Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 EYLÜL 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Türk, deprem
böfgesinde
• BOLU (Cumhuriyet) -
Deprem bölgesinde
yaşanan hukuki sorunlan
yerinde tespit amacıyla, 5
il ve II ilçeyi kapsayan
iki günlük gezisıne
başlayan Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk dün
Bolu'daydı. Türk, Bolu'da
adliye binasına giderek
Cumhuriyet Başsavcısı
Ünal Karabeyoğlu'ndan
çalışmalan hakkında
bilgi aldi. Hükümetin, 27
Ağustos'ta kanun
hükmünde kararname
çıkardığını hatırlatan
Türk, normal
uygulamaya göre
afetlerde defterleri
kaybolan esnafın 15 gün
içinde belge almak
zorunda olduğuna işaret
etti.
İrticai
yaymlara
înceleme
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Radyo ve Televizyon Üst
Kurulu (RTÜK), deprem
bölgesinde irticai yaym
yaptığı yönünde duyum
alınan yerel televizyon ve
radyolan incelemeye aldi.
Marmara depremi
sonrasinda demokratik,
laik Cumhurıyeti hedef
alan biçimde yapılan
yayınlar büyük tepki
görmüştü. Genelkurmay
Başkanı Orgeneral
Hüseyin Kıvnkoğlu,
RTÜK'ün yayın
denetiminde yetersiz
kaldığını ve kurumun
yapısının değişmesi
gerektiğini vurgulayarak.
RP'nin kapatılmasma
karşın üyelerinin
kuruldaki görevlerinin
sürdüğüne dikkat
çekmişti. RTÜK'ün,
deprem bölgesindeki
televizyon ve radyolann
yayinlanna yönelik
olarak istediği kopyalann
kuruma ulaştıği belirtildi.
Yayın kopyalannın
incelenmesinin ardından
hazırlanacak izleme ve
değerlendirme raporlan,
üst kurul toplantısında
görüşülerek karara
bağlanacak.
'Deprem
KIRŞEHİR(AA)-
Inşaat Mühendisleri
Odası Kırşehir Temsilcisi
Şaban Aksoy,
müteahhitlerin,
mühendislerin ve
işçilerin, yaptıklan işin
önemini anlamalan için
deprem bölgesini
mutlaka görmeleri
gerektiğini söyledi.
Aksoy, Kırşehir'deki
inşaat mühendisleri ile
birlikte deprem
bögesinde incelemelerde
bulunduklannı:
olaylann. televizyon
ekranlanna yansımasının
aksine çok daha büyük
boyutlu oldugunu
kaydetti.
Yardımlarda
yolsuzluk
• ERZURUM(AA)-
Erzurum'da, Marmara
Bölgesi'nde meydana
gelen deprem felaketinin
ardından "afetzedeler
için toplanan yardımlann
bir kısmınm kaybolduğu"
yönündeki iddialar
üzerine soruşturma
başlatıldı.
Depremzedelere
göndermek amacıyla
topianan. çoğu giysi ve
çadırdan oluşan
yardımlann bir kısmınm
Sivil Savunma
Müdürlüğü'nde
kaybolduğu iddiası
üzerine yetkililer
harekete geçti.
TBMM Deprem Araştırma Komisyonu, uzmanlan ve bürokratlan dinledi
"Hidk kahcı konut istiyor'ANKARA (Cumhuriyet Bünmı) - Dep-
rem felaketinin ardından oluşturulan TB-
MM Deprem Araştırma Komisyonu'na dün
bılgi veren uzman ve bürokratlar, çeşitli
uyanlarda bulundu. Jeolojı Mühendisleri
Odası temsilcisi Ramazan Demirtaş. Kara-
deniz sahil yoluyla ilgılı yeterli inceleme
yapılmadığını vurgularken *Bir deprem ol-
duğunda bu yolu tutamazsınız" uyansında
bulundu.
MTA temsilcisı Halis Sağ. "baa beürti-
lerin aymazlık sonucu değeriendirilememe-
si nedeniyle depremin Yalova'da adandığmı"
söyledi. TMMOB 2. Başkanı Celal Beşikte-
pe de, afet bölgesinde hiç deprem olmamtş
gibi inşaat ve onanm furyası başlatıldığtnı
vurgularken "İDcelemeter yapıhncaya dek
böigede tek bir çivi bile cakılmasına izin ve-
rilmetnesinT istedi. Komısyon başkanı. D-
SPlzmırMilletvekili Arilla Mutman. ilk iz-
lenimlerine göre "özellikle Gölcük ve Sa-
Cevre Bakanlığı
Kıyı ve denizler
uyduyla
izlenecek
• Çevre Bakanlığı, deprem bölgesinde
yapılması gerekenleri içeren bir eylem planı
hazırladı. Kıyılardaki ve denizlerdeki
değişiklikler uyduyla belirlenecek. Kirlilik
için acil eylem planı uygulanacak. Kıyı
alanlan yeniden planlanacak.
karya'da halkın prefabrike değfl, kalıcı ko-
nut istediğini" vurgulayarak "Gerek ihaJe-
lerde rant paylaşunıiddialannu gerekse haj-
kın ihtiyaçlannı befirlemek için yeniden böt-
geye gideceğizv« çokkapsamiı bir rapor ha-
zırtayacağE" dedi. Komisyon üyeleri, bugün
deprem bölgesine giderek 2 gün sürecek in-
celemelerde bulunacak.
Kocaeli depreminin ardından oluşturulan
araştırma komisyonunun dünkü toplantısın-
da bazı bürokratlar ve meslek odası temsil-
cileri dinlendi. Komisyona bilgi veren MTA
temsilcisi Halis Sağ, depremi önceden kes-
tirebilmek için 1978'de Marmara'da bir pi-
lot bölge tespitettiklerini ve bazı yerlere çe-
şitli cihazlar yerleştirdiklerinı anlatırken şu
açıklamalan yaptı:
" 1979 yıhnda sistem onırdu ve yer kabu-
ğundaki bazı değişikJikleri, su kuy ulannda-
kiyüksebneieri izJemeve başiadık.ABDyar-
dımının kesümesi sonucu kendi oianakian-
nuzla projeye devam ettik. 1988'de elde etö-
ğimiz verilerle böigede 2J şiddetindeki bir
depremi önceden bildik. 1992'ye geiindiğin-
de DPT, ödeneği maden aranıaıuz için veri-
yoruz, neden deprem araştırması için kulla-
nıyorsunuz, diyerek projeyi iptal etti. Lran-
can'daki depreminfoelirtisiönceden ortaya
çıkü. Bir maden suyu isletmesi. sudaki renk
vetat değişimini MTA'ya bildirdi. Ancak bu
faks bize değil. kinıyageriere gönderilmiş.
Arkasından deprem meydanageidL Bu dep-
remi Yalova'da da atiadik. Kapbcalarda su-
lann ısınması Tl'RBAN'a biktirildi. TUR-
BAN ise bu dunımu bize değü. tTÜ'ye bil-
dirdi. İTÜ, 17"sindegelip tespit yapacakmış.
İşte, deprem beürtici bir bilgi, fakat bunu
kıdlanmak iazun. Bu bir aymazlık."
Felaketten sonra eleştinlerin hedefı olan
Kızılay Genel Müdürü Kenul Demir ise ko-
misyona gelmedi. Komisyona Genel Mü-
dür Yardımcısı EnderTamer bilgi verdi. Ta-
mer. deprem bölgesindeki 111 bın 444 ça-
dırdan 68 bin 220'sinin Kızılay çadın oldu-
ğuna dikkat çekti. Tamer, Kızılay'a yapılan
857 milyar lira tutanndaki şartlı bağışın Afet
Fonu'na aktanldığını, 900 milyar liralık çe-
kin de vadesi dolduğunda fona teslim edi-
leceğini bildirdi. ANAP Eskişehir Millet-
vekili tbrahimYaşarDedetek, Kızılay'ın ça-
dırlannın ılkokulda okurken kitaplarda gör-
düklerinin aynısı oldugunu belirterek "Kı-
nlay"ı maalesef bu depremde yitirdik" dedı.
Sivil Savunma Daire Başkanı Sabahattm
Ozçetik de, toplam 110 kişilik bir ekipleri
bulunduğunu bildirdi ve ödeneksizlikten ya-
kındı.TMMOB 2. Başkanı Celal Beşiktepe.
denetünsizliğe dikkat cekerken "Yapılaşma
alanında kuralsızlık kural haiine gekn" de-
di. tnşaat Mühendisleri Odası Başkanı, İTÜ
Öğretim Üyesi Atilla Ansal da deprem in-
celemesinin çok pahalı olduğuna dikkat
çekti.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Çevre Ba-
kanJığı, Marmara depre-
minin ardından böigede
yapılması gerekenleri içe-
ren bir eylem planı hazır-
ladı. Kıyı ve denizde mey-
dana gelen değişiklikleri
uydu verileriyle belirle-
meyi hedefleyen bakan-
lık, kirlilik için de acil ey-
lem plamnı yürürlüğe ko-
yacak. Sanayi tesislenn-
den kaynaklanan çevresel
etkilerin araştınlarak kıyı
alanlannın buna göre ye-
niden planmasının da
gündemde olduğu kayde-
dildi. ÇevTe Bakanlığı'nın
deprem bölgesinde yapı-
lacak işlere yönelik ola-
rak üniversitelerle ortak-
laşa hazırladığı eylem
planı kapsamında, lzmit
Körfezi'nde oluşan kirli-
liğin Körfez. Marmara
Denizi ve Boğazlar siste-
mini nasıl etkilediği araş-
tınlacak. Bu bölgelere
ilişkin uydu verileri ince-
lenerek deprem sonrası
kıyı ve açık denizde mey-
dana gelen değişiklikler
belirlenecek. Kirliliğin
ortadan kaldınlması için
de acil eyiem planı yürür-
lüğe konulacak.
Üniversitelere, Marma-
ra Kıyılan Bütünleşik Kı-
yı Alanlan Yönetim Pro-
jesi yaptınlacak. îzmit
Körfezi. lstanbul Boğazı
ve Marmara Denizi'nde
biyolojık. kimyasal, je-
olojik ve fiziksel ölçüm
ve analizlerin periyodik
olarak gerçekleştirilmesi-
ni öngören plan kapsa-
mında, elde edilen veriler
daha öncekilerle karşılaş-
tınlarak depremin hidrog-
rafik ve ekolojik etkileri
araştınlacak.
Yerleşim yerlerinin iç-
me suyu ve kanalizasyon
sistemlerinın incelenme-
sini de hedefleyen eylem
planının ana başlıklan
şöyle sıralanıyor:
# Tüm Marmara kıyı-
lannda, özellikle deprem-
den etkilenen kıyılardan
başlayarak, sanayi tesisle-
rinden kaynaklanan çev-
resel etkilerin araştınlma-
sı ve kıyı alanlannın buna
göre yeniden planlanma-
sı.
# Yeni yerleşim alanla-
nnın ÇED'inin hazırlan-
ması ve böylece yalnızca
depremden korunma de-
ğü, diğer tüm çevresel et-
kilerin birlikte göz önüne
almacagı bir planlama ya-
pılması.
# Marmara havzası ve
alt havzalan ölçeğinde
doğal afetten sonra mey-
dana gelebilecek çevresel
etkilerin değerlendirilme-
si, buna göre önlem alın-
ması.
0 Mevcut kurunüann
doğal afetler konusunda
yasal sorumluluklannın
incelenerek ortaya konul-
ması. Uygulamadan elde
edilen deneyim göz önü-
ne almarak kurumsal güç-
lenme için bir rapor hazır-
lanması.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
Türkhe ve Yunanistan arasındald dostiuk havası ders kitaplanna da yansrtılıjor.
Ûd ûlke kitaplardan birbirine hakaret içeren sözcükieri çıkaracak.
Yetkililer, büyük depremler sonrası için vatandaşlan uyardı
'Hasarlannızı yeniden saptaym^
FATMA KOŞAR
Hasar tespit çalışmalanndaki
aksamalar, Marmara'yı yıkan 7.4
şiddetindeki depremin aıdından
süren artçı sarsmtılann
korkusuyla yaşamını sürdürmeye
çalışan yoırttaşlann durumunu
daha da güçleşttriyor. Evleri
hasar gören yurttaşlar,
kendilerine yardımcı olacak
yetkililere ulaşmakta zorlanırken,
lstanbul'da bugüne kadar 30
binin üzerinde tespit yapıldığı
belirtiliyor. Talepteki patlamaya
karşın yaşanan yetki karmaşası
ve kadrolann yetersizliği
vatandaşlan bıktınrken, daha
önce yapılan hasar tespit
sonuçlannın en geç yann
kaymakamlıklarda asılması
bekleniyor. Bayındırlık ve Iskân
Bakanı KorayAydm'm hasar
tespit raporlanyla ilgili bilgileri
değerlendirerek bugün açıklama
yapmasmın beklendiğini belirten
yetkililer, Aydjn'm talimatıyla
hasar tespit sonuçlannın da ilan
edileceğini dile getirdiler.
Yetkililer, yurttaşlan telaşa
girmeden bu sonuçlan bekJemesi
yönünde uyanrken, itirazda
bulunmak için 3 ay süre
tanınacağı ve henüz hasar tespiti
yaptıramayan yurttaşlann da bu
süre ıçınde dilekçeyle
başvurabilecekleri kaydedildi.
Belediyelerin yetkisi yok
Hasar tespiti yapma konusunda
şu anda sadece Bayındırlık ve
fskân Bakanlığı İl Müdürlüğü
yetkili kılınmış durumda.
Belediyeler ile meslek odalan ise
sadece yurttaşlan rahatlatmaya
yönelik tespitler yapabiliyor,
tuttuklan raporlar ise yasal
olarak geçerli sayılmıyor.
Yetkililer. 17 Ağustos'ta yaşanan
depremden sonra evlerinde hasar
tespiti yaptıranlan. büyük artçı
depremlerin ardından da kontrol
ettirmeleri konusunda uyanyor.
Ancak tstanbul'da bu başvurulan
kabul etmekJe yetkili Ba^pdırlık
ve Iskân Bakanlığı İl
Müdürlüğü'nün bünyesinde
yalnızca 116 kontrol elemanı
bulunuyor. Belediyelere gelen
ba^\
r
urular ile burada halen
bekletilen başvurular dikkate
alındığında söz konusu kadronun
yeterli olmasının olanaksızlığı
anlaşılıyor. Bu arada. sağlam
raporu verildiği halde çok
şiddetli artçı deprem
yaşanmadan yıkılan binalardan,
Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı 11
Müdürlüğü yetkilileri sorumlu
tutulabileceİc. Ancak, il
müdürlüğü yetkilileri, sağlam
binalann da şiddetli artçı
depremlerde hasar görebileceğini
ya da yıkılabileceğini belirterek
"Çok dayanıkh binalara sağlam
raporu veriliyor. Buna karşın
şkİdetii artçı depremlerle yeni
hasarlar meydana gelebilir. O
zaman kimse sorumlu furulamaz.
Bu durumda şiddetli
deprenılerden sonra ildnci bir
hasar tespiti yapılması zorunlu"
dediler. Bayındırlık ve Iskân
Bakanlığı ÎI Müdürlüğü, bugüne
kadar Istanbul'da 30 binin
üzerinde hasar tespiti
gerçekleştirdi. Başvurulann
artarak sürdüğü kaydedilirken
düzenJedikleri rapor yasal olarak
geçerlilik taşımadığı halde
belediye ile meslek odalanna da
talepler devam ediyor. tstanbul
Büyükşehir Belediyesi
bünyesindeki kriz masasında 5
bin başvurunun beklediği
öğrenilirken, Bayındırlık ve
tskân Bakanlığı II Müdürlüğü
yetkilileri yurttaşlann biraz daha
beklemesini istiyorlar.
Meslek odalan da yurttaşlan
rahatlatmaya yönelik tespitler
yapabiliyorlar. TMMOB İnşaat
Mühendisleri Odası lstanbul
Şubesi Başkanı Cemal Gökçe,
hasar tespiti yaptırmak isteyen
yurttaşlann kaymakamhklara bir
dilekçe ile başvurabileceklerini
belirtti.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Çürüme...
Mavi kandiliyle bir akşamyıldızına bakıyorçocuk-
lar...
Tutuşan yüreklerin inci çiçekleri darmadağın...
Eski bir yazgı toy bir gökyüzünde yaşamın ince
aynntılannı çiziyor; o anda ellerimiz titriyor, gözleri-
miz alabildiğine büyüyor...
Masanın üzerinde duruyor mektuplar...
Çoğunluğu cezaevinden gelmiş...
Hüzün ve umutsuzluk yüklö satırlarda bir sıkın-
tının kördüğüm olmuş derinliğini görüyorsunuz...
Gözlerimizi yumduğumuzda belki akşamüstü
yağmurlan başlıyor...
O anda iki anneyle karşılaşıyorum...
Gülten Kanlı ve Ayşe Yıldınm...
Yorgundular, uykusuzdular...
Umut ve umutsuzluğun kapısında duruyorlardı i-
ki annede...
18 yaşında cezaevine giımişti Banş ve Ümit...
Suçlan 'düzene başkaldırmak'\\...
Çete kurmuşlar ve devleti yıkmak için eyleme gi-
rişmişlerdi(!).
Onlann öykösü Manisalı çocuklardan önce baş-
lamıştı...
Işkenceden geçirildiler önce, sonra da tutuklan-
dılar...
İki çocuğumuzun yaşamı camda gece yarısı
parlayan iki alev gibiydi; fırtınaya tutulmuş deniz-
lerde toprağa ve yıldızlara hasret dağ çiçeklerine
benziyordu...
Marmara depremiyle sarsılan toplumu, Yargıtay
Başkanı Sami Selçuk, doğrularia yanlışlan birbiri-
ne kanştırıp tarikatlara göz kırparak nice acıları so-
luk fotoğraf kareleriyle önümüze getirip bir kez da-
ha sarsıyordu...
Yasama, yürütme ve yargı...
Yetkilerini anayasadan alıp 18 yaşındaki çocuk-
lanmızın 12.5 yıllık hapis cezalannı onayan Yar-
gıtay üyeleri; af yasasıyla çetelere, hırsızlara, katıl-
lere özgürlük getiren yasamanın temsilcileri; Mar-
mara depremiyle sıstemın çürümüşlüğü karşısında
çaresız kalan yürütmenin 'sayınlan' acaba bu konu-
da ne dıyeceklerdı?
Umutlann bittiği, anılann yıkılıp gittiği bir or-
manda mı yaşıyorduk toplum olarak!..
Birilen bizlere bunlan hiç açıklamamıştı...
••• «'
Alp Selek'in kızı Pınar Selek örgüt üyesi miydi?
Pınar, bir yılı aşkın süredir cezaevindeydi; Mısır-
carşısı'nı bombalama olayma adı kanşmıştt...
Sahi Mısırçarşısı'na bomba atılmış mıydı?
Uzman Nazmi Nuri Çelik'ın ifadesinde Mısırçar-
şısı'ndaki patlamada bomba kalıntısı çıkmamıştı...
Avukat Bahri Belen, Pınar Selek'in yakalanma-
sından 13 saat önce sozü edilen bombalann ince-
lemeye götürüldüğünü, daha sonra imha edildiğıni
önesürüyordu...
Baba Alp Selek de aynı şeyleri söylüyordu:
"Tutanakiara baktığınızda, henüz sanık (Pınar Se-
lek) yakalanmadan ve bombalarbulunmadan elde-
kipatlayıcılar ıncelenmeye başlanmış, saruğın par-
rrzk izi saptanmıştır.."
Olmayan bir bombada Pınar'ın parmak izine na-
sil tastlamr?
Bir toplum kendi öz çocuklannı zindanlarda bü-
yütmeyi yaşam biçimi olarak görüyordu...
O anda düşünmeye başladım... ""
Bir çalar saat, olup bıtenleri haber veriyordu bi-
ze...
Yasama, yürütme ve yargı...
Tümü de ozgürlüklerden söz ediyordu...
Samuel Marşak'ın dizelerinde Aleksandr Pro-
kofyev'in çiçekleri buluşuyordu. Tarihin derinlikle-
rinde Semyon Gud/enko halkın zaferini, faşizmden
kurtulan ülkelenn yazgılannı çocuklaraanlatıyordu...
Böyle düşunürken bir sozü anımsadım:
"Çocuklar yaşamaz, yaşamaya hazırianır..."
Ümit, Banş, Pınar ve diğerleri...
Eski yaz günlerinin serin rüzgârian geride kalmış-
tı...
Eylül, ezilmiş gelincîk tarlalan üzerinde gezini-
yordu...
Çocuklanmızı yaşamdan koparan sahte cumhu-
riyetçiler ve sahte demokratlardı...
•••
Bir toplum düşünün ki güzel konuşmalardan et-
kiteniyor; o güzel konuşmayı yapanlan eleştirince öf-
keleniyor...
Yasama, yürütme ve yargı...
Tümü de güçlerini 1982 Anayasası'ndan almıyor
mu?
Türkıye'de önce insanlann 'demokrat', sonra da
yasalann ve kurumlann 'çağcıl' olması gerekiyor...
18 yaşındaki çocuklar için verilen hapis cezalan-
nı onaylayanlar; Banş'ın, Ümit'in, Pınar'ın özgüriük-
lerini kisıtlayanlann bizlere 'demokrasi ve özgür-
lük dersi' vermelerinden bıktık artık...
19 yıldır "Anayasa değişsin", "Zorunlu din dersi
kaldınlsın", "Seçim yasası demokratik değil" diyen-
ler, bakıyoruz Kenan Evren'le aynı kefeye konuyor;
güzel konuşanlar, tarikatlann okul açmasını savu-
nanlar baştacı ediliyor...
Çürümüşlük diz boyu!.. =
hikmet.cetinkaya(Vı cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Helen Uluslararası ve Avrupa Araştırmalan Vakfı'nın Halki Konferansı gerçekleştirildi
'Türkiye ve Yunanistan sııt sırta vermeli9
Ç A G D A Ş Y A Y I N L A R I
LEYLA TAVŞANOĞLU
HALKİ ADASI / YUNANİSTAN -
Ege'nin güneyinde. araba vapuru bozması
bir teknedeyiz. Rodos'tan, Oniki Adalar'dan
birisi olan Halki'ye gidiyoruz. Ünlü Helen
Uluslararası ve Avrupa Araştırmalan Vak-
fi'nın (ELİAMEP) on yıldır düzenlediği
Halki konferanslanndan bu yılkine... Konu-
su "21. Yüzyıida Karadeniz Ekonomiktşbir-
liği'nin Sorunlan ve \em Olanaklar."
Halki'ye yanaşıyoruz. Kıraç bir ada. Su
yok, bitki örtüsü yok. Nüfusu 400 kişi. Her
gece bir su tanken iskeleye yanaşıp sabaha
kadaradaya su basıyor. Bizim ekipten birar-
kadaş Halki'nin kıraçlığını görüp susuzluk
gerçeğini de öğrenince düşüncesini patlatı-
yor:
"Türkiye. bazılannui kklia ettiği gibi ger-
çekten Oniki Adalar üzerinde emeller giide-
mez. Biz akıllıyız. Geceden sabaha kadar su
basacağımız. nem de 12 tane adayı başımıza
bela mı edefim? Yunanlılar gülegüle kullan-
smlaıf Halki, ELİAMEP tarafindan bir kon-
ferans merkezi haiine getirilmiş. Halki Ote-
li de (adanın tek oteli) konferansa ev sahip-
liğı yapıyor. ELİAMEP'in Başkanı Prof.
Thanos Veremb ve Genel Direktör Prof.
Theodore Couloumbis bızi karşılıyor. Prof.
Veremis'in evi Arina depreminde oturula-
maz hale gelmiş. Tümüyle onanlması 250
bın dolargerektiriyor. Bunun gibi nıce ev var
Atina'da. Yunanlı müteahhitlerin bizimki-
lerden aşağı kalır yeri olmadığını böylece
öğreniyoruz. Hele de Rodos ve Atina'daki
yeni binalann tepelerinde umut fılizlerini
gördükten sonra...
"21. Yûzyılda Karadeniz Ekonomik Iş-
büüği'nin (KEİB) Sorunlan\e Yeni CManak-
br" konferansına gınyoruz.
Rusya Dışişleri ve Savunma Politikalan
Konseyi üyesi Büyükelçi Anatoti Adami-
şim Türkiye'nin dünyada ıkinci süper güç
haiine geldiğini ve savunma harcamalannı
sürekli arttırdığını söylüyor. Adamişin
"Rusva'nın 1^ katı kadar savunma harca-
masıyapan Tfirkiye'nin bölgeranen güçlü ül-
kesi" olduğundan dem vuruyor.
Bunlan duyunca hem şaşınyor. hem se-
viniyoruz. Bizim ekipten Prof. Dr. Mithat
Meten dayanamayıp karşı çıkıyor:
"Son 3 yıldır hem bütçe içinde. hem de
Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya (GSYH) oranla
saMinma hareamalan önemli ölçüde düştü.
Türkiye'yi eleştirecektim ama büyükekinin
sözierini duyunca vuzgectim."
Adamişin tartışmayı uzatacak gibi olu-
yor, ama somut rakamları işitince sözierini
geri alıp Türkçe, "merhaba, komşu" dıyor.
Anlaşıldığı kadanyla Türkiye"nin çok iyi
niyetlerîe kurulmasına uğraştığı KEIB çok
da yetenekli ve vizyon sahibi olmayan kışı-
lerce yönetiliyor. Ne kadar kjyıda köşede
kalmış emekli bürokrat varsa KElB'de ken-
dilerine bir yerler edınmişler. Sabahtan iç-
kiye başlayıp konferansa gelemeyenlerden
tutun da kalkışa 15 dakika kala havaalamna
geldiği için uçağı kaçıran ve bundan hava-
yolunu sorumlu tutan, emeklilik ikramiye-
si peşindeki her cins bürokrat KElB'de.
1998'deki Yalta Bakanlar Konferansı KE-
tB' ve sekretaryasına çok önemli görevler
yüklediğı halde hâlâ yakmıp "Hükûmetfcr
bizefon aymnıyor, dediklerimizi yapmıyor"
diyecek kadar da sorumluluk ve inisıyatif al-
maktan uzaklar.
Konferansm orta yerinde Moskova'daki
KEİB Işleri Sorumlusu Büyükelçi Adami-
şin'le KEtB Genel Sekreteri Bulgar VasU
Balçev ödenek yüzünden birbırlerine giri-
yorlar. Neredeyse kan gövdeyi götürüyor.
Türkiye'den gelen bazılannın da bilinen-
leri söyleyip bir de günlük ödenti beklenti-
sı içinde olmalan şaşkınlığımızı iyice artn-
nyor. Prof. Veremis ve Prof. Couloumbis
tepkilerini şöyle dile getiriyorlar:
u
Yahu. bu işten beş para almıyoruz. Siz-
ier de almıvorsunuz. Sivil toplum çauşmala-
n zaten bunu gereknrir. Bizlerin ciddi bir is-
birnği içindeounamız laam. Türkiye'yie Yu-
nanistan hem AB. hem de KEtB içinde sırt
sırta vennek zomndadır."
ÇAĞININ TANIĞI ÜC YAZAR
2 BASI
KÜBILAY OLAYI VE TARİKAT
KAMPLARI
4. BAŞI
SANCİLI YILLAR KUJATIIMIJ
SOKAKLAR
4. BASI
6OC.0COU
K^ZJPOSTUNDAKURT
" 10C OCC T_
ZAMBAK SANA DA B 0 W I KAN
2 BASI
- • 30 jjfl TL
DİN BARONUNUN KAZLARI '
2. BASI
12V. yjn -t
A$İK KADINLAR SOKAĞI •
2 BASI
1 1MZO0TL
SERİAT PAZARI
1 1OO0OOTL
SEVDANIN ADRESİ BEUİ DEĞİL
TİİRKİYE'NİN ŞEYTAN ÜÇGEHİ
Cumhurıyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A.Ş. Turkocağı Cad
No:39M1(34334)CağaloğİL-lstanbul Tel 514 01 96