izleyicinin algısı yön değiştiriyor. (Eser Selen 'in 'Takıinuşlar' adlı yapıü)
Algı, bu sergide bir aktör olarak değer-
lendirilebilir: Sergi, "yerde" değil, "gök-
te" gerçekleştirildiği için. izleyicı algısı
yön değiştirerek, alışılmış koordinatlann
dışında gerçekleşen bir etkinlik için fark-
lı yönde çalışıyor. Mekâna giren izleyi-
cinin "yer"e ilişkin tek algısı Zeren Gök-
tan'ın "göğe" uzanan merdiveni oluyor.
Ancak, mekânın içine doğru ilerledikçe
bunun da bir algı yanılgısı olduğunun
ayırdına varan izleyici, merdivenın ze-
minle herhangi bir bağı olmadığını gö-
rerek merdiven formuna yöneliyor: tkın-
ci algı yanılması. Bu, bir merdiven olmak-
la birlikte, aslında sanatçının farkh işle-
rinde farklı baglamlarda kullandıgı tabut
formunun bir değişkesidir. Bu form, ta-
butun zemine basan kısmının kalıbı ör-
nek alınarak oluşturulmuş bir form ve
bir yandan ölüme gönderme yaparken
diğer yandan doğadaki cevrim dolayısıy-
la sürecin ta kendisi gibi duruyor.
Sanatçının süreç vurgusu ikinci bir
öğeyle destekleniyor: Ekmek küfii. Son
çalışmalannın temel malzemelerinden
olan ekmek küfu de tabut gibi hem ölü-
me hem de sürekli üremesiyle yine süre-
ce gönderme yapıyor. Göktan'ın merdi-
veni. beyaz oluşuyla mekânla olan iliş-
kisınde çelişki arzulamıyor gibi görünmek-
te. Yerle ilişkisi olmayan merdıvenin ta-
vana değdiğı yerden kesilmiş olması, sü-
recin, tavanın diğer yanında devam ede-
bileceğini imlerken, zihinsel sürece de
dikkat çekiyor. Merdivenin ınme, çıkma
işlevini yerine getiren beden değil zihin-
dir. Yere temas etmeyen merdivenin ye-
rin altında da devam edebilecek olan sü-
recı harekete geçiren nasıl zihinse, yere
basmayışıyla. yukan çıkılamayacağını
imleyen merdivene çıkan da yine zihin-
dir. Göktan'ın hem yaşam hem de ölüm:
ya da ne yaşam, ne de ölüm simgesi ol-
duğunu söyleyebileceğimiz küf ve tabut-
merdiveni için bir "ara nesne" tanımını
kullanmak olası görünüyor.
Tavanda yer alan ikinci çalışma ise
Mürüvvet Türkyılmaz'a ait. Çalışması-
nın temel malzemesi "yazı" olan sanat-
çı, önceki işlerinde yazı gereci olarak
kullandıgı gazeteden vazgeçerek kendi
metnini oluşturma karan almış ve tüm bir
tavanda, spontane, fakat yalnızca mekâ-
na ilişkin metinlerle hem mekâna, hem
kendisine ait bir bellek-harita oluştur-
muş. Bu bellek-haritayı oluşturan yazı-
lar. sıkışıklıklan ve okunamayışlan ne-
deniyle bir yandan kişisel kalırken, diğer
yandan mekânda bıraktığı iz nedeniyle tü-
müyle mekâna da ait oluyor ve sanatçı -
yapıt - mekân ilişkisinde yeni bir boyu-
ta dikkat çekiyor.
Sanatçının bu yazılan yazmasını ola-
Hemingvvay'in kitabı cıktı
Afrika'da1 8 V 'UB1 S 1 t J i f n « M J " H H ' t ' L b b K
KULTU* • SANAT |021 J) 293 89 78 (3 H»T)
18V '
örüleng
serabm tarifiKflitür Senisi - 'Silahlara Veda'.'Yaşlı Adam ve Deniz".
'ÇaniarKimin İçin Çahyor' adlı kitaplanyla ülkemiz okur-
lan tarafindan yakından tanınan Ernest Hemingway"in
1953 yılında Afrika'da yaptığı safariyi anlatan ve çeyrek
yüzyıl boyunca birkaç kişinin dışında kimsenin bilmedi-
ği roman bütünlüğündeki yapıtı tnkılap Yayınlan'ndan
çıktı. 'Günün llk Işığında Gerçek' adlı kitabı oğlu Patrick
Hemingway, ünlü yazann bu yıl bütün dünyada kutlanan
100. doğum gününde gün ışığına çıkardı ve okurla buluş-
turdu. tnkılap Kitabevi, kitabı MehmetHannancı'nm Türk-
çesiyle sunuyor.
Patrick Hemingvvay kitabın giriş yazısında babasının iki
yûz bin kelimelik bu adsız elyazması yapıtının bir günlük
olmadığını söy lüyor ve burada okunacaklann gerçeğin ya-
nsı kadar olan bir roman olduğunu belirtiyor: "Gerçek ile
kurgu arastndaki o belirsiz nokta bu anılann tam ortasın-
dadır. Yazaronu kullanarak bu tür müziği diruemekten hoş-
lanan okurlan hiç kuşkusuz memnun edecek olan pasaj-
larçalar."
Hemingvvay, Günün llk Işığında Gerçek'in birbölümün-
de Afrika 'yı şöyle anlatıyor: "Afrika'da bir şe>' sabahın ilk
ışığında gerçek,
öğle saatinde
yalandırvegü-
neşte kavrulan
tuzovasmmöte-
sindegördüğü-
nüz o yeşillik-
lerieçevriligöl-
den fazla bir
saygı duymaz-
smızona.Oova-
da sabah yürii-
müşsünüzdür
ve orada öyle
bir göl olmadı-
ğını biliyorsu-
nuzdur. Ama
şimdi mutlak
gerçek, güzdve
inanılır olarak
ortadadıriste."
Micwaukee
Journal Senti-
^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ™ ne'de kitap şu
sözlerle tanıtılıyor: Hemıngvvay'ın son dönem yapıtlan
içerisinde, kendisini farkında olmadan gösteren bir keder
vardı. Günün tlk Işığında Gerçek'in başında yer alan tu-
haf giriş yazısı bir serabın tarifidir.
Kitabın yayımcısı ise şu notlan düşüyor: Hemingvvay,
gerek kişiliğinin portresini gerekse Afrika'da yaptığı son
safarinin 'roman-biyografi'sıni içeren bu yayımlanmamış
son metni 1953'te Kenya'dan döndüğünde yazdı. O safa-
ri sırasında babasının yanında bulunan Patrick Hemingvvay
tarafindan yayıma hazırlanan bu kitap, doğumunun 100.
yıldönümünde Amerika'run efsanevi yazannın iç dünya-
sına ait bir şeyler öğrenmek isteyenler için pek çok şey söy-
lüyor. Otobiyografi ve romanın bir kanşımı niteliğindeki
kitap, Ernest'in yakın arkadaşı, usta avcı Pop'un, yazan
safari kampının yönetimiyle baş başa bırakıp gitmesiyle
başlıyor. Tam da o sırada, düşman kabilenin saldıracağı ha-
beri geliyor. Olaylar. yazann kansı Mary'nin siyah yeleli
bir kaplanı yakalama işini neredeyse saplantı haline getir-
mesiyle gelişiyor. Keskin bir mizahla insani arzulann be-
timlemelerine çeşni katıyor Hemingvvay.
DEPREM EGITIM GEZİSI
FrofJtr. Abmet Ercmn rebberliğinde;
Depremden etkilenen HÇ büyük bolge
Adapazan - Gölcük ve Yaiova dışında Mekece (Kuzey
Anadalu kırığı ve liynasıj. Sapanca da (Depreıne neden.
olan yer kırığı), Sapanca oteli ve Yaiova Ttrmal alanına,
gözlem ve eğitîm gezısi dûzenleneceUır.
26 Eylfil 1999 Paıar
Katılmakve aynntıh bOgi '^«±0212^2 65_78_ (3 hat)
. NOT'BugeaBRT-BIRSEYTUBgMorganizMYonuileynMİnalmdf. ^
SEMMİK DERSİ;
VHİIİR
Atölye: 288 48 16
Cep:0532 464 86 32
NİMET YARDIMCI
SERAMIK-HEYKEL
ÇAUŞMALARI
ATÖLTE KAREIüUtE
Nori Abn Tlont Makni U,
AMM Olt SM^I SİHİ - I r i r i
(0212) 276 U 73-27i M4«
(jg (0542) 423 2t 55
ISTANBUL BUYUKŞEHIR BELEDIYESI
Şehir Tiyatroları
EKİM 1999 OYUN DUZENI
Bemard- Marie KaTES
BATI_R|HÎ!MI
Türkçesi Yiğit BENER
Yöneten Nicolos KLOTZ
1-2-3-6-7-8-9-10EKİM
Yılmaz KARAKOYUNLU
ÖNCE İNSAN
Yöneten Şülcrü TÜREN
13 14-15-16-17EKİM
VVSHAIÇSPEARE
ROMEOILEİUIİET
luHcçesi Turon OflAZC
eten. Bajar SABUh
r r * v • • 1111 • -»% 11 • ı
UUUHHMduyUfti
GülsünSIRfrl w
PEMBE KONAGIN
_ GEUNl£RI.._
Yöneten Engin ĞURMEN
6-7-8-910-13141S-16-17EXm
KADIN İLE MEMUR
Yöneten: Mazlum KİPER
20-21-22-23-24-27-28-29-30-31EKİM
Mdo NIKOIAI
İKADIN İLE MEMURI
Yöneten: Mozlum KİPER
1-2-3-6-7-8-910EKİM
Gülsün SREN
E KONAĞIN
GEUNLERİ
Yöneten: Engin GÜRMEN
FOTOGRAFÇI
l«ttoyıwj)_ _
Yöneten: Y.Kenan IŞIK
Ha$metZEYBEK||
1314-1516-17EKİM
J.KESSEIRING
AHupupy_
-ıcvin-v.RiiÂzcıeu
Yöneten Çetin İPEKKAYA
\6-74-9-mmW6-VBnM
Türkçesi: Ergun IŞ1LDAR
Yöneten: Paul PLAMPER
20-21-22-23-24 EKİM
Bemard - Marıe KOITES
BATI_R!HJ!ML
Türkçesi: Yiğit BENER
Yöneten: Nkolos KLOTZ
27-28-29-30-31 EKİM
n-.l,g
T«A»AT
FOTOGRAFÇI
(OBApYUjJL
Yöneten: Y"KenonİŞK
Haşmet ZEYBEK
6-7-8-910 EKİM
OnıanASENA
HÜRREM SUL1AN
Yöneten: Engin ULUDAĞ
13-14-15-16-17EKİM
Civan CANOVA
SOKAĞA
ÇIKMA YASAĞI
Yöneten: ArifAKKAYA
izii'lıalıiuı
PİAN0,
50LFEJ,
3AGLAMA,
GİTAR,
YAN FLÜT,
ŞAN
knıtkrtmlûdı
hendinM
ffüeettüı,
yüksdtin...
&£ '
\.han Ijlk Soiak >4 O:itnm JpT
Kal Z Bcvoiln. Istanbul
;•<•/ (0 .' IZ ı 245 3* 9f> - 245 40 .'
FOJL t0 212ı 292 15 72
EVLILIK
Pave! NILIN/Be^i PAKSOY '
A l ı m e t N u n
SEKİZİNCİ
İl 1^ FVI İl İK MÜNEVVER'İN
İLK tVLILIK HASBIHALI
Y Kemol BAYATU/Sönmez «ASOY
Yöneten Engin ULUDAĞ
19-2h22-26-29-20Em
IYöneten Ergun IŞILDAR Yöneten Engin ULUDAĞ
121415 EKİM
CEP TIYATROSU OYUN GÜN ve SAATLERİ: SAU: 15.00-20.30/ PERSEMBE-CUMA: 15.00
İOYUN GUNURI: ÇARŞAMfiA: 15.00-20.30 / PSŞEMBL* 20.30/ CUMAJ 20.30/1
C.TESİ: 11.00 -15.00-20.30 / PAZAR:) 1.00-15.00-19.00/
EKİM 1999 An BIIETLER! 21 EYLUl SAU GUNU SAAI10.00DAN I1AREN BUTUN GfSELERtMiZDE SAT1SA SUNULACAK
İlanlarınız için:
0212.293 89 78
naklı kılan taşınabilir iskele, şu anda me-
kânda yer almıyor ve bu noktada, çağdaş
sanatta kimi kavram ve kunımlar üzeri-
ne gündeme getirilebilecek ufuk açıcı
tartışmalara da zemin hazırhyor. Sergi
konseptinde yer almayan ve süreç içinde
sanatçının konsepte kattığı iskele. bir
yandan başlangıçta yer almadığı ve yer
çekimine karşı algı değişimi öneren kon-
septle çeliştiği; diğer yandan ise katıhm-
cı sanatçılann çalışmalan ile negatif iliş-
kilere girebileceği tartışmalanyla bir pa-
radoks yaratıyor: Konseptin bağlayıcılı-
ğı ve küratörün rolü. Başak Şenova kü-
ratörün "çözüm dikte eden sanat yönet-
meni" rolünü üstlenen aktör olmadığı
noktasından hareketle, öneri getiren. fa-
kat çözümü, sanatın oyuna yaklaşan öz
niteliği içerisinde, asıl aktörleri olan sa-
natçılarla birlikte bulan bir "ara nesne"
konumuyla varlığını sorunsallaştırarak
bir kavramı tartışmaya açma istemini di -
le getiriyor. Yeni bir güridem maddesi
olabilecek bu süreci Şenova ve sanatçı-
lar, üretım sürecindeki değişimlen vur-
gulamak amacıyla sergi kataloğunda ay-
nntılı bir biçimde betimliyorlar.
Bedenin paraziti: Ghsfler
Mekânda yer alan üçüncü çalışma Eser
Selen'in "Takılnuşlar" adlı yapıtı. "Ta-
künuşlar" yine tavanda yer alan bir ens-
talasyon ve Selen'in "teksuT-obje" olarak
adlandınlabilecek çalışmalannın biçim-
sel olmaktan çok, içeriksel bir devamı
niteliğinde. Sanatçının. tavanın önemli
bir bölümünü kaplayan uçurtmalan kuş-
kusuz, biçim olarak önceki çalışmalann-
dan farklı bir yerde duruyor. Ancak, bu
uçurtmalara sanatçının yüklediği anlam
ve yapıtın mekânla olan ilişkileri göz
önüne ahndığında Selen'in "Zemin: Me-
kân-Yüzey-Katman" sergisiyle, özellik-
le Kasa Galeri'de gerçekleştirdiği "Bu-
lunmuş ve Kaybobnuş" adlı proje arasın-
da var olan organik ilişkiler belirginleşi-
yor. Sanatçının "Buhuunuş ve KayboJ-
muş* adlı yapıtındaki temel sorunsalı-
nın mekânın sınırlan ve sıkışmışlık oldu-
ğu anımsandığında benzer temanın, fark-
lı boyutlarda bu sergide de sorgulandığı
açıklık kazanıyor. Bu kez oyunun aktör-
leri bedenler değil, ama, sanatçının "be-
denin paraziti" olarak ta-
nımladığı giysilerden yapıl-
mış uçurtmalar. Diğer iki
sanatçının yapıtlannın algı
değişimine yol açan niteli-
ği, alışılmadık bir yüzeyde,
tavanda yer almalanna bağ-
lıyken. Selen'in çahşması-
nın uçurtmalar olması, bu
noktada -ilk bakışta- algıyı
değiştir(t)me konseptiyle
ilişkili görünmeyebilir. An-
cak, -oluşturulma süreçleri
nedeniyle- kendileri dönüşü-
mün ta kendisi olan uçurt-
malann, bir dönüşüm daha
geçirdikleri ve tavana "ça-
kıh" olduklan için de gök-
yûzüne yûkselme amaç ve
işlevlerini yerine getireme-
dikleri algılandığında. izle-
yicinin algısının yönünü de-
ğiştirme amacının gerçek-
leştiğinin ayırdına vanlıyor.
"Takünuşiar"ın aktörleri
olan uçurtmalann yapıldığı
giysilerçeşitli insanlann ar-
tık kullanmak istemediği,
gözden çıkardığı. "tedavül-
den kalkrmş" muamelesı gö-
ren giysiler ve bu yönleriy-
le, onlan kullanan kişilerin
anılannı banndınyor. Anı
ve belleğin de\Teye girme-
siyle bu kez sanatçı zamanı
dördüncü bir boyut olarak
yapıtına katıyor.
Kendi başlanna birerkim-
likten yoksun olan giysile-
rin, bedensiz birer ilinek
oluşlan, bedene tutunarak
yaşamaya çabalamalan on-
lan birer parazit olarak ni-
telememize olanak sağlıyor.
Bu parazitler sahipleri tara-
findan gözden çıkanldığın-
da, bu kez bir dönüşümü gö-
ze alıp uçurtma bedenine gi-
riyor.
Ancak, dönüşüm de geçir-
se, var oluşunu -ve de yok
oluşunu- parazit olarak ya-
şamaya borçlu olan varlık.
yeni mekânıyla organik bir
bütünlük kurmayıp, üreme
olasıhğı fazla olan kısımla-
ra "taîahyor''. Sanatçının,
bugüne değin özgürlük, mut-
luluk gibi iyicil anlamlarla
donatılmış uçurtmaya yûk-
lediği yeni -ve olumsuz- an-
lamlar, tam da sergi konsep-
tini oluşturan algıya yön de-
ğiştirtme işlevini tamamh-
yor. Kanımızca, Selen'in
"Zemin: Mekân-Yüzey-Kat-
man* sergisinde yer alan ça-
lışmasında vurgulanması ge-
reken en önemli yön, genç
sanatçının yapıtlannın bir
anlam evreni oluşturma yö-
nünde bütünlenmeye doğru
gitmekte olduğu kanısını
uyandırmış olması. -
Açılış tarihi bienalden bir
gün sonra olan sergi, kalın
çizgilerle belirtmek gerekir
ki, küratörlûk kurumu üze-
rine sözü olan genç kuşağın
söyledikleri ve eyledikleri-
nin dikkate değer örnekle-
rinden biri.
Gina McKee ve Elton John
Bton John, Toronto yollarında
• Külriir Servisi
- Elton John.
yapımcılığım
üstlendiği
'Women Talking
Dirty' adlı filmin
24. Uluslararası
Toronto Film
Festivali
kapsamında 24
Eylül'de
gerçekleşecek
prömiyerine
katılmak için
Kanada'ya gidiyor. Kısa bir süre önce David
Furnish'le birlikte kurduğu Rocket Pictures adlı
yapım şirketinin ilk ürünü olan filmin müzikleri de
John'a ait. tngiliz oyuncular Helena Bonham Carter
ve Gina McKee'nin başrollerinde oynadığı film,
Edinburgh'da yaşayan iki kadın arkadaşın günlük
yaşamlanmn ve aşklannın izini sürüyor.
Yönetmenliğini Coky Giedroyc'un yaptığı fılm
'erkeğim bana bunu nasıl yapabildi' klişesinı ironık
bir şekilde sinema diline aktanyor. Film üzerine
açıklama yapan John, sinema sektörüne Disney'in
çizgi filmi 'Aslan Kral"ın müziklerini yaptıktan
sonra ilgi duymaya başladığını, bunun üzerine
arkadaşıyla birlikte bir yapımcılık şirketi
kurduğunu, ancak herhangi bir filmde oyuncu
olarak rol almayı düşünmediğini belirtti. Bir süre
önce ciddi bir kalp rahatsızlığı geçiren John, uzun
bir tatil dönemınin ardından gelecek hafta yeni
albümünün tanıtımı için turneye çıkacak. John
halen, bir DreamVVorks yapımı olan 'Eldorado Yolu'
adlı çizgi filmin müzikleri üzerinde çahşıyor.
Cucciolla yaşamını yitirdi
• ROMA(AFP)- 1971 yılında Sacco ve Vanzetti
adlı filmdeki Nicola Sacco rolüyle Cannes Film
Festivali'nin en iyi aktör ödülünü kazanan Riccardo
Cucciolla 75 yaşında yaşamını yitirdi. 1924 yılında
ttalya'da dünyaya gelen Cucciola radyo ve
televizyonda çalıştıktan sonra sanatçılık kariyerini
seslendirmelerle sürdürdü. 1950'li yıllarda sinema
filmlerinde rol almaya başladı. Başrolünü yine
ttalyan Gian Maria Volonte ile paylaştıgı iki Italyan
banş yanlısının Amerika'da elektrikli sandalyede
ölüme mahkûm edilmesını konu alan Sacco ve
Vanzetti fılminde büyük beğeni topladı.
Celine Dion'un da bir yridm oldu
• Kühür Servisi-
Dünyaca ünlü
Kanadalı şarkıcı
Celine Dıon, 24.
Uluslararası
Toronto Film
Festivali nedeniyle
Toronto'da bir
konser verdi.
Toronto Belediye
Başkanı tarafindan
'Sizbizım
mücevherimizsiniz' sözleriyle övgü yağmuruna
tutulan Dion, geçen cuma günü gerçekleşen konser
öncesinde, Kanadalı ünlülerin adlanna birer yıldızm
kazındığı 'Walk of Fame' adlı platforma kazınan bir
yıldızla onurlandınldı. Kentin merkezinde bulunan
Royal Alex Theatre'ın önünde toplanan yüzlerce
hayranı tarafindan karşılanan Dion'a kanser tedavısi
gören eşi Rene Angelil eşlik ettı.
Keımedy'nin portresi çalmdı
• VV'ASHINGTON (AA) - Talihsiz bir suikastae
kurban giden ABD'nin eski başkanlanndan John F.
Kennedy'nin Texas eyaletinde San Antonia Sanat
Galerisi'nde sergilenen yağlıboya bir tablosunun
çalındığı bildirildi. Başka bir müzeyle ortak açılacak
sergide yer alması planlanan tablo, bütün aramalara
rağmen bulunamadı. JFK tablosu, uyuşturucu ve
cinayet suçlanndan 25 yılını hapiste geçiren Jack
Barberadlı mahkûm tarafindan yapılmıştı. 1992
yılında bir televizyon programma katılmasıyla
ünlenen Barber, geçen yıl ölmüştü. Barber'ın
tablosunun 1300 dolar değerinde olduğu belirtildi.
Tablonun, 1977 yılında, Barber'ı savunan avukat
Roy Barrera tarafindan, savunma ücretine karşılık
alındığı ve daha sonra mûzeye bagışlandığı
açıklandı.
Yehudi Menuhiı'in keman
koleksiyonu satişa sunulacak
• Kültür Servisi -
Geçen mart ayında
yaşamını yitiren
ünlü keman
virtüözû Yehudi
Menuhin'in keman
koleksiyonu satışa
sunulacak. 16
Kasım günü
Sotheby's
Müzayede Evi'nde
gerçekleşecek
müzayedede
sanatçının 70 yıl
boyunca topladığı
40 keman satılacak.
Müzayededen
yanm milyon sterlin gelir elde edilmesi bekleniyor.
17. yüzyılın sonlannda Italya'nın kuzeyinde
yaşamış olan Giovanni Maria del Bussetto adlı
ustanın imzasını taşıyan parçalar şimdiden büyük
ilgi görürken, bu kemanlann her birinin 70 bin ile
100 bin dolar arasında bir fiyata alıcı bulabileceği
belirtiliyor.
Nazi soykıpımı sergisi
• Kühür Servisi - Washington'daki Soykınm
Müzesi'nde önümüzdeki yıl Nazi Ordusu
Wehrmacht"ın ikinci Dünya Savaşı sırasında işlediği
suçlan konu alan bir sergi açılacak. Müzenin
müdürü Sara Bloomfıeld yaptığı açıklamada
Wehrmacht'ın soykınmda üstlendiği rolü gösteren
belgelerin Nazilerle ordunun ayn yapıya sahip
olduğunu ve askerlerin parti mensubu olmak
zorunda tutulmadığını düşünen Almanlan bile
hayrete düşûrdüğünü açıkladı. Bugüne dek
Almanya'nın 30 kentinde açılan ve 700 bin kişi
tarafindan görülen sergi ordunun 1941-1944 yıllan
arasında işlediği savaş suçlannı konu alıyor.
Bedrî Rahmi Eyüboglu amlacak
• İstanbul Haber Servisi- "Şiirimizin ressamı,
resmimizın şairi" Bedri Rahmi Eyüboglu bugün
anılıyor. 21 Eylül 1975'te İstanbul'da yaşamını
yitiren ressam, şair ve yazar Bedri Rahmi Eyüboglu
için ölümünün 24. yıldönümü nedeniyle İstanbul
Küçükyalı Altıntepe'deki mezan başında bir anma
töreni yapılacak.