23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15EYLÜL 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İstanbul'da yılda 15 milyon ton deniz kumu kullanılıyor, bunun ancak yansı TSE belgeli olarak üretiliyor 'Inşaatlar deniz kumundatı 9 CEVl ULUTAŞ Deprem sonrasında özellıkle Çınar- cık ta yaptırdıği siteleri yıkılan müteahhit VeliGöçer'ın deniz kumu kullandığınm orteyaçıkmasıyla başlayan tarhşmada de- niz (umu tüccarlanndan savunma gcldi. Batı Yakası (Cumculan Üretim ve Pa- zarbma Kooperatifi tkinci Başkanı Ay- han Paksoy. deniz kumunun inşaatlarda kullanılan en sağlıklı kum olduğunu iddia ettı. İstanbul'da yılda yaklaşık 15 milyon ton deniz kumunun inşaatlarda kullanıl- dığını ve bunun 20 yıldır sürdüğünü be- lirten Paksoy. depremler ülkesi Japon- ya'da bile inşaatlarda deniz kumu kulla- nıldığtnı söyledi. Depremden sonra bir tek Türkiye'de in- şaatlarda deniz kumu kullanılıyor gibi bir izlenim doğduğunu ve faturanın deniz ku- muna çıkanldıginı belirten Paksoy, "Çı- narak'ta yapördığı siteleri yüalan \feH Gö- Kumun temizlenmesi ana koşul Ayhan Paksoy'un verdiği bilgiye göre, de- liği de camaı hammaddesi olması. Karade- niz kumculuğu dünyanın çok yerinde yapı- niz kıyılanndan çıkanlan kumun siiisyum lan bir faaliyet. ABDde. Kanada'da, fngil- dioksit oranı yüzde 90'lara vanyor ve bu tere'de, Hollanda'da, Danimarka'da ve özel- kumdan çok kaliteli cam elde ediliyor. Bu likle Japonya'da. Bunun nedeni denizkumu- da bu kumun ne kadar kaliteli olduğunun bir nun ıçinde toprak. kil, çamur gibi yabancı göstergesi. maddelerin olma olasılığı daha az. Karada çamurla kanşık bir malzeme or- Deniz kumunu yıkayıp temtzlemek daha taya çıkıyor. Bu çamurun iyi aytklanmama- kolay. Dalgalarla oluştuğu için daha daya- sı durumunda kum çimentoyla iyi bağlana- ruklı bir malzeme. Deniz kumunun bir özel- maz ve mukavemet özelliğıni yitirir. çer'in deniz kumu kullandığı binaknn bu yüzden yıkıldığı ortaya anldı. Göçer de idmse bana deniz kumunu kullanma de- medi deyince deniz kumunun yanüş bir yapı malzemesi olduğu fikri oluşru" dedi. Depremde yüzde 70"i yıkılan Adapaza- n'nda Sakarya Deresi'nin kumunun kul- lamldıgını belirten Paksoy. "Dinar'ın de- nizle bir aJakası vok. Tamamen dereden alınan kumlarla inşa edilmiş. Oradaki bi- nalar da ukıJdı." dedı. istanbul'da inşaatlarda kullanılan 15 milyon tonluk kumun yansını laboratuvar koşuilannda ve TSE belgeli olarak Batı Yakası ve Anadolu Yakası kumcuları ola- rak ürettiklerini belirten Paksoy, diğer ya- nsının ise yasal olmayan veya yasal olsa bile bu olanaklara sahip olmayan kum fır- malan tarafindan üretıldiğini söyledi. Ka- radenız'de ruhsath sahalardan elde ettık- leri kum karşılıgmda Istanbul Valiliğı'ne yılda 1 milyon dolar rüsum ödediklerini kaydeden Paksoy, işini düzgûn yapma- yan, piyasaya kalitesiz ûrün verenler kar- şısmda haksız rekabete uğramaktan ya- kındı. Sorunun kullanılan kumun deniz ku- mu olmasından değil, aksine denizden ya da başka bir kaynaktan elde edilen ku- mun iyi işlenmemesinden kaynaklandi- ğını kaydeden Paksoy, şöyle devam etti: "Kum, yapuıın sağtamhğıyla ilgüi çok sayıda unsurdan yalnızca biri. Vapının sağlam olması için kumun ve çimentonun niteüği, demirin boyutian ve kalitesu nu- cınn büyüJdügü. beton yapun sürecinde suyunoraıu, bûtûn bunlânn beton içinde- ki homojen dağdımı gibi faktörierin her bi- ri çokönemİLAynca inşaatprojesinüıdog- ru oJmasi, projenin ustaJar tarafindan doğru uygulanması,zelzek kirişlerinin bu- tunmasL, kiris- kolon bağtantuannın doğ- ru yapüması gibi, uyguiama faktörleri de inşaaün dayanıkiıuğı konusunda önemli- dir. inşaatta kullanılan tüm bu matzeme- lerin kaliteli olması ve doğru inşaatlar ya- püması SODUCU ortaya dayanıklı binalar çıkar. Yani herkes işini iyi yaparsa sorun olmaz." DOÇENT DOKTOR TAHÎR EMRE 6 Depremle barışık yaşamalıyız' CELAL YLLMAZ tZMİR-Kocaeli'ni bir kez daha vwan ve "artçı" olduğu belirtilen 5.8'lik yeni sarsıntının ardından halkın "depreme alışık, depremle barışık" yaşamı benimsemesi gerektiği vurgulandı. Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tahir Emre, depremin ön- ceden saptanması ve en- gellenmesinın olanaksız oldugunu belirterek "5yıl- fık çalışma sonucu önce- den saptanan ilk ve son deprem 1975 yılında Çin 'de meydana geldi. Ha- icheng depreminde yerleş- meler boşaltıldığı için çok sayıda binanın yıkıldığı bu felakettc hiçbir can kaybı olmadı. Ancak, daha son- ra bunun rastlantı olduğu görüşünde birteşildi'" de- dı. Doğayı zorlamanın be- delinin çok agır ödendiği- ne, son depremle bunun bir kez daha ortaya çıktığı- na dikkat çeken Doç. Dr. Emre. "Depremin atmos- ferdeki gunlük-mevsimlik değişmeler ve güneş tutul- masıyla uzak-yakın ilişki- si biamaz. Böyle bir ilişki- nin gerçekleşmesi olasılıgı- na yöneiik en küçük veri yoktur" diye konuştu. Doç. Dr. Tahir Emre, dep- remle birlikte yaşayabil- mek için bu yer hareketi- nin ne olduğunun öğrenil- mesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu: Enerji biriklml "Deprem, yerkürenin iç kesimlerinden kaynakla- nan olayiar sonucu, yerka- buğunun kınlması (faylan- ması) ile ortaya çıkan rirre- şimlerin yeryüzeyini sars- masıdır. Yapılanjeolojikve jeofizik çauşmalara göre, yançapı 6 bin 370 kilomet- re olan yerkürenin dış kıs- mınL kalınbğı 70-100 Idlo- metre arasında değişen ü- tosfer (taşküre) ohışturur. Bunun alhnda kalınlığı 2 bin 900 kilomerrelik man- to, bunun da altında yer- kürenin merkezini oluştu- ran çeldrdek yer alır. Yer- kabuğu levha veya plaka denilen parçalara bölün- müştür. Bu levhalar man- to üzerinde. deyim yerin- deyse sal gibi hareketeder. Levha hareketlerinin ne- deni, radyoaktif element- lerin parçalanmasıyla olu- şan yüksek tsı (mantonun üst kesiminde 1300.yerkü- renin merkezinde4500 de- rece) sonucu oluşan kon- veksiyon akımlandır. Bu akımlar sonucu levhaiar birbnierine >aklaşır-uzak- laşır ya da birfoüierine sür- tünerek yanal >önde hare- ket eder. tşte bu hareket e- den levhaların sınırları dünyada depremin en yo- ğun oluştuğu yerierdir." Hareket eden levhalann bir engelle karşılaşması durumunda ıtme gücüyle obölgedebirenerjı biriki- mi oldugunu belirten Doç. Dr. Emre, konuya ilişkin şu bilgileri verdi: "Biriken enerji sonunda engeli aşa- cak düzeye ulaşınca yeni- den bir hareket oluşur. Bu çok kısa bir zaman dili- minde gerçekleşir ve şok etkisi yuparak fay hatö (ve- ya levha sının) boyunca göreli bir harekete neden olur. Bu hareket, biriken elastik enerjinin mekanik enerjiye dönüşmesini sağ- lar ve sonuçta Ûtosferin üst kısmını oluşturan yer ka- buğunda lanlma ve .yırtıl- ma olaylan biçiminde so- mutlaşır" dedi. Depremlerin bellrlenmesl Depremleri önceden saptayabilecek hiçbir bi- limsel bulgunun olmadı- gını, konuya ilişkin Çin. Japonya ve ABD'de yogun çalışmalar yapıldığım kaydeden Doç. Dr. Emre, "Ancak, şu ana kadarelde edilmis bir sonuç yok" di- yerek şunlan söyledi: "Son 25-30 yıldır konu- yu ağuiıklı olarak araşrt- ran ABD, son yıllarda ça- hşmalannı azalttL Bugüne kadar sadece4 Şubat 1975 Haicheng (Çin) depremi, 5 yıllık yoğun bir çalışmanm ardından önceden tahmin edilebildi ve yerieşim yerte- ri boşaltıldığı için bu yıkı- cı depremde hiçbir can kaybı olmadı. 1975'tenbu yana ne Çin, ne de bir baş- ka ülkede hiçbir deprem önceden belirlenemedi." ğvendleneyanum hızkozondı Çeşitli kuruluşlar, depremzede öğrencilere okul gereçleri, burs ve benzeriyardımlar yapıyor tstanbul Haber Servisi - Okullann açılmasıy- labirlikte bölgedeki öğrencilereyapılan yardım- lar hız kazandı. Kadın Araştırmalan Demeği, Istanbul Üni- versitesi Avcılar Kampusu'ndaki yurtlardakalan depremzedelerin çocuklanna okul malzemesi yardımı yaptı. Dernek Başkanı Gülsevim Er- dem, depremzede öğrenciler için açtıklan kam- panya sonucu yardımsever yurttaşlann katkıla- nyla çanta, önlük. yaka, defter, kalem lcutusu, beslenme çantası, eşofrnan gibi jnalzemelerin bulunduğu 100 yardım çantası hazırladıklannı belirtti. Türkiye 'Vkzarlar Sendikası'nun deprem böl- gesinde kurulacak kitaplıklarla ilgili başlatbğı çocuk kitaplan ve okul gercçleri toplama kam- panyası 17 Eylül tarihine kadar devam edecek. Bu kapsamda bağış yapmak isteyenler "Yan Ki- tabevi;Sarraf AüSok.NoL31/l Kachköy,Tel:216 347 2413 ve Ömer Faruk Toprak Halk Katûp- hanesi; Şenesevler Lemi Atiı Sok. No: 18Bostan- a, Tel: 216 36189 83" adreslere başvurabilirler. Çağdaş Eğitim Vakfı da Marmara Bölge- si'ndeki eğitim ihtiyaçlannm saptanması için Sakarya Üniversitesi öğrencileri ile birlikte baş- lattığı anket çalışmasını sürdürüyor. Çalışma kapsammda, bölgedeki ihtiyaç sahibi ögrencile- rin belirlenip, burs sağlanması için çahşmalar yapılacagı belirtildi. Vakıfaynca, yen'şkinler için Halk Egitün Evleri açarak, rehabilitasyon hiz- metleri vermeyi de planlıyor. Vakfa ulusırtak is- teyenler 0 212 276 28 99 numarah telefonlara başvurabilecekler. Depremin etkilerini en ağır olarak hisseden çocuklara Pınar Çocuk Tiyatrosu'ndan da des- tek geidi. Deprem bölgesinde çeşitli yerlerde toplam 15 gün boyunca gösteriler yapacak olan ÇocukTiyatrosu, çocuklara yaşadıklan acıyı kı- sa bir süre için de olsa unutturmayı hedefliyor. Belirtilen süreler içinde kayıt için başvurmayan adaylar haklannı kaybedecek Kayıtlar ve nakiller bugün başlıyor ANKARA (AA) - Üniversitelere kayıtlar, 15-22 Eylül, deprem mağduru öğrencilere yö- nelik geçici nakiller de 15-24 Eylül tarihleri arasında yapılacak. Her faİcülte veya bölümün kayıt tarihinin farklı olması ve kayıt için kısa süre tanınma- sı dolayısıyla, öğrencilerin kazandıklan yük- seköğretim kurumunu arayarak, kayıt tarihı- nı aynca ögrenmesi gerekıyor. Kayıt ıçın şu belgeler ıstenıyor: - Adayın ÖSYS sonuç belgesi. - Adayın mezun olduğu okuldan aldığı dip- lomanın aslı ya da yeni tarihli mezuniyet bel- gesi (Başan belgesi mezuniyet belgesi yeri- ne kullanılamayacak), - Aday, 0.5 katsayısından ve veya ek puan- dan yararlanarak yerleşmış ve alan/koL'bölü- mü dıplomasında veya mezuniyet belgesinde belirtilmemışse, okul ve alanlcoL bölümden mezun oldugunu gösterir resmi belge, - Nüftıs cüzdanının onaylı ömeği, - tkametgâhı ile ilgili beyanı. - Askerlik çağına gelmiş veya daha yukan yaştaki erkek adaylar için ilgili askerlik şube- sinden alınacak "birfakülteveyayüksekoku- la kaydolmasında askerlikçe bir sakınca ol- madığı"na dair belge. -12 adet4.5x6 (cm) ebadındafotograf(Fo- toğraflar son 6 ay içinde. önden başı ve boy- nu açık, adayı kolayhkla tanıtabilecek şekil- de çekilmiş olacak) - Katkı payının ödenmesi ile ilgili belge, - Kayıttan önce belirlenip üniversite tara- findan ilan edilecek diğer belgeler. Üniversitelere kayıt hakkı kazanan adayla- nn kayıt süresı içinde ilgili üniversitelere baş- YÖK. deprem bolgesindeki üniversite öğrencilerine geçici nakil hakkı tanıdı ANKARA(CunmoriyBtBûrosu)-Deprem bölgelerindeki üniver- site öğrencileri, geçici nakil yoluyla diğer yörelerdekı üniversiteler- de öğrenimlerini sûrdürebilecek. Geçici nakillerde. öğrencinin ÖSYS puanı ile üniversitenin eğitim diline bakılacak. Yeni öğretim dönemi depremden büyük zarar gören Sakarya Üniversitesi'nde 8 Kasım, Kocaeli Üniversitesi'nde 1 Kasım'dabaşlayacak. Aslanbey Kampusu yıkılan Kocaeli Üniversitesi, fay hattmdan uzak güvenli bir bolgeye taşınacak. Yükseköğretim Kurulu (YÖK), depremden zarar gören öğrenci- lerin eğitim durumlanna ilişkin karannı açıkladı. YÖK, anne ve ba- bası deprem bölgesi dışındaki illerde oturan öğrencilerin geçici na- kil kapsamı dışında tutulduğunu bildirdi. Karar, yıkılan kampuslar- da eğitim yapmak zorunda bırakılan öğrenciJeri ise hayai kınklığı- na uğrattı. Bu öğrencilerin nerede eğitimine devam edeceklerini depremzede üniversitelere havale eden YÖK tepkiyle karşılandı. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İsmail Tosun, "Kocaeli Cniverstesi'nde Hukuk Fakültesi ve tktisa- di ldari Büimter Fakültesi ile hastane yıkıldı. Ük asamada prefabri- ke hastane kurulacak Hukuk ve iktisadi ve kiari büimler fakültele- ri öğrencileri ise üniversitenin göstereceği yerlerde eğitimlerine de- vam edtcekler" dedi. Geçici nakilin "anne ve babası ölen. sakatla- nan. maddi kayba uğrayan, evi yılolan, >a rdmıa muhtaç hak diişen " öğrencileri kapsadığmı aktaran Tosun. "Geçici nakfl ba$vurulan, 15- 24Eylül 1999tarihleriarasındaAbant İzzetBaysal,tstanbulÜniver- sitesi Avcılar Kampusu, Kocaeli, Sakarya ve Oudağ ünhtrsitelerin- den birine dikkçe De yapüacak" dedi. Tosun, dilekçelerde mağduriyetleri gösteren resmi belge ile öğ- rencinin not çizelgesinin bulunması gerektigini kaydettL Başvuru- lan üöiversitelerin öğrenctnin geçici nakljne karar vereceğini açık- layan Tosun, •'Geçici nakildc öğrencinin ÖSYS puanı dikkate ahna- ca^Aldı^puanayalanbirüııh^ı^h^progranunageçişiy-apılacak 1 ' diye konuştu. vurmalan gerekiyor. Fakülte veya bölüm için ünıversıteler tarafindan belirtilen süreler için- de kayıt için başvurmayan veya kayıt işlem- lerini tamamlamayan adaylar, kayıt haklannı kaybedecekler ve hak iddia edemeyecekler. Adaylar kayıt için bizzat başvuracaklar. Pos- ta ile kayıt yapılmayacak. Kayıt için istenen belgelerin onaysız sureti veya fotokopisi ka- bul edilmeyecek. Belgeler eksik ise kayıt ya- pılmayacak. Adaylann askerlikle ilgili sorun- lan için askerlik şubelerine, kredi konusunda aynntılı bilgi için de üniversite rektörlüklefi- ne veya Yüksekögrenim Kredi ve Yurtlar Ku- rumu'na başvurmalan gerekiyor. Herhangı bir yükseköğretim kurumunda öğrenim gören veya görecek olan deprem mağduru öğrencilere de geçici nakil imkânı tanındı. Bu durumdaki öğrenciler, 15-24 Ey- lül tarihleri arasında Abant İzzet Baysal Üni- versitesi (Düzce Kampusu), Istanbul Üniver- sitesi (Avcılar Kampusu), Kocaeli Üniversi- tesi, Sakarya Üniversitesi ve Uludağ Üniver- sitesi rektörlüklerinden birine dilekçeyle baş- vuracaklar. Öğrenciler, başvuru dilekçelerinde durum- larını aynntılı olarak açıkJayacak ve hangi üniversiteye geçici nakil yapmak istedikleri- ni belirtecekler. Aynca halen kayıtlı olduklan üniversite- lerde akademik durumlannı gösteren not çi- zelgesi ile deprem bölgelerindeki kriz mer- kezlerinden temin edecekleri mağduriyetleri- nı gösteren resmi belgeyi, dilekçelerine ekle- yecekler. Deprem bolgesindeki bir üniversi- tede kayıtlı olup, ailesi bu yer dışında sürek- li olarak ikamet eden öğrencilerin geçici na- kil talepleri dikkate alınmayacak. Kayıtlar tamamlandıktan sonra boş kon- tenjanlar belirlenecek ve üniversiteler tarafin- dan Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Mer- kezi'ne (ÖSYM) bildirilecek. ÖSYM, boş kontenjanlar için "ek yerieştinne kuavuzu" hazırlayacak ve başvunılan kabul edecek. 1999-Öğrenci Seçme Sınavı yerleştirme sonuçlanna göre, üniversitelerin örgün lisans (4 yıllık) ve ön lisans (2 yıllık) programlann- da halen 19 bin 560 kontenjan açıkta bu- lunuyor. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Cumhurîyeti Öldürmek! Yargıtay Başkanı ile özde anlaştığımız iki konu var: Kemalizmin sürekli devrimciliği ve bugünkü anayasanın köklü bir biçimde değişmesi gereği. Anlaşamadığımız konuların sayısı da ikı: Laiklik ve cumhuriyet-demokrasi ilişkisi. • • • Sayın Başkan on beş Batılı ülkedeki din-devlet ilişkisini incelemiş. özellikle Anglosakson ülkeler- deki laiklik uygulamasını Türkiye'ye de öneriyor. Bu arada, tarikatların kendi okullannı açmasına kadar gidecek bir "öğretim özgürlüğü" istiyor. Amaç ile araç birbirine kanşmış. Başka bir deyişle, biçim "öz"ün önüne geçmiş. Laikliğin amacı ve tarihteki var oluş nedeni ne- dir? Bir, farklı inançtan toplum kesimlerinin barış içinde bir arada yaşayabilmelerini sağlamak. İki, din adına yapılan baskılarla gelişmenin önünün tı- kanmasını önlemek. Türkiye'nin bu iki amaca da yeterince ulaşama- dığı bir gerçek. Ama bunun nedeni, devletin laik- lik adına yaptığı baskılar mı, yoksa 1950'den bu yana laiklikten adım adım uzaklaşmış olması mı? Türkiye'deki laiklik uygulaması toplumsal ban- şa yeterince hizmet edemiyor, çünkü Diyanet Iş- leri Başkanlığı giderek yanlış yapılanmış. Hem la- ikliği yeterince içine sindirememiş hem de Islam içinde "taraf" olmuş. "Zorunlu din dersi" uygulaması ise buna tuz bi- ber ekmiş. Ama işi asıl çığrından çıkaran, eğitim ve öğre- timde iaiklikten uzaklaşılmış olmasıdır. özellikle de "öğretim biriiği"r\\n rafa kaldınlmasıdır. Ve 28 Şubat, bu "büyük yan/ış "tan dönülmesi için tarihsel bir dönemeçtir. Yargıtay Başkanı Sayın Sami Selçuk ise bunun tam tersini öneriyor. öğretimdekı ıkiiığin ona, yir- miye, otuza katlanacağı bir yolun açılmasını savu- nuyor. Şimdi imam-hatipliler ile laik okullular arasında açık bir bölünme var. Tarikat okullarının açılması ile Türkiye'nin nereye gidebileceğini görmemek olası mıdır? Başkan'ın "tarikatlara özgürlüğü", giderek "din- c; olmayanlann özgürsüzlüğü"nü dogurur. O da cumhuriyetin ölümünü! Önemli olan, laikliğin amacıdır. Ve her ülke bu amaca kendi tarihsel ve toplumsal gerçeklerinin ışığında yaklaşmaya çalışır. TV'de de söyledim: Batılı bazı ülkelerde üniver- site rektörlerini milli eğitim bakanlan atar. Ama bu uygulama hiçbir zaman üniversite özerkliğini ze- delemez. Peki, siz aynı şeyi Türkiye'de yapsanız ne olur? Ingiltere'de yazılı anayasa bile yok. Ama bu, In- giltere'nin iyi ışleyen bir demokrasiye sahip bulun- masını engellemez. Peki, Türkiye'yi anayasasız yönetmeye kalkar- sanızneolur?.. Başkan'ın esinlendiği Anglosakson ülkelerle acaba neremiz benziyor? Dinimiz mi, yoksa tarih- sel ve toplumsal özelliklerimiz mi? • • • Etrafınız çağdışı yönetimlerin egemen olduğu Müslüman ülkelerle dolu. Içinizdeki "en ılımlı" gi- bi görünen Fethullahçılann amacının bile bir "din devleti" olduğu belgelerte kanıtlanmış. Dinci güçler, en uzak köşelere kadar uzanan bir eğitim ağı ile tüm yurtta örgütlenmişler. Tasarlan- ması pek de kolay olmayan bir ekonomik güçleri var. Ve siz onlann önünü biraz daha açmak, devle- tin elini kolunu bağlamak için öneriler gelıştiriyor- sunuz... Ne adına? Laiklik ve demokrasi adına! Sayın Başkan buyuruyor: - Demokrasi cumhuriyeti yöneteceğine, cum- huriyet demokrasiyi yönetmektedir. Yanlışlık bu- radadır! Amaç elbette ki "demokratik cumhuriyet"t\r. A- ma demokrasi adına cumhuriyetten vazgeçmek zorunda kalırsanız, demokrasi de zaten ölür. Ve ko- lay kolay da yeniden dirilmez! Oysa, eğer cumhuriyetin temel kurumlannı ko- ruyabilmişseniz, demokrasinin yeniden yeşerme- si olanaklıdır... Demokrasileri cumhuriyetçiler kur- muştur, cumhuriyetleri demokrasiler değil! • • • Dinciler ve 2. cumhuriyetçiler göklere çıkardılar. Faziletçi bazı isimler, kendisini "ıdeallehndeki cumhurbaşkanıadayı" ilan ettiler. Yargıtay Başka- nı Sayın Selçuk'un "ünlü" konuşmasının en özlü yorumunu ise Prof. Onur Kumbaracıbaşı yaptı. Tek bir tümce ile: - Konuşmadaki doğrular "yeni" değil, yeniler ise "doğru" değil! Buna iki tümcecik de biz ekleyelim: Konuşmadaki "yen/"ler, cumhuriyeti öldürebile- cek önerilerle dolu. Cumhuriyetin savunucuları da bunu göremeyecek kadar "saf" değil! Can dostumuz HÜSREV ÖZTÜRK'Ü kaybettik. Sesini ve müziğini özleyeceğiz. Ailesinin ve dostlannın başı sağolsun. "Şeyh Hacı Hüsrev"i sakladık İyi bir darbe yedi Biraz daha azaldı hayatın anlamı. S.Berfe Serap "Hemşiren", Ismet "Hocan", Idris Melek, Kevser Çoruh, Sedat Pişırici, Mevlüt Güh/eren, Tuncer Kalaycı, Hüda Acar, Gülendam Acar, Nuri Gizer, Aynur Gizer, Suat Gündoğdu, Süreyya Berfe, Altan Gördüm, Ayşegül Kaşkar, Kemal Kaşkar, Sedat Akın, Zerrin Kurtoğlu ve dostlan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle