Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15EYLÜL 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İstanbul'da yılda 15 milyon ton deniz kumu kullanılıyor, bunun ancak yansı TSE belgeli olarak üretiliyor
'Inşaatlar deniz kumundatı
9
CEVl ULUTAŞ
Deprem sonrasında özellıkle Çınar-
cık ta yaptırdıği siteleri yıkılan müteahhit
VeliGöçer'ın deniz kumu kullandığınm
orteyaçıkmasıyla başlayan tarhşmada de-
niz (umu tüccarlanndan savunma gcldi.
Batı Yakası (Cumculan Üretim ve Pa-
zarbma Kooperatifi tkinci Başkanı Ay-
han Paksoy. deniz kumunun inşaatlarda
kullanılan en sağlıklı kum olduğunu iddia
ettı. İstanbul'da yılda yaklaşık 15 milyon
ton deniz kumunun inşaatlarda kullanıl-
dığını ve bunun 20 yıldır sürdüğünü be-
lirten Paksoy. depremler ülkesi Japon-
ya'da bile inşaatlarda deniz kumu kulla-
nıldığtnı söyledi.
Depremden sonra bir tek Türkiye'de in-
şaatlarda deniz kumu kullanılıyor gibi bir
izlenim doğduğunu ve faturanın deniz ku-
muna çıkanldıginı belirten Paksoy, "Çı-
narak'ta yapördığı siteleri yüalan \feH Gö-
Kumun
temizlenmesi
ana koşul
Ayhan Paksoy'un verdiği bilgiye göre, de- liği de camaı hammaddesi olması. Karade-
niz kumculuğu dünyanın çok yerinde yapı- niz kıyılanndan çıkanlan kumun siiisyum
lan bir faaliyet. ABDde. Kanada'da, fngil- dioksit oranı yüzde 90'lara vanyor ve bu
tere'de, Hollanda'da, Danimarka'da ve özel- kumdan çok kaliteli cam elde ediliyor. Bu
likle Japonya'da. Bunun nedeni denizkumu- da bu kumun ne kadar kaliteli olduğunun bir
nun ıçinde toprak. kil, çamur gibi yabancı göstergesi.
maddelerin olma olasılığı daha az. Karada çamurla kanşık bir malzeme or-
Deniz kumunu yıkayıp temtzlemek daha taya çıkıyor. Bu çamurun iyi aytklanmama-
kolay. Dalgalarla oluştuğu için daha daya- sı durumunda kum çimentoyla iyi bağlana-
ruklı bir malzeme. Deniz kumunun bir özel- maz ve mukavemet özelliğıni yitirir.
çer'in deniz kumu kullandığı binaknn bu
yüzden yıkıldığı ortaya anldı. Göçer de
idmse bana deniz kumunu kullanma de-
medi deyince deniz kumunun yanüş bir
yapı malzemesi olduğu fikri oluşru" dedi.
Depremde yüzde 70"i yıkılan Adapaza-
n'nda Sakarya Deresi'nin kumunun kul-
lamldıgını belirten Paksoy. "Dinar'ın de-
nizle bir aJakası vok. Tamamen dereden
alınan kumlarla inşa edilmiş. Oradaki bi-
nalar da ukıJdı." dedı.
istanbul'da inşaatlarda kullanılan 15
milyon tonluk kumun yansını laboratuvar
koşuilannda ve TSE belgeli olarak Batı
Yakası ve Anadolu Yakası kumcuları ola-
rak ürettiklerini belirten Paksoy, diğer ya-
nsının ise yasal olmayan veya yasal olsa
bile bu olanaklara sahip olmayan kum fır-
malan tarafindan üretıldiğini söyledi. Ka-
radenız'de ruhsath sahalardan elde ettık-
leri kum karşılıgmda Istanbul Valiliğı'ne
yılda 1 milyon dolar rüsum ödediklerini
kaydeden Paksoy, işini düzgûn yapma-
yan, piyasaya kalitesiz ûrün verenler kar-
şısmda haksız rekabete uğramaktan ya-
kındı.
Sorunun kullanılan kumun deniz ku-
mu olmasından değil, aksine denizden ya
da başka bir kaynaktan elde edilen ku-
mun iyi işlenmemesinden kaynaklandi-
ğını kaydeden Paksoy, şöyle devam etti:
"Kum, yapuıın sağtamhğıyla ilgüi çok
sayıda unsurdan yalnızca biri. Vapının
sağlam olması için kumun ve çimentonun
niteüği, demirin boyutian ve kalitesu nu-
cınn büyüJdügü. beton yapun sürecinde
suyunoraıu, bûtûn bunlânn beton içinde-
ki homojen dağdımı gibi faktörierin her bi-
ri çokönemİLAynca inşaatprojesinüıdog-
ru oJmasi, projenin ustaJar tarafindan
doğru uygulanması,zelzek kirişlerinin bu-
tunmasL, kiris- kolon bağtantuannın doğ-
ru yapüması gibi, uyguiama faktörleri de
inşaaün dayanıkiıuğı konusunda önemli-
dir. inşaatta kullanılan tüm bu matzeme-
lerin kaliteli olması ve doğru inşaatlar ya-
püması SODUCU ortaya dayanıklı binalar
çıkar. Yani herkes işini iyi yaparsa sorun
olmaz."
DOÇENT DOKTOR TAHÎR EMRE
6
Depremle
barışık
yaşamalıyız'
CELAL YLLMAZ
tZMİR-Kocaeli'ni bir
kez daha vwan ve "artçı"
olduğu belirtilen 5.8'lik
yeni sarsıntının ardından
halkın "depreme alışık,
depremle barışık" yaşamı
benimsemesi gerektiği
vurgulandı. Dokuz Eylül
Üniversitesi Mühendislik
Fakültesi Jeoloji Bölümü
Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Tahir Emre, depremin ön-
ceden saptanması ve en-
gellenmesinın olanaksız
oldugunu belirterek "5yıl-
fık çalışma sonucu önce-
den saptanan ilk ve son
deprem 1975 yılında
Çin 'de meydana geldi. Ha-
icheng depreminde yerleş-
meler boşaltıldığı için çok
sayıda binanın yıkıldığı bu
felakettc hiçbir can kaybı
olmadı. Ancak, daha son-
ra bunun rastlantı olduğu
görüşünde birteşildi'" de-
dı.
Doğayı zorlamanın be-
delinin çok agır ödendiği-
ne, son depremle bunun
bir kez daha ortaya çıktığı-
na dikkat çeken Doç. Dr.
Emre. "Depremin atmos-
ferdeki gunlük-mevsimlik
değişmeler ve güneş tutul-
masıyla uzak-yakın ilişki-
si biamaz. Böyle bir ilişki-
nin gerçekleşmesi olasılıgı-
na yöneiik en küçük veri
yoktur" diye konuştu.
Doç. Dr. Tahir Emre, dep-
remle birlikte yaşayabil-
mek için bu yer hareketi-
nin ne olduğunun öğrenil-
mesi gerektiğini belirterek
şöyle konuştu:
Enerji biriklml
"Deprem, yerkürenin iç
kesimlerinden kaynakla-
nan olayiar sonucu, yerka-
buğunun kınlması (faylan-
ması) ile ortaya çıkan rirre-
şimlerin yeryüzeyini sars-
masıdır. Yapılanjeolojikve
jeofizik çauşmalara göre,
yançapı 6 bin 370 kilomet-
re olan yerkürenin dış kıs-
mınL kalınbğı 70-100 Idlo-
metre arasında değişen ü-
tosfer (taşküre) ohışturur.
Bunun alhnda kalınlığı 2
bin 900 kilomerrelik man-
to, bunun da altında yer-
kürenin merkezini oluştu-
ran çeldrdek yer alır. Yer-
kabuğu levha veya plaka
denilen parçalara bölün-
müştür. Bu levhalar man-
to üzerinde. deyim yerin-
deyse sal gibi hareketeder.
Levha hareketlerinin ne-
deni, radyoaktif element-
lerin parçalanmasıyla olu-
şan yüksek tsı (mantonun
üst kesiminde 1300.yerkü-
renin merkezinde4500 de-
rece) sonucu oluşan kon-
veksiyon akımlandır. Bu
akımlar sonucu levhaiar
birbnierine >aklaşır-uzak-
laşır ya da birfoüierine sür-
tünerek yanal >önde hare-
ket eder. tşte bu hareket e-
den levhaların sınırları
dünyada depremin en yo-
ğun oluştuğu yerierdir."
Hareket eden levhalann
bir engelle karşılaşması
durumunda ıtme gücüyle
obölgedebirenerjı biriki-
mi oldugunu belirten Doç.
Dr. Emre, konuya ilişkin
şu bilgileri verdi: "Biriken
enerji sonunda engeli aşa-
cak düzeye ulaşınca yeni-
den bir hareket oluşur. Bu
çok kısa bir zaman dili-
minde gerçekleşir ve şok
etkisi yuparak fay hatö (ve-
ya levha sının) boyunca
göreli bir harekete neden
olur. Bu hareket, biriken
elastik enerjinin mekanik
enerjiye dönüşmesini sağ-
lar ve sonuçta Ûtosferin üst
kısmını oluşturan yer ka-
buğunda lanlma ve .yırtıl-
ma olaylan biçiminde so-
mutlaşır" dedi.
Depremlerin
bellrlenmesl
Depremleri önceden
saptayabilecek hiçbir bi-
limsel bulgunun olmadı-
gını, konuya ilişkin Çin.
Japonya ve ABD'de yogun
çalışmalar yapıldığım
kaydeden Doç. Dr. Emre,
"Ancak, şu ana kadarelde
edilmis bir sonuç yok" di-
yerek şunlan söyledi:
"Son 25-30 yıldır konu-
yu ağuiıklı olarak araşrt-
ran ABD, son yıllarda ça-
hşmalannı azalttL Bugüne
kadar sadece4 Şubat 1975
Haicheng (Çin) depremi, 5
yıllık yoğun bir çalışmanm
ardından önceden tahmin
edilebildi ve yerieşim yerte-
ri boşaltıldığı için bu yıkı-
cı depremde hiçbir can
kaybı olmadı. 1975'tenbu
yana ne Çin, ne de bir baş-
ka ülkede hiçbir deprem
önceden belirlenemedi."
ğvendleneyanum
hızkozondı
Çeşitli kuruluşlar, depremzede öğrencilere okul
gereçleri, burs ve benzeriyardımlar yapıyor
tstanbul Haber Servisi - Okullann açılmasıy-
labirlikte bölgedeki öğrencilereyapılan yardım-
lar hız kazandı.
Kadın Araştırmalan Demeği, Istanbul Üni-
versitesi Avcılar Kampusu'ndaki yurtlardakalan
depremzedelerin çocuklanna okul malzemesi
yardımı yaptı. Dernek Başkanı Gülsevim Er-
dem, depremzede öğrenciler için açtıklan kam-
panya sonucu yardımsever yurttaşlann katkıla-
nyla çanta, önlük. yaka, defter, kalem lcutusu,
beslenme çantası, eşofrnan gibi jnalzemelerin
bulunduğu 100 yardım çantası hazırladıklannı
belirtti.
Türkiye 'Vkzarlar Sendikası'nun deprem böl-
gesinde kurulacak kitaplıklarla ilgili başlatbğı
çocuk kitaplan ve okul gercçleri toplama kam-
panyası 17 Eylül tarihine kadar devam edecek.
Bu kapsamda bağış yapmak isteyenler "Yan Ki-
tabevi;Sarraf AüSok.NoL31/l Kachköy,Tel:216
347 2413 ve Ömer Faruk Toprak Halk Katûp-
hanesi; Şenesevler Lemi Atiı Sok. No: 18Bostan-
a, Tel: 216 36189 83" adreslere başvurabilirler.
Çağdaş Eğitim Vakfı da Marmara Bölge-
si'ndeki eğitim ihtiyaçlannm saptanması için
Sakarya Üniversitesi öğrencileri ile birlikte baş-
lattığı anket çalışmasını sürdürüyor. Çalışma
kapsammda, bölgedeki ihtiyaç sahibi ögrencile-
rin belirlenip, burs sağlanması için çahşmalar
yapılacagı belirtildi. Vakıfaynca, yen'şkinler için
Halk Egitün Evleri açarak, rehabilitasyon hiz-
metleri vermeyi de planlıyor. Vakfa ulusırtak is-
teyenler 0 212 276 28 99 numarah telefonlara
başvurabilecekler.
Depremin etkilerini en ağır olarak hisseden
çocuklara Pınar Çocuk Tiyatrosu'ndan da des-
tek geidi. Deprem bölgesinde çeşitli yerlerde
toplam 15 gün boyunca gösteriler yapacak olan
ÇocukTiyatrosu, çocuklara yaşadıklan acıyı kı-
sa bir süre için de olsa unutturmayı hedefliyor.
Belirtilen süreler içinde kayıt için başvurmayan adaylar haklannı kaybedecek
Kayıtlar ve nakiller bugün başlıyor
ANKARA (AA) - Üniversitelere kayıtlar,
15-22 Eylül, deprem mağduru öğrencilere yö-
nelik geçici nakiller de 15-24 Eylül tarihleri
arasında yapılacak.
Her faİcülte veya bölümün kayıt tarihinin
farklı olması ve kayıt için kısa süre tanınma-
sı dolayısıyla, öğrencilerin kazandıklan yük-
seköğretim kurumunu arayarak, kayıt tarihı-
nı aynca ögrenmesi gerekıyor. Kayıt ıçın şu
belgeler ıstenıyor:
- Adayın ÖSYS sonuç belgesi.
- Adayın mezun olduğu okuldan aldığı dip-
lomanın aslı ya da yeni tarihli mezuniyet bel-
gesi (Başan belgesi mezuniyet belgesi yeri-
ne kullanılamayacak),
- Aday, 0.5 katsayısından ve veya ek puan-
dan yararlanarak yerleşmış ve alan/koL'bölü-
mü dıplomasında veya mezuniyet belgesinde
belirtilmemışse, okul ve alanlcoL bölümden
mezun oldugunu gösterir resmi belge,
- Nüftıs cüzdanının onaylı ömeği,
- tkametgâhı ile ilgili beyanı.
- Askerlik çağına gelmiş veya daha yukan
yaştaki erkek adaylar için ilgili askerlik şube-
sinden alınacak "birfakülteveyayüksekoku-
la kaydolmasında askerlikçe bir sakınca ol-
madığı"na dair belge.
-12 adet4.5x6 (cm) ebadındafotograf(Fo-
toğraflar son 6 ay içinde. önden başı ve boy-
nu açık, adayı kolayhkla tanıtabilecek şekil-
de çekilmiş olacak)
- Katkı payının ödenmesi ile ilgili belge,
- Kayıttan önce belirlenip üniversite tara-
findan ilan edilecek diğer belgeler.
Üniversitelere kayıt hakkı kazanan adayla-
nn kayıt süresı içinde ilgili üniversitelere baş-
YÖK. deprem bolgesindeki üniversite öğrencilerine geçici nakil hakkı tanıdı
ANKARA(CunmoriyBtBûrosu)-Deprem bölgelerindeki üniver-
site öğrencileri, geçici nakil yoluyla diğer yörelerdekı üniversiteler-
de öğrenimlerini sûrdürebilecek. Geçici nakillerde. öğrencinin
ÖSYS puanı ile üniversitenin eğitim diline bakılacak. Yeni öğretim
dönemi depremden büyük zarar gören Sakarya Üniversitesi'nde 8
Kasım, Kocaeli Üniversitesi'nde 1 Kasım'dabaşlayacak. Aslanbey
Kampusu yıkılan Kocaeli Üniversitesi, fay hattmdan uzak güvenli
bir bolgeye taşınacak.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), depremden zarar gören öğrenci-
lerin eğitim durumlanna ilişkin karannı açıkladı. YÖK, anne ve ba-
bası deprem bölgesi dışındaki illerde oturan öğrencilerin geçici na-
kil kapsamı dışında tutulduğunu bildirdi. Karar, yıkılan kampuslar-
da eğitim yapmak zorunda bırakılan öğrenciJeri ise hayai kınklığı-
na uğrattı. Bu öğrencilerin nerede eğitimine devam edeceklerini
depremzede üniversitelere havale eden YÖK tepkiyle karşılandı.
Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan YÖK Başkanvekili Prof. Dr.
İsmail Tosun, "Kocaeli Cniverstesi'nde Hukuk Fakültesi ve tktisa-
di ldari Büimter Fakültesi ile hastane yıkıldı. Ük asamada prefabri-
ke hastane kurulacak Hukuk ve iktisadi ve kiari büimler fakültele-
ri öğrencileri ise üniversitenin göstereceği yerlerde eğitimlerine de-
vam edtcekler" dedi. Geçici nakilin "anne ve babası ölen. sakatla-
nan. maddi kayba uğrayan, evi yılolan, >a rdmıa muhtaç hak diişen "
öğrencileri kapsadığmı aktaran Tosun. "Geçici nakfl ba$vurulan, 15-
24Eylül 1999tarihleriarasındaAbant İzzetBaysal,tstanbulÜniver-
sitesi Avcılar Kampusu, Kocaeli, Sakarya ve Oudağ ünhtrsitelerin-
den birine dikkçe De yapüacak" dedi.
Tosun, dilekçelerde mağduriyetleri gösteren resmi belge ile öğ-
rencinin not çizelgesinin bulunması gerektigini kaydettL Başvuru-
lan üöiversitelerin öğrenctnin geçici nakljne karar vereceğini açık-
layan Tosun, •'Geçici nakildc öğrencinin ÖSYS puanı dikkate ahna-
ca^Aldı^puanayalanbirüııh^ı^h^progranunageçişiy-apılacak
1
'
diye konuştu.
vurmalan gerekiyor. Fakülte veya bölüm için
ünıversıteler tarafindan belirtilen süreler için-
de kayıt için başvurmayan veya kayıt işlem-
lerini tamamlamayan adaylar, kayıt haklannı
kaybedecekler ve hak iddia edemeyecekler.
Adaylar kayıt için bizzat başvuracaklar. Pos-
ta ile kayıt yapılmayacak. Kayıt için istenen
belgelerin onaysız sureti veya fotokopisi ka-
bul edilmeyecek. Belgeler eksik ise kayıt ya-
pılmayacak. Adaylann askerlikle ilgili sorun-
lan için askerlik şubelerine, kredi konusunda
aynntılı bilgi için de üniversite rektörlüklefi-
ne veya Yüksekögrenim Kredi ve Yurtlar Ku-
rumu'na başvurmalan gerekiyor.
Herhangı bir yükseköğretim kurumunda
öğrenim gören veya görecek olan deprem
mağduru öğrencilere de geçici nakil imkânı
tanındı. Bu durumdaki öğrenciler, 15-24 Ey-
lül tarihleri arasında Abant İzzet Baysal Üni-
versitesi (Düzce Kampusu), Istanbul Üniver-
sitesi (Avcılar Kampusu), Kocaeli Üniversi-
tesi, Sakarya Üniversitesi ve Uludağ Üniver-
sitesi rektörlüklerinden birine dilekçeyle baş-
vuracaklar.
Öğrenciler, başvuru dilekçelerinde durum-
larını aynntılı olarak açıkJayacak ve hangi
üniversiteye geçici nakil yapmak istedikleri-
ni belirtecekler.
Aynca halen kayıtlı olduklan üniversite-
lerde akademik durumlannı gösteren not çi-
zelgesi ile deprem bölgelerindeki kriz mer-
kezlerinden temin edecekleri mağduriyetleri-
nı gösteren resmi belgeyi, dilekçelerine ekle-
yecekler. Deprem bolgesindeki bir üniversi-
tede kayıtlı olup, ailesi bu yer dışında sürek-
li olarak ikamet eden öğrencilerin geçici na-
kil talepleri dikkate alınmayacak.
Kayıtlar tamamlandıktan sonra boş kon-
tenjanlar belirlenecek ve üniversiteler tarafin-
dan Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Mer-
kezi'ne (ÖSYM) bildirilecek. ÖSYM, boş
kontenjanlar için "ek yerieştinne kuavuzu"
hazırlayacak ve başvunılan kabul edecek.
1999-Öğrenci Seçme Sınavı yerleştirme
sonuçlanna göre, üniversitelerin örgün lisans
(4 yıllık) ve ön lisans (2 yıllık) programlann-
da halen 19 bin 560 kontenjan açıkta bu-
lunuyor.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Cumhurîyeti Öldürmek!
Yargıtay Başkanı ile özde anlaştığımız iki konu
var: Kemalizmin sürekli devrimciliği ve bugünkü
anayasanın köklü bir biçimde değişmesi gereği.
Anlaşamadığımız konuların sayısı da ikı: Laiklik
ve cumhuriyet-demokrasi ilişkisi.
• • •
Sayın Başkan on beş Batılı ülkedeki din-devlet
ilişkisini incelemiş. özellikle Anglosakson ülkeler-
deki laiklik uygulamasını Türkiye'ye de öneriyor. Bu
arada, tarikatların kendi okullannı açmasına kadar
gidecek bir "öğretim özgürlüğü" istiyor.
Amaç ile araç birbirine kanşmış.
Başka bir deyişle, biçim "öz"ün önüne geçmiş.
Laikliğin amacı ve tarihteki var oluş nedeni ne-
dir? Bir, farklı inançtan toplum kesimlerinin barış
içinde bir arada yaşayabilmelerini sağlamak. İki,
din adına yapılan baskılarla gelişmenin önünün tı-
kanmasını önlemek.
Türkiye'nin bu iki amaca da yeterince ulaşama-
dığı bir gerçek. Ama bunun nedeni, devletin laik-
lik adına yaptığı baskılar mı, yoksa 1950'den bu
yana laiklikten adım adım uzaklaşmış olması mı?
Türkiye'deki laiklik uygulaması toplumsal ban-
şa yeterince hizmet edemiyor, çünkü Diyanet Iş-
leri Başkanlığı giderek yanlış yapılanmış. Hem la-
ikliği yeterince içine sindirememiş hem de Islam
içinde "taraf" olmuş.
"Zorunlu din dersi" uygulaması ise buna tuz bi-
ber ekmiş.
Ama işi asıl çığrından çıkaran, eğitim ve öğre-
timde iaiklikten uzaklaşılmış olmasıdır. özellikle
de "öğretim biriiği"r\\n rafa kaldınlmasıdır.
Ve 28 Şubat, bu "büyük yan/ış "tan dönülmesi
için tarihsel bir dönemeçtir.
Yargıtay Başkanı Sayın Sami Selçuk ise bunun
tam tersini öneriyor. öğretimdekı ıkiiığin ona, yir-
miye, otuza katlanacağı bir yolun açılmasını savu-
nuyor.
Şimdi imam-hatipliler ile laik okullular arasında
açık bir bölünme var. Tarikat okullarının açılması
ile Türkiye'nin nereye gidebileceğini görmemek
olası mıdır?
Başkan'ın "tarikatlara özgürlüğü", giderek "din-
c; olmayanlann özgürsüzlüğü"nü dogurur. O da
cumhuriyetin ölümünü!
Önemli olan, laikliğin amacıdır. Ve her ülke bu
amaca kendi tarihsel ve toplumsal gerçeklerinin
ışığında yaklaşmaya çalışır.
TV'de de söyledim: Batılı bazı ülkelerde üniver-
site rektörlerini milli eğitim bakanlan atar. Ama bu
uygulama hiçbir zaman üniversite özerkliğini ze-
delemez.
Peki, siz aynı şeyi Türkiye'de yapsanız ne olur?
Ingiltere'de yazılı anayasa bile yok. Ama bu, In-
giltere'nin iyi ışleyen bir demokrasiye sahip bulun-
masını engellemez.
Peki, Türkiye'yi anayasasız yönetmeye kalkar-
sanızneolur?..
Başkan'ın esinlendiği Anglosakson ülkelerle
acaba neremiz benziyor? Dinimiz mi, yoksa tarih-
sel ve toplumsal özelliklerimiz mi?
• • •
Etrafınız çağdışı yönetimlerin egemen olduğu
Müslüman ülkelerle dolu. Içinizdeki "en ılımlı" gi-
bi görünen Fethullahçılann amacının bile bir "din
devleti" olduğu belgelerte kanıtlanmış.
Dinci güçler, en uzak köşelere kadar uzanan bir
eğitim ağı ile tüm yurtta örgütlenmişler. Tasarlan-
ması pek de kolay olmayan bir ekonomik güçleri
var.
Ve siz onlann önünü biraz daha açmak, devle-
tin elini kolunu bağlamak için öneriler gelıştiriyor-
sunuz... Ne adına?
Laiklik ve demokrasi adına!
Sayın Başkan buyuruyor:
- Demokrasi cumhuriyeti yöneteceğine, cum-
huriyet demokrasiyi yönetmektedir. Yanlışlık bu-
radadır!
Amaç elbette ki "demokratik cumhuriyet"t\r. A-
ma demokrasi adına cumhuriyetten vazgeçmek
zorunda kalırsanız, demokrasi de zaten ölür. Ve ko-
lay kolay da yeniden dirilmez!
Oysa, eğer cumhuriyetin temel kurumlannı ko-
ruyabilmişseniz, demokrasinin yeniden yeşerme-
si olanaklıdır... Demokrasileri cumhuriyetçiler kur-
muştur, cumhuriyetleri demokrasiler değil!
• • •
Dinciler ve 2. cumhuriyetçiler göklere çıkardılar.
Faziletçi bazı isimler, kendisini "ıdeallehndeki
cumhurbaşkanıadayı" ilan ettiler. Yargıtay Başka-
nı Sayın Selçuk'un "ünlü" konuşmasının en özlü
yorumunu ise Prof. Onur Kumbaracıbaşı yaptı.
Tek bir tümce ile:
- Konuşmadaki doğrular "yeni" değil, yeniler
ise "doğru" değil!
Buna iki tümcecik de biz ekleyelim:
Konuşmadaki "yen/"ler, cumhuriyeti öldürebile-
cek önerilerle dolu. Cumhuriyetin savunucuları da
bunu göremeyecek kadar "saf" değil!
Can dostumuz
HÜSREV ÖZTÜRK'Ü
kaybettik.
Sesini ve müziğini özleyeceğiz.
Ailesinin ve dostlannın başı sağolsun.
"Şeyh Hacı Hüsrev"i sakladık
İyi bir darbe yedi
Biraz daha azaldı hayatın anlamı.
S.Berfe
Serap "Hemşiren", Ismet "Hocan",
Idris Melek, Kevser Çoruh, Sedat
Pişırici, Mevlüt Güh/eren, Tuncer
Kalaycı, Hüda Acar, Gülendam Acar,
Nuri Gizer, Aynur Gizer, Suat
Gündoğdu, Süreyya Berfe, Altan
Gördüm, Ayşegül Kaşkar, Kemal
Kaşkar, Sedat Akın, Zerrin Kurtoğlu
ve dostlan